22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 ŞUBAT 2005 PAZAR 4 HABERLER ALMANYA 'Berlin infazı' yenigerilim konusu OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT/ BERLİN - Berlin'de "Alman kadmlar gibi yaşadığı içuı" sokak ortasında öldürülen Hatun Sürücü cinayetindeki belirsizlik sürerken medyanın konuyu işleyiş biçimi, Alman toplumunun bu tür olaylara daha yoğun bir tepkiyle yaklaşmasına yol açü. Türk toplumunun tcmsilcilcri dc bu tür namus cinayetlerinin özellikle Müslüman yabancılann damgalanmasını kolaylaştırdiğına ve iki toplumun iç içe yaşamasını zora soktuğuna dikkat çektiler. Kürt kökenlı olduğıı kaydedüen Sürücü'nün katilini saptamak amacıyla, laışkuların üzerinde toplandığı üç erkek kardeşin sorgusu ise sürüyor. Alman medyasında bu gibi olaylann, "Batılı dcğeriere uygun yaşamak isteycn Türk kadııılanııa yaşanı hakkı verilmiyor" başlığı altında işlenmesi ortamı gerginleştirdi. Medyanın, son olayın üzerine gitmesi ve cinayetin tüm aynntılanyla verilmesi, çoğunluk toplumunu oluşturan Almanlar arasında, "Türklerin Avrupah değerier karşısındaki uyumsuzluğu öraekleriyle ortada" yargısını daha da pekiştirdi. Genç yabancı kadınlann sorunlanna yönelik kurulan "Papatya" adlı kuruluşun bir süre önce yayımladığı bir raporda, 1996 ile 2004 yıllan arasında bu gerekçeyle 45 kadın ve erkeğin öldürüldüğune dikkat çekilmişti. Sürücü cinayeti ve arka planı, televizyon programları dışında, Almanya'nin önde gelen gazetelerinde de geniş biçimde işlendi. Muhafazakâr "Die Welt" gazetesi, hafta içinde, Almanya'nın başkentinde meydana gelen bu tür olaylann dökümünü çıkararak cinayetlerin Türk ve Alman toplumu üzerindeki olumsuz baskısına yer verdi. Gazetenin sorulannı yanıtlayan yazar ve avukat Seyran Ateş, bu tür olaylann bazı ailelerde • "örnek" olarak • Batı'nındeğer gösterildigini , hatırlatü. 2003 te yargılarına uygun « G r o s s e R e i s e m s yaşamak ve geleneksel peuer" (Ateşe Büyük ailc yapısını hiçe Yolculuk) adlı bu saymakla suçlanan genç konuyla bağlantılı bir Türkkadınlannm ^e * * ? y ™™ ^ a n • , , •, , , Ateş, ozellıkle Turk uzenndekıbaskılar g e n ç kızlannın artıyor. Almanya'da art şiddete kurban arda işlenen namus gitmek istemediğini, cinayetleri ise b u nedenle de evli dikkatlerin önce Türk olmayanların baba , .. . evınde kalarak toplumu uzenne ailesinin sözünü çevrilmesine neden dinlediğini belirtti. oluyor. Gazetenin — — — — ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ — yorumunda ise namus cinayetleriyle yaşamım kaybeden kadınlann sayısında artış kaydedildiği vurgulanırken "Theo van Gogh bizden biriydi de, Hatun Sürücü bizden biri dcğil nıiydi" diye soruldu. Almanya'nın etkili haber dergisi Der Spiegel de sürecin korkutucu boyutlar kazandığına işaret etti. "Ama o bir Alman kadııı gibi yaşryordu" başlığı altında Sürücü cinayeti ve yankılannı mercek altına alan etkili derginin internetteki haber sitesinde, özellikle Türk toplumu içindeki bu tür eğilimlerin varlığına dikkat çekildi. Türk toplumunun önde gelen temsilcileri de kendilerine yöneltilen sorulan yamtlarken, Türklerin bu tür cinayetleri onaylamasımn mümkün olmadığını vurguladılar. Bu arada halen en çok satan kitaplar listesinde ilk sıralara tırmanan "Die Vıcıııclc Braut" (Yabancı Gelin) kitabının yazan NeclaKelek'in de görüşlerine başvuruldu. Türk kadın yazar, "Geleneksel aileler çocuklanmn Alman olmasını istemiyor. Çünkü çocuklanmn bireycileşmesi halinde, onlar üzerlerindeki nüm/larını yitireceklerini biliyorlar" görüşünü savundu. Öte yandan cinayet mahalline çok yakın "Thonıas Morus OrtaokuluTl nda öğrenim göıen üç Türk öğreııcinin, bu cinayeti dersteki bir tartışma sırasında onaylaması ve bunun kamuoyuna da sızması üzerine, okul yönetimi acil bir basın toplantısı düzenledi. Okul Müdürü Volker Steffens, böyle bir yaklaşımın kesinlikle kabul edilemeyeceğini belirtirken, okulun bir anda medyanın gündemine girmesi dikkat çekti. Türk öğrencilerin yetişme çağında olduğu ve öğretmenlerini "sinir etmekiçin" böyle ifadeler kullanmış olabileceklerini hatırlatan bazı öğrenci ve veliler de "böyle şeylerin gereğinden fazla ciddiye alınmasından" yakındılar. Vural Savaş 'a ödül İncirli Lions Kulübü'nün geleneksel "Atatürkçü Düşünce ÖdühVnc bu yıl cski Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş layık görüldü. Daha önce Prof. Dr. Türkan Saylan ve gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Yayın Kurulu Başkanı İIhan Selçuk'un da aldığı "Atatürkçü Düşünce Ödülü", Yeşilköy ve Küçükçekmece Lions Kulüpleri'nin Radison Sas Oteli'nde ortaklaşa düzenlediği törenle Vural Savas'a verildi. Banş Dönmez'in Beyoğlu'nda bir barda öldürülmesiyle ilgili davada görgü tanığı bulunamıyor 'Cinayetikimsegörmedi mi?'İstanbul Haber Servisi - Beyoğ- lu'nda vahşi bir şekilde boğazı ke- silerek öldürülen Banş Dönmez ci- nayetiyle ilgili olarak olay yen "Aca- demy 14" adlı barda keşif yapılma- sına karar verildi. Dönmez'in öldü- rülmesi davasında ifade veren ta- nıkların hepsinin, "'hiçbir şey" gör- medıklerinı söylemelerı ise dikkat çekti. Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkeme- si'ndeki duruşmaya tutuksuz sanık- lar İbrahim Biberoğlu ve Ömer Fa- ruk Saral katıldı. Tanıklardan Cem Karataş, olay gecesi barda çalıştığı- nı, Banş Dönmez'i içki servisi yap- tığı sırada bann arkasında merdiven- lenn yanında gördüğünü söyleyerek • Banş Dönmez'in öldürülmesi davasında ifade veren tanıklann hepsi, olayı görmediklerini söyledi. Tamk ifadelerinden bir sonuç çıkmaması üzerine tanıklara "Bu cinayeti kimse görmiiş olamaz mı" sorusu yöncltildi. Bu ifadelerden de bir sonuç alınamayınca olayın meydana gcldiği Academy 14 adlı barda keşif yapılmasına karar verildi. "Elimdeki içkileri 1>n akıp döndükten sonra, Banş Dönmez'i yerde yiizii kanlaı içinde buldum. Çevresinde aı kadaşlaıindan kimse yoktu. Her- hangi bir tartışma ya da kargaşa da görmedim. Bir tartışma olsaydı mut- laka görürdünT dedi. Karataş, Dönmez'in yerde yattığı sırada sanık tbrahim Biberoğlu'nu hiç görmedığmı, sanık Ömer Faruk Sa- ral'ı da merdivenin üst kısmında gör- düğünü söyledi. Duruşmaya katılan tanıkların hep- sinin, Dönmez'in öldürülmesiyle il- gili hiçbir şey görmediklerini söyle- melerinm ardından, raüdahıl vekil- lerinin isteği üzerine, olay sırasında barda olan tanıklara tek tek "Bu ci- nayeti kimse görmiiş olamaz nıı" so- rusu yöneltildi. Tanık Ceyhun Aşık, Dönmez'in öldürülmesi olayını gö- ren birilerinin mutlaka olduğunu ifa- de ederek "Olay gecesi çok sıkışık ol- duğu için insan hemen ötesini dahi gö- remiyordu" dedi. Tanık AykutDeniz- yaraıı da olayı mutlaka birilerinin görmesi gerektiğini söyledi. Tanık Al- per Parlar ise "Olayı maktulün ya- mnda bulunan kişilerin görmüşolma- sı lazun. Ancak ben uzakta olduğum JVüRESELBAK 'ETKlNLlĞl Savaşsız bir dünya buluşması ŞULEKÖKTÜRK Uluslararası savaş karşıtlan, ABD'nin dün- yaya tek başına hâkim olma emellerini tartış- mak ve karşı duruş yöntemlerini belirlemek için istanbul'da buîuştu. Irak işgalinin 2. yıldönümü olan 19 Mart öncesinde, Küresel Banş ve Adalet Koalis- yonu (Küresel BAK) tarafından düzenlenen "Savaşsız Bir Dünya İçin Uluslararası Buluş- ma" başlıklı sempozyuma, savaş karşıtı ha- reketin önemli isimleri katıldı. Sempozyumda konuşan Amerikan "Asker Aileleri Konuşuyor" (Military Families Spe- ak Out) isimli örgüt üyesi, oğlu hâlâ Musul'da görevli olan Dr. Anne Roesler, oğlunun ABD'yle sözleşme imzaladığı için 22 ay da- ha asker olarak görev yapmak zorunda oldu- ğunu belirtti. "OglumunABD'ninrehûıesiol- duğunu düşünüyorum" diyen anne Roesler, "Oğlum, Amerikan askcı leı iııiıı bir an önce Irak'tan çckilmcsi gerektiğini düşünüyor. Di- ğcr askcrlerin de önemli bir azınlığı Irak'tan çekilmesi gerektiğini düşünüyor. Çoğunluk ol- ıııamasının nedeni, askcrlerin çokgenç ve be- yinlerinin yıkanmış olması" dedi. Kendisi üzerinde henüz bir baskı olmadı- ğını ifade eden Roesler, oğlunun durumuyla ilgili olarak endişelendiğini anlattı. Roesler Bush'un yeniden başkan seçilmesine ilişkin olarak şöyle konuştu: "Seçimlerde kimiıı Id- me niçin oy verdiği karmaşık bir konuydu. Amerika'daki çoğunluk Trak konusunda Bush'un siyasetini desteklemiyor." "Barbarnklar Çauşması" ile "Kaynayan Ortadoğu,Marksist AynadaOrtadoğn" kıtap- lannın yazan GUbertAchcar, ABD'nin Irak'ta en alt düzeyde bir güvenliği bile sağlayama- dığını belirterek, ABD'nin askerlerini bir an önce Irak'tan çekmesi gerektiğini söyledi. Bush yönetiminin bütün açıklamalannda "iki- yii/Jülüğüır göriilebileceğini vurgulayan Ach- car, "Irak işgalinde ilk bahane nükleer silah- lann varlığıydı, şimdiki bahane ise demokra- si götürdükleri yalam. Modern siyaset taıi- hinde görülen en büyük yalan ve ikiyü/lüliik söz konusu" diye konuştu. Filistinlilerin haklan için savaşan israilli banş aktivisti Avukat Sahar Franscs de İsra- il zindanlarındaki Filistinli tutuklu sayısının 500 olarak açıklandığını, ancak gerçek raka- mın 8 bin olduğunu belirterek, "ABD'nin des- teği ile orada bir İsrail - Filistin çatışması sürüyor. tsrailiiler Filistinlilerin topraklannı çalıyor, onlan kendi yurtlarından atmaya çabşıyor. Filistin toprakîaniçinde,630 kilomet- re uzıınluğunda,8 metre yüksekliğinde duvar inşa ediyor ve bunu topraklan çabnanın bir yolu olarak görüyor" dedi. Emek Platformu, 19 Mart'ta Kadıköy'de gerçekleştireceği mitingi duyurmak için TMMOB Maki- na Mühendisleri Odası'nda bir basın açıklaması yaptı. (Fotoğraf: AA) Irak'ın işgalinin 2. yıldönümü olan 19 Mart eylem günü Savaş karşıtları sokağa iniyor İstanbul Haber Servisi - Irak'ın işgalinin ikinci yıldönümü olan 19 Mart'ta, Türkiye'deki savaş karşıtlan tüm dünya ile birlikte, savaşı ve işgali protesto etmek ve AfJD'ye "Ortadoğu'dan çekU" demek için sokaklarda olacak. Emek Platformu, 19 Mart'ta Kadıköy'de gerçekleştireceği mitingi duyurmak için TMMOB Makina Mühendisleri Odası'nda bir basın açıklaması yaptı. Platform adına basın açıklamasını okuyan TMMOB îstanbul îl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Meftun Gürdallar, savaştan rahatsızlık duyan ve savaş nedeniyle mağdur olan tüm Türkiyelileri mitinge davet etti. DtSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de, Irak işgalinin 2. yıldönümünde, Türk halkının yüzde 85'inin ABD politikalanna karşı bir tavır içinde olduğunu belirterek "1 Ialk desteğini iktidardan çcknıiş durumdadu*. ABD uygulamalanna karşı Türk halkının iradesi de bu anlamda ortaya konmuştur" dedi. KESK Genel Başkanı Sami Evren de, Emek Platformu'na bağh 11 sivil toplum örgütü üyelerinin 19 Mart'ta Kadıköy'de olacağını belirterek "Irak'taki işgali ancak birlikte karşı çıkarsak engelleriz" dedi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Gençay Gürsoy da, Türkiye'deki 95 bin hekimi temsil eden Türk Tabipleri Birliği adına yurttaşlan mitinge davet ettiğini belirterek şöyle devam etti: "Türkiye'nin tarafsız, banştan yana bölge halklannuı çıkannı gözeten bir tavn göstermesi lazun. Hükümet bu tavn gösterecek mi şüpheliyiz, ama buna karşı direnişi örgütlemek lazun, halkıu tepkisini dile getirmek la/ını." CHP îzmir II Başkanlığı'na atanan Bulgun'dan Kocaoğlu'na eleştiri 'Beğenmezseniz çekilmelisiniz' Ekrem Bulgun. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - CHP Izmir ll Başkanlığı'na atanan Ek- rem Bulgun,Alaattin Yüksel'in görevden alınmasıyla ilgili olarak "Ükolarakge- nel merkezin cnürlcrini dikkate alnıalı- sınız. Beğenmezseniz kenara çekilmelisi- niz'' dedi. tl başkanlığına atanan Ekrem Bulgun görevine başladı. Bulgun, hiç kimsenin kendisini partiden üstün görmemesi ge- rektiğini söyledi. Bulgun, önceki döne- min hatalarının tekrarlanmayacağını ve tüm örgütle elbirliğiyle çalışmalann sür- dürüleceğini vurgulayarak "CHP Genel Başkanı başta olmak üzere genel merke- zinıizc bağlı ve uyumlu çalışan bir tzmir il örgütünü halkınıı/ııı emrine sunaca- ğız" dedi. Bulgun, görevden alınan il başkanı Alaattin Yüksel ve beraberinde hareket eden ekibin başlattığını duyur- duğu, "Kara göründü" hareketiyle ilgi- li olarak da "kızgınlık vc duygusalhkifa- desi" olarak niteledi. Bulgun, CHP Ge- nel Başkanı'na karşı bir hareketin kabul edilemeyeceğini belirterek "Tüm sorunı- lııluk genel başkandan başlar. Genel baş- kana karşı bir davranış olmaz" görüşü- nü dile getirdi. Bulgun, kendisine yönel- tilen, "Yüksel'in görevden ahnmasını bekliyor muydunuz?" yönündeki soru- ya, "Bir il başkanı genel başkanı destek- lenıeyebilir. Ancak bu gazcte sa> lalaı ı, T V kaııalla n aracıhğıyla olmaz. Bir par- (i bütündür. Buradan çıkan ses ile genel merkezden çıkan ses aynı olmazsa, başa- n olmaz. İlkolarak genel merkezin emir- leri dikkate aluımalıdır. Beğenmezseniz kenara çekilmelisiniz" yanıtını verdi. için görcmcdim" diye konuştu. Ta- nık Serkan Koca da garsonların sü- rekli bir yerde durmadıklan için ola- yı görmemelerinin normal olduğu- nu ifade ederek "Ancak güvenlikgö- revlilerinin bir kısmının bu olayın ge- lişimini görmesi gerekir" dedi. Müdahıl avukatlanndan Atilla Coş- kıııı da bazı tanıkların yalan ifade ver- diklerini ileri sürerek, mafyatik iliş- kilerin söz konusu olduğunu belirt- ti. Dınlenemeyen tanıklann bir son- raki duruşmada hazır edilmesini ve olay yerinde keşif yapılmasını ka- rarlaştıran mahkeme heyeti, eksiklik- lerin gıdenlmesi amacıyla duruşma- yı erteledi. r URÜAKULVNÖLÛMÜ Devlet, tazminaU geri alma peşinde • Emekli Sandığı, Adana Emniyet Müdürü Yurdakul'un teröristlerce öldürülmesini basit bir cinayet olarak değerlendirerek ailesine verilen tazminatı geri almakta kararlı. AJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emekli Sandığı, Adana Emniyet Mü- dürü Cevat Yurdakul'un çapraz ate- şe alınarak öldürülmesini, devlet aley- nine suç saymadı. Yurdakul'u öldü- renler hakkında verilen cezanın Terör- le Mücadele kapsamına girmediği ge- rekçesiylc, Yurdakul'un ailesine da- ha önce ödenen terör şehidi tazmina- tının geri istenmesine karşı ailenin gi- rişiınlerı sonuçsuz kaldı. Yurdakul ai- lesi, yargı yoluna gitmeye hazırlanı- yor. Emekli Sandığı, Şehit Adana Em- niyet Miidürü Cevat Yurdakul'un ai- lesinden geçen ay istediği tazminat- lann geri ödenmesi kararını, ailenin verdiği dilekçe üzerine, yeniden gö- rüşerek onayladı. Görev şehidi yaptılar Emekli Sandığı'nın aileye gönder- diği dilekçede *M. Cevat Yurdakul'un öldürülmesi olayıylailgüiyakalanansa- nıklann Ankara Ağn*Ceza Mahkemc- si'ndc yargılanmaları sonucunda TCK'nın 448,450/4,497/2 maddele- rine göre karar verildiğinden bu suç- lar 3713 sayılı Terörle Mücadele Ka- nunu'nun 3 vc 4'üncü maddclerindc belirtilen terör suçları arasında bu- lunmadığmdan, hakkmda 3713 sayı- lı yasa hükümlerinin uygulanmasma iınkân bulunmadığT ifadesi yer aldı. Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul'un öldürülmesini de içeren Ülkücü Genç- lik Davası'nda Yurdakul'un katılleri "ııılaın öldürme" fiilinden yaıgılan- mıştı. Emekli Sandığı'nın kararıyla Yurdakul'un "terörşehidi"olarak de- ğil, "görev şehidi" olarak nıtelendıği kesinleşti. Emekli Sandığı son beş yıl- da ödediği tazminatları da geri isteye- rek, Yurdakul'un ailesine I3milyar618 milyon lırahk borç çıkarmıştı. Söz ko- nusu "borç" Cevat Yurdakul'un kızı Ayçil Yurdakul'un evlendiğini bildir- mek üzcre Emekli Sandığı'na başvur- ması üzerine ortaya çıkmıştı. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] LEFKOŞA- Cumhuriyetçi Türk Par- tisi'nin (CTP) önceki gece Lefkoşa'nın Inönü Meydanı'ndaki gece mitingi, eğer alandaki büyük kalabalık göz önüne alınacak olursa bu partinin büyük bir farkla önde gittiğinin bir delili sayılabi- lir. Gerçekten de meydanı dolduran binlerce Kıbrıslının, CTP'nin yeşil bay- raklarını ve yeşil atkılarını sallayarak oluşturduğu manzara etkileyiciydi. Dı- şarıdan bakıldığında heyecansız gibi görünen Kıbrıs'taki erken seçimlerle, CTP mitingi bir zıtlık oluşturuyordu. CTP'liler durumdan çok umutlu görü- nüyorlar. Partinin örgütçülerinden Ge- nel Sekreter Ferdi Sabit Soyer'le kar- şılaştığımızda umutluydu; "Çokçalışı- yoruz, tek başımıza iktidara gelmemiz sürpriz olmaz" diyordu. CTP lideri ve Başbakan Mehmet AN Talat da miting konuşması sırasında benzersaptamaları dile getirdi. CTP'li- ler böyle söylüyorlardı, ancak Kıbrıs'ın siyasi havasını iyi bilenler CTP'lilerin aşırı iyimser olduklarını belirtiyorlar. "Miting meydanlanyla sokaklardaki ka- labalık seçim sandığına yansısa CTP Miting Alanlannda CTP Çok Önde kesin çok önde. Şimdiye kadarsokak- la sandık arasında herzaman bir fark oldu. Bu seçimde de olur." Yine de CTP'nin sandıktan birinci parti olarak çıkacağı konusunda çoğunluk hemfi- kir. Sokaktaki insan seçimden çok bir şey beklemiyor. Son yıllarda üst üste yapı- lan seçimler, referandumlartoplumda- ki heyecanı azaltmış. Annan Planı için yapılan referandum sonrası oluşan yük- sek beklentilerin gerçeğe dönüşme- mesi, bir umutsuzluğa, "Bu iş çözüle- mez" karamsarlığına neden olmuş. CTP-DP koalisyon iktidarı döneminde ekonomide bir canlanma olduğunu, Kıbrıs'ta radikal muhalefetiyle tanınan gazeteci Şener Levent de teslim edi- yor. Bu canlanma yine Şener Levent'in deyimiyle yapay bir canlanma, çünkü üretime dayalı bir canlanma değil. Sonbaharda Kıbrıs'ta görüştüğümüz Mehmet Ali Talat, son bir buçuk yılda adam başına yıllık gelirin Kıbrıs'ta 5500 dolardan 7500 dolara çıktığını söylemiş- ti. Bunu söylerken daha çok inşaat sek- töründe bir canlanma olduğundan söz etmişti. Inşaattaki canlanmanın sürdü- ğünü hemen herkes dile getiriyor. özel- likle Ingilizlerin lüks konut ilgisinin re- ferandum sonrası giderek arttığından söz edildi. Bir başka canlanma da tu- rizmde yaşanıyor. Sokaklarda sık sık tu- rist gruplarına rastlanıyor. Tabii gelirin artmasının bir önemli etkeni de sınır- lardan geçişin kolaylaşmasıyla Rumla- rın gazinolara, eğlence yerlerine yö- nelmeleri olmuş. Şener Levent'in anlattığına göre; Gü- ney'de Kilise'nin de etkisiyle gazinolar açılamıyor. Bu nedenle kumar merak- lısı Rumlar Kuzey'deki gazinolara yö neliyorlar. Bir de Kuzey Kıbrıs'ta fiyat- ların ucuz olması lokantalara, alışveriş merkezlerine Güney'den gelen insan- ların sayısının artmasına neden oluyor. Kuzey'den Güney'e çalışmaya giden- lerin sayısı sınırlarda çıkarılan güçlük- lerin azalması nedeniyle 10 bin civarı- na ulaşmış durumda. Bütün bunlan üst üste koyunca 150-200 bin nüfuslu bir küçük topluluğun adam başına yıllık geliri önemli ölçüde artmış. Kıbrıs'ın aykırı gazetecisi Şener Le- vent'i her Kıbns'a geldiğimde ziyaret et- meye çalışırım. Çünkü o, hep farklı ve muhalif tutumuyla dikkat çekici eleşti- riler yapar. "Çözüm uzak görünüyor" diyor Levent. Bu kilitlenmenin çözü- münde asıl etken unsurun BM'den çok Avrupa Birliği'nin olması gerektiğine inanıyor. Levent bu konuda şunları söy- lüyor: "Kıbrıs artıkAB toprağıdır, Av- rupalılar Kıbrıs'ın güneyini de kuzeyi- ni de düşünmek ve hesaba katmak zorundalar. Bizler de AB yurttaşıyız, bizim haklarımızı, dertlerimizi de onlar düşünmeliler. Sorunun çözümü için de daha fazla inisiyatif almaları gere- kiyor." Şener Levent'e seçimleri sordum: "Pek bir sürpriz olacağını sanmıyo- rum. CTP-DP koalisyonu yeniden ku- rulur. Asıl önemlisi nisandaki cumhur- başkanlığı seçimleri. Bir iddiaya göre Ankara, Öenktaş'/n cumhurbaşkanlı- ğının bir yıl daha uzatılmasından yana. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir yıl ertelenebilmesi için anayasa değişik- liği gerekiyor. Meclis'te üçte iki ço- ğunluk sağlanabilir mi, bu çok zor. Bu nedenle MehmetAli Talat cumhurbaş- kanı, Serdar Denktaş başbakan gibi bir formül ortaya çıkabilir." Kıbrıs'ta geçen seçimlerde ikjnci par- ti olan yıllarca KKTC'de iktidar olmuş Ulusal Birlik Partililerle konuştum. An- nan Planı ve çözüm konusunda ciddi birdeğişim geçirdikleri görülüyor. Şim- di de çözüm için çalışan CTP'yi taviz- kâr davranmakla eleştiriyorlar. Kıbrıs'ta görünen o ki, şu anda azın- lıkta bulunan CTP-DP koalisyonu, bü- yük bir ihtimalle iktidara yetecek çoğun- luğa ulaşacak bir sonuç elde edecek. Ardından kimin cumhurbaşkanı olaca- ğı tartışmaları başlayacak. CTP'lilerin adayı görüldüğü kadarıyla Başbakan Mehmet Ali Talat.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle