Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
w
B
E
m
S
Barzani: "Kürt
deııleli, kurulacak
anut, tarihini
bilmiyorum."
ıS«ın. aıncan söyler! Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97denızsom@cuınhuriyet.coiD.tr
- ABD, Incirlik Üssü'nü
zorluyormuş...
"Zorlama vok zırvalama var!"
Yumruk
Ahmet Önen: "CHP ku-
rultayının kısa özeti: Iki
genel başkan ada-
')••' yından, ikî belediye
başkanına yumruk.
Sonuç: Gerçek yum-
ruğu atan kaybetti, sanal
yumruğu vuran kazandı."
Bizimkiler
Mehmet Ali Kılınç: "ABD
yetkilileri kukla Irak yö-
netimine gönderilen
8.8milyardolarınbir
yılda hiçbir iş yapıl-
madan çölde nasıl
buharlaştığını merak edi-
yormuş. Tek sermayeleri
Arapları taklit etmek olan
ve trilyonlarca lirayı bir
gecede buharlaştırabilen
bizimkilere sorsunlar!"
İşgaliye
Akif Kökçe: "Işgalde ölen
bir Iraktının herhangi bir
savaşta ölen insan-
dan farkı; kendini
öldüren Amerikan
askerinin maaşının
da, kendine sıkılan kur-
şunun parasının da ken-
di ülkesinden ödenmesi!"
Teşviye
Anıl Öcal: "Baykal,
'tasfiye işareti' vermiş.
Kendini tesviye edeme-
diğindendir!"
uzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Kaymaklı
bölgesinde sınır nöbeti tutan bir Türk aske-
ri, Rum kesiminden açılan ateşle başından
vurulmuş; Rumlar, olayla ilgileri olmadığını
bildirmişti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tepki gös-
termediği ve Türkiye'de haber değeri taşımayan bu
olay devrede Birleşmiş Milletler'in olmasıyla çözül-
dü; bir süre sonra Rumlar, Türk askerinin Rum Milli
Muhafızı tarafından vurulduğunu kabul etti; askerin
disiplin cezasına çarptırıldığını bildirdi. Bu bile Türki-
ye'de haber olmadı. Tam bu sırada Kıbrıs Rum kesi-
minden gelen bir haber de Türkiye'de pek önemsen-
medi.
Habere göre Kıbrıs Rum Yönetimi, EOKA'nın 50.
kuruluş yılı nedeniyle 2 Nisan 2005'te 21 bin EO-
KA'cıya madalya verecek. llk madalya da Rum yö-
netimi lideri, eski EOKA'cı Tasos Papadopulos'un
göğsüne takılacak.
Aradan uzun yıllar geçtiği için EOKA'nın ne olduğu
Madalya
Türkiye'de unutulmuştur. Anımsatmakta yarar var.
EOKA, silahlı bir örgüt... llk kuruluş çalışmaları, Kıb-
rıs Ingiltere'nin yönetimindeyken 1952 yılında Ati-
na'da yapılıyor. Siyasi lider olarak Makarios görev-
lendiriliyor. EOKA'nın amacı Enosis yani Kıbrıs'ı Yu-
nanistan'a bağlamak. 1954 yılında adaya Yunanis-
tan'dan gizli silah sevkiyatı yapılıyor ve Grivas baş-
kanlığında silahlı örgütlenme tamamlanıyor. Döne-
min Yunan Dışişleri Bakanı Stefanoplus'un direktifi
ile Nisan 1955'te ilk terör eylemleri başlatılıyor. Ingi-
lizler hedef alınıyor ve daha sonra Türkler katledili-
yor. Ada kan gölüne dönüyor. 1960 yılında EOKA
amacına belli oranda ulaşıyor ve Ingilizler adanın yö-
netiminden çekiliyor; Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluyor.
EOKA örgütü, bu kez EOKA-B adını alıyor ve Türk-
lere yönelik katliamlarını sürdürüyor. Amaç, Türkleri
kaçırmak ve Kıbrıs'ı bir Rum adası haline getirmek.
1974 yılında EOKA-B, Yunan hükümetinin desteğiy-
le Makarios'u devirip Kıbrıs'ta yönetime el koyuyor.
Sonrasını biliyoruz: Türkiye, uluslararası anlaşmalar-
dan doğan hakkını kullanarak Kıbrıs Barış Harekâtı
ile EOKA-B darbesine müdahale ediyor.
Işte şimdi A'sı ile B'si ile EOKA terör örgütü içinde
görev alanlara törenle madalya verilecek.
Bu madalyalar, Kıbrıs Rum yönetimi Avrupa Birliği
üyesi olduğu için aynı zamanda Avrupa Birliği'nden
de tescilli madalyalar! Bugün Türkiye Cumhuriyeti'ni
yönetenler bu madalyalara "Bize ne" anlayışıyla ba-
kıyorve herhangi bir tepki göstermiyor. Peki 1974 yı-
lında Kıbrıs'ta şehit ve gazi olan Türk askerleri için dö-
nemin Genelkurmay Başkanı tarafından söz verilen
madalyaların ne olduğunu biliyor musunuz?
Unutuldu, gitti!
Helal olsun Rumlara...
SESSİZSEDASIZ(I) Orhan Diren göğsünü gere gere PM'de
Tokat'tan emekli yazın öğretmeni
Hami Karslı, CHP Tokat Milletvekili
Orhan Diren'in CHP Parti Meclisi'ne
seçilmesi üzerine, Diren'in birzaman-
larTokat'ta dağıttığı bildiriyi eline alıp bir
kez daha okumuş:
"Inandığı doğruları, partisinin yararları
için söylemekten çekinmeyen, özgür ira-
deli örgütlerin ve üyelerin bulunduğu bir
CHP için kavga verdim. Yanlışlar ve hak-
sızlıklar karşısında susan, onurdan yok-
sun zavallılar itibarlı oldular. CHP'ye bugün
egemen olan kadro ve o kadronun sahip
olduğu vicdana ve hizip anlayışına artık
hizmet vermem mümkün değildir. Bu kad-
rolarla da CHP'nin biryere götürülemeye-
ceği anlaşılmıştır. Bunu hep beraber, ayan
beyan göreceğiz. Güneş balçıkla sıvan-
maz, sıvanamaz. Inanıyorum ki, Türki-
ye'nin CHP'ye ihtiyacı vardır. Amayine ina-
nıyorum ki, Türkiye'nin ihtiyacı olan CHP'yi
yaratmak için, onu bugünkü genel merkez
kadrosu içinde bulunan, sorumsuz, ben-
cil ve klikçi insanlardan kurtarmak zorun-
luluğu vardır. Işte bu düşüncelerle hiçbi-
rinize göğsümü gere gere 'CHP'ye oy ve-
rin' diyemiyorum. Bu partiyi bu hale geti-
renlerden mutlaka hesap sormak üzere."
Orhan Diren bu bildiriyi önceki seçimler-
de milletvekili adayı gösterilmeyince yazıp
dağıtmış... Şimdi hem milletvekili hem de
toplam delegenin ancak yüzde 30'unun
oyunu almasına karşılık "blok liste" saye-
sinde Parti Meclisi üyesi... Umarız, parti
yöneticisi olarak partiyi sorumsuz, bencil
ve klikçi insanlardan kurtarmak için Deniz
Baykal' la birlikte yeni başarılara imza atar!
Yüksek Yerilim Hattı
Bir TV'de "iş bulma programı" yapıla-
cak: tşsiz gazetecilerden başlasınlar!
ordincutkım/ yahoo.com
îstanbul Üniversitesi
9
ne
Yeni Rektör...
Prof. l)r. COŞKIJN ÖZDEMİR
îstanbul Üniversitesi rektör-
lüğü önemli hem de çok
önemli bir makam. Türkiye'nin
en eski, en büyük üniversite-
sidir söz konusu olan. Onun
başında bulunan yönetici ağır
bir yükü büyük bir sorumlulu-
ğu taşıyan bir insan demektir.
îstanbul Üniversitesi rektörü
kuşkusuz çok ayrıcalıklı bir ko-
numda bulunmaktadır ve bu-
nun gerektirdiği kalitelere sa-
hip olması beklenir.
Benim îstanbul Üniversitesi
ile tanışıklığım neredeyse 59
yıla ulaşıyor. 1946 yılında tıp
fakültesi öğrencillğine başla-
dım. O yıl üniversitelere özerk-
lik tanıyan bir yasa kabul edil-
mişti. 1933 reformu ve Alman
faşizminden yararlanarak ka-
zandığımız dünyaca ünlü bi-
lim adamlarından birbirinden
ilginç dersler dinliyorduk. Pa-
toloji profesörü Schvvartz, zo-
olojiinin renkli öğreticisi Prof.
Kozvick, fizyolojiden Prof.
VVinterstein ve iç hastalıkları
profesörü Frankin derslerin-
den aldığım tadı onların bana
kazandırdığı bilim zevkini da-
ima saygıyla anarım.
Türk hocalarımız da yurdun
ünlüleri arasındaydılar. Ama
bir bölümü öğrenciye karşı ni-
çin o kadar sert ve haşin dav-
ranışlar içindeydi, bu beni çok-
ça düşündürmüştür. Mezun
olduğumuz yıl artık çok partili
rejimegirmişbulunuyordukve
demokrat parti iktidardaydı.
Yadırgadığımız birçok geliş-
me yaşanıyordu ülkemizde.
Halkevleri ve Köy Enstitüleri
yok edilmişti.
Izleyen yıllarda Prof. Sıdık
Sami Onar üniversite rektö-
rüydü...
Onu bir hukuk abidesi ola-
rak tanıyorduk. Büyük bir ho-
ca, büyük bir bilim adamı ola-
rak saygınlığı vardı Onar'ın.
Adı demokrat olan parti, de-
mokrasinin kuruluşuna hizmet
edecek yerde ondan iyice
sapmış bir zorbalık rejimi kur-
mak yolundaydı. O can yakıcı
dönemi övgü ile ananları şaş-
kınlıkla, hayretle karşılıyorum.
îstanbul Üniversitesi'nin rek-
törü kişilikli, ilkeli bir bilim ada-
mına yakışan bir şekilde DP
baskısına karşı çıkıyorvetutu-
mu onun iktidar polisi tarafın-
dan üniversite bahçesinde
yerlerde sürüklenmesine ne-
den oluyordu.
Ama 12 Eylül gibi bir darbe
almamış ve Kuvayı Milliye ru-
hunu yitirmemiş olan üniversi-
te mensupları, onurlu birdav-
ranışla rektörün ardında dur-
muşlar ve kendilerini kara
cüppeliler diye anan iktidarın
karşısında örnek bir dayanış-
ma içinde saf tutmuşlardır.
Üniversite bu bilinçsiz ve zor-
ba iktidarın yıkılmasında
önemli bir rol oynamıştır. Üni-
versitenin amacı elbette dar-
be değildi. Onlar ülkede ger-
çek bir demokrasinin ve hu-
kuk devletinin kurulmasını is-
tiyorlardı. Ama DP iktidarı ka-
fasını kuma gömerek buna
imkân vermemiştir. O günün
ve o kişilikli ve ilkeli Cumhuri-
yet devrimlerine bağlı hocala-
rını H. V. Velidedeoğlu'nu,
Hüseyin Naili Kübalı'yı, Ra-
gıp Sarıca'yı, Lütfü Duran'ı,
Tarık Zafer ve Bahri Savcı'yı
ve isimlerini sayamadıklarımı
burada saygı ile anıyorum.
Uzun yıllar geçti. Açık konuşa-
cak olursak Türkiye'yi yöne-
tenlerin çoğunluğu bir bozul-
manın, kirlenmenin, yolsuzlu-
ğun, eşitsizliğin, eğitim yeter-
sizliğinin, hurafelerin, tarikat-
çılığın mimarları oldular. Ata-
türk'ün mirası aklı ve bilimi
göz ardı ettiler. 12 Eylül Türk
milletine ağır bir darbedir ama
unutulmamalı ki onun da ha-
zırlayıcıları politikacılardır.
12 Eylül'den en büyük zarar
gören kurum bence üniversi-
teler olmuştur. Bu darbe üni-
versite ve onun mensuplarının
kişiliğinde derin yaralar açmış-
tır ve bunlar hâlâ sarılabilmiş
değildir. Bizler evrensel doğru-
ları arayan, araştıran ve onları
halka, topluma ulaştıran, her
şeyin özgürce öğretildiği ve
öğrenildiği, her türlü iletişime,
eleştiriye ve demokratik dene-
time açık bilimsel ve yönetsel
özerkliğe sahip erkini özünden
alan bir üniversitenin özlemini
çektik ve bunu hâlâ sürdürü-
yoruz. Üniversite rektörlüğü-
ne seçilen Prof. Mesırt Parlak
ağır görevler yüklenmek zo-
rundadır. Üniversitenin bozu-
lan dengelerini yeniden kur-
mak hiyerarşik, otoriter yapı
yerine katılımcı, öğretim üye-
lerinin karar mekanizmaların-
dan dışlanmadığı, öğrencile-
rin örgütlenmelerine olanak
veren yeni biryapılanmayı ger-
çekleştirmenin hedefleri ara-
sında olacağını umarız... Bu-
nun için üniversitenin en tutar-
lı ve ilkeli üyelerini yardımcı
olarak seçmesi gerekecektir.
Fakültesini, bölümünü, değil
tüm üniversiteyi düşünecek
insanlar yönetimde yer alma-
lı. Tıp fakültelerini kayırmaya-
cak bu fakültelerin sayısal üs-
tünlüğünü dengeleyecek ça-
reler arayacaktır sanırız yeni
rektör. Rektörlere verilmiş sı-
nırsız yetkileri kullanmayacak
ve onları demokratik şekilde
oluşturulmuş kurullara bıraka-
caktır. Hiçbir gruba, hiçbir po-
litik eğilime angaje olmayaca-
ğını, kendisine oy verenler-
vermeyenler ayrımı yapmaya-
cak; nihayet bilime, bilimselli-
ğe öncelik veren dogmatizmin
üniversite içinde yuvalanma-
sına olanak tanımayan; evren-
sel doğruları arayan, onları
yerleşmiş, kalıplaşmış düşün-
ce ve inanışlara karşı savunan;
gelişmeye, ilerlemeye açık,
seçim ve atamalarda liyakatı
öne çıkaran bir üniversite ya-
ratmak, yeni rektörümüzün
hedefi olmalıdır diye düşünü-
yorum..
coskunoz@superonline.com
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK hehicakwturk.net
HARBt SEMİH POROY semihporoy(cyyahoo.com
HAYAT EPlK TÎYATROSU MUSTAFA BILGIN hayatepikuı mynet.com
ONCE "GARSAF LİSTE OL/\BtLIR" bEDIM,
SONRA Bl MANEVRA İLE BLOK
LtSTEYİ GECÎRDIM...
BÜYÜSÜM Dt Mİ?I..
BU OYUNLAR
YÜZÜNbEN
SONRAD/AN
CAftŞAFLAMAYAUAA
SAYIN BAYKAL?
OTOBÜSTEKİLER KEMAL ÜRGENÇ k_urgenc(u yahoo. com
-Yöi-yüze hokmak yen'ne, sû'rekdelkrMckk p
k h İkiiftm ^ofUnhnnı nastl falledecekkr
TARlHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 3Şubat www.ınunılaz-arüutn. com
W00DR0W WILSON'IN BAŞKANUĞL
'TE BU6ÜM, ABD 'NİM Z&. DEVLET BAşKANt r.
DgGW VJILSON ÖLMÜfTİİ. 1313 -1'3Zf YILLA-
fft A&ISrN&A 8AŞI&IMU*; yAPAN W(L£Ohl, ÜL££-
A///V iç s/yASer//voe/
rycA/e./ VEKELLEŞMeyı EN-
Ğ
f / 'AJfA/
VVfLSON,
, AgD 'NİN T#fSAF£tZ
PA/Z/S SA&tŞ
CULUK ETMİÇTİ- YİNE PE, 'Miu.£rLERıM KENPi
TAYİN HAKKt" FIKfti PEK l BSTEK BULMAMI?ri-.
FOI
msm
\ mımm
> OUTP, I«|
WAR!
I. Pünya Savafı 'rta
girmtmeki* dirt.-
nerı
bir karikalurû:
-Alman dleniza/tı-
Sardı mı?Tiih br
rrnydt!?.
DÜZ ÇIZGt
ÜMÎT ZtLELt
Bill Türkiye'yi
Tekeline Aldı!
Dünyanın en zengin adamı geçen hafta sonu Tür-
kiye'deydi...
Bill Gates, cumartesı günü yalnızca 3 saatliğine uğ-
radığı Ankara'da Tayyip Bey tarafından ağırlandı. Baş-
bakan'a Microsoft'un son tasarımı olan, sesli komut-
la idare edilebilen bir dizüstü bilgisayar hediye etti. Ar-
dmdan "bilişim" toplantısında özel hazırlanmış "öv-
gülerle Türkiye" konuşmasını yaptı. Sonra da gitti!
Ama giderken cebinde Türk Telekom Genel Müdürlü-
ğü ile yaptığı anlaşma, "Elektronik devlet" projesin-
den aldığı pay, tek elden yürütülecek bu projenin alt
yüklenici firma olma garantisi vardı!
Bu üç saatlik "olağanöstü şov"un ardında yatan
trajik gerçekler ise Gates fırtınası geçtikten sonra or-
taya döküldü; Türkiye'nin 21. yüzyıla adapte olması-
nı sağlayacak olan e-devlet projesi tam bir teslimiyet-
çilikle bir Tekel konumunda olan Microsoft'a emanet
ediliyordu.
- Gates, Türkiye Cumhuriyeti'ni tekeline almış,
gitmişti!
• • •
önce Microsoft'u tanıyalım...
Yaklaşık 200 milyar dolarlık dünya yazılım pazarının
yüzde 9O'ı Bill Gates'in şirketi Microsoft'un kontrolün-
de. Ancak son yıllarda şirketin başı bir hayli dertte. Ön-
ce ABD'de antitekel yasalarına karşı geldiği için mah-
kûm oldu. 2004'ün Mart ayında bu kez Avrupa Birliği
Komisyonu Microsoft'u pazarda haksız rekabet yarat-
tığı gerekçesiyle suçladı. Şirket 497 milyon Euro rekor
cezayı ödemek zorunda kaldı.
Aslına bakarsanız kontrol ettiği pazar ve elde ettiği
muazzam gelir yanında bu cezalar Gates ve şirketi için
devede kulak bile değil. Peki, Gates niçin Evliya Çe-
lebi gibi ülke ülke dolaşıyor? Sorunun yanıtı çok açık:
- Linux:
1991 yılında üniversite öğrencisi LinusTorvalds ta-
rafından tamamen hobi olarak geliştirilen Linux'un,
bugün dünyada yaklaşık 20 milyon kullanıcısı bulunu-
yor. Linux kısa zamanda Microsoft'u çileden çıkara-
cak bir hızla büyümeye başladı. Peki niçin? Çünkü Li-
nux, tekel konumundaki Microsoft gibi kapalı kaynak
kodları kullanmıyor. Tam anlamıyla bir açık kod yazılı-
mı. Yani geliştirilmeye ve yeni programlar üretmeye
müsait. Üstelik ücretsiz. Ayrıca dünyanın birçok ülke-
si Microsoft'tan ünux'a geçiş yapmaya başladı bile.
Brezilya lisans ücretlerinin fazlalığından şikâyet
ederek devlet dairelerinde Linux'a geçeceğini açıkla-
dı. Italya, büyük bir kampanya ile ilk 5 yıl içinde 11 mil-
yon Linux tabanlı bilgisayarı okullara dağıtmayı hedef-
liyor. Finlandiya'da 13 farklı devletin temsilcileri bir
araya gelerek kamu kurumlarında yalnızca Linux kul-
lanılmasına ilişkin çalışmaları başlattılar. Almanya,
parlamentoda bulunan 150 Windows sunucuyu Li-
nux ile değiştirdi. Ayrıca Teknoloji ve Eğitim Bakanlığı
ülkede yapılan tüm Linux konferanslarına sponsorluk
saölıyor. Çin, kamu kurumlarını Linux ile donatıyor.
örnek çok, dünyanın en az 45 ülkesinde bu yönde
değişikliğe gidiliyor... Ve Microsoft fena halde endişe-
leniyor... Böyle olunca da patron Gates hababam do-
laşıyor!
•*•
Peki, bu ülkeler niçin Linux'a dönüyor? Buna Tür-
kiye Bilişim Derneği Başkanı Mansur Karakoç'un
akıllıca benzetmesiyle yanıt verelim:
- Kapalı kodlu yazılım, içeriğini bilmediğiniz ila-
cı kullanmaya benzerl
Microsoft, Türkiye'de yaptığı anlaşmalar uyarınca
Milli Eğitim Bakanlığı'na düşük bedelli projeler ürete-
cek. Kapalı kodlu yazılımla yapılacak bu projeler ge-
lecekte tamamen Microsoft'a bağımlı kuşaklar yara-
tacak!
Bitmedi; işletim sistemlerinin güvenilir hale ge-
tirilmesi çok zor bir süreç. Kim olduğumuzdan
uçaklanmızm nasıl yönetileceğine, silahlarımızın
kullanımından, kredi kartı ile yaptığımız alışveri-
şe kadar her şey bilgisayarlar üzerlnde duruyor.
Ya onlara bir şey olduğunda ne yapacağımızı bil-
miyorsak? Ne kadar güvenilirler? Hele hele bu
tehlike blzzat yazılımın kendisinden geliyorsa?!!!
Bu nedenle açık kodlu yazılım, aklı başında ülkeler
tarafından destekleniyor. Daha dün Bilkent Üniversi-
tesi öğretim Üyesi Mustafa Akgül, TÜBlTAK'ın daha
hızlı ve daha güvenli çalışan bir "ulusal işletim sis-
temi" üzerinde çalıştığını ve desteklenmesi gerektiği-
ni açıkladı.
- Peki, buhükümethangihaklageleceğimizibir
tekele ihale ediyor???
e posta: umitzileli(« gmail.com
1
2
3
4
5
6
;
9
1
=
2 3
İ
4 5
1
6 7 8 9
I2 3 4 5 6 7 8 9
B U L M A C A SJgP^T YAŞ4Y/UV
SOLDANSAĞA:
1/Halkdilinde
ayçiçeğine ve-
rilen ad. 2/ Bir
peygamber...
Ekmek parça-
sı, lokma. 3/
" Yedi türlü çi-
çek vardır ba-
şında/Kokar-
~ ile gül kar-
makanş" (Ka-
racaoğlan)...
Bir cetvel tü-
rü.4/îşaret...Erkekli-
ğini gidermek, iğdiş
etmek. 5/Bırdilde ye-
ni sözlerkullanma. 6/
Çoğul ikinci kişi adı-
lı... Püskürtü. 7/Mak-
sat... Fazla olarak, üs-
telik. 8/ Kıl ve saçla-
rın dökülmesi ya da 8
yokluğu. 9/ Yaratıcı- 9 _
sının adı bilinmeyen yapıt... "Sivas'a giderken bir va-
di var derın / Ben hep gece geçtim ordan / Bir — gi-
bi dibinden ekinlerin" (Cahit Külebi).
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/tztnir'in Selçuk ilçesi yakınlannda turistik bir köy.
2/Mantık... Nâzun Hikmet'in soyadı. 3/ Konya ilin-
de bir baraj... Kürkü değerli biryaban kedisı. 4/Çal-
gı ağızlığı ve pistonu olan, boyundan geçirilerek tu-
tulan üflemeli bakır çalgı. 5/ Siyah, sert ve ağır bir
tahta... Çemberin çevresinin çapına oranmı gösteren
sayı. 6/At eğitimine ve bu eğitimin yapıldığı yere ve-
rilen ad... Alevi-Bektaşi törenlerine verilen ad. II
Hayvanlaravurulandamga...Muğla'nınbir ilçesi. 8/
Türlü nedenlerle başanlı olamayan kimse... Okya-
nusların çok derin kesimlerine verilen ad. 9/ Antal-
ya'nın Kaş ilçesi açıklarında arkeolçjik bir ada. r.