14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab«; cumhunyet.com.tr 11 Hastalıklar 1 milyon çocuk öldürüyor • MANILA(AA)- Dünyada her yıl bir milyondan fazla çocuğun önlencbilir hastalıklar yüzünden öldüğü bildirildi. Küresel Aşı ve Bağışıkhk Birlıği, 5 yaşın altındaki 1.3 milyon çocuğun, akııt zatürree, Japon ensefaliti (beyin iltihabı) gibi aşıyla önlenebilecek hastalıklardan öldüğünü söyledi. Birlikten Hans Kvist, bu ölümlerin büyük bölümünün az gelişmiş iilkelerden, yarısının Asya'dan olduğunu belirtti.Kvist, dünya çapında bir yılda ölen çocuk sayısının tsunamide ölenlenn sayısından 4 kat fazla olduğuna dikkat çekti. Almanya'mn en yoksulları Tiirkler • BERLtN(AA)- Almanya'da, yabancıların yaklaşık yüzde 25'inin sefalet içindc yaşadığı bildirildi. Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü, Almanyaclaki yabancıların ekonomik dummunun 1998'den bu yana körüleştığıni ve günümüzde her 4 yabancıdan bınnın yoksul olduğunu belirtti. Maddi sıkıntı çeken yabancılann oranı 1998'de yüzde 19 iken 5 yıl sonra yüzde 23'e yüksckli. Fakirliklen en çok etkılenen halkın Türkler olduğu, Batılı ülkelerden gelen yabancıların çok azının maddi sıkıntı çektiği kaydedildı. Radikal dincilere operasyon • BERLİN(AA)- Alnıanya'da, başta Bavyeıa eyaleti olmak üzere çok sayıda eyalette radikal dincilere yönelik operasyon düzenlendi. Münih Savcılığı, operasyonlarda 33 ev ve işyerinin arandığını, çoğu Arap 24 kişinin, radikal dinci örgütlere maddi dcstck sağladıklaıı şüphesiyle gözaltına ahndıgını bildirdi. Polis, radikal dinci örgütlere para yardımı yapmakla suçlananlar arasmda 2 kışının, Afganistan'daki terör eğitim kamplannda eğitim gördüklerinin tespit edıldığını belirtti. Mısır'da Israil Filistin zirvesi • KUDÜS (AA) - Mısır, lsrail Başbakam Anel Şaron ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında yapılacak görüşmeye ev sahipliği yapacak. Şaron, Mısır Cumhurbaşkam Hüsnü Mübarek'in Mısır'da gelecek hafta yapılacak zirveyc kcndisini davet ettiğini ve daveti kabul ettigini açıkladı. Görüşmenin gclccek salı günü Mısır'ın Kızıldeniz kıyısındaki Şarm El Şcyh kentinde yapılacağı belırtıldı. Zırveye, Ürdün Kralı Abdullah'ın da katılacağı bildirildi. Bu arada ABD, zirvenin yapılacağından nıemnun olduğunu açıkladı. Buteflika Ankara'da • ANKARA (Cumhuriyct Bürosu) - Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in davetlisi olarak Ankara'yageldi. Cezayir'den Türkiye'ye Cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk zıyaret olması ncdeniyle Butetlika'nın gezisi özel önem taşıyor. Buteflika'ya ziyaretinde Dışışlen Bakanı Abdülaziz Behadem ile Enerjı Bakanı Şekib Halil eşlik etti. Buteflika, Bursa ve Istanbul'da da temaslarda bulunacak. Irak hükümeti seçimlerde on binlerce kişinin oy kullanamadığmı söyledi Fiyasko itirafi• Oy pusulası yokluğu nedeniylc çok sayıda kişinin oy kullanamadığı seçimlere Türkmenler de tepkili. Irak Türkmen Cephesi'nden Muhammed Tahir, "Seçim adil ve şeffaf olmadı. Ulusumuzun çoğunluğu oy kullanamadı" dedi, Dış Haberier Servisi - Irak 'ta geçici hükümet, geçen pazar yapılan seçimlerde usulsüzlük- ler yapıldığını itıraf ederken ül- kenin en önemli Sünnı birliğı olan Ulema Konıitesi, seçım- lerin meşı uiyetinin bulunma- dığını bildirdi. Başkent Bağ- dat'taki oy sayım merkezinde 24 saattc sadece 11 bin oy sayıla- bildi. Irak Scçim Komisyonu, oy pusulalarının yetersiz sayıda ol- ması sonucu on binlerce kişinin oy kullanamadığını bildirdi. Yet- kililer, özellikle Sünni bölge- lerinden bu konuda çok sayıda şikâyet gcldigini belirttiler. Dev- let Başkanı Gazi el Yaver, Sün- ni ağırliklı Bağdal, Musul ve Şiilenn yaşadığı Basra ve Ne- cef gıbı kentlerde on binlerce ki- şımnoypusulalannınaz olma- sı yüzünden oy kullanamadığı- nı söyledi. Seçim Komisyonu Sözcüsü Ferit Ayar, "Seçimler- den önce kinıse oy kııllanmak is- temiyordu ama şimdi oy kulla- namadıklannı söylüyorlar. Bu sorunu çözmeyeçalışıyoruz. Ne- leryapabUeceğinüze bakacağız, üzgünüz" dedi. Ancak yetkililer, seçımın tek- rarlaııması yönünde bir prose- dür bulunup bulıuımadığına iliş- kin bir açıklama yapmadı. Se- çim Komisyonu Başkanı Ab- düllıüsevin cl Hindavi, Nineve, Selahaddin ve Tamim gıbı Sün- ni ağırlıklı eyaletlerde bazı se- Seçmenleri korumak için intilıar komandosunun üzerine kapanan polisin ccnazcsine çok sayıda kişi katıldı. (Fotoğıaf: AP) çım merkezlerinin açılmaması ya da yetersiz oy pusulası da- ğıtılması yüzünden bazı sorun- lar yaşandığını kaydetti. Nineve eyaletinde bulunan ve katılımın yüksck olduğu Mu- sul'da da çeşitli usulsüzlükler yapıldığı bildirildi. Irak Türk- men Cephesi 'nden Muhammed Tahir, "Seçim adil ve şeffaf ol- nıadı. l llıısıımu/ııu çoğunluğu oy kuUanamadı" dedi. Sünnı Ulema Komitesi, oy kullanan seçmenlerin iradesi- ne saygılı olduklannı, ancak se- çimde meşruiyet eksikliği bu- lunduğunu açıkladı. Kıınılacak hükümetin meşruıyetıne ıtiraz edeceklerini belırten Komite, "I lalkııı büyük bölümü scçimi boykot etti ve bu da yeni meclis ve hükümetin anayasayı ya/ma ya da güvenlik ve ekonomi an- laşmalanyapmakiçin meşruiye- ti olmayacak demektir" ifade- sine yer verdi. Açıklamada, "gelecekteki hü- kümetigüncelişleriyapan, sınır- 11 ayncalıklanolan bir kabineola- rakalgüayacağız" denıldi ve bu hükümetin alacağı kararlara iti- ı az edilebileceğı bıldınldi. Ko- mite, işgal altındakı ülkede sc- çim yapılamayacağını belırte- rek boykot çağrısında bıılun- muştu. Hükümetin Sünnilerle uzlaş- ma arayışı da sürüyor. Sünnı Devlet Başkanı Hl Yaver, baş- kanlık görevinin bir Sünnı po- litikacıya verileceğini söyledi. El Yaver, yeni hükümette etnık gruplann temsil oranının eskı- si gibi olacağını, meclis baş- kanlığına bir Kürt'ün getınle- cegini belirtti. Zebari: KürÜer özerkliği kazanabilir Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, lngiliz Financial Times gazetesine verdiği demeçte, Kürtlenn seçim sonrası "özerk- üği" kazanabıleceklcrini söy- ledi. Şiilerile işbirliği yapacak- lanna ışaret eden Kürt politika- cı, "Çünkü hükümeti bizim is- KÜRTLER KAZANDIKLARIN1 İDDİA EDİYOR Haber Merkezi - Hattalık Kürt yayın organı Havlati'nin (Yurttaş) ıddiasına göre, ortak Kürt listesi, oyların yüzde 68'ini alırken yerel meclisteki 41 sandalyenın 26'smi da kazandı. Türkiye'nın bütün uyanlanna rağmen Kürtlerin kitleler halinde Kerkük'e taşınması sonucu korkulan oldu. Halen bir ilçede oy sayımının sürdüğü belirtiliyor. Fransız AFP ajansı, bu sonucun, lürkiye'nin endişelerinikörükleyeceğını duyurdu. Türkiye, seçim öncesinde Kürtlerin kitleler halinde Kerkük'e taşınması nedeniyle kentin demografik yapısının bozulduğu ve bu durumun seçim sonuçlanna yansıması sonucu etnik kaos yaşanacağı uyarısında bulunmuştu. teklcrimiz doğrultusunda yöne- tecekler" ifadesini kullandı. Bağdat'taki oy sayım merke- zinde son 24 saatte sadece 11 bin oy sayıldı. Bir yetkili, "Şinı- diye kadar sadece 11 bin oy sa- yıidı, bu oyların çoğu ülkenin en az nüliısîi sahip bölgesi Mıı- tanna'dan geldi" dedi. Yetkili, mcrkcze güvenlik önlenıleri ne- deniyle sandıkların sadece üç- te birinın ulaşlığını belirtti. lran, seçimlerden sonra Irak'ta bütün etnik grupların katıldığı bir hükümet kurulmasını umdu- ğunu bildirdi. Dışişleri Bakan- lığı sözcüsü Hamid Rıza Asıfı, "I^galcUerin biran önce Irak'tan çekÛmesiniumuyor" dedi. Hal- kın seçime geniş katılım göste- rerek ışgalcüen ıstemediği me- sajı verdiğini söyleyen Asıfi, İı ak lıalla, keııdi kaderini çi- zerek ve ülkesinin egemenliğini kazanmayaçalışarak bir kez da- ha emperyaüzme son vermeye çabaladığını göst( k nııi«ftir" diye konuştu. Dün ülkenin çeşitli kesımle- rinde meydana gelen saldınlar- da 8 kişi öldü. TaLabanî mandıramadı Dışişleri Bakanlığı'na Kerkük'ten ulaşan ilk sonuçlar, IKYB liderinin öne sürdüğü gibi yüzde 68 oranmda destek sağladığmı göstermiyor Dış Haberier Servisi - Türkiye, Irak- lı Kürt lıderlerden Celal Talabani'nin u KerkUk'te oyların yüzde 68'ini akük- ları" iddıalannın gerçeği yansıtmadığı- nı düşünüyor. Dışişleri Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı Abdııllah Gül, "Tür- kiye'nin hedelîııin, Irak'ın siyasal birli- ğini, toprak bütünJüğünü korumak ol- duğuııu 1 " belırterek ABD'den daha faz- la çaba harcamasını ıstedi. Dışişleri kaynaklan, seçimler önce- sinde yüz binlerce Kürt'ün Kerkük ve çevresine yerleştırildığını anımsatırken " Bize ulaşan ilk sonuçlar, bu açıklama- lan doğrulamıyor. Ancak kesin sonuç- lar alındığında gcrçek durumu görebi- leceğiz. Kürtlerin yapay nüliıs kaydur- malarıııın Kerkük'tcki dengeyi değiş- tirmesi, seçim sonuçlaı ıııııı meşmiyeti- ni (artışmalı hale geürecektir" görüşü- nü kaydetti ler. lraklı Kürt lidcrler Celal Ialabani ve Mesud Barzani'nin açıklamaları geri- limi tırmandınrken Ankara bu açıkla- AİKİııllalı Gül, Peldırdeki tcnıasları sırasında iinlii Tiananmen Meydanı'ın da gezdi. (Fotoğraf: AA) nıaları muhatap alarak polemiğe gir- mek ıstemıyor. Dışişleri kaynakları, Türkiye'nın Irak ve Kerkük'e ilişkin görüşlerinde bir değışıklığin söz konu- su olmadığını, bunlann ilgili tiim taraf- lara iletildiğini belirtırken "Hyanlan- 11ıızı sürdürüyoruz. Kerkük'tetarihin j;c- tirdiği denge vc çcşitlilik konınmalıdır. Türkiye taranndan Kcrkük'te bir em- rivakinin kabul cdilmesi münıkün de- ğildir. Herkes bunun hilinciıuk" şek- linde konuştular. Dıplomatık kaynaklar, Ankara'nın Kerkük'te yaşanabılecek gelişmelcre kaışı farklı seçeneklen değerlendirdi- gini, bunlann yaşama geçinlmesi için seçim sonuçlanna ilişkin resmi açıkla- maların beklendiğini kaydedıyorlar. Bu sonuçların bir hafla içerisinde açıkla- nabilccegi belirtiliyor. lraklı Kürt gruplartaraftndan Kerkük ve çevresine yerleştırilen Kürtlerden, *vi- layetscçimlerinde" oy kullananlann sa- yısı kesin olarak bılinmıyor. ABD ve ln- giliz kaynakları, bu sayının 60 binin üzerinde olmadığını belirtirken Türk- menler yasadışı olarak seçmen kayde- dilen Kürtlerin sayısının yüz bıne ulaş- tiğını kaydediyorlar. Kürtlerin, seçım- lcrin Sünni Araplar tarafından boykot edilmesinin de etkisiyle 41 kişilik Ker- kük il meclisinde çoğunluğu sağlama- ları bekleniyor. ' lîa/ı tehlikeler bulunuyor' Çin'i ziyaret eden Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, Çin basını ile yabancı basına verdiği dcmeçlerde, "ABD'nin kuzey lrak'ta terör unsurla- ı ıııı yok etmede daha fazla hareket el- mcsigerektiğini" söyledi. Bazı tehlike- ler bulunduğunu belırten Gül, "ABD, gerekeniyapıyormu" sorusunu "Daha fazlasını bekliyoruz" diye yanıtladı WASHINGTON BASTIRIYOR ABD 'den Türkiye* 'vona' rolü • Bıısh yönetimi Türkiye'nin îran'a gidecek olası nükleer malzemeleri sıkı biçimde denetlemesini istiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - lran'ın nükleer programına son vermesi için baskılannı arttıran ABD yönetimi, Türkiye'nin de desteğini anyor. Ankara'yı zıyaret eden Pentagon'un üç numaralı ismi Douglas Feith, temaslannda Kitle îmha Silahlannın Yayılmasının Önlenmesi Girişimi'ne (PSI) Türkiye'nin daha güçlü destek vermesini beklediklerini aktardı. PSI, kitle imha silahlan vc nükleer silah üretmesinden şüphe duyulan "anti- dcmokratik" ülkelerin bu çabalanna yönelik etkin önlemler getiriyor. ABD'nin girişimleriyle 2003'te oluşturulan PSl'nın 11 katılımcı ülkcsi bulunuyor. Bu ülkeler, ABD, lngiltere, Avustralya, Fransa, Almanya, ltalya, Japonya, Hollanda, Poloııya, Portekız ve Ispanya olarak sıralanıyor. PSl'nın ilkelerinin belırlendığı 2003 Paris toplantısında yer alnıayan Türkiye, daha sonra gerçeklcştirilen PSI uzmanlar toplantısına ilk kez katıldı. Ankara 'düşük düzeyde' kalmıştı Ankara, bugüne kadar PSI'da "düşük düzeyde" kalmayı tercih ederken ABD yönetimi Türkiye'nin daha aktif bir rol üstlenmesini teşvik ediyor. ABD Savunma Bakanhğı Müsteşarı Feith, Ankara temaslannda gazetecılere yaptığı değerlendirmede, "Türkiye, kitle imha silahlannın yayılmasının önlenmesi güişiminde öncü rol üstlenebilir" diycrek bu beklentilerıni ifade etti. PSI girişimi, kitle imha silahı ve nükleer sılah gelıştirdiğinden şüphe edilen "anti-demokratik'' ülkelere giden malların kontrol edilmesini, gümrüklerde daha sıkı denetim getirilmesi ve şüpheli görülen malzemelere el konulması gibi önlemleri getiriyor. Türkiye, lran'ın nükleer programında kullandığı malzemeleri temininde transit iilkelerden biri konumunda bulunuyor. Kasım'da yapılan soruşturma çerçevesinde Samsun gümrüğünde, Ukrayna'dan îran'a uranyum zenginleştirmede kullanılan malzeme taşıyan üç konteynır saptanmıştı. Uluslararası mcvzuat uyarınca bulann Îran'a geçişine izin verilmişti. TALEP OLURSA MGK GÖRÜSECEK Endonezya'ya Türk askeri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güney Asya'daki tsunami felaketinden en fazla zarar gören bölgelerin başında gelen Endonezya'nin Aceh bölgesine, yardımların organizasyonunu sağlamak üzere Türk askeri gönderilmesinin şu an gündemlerinde olmadığını, buna bölgeye yapacağı ziyarelin ardından karar verilebileceğini kaydetti. Erdoğan, ziyarette bu yönde bir talep ortaya çıkması halinde konuyu Milli Güvenlik Kurulu gündemine getirebileceğini söyledi. Erdoğan, Yargıtay Başkanı ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Endonezya'nın Aceh bölgesine asker göndenlıp gönderilmeyeceği sorusu yöneltılen Erdoğan, "Kim bu açıklamaları yaptı bilmiyorum. Şu anda biz yerinde tespit yapmak üzere bölgeye gidiyoruz, Yerinde tespit yaptıktan sonra gcleceğiz'' diye konuştu.Erdoğan, bölgeye yapacağı zıyaretın ardından ayni ve nakdi yardımlar ile sivil savunma ve güvenlik açısından bir talep olması halinde konuyu önce Bakanlar Kurulu'nda değerlendireceklerıni kaydetti. MUSTAFA K. KRDEMOL LONDRA- Anadolu insanının, içinde bu- luııduğu sıkıntılara göğiis gererken büyük bir bilgelikle, başkalarının da sıkıntılar- dan ıızak olmadığını ifade eden, zamanla atasözüne dönüşmüş vecızeleri vardır. Her- kesin çapına, konumuna uygun dertlen ol- duğunu dılc getiren Anadolu insanı, kral- laıa, padişahlara da gönderme yapar. On- ların da sıradan insanlardan farklı da olsa kimi dertleri olduğunu örneğin şu cümley- le ifade eder: "Büyük başın derdi büyük olur." En sonınsuz bilinenlerin bile boğuştuk- laıı kımı dertleri olduğunu, en azından "büyük başlarla" kendı arasında, dertler- le boğuşma anlamında, böyle bir ortaklı- ğı bulunduğunu bilmek demektir bu. Her- halde böylesi bir kabul, dırenme gücünü arttıran bir ctki yapıyor sıradan insan üze- rinde. Yme böylesi bir kabul, Diana'nınbi- linen sonunabakıp, "prenseslerinbilemut- Bush'un 'bacağı' Irak yatağmda lu olmadıgı dünyada bizim mutsuzluğu- muzdoğal" sonucuna götürüyor sıradan va- tandaşı demek ki. "Büyük başlar"ın egemen olduklan ke- sin. Iktidarlarının uzanmadığı yerleryok- turegemenlerin. Kendisi gitmesebile "göl- gesi" hükmettiği ınsantoplulııklannın üze- rindedir her zaman. Müslümanlann halı- feleri de, Hıristiyanlann krdllan da "ADah'ın yeryüzündeki elçileri ya da gölgeleri" de- ğil midirlcr? îktidarların gücü, "gölgesin- den" bıle korkan halklar yaratabilmiş ol- malanndandır. Böyle olduğu içındir ki po- lıtıkgerekçelerleevlenmekzorunda oldu- ğu Prenses Anne de Bretagne'la, "işi çok olduğu" gerekçesıyle gerdeğe gırcmeye- cek olan Avusturya Kralı Maximilien, çok uzaktakı yeni geline, bir temsilcisini gön- dermiş, temsilci de prensesin yatağına çıp- lak ayağını sokarak, "temsili zifaf gecesi- ni" kral adına gerçekleştirmiştir. Tanh 19 Aralık 1490. Istediğimiz kadar gülelim buna biz, ama bu "büyük başın derdinin" ne kadar büyük olduğunu bugünün ölçü- leriyle kavramamızın mümkün olmadığı- nı da bilelim. Koca kral, uçsuz bucaksız ülkesinin her tarafına hükmedebılen tan- nsal bir güç olarak, nasıl olur da "eşiyle gerdeğe ginneyi" beceremez? Halk başkaldırmaz, merak eder Büyük Nâzun'ın "kahahatin çoğu sen- de canım kardcşim" diye sıtem ettiği halk, tepcsinde boza pişiren egemene, kendi haklan için başkaldıramaz ama, otoritesi- ni kabul ettiği egemenin ciına gecesini me- rak eder. Gereğınde, hatta gerekmediğin- de de, yüzlerce kelle almaktan çekinme- yen kral ise kendisine yönelebılecek ola- sı bir isyandan çok, işle bu meraktan en- dışeye kapılır. O zaman ne olur? "Tann- sallıgımn" bir bölümünü verip gönderdi- ği temsilcisinin ayağı, prensesin yatağın- da kralın kendisi oluverir. Saçma ya da değıl, ama durum bu. Sonrasında tarihçi- ler Maxımılıen'ın evlıliğı geçcrli mi, de- ğil mi diye birbirlerine girmişlerdir kı bu ayn mizahtır. Ikinci dönem başkanlık görevi için ye- min töreninden sonra kinıı gazetelerin, tö- renın görkemine bakarak Bush'a "impa- rator" benzetmesı yapması getırdi aklı- ma Maximilien'i. Sadece törenin görkemi açısından değıl benzerlik, başka benzerlik- ler de var göıebildığim. Bush'un "burnu- mı" sokmadığı yer kalmadı dünyamızda. Herhangı bir temsilcisinin ayağıyla iş bi- tırdiğı yok. Daha doğrusu temsilcisini gön- dermeye ihtiyacı yok. Kendi "kafası" Irak'ta zaten, hani şu "geçıcı Irak yöneti- mi" falan, "eli" ise şu sıralar tran'ı karış- tırmakla meşgul. Başka organlannın ne- rede olduğu ise düşünen herkesin bildiği yerlerde. Yani Bush, "meşgul olduğu" ge- rekçesiyle çok yere gidemiyoı. Bu neden- le örneğin Irak'taki seçimlere "temsilcile- ri" olarak ordusunu gönderiyor. Maximi- lien'in temsili "zifaPı ne kadar gerçekse, Irak'm "demokrasisi" de o kadar gerçek- tır bu yüzden. Irak geçici yönetimi temsil- cilerinin yüzüne tek tek bakın, Bush'un han- gi organlanna benziyorlar bulmaya çalışın. Ben kendi adıma Allavi'yi Bush'un "ba- cağına" benzetiyorum. Bush, Maximilien gibi herhangı bir organını göndcrmiyor dedim ama, koca Irak halkıyla "gerdeğe" girerken iştc bu Allavi deııen "bacağuu" kullanıyor sanki. Ama belli olmaz, halk- tır bu, adamın kolunu "bacağmı" kapıverir bir anda.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle