Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ŞUBAT 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Mullıduk puraya
eııdeksliytniş...
Ulıısal çıkarlar da
horsaya...
denizsom@oumhunyeicom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Halkın yarıdan fazlası
mutluymuş...
"Mutluluöun resmini
vapsınlar da pöreliml"
ADD
Atatürkçü kimliği ile
bilînen Uludağ
Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr.
Mustafa
Yurdakul'un,
Atatürkçü Düşünce
Derneği Bursa
Şubesi'ne yaptığı üyelik
başvurusunun kabul
edilmediği doğru mu?
Kıbrıs'ta
Kuzey Kıbns Türk
Cumhuriyeti'nde sınır
nöbeti tutarken bir Rum
askeri tarafından
vurulan Türk askerine
ilişkin son bilgi şöyle:
Asker, Kıbns Güvenlik
Kuvvetleri'nde görevti
bir Kıbrıslı Türk ve
ölmemiş. Peki yaralı
askerin öldüğüne ilişkin
bilgi nereden çıktı? Türk
tarafının konuyu gizli
tutma çabasından!
Eğlence
Akif Kökçe:
"Ortadoğu'nun işgalci
komutanlarından
Amerikalı Korgeneral
J\ James Mattis,
|H 'Insanları vurmak
^f çok eğlenceli"
demiş. Normal bir
insanın bunları
söyleyemeyeceğine
göre bu adam ABD'nin
yeni başkan adayı."
ilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz de-
mişti Uğur Mumcu. Bazı bilgileri alt alta sı-
ralıyor Haşim Can Sözer: "Büyük serma-
ye, devletleri, ordulan ve her türden kolay
yönetilemez unsurları, bir tehdit olarak algılamakta-
dır. Teknoloji insan emeğini, 'zanaat' dışında neredey-
se gereksiz kılmıştır ve insanların büyük kısmını üre-
time katacak yeni bir yöntem geliştirilememiştir, pa-
zar tıkanmaktadır. Çevresel faktörler ve doğal kay-
naklardaki zorlamalar, sermayenin gözünde birtakım
insan gruplarının varlığını gereksiz kılmaktadır."
Sözer, bu bilgiler ışığında şöyle diyor:
"Sermayenin göstermelik göksel yöneticisi George
W. Bush, üç seçenekle karşı karşıya kalmıştır: Bütün
büyük yapıları parçalayarak, aşiret, tarikat benzeri ko-
lay yönetilebilir ve sürekli çatışan yapılar oluşturmak.
Afrika örneğinde olduğu gibi tamamen sistem dışına
iterek, yaşayan ölüler kitlesi oluşturmak. Tamamen
yok etmek, ortadan kaldırmak, imha etmek."
Aydınlar
Devam ediyor: ı
"Müslümanlarla başlayan bu yok etmenin, Çinli-
ler, Ruslar, Budistler, Japonlar, Ortodokslar, hatta
Avrupa ve Amerika içindeki, göksel Bush tarafından
gereksiz kaynak tüketicileri olarak görülen grupla-
ra kadar uzaması mümkündür.
Pisliklerini temizlemek için sık sık özeleştiri yön-
temine başvuran sistemin, Amerikalı zencileri orta-
dan kaldırmak için günün birinde 'Bizi Rice ve Po-
well yoldan çıkardı' argümanına sarılmaları kimse-
yi şaşırtmamalıdır."
Çok büyük bir komplo teorisi ama teorinin küçük
bir bölümünün Ortadoğu'da hayata geçirildiği de bir
gerçek. Haşim Can Sözer:
"Türkiye'de oluşabilecek en ufak bir parçalan-
madan sonra işbirlikçi sanayiciden medyaya, aşi-
ret liderinden tarikat şeyhine herkesin tüm varlıkla-
rına el konacağı da açıktır. Böyle büyük değişimle-
rin yaşandığı ve hertürlü ayrışmanın karşısında bir-
leşmeyi zorunlu kıldığı birortamdaTürkiye'deki 'ay-
dın eşşekleri' nelerle uğraşmaktadır: Leyla'nın tür-
banı. Kürt'ün kanı. Fransız tarafından kandırılmış
Ermeni'nin suçluluk psikozu. Yunan'ın yayılmacı
politikaları.
Lafa geldi mi kimseyi yanına yaklaştırmayan, an-
cak tüm bunlara değinmeden, yaşamını yazarak
kazanan adamdan aydın olurmu, olmaz mı kararını
geride kalan aydınlar versin.
Aydınlara soruyorum:
Teknolojinin insan emeğini gereksiz kıldığı, bilgi
teknolojilerindeki her türlü değişimin de kısa süre-
de büyük toplulukları üretime katmasının olası gö-
rülmediği ve kaynakların azaldığı bu ortamda, na-
sıl bir paylaşım düşünüyorsunuz?"
SESSÎZ SEDASIZ (!) İnançlı zevatın ibaüeti ve yiğitliği
Başbakanın, eşi ve kızını inançlı Müs-
lüman olarak tanımlaması üzerine Kon-
ya'dan Dr. Hüsnü Bozkurt, şöyle diyor:
"Meclis Başkanı ve Dışişleri Bakanı
başta olmak üzere pek çok bakan ve
AKP milletvekilinin de en az Başbaka-
nın eşi ve kızı kadar inançlı Müslüman-
lar olduklarından kuşku duyulmaması
gerekir. Inancı sorgulama ve yargılama
yetkisi hiçbir insana verilmiş değildir a-
ma, o ayrı bir konu.
Hal böyle iken, bu zevatın yıllardır Ku-
ran-ı Kerim'e tesettür konusunda gös-
terdikleri hassasiyet ve ısrarlı takipleri-
ni, şimdi artık nerede ise anayasayı bi-
ledeğiştirebilecekbirçoğunluklaiktidar
oldukları halde, neden örneğin Bakara
suresinin 178. ayeti ile inananlara farz
kılınmış olan 'öldürmede kısas' konu-
sunda 'hüre hür, köleye köle, kadına ka-
dın' ölçütünü de dikkate alarak günde-
me getirmediklerini doğrusu çok merak
ediyorum. Her ne kadar inanç bir bütün
ise de, 'farz kılınmış' ile 'böylesi daha
hayırlı' arasında, en azından hassasi-
yet ve takip noktasında bir fark olması
gerekmez mi? Yine merak ediyorum;
inançlı Müslüman zevatın devr-i iktida-
rında, her sıkışıldığında tabanın gazını
almak için bu tesettür cevvaliyeti tem-
cit pilavı gibi piyasaya sürülür ve sonra
uykuya yatırılırken, Irak'ta kafalarına çu-
val geçirildikten sonra şimdi de, Kıb-
rıs'ta vurulan askerin hesabını soracak
bir yiğit neden çıkmamaktadır? İnanç
kadınlaratürban, ibadetTaksim Meyda-
nı'na cami, yiğitlik de Haydarpaşa men-
direğine Fatih Sultan Mehmet heyke-
li dikmekse vah ki eyvah."
Yüksek Yerilim Hattı
Türban düştü... Takıyye göründü!
erdincutkuciyahoo.com
Laik Hilal'!
MERİÇ VELİDEDEOCLU
Ocak ayının son haftasında
Isviçre'nin Davos kentinde ya-
pılan Dünya Ekonomik Foru-
mu sürerken Türkler, "LaikHi-
lalin Geleceği" temasını işle-
yen, adını taşıyan ve Başba-
kan Erdoğan'ın da katıldığı
yemekli bir toplantı düzenle-
mişler.
Basında çıkan haberlerde,
toplantınınadındayeralan "la-
ikhilal"'ile ilgili herhangi birde-
ğerlendirme -yanılmıyorsam-
yoktu.
Bu durumda "laik hilal" söy-
leminin, bayrağımızdaki "ay"ın
anlamını yeni bir biçimde yeni
bir anlayışla(l) ortaya koymak-
tan kaynaklandığını düşünü-
yor insan.
Ama böylece bizim bayra-
ğımızdaki "ay"ın, öteki Müs-
lüman ülkelerin bayraklarında-
ki "ay"lardan farklı olduğuna
da işaret edilmiş oluyor.
Başka bir deyişle, Türki-
ye'nin bayrağındaki ay "laik bir
ay", şeriatla yönetilen, örne-
ğin Cezayir, Pakistan gibi
Müslüman ülkelerin bayrakla-
rındaki ay "şer'ibiray" gibi al-
gılanıp sınıflandırılmış oluyor.
Uluslararası bir ortamda,
Türkiye'nin ne denli "laik bir
ülke" olduğunu vurgulama
gayretiyle yapılan ve ölçüleri
aşan -sanırım daha önce de
dış kaynaklarca kullanılan- bu
işgüzarlık karşısında insan,
"Kızılay"\r\ durumunu da sor-
madan edemiyor...
öyle ya, Türkiye ile birlikte
Islam ülkelerinin de biryardım
kuruluşu olan Kızılay'ın bayra-
ğındaki kırmızı ay nasıl bir ay,
laik bir ay mı yoksa şer'i bir ay
mı?
Kuşkusuz soruları arttırma,
laikliği kullanan işgüzarların
bunlara vereceği yanıtları kes-
tirebilme olanağı var; ama bu
yemeğin sonunda yapılan ba-
sın toplantısında yabancı bir
basın üyesinin laiklikle ilgili so-
rusuna Başbakan Erdoğan'ın
verdiği yanıtta yer alan bir bö-
lüm var ki, hayli ilginç ve bir o
kadar da "laik hilal"\n "taf-
ra"sını sarsacak nitelikte...
Başbakan yanıtında, hükü-
met olarak göreve geldikten
sonra laiklik konusunda ne
varsa yerine getirdiklerini, ay-
rıca 1982 Anayasası'nın ge-
rekçesindeki laiklik tanımını
partilerinin pogramına olduğu
gibi aldıklarını söylemiş, ardın-
dan da bir Müslüman olarak
"dindar olma gayreti içinde
olduğunu" da vurgulayıp be-
lirtmiş.
Demek Başbakan Erdoğan,
şu andaki dindarlığından pek
memnun değil, daha "dindar"
olmak istiyor.
Oysa kendisi bir imam-ha-
tip; ıslamın "dinselyaşam ala-
nı"na özgü tüm yaptırımlarını
uyguladığını sanıyoruz; daha-
sı ailesinin kadınlarını tesettür-
lü dolaştırdığını biliyoruz; türlü
Islam geleneklerini benimse-
yip uyguladığına da inanıyo-
ruz.
Demek istediğimiz, Başba-
kan'ın daha dindar olma iste-
ğinin "nafile namaz"\ar kıl-
makla, "nafile oruç"\ar tut-
makla ya da üst üste Kuran
"hatm" etmekle ilgili olmadığı.
Başbakan'ın bu söylemle
yani "dindar olma" isteğiyle
güttüğü amaç; dinin, kimi din-
sel düzenlemelerin "dünyasal
yaşam alanı "nda yer almasıy-
la bağlantılı.
Bundan dolayı "Laik Hilalin
Geleceği"n\, kimi dinsel dü-
zenlemelerin dünyasal ya-
şamda yer alması belirleye-
cek; dolayısıyla "gelecek", bu
yolla oluşturulacak "llımlı Is-
lam Devleti"ri\n bir an önce
yaşama geçirilmesinde yatı-
yor.
Olabilecek direnmelere(l),
eleştirilere karşı ne gibi birsa-
vunma yapacaklarını düşün-
melerine de gerek yok artık;
Yargıtay yardımlarına yetişip
yolu gösterdi; itirazlara, ko-
nuyla ilgili "Kuran ayetleri"r\\
okuyarak yanıt verebilecek-
ler...
Anlaşılacağı üzere artık "la-
ik hilal" gibi göz boyamalara
da gerek görülmeyecek, za-
ten bizim "laikhilal"\n öteki hi-
lallerden pek bir farkı da kal-
mayacak!..
KİM KİME ÜUM DUMA BEHÎÇAK behicaki» turk.net
HAYAT EPlK TÎYATROSU MUSTAFA hayatepikt mynet.com
ACAYIP CANIM SIKILr/O.YA..
BI YABANCI SASTECÎ
(SÖRSEM DE
5ÖYLE BI
TURBANDI MÜRBANDI
BIRAZ
GEVİK
CEVIfcSEK!..
TARlHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 11 Şubnt www.mumtas-arikun.com
GARİP BİR GÖKSEL OIAY!
BU&ÜN, PARİS GÖKIERİNOE GAttİP SİK
OLAY İZLENDİ. HALKIN; "6ÖK7A$ln
, "ALEV
*/f(*r OİLİ " ŞE/O-/AJPS AOlAA/PtfiOlĞl OIAY
OLARAH AÇIKLANAMK/ACAICn. SAAT 17.3O-1B.tO
AgASiNPA,GÖKYÜZÛAlDEfJ Y£R£ OO&ftU Y/LAM-
KAVt IÇIKLt 8İR YOL Çİ2İLMİŞTL BAZI BİLIM
APAMLflRI, GÖRÜKirÜY£,HAvAM£l SU BUHA-
RtNfi ı/URAN GÜNSŞ IÇMLAHIMIN NEPEN OLA-
BfLECE&tNÎ SÖYLEMİŞ f 8AZILAR.I BUNUN
BİR. METEOR: (&5/Ç77IÇ/') DÜÇÜŞÜYLE MEYDA-
KIA &eLEBİLBC£GİMİ ÖNE SUGMÜÇTV.
TAST/ŞMAYA KArtLAN GAzerECİLEÜ DE /*T//V-
CJ OLAStLIGl 0£STEIO£MlÇri'.. Yahda, o(ayıv)
tel resmi görü/û'yon
EYÜP BtRtNCt İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
tZALE-t ŞÜYU SURETİYLE GAYRİMENKUL AÇEK ARTTIRMA tLANI
DosyaNo: 2004/13 Satış
Bayrampaşa, Atışalam, Kışla arkası, Cevatpaşa Mahallesi'nde 246 pafta, 313 ada, 1 parsel sayılı 147.00 m2 arsanın tamamı açık arttırmayla satışa çıkanlmıştır.
imar durumu: Bayrampaşa Belediyesi imar Müdürlügü'nün, 04.02.2005 tarih ve 763 sayılı yazısında, 313 ada, 1 parseliıı 20.03.1991 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli Cevatpaşa Mahallesi ıslah imar planında bitişik
nizamlı H: 12.50 m (4 kat) irtifada konut alanında kaldığı bildirilmiştir.
Gayrimenkulün halihazır durumu: Satışa konu gayrimenkul, Bayrampaşa Atışalam, Cevatpaşa Mahallesi'nde 246 pafta, 313 ada, 1 parsel sayılı 147.00 m2 alanlı parsel, düzgün dikdörtgen geometrik şekilli
olup halen boş arsadır, taşınmaz yoğun iskân bölgesinde yer almakta, komşu parseller üzerinde 4 katlı yapılaşma mevcuttur, parsel ana caddeye ve aynca Tem otoyolu ve bağlantı kollanna yakm olup çarşı, pazar
gibi sosyal tesislere yakın konumdadır.
Kıymeti: Bilirkişice, parseliıı tamamına 41.160.00 YTL kıymet takdir edilmiştir.
Satış şartları, yeri, zamanı: 1. Birinci açık arttırması Eyüp 1. lcra Müdürlüğü'nde, 18.03.2005 günü saat 15.00'ten 15.30'a kadardır, bu arttırmada muhammen kıymetin % 60'ını ve satış masrafını geçmek sure-
tıylc cn çok arttırana ihalesi yapılacaktır, böyle bir bedelle alıcı ve talıpli çıkmadığı takdirde satış 10 gün uzatılarak yine Eyüp 1. lcra Müdürlüğü'nde 18.03.2005 günü, saat 15.00'ten 15.30'a kadar ikinci açık art-
tırması yapılacak, bu arttırmada da satış masrafını ve muhammen kıymetin % 40'mı geçmek suretiyle en çok arttırana ihalesi yapılacaktır Katrna Değer Vergisi alıcıya aittir.
2) Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar milli bir bankanın temınat mektubunu vermelen lazımdır. Satış peşın para iledır, alıcı ıstediğınde 10 günü
geçmemck üzere mehıl venlebılir. Ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye resmi salış bedelinden ödenir.
3) Ipotek sahibi alacaklılarla, irtifak hakkı sahipleri, diğer ilgililerin bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün ıçınde daıremıze bıldır-
melen lazımdır. Aksı takdirde haklan tapu sicilı ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır.
4) thaleye katılıp dalıa sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ilıalenin feshine sebep olan tüm ahcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki tarktan ve diğer zararlardan ve aynca te-
merrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. ihale farkı ve temerriit faizi aynca hükrne hacet kalmaksızın dairemızce tahsıl olunacak, bu fark, varsa, öncelıkle temınat bedelinden alınacaktır.
5) Şartname 07.02.2005 tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için müdürlüğümüzde açık olup masrafı verildigi takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir.
6) Satışa iştirak edenlerin şarrnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2004/13 Satış sayılı dosya numarasiyla müdürlüğümüze başvurmalan.
7) lşbu gayrimenkul satış ilanı, davalılardan, Engin Yazıcı, mirasçılan, eşi Rahime Yazıcı'nın kızı Nazife Yazıcı'nın (Bilgin) ve oğlu, Uğur Yazıcı'nın tebligat adresi tespit edilemediğinden tebliği yerine kaim
olmak üzere, ilanen tebliğ olunur. Basın: 5139
GÖRÜŞ
Dr. GURBUZ ÇAPAN
Özelleştirme - SEKA
özelleştirme niye başladı? Dünyanın her yerinde
stratejik olan ya da özel sektörün gücünün yetme
diği, sübvansiyona muhtaç KİT'ler hariç diğer KİT'ler
özelleştirilmeye başlandı.
Otokratik devlet anlayışıyla bütün KİT'ler ulusal
onurla açıklanarak özelleştirmeye karşı çıkan görüş
var. Örneğin, Et-Balık Kurumu bile bu anlayışla özel-
leştirilemez. Ya da işçiler sokakta kalacak, gizli işsiz-
liği açığa çıkarmayalım gibi masum gözüken başka
bir handikapa saplanmak mümkün.
Bence stratejik olan Merkez Bankası, TCDD, İETT
gibi yurttaşın korunması, hizmetin sürekliliği gibi bir-
kaç şey saymazsak geriye kalan her şey, hele güm-
rük kapılarının söküldüğü bu zamanda stratejik tartış-
ma alanı daralmıştır.
Dünkü Telekom tartışmalarını ve sonuçlarını göz-
den geçirirsek ne kadar komik durumlara düştüğü-
müzü görürüz.
Özerk yönetimi olmayan KİT'ler, siyasi iktidarlar ta-
rafından yağmalandı. önce malları yağmalandı. Ba-
yiler, yetkili satıcılar; özel yukarıdan aşağı sermaye bi-
rikiminde "menzil eşeği" olarak kullanıldı. Sonra yet-
medi, 1 kişinin çalışacağı yere 3-5 kişi dolduruldu. Giz-
li işsizliği çözmede oksijen çadırı olarak kullanıldı.
Şimdi herkes bas bas bağırıyor. Zarardayız. KİT ka-
nımızı emiyor! Ne var, ne bağırıyorsun. Daha önce de
sen onun kanını emmiştin. Kombiosis bu olsa gerek.
Sırayla Derviş hesabı...
Doğu Avrupa ülkeleri özelleştirme yaptılar. KlT'leri-
ni sudan ucuza verdiler. Birçok Türk müteşebbis de
gitti aldı. Ama şartları, çerçevesi çok belirgin: Yılda
yüzde 10 istihdam, yüzde 10 üretim artışı ve tek-
nolojiyi yenile. Bizde nasıl oldu. Al! Fabrikayı kapat!
İşçiler devlete kalsın! Hurdasını sat, koyduğun para-
nın 2 mislini hemen al! Uygunsa arsasını, plan lejan-
tını değiştir! Arsa rantına kon! Tabutu bile paraya çe-
virme cinliği bu olsa gerek.
Sendikacılık
Sendikacılığın iflas ettiği-ettirildiği birsüreçte -ki bu
12 Eylül'de başladı- işçi sınıfımızın zayıf, cılız da olsa
80 yıllık kazanımları bir bir alındı elinden. önce sen-
dikalaryozlaştırıldı, sonra tasfiye edildi. Mevcutlarda
siyasi iktidarların payandası oldu. En kabadayısı, kar-
şılığı olmayan tehdit demeçleriyle var ve yaşıyor ol-
duklarını göstermeye çalıştı. Dahası mevcut partiler-
den milletvekili olma gayretine dönüştü sendikacılık.
Sendikacılıktan çok ağalığa döndü işte!
özelleştirmeye karşı çıkışlar var bir 10 yıldırl Işsiz
kalmasınlar, işçiler işsiz kalınca aidat ödeyemeyecek,
bazı sendikaağalarının arpalığı kuruyacak. Kimin, ne-
den dolayı, neye karşı çıktığı belli olmadan, haralagü-
rele geldik bugüne.
SEKA direnişi
SEKA direnişi bir dönüm noktası oldu. İşçiler, aile-
leriyle birlikte destanımsı bir direniş başlattılar. Devlet
Izmit SEKA'yı sattı. Kamuoyu baskısı, satışı mahke-
me kararıyla durdurdu. Hükümet geri çark ederken
çokgüzel birviraj aldı. 600 dönümlük alanı Hyde-park
yapma kararı aldı. Ne de olsa özgürlüğe düşkün AKP
var! Her alanda özgürleştik! Artık fikir hürriyeti sonsuz!
Yazacak bir yer bulamıyorsan ya da yazamıyorsan
bundan sonra üzülme! Kocaeli'nde Hyde-park var!
Git orda ağzına geleni söyle! Polis amcalar yok! Slo-
gan öğretilmiş köpekleri de kastre ederek parkta ka-
fese koydular! Gözün aydın Kocaeli, gözün aydın Tür-
kiye.
AKP istemeden iyi bir şey yapıyor!
Bir musibet (SEKA olayı), bir iyiliğe merdiven oldu.
Yukarıdan aşağı sermaye birikimine darbe vurdu SE-
KA direnişçileri. Belki işsiz kalacaklar ama alınların-
daki ter, beyinlerindeki berraklık, birlik ve mücadele
ruhları Kocaeli'ni kurtarır. Az değil 600 dönüm ağaçlık
alan Kocaeli'de yaşayan insanlarımıza hayat verecek!
Yeniden doğarız ölümlerde diye bağıran işçi sınıfı
orada ölüyorama küllerînden yeniden doğmayı be-
ceriyor. Kutluyorum, terli alınlarından, nasırlı ellerinden
öpüyorum.
Onlar şimdiden geleceğin çınarları oldular. Karan-
lığı aydınlığa çıkarmak bu olsa gerek.
Selam size, bin selam SEKA işçileri!..
gurbuzcapan@eksev.org.tr Fax:0212 672 73 79
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA:
1/İnsan yerle-
şimlerini in-
celeyen bilim
dah. II tz-
mir'in bir il-
çesi... Çalıştı-
4
ğı sanat ala- 5
nında başarı 6
göstereme- -,
yen, yetenek-
sizsanatçı. 3/ 8
Sarkaç, pan- 9
dül... Rütbe-
siz asker. 4/ Yahya
Kemal'in heceölçü-
süyle yazdığı tek şi-
iri... Asya'da bir ül-
ke. 5/ Kırklareli'nin 4
iğneada beldesinde, 5
birçok kuş türiinü 6
barındıran bir göl...
Briçte kazanılan her 8
ele verilen ad. 6/ "O 9
yer" anlamında kullanılan sözcül
ve yazısı. 7/ Bir üst görevlinin yanında bulunan
kimseler. 8/ Bir meclisin bir gün içindeki toplan-
malan. 9/Açık artırma ile satış... Büyük Sahra'da
kumullarla örtülü bölge.
YUKARIDAN AŞAGIYA:
1/ Muğla'nın Milas ilçesi yakınlarında antik bir
kent. 2/Küçüktuzlu bisküvi... "Elif dedim — de-
dim/Kız ben sana ne dedim" (Türkü). 3/Başlan-
gıçta yer alan... Türk karikatür sanatının, 1900-
1953 yıllan arasındayaşamiij ünlü ustası. 4/Mars
gezegenine verilen bir başka ad... Bir etkinliğin
geçıcı olarak dıırdurulduğu süre. 5/ " — ü namus
şişesını taşa çaldım kime ne" (Nesımi)... Iskoç er-
keklerinin giydiği kısa eteklik. 6/Bir yere göııde-
rilen eşyanın listesi. II Akım şiddeti birimi kilo-
amperin kısa yazılışı... Yerdeki kann yüzünde buz
tutmuş olan tabaka. 8/Bir cetvel türü... Yatsı na-
mazmdan sonra kılınan üç rekât namaz. 9/ Ayrı
ailelerden iki erkeğin, bırbirlerinin kız kardeşini
alarak yaptıklan evlilik... Magnezyum elementi-
nin simgesi.