Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALt StRMEN
Hoca'mn Heybe
Öyküsüne Benzemesin tle
Hafta sonunda yapılan Irak seçimlerinin ne kadar
demokratik olduğu, bugün var olan koşullarda, Irak
halkının iradesinin ne dereceye kadar sandığa yan-
sıdığı, bu iradeye ABD'nin ne dereceye kadar uya-
cağı soruları hep sorulacak ve tartışılacak.
Ama Ocak 2005 seçiminin özellikle Kuzey Irak'ta
Türkiye'nin istemediği gelişmelerin yolunu açtığı, An-
kara'nın kırmızı çizgilerinin bir kez daha çiğnenmesi
durumuyla karşı karşıya bulunulduğu bir gerçektir.
Bilindiği gibi, Türkiye sürekli olarak, Kerkük'te, bir
Kürt oldubittisiyle oradaki Türkmenlerin yok sayıl-
maları ve baskı altına alınmalarını, aynı zamanda bu-
ranın bir Kürt kenti olarak ilan edilmesini kabul ede-
meyeceğini açıklamıştır.
Ne var ki, daha Amerikan müdahalesinin ilk an-
larından itibaren Irak'taki Kürt gruplar Kerkük'te ta-
pu kayıtlarını talan ederek buradaki emellerini açık-
ça ortaya koymuşlar ve adım adım bunu gerçek-
leştirme yolunu tutmuşlardır.
Nihayet, zaten zorla demografik yapısı değiştiril-
mişolan Kerkük'te son seçimde Kürtler2/3 çoğun-
luğu ele geçirmişlerdir.
Böylelikle Kuzey Irak'ta Kerkük'ü de içeren ve böl-
gedeki zengin petrol kaynaklarına da el koymayı ön-
gören bağımsız Kürt devleti yolunda yaşamsal bir
adım daha atılmıştır.
•••
Türkiye'yi doğal olarak çok yakından ilgilendiren
bu gelişmeler, Bush politikasının ana hatları açık-
landığında, "Diyarbakır'm BOP'un yıldızı olacağı-
nı" söyleyen Recep Tayyip Erdoğan'ın bölgede-
ki yeni oluşumları hiç değilse başlangıçta kavramak-
tan ne kadar uzak olduğunu da bize göstermiştir.
Nitekim bugüne gelinmesinde, bu tavır ile tepki-
leri zamanında ve yeterince inandırıcı biçimde dile
getirmeyen tutumun da büyük rolü olduğu yadsı-
namaz.
Neyse Türkiye geç de olsa tepkisini dile getirmiş-
tir.
Doğrusu ilk tok ses yine TSK'den gelmiş, Genel-
kurmay Ikinci Başkanı llker Başbuğ, 26 Ocak gün-
kü basın brifinginde, Kerkük'te Kürt oldubittilerinin
burayı Türkiye'nin güvenlik sorunu haline getirebi-
leceğini belirtmiştir.
Görevinin ve konumunun sınırlarına büyük özen
göstererek konuşan Sayın Başbuğ, Bülent Ecevît'in
iddialarına verdiği dolaylı yanıtla da, Türkiye'nin
maceracı ve militarist bir politika peşinde olmadı-
ğını cümle âleme ilan etmiştir.
Askeri cenahın bu tepkisini, belki de onun tetik-
lemiş olmasının da etkisiyle hükümetin tepkisi iz-
lemiş ve gerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
gerekse Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, siyasi ira-
denin de, Kerkük'teki gelişmelere seyirci kalama-
yacağını açıklamışlardır.
.. * * *
Şu sırada Incirlik Üssü'nü hız ve malzeme sınır-
laması olmaksızın ve de bildirimsiz olarak kullan-
mak için Türkiye'den istekte bulunan ABD'nin, Tür-
kiye'nin Kuzey Irak'taki kırmızı çizgilerine hiç de
dikkat etmediği, yalnız bizler değil bizzat ABD'li
strateji uzmanı hocalartarafından da dile getirilmek-
tedir.
ABD, PKK'yi terör örgütü ilan etmesine karşın ar-
tık kendi sorumluluğu altında bulunan bölgede bu
kuruluşa karşı birşey yapmadığı gibi, sürekli Irak'ın
üniter yapısı ve toprak bütünlüğünden yana oldu-
ğunu ileri sürmesine karşın, Barzani ileTalabani'nin
girişimleri karşısında da, elle tutulur hiçbir şey yap-
mamakta, duruma seyirci kalmayı yeğlemektedir.
Olayların nerelere kadar varacağını irdelerken bir
yanlışa düşmekten özenle kaçınmalı ve "Eğer Tür-
kiye 1 Marttezkeresini geçirmiş olsaydı, bugün Ku-
zey Irak'ta bu gelişmeler olmazdı" yollu gerçekler-
le bağdaşmayan yanlış görüşlere iltifat etmekten sa-
kınmalıyız.
Daha önce, birçok kez açıkladığımız gibi, ABD'nin
Irak ve Ortadoğu politikası içinde Kürt kartı, Türki-
ye'ye karşı bir alternatif değil, fakat bu politikanın
temel taşı bir kozdur.
ABD Irak'ta da, BOP'un kimi diğer ayaklarında
da Kürt kozundan kolay kolay vazgeçmeye niyetli
değildir.
Ama bu duruma bakarak, Türkiye'nin tepkileri-
nin Ankara ile VVashington'ı karşı karşıya getirece-
ğini düşünerek çekingen bir politika izlenmesi ve-
ya Kuzey Irak'ta istenmeyen sonuçların önlenme-
si için Incirlik ile ilgili çok tehlikeli sonuçlar verebi-
lecek taleplere evet denmesi yanlış olacaktır.
Unutmamak gerekir ki, Türkiye bölgede hiçbir
devletin, hatta süper güç ABD'nin de görmezden
gelebileceği ve politikasını oluştururken çıkarlarını
kale alamayabileceği bir ülke değil, tam tersine kü-
çümsenmeyecek bir bölgesel güçtürve Ortadoğu'da
bir kalemde Türkiye'yi de karşısına alacak bir po-
litika orta vadede ABD için dahi çok vahim sonuç-
lar doğurabilecektir.
Zaten sorun orada değil, varlığını ve bekasını
ABD'ye borçlu olanların, bu gerçeği görüp, gereği
gibi davranabilip davranamayacakları noktasında
düğümlenmektedir.
Umalım ki, Türkiye'nin tepkileri de, sonunda
hocanın heybe öyküsündeki gibi fos çıkmasın.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
IP SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Doğu Perinçek'e
suikast iddiası
İstanbul Haber Servi-
si - İşçi Partisi (İP) üye-
leri, İP Genel Başkanı
DoğuPerinçek'in suikast
tehdidi altında olduğunu
öne sürerek Sultanah-
met'teki İstanbul Adliye-
si Cumhuriyet Başsav-
cılığı'na suç duyurusun-
da bulundular.
Adliye binası girişin-
de toplanan grup adına
açıklama yapan İP İstan-
bul 11 Başkanı Erkan Ön-
sel, Alaattin Çakıcı'nın
ifadelerinden MİT yö-
neticisi Mehnıet Eymür
ve kendisine bağlı bazı
ülkücülerin, Perinçek'e
suikast hazırlığında ol-
duklannın ortaya çıktığı-
nı söyleyerek. Suikast
hazırhğının reddedilme-
diğini, devletin raporla-
nna girdiğini dile getirdi.
Önsel açıklamasının
ardından, dönemin MİT
yöneticileri MehmetEy-
mür, Kaşif Kozinoğlu,
ŞenkalAtasagun ve Sön-
mezKöksal hakkında ka-
mu davası açılması tale-
bini içeren dilekçesini
sundu.
CHP, kurul üyelerinin Bakanlar Kurulu tarafından atanmasını öngören yasa tasarısına karşı çıktı:
ÜÜst kurullar siyasileşiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun
da aralannda bulunduğu (RTÜK) 8 üst
kurulun üyelerinin Bakanlar Kurulu
tarafından atanması, başkan ve üye-
lerin maaşlartnın Başbakanlık Müste-
şarı'na endekslenmesini öngören ya-
sa tasansı, TBMM Plan ve Bütçe Ko-
misyonu'nda alt komisyona sevk edil-
di. CHP'li milletvekilleri, tasanyla
kurullann bağımsızlıklannın ortadan
kaldınldığına işaret ederek "Kurullar,
hükümetin emrine giriyor ve tek tîp-
leştiriByor" görüşünü dile getirdiler.
Düzenleyici ve Denetleyici Kurum-
lar Yasa Tasarısı, dün TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda görüşüldü. Re-
kabet Kurumu, RTÜK, Sermaye Pi-
yasası Kurumu, Telekomünikasyon
Kurumu, Bankacılık Denetleme ve
• 8 üst kurulun üyelerinin Bakanlar Kurulu tarafından atanması, başkan ve üyelerin
maaşlarının Başbakanlık Müsteşan'na endekslenmesini öngören yasa tasansma karşı
çıkan CHP, "kurulların bağımsızlıklarının ortadan kaldırılarak hükümetin emrine
girmesine neden olacağım" belirtiyor.
Düzenleme Kurumu, Rnerji Piyasası
Denetleme Kurumu, Tütün, Tütün
Mamulleri ve Alkollü lçkiler Piyasa-
sı Düzenleme Kurumu ile Kamu Iha-
le Kurumu'nun 7 üyeden oluşması,
üyelenn görev süresinin 6 yıl ile sı-
nırlandırılması, başkaııların görev sü-
resinin ise 7 yıl olmasını öngören ta-
san, üyelerin de tamamının Bakanlar
Kurulu tarafından atanmasını hükme
bağlıyor. Bu kurumlann mevcııt ya-
salannda, ilgili meslek kuruluşları,
bakanlıklar ya da ilgili kurumlar ve-
rilen kontenjana göre iki katı kadar aday
belirleyebiliyor, Bakanlar Kurulu bu
adaylar arasından atama yapıyor.
Tasarı, kurul başkan ve üyelerinin
maaşlarını da yeniden düzenliyor. Ta-
sanya göre, kurul başkanlarına Baş-
bakanlık Müsteşan, üyelere ise Baş-
bakanlık Müsteşar Yardımcısı'na öde-
nen nıaaş kadar ücret ödenmesi öngö-
rülüyor.
Tasarının görüşmeleri sırasında
CHP'li AkifIlamzaçebi, üyelerin Ba-
kanlar Kurulu tarafından seçilmesi
yönündeki düzenlemeye karşı çıka-
rak her kurumun farklı özelliği oldu-
ğuna dikkat çekti. CHP'li Ali Kemal
Kumkumoğlu, tasanyla üst kurulla-
nn bağımsızlıklannın ortadan kaldı-
nldığını belirterek "Bunun hiçbir ge-
rckçcsi olamaz. Bu dünyanın en akıl-
lısı bu hükümet ıııi? Daha önceki hü-
kümet, bütün bunlan düşünmedi mi?
Hepsini hükümet belirlesin diye akıl-
laı ına jiclmcdimi" dedi. Kumkumoğ-
lu, tasanyla kurullann "tektipleştiril-
meye çalışıldığını" belirterek bunun
anlamının olmadığını söyledi. Kum-
kumoğlu, "Kamuoyuna hiç bilgi sız-
dırmayan kurumlar mi istiyorsunuz"
dıye sordu. AKP'li Alaattin Büyükka-
ya ise "Bağunsızlık demek denetim-
sizlik demek değildir. Sapla samanı
kanşünyorsunuz" dıyereîc CHP'lile-
ri eleştirdi. CHP'li Özyürek, Büyük-
kaya'ya "Biz sapı da biliyoruzsama-
nı da" diye yanıt verdi. AKP1
li Musa
Uzunkaya ise RTÜK'ün tasan kapsa-
mından çıkanlmasını önerirken "Ban-
kalar, çiklet verir gibi kredi kartı geti-
riyın; buna bir önlem getirilmesi gere-
kiyor" dedi.
Eleştirileri yanıtlayan Devlet Ba-
kanı ve Başbakan Yardımcısı Meh-
met AUŞahin ise söz konusu kurulla-
ra bir şablon getirmek istedıklerini,
ortak çalışma esas ve usulleri belirle-
diklerini söyledi. Tasarı, AKP ve
CHP'li mıllervekillennin önergesiy-
le alt komisyona sevk edildi.
MURATASLAN
Onyıl
sonra
kemikleri
bulundu
DİY\RBAKIR(Cum-
huriyet Bürosu) - Şır-
nak'ın Silopi ilçesinde
1994 yılında kaybolan
MuratAslan'ın kemikle-
ri Bazamir Deresi kena-
rında bulundu.
tddialara göre Murat As-
lan, 25 yaşındayken 10 Ha-
ziran 1994 tarihinde, Ye-
nişehir semtinde iki arka-
daşıyla birlikte sokakta yü-
rürken bir otomobile zor-
la bindirilerek kaçırıldı.
Babası İzzettin Aslan, oğ-
lunu bulmak için birçok
kuruma başvurmasına kar-
şın bir sonuç alamadı. Ge-
çen aylarda Özgür Gün-
dem gazetesinde Abdul-
kadirAygan'ın açıklama-
lannı okudu. Aygan, Mu-
rat Aslan'ın, aralannda
Jandarma Istihbarat Tim
Komutanı Abdulkerim
Kırca'nın da bulunduğu
bir grup tarafından kaçınl-
dığını ve sorgulandıktan
sonra Körtük Köyü yakın-
lannda üzerine benzin dö-
külerek yakıldığını öne
sürdü. Haber üzerine As-
lan, İHD Diyarbakır Şube-
si'ne başvurarak yardım
istedi.
İHD ve Diyarbakır Ba-
rosu ile birlikte oluşturu-
lan heyet, Silopi Savcısı,
doktor vej andarma yetki-
lileri eşliğinde söz konu-
su mezann bulunduğu yer-
de kazı çalışması yaptı.
Kazı çalışması sonucun-
datoprağın 15 santimetre
altında bir insan iskeleti-
ne ulaşıldı. Kemikler, is-
tanbul Adli Tıp Kuru-
mu'na gönderilerek anne
ve babadan alınan DNA
örnekleri ile karşılaştınl-
dı. Adli Tıp Kurumu'nun
9 Eylül 2004 tarihlı rapo-
ru söz konusu kemiklerin
Murat Aslan'a ait olduğu-
nu ortaya koydu.
Diyarbakır Barosu olay-
la ilgili işlem yapmak için
savcılağı göreve çağırdı.
Öğretim üyelerinin öğrencileri sorguladığı ileri sürüldü
Üniversitede 'ajanlık' iddiası
jstanbul Üniversitesi (İÜ)
öğrencileri, okulda yürütülen
"gbJi soruşturmalan" protesto
etli. tÜ'nün Beyazıt'taki merkez
kampusu önünde toplanan
öğrenciler adına yapılan
açıklamada, 26 Ocak gttnü
öğretim üyeleri Ersan Şen,
Birsen Ersen ve Rauf Verbay
tarafindan yürütülen
soruşturmalarda Özgür Ceylan
Ataç ve Tamer Doğan'ın gidice
sorgulandığı iddia cdfldL
Açıklamada, "2 öğrenci için
birer saatten fazla süren
soruşturma süı osincc tehdit ve
şantajla okulumuz öğrencileri
hakkında sorular soruldu.
'Onlar örgüt üyesidir, onlaruı
ismini verin yoksa okuldan
atılırsını/' denildi. LJniversiteleri
kışlaya çevirmeye çalışan YÖK,
lÜ'de yaşanan hukuk
trajedisinin de baş
sorumlularındandır'" denildi.
Haklar ve özgürlükler kavgası
büyüdükçe baskılaı ııı akıl
almaz boyutlara ulaştığına
dikkat çekilen açıklamada,
öğrencilerin; YOK'ün haskıcı,
antidemokratik uygulamalan ve
ajanhk dayatmalanna sessiz
kalmayacağı vurgulandı.
Öğrenciler, açıklamanın
ardından olaysız dağıldı.
(Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
AZINLIK RAPORUNA SORUŞTURMA
Oran: Türkiye'yi
reriletmegirişimi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)- Ankara Cum-
huriyet Başsavcılığı, tar-
tışmalı "Azınhk Rapo-
ru"nu hazırlayan tnsan
Haklan Danışma Kurulu
Başkanı Prof. Dr. İbra-
himKaboğluileProf.Dr.
Baskuı Oran hakkında so-
ruşturma başlattı. Prof. Dr.
Oran ile Kaboğlu bugün
savcılıkta ifade verecekler.
Prof. Dr. Oran, "Biryan-
dan AB'ye gireceğiz diye
yırtınıyorlar, bir yandan
da şiddeti teşvik etmeyen
düşüncelerin ileri sürül-
mesini suçolarak değeıien-
diriyoriar" dedi.
Prof. Dr. Ibrahim Ka-
boğlu başkanlığındaki İn-
san Haklan Danışma Ku-
rulu üyesi Prof. Dr. Baskın
Oran, Türkiye'de yaşayan
tüm farklı etnik kökenle-
rin azınhk olarak kabul
edilmesi gerektiği görüşü-
nü savunan raporu kaleme
almıştı. Kamuoyuna açık-
larunasının ardından rapor,
sert tartışmalara yol aç-
mıştı. Toplumsal Düşünce
Derneğı Başkanı FethiBo-
layır, anayasanın değiştiri-
lemez hükümlerinin de-
ğiştirilmesinin önerildiği
savıyla Prof. Dr. Kaboğlu ı
ve Oran hakkında suç du- ,
yurusunda bulunmuştu.
Ankara Başsavcılığı baş- •
lattığı incelemeyi soruş-
turmaya dönüştürerek,
Prof. Dr. Baskın Oran ile u
Prof. Dr. Ibrahim Kaboğ- .
Urna"sanık"sıfatıylaifa- ı
delerini almak üzere da- '
vetiye çıkardı. Savcılığm, •
ifadelerin ardından Prof. ı
Dr. Kaboğlu ve Oran hak-
kında dava açması günde-
me gelebilecek. Baskın -
Oran, bugün savcılığa ifa-
de vereceğini biIdirdi.
Prof. Dr. Baskın Oran, 10
Ocak tarihli celp yazısın-
da kendisinin eski İHDK
üyesi olarak belirtildiğini t!
söylerken "Oysa benim
kuruldaid iiyeliğim halen ı
sürüyor" dedi. Bir taraf- g
tan AB'ye girmeye çalışı- „
lu*ken bir yandan da şidde-
ti teşvik etmeyen düşün-
cenin ileri sürülmesinin ,
suç olarak değerlendiril-
mesini eleştiren Oran,'
u
Bunlar Türkiye'yi rezil
etme girişimleridir. C iddi
ye alnuşlar ki ifadeye çagı-
nyorlar" diye konuştu. •:
5 yıl önce yapılan operasyon nedeniyle 154 mahkûm hakkında açılan davaya devam edildi
Hayata Dönüş'te yedi tahliyeTURHANNARLER
ÇAÎNAKKALE- "HayataDö-
nüş Operasyonu"yla ilgili açı-
lan davada, 7 tutuklunun tahli-
yesi kararlaştırıldı.
Çanakkale E-Tipi Ceza-
evi'nde, 5 yıl önce yapılan, Ha-
yata Dönüş Operasyonu'na iliş-
kin 154 mahkûm ile 563 gü-
venlik görevlisi hakkında açılan
davanın dünkü duruşmasında,
tutuklu 7 sanığvn tahliyesme ka-
rar verildi. Çanakkale Ağır Ce-
za Mahkemesi 'ndeki duruşma-
da, tutuksuz sanık Yıldız Bağuç
yaptığı savunmada, operasyo-
nun başladığı ana dek 7 yıl Ça-
• Duruşma sonunda adliye önünde açıklama yapan tutuklu yakınları
operasyonlar sırasında hükümlülerin suçsuz olduğunu, esas suçluların bulunarak
cezalandırılmasını istediler.
nakkale Kapalı Cezaevi'nde
kaldığını söyledi. Bağuç, ceza-
evinde terör örgütü DHKP/C
mensubu olduğu gerekçesiyle
bulunduğunu belirterek şunla-
n söyledi:
"Operasyon başladığında sa-
at 04.00'ü geçnüştL Ben yatryor-
dunı. Operasyonun başladığnu
duyunca, içeriye »iı ilımsini ön-
lemek için ranza ve dolapları
kapının arkasuıa yığdık. Ük gün
koğuşlara su ve köpiik sıkıldı. Sa-
nırun iltinci gün de, iş maldne-
leriyle cezaevinin duvar ve çatı-
lan yıküarak, içeriye gaz bom-
biüiin aüldı. Biz yaralandığıiH ya
da öldüğünü düşündüğümüz
arkadaşlanmızın isimleıini yük-
sek sesle söyleyip slogan atıyor-
duk. Operasyon sırasında ken-
dini yakarak ölen Fidan Kal-
şen, güvenlik güçlerine 'içeriye
girmeyin yoksa kendimi yaka-
rım' diye söyledi Daha sonra
kendini ateşe verdi. Operasyo-
nun 3. günündetavandan açılan
bir yerden atdan bombamn bir
parçası başuna isabet etti ve kıs-
mi felç geçirdim."
Müdahil avukatı Behiç Aşçı,
cezaevinde keşif yapılmasını
istediklerini belirterek "Olay sı-
rasındaçekilen kamera kayıtla-
nnın, telsiz ve telefon tutanak-
laıııun k nıiııini. dönemin Ada-
fet BakanıHikmet Sami Türk'ün
dinlenmesini ve olayın toplum-
da inflal uyandırması nedeniy-
le asker sanıklann (utuklanma-
lanna, tutuklu sanıklann tahli-
yelerine karar verflmesuü talep
ediyorum'' diye konuştu.
Mahkeme heyeti, Adalet Ba-
kanı Türk'ün dinlenmesiyle il-
gili istemleri reddederken tu-
tuklu sanıklar Ali Osman Köse,
Ali Rıza Seçik, llülya Aydoğan,
Günay Eren, Mehmet Kara-
man, Veysel Şahiıı ve Muharrem
Güzel'in tahliyesine karar ver-
di. Duruşma 12 Nisan tarihıne
ertelendi.
Duruşma sonunda tutuklu ya-
kınlan adliye önünde basın açık-
laması yâptılar. Operasyonlar
sırasında hükümlülerin suçsuz
olduğunu söyleyen grup, esas
suçlulann bulunarak cezalan-
dınlmasını istedi.
HÜKÜMETE UYARI İDDİASI
Kızılhaç: Kızılay
siyasete bulaştı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Grup Başkanveki-
li Kemal Anadol, üluslararası
Kızılay ve Kızılhaç Federasyo-
nu ile Dünya Kızılhaç Komite-
si'nın, "Kızılay'uı tarafsızlık-
tan uzaklaşnğı ve siyasete bulaş-
tığı" gerekçesiyle hükümeti
uyardığını bildirdi.
Anadol, dün CHP İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçda-
roğlu ile birlikte düzenlediği ba-
sın toplantısında AKP'nin Tür-
kiye Kızılay Derneği'nde, "hu-
kuku paspas gibi çiğneyerek,
partizanca uygulamalarda bu-
lunduğunu" söyledi. Anadol,
dünyanın her yerinde bu rür
kuruluşlann bağımsız ve siya-
setten uzak olduğunu vurgular-
ken AKP'nin iktidara gelme-
sinden sonra bu tür kuruluşla-
nn "partizanca uygulamala-
ı ııı altında kaldığuu, nitelikle-
rinin zedelendigini" kaydetti.
Anadol, "Halkımızın bu ku-
ruluşlara güven duyması esas-
tır. Güven sarsüırsa bunlara
yardun gitmez" dedi.
Anadol, Uluslararası Kızılay
ve Kızılhaç Federasyonu ile
Dünya Kızılhaç Komitesi'nin,
Kızılay'ın tarafsızlıktan uzak-
laştığı ve siyasete bulaştığı ge-
rekçesiyle hükümeti uyardığı-
na dikkat çekti. Anadol, Kızı-
lay Başkanı Talat Yılmaz'ın,
üye olmadığı halde göreve ge-
tirildiğini ve bundan 8 ay son-
ra üye olduğunu vurguladı.
Star Grubunun satışı
Cem Uzan, alt
komisyona başvurdu
ANKARA (ANKA) - Cem Uzan, Star Grubu'nun
satışını kolaylaştıracak yasa teklifi için Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda oluşturulan alt komisyon başkan ve
üyelerine birer yazı göndererek teklifi eleştirdi ve
uygun bulunursa TBMM'ye gelerek görüşlerini
aktarmak istedığini iletti. Uzan, milletvekillerine
önceki gün, üç sayfahk dılekçe ekinde bugüne kadar
TMSF'ye ilettikleri sekiz ayn ödeme planına yanıt
alamadıklannı ve randevu taleplerinin kabul
edilmedığini gösteren belgeleri de gönderdi. Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda oluşturulan söz konusu alt
komisyonun başkanlığına getirilcn AKP Afyon
Milletvekili Halil Aydoğan ile görüşmek isteyen Uzan
ve yöneticileri "işlerinin sıkışıkhğı" nedeniyle görüşme
talebini ve dilekçeyi elden veremedi. Uzanlar, CHP
milletvekilleri Kemal Kdıçdaroğlu ile Aldf
Hamzaçebi'ye de dosyayı iletti. Uzan, teklifin, Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda görüşüldüğü ilk gün kendisinin
de gelerek TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ten sonra
bilgi vermek istediğini, ancak bu yöndeki dilekçesinin
teslim alınmadığını anımsattı.
DİSKONUN BAHÇESİNDE BULUNDU
Incirlik Üssü'nde
bomba paniği ;
Haber Merkezi - Uzun sü-
redir ABD askerlerinin kullan-
dığı Incirlik Hava Üssü'nün
hemen yanındaki bir disko-
nun bahçesinde, patlamaya
hazır 5 kilogram ağırhğında
TNT ve toz potasyumla hazır-
lanan el yapımı bomba bu-
lundu. Çelik çivilerle etkisi
arttınlan bombanın patlama-
dan bulunması sayesinde bir
facia önlendi.
Emniyet Müdürlüğü yetki-
lilerinden alınan bilgiye göre,
Incirlik beldesinde bulunan
Nesim Disko'da görevliler dis-
koya bırakılan bir çanta için-
de patlayıcı madde fark etti-
ler. Işyerine çağnlan bomba
imha ekipleri, patlayıcı mad-
deyi etkisiz hale getirerek in-'
celenmek üzere laboratuvara
götürdüler. Yetkililer, ilkince- *
lemelerde patlayıcı madde- *
nin ev yapımı ve gübre türü >
olduğunun belirlendiğini,'
olayla ilgili görgütanıklannın'
ifadesi doğrultusunda, biri ka- <
dm iki kişinin arandığını kay- '
dettiler. Tahrip gücü yüksek '
bombanın, patlaması halin-
de, birçok işyeri ve eğlence '
merkezi ile evlerin bulunduğu
bölgede büyük zarara ve can '
kaybına yol açabileceği kay-
dedildi. Geçen yıl Incirlik
Hava Üssü'nePKK tarafından ,'
saldırı hazırlığı yapıldığını
belirleyen güvenlik güçleri 4
kişiyi tutuklamıştı.