22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE + CUMHURİYET SAYFA ekonomiCa cumhuriyet.com.tr 13 AB'den yapılan cari açık uyansı Devlet Bakanı Tüzmen'in değerlendirmelerine de yansıdı îthalatbaskısı korkutuyor• Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ocak ayında ihracatta gözlenen yavaşlamanm, ithalat baskısmın kuvvetli bir şekilde yaşanması ve Türk ihraç mallan fiyatlarının dış pazarlarda görcceli olarak pahalı hale gelmesinden kaynaklandığını söyledi. Ekononıi Servisi - Dev- let Bakanı Kürşad Tüz- men ocak ayında ihracatta gözlenen yavaşlamanm it- halat baskısmın çok kuv- vetli şekilde yaşanması ve Türk ihraç ürünlerinin gö- receli olarak pahalı hale gelmesinden kaynaklandı- ğını bildirdi. Tüzmen, Gümriik Miis- teşaılığı'nın 2004 yılı fa- aliyctleriyle ilgili düzenle- diği basın toplantısında gazetecilcrin somlarını yanıtladı. Öncekı gün ocak ayı ihracatında ya- vaşlama gözlendiğinin ammsatılması iizerine Tüzmen, 1.5-2 yıldır aşırı değerli Türk Lirası nede- niyle ithalatın baskısını vc ihracatçı üzerindeki sıkın- tılarını anlatmaya çalıştı- ğını söyledi. Önceki gün AB IComisyonu Bkonomi ve Fınans Direktörlü- ğü'nden Türkiye'ye cari açık uyansı gelnıişti. Uz- ınan Dörck Verbeken'in "2005 yılıııda da cari açık sürer ve hunun finansma- nı olmazsa kri/, çıkabilir" uyansı Tüzmen'in değer- lendirmelerine de yansıdı. Tüzmen, ithalat baskısı- nın çok kuvvetli bir şekil- de devam ettiğini, ara ma- lı üreticilerinin yüksek it- halat nedeniyle kcndi ara malı üretimini durdurduk- larını bildirdi. Tüzmen, bazı sektörlerde, özellıkle tekstil ve konfeksiyon sek töründe ithalat baskısının çok ağır bir şekilde görül- düğünü belirterek dışarı- dan ara malı temin ederek dışanya nıal satan sektör- lerde ihracal artışının de- vam ettiğini söyledi. Aşın değerli yerli para- nın rekabet avantajını azalttığım ifade eden Tüz- men, ihracatçınm pazar payını arttırmak içın kârla- nnı ortadan kaldırması ya da zararına satış yapması gerektiğini belirtti. Tüz- men, "Biz ihracatçı bir ül- ke olarak adlandınlacak- s;ık, ihracatın önündeki İHİIiiıı engelleri kaldırma- mı/gerekiyor" dedi. ULUSLARARASIYATIRIMCININ YENİ GÖZDESİ T 71uslararası kurumsal LJ yatınmcıların dergisi Institutional Investor, "Başbakan Recep Tayyip Eıdoğan'ın gayretlerinin, I iirkiye'yi 40 yıl sonra Avrupa'nın eşiğine getirdiğuu" bildirdi. Türkıye'nin kapak konusu yapıldığı derginin son sayısında, Türkiye'yi Avrupa eşiğine getiren Erdoğan'ın, şinıdi de Türkiye'yi AB'ye üye yapmak için uğraş verdiği vurgulandı. Tom Buerkle inızalı makalede, Başbakan Erdoğan'ın geçen yıl üyelik konusunda bastırmak için sekiz kez Brüksel'i, dört kez Berlin'i, iki kez de Paris'i ziyaret ettiği, aynca Londra'dan Lüksemburg'a, birçok AB başkentine sayısız lobi turları düzenlediği, bazen, Türk yetkililerin bile Başbakan'ın hızına yetişemediği kaydedildi. Makalede, Devlet Bakanı Ali Babacan, "Türkiye'nin genç ve enerjik bakanı" olarak tanımlanırken Babacan'ın "Türkiye'nin son iki yılda geı çcklcştiı diği reformların, 40 yılda yapılanlardan daha dikkat çekici olduğu" yönündeki sözlerıneyerverildi. Devlet Bakanı Babacan'ın fotoğrafının yer aldığı derginin kapağında, Türkiye'den "Avrupa'nın Yeni Sının" olarak bahsedildi. CALPERS EMEKLİLİK FONLARIGELİYOR Dünyanın en büyük özel emeklilik fonlarından birisi niteliğindeki Calpers, gelişmekte olan ^<<\ ülkelerde y a t ı r ı m ^ ^ i yapılabilir ülkeler|s|j arasına T ürkiye, jHjj; Anantin, Tayland ve Sri Lanka'yı da ekledi. ABD'ııin en zengin eyaleti Kaliforniya'da Kamu Çalışanları Emeklilik Sistemi'nin (Calpers) toplam fon büyüklüğü 177 milyar dolar düzeyinde bulıınuyor. Türkiye ile birlikte eklenen ülkeler l^TZ. şöyle: Arjantin, ifnĞ-z Sri Lanka, | Q % Tayland, ^^^'Brezilya, Şili, Çek Cumhuriyeti, Macarislan, Hindistan, Israil, Ürdün, Malezya, Meksika, Peru, Filipinleı, Polonya, Güney Afrika, Güney Kore ve Tayvan. TÜRKİYE GÜNDEMDE' Ekonomi gazetesi Financial Times'ın "Şirketler ve piyasalar" ekinde yer alan haberde, Avrupalı fon yöneticilerinin gözlerinin Türkiye'ye çevrildiği ve yatınmcıîann Türkiye'yi iskalamak istemedikleri yazıldı. Christopher Brovvn-Humcs inızalı haberde, yatınmcılann dikkatlerini, Avrupa Birliği'ne aday ülkeler üzerinde yoğunlaştırdığı belirtiliyor. Haberde özellikle belirtilen ülkeler; Romanya, Bulgaristan, 1 Iırvatistan ve Türkiye. FISCHER ŞAŞIRTMADI: EKONOMİ İYİ YOLDA Eski Uluslararası Para Fonu (IMF) Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fisclıer, "Türkiye ckonomisinin iyi yolda gittiğinr söyledi. Israil Merkez Bankası başkanlığını kabul eden ve dünyanın önde gelen ekonomistlerinden biri olarak göstcrilcn Fischer, Türkiye ekonomisi konusun- daki soruları yanılladı. Türkiye'de, IMF destekli uygulanan başanlı ekonomik program sonucunda, enflasyonun dÜ!jürüldüğünü, mali istikrarm sağlandığını belirten Fischer, doğru ekonomi politikalannın uygulandığını kaydetti. Türkiye'nin ekonomik programının kredibilite kazandığını ifade eden Stanley Fischer, programın aynı kararlılıkla sürdürülmesinin de önemine dikkati çekti. ALTIÜRÜNE PRİM Pamuk üreticisine 411 trilyon ANKARA (( ııırıliiıı iyı-l Bürosu)- Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, 2004 yılı ürünü pamuk, ayçiçeği, soya, kanola, zeytinyağı ve mısıra ödenecek destekleme prinılerini açıkladı. Düzenlediği basın toplantısında, toplam 600 trilyon lira dolayıııdaki prim ödemelerinin nc zaman yapılacağı konusunda herhangi bir açıklama yapmayan Bakan Güçlü'nün verdiği bilgiye göre, kg. başına 2004 yılı ürünü pamuk için 190 bin-228 bin lira, ayçiçeği için 135 bin lira, soya için 140 bin-168 bin lira, kanola için 130 bin lira, zeytinyağı için 250 bin lira, mısır için de 25 bin lira destekleme primi ödenecek. Söz konusu primin 410 trilyon 970 milyar liralık bölümü pamuk üreticisine ödenecek. Bulgartabak'ı Türkler kurtardı LONDRA(ANKA)- Bıılgaristan'daki Tüıkler, Bulgar tülün tckcli Bulgartabak'ın satıimasını cngelledi. Bulgaristan'da iktidardaki koalisyonun kiiçük ortağı Türk Hak ve Özgürlükler Hareketi, istihdam ettiği işçilenn çoğu Türk olan Bulgartabak'ııı satılmasma karşı çıktı. Bunun üzerine British American Tobacco (BAT), Bulgartabak'ııı üç fabrikası için yaptığı 200 milyon Euro'luk teklifini geri çekmek zorunda kaldı. îngiliz The Tndependent gazetesi, Bulgartabak ile ilgili gelişmeleri değerlendirırken BAT'nin yeni pazarlara gırme planlarının darbe yediğını yazdı. Gazete, "Tütün sanayiintleki işçilenn çoğu Türk ve satıştan olumsuz ctkilcneceklerinden korkuyorlar" diyc yazdı. Alarko 'dan Astana 'ya havaalanı ŞULEKÖKTÜRK ASTAJNA - Alarko Şirketler Topluluğu'nun liderliğinde Ka- zakistan'da yapılan uluslararası havalimanı, Kazakistan Cıımhur- başkanı Nursultan Nazarbayev tarafından törcnle hizmete açıldı. Alarko llolding Yönetim Ku- rıılıı Başk;nıı tshak Alaton, bu- güııün kcndileri için unutulmaz bir gün olduğunu ifade etti. Alarko'nun Orta Asya'da Türkmenistan'da Aşkabat, Ozbe- kistan'da Semerkant, Buhara ve Urgeııç havaalanlarından sonra beşinci havaalanı projesi olan Astana Uluslararası llavalima- nı'nın temeli, 17 liylül 2002 ta- rihinde atıldi. Alarko'nım lıder- liğini yürüttüğü konsorsiyumda, Almanya'dan Siemens, Japon- ya'dan Marubeni vc tngiltcrc'dcn Leingh diğer üyeleri oluşturdu. Tüm inşaatvemontaj işleri Alar- ko tarafından gerçekleştirilen projeııin, konsorsiyum tarafın- dan taahhül edilcn 190 milyon dolarlık finansmanıysa Japon JBIC Bankası tarafından sağlan- dı. Avrupa ile Uzakdoğıı arasın- daki havayolu taşımacılığında köprü işlevi görecek liman, yıllık 1 milyon 360 bin yolcu ve 2 mil- yon 700 bin ton kargo kapasite- sine sahip, Yabancı sermayede arpa boyu yol 'Yatınm promosyon ajansı'projesinin rafa kaldırılmasının ardından başa dönüldü HACEK BOYAOOGLU ANKARA - 2 yıldır yılan hikâyesine dönen yabancı sermayeye dönük promosyon çalışmalarında başa dönüldü. Yabancı sermaye çekilmesi için promosyon ve tanıtım yapacak bir birim oluşturulmasıyla ilgili çalışnıalar yaklaşık 2 yıldır sürdürülüyor. "Yatınm Promosyon Ajansı" kunılması önerisi, hazırlanan yasa taslaklarında özel sektör ve kamu arasında uzlaşma sağlanamaması nedeniyle yaşama geçirilemedi. Hazine, daha sonra ajans kunılması düşiincesinden vazgeçildiğini; bunun yerine tek durak ofislerinin kurulacağını açıkladı. Ancak son çalışmalarda, yatırımcılara dönük promosyon çalışrnaları için halen Hazine bünyesinde yer alan Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü'nün kııllanılnıası benimsendi. Genel müdürlüğün bıı konuyla ilgili bir biriminin bulunduğu; ancak yeni dönemde tüm genel müdürlüğün görcvlcrindcn binnın "tanıtun" olacağı belirtiliyor. YASED: Memnun değMz, ama... YASED Genel Sekreteri Mustafa Alper, ajansın kamu kurumu olarak kurıılabileceğini belirterek şöyle devam ettı: "Yeni bir K İI yaratılır, buna gerek yok dediler. Sonuçta Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü'nün bu işi götürmcsi benimsendi. Çok memnun olmadık, ama la/.la seçenek yok. Biz projcnin bundan sonraki bölümündc bize dc danışılmasını vc genel müdürlüğün Yatınm Ortamını lyileştinne Koordinasyon Kumlu'ndaki (YOİKK) yatınm pn>mosyon komitesiyle ılışl-ık rıdıı ılnıısMiı istiyoru/. Gcnc) müdürlük, şu anda yeni görevi için hazırlanıyor. Bi/iııı umudumuz bir kamu kurumu olmasına karşın daha a/ bürokrasiye sahip ve daha hızlı çalışan Ihracatı Geliştirme Etüt Merkezi (İGEIVfE) tar/ı bir modelin genel müdürlükte dikkate almması. Bu öneriye sıcak da bakılıyor." IŞÇtNtVEVltENİNDEN ŞÜKRAN SONER Oyların Sahibi Yok Işçi Partisi'nin seçimlere katıldığı, Meclis'te muhale- fet olarak varlığını duyurduğu yıllardan bir anı.. Gazete adına Trakya seçmeninin nabzını tutmaya çalışıyordum. Trakya'nın kendini sol sayan seçmeni CHP'ye oy verir- ken TlP'in varhğından çok hoşnuttu. TlP'in siyasal kim- liği ile CHP'yi de bir çizgide, kimlikte tutmaya yaradığı- na inanıyorlardı. Sağ seçmen bile TİP kampanyalarını zevkle izliyor, merkez sol CHP'nin programının da ken- di programlarını halkayakınlaştırmadaönemli rol oyna- dığına inanıyorlardı. Türkiye'de 1960 askeri darbesi, 1961 Anayasası, 1963 sendikal yasaları ile sola, sosyal devlete, demok- rasiye, insan haklarınaaçılım yılları. Zengin-yoksul uçu- rumu elbette var, ancak bugünkü ile kıyaslanamayacak olumlu ölçülerde. Siyaset, sendikal hareket, demokra- tik örgütlenmeler, aydınlar, kamuoyu, bu uçurumun in- sandan yana düzeltilmesi için cephe oluşturmuşlar. Ça- lışanların gerçek ücretlerinde istatistiklereyansıyan iyi- leşmelerden, elbette tüm emeği ile geçinenler, esnaf, üreticiler de pay almaktalar. îlk tırpan 12 Mart. Büyük tırpanlama 12 Eylül. Siya- seten Türkiye'ye bol gelen demokrasiden söz ediliyor. Gerçekte demokrasinin budanması, sol örgütlülüğün si- lindir gibi ezilip geçilmesi ile serbest piyasa ekonomi- sinin bugün kutsanan "Bırakınızyapsınlar, bırakınızgeç- sinler.." olarak açıklanan ilkelerine geçerlilik kazandırı- lıyor. 24 Ocak kararları, bugüne kadar uzanan IMF re- çeteleri ile gelen ağır yoksullaşma, yoksunlaşma, ku- ralsızlaştırma için.. yasal, siyasal, örgütsüz uygun ortam yaratılıyor. Işçi işçilik, sol solculuk bilincini, belleğini, siyasal, sendikal, demokratik örgütlülüğünü yitirirken aslında II- beral de liberal kimliğini kaybediyor. Küreselleşme tek ideoloji adına, sermaye çıkarları için kuralsızlığın geçer- li olduğu düzende oluşan boşluk ırk, din, mezheplerle sığınılan alt kimliklerle dolduruluyor. Sendika rozetini taşımaktan onur duyan gecekondu işçisinin yerini, kuralsız, kayıt dışı, çok azı sözleşmeli de olsa sendikasız, yasal hakları çiğnenerek çalıştırılan, ağır baskı, sömürü altında bunalan, ırk ya da tarikat kimliği ile var olmaya çalışan varoş işçisi alıyor. Elbette daha ağır yansımaları esnafta, başka boyutlarda köy- lülerde yaşanıyor. Aslında küresel saldırının benzer sorunları, farklı bo- yutları ile bütün dünya için geçerli. Bizim askeri darbe- ler küresel saldırının Türkiye koşullarında uyarlanması- nı kolaylaştırıcı, hızlandırıcı. Yoksul ülkelerin çoğunda, hele Islami ülkelerde bu işlerzaten diktatörlükler, kalıcı darbelerle kotarılıyor. Zengin Kuzey'de, ABD, AB ülke- lerinde asker desteğine, geçici düzenin gidişini yönlen- dirici darbelere gereksinim yok. Pastadan büyük pay- lar propagandasıysa, kimlik erozyonu ile sandık de- mokrasisi içinde, gönüllülük görüntüsünde sağlanabi- liyor. AB sol partileri, Marksizmden esinlenmiş sol kimlik- lerinden vazgeçip yeni sol rüzgârları ile uçarlarken eşit- liği sadece kadın erkek eşitliğine indirgemeyi, vitrinde kullanmayı, seçmen karşısına sağ partilerle aynı prog- ramlarla çıkmayı, sosyal devletten, çalışanların kazanıl- mış haklarından vazgeçmeyi seçiyorlar. Sendikalar, sol örgütlülükler, "Ekonominin büyümesinden, zenginlikten size de pay düşece/t"sloganı ile uyutulup, kendilerine, çıkarlarına yabancılaştırılarak ideolojik sapmada suç ortaklıkları, en azından sessiz kalmaları kotarılıyor. ABD'de zaten solun etkin varlığı, sosyal demokrat kimlikte partisi bileyoktu. Liberal kimlikli iki partiden şa- hin, emperyal politikayı seçeni iktidaroldu. Irak kirli sa- vaşı suçu belgelenmişken yeniden sandıktan çıktı. lliş- kilendirilmiş gazeteci prototipine, ilişkilendirilmiş seç- men eklendi. ABD'lilerin kendi kara mizahlan ile Bush, büyük, pahalı şovlu yemin töreni ile imparatorluğunu, kraliığını ilan etti. Küresel saldırı artı 12 Mart, 12 Eylül tırpanlamaların- da kimlik erozyonuna uğramış, örgütlülüğü ağır darbe yemiş Türk solu bu tabloda nerede olabilir ki? Hele de CHP? Zengin Kuzey'in ortasoldan ortasağa, daha da- ha sağa kayan sadece adları sol kalmış sosyal demok- rat partilerinden kimlik kopyalamasına kalkışırsa, hızla yoksullaşan, yoksunlaşan ülkemiz ortamında vay hali- ne... Baykal ekibi bu anlamda Sarıgül ya da Livaneli eki- bini suçlarken tarjikomik durumlara düşüyor. Çünkü da- ha önce genel seçime giderken partinin sosyal demok- rat ve Kemalist, ulusal değerler kimliklerini korumak is- teyen tüm kadrolar devre dışı, liberaller (Derviş ekibi) mavi boncukluydular. Şimdi karşı liste yapanlar gitti, yeni gelen yandaşları mavi boncuklu oldular. Tencere dibin kara seninki daha kara hesabı duruımlar var ya- ni... Sol seçmen, aydınlanmacı, Cumhuriyet değerleri- ni, laikliği olsun korumak isteyen seçmen, bugün se- çim olursa oyunu kime verebileceği üzerine kara kara düşünüyor... soner@cumhuriyet.com.tr İ 1 A T A L I E N J E K T Ö R BMW21bin500 otomobili geri çekti BERLİN (AA) - Dün- yanın önde gelen otomo- bil şirketlerinden BMW, Bosch şirketinin ürettiği hatalı mazot enjektörle- rinden dolayı dünya ça- pııula 21 bin 500 otomo- bili geri çekti. BM W'nin bir sözcüsü, söz konusu sorundan Al- manya'da yaklaşık 6 bin müşterinin etkilendiğını ve 3,5,7, X3 ve X5 seri- si 6 silindirli diesel oto- mobillerin geri çekildiği- ni bildirdi. Bu sorunun şirkete ma- liyetiııin ne olacağı konu- BEKO'NUN YENİ SERİSİ Beko, Difiizyon serisini 100 iilkede aynı anda tüke- ticinin beğenisine sundu. Difiizyon serisiyle ihracatı- m arttırmayıplanlayan Beko, aynı seriyi Türkiye'de de satışa sundu. Türkçe "yayılmak" anlamına gelen seri- de, huzdolabı, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi vefı- rmlar yer alıyor. Kullanıcüara üstün teknoloji vaat eden ürünleriyeni bir anlayısla tasarlayan Beko, serinin araş- tınna-gelistirme çalışnıalarını tümüyle Türki- -p-~. y^'de gerçeklestirdi. Beko dan yapılan yazdı "Ujjjjjjj- açıklamada Uınıtılan seri hakkında şu hilgiler | | : verildi: "Tüketici urastırmaları, Difiizyon un | kalitesi, teknolojisi ve kolay kullanımıyla dün- I ya tüketieilerinin ihtiyaçlanna cevap vereeek I j nitelikte bir seri olduğunu ortaya koyuyor." ARÇELİK RÜYÜME HEDEFLİYOR Avrupa 'nın besinci büyük beyaz es- ya üreticisi Arçelik "m Genel Müdü- rüAka Gündüz Özdemir, sirketin bu 1/ cirosunu yüzde 20 arttı- rarak 3 milyar F.uro 'ya çı- karmayı hedeflediğini söy- * ledi. Özdemir, uygun olan her şirketle ilgilenebilecek- lerini ifade ederken organik olarak büyü- meye ağırlık vereeek- lerini kaydetti. Arçelik Genel Müdiirii Özdemir, Avrupa da satılan heron televiz- yondan besinin Türkiye devapıl- dığını kaydederken bu durumıın be- yaz eşyada onda üç olduğunu ifade etti, Koç Holding 'in amiral gemisi niteliğindeki Arçelik'in Avrupa da ilk üç üretici arasına girmeyi hedef- lediğini anlalun Özdemir, "Arçelik Avrupa da en hızlı hüyüyenlerden biri, rakibimiz ttalyan Merloni'dir, 2004 ü 2.5 milyar Euro ciıo ile ta- mamlamayı beklivoruz. Bu yıl en az yüzde 20 büyümeyi hedefliyonız. Av- rupa daki 5. hüvüküretici olduk. Yı- lın ilk ayı itibanykı bu hedefın olu- şabileceğine i/işkin sinyaller gö'z- leniyor" dedi. sunda şimdilik bir açıkla- ma yapamayacağını ifa- de eden sözcü, Fasching kenti yakınlanndaki Din- golfing kasabasındaki otomobil imalat tesisleri- nin de daha önce öngörü- len 2 gün yerine 5 gün sü- re ile kapalı kalacağını kaydetti. Bosch'un hatalı mazot enjektörlerinden dolayı Daimler-Chrysler şirketi de, 7 ve 8 Şubat ta- rihlerinde Stuttgart kenti yakınlanndaki bir kasa- bada Mercedes fabrikası- nın 2 gün süre ile kapalı kalacağını açıklamıştı. HALKTAN ÖZÜR DİLEDİLER Kia Motors Cnrp. Başkanı Kim lk-kwan ve flrmamn sendika lideri Park Hong-kyi, işe başvuranlardan rüşvet isten- diği iddiaları nedeniyle Gü- ney Kore-Gwangjıt 'daki fabrikada tüm ulustan özür dilediler. Geçen hafta düzenlenen bir toplantıda da Kore Sendikalar Konfederas- yonu Başkanı Lec Soo- ho ve diğer yöneticiler hulktan özür dılemişler- di. (Fotagraf: AP)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle