Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 ŞUBAT 2005 ÇARŞAMBA
+
CUMHURİYET SAYFA
17
Funalikler maça
atttollü gidiyornuif.
Hakhlar, ayık
kafayta ıııttt; ını
çekilir!
Kılıf
Tel: 0.212.512 05 05 Faks; 0.212.512 44 97
- Irak'ta Kürtler
anahtar olmuş...
"Yoksa. Amerika'nın
mavmuncuûu mu!"
Ders çalışma, nasıl
4J| olsa öğrenci affı
9 çıkar. Askere gitme,
« bedelli çıkar. Vergi
verme, vergi affı çıkar.
Görevini yapma, sicil affı
çıkar. Bu ülkede hiçbir
kurala uyma, kılıfına
uydur; her şeyin bir yolu
mutlaka bulunur!
SatıcıZekaî Butuç: "Nobel
öclüllü Norveçli yazar
Knut Hamsun'un, Ikinci
Dünya Savaşı'nda
Nazilerle iş birliği
yaptığı ortaya çıkınca
okurları, tüm kitaplarını
evinin önüne bırakarak
sessizce protesto
etmişlerdi. Ülkemizin
çok okunan olmasa
da çok satan
yazarlarından Orhan
Pamuk'un, Türklerin 1
milyon Ermeni'yi ve 30
bin Kürt'ü katlettiğini
söylemesi üzerine
şimdi çok merak
ediyorum: Bu çok satan
yazarın müşterileri ne
yapacak?"
stanbul sevdalısıÇelik Gülersoy'un ölümün-
den 1.5 yılsonra, Turing'in 30 yıl önce beledi-
yeden kiraladığı tarihiköşklerde tablo ve tarihi
kitap hırsızlığı ile suçlandığını geçen pazaryaz-
dık. Pazartesi günü Hürriyet gazetesi.müfettiş rapo-
runa göre kayıp tablolarının listesini verdi;Salı günü
ise Gülersoy'un belediyeden tablodevralmadığını ve
başka tabloların gazete ilanı ile kuruırıagelir sağjarrak
amacıyla açık arttırmada satıldığınıduyurdu. Karıştır
karıştırabildiğin kadar...
Sözü bu noktada hukukçu Prof. Dr. Aydın Aybay'a
bırakıyorum:
"Çelik Gülersoy'un hırsızlıkla suçlanmasını içim
kanağlayarak okudum. Olayın benim için iki yönü
var.Birincisi rahmetli Çelik'le 60 yıla yaklaşan dostlu-
ğum.Bütün yaşamını bilirim; ona hırsız demek, dün-
yanın enbüyük haksızlığı ve vicdansızlığıdır. Köşkle-
rin Çelik'ineline geçmeden ne halde olduğunu vic-
dansız 'muhbirler'biliyorlar mı acaba? Bu kadar bü-
Gulersoy
yük bir yalana dayananiftira sahibi, eğer inancı var-
sa, yarın cehennemde cayırcayır yanacaktır.
Gülersoy'un emsalsiz kitaplarından oluşan 'müze-
kitaplık', kendi kurduğu vakfın yönetiminde halen,
halkaaçık olarak hizmet vermektedir. Aynca bütün ya-
şamıboyunca bir bir, sabırla ve özenle topladığı ki-
taplardanoluşan kitaplığı yönetecek vakfa, kendisi-
nin 50 küsur yıllık birikimi olan bütün parasını da bı-
rakmıştır.
Dünyanın her yanında, Istanbul kentinin geçmişi
ve haliile ilgili bilimsel veya sanatsal araştırma, in-
celemeyapmak isteyen uzmanlar, bu eşsiz kitaplığı
bilirler.
Bu acımasızca iftira üzerine, devletin birtakımyet-
kililerinin (memlekette her çeşit hırsızlığın kolgezdiği
ortamda), özel hukuk kuruluşu olan birderneğinüze-
rine hemen çuvallanıvermeleri olayın beni mesleğim
gereği ilgilendiren diğer yönüdür.
Lafı uzatmadan; dernek kavramı ve düzenlemesi-
ni modelaldığımız çağdaş hukuk düzenlerinde, me-
deni Kanunlardışında, derneklerle ilgili, derneklerya-
sası türünden ayrıbir düzenleme yoktur.
Çünkü 19. yüzyılın baskıcı, totaliter rejimlerinin ürü-
nüolan 'özel ilişkiler'e kamusal müdahale usulü ve ce-
vazı.derneğin kuruluşunda ve işleyişinde kesin ola-
rakterkedilmiş arkaik bir yöntem sayılmıştır.
Onun için Batı'da, kamu düzenine aykırı haller-
demünhasıran yargı yerlerince alınacak istisnai karar-
lardışında, 20. yüzyıldan itibaren devletin, dernek iş-
lerineolur-olmaz bahane ve nedenlerle müdahalesine,
helemensup ve yöneticilerinin arkalarındaki özel iliş-
kilere.sanki kamusal bir işmiş gibi burnunu sokması-
na yolaçacak düzenlemelere yer verilmemiştir."
Anlayana saz anlamayana muhbirlik az!
MazoAkif Kökçe: "DİE
anketine göre işsiz ve
parasız olan Türk halkı
mutlu! Saptamalar
doğruysa aynca
mazoşist demektir!"
Tapu işlemlerinde döner sermaye ücreti
Gazi Üniversitesi Iktisat Bölümü
öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa
Altıntaş'ın, bir tapu işlemi
sırasında yasal harç dışında döner
sermaye işletmesi hesabına ücret
alınmasını "kamusal haraç" olarak
niteleyerek Tapu ve Kadastro Genel
Müdürlüğü'ne yazdığı şikâyet
mektubunu yayımlamıştık.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
Tasarruf Işlemleri Dairesi
Başkanlığı'ndan Genel Müdür
Vekili M. Zeki Adlı imzasıyla bir
açıklama geldi. M. Zeki Adlı,
açıklamasında özetle; yapılan
uygulamanın, 3402 sayılı yasanın 37.
maddesine, 38. maddesine, 38.
maddenin 2. fıkrası ile Döner Sermaye
İşletmesi Yönetmeliği'nin 4.
maddesinin b fıkrasına, 4736 sayılı
yasanın 1. maddesinin 1. fıkrasına, 1.
maddenin 4. fıkrasına uygun olduğu
bildiriliyor ve "Bu hususun
gazetenizin aynı sayfasında
yayımlanması önemle rica ederim"
diyor.
Prof. Dr. Altıntaş ne diyordu:
"Tapu sicil müdürlüğünün asli görevi
arasında bulunan ve 492 sayılı Harçlar
Yasası'na göre tarifeye bağlanmış
bulunun tapu hizmeti karşılığında,
yasa dışı olarak alınmakta olan
haraca son verilmesini, yasal haklarım
saklı kalmak üzere istiyorum."
Ortada iki görüş var...
Genel Müdür Vekili, tapu işlemi
sırasında harç dışında alınan parayı
mevzuata uygun görüyor.
Yasalardan ve mevzuattan anlayan bir
yurttaş, yasaya göre tarifeye
bağlanmış ücret dışındakileri
"kamusal haraç" olarak tanımlıyor ve
yasal haklarım saklı tutuyor... Belli ki
bu konu mahkemelik olacak!
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKÎNCl
Formula'da "Soruşturma'(î)
Nüfusu 15 mılyona dayanan
tstanburun sözde koruma altrn-
daki "içme suyu havzası"nda Is-
tanbul Ticaret Odası'nca (İTO)
yapımı sürcn "Formula-1" tesis-
lerine ait "yolstızlıık habeıieri-
ni" gazetelerde "şaşkmlıkla" iz-
liyorum.
Bu inşaatlann, daha "yer seçi-
nıi"nden başlanaraklstanbul'un
genel imar ılkelerine aykın ve
her yönüyle "kente karşı suç"
niteliğinde gerçekleştirilmesine
iki yıldır göz yumanlar, şimdi
"fazladan ödenen paraların"
peşine düşmüşler.
Oysa Fornıula-1 için bile olsa,
kentin geleceği için bu arazilere
kuşaktan kuşağa "dokuııulma-
ması" gerektiğini belirten Mi-
marlarOdası'na kulak verilsey-
di, bugün nc o yolsuzluklar olur-
du ne dc içme suyu kaynakları
böylcsine "gideriİıncsi olaııak-
sız bir tahribafa uğrardı.
Üstelik, inşaatın bu bölgede
yapılmasına olanak sağlayan
"izin"ler de ashnda yasalara ve
hukuka aykınydı. îlginçtir, aynı
Kentin ana planlama ilkeleri-
ni hiçe sayan bir yatınmın "te-
ıııclatıııa tönmiııe" de başbakan
olarak katıldığmda, bunun hem
"kendimansF'ne hem de şimdi-
ki
u
resmikonumu
T>
na uygun ol-
mayacağı yönündeki eleştirileri
de asla dinlememişn.
Dahası, bu "siyasi kayıı ıııaya"
karşı duyarlı çevrelerin itirazla-
n yükselmeye başladığmda,
planlarda "ormana katdacak
alan" olarak görünen ve havza
koruma mevzuatına göre de
imara yasak yerlerde bulunan
araziye Formula-1 tesislerinin
yapılabilmesi için tuttular bura-
yı "TUrizmMerkezi" ilan ettiler.
Bu hükümet karannın altında da
yine başta Başbakan olmak üze-
re şimdi "usulsüzlük soruştur-
ması" başlatan Sanayi ve Tica-
ret Bakanı ve diğer tüm bakan-
lann inızası vardı.
Danıştay'daki dava
Yanş pistlerinin yanı sıra bin-
lerceyataklık "otelveeğlencete-
sisleri"yle de birlikte "Akfirat
Önceki yıla kadar ormandı...
tesislerin ruhsatı, geçen yıllarda
"ormanın içinde tarikat villala-
nna" da ızin vermesiyle lanı-
nan, Tuzla ilçesindeki Akfirat
Belediycsi'nce düzenlcnmiş.
Bir "belde" belediyesi istan-
bul'un gcnelini doğrudan etkile-
yen bir ımarkarannı nasıl alabi-
hrdı?
Başbakan'ın 'talimatı'
Sanayi ve Ticaret Bakanhğı,
Formula-1 inşaatlannın ihale-
sinde "usulsüzhıkler'' olduğu
savıyla ÎTO Başkanı Mehmet
Yıldınmhakkmda suç duyuru-
sunda bulununca dosyayı ince-
leyen Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan demiş ki: "Somına
kadar gidin..." (Vatan -
10.02.2005)
Hukuk devletinde, böyle bir
"talimat" olmasa bile adalet za-
ten gereğini yapmaz mı? Ne var
ki bu konuda İTO'nun "kayın-
lacağT kaygısı olmalı ki Başba-
kan adeta "uyanda" bulunuyor.
Oysa, yakın geçmişte bizzat
Erdoğan'ın "belediye başkanı"
olarak ve törenle onayladığı
Metropolilcn Plan'a bile aykın
olan bu inşaatların, hem arazi
seçiminde hem de yapımında
aynı İTO'ya destek veren de
"kendisi" değil mıydi?
beldesL, Karaaliler mevkii, 9-10-
11 pafia, 1092 ve 1093 parsel-
ler"de gerçekleşen bu "doğa
kalliaınmf durdurabilmek için
MiıııarlarOdası,ŞehirPlancıla-
n Odasıve /iraat Miihendisleri
Odası'nın 2000 yılında Danış-
tay'da açtıklan davada özetle
şunlar vurgulanıyordu;
"Bayındırük ve Iskân Bakan-
hğı'ncailanbileedilmeden onay-
laııan Forıııııla-I AlanılmarPla-
nı, tstanbul Metropoiiten Alan
Planı'ndaornıanve ağaçlandui-
lacak alanda kalmaktadn*. Aynı
bölge için 28.04.2004 tarihinde
BakanlarKunılu'ncaalınan Tu-
rizrn Merkezikaran da üstplan-
lara ve içme suyu havzalan ko-
ruma mevzuaüna aykındır. Bu
ncdenleşehirdlikilkelerini ve hu-
kuku yok sayan bu onay ve ka-
rarlar clııı dııı ulınalıdır."
Bir yandan bu dava sürerken
biryandan da üışaatlaryükseli-
yor.
ihale soruşturması için "dos-
yaya bakarak" sonuna kadar
gidilmesini isteyen Başba-
kan'm, işte bu dava dosyasını
da kendi imzası olan planlarla
birlikte incelemesi gerekmiyor
muydu?
Oekincî(" cumhuriyet.com.tr
KİM KtME DUM DUMA HEHIÇAK behicak(nturk.net
ÇlZGtLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraciurmynet.com
HARBt SEMİU POROY semihporoyuı yahoo.com
HAYAT EPlK TtYATROSU MUSTAFA BÎLGİN hayatepik@mynet.com
AÇULKTAhi KAPKAÇCI OLDUM
AMA MUTLUyUM!..
BFNbE D I E MENSUBUYUM
MECBUREN MUTLUYUM I..
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZAJUKAN 16 Şubat www.mumtas-arikan.com
59 ÇUISAL ALT/N...
f93Z'PE BVGÜfii, 7ÜKKİYECUMHURİVBTİ
BANKASI, isviç&e 'DEN(8ANC)UE PB s
Ö YUg-
t>A GETİRDİ. rKEfilLE İŞTANBÜL'A
59 ÇUVAL 0OU1OJ KÛLÇE ALT1N,
TARVLAgAK TESLİM AUNMŞ VB SIKIOÜ-
VENLİK. ÖNLBMLBÜİ AU'MOA DARPHANEYE
GöNoeeii-Mtşri, TMMAM BÎR SUÇÛK TÜ/V/
OLAN ALtıHLAfZlN OEGEei, AÇlKLflMAYA
GÖKE İKİ MİLYON LİBAYt BüLUYORPU!
BÖyl£C£, ALTIHIN T&DAI/ÜLPe/d PABAYA
ORAMI yÛKSELİYOR.,YÛZDE y/RMİBİR BU-
Ğ ULAŞIYORPU.
, altmlarnn gümrüMfe. yapılan /es//m
gönifayon
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Yazarımızın bugünkü yazısı elimize ulaşamadı-
ğından yayımlıyamıyoruz.
GÖRÜŞ
COŞKUN ÖZDEMtR
Türkiye Gerçekten
Kalkımyor mu?
Yılbaşı gecesi Taksim'de çok sayıda genç insanı-
mızın sahnede yer aldığı o bayağılığa, o ilkelliğe, du-
yarlı Türk halkının utançla izlediği o gösteriye tanık ol-
duysanız ve bunun yanı sıra tinercilerin neden oldu-
ğu birbirinden feci olayları, genç hemşirenin yolda yü-
rürken uğradığı saldırıyı, yüzlerce kapkaççının acıma-
sızca gerçekleştirdiği dehşet verici gasp eylemlerini,
günde yüz arabanın ve deprem için hazırlanan kon-
teynerlerin soyulduğunu ve karısını tekmeleyerek dö-
vüp yüzüne kezzap atan polisi ve bütün bu olaylara
tanık olup kılını kıpırdatmayan halkımızı görüyorsanız;
stadyumlardaki utanç verici sahneleri beş yıldızlı otel-
lerdeki seks partisi eşliğindeki tarikat ayinlerini duyu-
yor ve izliyorsanız ve eğer benzersiz bir vurdumduy-
maz değilseniz bu koşullarda iyimserlik duyguları bes-
leyemezsiniz ve Türkiye iyi yoldadır, kalkımyor, gelişi-
yor, önümüz açılıyor gibi masallara inanamazsınız.
Artık Istanbul'da sokakta yürümenin iyice tehlikeli
bir hale geldiği yadsınamaz. lyimser tablolar çizerek
bu gerçekleri görmezden gelmek gaflettir, sorumsuz-
luktur. Ülkemizde halka hızlı büyüme müjdeleri veri-
lirken toplum tehlikeli bir doğrultuda sürükleniyor.
Kapkaç, yolsuzluk, rüşvet, yasa ve kurallarasaygısız-
lık, haksız kazanç, vurgun, soygun gittikçe yaygınla-
şıyor. Dürüstçe çalışmak ve kazanmak, yasalara uy-
mak istisnai davranışlar oluyor. Halkın büyük çoğun-
luğu yasalara, kurallara hatta adalete saygısını, güve-
nini kaybediyor. Yaşamak için ilkelerden, yasalardan,
kurallardan sapmak gerektiğine inanır olmuştur hal-
kımız. TV ekranlarında ekonomimiz hakkında olumlu
yorumlardinlediğim günün ertesinde Migros'ta ilk kez
YTL ile eşimle birlikte alışveriş yaparken orada çalı-
şan bir genç insana ekonomideki sözü edilen iyimser-
liği paylaşıp paylaşmadığını sordum: "Efendim" de-
di genç adam, "bakın o sizin birer birerarabanıza at-
tığınız ve satın alacağınız şeyler varya, ben onlardan
hiçbirine dokunamam, asgari ücretle yaşayan insa-
nım ben, ancak pazarlardaki artıklara uzanabiliyo-
rum." İşte sizeTürkiye'nin gerçeği. Saklamanın ne ya-
rarı var. Ben 5-6 yüz YTL ile geçinmeye çalışan, bu
mucizeyi yaratan insanlarla sık sık birlikte oluyorum,
bir ek kazanç yaratabilmek için bir çırpınış içinde ol-
duklarına, kendilerine tanıdıkları etik sınırları aşmaya
zorlandıklarınayakından tanık oluyorum. Bunları gör-
mezden gelmek mümkün mü? Türk toplumunun ge-
lişmesi, kalkınması hakkında yorumlaryaparken bun-
ları yok saymak olası mı?
Enflasyon düşmesinden dar gelirli vatandaş nasıl
yararlanıyor, neden işsizlik azalmıyor, milyonlarca iş-
sizimiz var; bu insanlara anlatabilir misiniz görkemli
kalkınmamızı? Neden dolaylı vergiler bu kadar yük-
sek, niçin vergi adaleti sağlanamıyor,,neden Ekodi-
yalog'daki ekonomistlerle Izzettin Onder, Korkut
Boratav, Erinç Yeldan bu kadar farklı yorumlar ya-
pıyorlar. Bakınız Izzettin önder bu konuda ne kadar
çarpıcı bir vurgu yapıyor: "Türkiye'nin sosyal ve eko-
nomik durumuna işimize geldiği gibi değil, kendi ra-
hatlığımız içinde değil tarafsız ve objektifgözle ve bir
bilim adamı titizliği ve dürüstlüğü ile bakabilmeliyiz.
Bu ekranlarda yorumlaryapan ekonomistlerin yalnız
akademik olanlar değil tüm unvanları verilmeli. Üni-
versite profesörü unvanına eğer varsa holding pro-
fesörü unvanı da eklenmeli. Çünkü unutmamalıyız ki
sermayenin çıkarlarıyla halkın çıkarlan çakışmamak-
tadır. Olaylara ve ekonomiye bir işadamı, bir serma-
ye temsilcisi gözüyle bakmak başka bir emekçi, bir
dar gelirli gözüyle bakmak elbette başkadır ve fark-
lıdır. Politikacılar çok defa gerçek dışı hikâyeleri be-
nimsemek ve halka bu masalları anlatmak zorunda-
dırlar. İçindeyeraldıkları sistem onlara doğruları gör-
mek ve irdelemek fırsatı vermez. Azgelişmiş bir ülke-
de yürütülen güdümlü bir ekonomide serbestpiya-
sa düzeninin dışına çıkmak ve neoliberal politikalara
bir alternatif yaratmak şansı yok gibidir. Halktan,
emektenyana biriktidara sahip olmak çokzorlu, çok
çetin mücadeleleri gerektiriyor."
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/Biçimi ve ke-
simi erkek
gömleğinden
esinlenilerek
yapılmış kadın
gömleği. 2/Bil-
giçlik taslayan
kimse... Eski
Türklerde ölü-
ler için yapılan
tören. 3/ Kimi
ağaçlardan çi-
zilerek elde
edilen ve boya sanayi-
sinde kullanılan kokulu
bir reçine. 4/ Bir elçili-
ğe bağlı uznıan. 5/No-
tada durak işareti... Be-
1
2
3
4
5
6
i9
1 2 3
I I
' -
4
.
5 6 7 8
riif
n
9
f
lırti. - sesi ve ka-
nat şakırtısından/Billur
bir avize Bursa'da za- 6
man"(A H. Tanpınar). 7
6/DoğuAnadolu'dabir 8
ırmak... Yükselme,yü- 9
celme. II Görülen bir
şeyi ya da benzerini edinme isteği; gıpta... Mıkroskop
camı. 8/ Balıkesır yöresine özgü zeybek türü bir halk
oyunu...Birnota. 9/Osmanlı toprak düzeninde yıllık ge-
liri yüz bin akçeden fazla olan dirlik... Hasan Hüse-
yin'in bir şiiı kitabı.
VUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Rize yöresinde dokunan ve genellikle çay yaprak-
larını kurutmada yaygın olarak kullanılan bir tür ka-
bakumaş. 2/Dâhi... Brezilyakökenlibirdans vemü-
zik. 3/Güney Amerika'nın çöl bölgelerinde yaşayan
ve "Patagonya tavşanı" da denilen kemirici hayvan...
Meyve ve sebzelerin suyunu ya da yağını sıkarak çı-
karmaya yarayan aygıt. 4/Mesaj... Hayvanlara vu-
rulan damga. 5/ adı hemen akla gelmeyen ufak ve
değersiz şeyler için kullanılan sözcük. 6/Ilayat ar-
kadaşı... Bğirmen. II Giresun'un bir ilçesı. 8/ IIi-
cap... Ünsüzle biten bir sözcüğiin ünlüyle başlayan
sözcüğe bağlanarakokunması. 9/Ezrincan'ın Kema-
liye ilçesinin eski adı... Hatay ilinde bir ova.