Katalog

4 A-RALIK 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER A&D büyükelçisi Anfcara'ya geldi • ANKARA (Cıtmhuriyet Bürosu) - A B D ' nın yeni Ankara Büyoikelçisi Ross Wilson, Ankara'ya geldı. ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Wilson, Ankara'ya gelişinde Esenboğa Havaalaıu'nda yaptığı kısa açıklamada, Türkçe olarak, "lyi akşamlar, Türkiye'de bulunmaktan çok memnunum" dedi. Wilson. ıki ülkenin gelecek yıllarda müttefik ve ortak olarak birlikte çahşması gereken birçok alan bulunduğunu belırtti. Miükiye ödülü İnalcık'a • ANKARA (Cıunhuriyet Bürosu) - Mülkiyehler Birliği Vakfi ve dernek yönetim kurullan, 2005 Yılı Mülkiye Büyük Ödülü "nün eski Ankara Üniversitesi SBF Öğretım Üyesi Prof. Dr. Halil İnalcık'a verilmesini kararlaştırdı. Mülkiyehler Birliği Derneği'nden yapılan açıklamada, ödülün, Mülkiye'nin 146, Mülkiyeliler Birliği'nın ise 59. kuruluş yıldönümü etkınlikleri çerçevesinde bugün düzenlenecek törende Prof. Dr. İnalcık'a verileceği bildirildi. Tören bugün saat 16.30'da SBF Aziz Köklü Salonu'nda yapılacak. Nesin sorusuoa . yanıt yok ^ • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mılli Eğitim Bakanı jiûseyin Çelik, CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı'nın soru önergesini yanıtlarken, ilköğretim öğrencileri için belırlenen 100 Temel Eser secilirken hayatta olan sanatçılanmızın "zorluk' nedeniyle eserlerinden se>-me yapılmadığını büürdi. "Listede Aziz Nesin'in kitaplanna neden yeverilmedi" sorusunu yaıtsız bırakan Çelik, lise belirlenirken 4 bin ö jretmenin görüşünün abdığını söyledi. Sezer, Ankara ve Kınya'öa •ANKARA (Gunhuriyet Bürosu) - D>P Genel Başkanı Zeki Sizer, bugün Ankara ve Kjnya'daki etkinliklere kalacak. Sezer önce prtisinin Konya il kngresine katılacak, • dna sonra Ankara'da ISP Çayyolu Osütlenme Komisyonu Eişkanlığı'nca oluşturulan "tmityol Halk Tiyatrosu" ounculanna törenle teekkür belgelenni Miecek. V6 ay içinde «çimolacak' | ANKARA (AA)- FJRPARTİ Genel Iışkanı Yaşar Okuyan, prtisinin genel crkezinde düzenlediği teın toplantısmda yakıt ııınak için geldiği •Jirtilen CIA uçağının ". saat Sabiha Gökçen üvaalanı'nda kaldığını jıde ederek "Türkiye yol şçen hanına dönmüş. ~A uçaklan cirit atıyor. juna gücü yetmeyen üışbakan, gazetecilere iınunla ilgili sorular îdeniyle firça atıyor" idi. Okuyan iktidarın son jnemlerdeki tasarruflan î türban ve içki yasağı rtışmasını güncel hale Sirmesinin 5-6 ay mdeeçım olacağını psterdiğini savundu. Öğrencilerin camiye götürülmesi ve müezzinin din derslerine girmesi tepkilere neden oldu ' YalovaAKP'nin eseri'Y\LO\A/ANKARA (Cum- huriyet) - Gazetemizde dün •mahşetten yayımlanan, Yalo- va'da öğrencilerin camiye gö- türülmesi ve Istanbul'da bir mü- ezzinin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine girmesi habe- ri tepkilere neden oldu. CHP Ya- lova Milletvekili Mubarrem Ince, konuyu TBMM günde- mine taşıdı. CHP Denizli Mılletveküi ve TBMM Milli Eğitim Komis- yonu üyesi Mustafa Gazalcı, yaptığı yazılı açıklamada, ana- yasa ve yasalann çiğnenerek ilköğretim öğrencilerinin Ya- lova ve Istanbul'da uygulama- lı din dersine götürüldüğünü vurguladı. Gazalcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buortamıya- ratan AKP ve Milli Eğitim Ba- kanı'nın tutumudur. Milli Eği- tim Bakanı Sayın Hüseyın Çe- lik, TBMM'de ve Ankara'da vapdan din sempozyumundaki DtNÇER: MÜDÜR VEKİÜNDEN TUHAF SAVUNMA YALOVA (AA) - Yalova Milli Eğitim Müdür Vekili ŞevkiGenç, Yalova merkezde Atatürk il- köğretim Okulu ögretmeni Emin Albayrak'ın 5. sınıf öğrencilerini topluca Merkez Camii'ne götürüp uygulamalı olarak aptes ve namaz kıl- ma dersi verdiği yönündeki haberleri basından öğrendiğini belirterek kendisinden izin alınma- dığını açıkladı. Genç'in, "Ne öğretmen neokul müdürü,burada hedefaslında şahsımdır. Benim görüşüm, konu hassas bir konu, ünitede yer al- sa bile gezi yerine CD'lerle de öğrencilere cami- lerimiz tanıalabilir. Gerçi Avnıpa'da din ders- leri kilisedegörülüyor ve kimsebirşey demiyor" dıye konuşması ise dikkat çekti. Genç konuşmasını şöyle sürdürdü: "2-3 üni- tede 'Camilerimizi Tanıyalım' diyebir konuvar. Ancak, uygulama ohıp olmayacağı açık değiL Konu kamuoyunda hassas bir konu olduğu için uygulama yapıhnıyor. Burada biraz zoriama, hatalı bir uygulama yapılmış. Bu olayda benden izin aiınmadL Pazartesi günü Sayın Valimiz izin verirse olayiaflgttisoruşturma başlatacağun." konuşmasuda 'Din dersi yet- mez, aynca uygulamalı din eği- timi gereklidir' demiştir. Ba- kanlığımn bütçesi görüşülür- ken Plan Bütçe'de ulusal söylem- lere kaüimadığını açıkaçık söy- leyen Milli Eğitim Bakanı'nın, yasalarda, yönetmeliklerde, programlarda yapnğı değtşik- ükkrikdinseiçık^h birçok eği- tinı vönetictsnıin atanması sonu- cunda bunlar yaşandL Rüzgâr eken nrona bjçer" dedi. "Sözde programda reform yapryorum diye din derslerinin camide uygulamasını öneren bakanlık. tepkiler üzerine bun- dan vazgeçtiğini söylemişti. Oy- sa Yakna ve IstanbuTda ortaya çıkan durum bunun sürdüğünü gösteriyor" diyen Gazalcı, son 3 yıldır okullarda öğretim bir- liğinin çeşitli gerekçelerle çiğ- nendiğini ifade etti. Gazalcı, özellikle nisan aylannda kutlu doğum haftası nedeniyle din- sel etkinlikler yapıldığını kay- dederek, hiç öğretmenlik yap- mamış imamlann Denizli Acı- payam örneğinde olduğu gibi okullarda din derslerine sokul- duğunu söyledi. Gazalcı, açık- lamasına şöyle devam etti: ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART AKP, 2004 tarihinden önoe yapılan kaçak yapılara elektrik verecek Bakan Çelik istifa etmeliANKARA(Cumhuri>«t Bü- rosu)-Eğitim-Sen Genel Baş- kanı Alaaddin Dinçer, " Bü- yük Eğfâmci Yürüyüşü"nü eleştiren hükümet üyelerine, "Hiç idmsenin eğitim emekçi- lerini yaralamaya hakia yok- tur" sözleriyle yanıt \erdi. Eğitim-Sen Başkanlar Ku- rulu dün Eğitim Teknolojile- ri Genel Müdürlüğü'nde ya- pıldı. Toplantı öncesinde ba- sm açıklaması yapan Dinçer, "Büyük EğkinıciYürü\Tİşü''ne değindi. Hükümetin ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çe- Bk'in ideolojik davrandığını belirten Dinçer, Istanbul ve Kocaeli'nde yaptıkları yürü- yüşte hiçbir sorunla karşılaş- madıklannı, ancak Ankara'ya sokulmak ıstenmediklerinı, bunun antidemokratık bir dav- raruş olduğunu söyledi. Basın açıklaması yapmak için izin alınmasma gerek ol- madığını ifade eden Dinçer, "Eğer miting sonrası yasal ol- mayan bir şe> varsa yargıya götürülür. Hiç kimsenin eği- tim emekçilerini \aralamaya hakkı yoktur" diye konuştu. Milli Eğitim Bakanı Çelik'ın istifa etmesi gerektiğini kay- deden Dinçer, bundan sonra yürütecekleri faaliyetlerin oda- ğmda öğrencilere süt dağıtıl- ması, sağlık taramasmdan ge- çirilmesi. öğretmen ve diğer eğitim çalışanlannm ücretle- rinin iyileştirilmesi. sıruf mev- cutlannın azaltılması yönün- deki taleplerinin ile bakanın is- tifası olacağuıı söyledi. îçki içilebilecek yerlere ilişkin düzenlemeleri içeren yönetmelik Başbakanlık Müsteşan'nın ürünü Alkol yasağında Dinçer imzası sry/vst KAYGIL-ARLA HAREKET ETMÎYORUZ H/ALKA HtZMET ĞÖTÜRUyORUZ !.. [email protected] "Anayasanın başta 24. mad- desinde 'dince kutsal sayılan şeylerin istismar edilemeyece- ği', 42. maddesinde eğitimin çağdaş bilim esaslanna göre ya- pılacağı', 174. maddesinde öğ- reumbiri^iningeçerEolduğu hü- kümteriAKP'nin3\Tlhkuygu- lamalamla sık sık çiğneniyor. Cumhuriyetin en büyük dev- rimlerinden biridir.AKP iktida- ra geldi geleb' partizanca kadro- laşması, >asalarda ve yönetme- liklerde yapüğı değişikukkrie eğitimin bu temel ükesini adım adım bozuyor." CHP Yalova Milletvekili ve TBMM Eğitim Komisyonu üye- si Muharrem Ince ise soru öner- gesiyle olayı Meclis'e taşıdı. Ince, önergesinde, "3 Arahk 2005 tarihli Cumhuriyet gaze- tesinde yer alan Camide dm dersi' başlıkh haberde, Yakrv^ Atatürk İlköğretim Okulu öğ- rencilerinin öğretmen Emin Al- bayrak tarafindan Yalova Mer- kez Camii'ne götürülerek ço- cukiara topluca aptes aldınhp namaz kıldınldığı görülmekte- dir.ÖğretmenEmin AJbayrak'm bu dersi bu şekilde yapmasuıın ders müfredatı ve yasalanmız açısmdan bir dayanağı var mı- dır?" dedi. Okul dışında toplu- ca yapılacak etkinlikler için Al- bayrak'a hangi yetkililerin izin verdiğini öğrenmek isteyen In- ce, söz konusu öğretmenin da- ha önceden ırticai faaliyetlerle ilgili geçirdiği soruşturmadan aldığı cezamn da açıklanması- nı talep etti. Öğretmen Emin Albayrak'ın uygulamasımn açıkça anayasannı 24. madde- sinin ihlali olduğunu vurgula- yan Ince, önergesinde, "Bu öğ- retmen ve bu etkuüiğe izin ve- ren başta Ü Milli EğitimMüdü- rü olmak üzere diğer yetküiler hakkında bir soruşturma aça- cakmısınız~ dıye sordu. Önergesinde, Dışişleri Ba- kanhğı'nca Din Kültürü ve Ah- lak Bilgisi dersiyle ilgili AB ve Insan Haklan Mahkemesi'ne gönderilen savunmada, bu der- sin ıçeriğinın "tslam dinini öğ- retmekdeğü, din ve ahlak hak- kında genel bilgüer vermek" olduğunun belirtildiğini annn- satan Ince, "Buna rağmen ye- ni din dersi programlannın devletin bu resmi açıklaması- na uymadığı açüv olduğu hal- de tarannızca bu programlann onayianması, yaşanılan bu ofay- da sizi de sorumlu kılnuyor mu" diye sordu. w Türk olmayı hazmedemiyor' TürkMetal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, hükümetin Amerika ve Avrupa 'ya duyduğu sevdanın onda birini Türkiye 'ye duymadığını söyledi Mustafa Özbek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Metal Sendikası Genel Baş- kanı Mustafa Ozbek Türkiye 'nin her geçen gün tehlikeli bir viraja yaklaştığını söyledı. Özbek, ülkeyi parçalamak isteyenlerin Atatürk'ten rahatsız olduğunu \airgularken "Bu siyasiiktidarTürk'ü,Türklüğühaz- metmiyor. Sen hiç Fransaüyım, Al- mam^İıyım, İngüterdrvim dhçn baş- bakan duydun mu?" dedi. Türk Metal Sendikası'nın 12. Ola- ğan Genel Kurulu, uluslararası ka- tılımla Büyük Anadolu Oteli'nde yapıldı. Genel kurulun önceki gün gerçekleştirilen açılışında konuşan TürkMetal Sendikası Genel Başka- m Özbek, Türkiye tarihinde ilk kez uluslararası hukuktan doğan hakla- nn Kıbns'ta kaybedihne noktasına geldığine işaret etti. Özbek. "Eğer bu iktidar Amerika'ya, Avrupa'ya duyduğu sev danın ve sadakatin on- da birinibu ülkeye,bu miDeteve yw- ru vatana duymuş olsaydı. ne Tür- kiye ne de Kıbns bugün betirsiziik ve kimsesizlik içinde olmayacakd" di- ye konuştu. Iktidarm türban konu- sundaki tutumunu da eleştiren Öz- bek, "Başörtüsü ile türbanı birbiri- ne kanşürma,elini bu konudan çek. Memleketin sorunlaruu türbanla örtme" diye konuştu. Anavatan Partisi Genel Başkanı ErkanMumcu ise, Türkiye'nin için- de bulunduğu süreci Abdülhamit dönemine benzetti. Mumcu hükü- metin özelleştirme politikalanna tepki gösterdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi ise, hükü- metin devletin tüm varlıklanm peş- keş çekmeye başladığını söyledi. ANKARA(ANKA)-İçkili yer- lerin belirli bölgelere toplanma- sı ve kimi yerlerde yasaklanma- sı işlemlerinin temelinde, ağus- tos ayında Bakanlar Kurulu ka- ranyla yapılan yönetmelik de- ğişiîdiği bulunuyor. Yeni yönet- meliğe eklenen "İçkiliyer bölge- si haricinde içkili yer açüamaz" cümlesi ise bugünkü tabloyu or- taya çıkartan cümle olarak mül- ki idare tarüıine geçmiş oldu. Yeni yönetmelik ise Başbakan- lık Müsteşan Ömer Mnçer'in başında bulunduğu bir çalışma grubu tarafindan, nisan ve hazi- ran aylannda yaptığı iki toplan- tıda oluşturuldu. içkili yerlerin saptanması için Içişleri Bakanlığı Müsteşarlı- ğı'nı vekâleten yöneten Şaha- bettinHarpufun 14Ekım2005 tarihli genelgesi gündeme otur- • Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer'in başında bulunduğu bir ekip tarafindan hazırlanan, Işyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmelik'te, "içkili yer bölgesi haricinde içkili yer açılamaz" denilerek ; belediyeler tarafindan konulan yasakların yolu açıldı. du. Genelge sonrasında ise göz- ler, genelgede atıfta bulunulan ve 10 Ağustos 2005'te Bakan- lar Kurulu tarafindan yürürlüğe konulan "tşyeri Açma ve Çahş- ma Ruhsadarma Dişkin Yönet- mefiğe" çevrildi. Söz konusu yö- netmelikle, Bülent Ecevit ın baş- bakanlığı döneminde yine Ba- kanlar Kurulu karanyla 30.12.1999'dan beri uygulanan eski yönetmelik tümüyle değiş- tirildı.Her iki yönetmeligin "İç- kili Yer Bölgesinin Tespiti" mad- deleri bırbirleriyle benzeşse de kimi "ufak" değişiklikler yapıl- dı. Eski yönetmelikte içkili yer bölgelerinin tespiti yetkisi, va- li, vali yardımcısı veya kayma- kamın başkanlığında toplanan ve aralannda ticaret odası baş- kanının da bulunduğu bir ko- misyona aitti. Yeni yönetmelik- te ise bu yetki "mülld idare ami- rinin genelgüvenlikve asaviş du- rumu hakkmdaki görüşü doğrul- tusunda beledhe suınian ve mü- cavir alanlariçinde belediye mec- lisi bu sınırlar dışında İl genel meclisine" bırakıldı. Ancak "tç- kili yer bölgesinin tespiti" mad- desinin sonuna, "Içküı yer böl- gesi haricinde içkili yer açıla- maz" cümlesi ekleniverdi. Bö\ - lece belediye veya il genel mec- lislerine de içkili mekânlann be- lirli yerlerde toplanması uygu- lamasımn önü açılmış oldu. Dinçer'in ismi, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmelik'le yemden günde- me geldi. Çünkü 10 Ağustos'ta yürürlüğe giren yönetmeligin taslağının, Dinçer'in başkanlı- ğında, çeşitli bakanlık müste- şar, müsteşar yardımcilan ile Ankara Büyükşehir Belediyesi ve meslek örgütleri temsilcile- rinin kanlımıyla yapılan iki top- lantıda oluşturulduğu öğrenil- di. Bu çalışma grubu 14 Nisan ve 9 Haziran 2005 tarihlerinde iki çalışma yaparak yönetmeli- ğe son şeklini verdi. CHP Antalya Milletvekili Fe- ridunBaloğhıda Erdoğan'ınya- nıtlaması istemıyle TBMM Baş- kanlığı'na bir önerge vererek, malum cümleyi Meclis günde- mine taşıdı. Erdoğan'ın "îçki ruhsaüalamayan bizegelsin" de- diğini anımsatan Baloğlu, Erdo- ğan'a, kendi imzasıyla yürürlü- ğe konulan yönetmelikte yer alan "Içküiyerbölgesi haricindeiçki- liyer açılamaz*' cümlesinden ha- berdar olup olmadığım sordu. Belediyelerin yasak uygulama- sında bu cümlenin etkısini me- rak eden Baloğlu, eski yönetme- likte yetki bir komisyondayken yenisinde belediye veya il genel meclisine bırakılmasının gerek- çesinin de açıklanmasım istedi. POLİTİKA GUTVLUGÜ HİKMET ÇETtNKAYA Hapishanede Bir Sabah Türküsü... Bir kuzeydoğu rüzgârı esiyordu... Gökyüzünü si- yah bulutlar kuşatmıştı... Kendi kendine sordu: "Korku titreyen bir aşk mıydı, yoksa yalnızlığın izdüşümü müydü?" Unutulmuş bir akşamda açan gelincikler, uçu- rum kenarlarında yürüyen sular yasaklanmış sözcüklerin üzerinden geçiyordu. Zamanın akışı, kör birtutku, ihanet bedeli, acı- masızlığın dili dalga dalga sanyordu yeryüzünü. Dostluklar, arkadaşlıklar yoktu artık. Ben o saatlerde bir ormanda, belki de palamut ağaçlarının ezilmiş alevi altında karanlığın görü- len yüreğini anyordum sessizce... Nâzım Hikmet'in bir şiiri geldi aklıma... "büyük korkudaydı aynlık/ birdenbire kapı açı- lır gibi sevdalanmak birilerine ansızınl oysa beni seviyorsun ama bunun farkında değilsin." Anılar denizindeydim... Bir ses işittim: "Bilir misiniz her dakikanın, her saniyenin bek- lemekle geçtiği, akreple yelkovanın gözlerinizden kayıp gittiği zamanaşımında bir aydınlık belirir." O aydınlığı aradım, iri sıyah gözlerde... 0 gözlerin umut ve sevgi olduğunu çok geç an- ladım... Andre Breton'un "Çılgın Sevisi"ri\ okurken, Ba- fa Gölü kıyısından Beşparmak Dağlan'na bakı- yor, suların sisi kaybolurken Serçin Köyü'ne ula- şıyordum... Çokgençtim oyıllar... Henüz Karaburun'da nergis toplamıyor, güne- şin doğuşunu seyretmiyordum elimde viski kade- hiyle... Alaycı çığlıklarda Ataol Behramoglu'nun dize- leriyle avunuyor, tutuklu ve sürgün günlerinin şar- kısını söylemiyordum: "Türkiye üzgün yurdum, güzelyurduml Yüzü kı- nş kınş anaml Ağlayan nanm, gülen ayvam" Hapishanelerde sabah türküsü söylediğimde 30yaşındaydım... Orada da Ataol'u gördüm: "Eylül başlannda bir cumartesi sabahılLodos tit- retiyor ağaçlan/Yağmur geceden yıkamış ağaç- lan" • • • Avlunun dört yanında dikenli teller vardı, telle- rin gerisinde nöbetçıler... Ayışığı vurursanırdıkkoğuşa, projektörleryan- dığında... Ne çocuk sesi vardı, ne de kadın çığlığı... Bir plak dönerdi sadece düşlerimizin bittiği yer- de: "Türkiye üzgün yurdum, güzel yurdum/Zincirin altında kımıldayan/Bitecek sanıldığı yerde başla- yan." Ben dün sabah anılar denizinde dolaşıyordum... Gazeteye geldim, kahvemi içerken gazeteleri okumaya başladım... Milliyet'in manşetini görünce gülümsedim: "llhan Selçuk bir takiye ustasıdır..." Hasan Cemal'in yeni kitabından alıntılar... Hasan Cemal, llhan Selçuk'u "takıyyeci" yapa- rak, takıyyeci Başbakan'ı, AKP iktidannı aklamı- yor mu? llhan Ağabey'e telefon ettim... "Abi, hem TKP'Iİ hem de cuntacı olmak nasıl bir şey?" Hasan Cemal, llhan Selçuk'u Moskova'ya, hat- taTKP'ye yakın olmakla, yüzünü de "askere" çe- virmekle suçluyor, bunlan da Nadir Nadi'den sak- ladığını öne sürüyordu... llhan Ağabey de okumuştu Milliyet'i... Hasan Cemal beni sever mi bilmem.. ama ben hâlâonuseverim... Herortamdadabusevgimisak- lama ihtiyacını duymam. Kitabını okumadım henüz Hasan'ın... On beş yıl önce yaşanan bir olayın suçlusu sa- dece llhan Selçuk mu? Acaba Hasan'ın, Emine'nin, Okay'ın hiç suçu yok mu bu çatışmada? Elbet llhan Selçuk ve arkadaşlan eleştirilebilirt. Peki ya bu eleştiri gerçeklere dayanmıyorsa ve saldın boyutuna ulaşıyorsa ne yapacağız?.. Nadir Nadi, Berin Nadi yaşamıyorlar... Benim bir sorum var Hasan Cemal'e: "Sen/ gazeteci yapan, yazı yazmayı öğreten ll- han Selçuk değil midir?" Ben bu konuya hiç girmeyecektim... Ama pek çok olayın görgü tanığı değil, olayla- nn içindeydim... Her insan anılarını yazabilir... Ben de 1991 'den itibaren "Cumhuriyet'e dönüş'ü ve sonrasını yazıyorum... Ama Nadir Nadi'nin, Berin Nadi'nin, llhan Sel- çuk'un, Uğur Mumcu nun, Oktay Akbal'ın, Ali Sir- men'in, Hasan Cemal'in üzerinden "rant" sağla- mak için değil!.. • • • Her neyse... Gökyüzü de açıldı.. Havaserin... Dilimde bir hapishane türküsü: "Geçergüzelim bu günlerde geçer/Sökülüp atı- lır dikenli teller/kopanr halk bir gün zincihehni" hikmetcetinkaya « cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/343 72 69 Baykal: Yıkgın Tiirkler işbaşmda • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Türkiye'de 'çılgın Türk- ler" moda. Niye moda? Çünkü Türkiye'de 'yılgın Türkler' ışbaşında. Yılgın Türkler, Türkiye'yi yö- netince çılgın Türkler moda oluyor" dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Oymen, yeni çıkan Ulusal Çıkarlar adlı kitabını imzaladı. Remzi Kita- bevi'nde düzenlenen imza etkinliğine katılan Bay- kal, "Ulusal Çıkarlar ismi tesadüf değil" diyerek, Türkiye'de ulusal çıkarlarla ilgili bir kafa kanşıkh- ğı yaşandığını, bu kavramın tüm boyutlanyla orta- ya konulmasının önemli olduğunu belirtti. Koç'un eşmin cüzdanı çalındı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un eşi Şadiye Koç'un cüzdanı Ulus'ta bir mağazada alışveriş yaparken yankesiciler tarafindan çalındı. Koç'un yardım istegi üzerine yankesicilerden birisi olduğu belir- tilen H.Ö. adlı çocuk polis tarafindan yakaland^ Diğer iki yan kesicinin arandığı öğrenildi.