Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tren kazalan sonrası görevden alınan TCDD Genel Müdürü işine dönmek için dava açtı
Karaman'ıngörev aşkı• 2004'ün Ağustos
ayında Sakarya'nın
Pamukova ilçesinde,
hızlandınlmış trenin
raydan çıkarak
devrilmesi sonucu 38
kişi yaşamını
yitirmişti. TCDD
Genel Müdürü
Süleyman Karaman
döneminde ikinci kaza
ise Kocaeli Tavşan-
cıl'da meydana geldi.
Iki trenin çarpışması
sonucu 7 kişi
yaşamını yitirdi.
SERTAÇEŞ
ANKARA - Sakarya Pamukova'da
meydana gelen ve 38 kişinin yaşamı-
nı yitirdiği kazanın ardından görevin-
den alınan eski TCDD Genel Müdü-
rü Süleyman Karaman, eski görevi-
ne dönmek için dava açtı. Genel mü-
dürlüğe halen asaleten bir atama ya-
pılmazken açılan davada idarenin na-
sıl bir tavır sergileyeceği de merakla
bekleniyor.
Kamuoyunun yoğun tepkisini çekeıı
hızlandınlmış tren kazasının ardın-
dan Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın istemi üzerine görevinden alı-
nan eski TCDD Genel Müdürü Ka-
raman, görevine iade edilmesi istemiy-
le 2004 yıhnın son günlerinde dava aç-
tı. Karaman, 11. Idare Mahkemesi'ne
açtığı davada, görevden alınması ka-
rarını veren Ulaştırma Bakanlığı ve
Başbakanlık makamlannı dava etti.
Kararnamenin iptalini isteyen Kara-
man'ın açtığı davada idareyi Ulaştır-
ma Bakanhğı'hın savunacağı, gerek-
mesi durumunda TCDD'den bilgi ve
görüş sorulacağı öğrenildi.
CöZLER SAVUNMADA
Karaman'ın, Ulaştırma Bakanı Bi-
nali Yıldınm ile Başbakan Erdoğan'ın
imzalannın bulunduğu kararnameye
karşı dava açması, gözleri yapılacak
karşı savunmaya çevirdi. Ulaştırma
Bakanlığı'nın kararnameyi yeterince
güçlü savunmaması durumunda Ka-
raman'ın yeniden eski görevine döne-
bileceğine işaret ediliyor. Karaman'ın
görevden alınmasının ardından asale-
ten atama yapılmaması nedeniyle uzun
süredir TCDD Genel Müdürlüğü gö-
revi vekâleten yürütülüyor.
Aynca, TCDD'de AKP iktidarı son-
rasında personele yönelik baskı uygu-
lamalannın da sürdüğü iddia edili-
yor. AKP iktidarı ile görevlerinden
alınan ancak daha sonra açtıkları da-
valan kazanarak yeniden dönen per-
soneldenbirbölümü geçıci görevlen-
dirmelerle Ankara dışına gönderıldı.
Hükümetin iktidara gelmesinin ar-
dından kurumda görevli Genel Mü-
dür Yardımcısı Tayyar Hindistan gö-
revden alındı.
Hindistan, yargı kararıylageri dön-
mesinin ardından bu kez de 20 gün-
lük turne görevi ile Afyon'a gönde-
rildi. Diğer TCDD genel müdür yar-
dımcıları için böyle bir görevlendir-
me yapılmıyor. Aynı uygulama Pro-
je Müdürü BekirÇanak için de yapıl-
dı. Çanak, 60 günlük geçici görevle
Afyon'a gönderildi.
Eski TCDD Genel Müdürü Süley-
man Karaman döneminde hızlandınl-
mış tren uygulaması, Başbakan Erdo-
ğan'm da katıldığı gösterişli bir tören-
le başlatıldı. Hızlandınlmış tren 2004
Ağustos ayında Sakarya'nın Pamuko-
va ilçesinde raydan çıkarak devrildi. Ka-
za sonucu 38 kişi yaşamını yitirdi. Ka-
raman döneminde ikinci kaza ise Ko-
caeli Tavşancıl 'da meydana geldi. Sin-
yalisazyon hatası nedeniyle iki trenin
çarpışması sonucu 7 kişi öldü.
*TüRKLER YALAN SÖYLÜYOR'
Alanyah
Almanlar
üzdu
• Alman Berlin Zeitung gazetesine
demeç veren Alman Dostluk ve
Dayanışma Derneği Başkanı, "Almanlar
Türkiye'ye sevgiyle bakmıyor. Almanya'yı
terk ettiklerine pişmanlar" dedi.
GÜRSUKUNT
ANTALYA - Alanya'yı küçük Almanya'ya
çeviren, kendilerine işyeri açan, Almanca ga-
zete çıkaran hatta belediyede yabancılar mec-
lisi açılmasını sağlayan yerleşik Almanlar, şim-
di de bir yandan bulunduklan ortamdan şikâ-
yet ederken diğer yandan da Türkleri ve ülke-
yi kötülemeye başladı. 10 yıldır eşiyle birlik-
te Alanya'da yaşayan Alman Dostluk ve Da-
yanışma Derneği Başkanı Ute Brix, bir Alman
gazetesine verdiği demeçte, Türklerin yalan söy-
lediğini, aldattığını, kendi menfaatlannı düşün-
düğünü, herkesin gözünde dolar ve Euro ol-
duğunu,jıgolalann da Alman kadınlan kullan-
dığını ve istismar ettiğini savundu. Brix, bu açık-
lamalan nedeniyle savcılıkta ifade verdi.
Brix, Berlin Zeitung gazetesinin 27 Ocak ta-
rihli sayısında verdiği demeçte, Alanya'ya 10
yıl önce geldiğini ve ilk günlerde büyük ilgi
gördüklerini belirtti. Brix, "Komşularevepas-
ta getiriyordu. Birkaç yüz metrc ilcrideki pla-
ja gitmek saatlerimizi alıyordu. Çünkü herkes
davet ediyordu. Bazen misafir gelmemesi için
akşamlan evde ışıklan açmıyorduk.Alanya'ya
gelmek acele verflen bir karardı. Bu ülkeye kcn-
dimizi hazıriamamıştık. İlk hayal kırıklığınuz
da o zaman başladı" dedi.
SAVCILIKTA İFADE VERDİ
Gazetedeki demecinde, Türkleri de kötüle-
yen Brix, şu cümlelere yer verdi:
"Türkler kendi menfaatlannı düşünüyor.
Hepsinin gözlerinde Euro ve dolar işareti var.
Akşamlan Alman arkadaşlarla bir araya gel-
diğimizde,Türkjigoloların Alman kadınlankul-
landığuu ve istismar edişini, bir cvi üç kez sa-
tan,rüşvete hazu*emlakçileri konuşuyoruz. Al-
manlarbu ülkeye sevgiylebakmıyorlar. Bir gün
geldiğinde de Almanya'yı terk ettiklerine piş-
ınaıı oluyorlar."
Gazetede haberinde, Almanlann, Türklerin
yaşamadığı yerlerden ev istediği açıklanıyor.
Yine habere göre, Oba beldesinde, sadece Al-
manlann yaşadığı bir sitenin girişinde, "Yaban-
cdann girişi yasak" ibaresi bile yer alıyor.
Gazetede çıkan haberin şikâyet edilmesi
üzerine Brix, savcılıkta ifade verdi.
^ATLAYICI DEPOSU
Rüçükçekmece^de
patlaıııa: 3 yaralı
tstanbulHaberServisi-Küçükçekmece'ye
bağlı Altınşehir'de bulunan tstanbul Büyük-
şehir Belediyesi'ne (İBB) ait patlayıcı ve
yanıcı maddeler deposundabelirlenemeyen
bir nedenle patlama meydana geldi. Patla-
ma sonrası çıkan yangında 3 kişi yaralandı.
ÎBB Yanıcı, Parlayıcı ve Kimyevi Depo-
lar Müdürlüğü'ne ait olan ve özel bir şirket
tarafından kullanılan havai fişek deposun-
da, dün yükleme yapıldığı sırada bir patla-
ma oldu. Alper Pakdemir'e ait 3 katlı bina-
nın tamamen çöktüğü olay sonrası çıkan
yangm kontrol altına alındı. Nedeni henüz
belirlenemeyen olayda yaralanan Bayram
Ölmez ve zabıta memuru Tahsin Yılmaz,
Batı Bahat Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralıla-
rın tedavilerinin sürdürüldüğü ve hayati teh-
likeleri olmadığı bildirildi. Olay yerine gelen
Küçükçekmece Belediye Başkanı AzizYeniay,
çevrede incelemelerde bulundu.
'Oylesine BirDinleti \
Antalya Devlet Opera ve Balesi (ANTDOB), operayı halka öğretmeyi amaçlayan,
"Öyleslne Bir Dinleti" adlı eserin prömiyerini 5 Şubat'ta yapacak. "Oylesine Bir
Dinleti"nin yazar ve yönetmeni Murat Göksu, Antalya Kültür Merkezi'nde düzenlenen
basın toplantısında, eserle, Türkiye'deki opera izleyicisi potansiyelini arttırmayı
amaçladıklarını kaydetti. "Takvim sayfalarının arkasındaki kısa, ama özlü bilgiler gibi, bu
eserle de operayı anlatmayı amaçlıyoruz" diyen Göksu, eseri, toplumun her kesimine
ulaştırmayı istediklerini vurguladı. Göksu, bu amaçla eseri şubat ayı süresince Semtevi'nde
sahneleyeceklerini dile getiren Murat Göksu, hedef kitleye de bu şekilde ulaşacaklarını
anlattı. Göksu, "Gösteride bir de magandamız var. Bu maganda operayı duyduğunda önce 'Ne
djye bağırıyor bunlar?' derken oyunun sonunda 'Artık ben de opera izleyeceğim' diyor" dedi.
"Oylesine Bir Dinleti"nin prömiyeri 5 Şubat'ta Antalya Kültür Merkezi'nde (AKM) yapılacak. Eser,
Antalya'nın ardından Denizli, Gaziantep ve Çorum'da da gösterime girecek. (AA)
Güney Asya'yı gezen bilim adamları Türkiye'deki deprem riskini değerlendirdi
Tsunami olasdıgı az
Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen çalıştayda bilim adamlan görüşlerini belirtti. (AA)
Erken uyarı sistemleriyle ilgili çalıştay sona erdi
Deprem tahmini tartışıhyor
tstanbul Haber Senisi - Ulusal
Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr.
Haluk Eyidoğan, depremin önceden
bilinmesi konusunun ucu açık bir konu
olduğunu belirterek "Bugünden yanna
sonuç alabilecek, halkumza 'Bakın, biz
depremleri önceden kestirebiliyoruz,
artık işimiz kolay. Siz deprem
zararlarının azaltılması ile ilgili
çalışmalan boş verin. Çürük inşaata,
plansız yerleşime devam edin' mi
diyeceğiz? Böyle bir şey yok. Böyle bir
sonuç çıkmaz" dedi. Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve
Deprem Araştırma Enstitüsü'nde
düzenlenen "Uzay ve uydu
teknolojileri kullanılarak dcpremlerin
izlenmesinde erken uyan sistemleri"
konulu çalıştay dün sona erdi. Prof. Dr.
Eyidoğan, çalıştayın Amerikah bilim
adamı JohnRundle'ın 10 yıllık süreçte
Istanbul yakınlarında 5'm üzerinde
büyüklükte bir deprem olacağına
ilişkin sözlerini değerlendirdi.
Eyidoğan, Türkiye'nin 1. ve 2. derece
deprem bölgelerinde büyük deprem
olasılığının her zaman yüksek
olduğunu belirtti. Eyidoğan, Rundle'ın
çok lokal anlamda konuştuğunu, ama
Marmara Bölgesi'nın deprcmselliğinin
çok yüksek olduğunun altını çizerek
"() bakundan spekülasyona açık
olabilir" dedi. BÜ Kandilli
Rasathanesi ve Deprem Araştırma
Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr.
Niyazi Türkelli de Rundle'ın Marmara
Bölgesi'nde çok özel yer belirttiğini
ifade ederek "Marmara Bölgesi için 10
yıl içinde 5'ten büyük bir deprem
olması sürpriz değildir" dedi.
tstanbul Haber Servisi - Güney Asya'da
yaşanan deprem ve tsunami felaketinden
sonra bölgeye giden "Uluslararası Tsunami
Araşürma Grubu"nun Türk üyeleri,
felaketle ilgili topladıklan verileri
kamuoyuna duyurdu. Depremin merkez
üssüne en yakın Simeulue Adası'nda, 1907
yılında yaşanan tsunamiden ders alınması
nedeniyle çok az kayıp yaşandığı belirtildi.
"Uluslarası Tsunami Araştırma Grubu" nun
3 üyesi Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ)
öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy ve
Prof. Dr. Doğan Perinçek ile ODTÜ Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, dün
YTÜ Merkez Kampusu Oditoryumu'nda
düzenledikleri toplantıyla edindikleri
bilgileri ve ızlenemleri anlattılar. Simeulue
Adası'nı özellikle incelediklerini anlatan
Ersoy, "Bu ada, tsunami tarihine ders
olabüecek bir ada. 80 bin kişinin yaşadığı
adada sadece 8 kişi öldü. Çünkü, bu adada
1907'de yaşanan tsunamiden sonra birçok
kişi suların kıyıdan çekilmesiyle karada kalan
balıklan toplamak için sahile a kın edince dev
dalgalar nedeniyle can verdi Bu yüzden halk,
deprem olunca kıyılara baknıaksızın dağlara
kaçarak sağ kalmayı başardı" diye konuştu.
Yalçıner de, tsunaminin Hint Okyanusu'nda
etkili olmasının bılgisizlikten
kaynaklandığını ifade etti. Yalçıner,
Marmara Denizi'nde 7 büyüklüğünde bir
deprem meydana gelirse yüzde 10 olasılıkla
tsunami meydana gelebileceğini, ancak
Marmara Denizi'nin derinliğinin 1200 metre
olduğunu, bu nedenle Güney Asya'daki
kadar zarar veremeyeceğini söyledi.
Yalçıner, "17 Ağustos Marmara depreminde
zaten Izmit'te 2.6 metre yüksckliğinde bir
tusunami olmuştur. Önemli olan gafil
avlanmamak" dedi. Türkiye'nin kıyı
yapılarının tasarlanması konusunda ilkel
kaldığını dile getiren Yalçıner, özellikle
Doğu Akdeniz'de bir tsunami tehlikesinin
yaşanabileceğını kaydetti.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
İran Macerası...
Son dönemde, yabancı basında ve genellikle ora-
dan apartmalı olarak basınımızda, ABD-lran ilişkileri-
ne değgin ilginç haberler yayımlanıyor. Oldukça yay-
gın bir kanıya göre; nükleer silah geliştirmesinden
endişe edilen Iran'ı durdurmak için, ABD'nin müda-
halesi söz konusu. Tabii, kendini bölgenin "efes/"(!)
sanan Israil'in, bu konuda müthiş özendirmesi de
söz konusu. Korkarım, bu adamlarda akıl fikir kalma-
mış...
ABD, kolay zaferlere alışmış da değil. 2. Dünya
Savaşı sonrasında girdiği savaşlarda, hep zorlandı.
Kore Savaşı'nda; hemen bütün dünya devletlerinin
katkısına karşın, Kore (ve kısmen Çin Halk Cumhuri-
yeti) karşısında, kolayına zafer kazanamadı. Kuzey
Kore'nin Güney'i istilasını önledi ama, daha fazlasını
elde edemedi.
Küba'ya karşı giriştiği "Domuzlar Körfezi" harekâtı
tam bir fiyaskoyla noktalandı. "ABD'nin bu harekât-
ta, doğrudan doğruya katkısı yoktu" denebilir, ama
işin faturası (bence çok haklı olarak) ABD'ye çıkarıldı.
ABD, Vietnam Savaşı'nı yitirdi. 600 binin üzerinde
asker göndermesine ve en son savaş teknolojisi
ürünlerini cömertçe kullanmasına karşın, ardına baka
baka Vietnam'ı terk etti. Topraklarından on binlerce
kilometre uzaklıkta, 65 bin evladını kaybeden ve bu-
nun en az iki katı evladının sakatlığına katlanan ABD
halkı; savaş çok uzaklarda cereyan ettiği için, mağlu-
biyetin acısını hissetmedi ve hatta haberi bile olmadı.
Zira haber kaynakları, bu çirkin savaşın sorumluları-
nın elindeydi ve ABD halkı; bu kaynakları yönetenler,
neyi duyurmak istiyorsa ve ne kadar duyurmak isti-
yorsa, o kadarını duydu. Diğer sesler oylesine cılızdı
ki, susturmaya bile gerek duymadılar. Ayrıca, kitle ile-
tişim araçları insanları oylesine kör ve sağır etmişti ki;
sadece kendi çıkarlarına zarar vermeyecek şeyleri
duymak istiyor ve sadece bunları duyuyorlardı.
•••
ABD kendi topraklarındaki ilk ve en somut yenilgi-
yi, "11 Eylül" saldırısı sonrasında yaşadı. Bu saldırıyı
kimlerin ve nasıl yaptıkları konusunda zaman zaman
alevlenen tartışmalara hiç değinmek istemiyorum.
Kim düzenlemiş ve nasıl yaptırmış olursa olsun, so-
nuç olarak, ABD kendi topraklarında ağır bir tokat
yedi ve ABD halkı şoka girdi. (ABD halkı, buna ben-
zer bir şoku da, Sovyetler Birliği, "Sputnik" adındaki
uzay aracını yörüngeye oturttuğu zaman yaşamıştı.
O zamana dek, kendini "dokunulmaz" ve "ulaşıl-
maz" zanneden ABD halkı; pekâlâ, "ulaşılabilinece-
ğini" ve "dokunulabilineceğini" görmüş ve müthiş
korkmuştu.)
11 Eylül'ü kimin düzenlediği bir yana, ABD'nin Or-
tadoğu'ya ve Afganistan'a müdahalesi için, bulun-
maz bir fırsat yarattığına kuşku duyulmaması gerekir.
Afganistan'ın (bugün ve tüm yakın tarih boyunca)
önemi; Rusya'nın, "güney"e inmesinin önündeki en
ciddi engel olmasından gelir. Ortadoğu ise hem bü-
yük petrol rezervleri açısından ve hem de Israil'in gü-
venliği açısından önemlidir. Yahudi lobisi, ABD'de her
zaman çok güçlü olmuştu. (Bu lobinin, Türkiye'yi de
desteklediği söylenir ama, bunun sınırlarını saptamak
çok zordur.) Fakat Yahudi lobisi, hiçbir zaman bu-
günkü kadar güçlü olmamıştı. Hatta bugün ABD'de
bir lobi olmanın çok ötesinde, bizzat yönetimin ken-
disi olmuşlardır.
•••
ABD'ye karşı, Afganistan'da direnecek herhangi
bir güç yoktu. Fakat doğrusu, Irak'ın biraz direnece-
ğini sanıyordum. Bir tank takımı Bağdat'ı fethedin-
ce(!), çok şaşırmıştım. Anlaşılan çok iyi hazırlanmış-
lardı. Fakat, arkadan gelecek direnmeyi hesaba kat-
madılar. Hem Sünni-Şii çatışmasına çok güvendiler
ve hem de Kuzey'deki Iraklı Kürtlere inandılar. Fakat
işler bekledikleri gibi gelişmedi.
ABD, buradan çıkarması gereken dersi çıkarama-
mış.
özellikle Donald Rumsfeld'in tahrikleriyle, ABD
Irak'a her an saldırabilecek gibi görünüyor. Irak ve
Afganistan'dan harekete geçebilecek ABD güçleri,
Doğu Iran'ı ve buradaki silah endüstrilerini vurabile-
cek konumda ve durumdalar. Fakat ya sonrası?
Sonrasında ne yapabilirler?
Hiçbir şey...
•••
İran, ne Afganistan'a benzer ne Irak'a. O toprakla-
rada, dünyanın en eski ve en büyük uygarlıkları yaşa-
nırken Amerika kıtasında bir avuç Kızılderili; taş dev-
rinden kurtulma aşamasında yaşıyordu. Eğer ABD
yeni bir macera hevesinde ise dersini çok ağır bir bi-
çimde alacaktır.
Hele böyle bir "macera", Iran'daki "aşırılara" fırsat
tanır ve halk, savaşın duygusal yapısı içinde yöne-
timle kaynaşırsa ABD öyle pişman olur ki; bu politi-
kanın mimarlannın iki yakası bir araya gelmez.
Ve korkarım, ucu bize de dokunur.
A YAK ISITMASl SORUN OLDU
Çînli turiste
4
Çin îşkencesr
OZCAN YAŞAR
Ayaklarını ısıtmak için spor ayakkabısına yap-
tırdığı düzeneğın "bombapatlatmalı" olabilece-
ği şüphesıyle gözlem altına alınan ve daha son-
ra serbest bırakılan Çınlı turıst Gua Hongen,
Atatürk Havalimanı'ndan ülkesıne sınır dışı edil-
di. Sağlık sorunu nedeniyle geliştirdiği ayak ısıt-
ma yöntemi başına dert olan ve Libya'ya yapa-
cağı geziyi gerçekleştiremeyen Hongen'in, Ata-
türk Havalimanı'nda yaşadığı ilginç olay şöyle
gelıştı: "Çinli turist Hongen, Istanbul üzerinden
aktarmalı olarak Tripoli'ye gitmek üzere Türk
Hava Yollan'na (THY) ait bir uçakla Pekin'den
İstaıılnıl'a geldi Hongen, Libya'ya gitmek üzere
bir başka THY uçağına binmeküzereyken x-ray
cilıa/ıııdaıı geçtiği su atla sinyal verdi.
Ayakkabılarında elcktronikbir düzenekoldu-
ğu belirlenen Çinli turist, şüphe üzerine gözlem
altına alındı. Polis, elektronik düzeneğin bomba
patlatma amacıyla kuUanılabileceği ihtimali üze-
rine Hongen'i sorgulamaya aldı. DUzeneği, I lon-
gen'in sağlıksorunu nedeniyle gerçekleştirdiğini
belirleyen ve ciha/ı etkisiz hale getiren polis, tu-
risti serbest bıraklı. Bu sırada THY'nin Iripo-
li'yc giden uçağuu da kaçıran ve tcrnıinakle ça-
resiz kalanHongen,2 gün sonrakiLibyauçağı için
rezervasyon yapnrdı. Çinli turistin 2 gün süreyle
AtatürkHavalimanı'nda beklemesinisukıııcalıbu-
lan polis, Hongen'in ülkesine gönderilmesine ka-
rar verdi. Tripoli'ye gitmek için Pekin'den tstan-
bııl'a gekn turist, ülkesine sınır dışı edildi."