18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tren kazalan sonrası görevden alınan TCDD Genel Müdürü işine dönmek için dava açtı Karaman'ıngörev aşkı• 2004'ün Ağustos ayında Sakarya'nın Pamukova ilçesinde, hızlandınlmış trenin raydan çıkarak devrilmesi sonucu 38 kişi yaşamını yitirmişti. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman döneminde ikinci kaza ise Kocaeli Tavşan- cıl'da meydana geldi. Iki trenin çarpışması sonucu 7 kişi yaşamını yitirdi. SERTAÇEŞ ANKARA - Sakarya Pamukova'da meydana gelen ve 38 kişinin yaşamı- nı yitirdiği kazanın ardından görevin- den alınan eski TCDD Genel Müdü- rü Süleyman Karaman, eski görevi- ne dönmek için dava açtı. Genel mü- dürlüğe halen asaleten bir atama ya- pılmazken açılan davada idarenin na- sıl bir tavır sergileyeceği de merakla bekleniyor. Kamuoyunun yoğun tepkisini çekeıı hızlandınlmış tren kazasının ardın- dan Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın istemi üzerine görevinden alı- nan eski TCDD Genel Müdürü Ka- raman, görevine iade edilmesi istemiy- le 2004 yıhnın son günlerinde dava aç- tı. Karaman, 11. Idare Mahkemesi'ne açtığı davada, görevden alınması ka- rarını veren Ulaştırma Bakanlığı ve Başbakanlık makamlannı dava etti. Kararnamenin iptalini isteyen Kara- man'ın açtığı davada idareyi Ulaştır- ma Bakanhğı'hın savunacağı, gerek- mesi durumunda TCDD'den bilgi ve görüş sorulacağı öğrenildi. CöZLER SAVUNMADA Karaman'ın, Ulaştırma Bakanı Bi- nali Yıldınm ile Başbakan Erdoğan'ın imzalannın bulunduğu kararnameye karşı dava açması, gözleri yapılacak karşı savunmaya çevirdi. Ulaştırma Bakanlığı'nın kararnameyi yeterince güçlü savunmaması durumunda Ka- raman'ın yeniden eski görevine döne- bileceğine işaret ediliyor. Karaman'ın görevden alınmasının ardından asale- ten atama yapılmaması nedeniyle uzun süredir TCDD Genel Müdürlüğü gö- revi vekâleten yürütülüyor. Aynca, TCDD'de AKP iktidarı son- rasında personele yönelik baskı uygu- lamalannın da sürdüğü iddia edili- yor. AKP iktidarı ile görevlerinden alınan ancak daha sonra açtıkları da- valan kazanarak yeniden dönen per- soneldenbirbölümü geçıci görevlen- dirmelerle Ankara dışına gönderıldı. Hükümetin iktidara gelmesinin ar- dından kurumda görevli Genel Mü- dür Yardımcısı Tayyar Hindistan gö- revden alındı. Hindistan, yargı kararıylageri dön- mesinin ardından bu kez de 20 gün- lük turne görevi ile Afyon'a gönde- rildi. Diğer TCDD genel müdür yar- dımcıları için böyle bir görevlendir- me yapılmıyor. Aynı uygulama Pro- je Müdürü BekirÇanak için de yapıl- dı. Çanak, 60 günlük geçici görevle Afyon'a gönderildi. Eski TCDD Genel Müdürü Süley- man Karaman döneminde hızlandınl- mış tren uygulaması, Başbakan Erdo- ğan'm da katıldığı gösterişli bir tören- le başlatıldı. Hızlandınlmış tren 2004 Ağustos ayında Sakarya'nın Pamuko- va ilçesinde raydan çıkarak devrildi. Ka- za sonucu 38 kişi yaşamını yitirdi. Ka- raman döneminde ikinci kaza ise Ko- caeli Tavşancıl 'da meydana geldi. Sin- yalisazyon hatası nedeniyle iki trenin çarpışması sonucu 7 kişi öldü. *TüRKLER YALAN SÖYLÜYOR' Alanyah Almanlar üzdu • Alman Berlin Zeitung gazetesine demeç veren Alman Dostluk ve Dayanışma Derneği Başkanı, "Almanlar Türkiye'ye sevgiyle bakmıyor. Almanya'yı terk ettiklerine pişmanlar" dedi. GÜRSUKUNT ANTALYA - Alanya'yı küçük Almanya'ya çeviren, kendilerine işyeri açan, Almanca ga- zete çıkaran hatta belediyede yabancılar mec- lisi açılmasını sağlayan yerleşik Almanlar, şim- di de bir yandan bulunduklan ortamdan şikâ- yet ederken diğer yandan da Türkleri ve ülke- yi kötülemeye başladı. 10 yıldır eşiyle birlik- te Alanya'da yaşayan Alman Dostluk ve Da- yanışma Derneği Başkanı Ute Brix, bir Alman gazetesine verdiği demeçte, Türklerin yalan söy- lediğini, aldattığını, kendi menfaatlannı düşün- düğünü, herkesin gözünde dolar ve Euro ol- duğunu,jıgolalann da Alman kadınlan kullan- dığını ve istismar ettiğini savundu. Brix, bu açık- lamalan nedeniyle savcılıkta ifade verdi. Brix, Berlin Zeitung gazetesinin 27 Ocak ta- rihli sayısında verdiği demeçte, Alanya'ya 10 yıl önce geldiğini ve ilk günlerde büyük ilgi gördüklerini belirtti. Brix, "Komşularevepas- ta getiriyordu. Birkaç yüz metrc ilcrideki pla- ja gitmek saatlerimizi alıyordu. Çünkü herkes davet ediyordu. Bazen misafir gelmemesi için akşamlan evde ışıklan açmıyorduk.Alanya'ya gelmek acele verflen bir karardı. Bu ülkeye kcn- dimizi hazıriamamıştık. İlk hayal kırıklığınuz da o zaman başladı" dedi. SAVCILIKTA İFADE VERDİ Gazetedeki demecinde, Türkleri de kötüle- yen Brix, şu cümlelere yer verdi: "Türkler kendi menfaatlannı düşünüyor. Hepsinin gözlerinde Euro ve dolar işareti var. Akşamlan Alman arkadaşlarla bir araya gel- diğimizde,Türkjigoloların Alman kadınlankul- landığuu ve istismar edişini, bir cvi üç kez sa- tan,rüşvete hazu*emlakçileri konuşuyoruz. Al- manlarbu ülkeye sevgiylebakmıyorlar. Bir gün geldiğinde de Almanya'yı terk ettiklerine piş- ınaıı oluyorlar." Gazetede haberinde, Almanlann, Türklerin yaşamadığı yerlerden ev istediği açıklanıyor. Yine habere göre, Oba beldesinde, sadece Al- manlann yaşadığı bir sitenin girişinde, "Yaban- cdann girişi yasak" ibaresi bile yer alıyor. Gazetede çıkan haberin şikâyet edilmesi üzerine Brix, savcılıkta ifade verdi. ^ATLAYICI DEPOSU Rüçükçekmece^de patlaıııa: 3 yaralı tstanbulHaberServisi-Küçükçekmece'ye bağlı Altınşehir'de bulunan tstanbul Büyük- şehir Belediyesi'ne (İBB) ait patlayıcı ve yanıcı maddeler deposundabelirlenemeyen bir nedenle patlama meydana geldi. Patla- ma sonrası çıkan yangında 3 kişi yaralandı. ÎBB Yanıcı, Parlayıcı ve Kimyevi Depo- lar Müdürlüğü'ne ait olan ve özel bir şirket tarafından kullanılan havai fişek deposun- da, dün yükleme yapıldığı sırada bir patla- ma oldu. Alper Pakdemir'e ait 3 katlı bina- nın tamamen çöktüğü olay sonrası çıkan yangm kontrol altına alındı. Nedeni henüz belirlenemeyen olayda yaralanan Bayram Ölmez ve zabıta memuru Tahsin Yılmaz, Batı Bahat Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralıla- rın tedavilerinin sürdürüldüğü ve hayati teh- likeleri olmadığı bildirildi. Olay yerine gelen Küçükçekmece Belediye Başkanı AzizYeniay, çevrede incelemelerde bulundu. 'Oylesine BirDinleti \ Antalya Devlet Opera ve Balesi (ANTDOB), operayı halka öğretmeyi amaçlayan, "Öyleslne Bir Dinleti" adlı eserin prömiyerini 5 Şubat'ta yapacak. "Oylesine Bir Dinleti"nin yazar ve yönetmeni Murat Göksu, Antalya Kültür Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında, eserle, Türkiye'deki opera izleyicisi potansiyelini arttırmayı amaçladıklarını kaydetti. "Takvim sayfalarının arkasındaki kısa, ama özlü bilgiler gibi, bu eserle de operayı anlatmayı amaçlıyoruz" diyen Göksu, eseri, toplumun her kesimine ulaştırmayı istediklerini vurguladı. Göksu, bu amaçla eseri şubat ayı süresince Semtevi'nde sahneleyeceklerini dile getiren Murat Göksu, hedef kitleye de bu şekilde ulaşacaklarını anlattı. Göksu, "Gösteride bir de magandamız var. Bu maganda operayı duyduğunda önce 'Ne djye bağırıyor bunlar?' derken oyunun sonunda 'Artık ben de opera izleyeceğim' diyor" dedi. "Oylesine Bir Dinleti"nin prömiyeri 5 Şubat'ta Antalya Kültür Merkezi'nde (AKM) yapılacak. Eser, Antalya'nın ardından Denizli, Gaziantep ve Çorum'da da gösterime girecek. (AA) Güney Asya'yı gezen bilim adamları Türkiye'deki deprem riskini değerlendirdi Tsunami olasdıgı az Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen çalıştayda bilim adamlan görüşlerini belirtti. (AA) Erken uyarı sistemleriyle ilgili çalıştay sona erdi Deprem tahmini tartışıhyor tstanbul Haber Senisi - Ulusal Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, depremin önceden bilinmesi konusunun ucu açık bir konu olduğunu belirterek "Bugünden yanna sonuç alabilecek, halkumza 'Bakın, biz depremleri önceden kestirebiliyoruz, artık işimiz kolay. Siz deprem zararlarının azaltılması ile ilgili çalışmalan boş verin. Çürük inşaata, plansız yerleşime devam edin' mi diyeceğiz? Böyle bir şey yok. Böyle bir sonuç çıkmaz" dedi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nde düzenlenen "Uzay ve uydu teknolojileri kullanılarak dcpremlerin izlenmesinde erken uyan sistemleri" konulu çalıştay dün sona erdi. Prof. Dr. Eyidoğan, çalıştayın Amerikah bilim adamı JohnRundle'ın 10 yıllık süreçte Istanbul yakınlarında 5'm üzerinde büyüklükte bir deprem olacağına ilişkin sözlerini değerlendirdi. Eyidoğan, Türkiye'nin 1. ve 2. derece deprem bölgelerinde büyük deprem olasılığının her zaman yüksek olduğunu belirtti. Eyidoğan, Rundle'ın çok lokal anlamda konuştuğunu, ama Marmara Bölgesi'nın deprcmselliğinin çok yüksek olduğunun altını çizerek "() bakundan spekülasyona açık olabilir" dedi. BÜ Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Niyazi Türkelli de Rundle'ın Marmara Bölgesi'nde çok özel yer belirttiğini ifade ederek "Marmara Bölgesi için 10 yıl içinde 5'ten büyük bir deprem olması sürpriz değildir" dedi. tstanbul Haber Servisi - Güney Asya'da yaşanan deprem ve tsunami felaketinden sonra bölgeye giden "Uluslararası Tsunami Araşürma Grubu"nun Türk üyeleri, felaketle ilgili topladıklan verileri kamuoyuna duyurdu. Depremin merkez üssüne en yakın Simeulue Adası'nda, 1907 yılında yaşanan tsunamiden ders alınması nedeniyle çok az kayıp yaşandığı belirtildi. "Uluslarası Tsunami Araştırma Grubu" nun 3 üyesi Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy ve Prof. Dr. Doğan Perinçek ile ODTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, dün YTÜ Merkez Kampusu Oditoryumu'nda düzenledikleri toplantıyla edindikleri bilgileri ve ızlenemleri anlattılar. Simeulue Adası'nı özellikle incelediklerini anlatan Ersoy, "Bu ada, tsunami tarihine ders olabüecek bir ada. 80 bin kişinin yaşadığı adada sadece 8 kişi öldü. Çünkü, bu adada 1907'de yaşanan tsunamiden sonra birçok kişi suların kıyıdan çekilmesiyle karada kalan balıklan toplamak için sahile a kın edince dev dalgalar nedeniyle can verdi Bu yüzden halk, deprem olunca kıyılara baknıaksızın dağlara kaçarak sağ kalmayı başardı" diye konuştu. Yalçıner de, tsunaminin Hint Okyanusu'nda etkili olmasının bılgisizlikten kaynaklandığını ifade etti. Yalçıner, Marmara Denizi'nde 7 büyüklüğünde bir deprem meydana gelirse yüzde 10 olasılıkla tsunami meydana gelebileceğini, ancak Marmara Denizi'nin derinliğinin 1200 metre olduğunu, bu nedenle Güney Asya'daki kadar zarar veremeyeceğini söyledi. Yalçıner, "17 Ağustos Marmara depreminde zaten Izmit'te 2.6 metre yüksckliğinde bir tusunami olmuştur. Önemli olan gafil avlanmamak" dedi. Türkiye'nin kıyı yapılarının tasarlanması konusunda ilkel kaldığını dile getiren Yalçıner, özellikle Doğu Akdeniz'de bir tsunami tehlikesinin yaşanabileceğını kaydetti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ İran Macerası... Son dönemde, yabancı basında ve genellikle ora- dan apartmalı olarak basınımızda, ABD-lran ilişkileri- ne değgin ilginç haberler yayımlanıyor. Oldukça yay- gın bir kanıya göre; nükleer silah geliştirmesinden endişe edilen Iran'ı durdurmak için, ABD'nin müda- halesi söz konusu. Tabii, kendini bölgenin "efes/"(!) sanan Israil'in, bu konuda müthiş özendirmesi de söz konusu. Korkarım, bu adamlarda akıl fikir kalma- mış... ABD, kolay zaferlere alışmış da değil. 2. Dünya Savaşı sonrasında girdiği savaşlarda, hep zorlandı. Kore Savaşı'nda; hemen bütün dünya devletlerinin katkısına karşın, Kore (ve kısmen Çin Halk Cumhuri- yeti) karşısında, kolayına zafer kazanamadı. Kuzey Kore'nin Güney'i istilasını önledi ama, daha fazlasını elde edemedi. Küba'ya karşı giriştiği "Domuzlar Körfezi" harekâtı tam bir fiyaskoyla noktalandı. "ABD'nin bu harekât- ta, doğrudan doğruya katkısı yoktu" denebilir, ama işin faturası (bence çok haklı olarak) ABD'ye çıkarıldı. ABD, Vietnam Savaşı'nı yitirdi. 600 binin üzerinde asker göndermesine ve en son savaş teknolojisi ürünlerini cömertçe kullanmasına karşın, ardına baka baka Vietnam'ı terk etti. Topraklarından on binlerce kilometre uzaklıkta, 65 bin evladını kaybeden ve bu- nun en az iki katı evladının sakatlığına katlanan ABD halkı; savaş çok uzaklarda cereyan ettiği için, mağlu- biyetin acısını hissetmedi ve hatta haberi bile olmadı. Zira haber kaynakları, bu çirkin savaşın sorumluları- nın elindeydi ve ABD halkı; bu kaynakları yönetenler, neyi duyurmak istiyorsa ve ne kadar duyurmak isti- yorsa, o kadarını duydu. Diğer sesler oylesine cılızdı ki, susturmaya bile gerek duymadılar. Ayrıca, kitle ile- tişim araçları insanları oylesine kör ve sağır etmişti ki; sadece kendi çıkarlarına zarar vermeyecek şeyleri duymak istiyor ve sadece bunları duyuyorlardı. ••• ABD kendi topraklarındaki ilk ve en somut yenilgi- yi, "11 Eylül" saldırısı sonrasında yaşadı. Bu saldırıyı kimlerin ve nasıl yaptıkları konusunda zaman zaman alevlenen tartışmalara hiç değinmek istemiyorum. Kim düzenlemiş ve nasıl yaptırmış olursa olsun, so- nuç olarak, ABD kendi topraklarında ağır bir tokat yedi ve ABD halkı şoka girdi. (ABD halkı, buna ben- zer bir şoku da, Sovyetler Birliği, "Sputnik" adındaki uzay aracını yörüngeye oturttuğu zaman yaşamıştı. O zamana dek, kendini "dokunulmaz" ve "ulaşıl- maz" zanneden ABD halkı; pekâlâ, "ulaşılabilinece- ğini" ve "dokunulabilineceğini" görmüş ve müthiş korkmuştu.) 11 Eylül'ü kimin düzenlediği bir yana, ABD'nin Or- tadoğu'ya ve Afganistan'a müdahalesi için, bulun- maz bir fırsat yarattığına kuşku duyulmaması gerekir. Afganistan'ın (bugün ve tüm yakın tarih boyunca) önemi; Rusya'nın, "güney"e inmesinin önündeki en ciddi engel olmasından gelir. Ortadoğu ise hem bü- yük petrol rezervleri açısından ve hem de Israil'in gü- venliği açısından önemlidir. Yahudi lobisi, ABD'de her zaman çok güçlü olmuştu. (Bu lobinin, Türkiye'yi de desteklediği söylenir ama, bunun sınırlarını saptamak çok zordur.) Fakat Yahudi lobisi, hiçbir zaman bu- günkü kadar güçlü olmamıştı. Hatta bugün ABD'de bir lobi olmanın çok ötesinde, bizzat yönetimin ken- disi olmuşlardır. ••• ABD'ye karşı, Afganistan'da direnecek herhangi bir güç yoktu. Fakat doğrusu, Irak'ın biraz direnece- ğini sanıyordum. Bir tank takımı Bağdat'ı fethedin- ce(!), çok şaşırmıştım. Anlaşılan çok iyi hazırlanmış- lardı. Fakat, arkadan gelecek direnmeyi hesaba kat- madılar. Hem Sünni-Şii çatışmasına çok güvendiler ve hem de Kuzey'deki Iraklı Kürtlere inandılar. Fakat işler bekledikleri gibi gelişmedi. ABD, buradan çıkarması gereken dersi çıkarama- mış. özellikle Donald Rumsfeld'in tahrikleriyle, ABD Irak'a her an saldırabilecek gibi görünüyor. Irak ve Afganistan'dan harekete geçebilecek ABD güçleri, Doğu Iran'ı ve buradaki silah endüstrilerini vurabile- cek konumda ve durumdalar. Fakat ya sonrası? Sonrasında ne yapabilirler? Hiçbir şey... ••• İran, ne Afganistan'a benzer ne Irak'a. O toprakla- rada, dünyanın en eski ve en büyük uygarlıkları yaşa- nırken Amerika kıtasında bir avuç Kızılderili; taş dev- rinden kurtulma aşamasında yaşıyordu. Eğer ABD yeni bir macera hevesinde ise dersini çok ağır bir bi- çimde alacaktır. Hele böyle bir "macera", Iran'daki "aşırılara" fırsat tanır ve halk, savaşın duygusal yapısı içinde yöne- timle kaynaşırsa ABD öyle pişman olur ki; bu politi- kanın mimarlannın iki yakası bir araya gelmez. Ve korkarım, ucu bize de dokunur. A YAK ISITMASl SORUN OLDU Çînli turiste 4 Çin îşkencesr OZCAN YAŞAR Ayaklarını ısıtmak için spor ayakkabısına yap- tırdığı düzeneğın "bombapatlatmalı" olabilece- ği şüphesıyle gözlem altına alınan ve daha son- ra serbest bırakılan Çınlı turıst Gua Hongen, Atatürk Havalimanı'ndan ülkesıne sınır dışı edil- di. Sağlık sorunu nedeniyle geliştirdiği ayak ısıt- ma yöntemi başına dert olan ve Libya'ya yapa- cağı geziyi gerçekleştiremeyen Hongen'in, Ata- türk Havalimanı'nda yaşadığı ilginç olay şöyle gelıştı: "Çinli turist Hongen, Istanbul üzerinden aktarmalı olarak Tripoli'ye gitmek üzere Türk Hava Yollan'na (THY) ait bir uçakla Pekin'den İstaıılnıl'a geldi Hongen, Libya'ya gitmek üzere bir başka THY uçağına binmeküzereyken x-ray cilıa/ıııdaıı geçtiği su atla sinyal verdi. Ayakkabılarında elcktronikbir düzenekoldu- ğu belirlenen Çinli turist, şüphe üzerine gözlem altına alındı. Polis, elektronik düzeneğin bomba patlatma amacıyla kuUanılabileceği ihtimali üze- rine Hongen'i sorgulamaya aldı. DUzeneği, I lon- gen'in sağlıksorunu nedeniyle gerçekleştirdiğini belirleyen ve ciha/ı etkisiz hale getiren polis, tu- risti serbest bıraklı. Bu sırada THY'nin Iripo- li'yc giden uçağuu da kaçıran ve tcrnıinakle ça- resiz kalanHongen,2 gün sonrakiLibyauçağı için rezervasyon yapnrdı. Çinli turistin 2 gün süreyle AtatürkHavalimanı'nda beklemesinisukıııcalıbu- lan polis, Hongen'in ülkesine gönderilmesine ka- rar verdi. Tripoli'ye gitmek için Pekin'den tstan- bııl'a gekn turist, ülkesine sınır dışı edildi."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle