22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 11 ŞUBAT2005CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TÜRKİYE Istanbul K 3 Sinop K 4 Adana PB 11 Edirne PB Kocaeli K _3 Samsun 5 Trabzon K 5 Mersin PB 11 Çanakkale PB 4 Giresun K 6 Diyarbakır K 4 K Izmir PB Ankara PB Manisa Aydın PB 7 Eskişehir PB PB Denizli PB _9 Konya 7 Sıvas PB 1 PB -6 Zonguldak K 3 Antalya PB 11 Kars Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB K K K K <6 4 2 -6 -3 K -11 Tüm bölgelerımiz parçalı bulutlu, Marmara'nın do- gusu, Karadenız kıyıları. Doğu ve Güneydoğu Ana- dolu'nun doğusu ile Bolu, Duzce vo Artvın çRvralerı kar yaflışlı geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir de- ğlşiklik olmayanak, mev- sım norınallerının altında seyredecek. Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinde kuvvetli buzlanma ve don olayı görulecek. DIŞ MERKEZLER Oslo K 3 Berlin K 5 Moskova K -6 Helsinki K -3 Budapeşte K Stockholm K 4 Madrid _4 Aşkabat K -1 PB 14 Astana PB-12 Londra Y 10 Viyana Amsterdam Y 7 Belgrad Brüksel Y 8 Sofya _K 5 Taşkent K B 6 Bakû Paris 8 Roma _B 3 Bişkek K PB 13 Tiflis K -10 Bonn 9 Atina 9 Kahire Y 17 Münih K 5 Zürih K 4 Şam K 8 •! "Ş*Moskova T a ş k e r "»Tahran Parçalı bulutlu Sisli H, Bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmurlu OK a r i ı Sulu kar Gdkgürultülü GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK • Baştarafı I. Sayfada narak- doğrulamak zorunda kaldı. Böyle hareket edeceğini bilmek için RTE'yi, es- ki günlerini, Islamcılıktan laik Cumhuriyetçiliğe dönüşüne değin geçirdiği aşamaları izlemiş ol- mak yeterli. Türbanla ilgili demeci ortaya çıktığı gün Uzak Asya'nın birkentinde "Yazılanların bir kelimesi bi- le doğru değildir" dedi. Tam anlamıyla doğrudan bir yatanlama! Ama gazetecinin görevini layıkıyla yaptığını ka- nıtlayan açıklamalarından sonra ayakları suya er- di. Bu kez, "Efendim benim sözlerim eksik yayım- landı" demeye başladı ve türban sorununa ancak "toplumsal mutabakat sağlandığı zaman " çözüm getirilebileceğini, demeçte bu önemli vurgulama- nın yer almadığını söyledi. Iktidarın uyguladığı bu yöntem demeci doğru- luyor, ancak giderek sertleşen tepkileri yatıştır- mak için kaz yanmasın diye (gerçeği) çeviriyor! ••• öyle de olsa böyle de olsa, gerçek değişir mi? RTE'nin ilk önce aklına gelen -daha doğrusu bi- linç altına gizlediği- idealleri birden söylediğini ve sözleri tepki uyandırmca dünden çıkıp bugünle- re dönen kıvırmalara benzer davranışla durumu kurtarmaya çalıştığı unutulabilir mi? Eski kimliği ortaya çıkıyor; "ama eski maya öy- lesine işlemiş ki, sıkıştığı zaman, ne kadar bastı- rırsa bastırsın belli noktalarda ortaya çıktığını" söyleyen CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz sap- tamalarında haklı değil mi? Fakat ana muhalefetin çıkışları bilinen kimliği- ni sergilemeye yeterli oluyorama; kimilehnin söy- lemleri sadece RTE'yi eleştirmekle sınırlı kalıyor. örneğin DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, türbanı değil, Başbakan'ın bu konudaki "çelişki- lerini" sergilemeye çalışıyor. "Bu milletin değerleri üzerinde siyaset yapıl- mamasını" isterken; daha önceki demeçlerinde- ki vurgulamaları saklı tuttuğunu gösteriyor. Nedir daha önceki saptamaları? Türban konu- sunda AKP gibi düşündüklerini açıklayan, bu ko- nunun çözümünde iktidar girişimlerine destek vereceklerini içeren demeçler! DYP iktidar ve belli çevrelerin siyasal simge olarak kullandığı türbanın yasaklanmasını değil, tamamen serbest bırakılmasını istiyor. Iktidan ve Başbakanını, sorunu bir an önce çöz- meleri konusunda sıkıştırıyor. Türbanın serbest bırakılması için çalışmalarya- pılmasını destekliyor. Ne çare; Ağar, Anayasa Mahkemesi'nin, Danış- tay'ın, son olarak Avmpa Insan Hakları Mahke- mesi'nin yasağı onaylayan kararlarına karşı. Tıp- kı iktidar sahipleri gibi konuşuyor. Devlete ve devletin yasalarına uzun yıllar hiz- met veren bir insanın bu tutumunu yadırgama- mak olanaksız. Yoksa, bu gerçekleri bilmesine karşın hâlâ tür- ban konusunda AKP gibi düşünmeyi, hâlâ türban yasağının kaldırılmasına destek vermeyi sürdür- mesi, Ağar'ın bu tutumu, üç buçuk daha fazla oy için mi? Eğer böyle ise yazık! Zira, onca çabaya karşın anketler DYP'nin hâlâ yüzde 10'un altında yerin- de saydığını gösteriyor. Türban örneği RTE'nin kafasından kimi konu- ları atamadığının kanıtı. Bir başka kanıt öğrenci affını yeniden canlan- dırmaları... Henüz affa uğrayacak öğrencilerin sa- yısını saptayan istatistiksel rakamlar ortaya çık- madı. Türban nedeniyle kaç kız öğrencinin üniversi- te yaşamına son verildiğini merak etmez misiniz? AKP'liler Meclis'te sözde diyalog, muhalefetle uzlaşma arayışları içinde. Öyle görünüyorlar. Ama, "üniversitelerle mutabakat yapılmadan konunun gündeme getirilmesine karşı çıkan" CHP'nin bu yaklaşımına -düne kadar- olumlu bir harekette bulunmadılar. Iktidarın tutumu nasıl bir diyalog arayışı, mu- halefetle uzlaşma politikası ise... SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN "...'Hangi' CHP?!.." • Baştarafı Arka Sayfada "...Zümre, kapitalistlerin tasniatları mahsûlü ve emperyalistlerin müdâhale ve tahakküm ve- silesi olan dış borçları ve ecnebi imtiyazları, ma- sum halk hesabına en zalim külfet sayar. Umû- mi kardeşliği kurmak isteyen Halk Zümresi, mu- hârebe ve mücâdeleyi, ancak tahakküm ve isti- lâlara engel olmak ve Emperyalizmi imha ve in- sanlar arasındaki fitneyi gidermek için meşrû göriir; ve bu vazifeyi istisnasız her fert hakkın- da, gücünün yettiği kadar, hem mâlen hem be- denen mecbûri sayar..." Halk Zümreslnden Halk Fırkası'na... ...Bildiğimiz o ki, 'Halk Zümresi'nden Halk Fır- kası'na kadar, bir hayli zaman geçecektir; önceki ör- gütlenmelerden, Halk Iştirakiyûn, mayasındaki ve terkibindeki Ittihatçılık virüsü; Hakkı Behiç Bey'in, Komünist Fırkası'ysa, -kimbilir belki de- o sıralar, aynı zamanda Işgalci Yunanh'yla flörtü olan Çerkez- lik bulaşıklığı yüzünden, ne umulanı başarabilmiş, ne bekleneni verebilmişti. En önemlisi, Hâlide Edip Ha- nım'aatfedilen, o 'tesbit'; Mustafa Kemal Paşa, bir zaman Sosyalizm üzerinde tetebbuatta bulunduk- tan sonra, bir akşam sofrasında dava arkadaşlarına sonucu açıklamıştır: "...Sosyalizm, amele sınıfının fikriyâtıdır; mem- leketimizde sanayi yok ki, amele olsun, binaena- leyh Sosyalizmi icâbettiği gibi tahakkuk ettire- meyiz..." Peki ne yapabilirdik? O, yine solda kalıp, soldan hareket ederek, Halk Fırkası formülüne gelmiştir ama, o formül, acaba ondan sonra uygulandığını gördüğümüz ve yaşadığımız mıdır? Yargıdan Kızıltepe sansürü Mardin CumhuriyetSavcılığı, Insan Hakları Komisyonu 'nun bilgi ve belge istemini reddettL CHP'li Ersin, 'Komisyon işeyaramıyor, hadım edüdVdedi TÜREY KÖSE ANKARA - Mardin Oumhuri- yet Savcılıği, TBMM tnsan Hak- lan Komisyonu'nun Kızıltepe olayıyla ilgili olarak bilgi, belge ve dosya istemini reddetti. Ko- misyonun dünkü toplantısında bu konu tartışılırken söz alan CHP izmır Mılletvekili Ahmet Ersin, "Komisyon bıınu hak etti, hiç- bir ağırlığı yok. 27 aybk siirede bu komisyon hadım edilmiştir" deyince tartışma çıktı. TBMM insan Haklan Komis- yonu Başkanı Mehmet Elkat- mış toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, "Mardin Kızılte- pe Cumhuriyet Savcılığı'nın komisyonlaı ına bilgi, belge, dosya vermediğini" bildirdi. Elkatmış, "Duruşma gününü bile hildirmc nezaketini gös- termediler, kendi olanakları- mızla öğrendik. Bizim yargıya müdâhale etme, talimat vcrme gibi bir niyetimiz yok" dcdi. Hlkatmış, Kulp raporuyla ilgili olarak AİHM'ye yapılan başvu- ruyla ilgili dosyanın Dışişleri Bakanlıgı tarafından kendileri- ne ulaştırıldığını kaydederken adli tıp raporunu beklediklerini vurguladı. Elkatmış, "Kulp ola- yıyla ilgili olarak Genelkur- may'dan bilgi istendi mi" soru- su iizerine "Dosyayı bilmiyo- ruz. Adli tıp raporunu bekli- yoruz. Ondan sonra inceleye- ceğiz" demekle yetındi. Güneydoğu'daki kayıplar ve öncelikle Kocaeli, Tekirdağ, Adana, İstanbul cezaevlerini in- celeyeceklerini de kaydeden El- katmış, Urla Barboros Çocuk Köyü ile ilgili savlann da gün- demlerinde olduğunu bildirdi. Toplantıda, Mardin Cumhuri- yet Savcılığı'nın komisyonun is- temini reddetmesi ve başvuru yazısını da geri göndermesi tar- tışma yarattı. Ret gerekçesi ola- rak da, ilgili yasa ve anayasanın "Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yel kisinin kul- lanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat ve- remez, genelge göndercmez, tavsiye ve telkinde huluııa- maz" denilen 138. maddesi gös- terildi. Komisyonda hukukçular- dan bu konuda mütalaa alındık- tan sonra Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulunulması karar- laştınldı. Edinilen bilgiye göre, CHP'li Ersın şu görüşleri dile getirdı: "Mardin Cumhuriyet Savcılığı'nın davranışı çok ağır.Ama komisyon bunu hak etti. Hiçbir işe yaramadı.Ce- len yazılardan haberimiz ol- muyor. Alınan kararlar uygu- lanmıyor. Kulp raporuyla ilgi- li olarak Cenelkurmay'a yazı yazılması kaı arlaştıı ılıyoı, ya- zılmıyor. Başkanın, alınan ka- rarları tck başına uygulama- ma yetkisi var mıdır?" Ersin'in sözlerine bazı AKP'lilerin "Politika yapma" diye tepki gösterdiği aktarıldı. Bazı AKP'lilerin ise "Üslubuna katılmıyoruz. Ama içerik ola- rak doğru" dedikleri öğrenildi. öğrencinin işkenceyle öliımii Polisin tutanağı ifadesiyle çelişti SERGİJLCANIGÜR BURDUR - Bur- dur'un Ağlasun ilçesin- deSağhkMeslckYük- sekokulu öğrencisi Ha- lil Yulu'nun işkenceyle öldürülmesi davasında bılgilerine başvurulan polisler, olay sonrasın- da tutrukları tutanakla çelişen ıfadeler verdi- ler. Polisler rutanakla- rında, Yulu'yu öldüren- lerin birkaç kişi olduğu- nu yazmalanna karşın mahkemede sadece bir kişinin adını verdiler. Burdur'un Ağlasun ilçcsine bağlı Başköy beldesinde 11 Kasını'da evlerine çağırdıkları 14 yaşındaki kızları Ş.O.'nün erkek arkada- şı HalilYulu'yu işkence yaparak öldürmekle yargılanan 6'sı tutuklu 7 sanık diin hâkim kar- şısına çıktı. Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tu- tuklu sanıklar Ş.Ö. ile babası Halil Özer, an- nesi Fatma Özer, Ha- bip Alkan, Erdal De- mirtaş, Ali Demir ve tutuksuz sanık Meh- met Arslan hazır bu- lundu. "Kız kaçıı ma- ya iştirakten" sabıkası bulunan ve iki ayn cina- yetten yargılanan, an- cak beraat cdcn Halil Özer, mahkemede yap- tığı savunmada olay gü- nü Halil Yulu'nun, kızı- nı sürükleyerek götür- düğünü belirterek şun- lan söyledi: '15-20 dakika kürekle vurdum' "Ben de kürekle vurmaya başladım. Yaklaşık 15-20 dakika devam etti. Sonra ak- rabalarım Ilabib Al- kan, Ercan Demirtaş,, Ali Dcmir ve Mehmet Aslan'ı çağırdım. Şah- sı hastancyc götürmek için yola çıktım. Sonra yol kcnarına bırak- tım. Diş çeknıe, yanak kesme ve ayağından tavana asma gibi iş- kence suçlanıalarını kahul etmiyorum." Duruşmada ifade ve- ren polis memurlan Ali Özkan vc Süleyman Köklü ise çelişkili açıklamalaryaptı. Olay yeri görgü tutanağında Halil Yulu'nun "Halil Özer ve adlarını bil- mediğim şahıslar ta- rafından Başköy'de defalarca darp edil- dim. Isimlerini söyler- sem beni ve ailemi öl- dürmekle tehdit etti- ler" sözlenne yer ve- ren polisler, duruşma- da sadece Halil Özer'in adını verdiler. Polisler, hâkimin "Şalııs tekil mi kullandı, çoğul mu" sorusuna yanıt vermediler. İstanbuVda ikigün daha kar Yurt genclindc ctkili olan kar yağışı yaşamı olumsuz etkilerken yağışın bir haftadır ct- kili olduğu Istan- bul'da diin sabah gii- neş kısa süıeli de olsa yüzünü gösterdi. Gü- neşle birlikte kentin karlar altındaki güzel- liği de ortaya çıktı. Akşam iş çıkışı saatle- rinde ise kar yağışımn ctkisini yeniden arttır- nıası üzerine ba/ı böl- gelerde trafik durma noktasına geldi, yurt- taşlar zor anlar yaşa- dı. tstanbul'da kar yağışının bugün ve ya- rın da etkili olması bekleniyor. Kentte ek- si değcrlerde scyreden hava sıcaklıkları, pa- zar günündcn itibarcn 10 dcrcccye kadar yükselecek. Bu arada, Batman'ın Sason ilçc- sinc bağlı Taşlıca nıez- rasında ilköğretim okulu bahçcsine kar kütlesi düşnıesi sonu- cu 2 öğrenci yaralan- dı.(Fotoğraf:AA) SAKIK'IN •PİŞMANLIK" ISTEMt REDDEDİLDİ DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Içişleri Bakanlıgı, I998'de Kuzey Irak'ta yakalandıktan sonra Türkiye'ye getiri- len ve 256 kişinin ölümünden sorumlu tutularak ömür boyu hapse çarptınlan "Parmaksız Zeki" kod adli Şemdin Sa- kık'ın Pişmanhk Yasası'ndan yararlanma istemini reddetti. Ba- kanlık, gerekçe olarak Sakık'ın, verdiği bilgilerle örgütün da- ğılmasına katkı sağlamasına karşın merkez komite üyesi olma- sı ve yüzlerce kişinin ölümünden sorumlu lutulmasını göste- rirken son karan Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi verecek. Amaçları Öcalan'a af istemi • Baştarafı I. Sayfada ken, kültürel hak peşindekı si- yasal bir güç ızlenimı vererek Avrupa'daki lobi çahşmalarını yürütüyor. Bu çalışmaların kökeninde öcalan'a en kısa 5, en uzun 10 yıllık süreçtc özgürlüğün sağlan- ması yatıyor. özellikle Güneydo- ğu'da DEHAP öncülüğünde, IHD'nin de aralarındabulunduğu kimi kitle örgütlcri Öcalan'ın ser- best kalması için kampanya yürü- tüyor, cezaevindeki PKK'lilcr aç- lık grevi, yakınlan ise kültürel et- kinlikler yapıyor. Mitinge hazırlanıyorlar Strasbourg'da 12 Şubat'ta yapı- lacak "Öcalan'a Özgürlük, Kürt Sorununa Demokratik Çözüm" mitinginin hazırlığı da sürüyor. Öcalan'ın 15 Şubat 1999'da yakalanmasının 6. yıldö- nümü nedeniyle düzenlenecek mitinge yoğun katılım sağlanma- sı için Fransa Kürt Dernekleri Fe- derasyonu önderliğinde Avrupa ülkelerindekı 80'i aşkın derneğin yöneticileri çaba harcıyor. Stras- bourg Place de üare'de yapılacak mitinge Avrupa Parlamentosu'- ndaki 23 vekilin yanı sıra Türkı- yc'dcn de bazı sanatçı ve yazarla- rın destek vereceği ileri sürülü- yor. Bu kampanyadan sonuç ahn- ması hedcfi, PKK'nin yeniden saldın ha/ırlığı girişimlerinin ge- rekçelerinden birini oluşturuyor. Örgütün saldın planlarından bınnin ardında ise dağdaki mili- tanlara genel af sağlanması yatı- yor. KONGRA GEL, Osman Öcalan'ın örgütten ayrılmasıyla başlayan çözülmeyi, stratcjisini siyasal platforma yayarak eritme- yi hedefliyor. Tabana, sosyal ve kültürel haklannın engellendiği yolunda propaganda yapan KONGRA GEL, örgüte katılım- ları yoğunlaştırmak için de dina- mik bir yapı yaratmaya çalışıyor, güç gösterisi için sılaha sarılaca- ğını ve kan dökeceğini duyııru- yor. Bu strateji uygulanırken, dağdan kaçmak isteyen kadrola- ra da moral pompalanması amaç- lanıyor. KONGRA GEL, Kürtçe dil kursları, TRT'de Kürtçe ders- ler, Kürtçe yayınlar gibi kültürel ısteklerıne yenilerini katmak ve tabanı canlı tutmak için dc terö- rün yaratacağı kaosu gündeme getırmeyı bir strateji olarak be- nimsiyor. Ancak tüm bunlann ya- nı sıra örgütün Doğu'da yeniden lojistik yığılma hedefının ana amaçlarından bırını de bölgesel dengelerden pay alma çabası oluşturuyor. KONGRA GEL'in ikilemr Öcalan her ne kadar, "Kürt devletinin sonu, Filistin-lsrail gibi olur. Felsefi olarak, siyasi olarak, hem de mevcut güncel siyasi koşullar itibarıyla Kür- distan için devletleşmeyi iste- mek hazin sonuçlar yaratabi- lir" dese de örgüt, 20 yıllık terör hareketiyle gündemde tutmaya çalıştığı Kürt varlığınındevletleş- mesinde, rantı K. Irak'takı KDP ve KYB'ye bırakmak istemiyor. Talabani ve Barzani'yi "Kürt feodali" olarak tanımlayan örgüt, bu grupların ABD'nin olası bir saldınsında kendilerine kaı şı kul- lanılmasından da kaygı duyuyor. KONGRA GEL, Kürtlerin dev- letleşmesi ve KDP ile KYB ara- cıhğıyla yok edilecekleri endişe- sinde ikilem yaşıyor. öcalan bu yüzden, "Kürtlerin kendi için- de, sınırlara dokunmadan Kürt demokratik konfederalizmini kurabileceklerini" söylüyor. Örgütün, PKK'yi yeniden ku- rarak saldın talimatlan vermesi- nın ardındaki hesaplarının ne denli tutacağı bıünmıyor. Ancak Öcalan'ın 19 Ocak'ta avukatları- na söyledığı şu sözlere bakıldı- ğında tehdıdın boyutlan ıyıce dı- şa vuruyor: "Türkiye demokra- tik duyarlıük gösterirse bütün problemler çözülür. Aksi halde 'Demokratik ulus şansını verme- yeceğiz, PKK'yi boğacağız, Bar- zani, Talabani yardımcı olacak, Iran'la anlaştık, şunla bunla an- laştık ortadan kaldırırız' derler- se fclakct olur. PKK aşılırsa, Kürt Hizbullahı hortlar, Kürt milliyetçiliği egemen olur, Kürt dinciliği, Nakşibendiciliği gcli- şir. Erdoğan'ı bir kez daha uya- rıyorum.Ya uzlaşmaya gelirsi- niz ya da Kürt milliyetçiliğini durduramazlar." GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı I. Sayfada Bir başka deyimle, Abbas devlet başkanı olacaktı ama, gidişi yönlendirici bir rol oynayabilecek miydi? Avivi'ye göre, intifadaya karşı çıkan Abbas'ın Isra- il Başbakanı Ariel Şaron'la geçmişte kurduğu ilişki- ler olumlu meyveler verecekti. Dört yıl süren derin gü- vensizlik yeni bir başlangıçla aşılabilirdi. Abbas'ın ilk günlerde verdiği demeçler de iyimserliği besliyordu. Nasıl Almanya ile Fransa Ikinci Dünya Savaşı boyun- ca birbirini çok kırdıysa ve sonrasında akıllı adımlar atıp barışı yakaladıysa aynı şey burada da olabilirdi... Avivi'nin iyimser değerlendirmelerini gülümser dinledik ve gerçekleşmesini diledik... ABD Dışişleh Bakanı Condoleezza Rice'lagörü- şen Abbas ve Şaron, 8 Şubat'ta Mısır'ın Kızıldeniz kıyısındaki kasabası Şarm El Şeyh'te buluştu. İki li- derin verdiği mesajlar Avivi'nin dile getirdiği umut- lu'bakışın arkasının gelebileceğini gösteriyordu. Her şeyden önce Şaron ve Abbas şu sözü verdi: Artık şiddet yok! Sadece son 4 yıl içinde şiddete 5 bin kurban ver- miş bir bölge açısından son derece önemli bir adım. Bunun devamında halen Israil cezaevlerinde bulu- nan 8 bini aşkın Filistinli tutuklunun en azından bir bölümünün serbest bırakılması var. Arkasından top- rakların masaya yatırılması... Elbette kolay bir süreç değil. Kaldı ki Hamas, da- ha tarafların avuçlarındaki el sıkışmasının sıcaklığı gitmeden ateşkesi tanımadığını açıkladı. Tarafların anlaştığı takvimde bir sapma olmazsa birkaç hafta içinde Abbas, Şaron'un çiftliğine gide- cek. Burada ikinci bir zirve yapacak, Mısır Devlet Başkanı Mübarek ve Ürdün Kralı Ab- dullah bu yakınlaşmayı desteklemek ve arkasının gelmesini sağlamak amacıyla Tel Aviv'den çektik- lerı büyükelçilerini yeniden gönderme kararı aldık- larını açıkladılar. Israil ve Filistin'in yanı sıra Arap dünyası da yaşananlardan yorgun ve artık dinlen- mek istiyor! Şaron-Abbas buluşmasında ABD'nin etkin rolü olduğu kesin. Bush yönetiminin Arap dünyasına ilişkin "Böyle gidemez" diye başlayan görüşleri bü- tün bölgede "Ne olacak?" beklentisi yarattı. Filis- tin'le Israil arasında (çok çok güç de olsa) sağlana- cak bir barış bölgede yaşanacak öteki gelişmelerin de ılımlı sürmesini sağlayabilir. Ortadoğu gibi bölgelerde savaşmak barışmaktan kolaydır. Zaten dışarıdan müdâhale edenler de böl- genin sürekli kendilerine muhtaç olması için sağlam ve kalıcı bir barışı çok arzu etmezler. Şaron'la Ab- bas en azından bir araya gelme-gelmeme komplek- sini atmış durumda. Şimdi her ikisi de büyük düşü- nebilecek mi düşünemeyecek mi, sorun bu. Şaron ve Abbas'ın kendi aralarındaki duvarı yık- ması, Israil'in inşa ettiği 700 kilometrelik uzun du- varın soğukluğunu gidermiyor ama, bizce başlıca u- mut şu: Bölge insanlarının barışın tadına varması! Bu tat, kanı tepebilir. İki tarafın da aşırı ucunu törpüleyebilir. Türkiye'ye ne düşer? Israil'in Ankara Büyükelçisi Avivi, Türkiye'nin iki ta- rafla da görüşebilen ender ülkelerden olduğunu vur- gulayıp ekliyor: "Bu iş uzun soluklu. Elbette iki tarafın da uçlan var ama, bölgenin gerçeklerine dayalı olarak bir arada yaşamazorunluluğu da var. Türkiye, iki tarafın genç- lerini düzenli programlarla buluşturabilir. Yazkamp- lan ya da benzer organizasyonlar düzenleyebilir..." Biz, öneriyi aktarmış olalım. Avivi ile sohbet ederken söz elbette Irak'ın bütün- lüğüne, Israil'in Irak'ta var olduğu iddiaedilen faali- yetlerine geldi. Avivi'nin değerlendirmesi şöyle: "Biz bu bölgede Türkiye'yi üzecek hiçbir adım at- mayız!" ankcum(" cumhuriyet.com.tr Benzinde indirim • ANKARA (AA) - Benzin türlerinin rafineri çıkış fiyatlan, bugünden geçerli olmak üzere ındirildi. I UFRAŞ'tan edinilen bilgiye göre, kurşıınsuz benzi- nin rafineri cıkış fiyatındaki indirim yüzde 4, süper benzininki ise yüzde 4.02 oldu. Süper benzinin rafi- neri satış fiyatı metreküpte 421.65 Y'l'L'ye, kıırşunsıız benzinin fiyatı da 434.41 Y l'L'ye genledı Pompa sa- tış fiyatlannm, süper benzinde yüzde 0.97, kurşunsuz benzinde ise yüzde 1 civarında gerilemesi bekleniyor. Sigaraya ÖTV zammı M ANKARA (AA) - Sıgarada geçen hafta yapılan ÖTV artışının aıdından ilk zam geldi. Philip Morris- Sabancı (Philsa) şirketi, bazı iirünlerinin fiyatıııı yüzde 2.9 ile yüzde 15 arasında değışen oranlarda arttırdı. Uzıın Marlboro'nun fiyatı 3.75 YTL'ye, Kısa Marlboro'nun fiyatı da 3.5 YTL'ye çıktı. Philsa, Kısa Lark'ın fiyatını 2.3 YTL'ye yükseltirken Parli- ament King Size Kutu'nun fiyatı 3.60 YIL oldu. 'Yolsuzluklardan silkinmeliyiz' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Merkezi'nde Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu'yıı kabııl eden Deniz Baykal, Türkiye'nin yolsuzluk konusunda sılkmmeye ıhtiyacı bulunduğunu söyledi. Baykal "Işinc gelcnlc mücadcle, gclmeyeni görmez- den gelme çarpıklığı ortadan kaldırılmalı" dedi. Demir'den hükümete çağnı • İstanbul llaber Servisi - Pir Sııltan Abdal 2 fem- muz Kültür ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Demir, hükümet üyelerine mesaj göııdererek aklın, çağdaşlığın yanında yer alarak, dinci uygııla- malara tepki gösterme çağrısı yaptı Demir, "Yargı- da, basında, TBMM'de türbana af tartışmasında hcp ılımlı Islam devleti modeline geçiş hazırlığının izleri vardır. Büyük birader böyle istemektedir" dedi. Lisanslı depoculuk dönemi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tarımda arz dengesizliği ve fiyat istikrarsızlığım önlemeyi amaçlayan Tarını Ürünleıi Lisanslı Depoculuk Yasası, genel kurııldan geçtı. Yasaya göre, üretıcıler lisanslı depolara verecekleri ürünler karşılığı alacak- lan senetlerle kredı ve finansman sağlayabikcek. NüPüs cüzdanınıı kaybettim. Hükümsüzdür. AYIŞIĞIM YAŞAYAN ,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle