Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 ŞUBAT 2005 CUMARTESİ 18 SPOR spor(" cumhuriyet.com.tr Sarı-Kırmızılılar, yoğun karyağışı altında oynanan maçta Gaziantepspor'u farklı yendi Gdatasamy'dan golsağanağıARİFK1Z1LYAUN "Gönül ne kar dinler; ne soğuk" dcyip yılin en ıs- lak Istanbul gecesinde Ali Sami Yen'in yolunu tutan- lar keyifli bir futbol akşamı yaşadı. Öyle ya, güneş- li havada nisanda - mayısta herkes gelirdi tribüne; önemli olan 'kardayağmurdaçamurda'bcraberyü- rümekti G. Sarayla. Hele 90 dakikanın sonunda G. Antep zaferi yansıyınca skor tabelasına ne kar kaldı Mecidiyeköy'de ne de bıız... Evet, ikinci yannın ikinci maçını da hasarsız atlat- tı San - Kırmızıhlar. Konya virajını golcülerinin us- ta vuruşlanyla dönen G. Saray, evınde erken öne geç- menin avantajıyla galibiyet hanesine yeni bir çentik attı. Gerçekten de bu tip havalarda ve ağır zeminde golii atan avantaj sağlayacaktı. Aytıaıı da sol kanadı ilk bir - iki dakikada öyle iyi kullandı ki kronomet- reler 4'ü gösterdiğinde yaptı- ğı orta gole •**#• nıa yardımcı hakem Cem Satman orta noktaya ko- şunca skor 3-0 oldu. Devre bitmeden 4. gol de gelecekti soğuk şubat ak- şamında... Necati'ninyuvarladığıtopa Ayhan gelışı- ne vurdu. Maç bitmişti bir anlamda. G. Antep direneme- mişti bıle. Belki 30. dakikada ElTaib'in ceza alanıÜk içinde ililişi penaltıya dönüşse en azından umuda*1Ü|! ortak olabilirlerdi ama o penaltı bile yetmezdi Kır- mızi - Siyahlılara... Maçın ikinci bölümünde tipiyi arkasına alan G. Antep biraz toparlandı. Elbette skorun 4-0 ohması ve San - Kırmızılılann oyunu rölantiye alması da bu dirilişte rol oynamıştı ama Güney ekibi cesurca G. Saray'ın üzerine gitti. 61. dakikada Tomas'ın neden olduğu penaltıyı Lazaruvgole çevirdı. 3 dakika son- ra Bulgar futbolcunun uzaktan sert vuruşunda top direğı yalayıp auta gitti. Hemen 2 dakika sonrasında da Gökhan Zan'ın G.Saray: 5 - G.Antepspor: 1 STAT: Ali Sami Yen HAKEMLER: V. Yüksel (5), E. Kan (7), C. Satman (7) GALATASARAY: Mondmgon (7), Cihan (6), Song (6), Tomas (6), Orhun. Ak (6), Sabri (5), Conceiçao (7) (dk. 73Arif5), Ergün (7), Avhan (8) (dk. 65 llakan Kabze 6), Necati (7) (dk 77 Hakan Yakın), H.Şütiir (6) GAZtANTEPSPOR:/toag/c (2), Mehmet Çnğum (4), Bouazizı (4). Gökhan Zan (5), Hasan (3) (dk. 65 Erman 4), llhan (5), Sedat (3) (dk. 42 Erdal 5), El Taib (4), Erhan Namlı (3) (dk. 46 Macanga 5), Lazarov (5), Jaziri (4) GOLLER: Dk. 4 Necati, dk. 29 Song, dk. 3H Conceiçao, dk. 42 Ayhan, dk. 61 Lazarov (pen.), dk. 84 Hasan Kabze SARl KARTLAR: Hakan Şükür, Ergün, Tomas (Galatasaray), Jaziri (Gaziantepspor) E L E Ş T I R I Doludizgin MAHMUT SERT Ha-dönüştü. oa- -—•*»<*&- kan Şükür topun üzenn- den atlamış, Necati geceyi ateşlemiş-"" ti. Ardmdan doğal olarak maç hava şartlanna uy- gunluk gösterip buz tutmaya başladi ama G. Saray'ın ateşi buna izin vermedi. Sürekli topu yarı alanda lut- tu C'im - Bom. 29. dakikada bu çalışkanlıgın seme- resinde kazanılan korneri Ergün kullandı. Top Song'un uzun saçlarına deyip ağlara gitti. Bclki Kamerunlu oyuncuya yazdık golü ama Er- gün'iin kavislı kornerinin de hakkını vermek lazım. 2 yeter miydi peki? G. Saraylılara göre işı garantiye almak için 3. gol gerekiyordu. Bu kez Conceiçao çıktı sahneye... Ka- zanılan frikiki yaklaşık 30 metreden kaleye şutladı. Kaleci Hasagic elinden kaçırdı. Top çizginin sonuna vurup ıçeri düşerken kalecinin ikinci lokadı vardı a- çataldan '""'-•• dönen kafa vuruşu vardı.G. Saray ıse Ayhan ve Hakan Şükür'le şıkbindirmelcryaptı. Maçın ilerleyen bölümlerin- de Sarı - Kırmızıhlar ara transferde kadrosuna kat- tığı Çanakkaleli Hasan Kabze ve Sturtgarth Ha- kan Yakın'ı sahaya sürdü. Yakın'ı pek göremedik ama Hasan Kabze G. Saray'ın yeni Tuncay'ı olur- sa hiç kimse saşırmasın. Ilele ilk maçta Ergün - 1 lakan Şükür ağabeylerinin attırdıgı gol, sanıyo- ruz bu gencin futbol dünyasına kazandınlmasuı- da önemli rol oynayacak. ALİ SAMİ YEN STADI'NDAN NOTLAR / NEVZAT DİNDAR Gollerlegelen barışGalatasaray taraftan diin günah çıkardı. ÖzellikleÜmitKaran'ınkirdyaverilmesın- den sonra yaşananlar nedeniyle tarattann tepki gösterdiği teknik direktör Hagİ'ye dün sevgi seli vardı. Taraftarlar San - Kırmızılı takımin 4. golünden sonra 'I love you Hagi' diyerektempo tuttu. Rumen çalıştıncı da el sallayarak kendısine gösterilen sevgiye kar- şılık verdi 19. haftanın açıhş maçında Gazianteps- por'ukonukeden Galatasaray'ı taraftan dün akşam yalnız biraktı. Ali Sami Yen Sta* dı'nda yaklaşık 1,5 ay sonra ilk kez oyna- yan Sarı - Kırmıalılan 6 bin yandaş. destek- lerken, tribünlerin büyük birbölümü boştu. Kuşkusuz Istanbul'da kann bastırması vc havanın soğuk olması,ftıtbolseverlerinma- ça olan ilgisinin azlığınin en büyük nedeniy- di. Tribündeki bazı pankartlar dikkat çeki- ciydi. Taraftarlar tribüne, "Tîcarctte göste- riş parayla, futbolda kupayla olur" yazılı döviz açarak rekor ücretlerle transfer yapan Fencrbahçe'ye göndermede bulundu. Sarı - Kirmızılı kulübün tarihini anlatan fotoğraf- ların yer aldığı pankart dikkat çekcrken, alt- yapıdan yetişen genç oyuncular için hazır- lanan "Cafer Can - Uğıır - Arda - Mülayim - Zafer" dövizi de gözîerden kaçmadı. Yan- daşlar yeni transfer Ribery' yi de unutmaya- rak onun için 'Hoş geldin Ribery 1 anlamına gelen Fransızca pankartlar açtılar. Kötü hava şartlanna karşın eski açıkta bulunan '100. Yıl Meşalesi', ilgililerin gay- retiyle maç boyunca yandı. Ribery ise ta- kımdaki yerini alamadı. Galatasaray savun- masının önemli ismi Tomas dün geceki maçta gördüğü san kartla cezalı duruma düştü. Tomas, Ç.Rizespor maçında forma giyemeyecek. Galatasaray'ın, kulübün 100. yılı nedeniyle hazırlattığı 100. Yıl Marşı maç öncesi yandaşlara ilk kez stat hoparlör- lerinden dinletildi. Bestesini gazetemiz ya- zarlanndan Sclnıi Andak'ın yaptığı marş beğeni topladı. G. Saray Kulübü İkinci Başkanı Ergun Gürsoy, yeni transfer Ribery ile daha ön- ce Beşiktaş'ın ilgilendiğini söyledi. Gürsoy, Beşiktaş'ın eski menajen SJ- nanEngin'in Ribery'i izledığini belirte- rek, "SinanEngin 3 kezbu oyuncuyufe- lemiş. Kendisi bize çok iyi oyuncu oldu- ğunu söyledi. Kasederi onda vardı. Bizde kaseticri kendisinden istedik. Ribery'nin 5 mttyon dolar bonservis bedelivar. Sezon sonuna kadar bunu ödersck Ribery 3 j ıl- uğına hi/iın olacak. Bunu da sezon sonu- na kadar gerçekleştireceğiz'' diye konuş- tu. Teknik direktör Hagî'nin yarın (bugün) 40. yaşına gireceğinı kaydeden Gürsoy, "Biz Hagi'den memnunuz. Kendisi bi/iııı için bilinmeyen bir insan değildi. 1996'dan beri onu takip ediyonız. Bazen çıkı^lan olu- yor ama lider oyuncular veya insanlann ba- n sert tavırlan olabiliyor. Bunu hoş görmek la/ım. Hagi hi/inı oyuncumuzdu, şimdi tek- nik direktör olarak görev yapıyor" ifadesi- ni kullandı. Galatasaray Gaziantepspor'u dağıttı. Soğuk ve ya- ğışlı havaya karşın San-Kırmızıhlaretkili bir futbol oyna- dı. G. Antepspor kaygan zeminde çok sayıda pas yan- lışı yapınca oyuna ortak olamadı. Galatasaray'ın iyi oyu- nunun mimartan; geride Song ve Tomas, orta alanda ise Ayhan, Conceiçao ve Sabri'ydi. özellikle Conce- içao, enerjik ve akıllı futboluyla rakip atakları daha baş- lamadan bitirerek önemli katkı sağladı. Brezilyalı oyun- cu geldiğinden beri belki de en iyi oyununu sergiledi. Ayhan ve Sabri de ona uyunca, Sarı-Kırmızılılar maça ağırlığını koydu. Song ve Tomas'ın G. Saray'ın oyun kurgusunda çok önemli ve özellikli birrolü var. Oyunun temposunu ayar- lamada her ikisi de oldukça usta. Geride yaptıkları pas- laşmalarla zaman zaman tempo düşürüp arkadaşları- nı dinlendiriyor, zaman zaman da attıklan uzun paslar- la atakları başlatıyoriar. Birbirleriyle uyumları ise genç- lere ders olacak nitelikte. Eğer Cihan orta alandan ge- lip usta bir sağ kanat savunucusu olduysa, bu ikili- nin ona katkısı unutulmamalı. Dün gece G. Saray takım olarak dikkat çekiciydi. Sarı-Kırmızılılar gerek fizik kondisyon gerekse tek- nik olarak çok güçlü ve beceriliydi. Futbolcuların so- rumluluk almaktan çekinmemesi, basit ve çabuk oy- naması, oynanan futbolu da güzelleştirdi. Böyle birG. Saray'a karşı G. Antepspor'un orta alanda adam ada- ma oynaması bir anlamda intihardı. Nitekim bu bölge- de Sarı-Kırmızılılar hareketli oynayınca G. Antepspor dağıldı ve çok sayıda pozisyon verdi. Eğer G. Saray ikin- ci yarıda biraz daha dikkatli olsa gol rekoru kırabilirdi. Hagi yine takımını basketbol koçu gibi yönetti. G. Sa- ray ileride topu kaybedip savunmaya dönmeye çalıştı- ğında onun kenardan yaptığı uyarılar çok etkili oluyor. Bu belki Hagi için ilk bakışta olumlu bir durum gibi gö- züküyorsa da takımı adına bir eksiklik. Çünkü bu dü- zeyde oyuncular bu tür değişımleri kendiliklerinden çiz- gi arasında kurgu gereği yapmalı. Sonuç olarak G. Saray oynadığı güzel futbol ve attı- ğı gollerle hem yandaşlannı hoşnut etti hem de ligde beklediği yengi serisini devam ettirdi. Güzel Goller SELAMİÖZDEMİR m CSaray'ın formda ismi Necati Ateş, Gaziantcp karşısında da golünü atü. (FotoğraftSAMt GÜREL) Kar yağdı, Istanbul karıştı. Ali Sami Yen'e gitmek için saat 18.00'de yola çıktığım Bakırköy'den ancak 20.30'da Ali Sami Yen'e varabildim. İlk yarım saati ilk defa radyoda canlı yayın yapan NTV'den dinledim. Ve stada girdiğim zaman Song'un golüyle Galatasaray 2- 0 öndeydi. Ancak ilkyarının son 15 dakikasını yorum- larsak çok istekli ve arzulu olan Galatasaray, olumsuz hava şartlanna rağmen çok rahat bir oyun sergiledi. Bu baskılı ve güzel oyun, ilkyarıda 4 gol getirdi. İHerhalde erken gol yemeleri nedeniyle Antep ilkyarıda moralman çökük ve pas hatası bol bir oyun sergiledi. 2. yan ise farkı kapatmak için Antep daha fazla hücum şansı ya- kalamak amacıyla Galatasaray'a yüklendi. Ama Gala- tasaray da yakaladığı kontrataklarla Antep kalesinde tehlikeler yarattı. 2. yanda kar etkisini arttınnca Galatasaray'ın lehine olan durum ikinci yan dezavantaj olarak belirgin şekil- de görüldü. Teknik direktör Hagi ikinci yanda yeni trans- fetieri Hasan Kabze'yle Hakan Yakın'a da şans tanı- dı. Farklı skor Galatasaray'ı rahat oynatırken rüzgârı ar- kasına alan Antep daha fazla hücum yaptı. Gole ancak kazandığı penaltıyla ulaştı. Orta sahada Ergün Galata- saray'ın oyun kurucusu olarak takımına çok faydalı ol- du. Kalede Mondragon, defansta her zamanki gibi Song-Tomas ikilisi Galatasaray'ın emniyet subapı ol- maya devam etti. Ve 5. golü de Hasan Kabze attı. Ga- latasaray'ın yeni transferi Hasan Kabze Sarı-Kırmızılı- ların istekli oyununa ayak uydurarak çok çalıştı ve oy- nadığı ilk maçta gol attı. Dün gece seyrertiğimz Gala- tasaray, ligin 2. devresinde şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu gösterdi. Maçın hakemi Vedat Yüksel ise ikili mücadelelerde oyuna seyirci kaldı. GORUŞ HALÎT DERÎNGÖR Mister Nikotin Sigara içmek, insanlar için felakot. İçinde bulunan nikotin, bir alkoloiddir. Yüksekdozdaalınırisekuvvetli bir zehirdir. Sigaraaşa- ğı cjüzeydedir. Diğer alkoloidlerde olduğu gibi zevk venr. Ne var ki sigara içme alışkanlığını, bir ihtiyaç haline getirirsen, işte o za- man ayyayı yersin. Bu bilinir ama yine de sigara içilir. Bütün dünya, bu alıskanlık- tan yazgeçemez. Gençlerin ise buna alışmasmın önüne bir türlü geçilemıyor. Sigara içmeyi, kişilik göstergesi olarak sayıyorlar... Sigaracılık, benim mesleğim. Sigarada tütünün içindeki kanse- rojen maddelerî çok iyi bilirim. Bu nedenle tek sigara içmiş deği- lim. Daha doğrusu, kâğıda sanlmış bir gram tütünün esiri olmak istemedim. Ingiliz ve IskoÇ Basını Fenerbahçe'nin transferettiği Fransız fut- bolcuAnelka için "Futbol dünyasının nikatini. Slzin için kötü ol- duğunu bildiğiniz halde onu bırakamazsınız" şeklinde yayın ya- pıyorlar, hem de ülkemizde sigarayı bırak kampanyası yaptığımız şu günlerde... Bu esprileri ile Anelka'yı yeriyorlar mı yoksa övü- yorlar mı belli değil... Ama tipik bir soğuk Ingiliz teşbihi! Düşünü- yorum da acaba Arsenal, Real Madrid, Liverpool, ManchesterC- ıty bu kötü alışkanlıktan nasıl olmuş da kurtulmuşlar? Ondan hiç söz açmıyorlar. Daum, ikilem içinde. Anelka'yı hangi pozisyonda kimin yerin- de oynatacak? Bir teknik direktör, bunu düşünmeden 21 trilyona bir futbolcu nasıl aldırır. Bu bir macera olmaz mı? Anelka, kuşkusuz iyi fut- bulcu. Dünyada ismi geçiyor. Ama yine de bizim için kapalı bir kutu... İyi giden bir Fenerbahçe içine sokulması bence büyük bir risk. Psikolojik açıdan bir rahatsızlık oluşabilir. Daum Anelka'yı ki- min yerine oynatabilir? Bence bu kurbanlık Serhat. Oysa bu ço- cuk bu yıl, süratiyle sağ kanat sorununu gidermişti. Rüştü SOS veriyor. lleriyi düşünürken geriyi de düşünmekte yarar vardır. Bu büyük kaleci son günlerde saçmalamaya başla- dı. Büyük hatalar yapıyor. Refleksi azalmış, sık sık da kaleyi bo- şaltıyor. Bu hataları, Türk futbolculan ile yabancı futbolcular kar- şılaşmasında da açıkça görüldü. Ben, Rüştü'nün kaleciliğini es- kiden beri beğenirim. Hatta onun dünya çapında bir kaleci oldu- ğunu da söylerim. Zaman zaman bu düşüncemi yazdım. Oku- yuculanm da anımsar. Ama her futbolcunun da bir sonu vardır. Bunu Rüştü de herkes de bilmelidir. Gördüğümüz kadanyla Fe- nerbahçe'de Ingilizlerin soğuk espirisinde olduğu gibi Rüştü'ye bağımlı olmuşlar. Nikotin bağımlılığı gibi... Birtürlü aklımız almıyor. Rüştü'yü hayata döndürmek isterken genç kaleci Volkan'ı nasıl harcıyorlar! • Bugün Ayvalık'ta Cumhuriyet okurlan ve Fenerbahçelilerle yapılacak olan söyleşiye sağlık sorunlanm nedeniyle katılamıy- orum. Okuyuculardan özür dilerim. E-Posta: hderingor^hotmail.com - Faks: (212) 5138595 19 Mayıs Stadı 'ndaki karşılaşmayı genç hakem Cem Dedayönetecek Samsun, EBahçe'yi ağırlıyor Spor Servisi - Süper Lig'de 19. hafta bugün yapılacak 4 maçla de- vam edecek. Günün önemli maçın- da lider Fenerbahçe Samsunspor'a konuk oluyor. Anelka'lı kadrosuy- la 19 Mayıs Stadı'nda Kırmızı - Be- yazlılar'la karşılacak olan Fener- bahçe'de tek hedef bu karşılaşma- dan galip gelip diğer takımlarla ara- sındaki puan farkını korumak. Cem Deda'nın düdük çalacağı 90 daki- kayı Lig TV naklen yayımlayacak. 56. randevu Fenerbahçe ile Samsunspor, bu- gün yapacaklan maçla birlikte, Bi- rinci Futbol Ligi'nde 56. kez karşı karşıya gelecek. 2 takım arasında geride kalan 55 maçta Fenerbahçe 32, Samsunspor ise 11 kez galip geldi. 12 kurşılaşmada ise taraflar birbirlerine üstünlük sağlâyarnadı Fenerbahçe'nin toplam 93 golüne,' Samsunspor 51 golle karşılık verdi» Sezonun ilk yansında ütanbul'da yapılan maçı, Fenerbahçe 2-1 ka- zanmıştı. Fenerbahçe ile Samsunspor, burt- dan öncc Samsun'da 27 lıg maçın- da karşılaştı. 1969-70 sezonunda ilk kez Birinci Lig'e yükselen Sam- sunspor, evindeki maçlarda 9 gali- biyet alırken, Fenerbahçe ise dep- lasmanda 1 'i hükmen olmak üzere, 11 kez güldü. Günün diğer maçlan: Kayseri - Diyarbakir (Mıısrafa Çnlcu), Malat* ya - B.B.Ankaraspor (Veılat Tan), Çaykur Rizespor - Konyaspor (Or- hanErdemir). T a k ı m l a r O O B durumıı A Y P A y j Fenerbahçe 18 Galatasaray 19 Tcabzonspor 18 BeŞiktaş 18 Dftftizlispor 18 Ç.Rizespor 18 G. Antep 19 Malatyaspor 18 Samsunspor 18 B.ŞBId Ank.18 Gençlerbırllğı18 Diyarbakır 18 Konyaspof 13 Ankaragücü 18 Sakaryaspor 18 Istanbulspor 18 Kayserispor 18- A.Sebat 18 15 1 14 3 12 4 9 5 9 3 8 5 8 3 7 4 7 2 6 4 6 4 6 4 4 8 5 4 5 2 3 6 3 2 1 6 M t 44 9 2 37 13 2 36 13 4 41 25 6 24 21 5 23 14 8 29 30 7 25 23 9 25 33 8 25 26 8 21 25 8 19 28 6 31 38 9 14 27 11 22 37 9 16 26 13 22 42 11 22 46 46 +36 45 +25 40' >22 32 +16 30 29 27 25 23 22 22 22 20 19 17 15 11 9 +3 +9 -1 +2 -8 -1 -4 -9 -7 -13 -15 -10 -20 -24 ANELKA KADRODA Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, yeni transfer Anelka 'yı kadroya aldı. Alman teknik adam hafta arasında ayağının tozuyla, çıktığı antrenmaniarda eözdolduran ve ? * kalitesini gösteren Nicoîas Anelka 'yı Samsun deplasmanına götürme kararı aldı. Christoph Daum 'un Anelka 'yı ilk 11'de oynatıp oynaimama kararını ' NEYMÎŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN Süreyya Değil Biz Yanalım Paris'teki DünyaAtletizm Şampiyonası'nda Süreyya'nın peşindeydi gazeteciler. Onun al- tın madalyanın tekfavorisiolduğuna, hatta re- kor kıracağına da kesin gözüyle bakıyorlardı. Aslında onun 2002'de Münih'te Avrupa şam- piyonu olduğunda derecesine kuşku ile bak- mışlardı. Nasıl olurdu da kırsal kesimden gel- miş bir atlet Avrupa şampiyonu olabilirdi? Na- sıl olurdu da atletizmde sıradan bir ülke olan Türkiye, bir Avrupa şampiyonu çıkarabilirdi. Kıskançlıkla karışık kuşku... "Doping yapmış olması olası mıydı, belki... Belki değil muhak- kak bu kız doping yapmıştır, olmaz, olamaz" görüşü egemendi atletizm dünyasında... Süreyya şampiyon olacak derken ikinci ol- du Paris'te. İlk kez bir dünya ikinciliğimiz ol- muştu, olmuştu ama hiç kimse mutlu değildi, düş kınklığına uğramıştık. Ama daha da ilginç olanı, başta Fransız meslektaşım olmak üze- re dünya atletizm otoriteleri rahatlamıştı, Türk Süreyya fos çıkmıştı. Ya gelecekte ne olacaktı? Önümüzde bir Atina ölimpiyatlan vardı, Süreyya Paris'te ya- pamadığını Atina'da yapar mıydı? Atletizm dünyası Paris'te bir an için rahatlamıştı ama az sonra kafalarında "Atina'da ne olur" sorusu çınlamaya başlamıştı bile... O zaman kararver- mişlerdi: "Bu Türi< kızını hiç boş bırakmıyalım, nereye giderse biz de hemen arkasında ola- lım." Ve atletizmin en tepesindeki kurum IA- AF, Dünya Dopingle Mücadele Birliği WADA ile işbirliği içine girai: "Süreyya'yı izleyin." WA- DA'nın kadınlı erkekli görevlileri geldiler gittiler, Süreyya'yı adım adım izlediler. Izlediler ama bunu sadece Süreyya'ya da yapmadılar. Kim dünya rekortmeni ise peşlerine adam saldılar, bunu Türkiye fark etmedı bile. Süreyya'ya sa- dece "Ne istersen iste verelim, sen de ne is- tersen yap" dediler. Süreyya istediği yerde is- tediği gibi kamp yaptı, her türlü olanağı vardı artık, ama eşi ve hocası Yücel Kop ile birlikte kendilerinden başkasını görmediler, tanıma- dılar. Üstüne üstlük bir de mide kanaması ge- çiren Süreyya'ya VVADA'nın kıskacı da eklenin- ce stresli günler başladı. Bir gün nasıl olduy- sa oldu, hırçınlık, kıskançlık, isyan ve belki de sürekli çalışmanın getirdiği yorgunluk başları- na çorap ördü. Idrar testine gelenleri kovdu- lar, belki bilemediğimiz daha başka hareketler de yapıldı ki Dünya Dopingle Mücadele örgü- tü'nün elemanları ellerine verilen bir idrarla ül- kelerine döndüler. Bu Süreyya'nın "The encTiydi. Hastalık, sakatlık ya da başka nedenlerle Süreyya Atina'ya da gitmedi, koşmadı, koş- madan pistlerden diskalifiye edildi. Ben hâiâ Süreyya'nın doping yaptığına asla inanmıyo- rum, ama şuna inanıyorum ki Süreyya gibi bel- ki 100 yılda bir ele gelen bir sporcu asla ve as- la kendi haline bırakılmamalıydı. Ne isterse ve- rilmeliydi ama mutlaka yanı başında (her şam- piyon ve rekortmenin olduğu gibi] en az 5 ki- şilık bir uzman kadro (doktor, psikolog, bes- lenme uzmanı, antrenör ve ilk antrenörü Yü- cel) olmalıydı. Şampiyon olmak, hele hele bir dünya rekort- meni olmak asla ve asla kolay değil. Ancak şampiyon olmanın da koşulları vardır, özveri is- ter, başıboş bırakılmaz. Süreyya bir devlet ma- lıydı, Süreyya Türkiye'nin, Türk halkının güve- ni ve umuduydu. Süreyya'ya koruma dahi ve- rilmeliydi ama herkes bu "made in Turkey" markalı atletimize nedense hep uzaktan bak- tı. Süreyya hep hafife alındı, dünya rekorunun ne olduğunu bilmeyenler onun eriştiği nokta- yı sıradan saydılar, kolay elde edilen bir unvan sandılar. Süreyya da onlara katıldı, kendini özel yaratılmış bir varlık olarak gördü. Gördü ve ya- nıldı, başına ne geldiyse hocası ve kocası ile birlikte verdikleri ortak kararlardan geldi. Dev- let de onlann kendilerine olan güyenlerinin ye- terli olduğundan öylesine emindi ki hiçbir şe- kilde onların işine karışmadı. Doping yapma- dığı halde Süreyya bugün pistlerden uzaklaş- tırılmışsa bunun sorurnlusu sadece Süreyya değil, Süreyya'ya sahip çıkmayanlardır. Kırsal kesimden gelmiş, kendi çabası ile or- taya çıkmış, Avrupa şampiyonu ve dünya ikin- cisi olmuş bir kız, duygusallığından da kurtu- lamamış, ekip çalışmasına inanmamış, üste- lik sahipsiz de kalmışsa biz yanalım Süreyya gibi bir yeteneğe sahip çıkamadığımız için.