Katalog

SAYFA CUMHUR/YET 4 ARALIK 2005 PAZAF 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manısa Aydın Deniz/i Y Y Y Y Y Y PB PB 14 15 20 17 19 20 19 20 Zonguldak Y 13 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas Y PB PB PB S S PB S 19 21 19 19 16 14 15 15 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B B B B S S 23 22 16 20 17 18 13 11 B 21 Kars PB Yurdun kuzey ve ba- tı kesımlen parçalı çok buluf/u, akşam saalle- rınden sonra Marma- ra'nrn kuzey ve batısı. Kuzey Ege. Batı Kara- demz yağmur ve dığer yerfer az bulutlu ve açık geçecek. Sabah saatle- nnde Iç Ege, Iç Anadolu ıfe Doğu Anadoluda sıs goruiecek Havasıcaklı- ğı yurdun kuzey kesım- lennde artacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amstefdam Brüksel Parıs Bonn K K K Y Y Y Y K 0 2 3 7 9 8 7 5 Münıh Berlin Budapeşte Madrid Vjyana Belçjrad Sofya Roma Atina Y Y Y Y Y K Y PB b 9 14 8 10 00 16 21 9 Zürih Y 10 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflis Kahıre HB Y PB Y PB PB B Y -3 9 -1 16 13 10 8 21 PB 26 Parçalı Pulutiü • Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu . Yağmurtu Gok gOrûltûtu G U N CELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi L Sayfada Belki bir avuç Kuzey Kıbnslı Türk ve... Anado- lu'nun hemen her ilinde Türk hükümetinin Kıbrıs'ı gözden çıkarmaması gereğini savunan Rauf Denktaş. • • • Kıbns'ı Rumlara teslim ediyor bu hükümet. Ek protokolü imzalarken hiçbir belgede KKTC'ye uy- gulanan ambargolann kaldırılmasını dayatmaya- rak karşı dayatmalara ortam hazırladı. Bu aymazlık AB gibi kurt politikacıların ocağın- da Rum yararlarına hizmet eden politikalara dönüş- tü. KKTC'ye ambargolar kaldırılmıyor, izolasyon devam ediyordu ve edecekti; ne ki Türkiye Güney Kıbrıs'ı Kıbrıs Cumhuriyeti'nin temsilcisi olarak ta- nımalıydı. Dayatma bu biçimde gerçekleşirse KK- TC silinip gidiyor. Bu hükümet Kıbrıs sorununda tarafların uzlaşa- cağı "nihaiçözüm" olmadıkça limanları açmam di- yedursun. Bu duruş Kıbrıs'ın satılmasına karşı ol- duğu bilinen Türk halkını uyutmaya yönelik bir gös- teri! • • • Hükümet başka konular yaratarak Kıbns sorunu- nu çoktaan gündemin alt sıralarına itti. Bu arada dost uyur düşman uyumaz misali AB çevrelerinde yeni yeni dayatmalar tezgâhlandı, ki- mi sonuçları da ortaya çıkmaya başladı. AB'de izolasyonlann kalkması ve KKTC'ye mad- di yardımın sağ/anmasıyla ilgili toplantılar sürerken kimi gelişmeler zaten sorunun can damarına neş- ter vuruyor. AB Türk hava sahasının Rum havayolu şirketle- rinin uçaklarına açılması için ilk somut adımı atan; "AB ile TC HükümetiArasmda Havacılık Hizmetle- rinin Bazı Veçhelerine tlişkin Anlaşma" taslağını AB Genel Sekreterliği'ne gönderdi. Bu anlaşma onay- lanırsa bugüne kadar yaptığımız ikili hava ulaştır- ma anlaşmaları iptai ediliyor. Dışişleri taslağa kimi çekinceler koyarak Türk ha- va sahasının ve limanlarının Rum uçak şirketlerine açılmasının önüne geçmeye çalışıyor. Bu arada KKTC'nin çıkaracağı bir yasayla Rum- lann Kuzey Kıbns'taki gayrimenkullerini kurulacak bir komisyon karanyla iade edeceği açıklandı. Yasaya bir madde ekleniyormuş: Bu hükümler Kıbns sorununun çözümünden sonraya bırakıla- cakmış! Rum'a malın sahibi olduğunu ya iadeyi ya da pa- ras/nı ödemeyi hukuken kabul etmişsin. Sonra böy- le bir hükümle çözümü erteleyeceksin. Kuşku yok Ankara ile baş göz olan Talafın bu tutumunu AİHM reddedecek. Belki de Louzidou gibi yüzlerce Rum'a mallarını yıllarca gasp ettiğimiz savıyla taz- minat da ödenecek diye tartışırken... • • • ...Haber geldi; AB 259 milyon Avro'luk mali yar- dıma evet derken, KKTC'yi izolasyondan kurtara- cak doğrudan ticarete taş koyma kararında. AB bir deklarasyonla doğrudan ticaretin başlamasını Ma- raş'ın açılmasına ve mal-mülk satışının dondurul- masına bağlıyor. Adamlarsalam politikası izleyerek dilim dilim gö- türüyorlar malı. Bizimkilerin mal-mülk konusunda hangi akla hiz- met ettiğini araştırmaya gerek yok: Bu hükümet dışardan gelen her isteğe, dayatma- ya 'evet' diyerek teslim olmayı başarılı siyaset sa- nıyor. Nereye Götürülüyoruz?.. • Baştarafi 2. Sayfada Gerçekten, Avrupa In- san Haklan Mahkeme- si'nin kesin karanna kar- şın tûrban sorununun çö- zümü jçüı düı uiemasına danışmak ne demektir? Tüıkiyemizde din ulema- sı adıyla bir fcurum var mıdır? Sayın Başbakan, çoğu kez olduğu gibi, bu kez de din ulemasından kastının bilirkişi kurumu olduğunu söyleyerek bir dönüş yapmak zorunda kalmıştır, ama bilim adamlan ya da en azın- dan din bilginleri sözcük- leri varken, neden lafjn ve ruhu ile dinsel niteliği olan din uleması deyimi- ni kullanmıştır? Öyle an- laşüıyor ki, yiyecek mad- delerinin helal, haram ay- nnunda da birdin ulema- sı kurumuna gerek görü- lecek ve böylece ülke- mizde bir ulema kurulu oluşturulacaktır. "Olmaz Sayın Başba- kan, yapamazsınız, yaptırmayız" demek is- tiyonım ama, yüreklene- miyorum, gücüm, yetmi- yor. Şundan ki, tüm bu olumsuzluklara karşın si- yasalpartilerimizin Mec- lis içinde laf üretmekten başka, halkımızda coşku yaratacak etkin bir mu- halefet yapmadıklan. sendikalar ve öteki mes- lek kuruluşlannın de- mokratik haklannı gere- ği gibi kullanmadıklan, sivil toplum kuruluşlan- rıuzm, siyasal iktidann bu geriye gidişine karşın »'asal özgürlük sınırlan çinde, halka öncülük sdemedikleri için, "Va- >amazsın Başbakan" liyemiyorum. Hele, en güçlü emper- alist devletlere karşı yii- littüğümüz bağımsızlık savaşımızuı utku (zafer) sembolü olan, Atarürk- Kocatepe simgesinin, kahraman subaylanmızın göğsünden kopanp alın- ması yüreğimi acıtıyor, coşkuin sönüyor. Sen de mi Brütüs, diyerek boy- numu büküyor ve bu ne- denle " Yapamazsın Baş- bakan" diyemıyorum. Ancak şuna dilim van- yor ve yüreğimin tüm gû- cüyle haykınyorum: Saym Başbakan. Gü- neydoğu'da kan gövdeyi götürüyor. Şehit cenaze- lerinde analar babalar gözyaşı dökiiyor. Kara- kollar yakıbyor. Sözde P- KK bayraklı yûrüyûşler düzenleniyor. Kimi il ve ilçelerde vali ve kayma- kamlar yerine düzen be- lediye başkanlanmn buy- ruklarıyla sağlanıyor. As- kerimizi ancak şehit ce- nazesi taşu-ken, subayla- nmızı cenaze törenlerin- de ağlayan şehit analannı avuturken görüyoruz. Güvenlik görevlilerimiz ancak vaiiiik ve kayma- kamlık gibi kamu binala- nnı korumakla görevlen- diriliyor. Neden bu sessizlik, görmezlik ve siniklik? Yoksa, giderek başkaldın haline dönüşen bu sakın- calı durumu önlemek için,AB'den buyruk ya da din ulemasından fetva mı bekliyorsunuz? Tarikat şeyhlerinin düşlerinden medet mi umuyorsunuz? Unutmayın ki bu devlet, çok büyük güçlüklere karşın yürek ve akıl gü- cüyle kuruldu. Ulema fet- valan, şeyh üfiirükleriyle deği] Bırakın bu çağdışı kahnış molla yöntemleri- ni. Halka güvenin. Önü aydmlık olursa, zoru ba- şarmakta ustadır o. Eylemde dinci provokasyon Göztepe Parkı'na cami yapılması karannı protesto gösterisinde dinci bir grup, 'Cami hakkımız engellenemez' pankartıyla provokasyon girişiminde bulundu GÖKÇE UYGUN Istanbul BüyükşehirBelediye- si'nin Göztepe Parkı'na cami ya- pılması karannı protesto gösteri- sinde "dinci"ler provokasyon gi- rişiminde bulundu. Dinci yayın- lanyla tanınan Anadolu'da Vakit gazetesi muhabın Kenan Kıran, Duyarü Kentliler Hareketi Baş- kanı Türksen Başer Kafaoğ- lu'nun konuşmasına müdahaie etti. Diğer basın mensuplannm tepki gösterdiği Vakit gazetesi muhabiri Kıran gözaltına aluıdı. Daha sonra küçük bir grubun "Cami hakkımız engellene- mez" pankartıyla provokasyon hareketi üzerine polis dinci gös- tericileri gözaltına aldı. Istanbul'un yeşil alanlanmn yapılaşmaya açılmasını önlemek için kurulan Duyarlı Kentliler Hareketi/Göztepe Parkı Dayanış- ması'na üye yaklaşık 500 kişi, Göztepe Parkı'nın Bağdat Cad- desi gjrişinde toplanarak Istanbul Büyükşehir Belediye Mecüsi'nin aldığı Göztepe Parkı'na cami ka- rannın geri çekilmesini istedi. "Betona hayır, yeşil alana evet" ve "Çimeni çimentova ezdir- me" sloganJanru atangrup adına açıklama yapan Duyarlı Kentliler Hareketi Başkanı Türksen Başer Kafaoğlu, yeşil alana yapılacak olan cami ya da okul hiçbir bina- yı kabul edemeyeceklerini söyle- di. Kafaoğlu, "Yanlış hesap Bağdat'tan döner diye bir söz var. Bu yanlış karar da Bağdat Caddesi'nden dönecek" dedi. Bu sırada, Anadolu'da Vakit gazetesi muhabiri Kenan Kıran, elindeki fotoğraflan göstererek, Özgürlük Parkı'ndaki ağaçlann buzpisti yapılması için kesildiği- ni öne sürerek Kafaoğlu'nun ko- nuşmasma müdahaie etti. Kı- ran'm gösteriye müdahaie ede- rek tarafolması, diğer basın men- suplannın tepkisine yol açtı. 5 kişi gözaltına aiındı Yaşanan gerginlik, Kıran'ın emnıyet güçleri tarafindan olay yerinden uzaklaşrınlmasıyla bir süreliğine sona erdi. Ancak daha sonra 10 kişilik bir başka grup, "Cami hakkımız engellene- mez" yazılı pankart açarak tek- bir getirdi. Gruba müdahaie eden Çevik Kuvvet ekipleri, 5 kişiyi gözaltına aldı. Gerginligin sona ermesinin ar- dından könuşan Mimarlar Odası Istanbul Büyükkent Şube Başka- m Eyüp Mubçu, kentteki yagma ve talanprojelerine izin vermeye- ceklerini vurguladı. Bu arada Anadolu'da Vakit gazetesinden yapılan açık- lamada, Kıran'ın Kafaoğlu'na soru yönelttiği ve daha sonrakal- abalık tarafindan "Unç edilmek istendiği" iddia edıldi. Washington OrtadoğuPolitikalm Enstitüsü, örgütyanlısıyayın kuruluşknna dikkatçekti PKKAvrupa'da cepheleşiyor VVASHINGTON (ANKA) - Washington Ortadoğu Politikala- n Enstitüsü, Avrupa'daki PKK varlığım gözler önüne serdi. Ens- titünün yayımladığı makalede, Avrupa'da yayın yapan PKK yan- lısı televizyon istasyonlan ve in- ternet siteleri tanıtıldı. Enstitü bünyesinde yayımla- nan, "Avrupa'nın Terör Proble- mi: PKK Afi İçinde Cepheleşi- yor" başlıklı makalede, Türki- ye'de son dönemde artan terör sal- dınlarma dikkat çekildi. Makale- de, 2005 yüı yazından bu yana, PKK taraftndan katledilen ınsan- lann sayısmuı aynı dönemde I- rak'ta ölen Amerikalı askerlerin sayısına yaklaştığı belirtüdi. Bu- na göre 1-16 Temmuz 2005 tarih- leri arasmda Irak'ta 19ABDaske- ri ölürken aym tarihlerde Türki- ye'de 11 kişi PKK tarafindan öl- dürüldü. Türkiye'nin PKK'nin Kuzey I- rak'ta örgütlenmesinden duydu- gu rahatsızlığm da vurgulandığı makalede, terör örgütünün sade- ce Kuzey Irak'ta değil, Avrupa da da bannma imkânı bulduğıı kay- dedildi. Avrupa Birliği'nin uzun yıllar boyunca PKK'yle uğraş- maktan kaçmdığı belirtilen maka- lede, 1998 yılında Türkiye'nin Suriye'ye baskılannın ardından bu ülkeden çdcmak zorunda ka- lan Abdullah Öcaian'm değışık ülkelere gittiği ifade edildi. Makalede aynca terörörgütü li- deri Öcalan'ın, bu süre zarfında Kıbns Rum Kesimı pasaportu ta- şıdığı hatırlatıldı. PKK'nin AB terör örgütleri lis- tesine 2002 yılı Mayıs ayında ek- lendiğı ıfade edilen makalede Av- rupa'nın terörle yûzleşmesinin ar- dından hızlandırdığı PKK karşıü girişimler ise şu şekilde sıralandı: Kasım 2004: Hollanda güven- lik güçleri Liembde'deki PKK'ye ait terör kampmı kapattı ve 29 ki- şiyi "PKK'nin silahlı kanadı için Türkiye'de eylem yapmaya hazırladıklan" gerekçesiyle gö- zaltına aldı. 5 Ekim 2005: Almanya Içişle- ri Bakanlığı, PKK yanlısı Özgür Politika gazetesinin yayıncısı "Xani Presse und Verlags" şir- ketini kapattı. Sarıgül engellilerleyürüdüDünva Özürlü- ler Ğünü nede- niyle Harbi- ye'denTaksim'e kadar yürüyüş yapan özür- lüier, Cumhuriyet Anıtı'na çelenk koydu. Şişli Belediyesi'nin organizasyona ile Har- biye'de toplanan bir grup özürlü ve yakın- lan, tekerlekli sandarye ve kolruk değnek- leriyle Taksim'e kadar yürüyüş yaptı. Bu- rada, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarı- gül tarafindan CumhuriyetAnıtı'na çelenk bırakılmasuun ardından saygı dunışunda okundu. Bu- rada konuşma yapan Sarıgül, hiç kimsenin yarın sabah ne olacağının belli olmadığını, herkesin engellilere destek ve moral verme- si gerektigini söyledi. Bu arada Türkiye Ka- mu-Sen, engellUerle ilgili yaptığı araştırma- nın sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre Türkiye'de yaklaşık 8.5 milyon engellinin büyük bölümü istihdam eksikliğinden ve iş bulamamaktan yakımyor. (Fotoğraf: AA) 19 Ekim 2005: Almanya Me- zopotamya-Nachrichtenagentur HaberAjansı'nın yayın kuruluşu Welat Press Verlag ve Roj Online internet sitesini kapattı. 20 Ekim 2005: Özgür Politi- ka'mn kapatılması karan Alman- ya'da geri çekildi. Enstitü, bütün bu gelişmelerin dışında PKK yanlısı yayınlann hâlâ Avrupa'da bannma imkânı olduğunu belirtti. Işte enstitüye göreAvrupa'da rahatlıkla bannan PKK yanlısı yayınlar: Kurdishinfo.com: MHA'ya bağlı internet sitesi, AJmanya'da yayın yapıyor. Makalede söz ko- nusu internet sitesinin, antiterör uzmanlanna göre Avrupa'daki en etkili PKK yanlısı yayınlardan bi- ri olduğu belirtüdi. Kurdistan Gençlik Özgürlük Hareketi (TECAK): VVashıngton Ortadoğu Politikalan Enstitüsü, Danimarka'da yayın yapan inter- net sitesinin aşın derecede şiddet yanlısı olduğunu belirtti. Sitenin Kurdistan Özgürlük Şahinleri'ne (TAK) yakın olduğu kaydediidi. KONGRA-GEL: PKK'ye bağlı internet sitesi, Almanya'nın Düsseldorf kentinden yayın yapı- yor. Kürdistan İtalva: Roma mer- kezli PKK enformasyon bürosu- nun internet sitesi Arezzo, Ital- ya'da yayın yapıyor tnternet site- sinde UIKI-Onius adına bağış ya- pılması talep ediliyor. Sitenin ıle- tişim bilgileri bsrrunda adres ola- rak Gregorio VII 278, int. 18 00165, Roma, Italya yazıyor. Roj TV: Roj TV, H.C. Ander- sens Boulevard 39 DK-1553 Ko- penhag adresinde yayın yapıyor. Makalede, bir internet sitesi de olan PKK yanlısı televizyonun şiddet eylemlerine katılım çağnsı yaptığı ifade edildi. SardaştTV: Roj TV ile bağlan- tüı televizyon istasyonu müzik ya- yını yapıyor. Freedom for Öcalan: Alman- ya, Köln merkezü örgüt Abdullah Öcalan'ın özgür bırakılması için çağn yapıyor. Denge Mezopotamya: PKK yanlısı intemet sitesi, Berlin'den yayın yapıyor Doğalgaz koşıılları agırlaşacak M Baştarafi 1. Sayfada meler. BOTAŞ diyor ki: Ben bunu yasa zoruyla özel sektöre devredeceğim'. Rus Gazexport bunu kabul edebiür de etmeye- bilir de. Ama eğer ederse, bu karşılığında bir kazancı oldu- ğundandır. Doğalgaz fiyatları düşmeyecek. Siz bana 500 mil- yona kirava verdiğiniz yeri baş- ka birine devreder misiniz? An- cak 600 milyon verirse devre- dersiniz.Ya da o şahıs daha mu- teberdir, ona verirsiniz." Hükümetin liberalleşme poli- tikalan çerçevesinde çıktığı iha- lede, BOTAŞ 'ın 6 ayn doğalgaz anJaşmasından sadece BOTAŞ ile Rus şirketi Gazprom arasında- ki Turusgaz anJaşmasına geçerli teklif gelmiş, BOTAŞ'ın 16 yıl- da 2.8 rrülyar dolarkâr edeceği 64 milyar metreküplük Turusgaz it- halat sözleşmeleri için, Shell, Ali Şen'in ortağı olduğu Bosphorus Gaz, Atasay Kuyumculuk'a ait Enerco ve Tahincioğlu ailesinin ortağı olan Avrasya Gaz toplam 25 milyon dolarlık teklif vermiş- lerdi.Devir ve Idare Şartnamele- ri'nde ihaleye "satıcımn Onayı Protokolü'nü sarıcıya onaylat- mak suretivle ön onay temin edenlerin" katılacaklan da be- lirtilirken Cumhuriyet'e bilgi veren yetkili bu durumu "thale- de seçim kriteri BOTAŞ'ın »lin- de değil" şeklinde açıkladı. Aym yetkili "Liberasyon, ser- bestleşme bu şekilde olmaz. Gerçekten serbest piyasa isri- yorsanız, serbest piyasaya mü- dahaie etmeyeceksiniz. Yapıl- ması gereken ithalatı serbest bırakmak. İthalatçı BO- TAŞ'tan iyi şartlarda gaz geti- riyorsa ne âlâ. Bu BOTAŞ iha- le açacak, BOTAŞ'ın açtığı iha- leye vabancı ülkelerden izin alanlar girecek şeklinde ihale yapılması doğru değil" diyeko- nuştu. De\ir ve Idare Şartnamele- ri'nde yer alan diğer bazı düzen- lemeler de şöyle: ^ îthalat Sözleşmesi'nin giz- liliğe ilişkin hükümleri nedeniy- le, idare tarafindan îthalat Söz- leşmesi'nin hükümleri açıklan- mayacaktu". Teklifüıi hazırlamak ve taahhüde girmek için gerekli olan tüm bilgileri satıcıdan temin ermek isteklinin sorumluluğun- dadır. • Istekliye teklif ettiği toplam lot sayısından daha az sayıda lot için davet mektubu gönderilebi- leceği gibi, davet mektubu gön- derilmeyen istekliler de olabile- cektir. • Üıale konusu işin tamamı ve- ya bir kısmı, alt yüklenicilere yaptınlamaz veya devredilemez. • Idare ihaleyi herhangi bir aşamada iptal etmekte serbesttir. GÜNDEM MUSTAFA BAJLBAY • Baştarafi 1. Sayfada lındaki yuvalarımda en büyük keyfimse'türkülerin sözlerini sesimi duyacak komşularla ilgili biçimde değiştirerek söylemekti. Sabah radyodan dinlediğim türküyü, öğleden son- ra bizim mahallenin olaylarına, insanlanna göre de- ğiştirir, söylerdim. Annem Melek arada çağınrdı: - Oğlum yemek vakti! Ağacın dalından türkü tadında seslenirdim: "Annem Meleeek, yemek yemeeek, neme gere- eek..." Bazen kızar, çoğunlukla gülümseyerek söylenirdi: - Hey yarabbi, bu nasıl bir çocuk olacak? • • • Günlük yazılarda, söyleşilerde kullandığım dil, iki öğretim üyesi tarafindan araştırma konusu yapılın- ca çocuklar gibi sevindim, çocukluğuma döndüm. Geçen yıl Çukurova Üniversitesi'nden Prof. Tahir Balcı arayıp yaptığı çalışmayı gönderdi. Bir kongre- de sunduğu bil-dirinin başlığı şu: Dil Oyunlan ya da Dil Mühendisliği: Mustafa Bal- bay'ın Dil Kullanımı. Prof. Balcı, günlük yazılarımı didik didik etmiş, söz- cüklerde yaptığım değişikliklerin ya da çokanlamlı kullanımlann her birinin bilimsel karşılığını bulmuş. Ben 'd//'imsel kaygıyla günlük yazılanmı yazarken işin bu kadar bilimsel yanı olduğunu düşünmemiştim. Tam sesteşlik, okşarlık, çift sesteşlik, sesteşli uyaklar, redif, akışma, çevrikleme, bağlaçsızlık, ters- yineleme, mecaz, çokanlamlılık, dokundurma, fark- lı yineleme, anlamsal uyuşmazlık, abartma, adsay- ma, uçlama (akrostiş), arıksayış, karşrtlam, eksil bi- çim, demezcilik, anıştırma, dolaylama, önyinelem, alaysılama, parodi, kırıksöz... Bunlar, Prof. Balcı'nın, yazılanmdaki btçimlere koy- duğu bilimsel karşılıklar. Teşekkür ederken takıldım: "Hocam, ne çok şey yapıyormuşum..." Prof. Ba/cı'nın 24 sayfalık çalışmasının sonuç bö- lümünü aktarmadan geçemeyeceğim: "Sonuç olarak, günümüzde Türkçenin anlatımgü- cünü bu kadaryaratıcı anlamda zortayan ve dilin ola- naklannı Balbay'dan daha iyi kullanan bir gazeteci- nin, yazann olmadığını, Balbay'ın kendi biçeminiya- rattığını ve özgûnlüğünün dil oyunlanna dayandığını rahatlıkla söyleyebiliriz." O günlerde bu sevincimi okurla paylaşmak iste- dim, yapamadım. Hafta başında Marmara Üniversi- tesi'nden Prof. Emine Gürsoy-Naskali'nin de ben- zer bir çalışmayı yaptığını öğrenince, sevincim tatlı bir öksürüğe dönüştü, içimde tutamazdım. Prof. Gürsoy-Naskali'nin Uluslararası Dil Kurulta- yı'na sunduğu çalışmasının başlığı da şu: Türkçede Yeni Bir Akım: Kelime Içine Kelime Yer- leştirme! ' ' - ••• ' " ' *-" Türkçenin zenginlikleri arasmda gezinmek... Tıpkı iki ayn maddeyl birleştirip yeni bir madde'üretmek gibi sözcüklerden yeni anlamlar üretmek... Çok bili- nen bir sözcükten küçük bir oynamayla-yepyeni bir anlam yaratmak... Beni nasıl mutlu eder! Her sözcük onlarca özcük... ' Kimi yazılann ortasında hamamda tas görmüş Ar- * şimet gibi olurum. Bazen de gecenin bir vakti yep- yeni bir sözcük oyunu aklıma gelir; oof of, bekle ar- tık sabah olsun, yazı vakti gelsin... Türkçem... Ses bayrağım... U-mutluluğum... Uzayım... ankcum(« cumhuriyet.com.tr AL GÖ2ÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK YalnızKadın • Baştarafi Arka Sayfada kaldırmış. pasaportunu istemiş. Bu istek üzerine. evin er- kegi Akkose'yi dövmeye başlamış, ölesiye dövmüş, da- ha sonra komşular polisi arayıp ofayı haber \ermişler. Akkose başmdan geçenkn, bir sığınma evinde anlatıyor. Yüzü görünmüyor, sadece sesi var. O ses bınlerce acılı görüntünün üstüne düşüyor ve fılm. bıttiğinde bu gerçek hayat hikâyesinırj acısı hepimızin yüzüne çarpıyor. Sizlere anlatmak istediğim ikinci film daha da acılı. Filmin adı "Baba". Çok ödüllü bir film olan Baba da gerçek bir hayat hıkiyesi. Batı ülkelerinde sürekli ora- dan oraya kaçak dolaşan birbabayla yedi yaşlanndaki oğ- lunun hıkâyesi. Bu kaçmalann sonunun gelmeyeceğini aniayan baba, şöyle düşünür: "Oglu tek başına kaldı- ğında mutlaka bir çocuk sığınma evine götürülecek ve hayatını bundan böyle Batılı bir ülkenin nispeten iyi oian koşullannda sürdürme şansına kavuşacak- Or." Metroda oğlunun bıran uzaklaşmasuıı fırsat bilir ve kendini polıse ihbar eder. Düşündüğü olmustur, artık oğ- lu sokaklarda tek başına dolaşan bir çocuktur ve mutla- ka hayah değışecektır. Baba arabayla götüriilürken birço- cuk bahçesinde OVTHI oynayan oğlu, onu görür ve sesle- nir. Baba onu tanımazlıktan gelir ve araba uzaklaşır. Ge- ride, babasını götüren arabanın peşinden koşan bir ço- cuk görüntüsü kalır. Başka filmler de vardı, ama benim yerim kalmadı. Ve Kars günlen bitti. [email protected] /; ANMA Vefatının 7. yıldönümünde hukuk bilgini • • *+. LUTFI DURANı hasret ve hürmetle anıyoruz. AİLESİ Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. TALİNNAYIR