22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE HABERLER DUNYADABUGUN ALt StRMEN Hoca'mn Heybe Öyküsüne Benzemesin tle Hafta sonunda yapılan Irak seçimlerinin ne kadar demokratik olduğu, bugün var olan koşullarda, Irak halkının iradesinin ne dereceye kadar sandığa yan- sıdığı, bu iradeye ABD'nin ne dereceye kadar uya- cağı soruları hep sorulacak ve tartışılacak. Ama Ocak 2005 seçiminin özellikle Kuzey Irak'ta Türkiye'nin istemediği gelişmelerin yolunu açtığı, An- kara'nın kırmızı çizgilerinin bir kez daha çiğnenmesi durumuyla karşı karşıya bulunulduğu bir gerçektir. Bilindiği gibi, Türkiye sürekli olarak, Kerkük'te, bir Kürt oldubittisiyle oradaki Türkmenlerin yok sayıl- maları ve baskı altına alınmalarını, aynı zamanda bu- ranın bir Kürt kenti olarak ilan edilmesini kabul ede- meyeceğini açıklamıştır. Ne var ki, daha Amerikan müdahalesinin ilk an- larından itibaren Irak'taki Kürt gruplar Kerkük'te ta- pu kayıtlarını talan ederek buradaki emellerini açık- ça ortaya koymuşlar ve adım adım bunu gerçek- leştirme yolunu tutmuşlardır. Nihayet, zaten zorla demografik yapısı değiştiril- mişolan Kerkük'te son seçimde Kürtler2/3 çoğun- luğu ele geçirmişlerdir. Böylelikle Kuzey Irak'ta Kerkük'ü de içeren ve böl- gedeki zengin petrol kaynaklarına da el koymayı ön- gören bağımsız Kürt devleti yolunda yaşamsal bir adım daha atılmıştır. ••• Türkiye'yi doğal olarak çok yakından ilgilendiren bu gelişmeler, Bush politikasının ana hatları açık- landığında, "Diyarbakır'm BOP'un yıldızı olacağı- nı" söyleyen Recep Tayyip Erdoğan'ın bölgede- ki yeni oluşumları hiç değilse başlangıçta kavramak- tan ne kadar uzak olduğunu da bize göstermiştir. Nitekim bugüne gelinmesinde, bu tavır ile tepki- leri zamanında ve yeterince inandırıcı biçimde dile getirmeyen tutumun da büyük rolü olduğu yadsı- namaz. Neyse Türkiye geç de olsa tepkisini dile getirmiş- tir. Doğrusu ilk tok ses yine TSK'den gelmiş, Genel- kurmay Ikinci Başkanı llker Başbuğ, 26 Ocak gün- kü basın brifinginde, Kerkük'te Kürt oldubittilerinin burayı Türkiye'nin güvenlik sorunu haline getirebi- leceğini belirtmiştir. Görevinin ve konumunun sınırlarına büyük özen göstererek konuşan Sayın Başbuğ, Bülent Ecevît'in iddialarına verdiği dolaylı yanıtla da, Türkiye'nin maceracı ve militarist bir politika peşinde olmadı- ğını cümle âleme ilan etmiştir. Askeri cenahın bu tepkisini, belki de onun tetik- lemiş olmasının da etkisiyle hükümetin tepkisi iz- lemiş ve gerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gerekse Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, siyasi ira- denin de, Kerkük'teki gelişmelere seyirci kalama- yacağını açıklamışlardır. .. * * * Şu sırada Incirlik Üssü'nü hız ve malzeme sınır- laması olmaksızın ve de bildirimsiz olarak kullan- mak için Türkiye'den istekte bulunan ABD'nin, Tür- kiye'nin Kuzey Irak'taki kırmızı çizgilerine hiç de dikkat etmediği, yalnız bizler değil bizzat ABD'li strateji uzmanı hocalartarafından da dile getirilmek- tedir. ABD, PKK'yi terör örgütü ilan etmesine karşın ar- tık kendi sorumluluğu altında bulunan bölgede bu kuruluşa karşı birşey yapmadığı gibi, sürekli Irak'ın üniter yapısı ve toprak bütünlüğünden yana oldu- ğunu ileri sürmesine karşın, Barzani ileTalabani'nin girişimleri karşısında da, elle tutulur hiçbir şey yap- mamakta, duruma seyirci kalmayı yeğlemektedir. Olayların nerelere kadar varacağını irdelerken bir yanlışa düşmekten özenle kaçınmalı ve "Eğer Tür- kiye 1 Marttezkeresini geçirmiş olsaydı, bugün Ku- zey Irak'ta bu gelişmeler olmazdı" yollu gerçekler- le bağdaşmayan yanlış görüşlere iltifat etmekten sa- kınmalıyız. Daha önce, birçok kez açıkladığımız gibi, ABD'nin Irak ve Ortadoğu politikası içinde Kürt kartı, Türki- ye'ye karşı bir alternatif değil, fakat bu politikanın temel taşı bir kozdur. ABD Irak'ta da, BOP'un kimi diğer ayaklarında da Kürt kozundan kolay kolay vazgeçmeye niyetli değildir. Ama bu duruma bakarak, Türkiye'nin tepkileri- nin Ankara ile VVashington'ı karşı karşıya getirece- ğini düşünerek çekingen bir politika izlenmesi ve- ya Kuzey Irak'ta istenmeyen sonuçların önlenme- si için Incirlik ile ilgili çok tehlikeli sonuçlar verebi- lecek taleplere evet denmesi yanlış olacaktır. Unutmamak gerekir ki, Türkiye bölgede hiçbir devletin, hatta süper güç ABD'nin de görmezden gelebileceği ve politikasını oluştururken çıkarlarını kale alamayabileceği bir ülke değil, tam tersine kü- çümsenmeyecek bir bölgesel güçtürve Ortadoğu'da bir kalemde Türkiye'yi de karşısına alacak bir po- litika orta vadede ABD için dahi çok vahim sonuç- lar doğurabilecektir. Zaten sorun orada değil, varlığını ve bekasını ABD'ye borçlu olanların, bu gerçeği görüp, gereği gibi davranabilip davranamayacakları noktasında düğümlenmektedir. Umalım ki, Türkiye'nin tepkileri de, sonunda hocanın heybe öyküsündeki gibi fos çıkmasın. asirmen@cumhuriyet.com.tr IP SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU Doğu Perinçek'e suikast iddiası İstanbul Haber Servi- si - İşçi Partisi (İP) üye- leri, İP Genel Başkanı DoğuPerinçek'in suikast tehdidi altında olduğunu öne sürerek Sultanah- met'teki İstanbul Adliye- si Cumhuriyet Başsav- cılığı'na suç duyurusun- da bulundular. Adliye binası girişin- de toplanan grup adına açıklama yapan İP İstan- bul 11 Başkanı Erkan Ön- sel, Alaattin Çakıcı'nın ifadelerinden MİT yö- neticisi Mehnıet Eymür ve kendisine bağlı bazı ülkücülerin, Perinçek'e suikast hazırlığında ol- duklannın ortaya çıktığı- nı söyleyerek. Suikast hazırhğının reddedilme- diğini, devletin raporla- nna girdiğini dile getirdi. Önsel açıklamasının ardından, dönemin MİT yöneticileri MehmetEy- mür, Kaşif Kozinoğlu, ŞenkalAtasagun ve Sön- mezKöksal hakkında ka- mu davası açılması tale- bini içeren dilekçesini sundu. CHP, kurul üyelerinin Bakanlar Kurulu tarafından atanmasını öngören yasa tasarısına karşı çıktı: ÜÜst kurullar siyasileşiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun da aralannda bulunduğu (RTÜK) 8 üst kurulun üyelerinin Bakanlar Kurulu tarafından atanması, başkan ve üye- lerin maaşlartnın Başbakanlık Müste- şarı'na endekslenmesini öngören ya- sa tasansı, TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nda alt komisyona sevk edil- di. CHP'li milletvekilleri, tasanyla kurullann bağımsızlıklannın ortadan kaldınldığına işaret ederek "Kurullar, hükümetin emrine giriyor ve tek tîp- leştiriByor" görüşünü dile getirdiler. Düzenleyici ve Denetleyici Kurum- lar Yasa Tasarısı, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldü. Re- kabet Kurumu, RTÜK, Sermaye Pi- yasası Kurumu, Telekomünikasyon Kurumu, Bankacılık Denetleme ve • 8 üst kurulun üyelerinin Bakanlar Kurulu tarafından atanması, başkan ve üyelerin maaşlarının Başbakanlık Müsteşan'na endekslenmesini öngören yasa tasansma karşı çıkan CHP, "kurulların bağımsızlıklarının ortadan kaldırılarak hükümetin emrine girmesine neden olacağım" belirtiyor. Düzenleme Kurumu, Rnerji Piyasası Denetleme Kurumu, Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü lçkiler Piyasa- sı Düzenleme Kurumu ile Kamu Iha- le Kurumu'nun 7 üyeden oluşması, üyelenn görev süresinin 6 yıl ile sı- nırlandırılması, başkaııların görev sü- resinin ise 7 yıl olmasını öngören ta- san, üyelerin de tamamının Bakanlar Kurulu tarafından atanmasını hükme bağlıyor. Bu kurumlann mevcııt ya- salannda, ilgili meslek kuruluşları, bakanlıklar ya da ilgili kurumlar ve- rilen kontenjana göre iki katı kadar aday belirleyebiliyor, Bakanlar Kurulu bu adaylar arasından atama yapıyor. Tasarı, kurul başkan ve üyelerinin maaşlarını da yeniden düzenliyor. Ta- sanya göre, kurul başkanlarına Baş- bakanlık Müsteşan, üyelere ise Baş- bakanlık Müsteşar Yardımcısı'na öde- nen nıaaş kadar ücret ödenmesi öngö- rülüyor. Tasarının görüşmeleri sırasında CHP'li AkifIlamzaçebi, üyelerin Ba- kanlar Kurulu tarafından seçilmesi yönündeki düzenlemeye karşı çıka- rak her kurumun farklı özelliği oldu- ğuna dikkat çekti. CHP'li Ali Kemal Kumkumoğlu, tasanyla üst kurulla- nn bağımsızlıklannın ortadan kaldı- nldığını belirterek "Bunun hiçbir ge- rckçcsi olamaz. Bu dünyanın en akıl- lısı bu hükümet ıııi? Daha önceki hü- kümet, bütün bunlan düşünmedi mi? Hepsini hükümet belirlesin diye akıl- laı ına jiclmcdimi" dedi. Kumkumoğ- lu, tasanyla kurullann "tektipleştiril- meye çalışıldığını" belirterek bunun anlamının olmadığını söyledi. Kum- kumoğlu, "Kamuoyuna hiç bilgi sız- dırmayan kurumlar mi istiyorsunuz" dıye sordu. AKP'li Alaattin Büyükka- ya ise "Bağunsızlık demek denetim- sizlik demek değildir. Sapla samanı kanşünyorsunuz" dıyereîc CHP'lile- ri eleştirdi. CHP'li Özyürek, Büyük- kaya'ya "Biz sapı da biliyoruzsama- nı da" diye yanıt verdi. AKP1 li Musa Uzunkaya ise RTÜK'ün tasan kapsa- mından çıkanlmasını önerirken "Ban- kalar, çiklet verir gibi kredi kartı geti- riyın; buna bir önlem getirilmesi gere- kiyor" dedi. Eleştirileri yanıtlayan Devlet Ba- kanı ve Başbakan Yardımcısı Meh- met AUŞahin ise söz konusu kurulla- ra bir şablon getirmek istedıklerini, ortak çalışma esas ve usulleri belirle- diklerini söyledi. Tasarı, AKP ve CHP'li mıllervekillennin önergesiy- le alt komisyona sevk edildi. MURATASLAN Onyıl sonra kemikleri bulundu DİY\RBAKIR(Cum- huriyet Bürosu) - Şır- nak'ın Silopi ilçesinde 1994 yılında kaybolan MuratAslan'ın kemikle- ri Bazamir Deresi kena- rında bulundu. tddialara göre Murat As- lan, 25 yaşındayken 10 Ha- ziran 1994 tarihinde, Ye- nişehir semtinde iki arka- daşıyla birlikte sokakta yü- rürken bir otomobile zor- la bindirilerek kaçırıldı. Babası İzzettin Aslan, oğ- lunu bulmak için birçok kuruma başvurmasına kar- şın bir sonuç alamadı. Ge- çen aylarda Özgür Gün- dem gazetesinde Abdul- kadirAygan'ın açıklama- lannı okudu. Aygan, Mu- rat Aslan'ın, aralannda Jandarma Istihbarat Tim Komutanı Abdulkerim Kırca'nın da bulunduğu bir grup tarafından kaçınl- dığını ve sorgulandıktan sonra Körtük Köyü yakın- lannda üzerine benzin dö- külerek yakıldığını öne sürdü. Haber üzerine As- lan, İHD Diyarbakır Şube- si'ne başvurarak yardım istedi. İHD ve Diyarbakır Ba- rosu ile birlikte oluşturu- lan heyet, Silopi Savcısı, doktor vej andarma yetki- lileri eşliğinde söz konu- su mezann bulunduğu yer- de kazı çalışması yaptı. Kazı çalışması sonucun- datoprağın 15 santimetre altında bir insan iskeleti- ne ulaşıldı. Kemikler, is- tanbul Adli Tıp Kuru- mu'na gönderilerek anne ve babadan alınan DNA örnekleri ile karşılaştınl- dı. Adli Tıp Kurumu'nun 9 Eylül 2004 tarihlı rapo- ru söz konusu kemiklerin Murat Aslan'a ait olduğu- nu ortaya koydu. Diyarbakır Barosu olay- la ilgili işlem yapmak için savcılağı göreve çağırdı. Öğretim üyelerinin öğrencileri sorguladığı ileri sürüldü Üniversitede 'ajanlık' iddiası jstanbul Üniversitesi (İÜ) öğrencileri, okulda yürütülen "gbJi soruşturmalan" protesto etli. tÜ'nün Beyazıt'taki merkez kampusu önünde toplanan öğrenciler adına yapılan açıklamada, 26 Ocak gttnü öğretim üyeleri Ersan Şen, Birsen Ersen ve Rauf Verbay tarafindan yürütülen soruşturmalarda Özgür Ceylan Ataç ve Tamer Doğan'ın gidice sorgulandığı iddia cdfldL Açıklamada, "2 öğrenci için birer saatten fazla süren soruşturma süı osincc tehdit ve şantajla okulumuz öğrencileri hakkında sorular soruldu. 'Onlar örgüt üyesidir, onlaruı ismini verin yoksa okuldan atılırsını/' denildi. LJniversiteleri kışlaya çevirmeye çalışan YÖK, lÜ'de yaşanan hukuk trajedisinin de baş sorumlularındandır'" denildi. Haklar ve özgürlükler kavgası büyüdükçe baskılaı ııı akıl almaz boyutlara ulaştığına dikkat çekilen açıklamada, öğrencilerin; YOK'ün haskıcı, antidemokratik uygulamalan ve ajanhk dayatmalanna sessiz kalmayacağı vurgulandı. Öğrenciler, açıklamanın ardından olaysız dağıldı. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) AZINLIK RAPORUNA SORUŞTURMA Oran: Türkiye'yi reriletmegirişimi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- Ankara Cum- huriyet Başsavcılığı, tar- tışmalı "Azınhk Rapo- ru"nu hazırlayan tnsan Haklan Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbra- himKaboğluileProf.Dr. Baskuı Oran hakkında so- ruşturma başlattı. Prof. Dr. Oran ile Kaboğlu bugün savcılıkta ifade verecekler. Prof. Dr. Oran, "Biryan- dan AB'ye gireceğiz diye yırtınıyorlar, bir yandan da şiddeti teşvik etmeyen düşüncelerin ileri sürül- mesini suçolarak değeıien- diriyoriar" dedi. Prof. Dr. Ibrahim Ka- boğlu başkanlığındaki İn- san Haklan Danışma Ku- rulu üyesi Prof. Dr. Baskın Oran, Türkiye'de yaşayan tüm farklı etnik kökenle- rin azınhk olarak kabul edilmesi gerektiği görüşü- nü savunan raporu kaleme almıştı. Kamuoyuna açık- larunasının ardından rapor, sert tartışmalara yol aç- mıştı. Toplumsal Düşünce Derneğı Başkanı FethiBo- layır, anayasanın değiştiri- lemez hükümlerinin de- ğiştirilmesinin önerildiği savıyla Prof. Dr. Kaboğlu ı ve Oran hakkında suç du- , yurusunda bulunmuştu. Ankara Başsavcılığı baş- • lattığı incelemeyi soruş- turmaya dönüştürerek, Prof. Dr. Baskın Oran ile u Prof. Dr. Ibrahim Kaboğ- . Urna"sanık"sıfatıylaifa- ı delerini almak üzere da- ' vetiye çıkardı. Savcılığm, • ifadelerin ardından Prof. ı Dr. Kaboğlu ve Oran hak- kında dava açması günde- me gelebilecek. Baskın - Oran, bugün savcılığa ifa- de vereceğini biIdirdi. Prof. Dr. Baskın Oran, 10 Ocak tarihli celp yazısın- da kendisinin eski İHDK üyesi olarak belirtildiğini t! söylerken "Oysa benim kuruldaid iiyeliğim halen ı sürüyor" dedi. Bir taraf- g tan AB'ye girmeye çalışı- „ lu*ken bir yandan da şidde- ti teşvik etmeyen düşün- cenin ileri sürülmesinin , suç olarak değerlendiril- mesini eleştiren Oran,' u Bunlar Türkiye'yi rezil etme girişimleridir. C iddi ye alnuşlar ki ifadeye çagı- nyorlar" diye konuştu. •: 5 yıl önce yapılan operasyon nedeniyle 154 mahkûm hakkında açılan davaya devam edildi Hayata Dönüş'te yedi tahliyeTURHANNARLER ÇAÎNAKKALE- "HayataDö- nüş Operasyonu"yla ilgili açı- lan davada, 7 tutuklunun tahli- yesi kararlaştırıldı. Çanakkale E-Tipi Ceza- evi'nde, 5 yıl önce yapılan, Ha- yata Dönüş Operasyonu'na iliş- kin 154 mahkûm ile 563 gü- venlik görevlisi hakkında açılan davanın dünkü duruşmasında, tutuklu 7 sanığvn tahliyesme ka- rar verildi. Çanakkale Ağır Ce- za Mahkemesi 'ndeki duruşma- da, tutuksuz sanık Yıldız Bağuç yaptığı savunmada, operasyo- nun başladığı ana dek 7 yıl Ça- • Duruşma sonunda adliye önünde açıklama yapan tutuklu yakınları operasyonlar sırasında hükümlülerin suçsuz olduğunu, esas suçluların bulunarak cezalandırılmasını istediler. nakkale Kapalı Cezaevi'nde kaldığını söyledi. Bağuç, ceza- evinde terör örgütü DHKP/C mensubu olduğu gerekçesiyle bulunduğunu belirterek şunla- n söyledi: "Operasyon başladığında sa- at 04.00'ü geçnüştL Ben yatryor- dunı. Operasyonun başladığnu duyunca, içeriye »iı ilımsini ön- lemek için ranza ve dolapları kapının arkasuıa yığdık. Ük gün koğuşlara su ve köpiik sıkıldı. Sa- nırun iltinci gün de, iş maldne- leriyle cezaevinin duvar ve çatı- lan yıküarak, içeriye gaz bom- biüiin aüldı. Biz yaralandığıiH ya da öldüğünü düşündüğümüz arkadaşlanmızın isimleıini yük- sek sesle söyleyip slogan atıyor- duk. Operasyon sırasında ken- dini yakarak ölen Fidan Kal- şen, güvenlik güçlerine 'içeriye girmeyin yoksa kendimi yaka- rım' diye söyledi Daha sonra kendini ateşe verdi. Operasyo- nun 3. günündetavandan açılan bir yerden atdan bombamn bir parçası başuna isabet etti ve kıs- mi felç geçirdim." Müdahil avukatı Behiç Aşçı, cezaevinde keşif yapılmasını istediklerini belirterek "Olay sı- rasındaçekilen kamera kayıtla- nnın, telsiz ve telefon tutanak- laıııun k nıiııini. dönemin Ada- fet BakanıHikmet Sami Türk'ün dinlenmesini ve olayın toplum- da inflal uyandırması nedeniy- le asker sanıklann (utuklanma- lanna, tutuklu sanıklann tahli- yelerine karar verflmesuü talep ediyorum'' diye konuştu. Mahkeme heyeti, Adalet Ba- kanı Türk'ün dinlenmesiyle il- gili istemleri reddederken tu- tuklu sanıklar Ali Osman Köse, Ali Rıza Seçik, llülya Aydoğan, Günay Eren, Mehmet Kara- man, Veysel Şahiıı ve Muharrem Güzel'in tahliyesine karar ver- di. Duruşma 12 Nisan tarihıne ertelendi. Duruşma sonunda tutuklu ya- kınlan adliye önünde basın açık- laması yâptılar. Operasyonlar sırasında hükümlülerin suçsuz olduğunu söyleyen grup, esas suçlulann bulunarak cezalan- dınlmasını istedi. HÜKÜMETE UYARI İDDİASI Kızılhaç: Kızılay siyasete bulaştı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Grup Başkanveki- li Kemal Anadol, üluslararası Kızılay ve Kızılhaç Federasyo- nu ile Dünya Kızılhaç Komite- si'nın, "Kızılay'uı tarafsızlık- tan uzaklaşnğı ve siyasete bulaş- tığı" gerekçesiyle hükümeti uyardığını bildirdi. Anadol, dün CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçda- roğlu ile birlikte düzenlediği ba- sın toplantısında AKP'nin Tür- kiye Kızılay Derneği'nde, "hu- kuku paspas gibi çiğneyerek, partizanca uygulamalarda bu- lunduğunu" söyledi. Anadol, dünyanın her yerinde bu rür kuruluşlann bağımsız ve siya- setten uzak olduğunu vurgular- ken AKP'nin iktidara gelme- sinden sonra bu tür kuruluşla- nn "partizanca uygulamala- ı ııı altında kaldığuu, nitelikle- rinin zedelendigini" kaydetti. Anadol, "Halkımızın bu ku- ruluşlara güven duyması esas- tır. Güven sarsüırsa bunlara yardun gitmez" dedi. Anadol, Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Federasyonu ile Dünya Kızılhaç Komitesi'nin, Kızılay'ın tarafsızlıktan uzak- laştığı ve siyasete bulaştığı ge- rekçesiyle hükümeti uyardığı- na dikkat çekti. Anadol, Kızı- lay Başkanı Talat Yılmaz'ın, üye olmadığı halde göreve ge- tirildiğini ve bundan 8 ay son- ra üye olduğunu vurguladı. Star Grubunun satışı Cem Uzan, alt komisyona başvurdu ANKARA (ANKA) - Cem Uzan, Star Grubu'nun satışını kolaylaştıracak yasa teklifi için Plan ve Bütçe Komisyonu'nda oluşturulan alt komisyon başkan ve üyelerine birer yazı göndererek teklifi eleştirdi ve uygun bulunursa TBMM'ye gelerek görüşlerini aktarmak istedığini iletti. Uzan, milletvekillerine önceki gün, üç sayfahk dılekçe ekinde bugüne kadar TMSF'ye ilettikleri sekiz ayn ödeme planına yanıt alamadıklannı ve randevu taleplerinin kabul edilmedığini gösteren belgeleri de gönderdi. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda oluşturulan söz konusu alt komisyonun başkanlığına getirilcn AKP Afyon Milletvekili Halil Aydoğan ile görüşmek isteyen Uzan ve yöneticileri "işlerinin sıkışıkhğı" nedeniyle görüşme talebini ve dilekçeyi elden veremedi. Uzanlar, CHP milletvekilleri Kemal Kdıçdaroğlu ile Aldf Hamzaçebi'ye de dosyayı iletti. Uzan, teklifin, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldüğü ilk gün kendisinin de gelerek TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ten sonra bilgi vermek istediğini, ancak bu yöndeki dilekçesinin teslim alınmadığını anımsattı. DİSKONUN BAHÇESİNDE BULUNDU Incirlik Üssü'nde bomba paniği ; Haber Merkezi - Uzun sü- redir ABD askerlerinin kullan- dığı Incirlik Hava Üssü'nün hemen yanındaki bir disko- nun bahçesinde, patlamaya hazır 5 kilogram ağırhğında TNT ve toz potasyumla hazır- lanan el yapımı bomba bu- lundu. Çelik çivilerle etkisi arttınlan bombanın patlama- dan bulunması sayesinde bir facia önlendi. Emniyet Müdürlüğü yetki- lilerinden alınan bilgiye göre, Incirlik beldesinde bulunan Nesim Disko'da görevliler dis- koya bırakılan bir çanta için- de patlayıcı madde fark etti- ler. Işyerine çağnlan bomba imha ekipleri, patlayıcı mad- deyi etkisiz hale getirerek in-' celenmek üzere laboratuvara götürdüler. Yetkililer, ilkince- * lemelerde patlayıcı madde- * nin ev yapımı ve gübre türü > olduğunun belirlendiğini,' olayla ilgili görgütanıklannın' ifadesi doğrultusunda, biri ka- < dm iki kişinin arandığını kay- ' dettiler. Tahrip gücü yüksek ' bombanın, patlaması halin- de, birçok işyeri ve eğlence ' merkezi ile evlerin bulunduğu bölgede büyük zarara ve can ' kaybına yol açabileceği kay- dedildi. Geçen yıl Incirlik Hava Üssü'nePKK tarafından ,' saldırı hazırlığı yapıldığını belirleyen güvenlik güçleri 4 kişiyi tutuklamıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle