Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 2005 PAZAR
HABERLER
İlköğretimin ilk 5 sınıfında okutulan Türkçe kitaplarında sözcük ve dilbilgisi hatalarından geçilmiyor
MEB Türkçeyiyanlışöğretiyor
FTRATKOZOK
AN'KARA-Eğitiro-Sen'in, ilköğre-
timin ilk 5 sınıfında okutulan Türkçe
ders kitaplan ve öğreııci çalışma kitap-
lan ile ilgili araştırması, kitaplann, ya-
zım ve dilbilgisi kımrallanndan "ha-
bersiz okhığunu" ortaya koydu. Mu-
hafazakâr ve dini urLSurlann ön plana
çıknğı kitaplarda, anne ev işlerini ya-
pıyor, baba ise çalışıyor. Kitaplarda
-kanakrtmaktan" ve "düşmanöldür-
mekten" övgüyle sö.z edıliyor.
Eğıtim-Sen'in bir yayınevi tarafin-
dan MEB için hazırianan kitaplarda
yaptığı inceleme tamamlandı. Uzman
öğretmenlerin taraması sonucu, Türk-
çe kitaplarında belirLenen temel hata-
lar şöyle sıralandı:
Üköğretim 1.smıf: Kitapta heceleme
yanlışı, anlam ve kök ilişkisi, oluştu-
rulan sözcüğün anlarn ve yapısını bo-
zuyor. Örneğin, "ai" sözcüğüne ekle-
nen "a" sesi ile "Aia" özel adına ula-
şılıyor. Kitapta, şu benzer hatalar yer
alıyor: in-an= inan, on-at= onat, ar-a=
ara, kem-al= kemal, kal-em= kalem,
Eğitim-Sen'in yaptığı araştırma ciddi saptamalan ortaya koydu.
Annenin ev işlerini yaptığı kitaplarda, baba çalışıyor; 'kan akıt-
maktan' ve 'düşmanı öldürmekten' övgüyle söz ediliyor. Ki-
taplarda dini unsurlar da göze çarpıyor.
oy-un= oyun, koy-un= koyun.
İlköğretim 2. snuf: Cümlelenn anla-
şılması çok zor, düzeyin çok üstünde.
Metinler çok abartüı ve uzun, devnk
tümceler fazla. Kitapta, eğitsel yönden
uygun olmayan mesajlar yer alıyor
Örneğin; "Ketoğfeuı'a esash bir tokat
aöp" tümcesi pedagojık olarak çocuk-
ta yanlış anlamaya neden oluyor. Ai-
le Ocağı başlıklı okuma parçasında
bulunan resimlerde cınsiyet ayrımı ya-
pılıyor. Kadın evde hizmet ediyor, er-
kek ise işe gidiyor.
Kitapta, büyük-kiiçük harf ve kı-
saltmalarda önemli yanlışlıklar bulu-
nuyor. Bunlardan bazılan ve olması ge-
reken yazılışlan şöyle: "yerinekoy-
mak (yerine koymak), T.B.M.M
(TBMMXsütünu(sütuna),kedi(kedi),
oğ ulg çe er (oğula geçer).
Ilköğretim 3. sımf: 2. sınıf kitabm-
daki anlatım bozukluklan bu kitapta
dabulunuyor. Kitapta, "Dörtnıevsimi
yaşamayan ülkeier hangileridir?" gi-
bi öğrencilerin seviyesini aşan sorular
yer alıyor. Kitapta, gelenek ve görenek-
ler aşın abartıh. Kitaptaki okuma par-
çalannda anlamsız sözcükler dikkat
çekıyor.
'ŞoıHa, tişörtte güneşleniyorlar'
Örneğin "Cumhuriyet Ağacı" adlı
okuma parçasında "Her çiçeğm, her
ağacın soyu sopu vardır. BHküeriiL, çi-
çeklerin nasıl bir soyu bir gelmişi geç-
mişivarsa bu Cumhuriyetin de bir gel-
mişi geçmişi var" deniliyor. Parçada,
"sop" sözcüğü ile ne anlatılmak isten-
digi belirtilmiyor.
Dköğretim 4. sınıf: Kitap genelinde
kullanılan gösterimler, oran-orantı,
perspektif, kompozisyon, renk, me-
kân vb. dikkate alınmadan oluşturul-
muş. Öyküler öğrenci seviyesi dikka-
te alınmadan hazırlanmış, pedagojik
açıdan uygun olmayan, şiddet içeren
görsel unsurlara yer verilmiş. Kitap-
taki "KırvayıMiDiye" şıınnın karşı say-
fasında yeralan kısa boylu Atatürkport-
resinin Atatürk ile ilgisı yok. Muha-
fazakâr unsurlann göze çarptığı ki-
tapta, örneğin bir okuma parçasında,
"Nihayet kendisine dua edenlerin du-
ası kabul oldu ve AJlah'ın takdiriyle
Dirse Han'ın hanımı bir erkek çocuk
doğurdu" deniyor.
Kullanılan resimlerde annenin rolü
ev işlerini yapan, babanın rolü ise ça-
lışmaya gıden birey olarak yansıhl-
mıştır. Cinsiyet aynmcılığı söz konu-
sudur. Deniz kenarında güneşlenen
çocuklardan erkek çocuk şortlu, kız ço-
cuğu ise tişörtlü resmedilmiştir.
Dköğretim 5. sınıf: Kitap genelinde
baskılar karanlık ve kirli, görsel anla-
tımlarda, oran-orantı, perspektif, me-
kân, renk vb. bakımlardan hatalı ve
niteliksiz çizimler yer alıyor.
Kadın fıgürlerinın hemen tamamı-
nın başında bir örtü ile resmedildiği,
yine erkeklerin hemen tamamının ıse
bıyıklı resmedildiği kitapta, genellık-
le köy yaşantısına yer verildiği. kente
ilişkin öğelere ise pek yer verilmiyor.
Kan ve ölümden övgüyle söz edilen ki-
taptaki bir şiirde, "Mehmet'in düşma-
nı boğduğu sek mübarek kanını kat-
öğı yerthr" deniyor. İncelenen kitap-
lann tümünde "payiaşnn" sözcüğü 4,
"dayaıuşma" sözcüğü ise 6 kez kulla-
nılırken, "şehit" 15, "düşman" 25,
"savaş" 20, "eşfflik" ve "özgürhuV
sözcüklerine de yalnızca 2 kez yer ve-
riliyor.
YÖK UNVANIINI GERİALMIŞTI
Dinçer, kamu
yaram gözetmiş
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Intıhal
yaptığı gerekçesiyle
YOK'ün akademik kca-
riyerini sona erdirdiği
Başbakanlık Müsteşan
Ömer Dinçer" e hülcü-
metten tam destek gel-
di. Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
MehmetABŞahin, Din-
çer hakkındaki savlann
tümünün "asüaz" oldu-
gunu savunarak "Sayın
OmerDinçer, her zaman
kamunun ve halkunızın
yarannı güderek
yaptığı çalışma-
lannda. iş ve iş-
lemlerini açıkük,
tarafsızhkla yap-
mış,dürüstçeka-
muoyuyiapavlaş-
mışnr" dedi.
CHP'den
tepki Dinçer.
CHP Izmir Milletve-
kdlı ErdalKarademir' in
"tntihal yapüğı kesinle-
şen Ömer Dinçer, müs-
teşariık görevini sürdii-
recek mi? Başbakan ve
Bakanlar Kuruhı yasa-
bnuygubyacakmı" so-
rularını yanıtlayan Şa-
hin, Dinçer'e yöneltilen
suçlamalann kanıtlana-
madığını savundu.
YÖK'ün Dinçer'le ilgi-
li karanna itiraz edildi-
ğini anımsatan Şahin,
"Bu nedenk. konuyia ü-
gıti tı'İFTPo tamamlanma-
dan intihal kkfiasmm ka-
aıtlandığından söz edile-
mez. Söz konusu iddi-
alann tamamı da ger-
çekdışıdu-''dedi.
Dinçer'in her zaman
"kamununve halkınya-
rannı güderek çabşüğı-
nı ve işlemkrini taraf-
stzhkla yaptığmı" savu-
nan Şahın, yanıtında
şunlan kaydetti.
"Sa>m Başbakan ve
Bakanlar Kurulu'nun
yasalan uygulamama-
lan gjbibir iddia gerçek
dışMhr.SayınDin-
çer'in bulunduğu
konum iribamla
haksız birtakım
ithamlarla karşı-
laşöğı vatandaş-
larunızca da ma-
lumdur. Başba-
kannk\lüsteşarı
Saym Ömer Din-
çer, Başbakannk
Mûsteşarhğı görevini
sürdürecektir."
Karademir"in, "Etik
Kuruhı olarak bir işlem
yapacak mısınız" soru-
suna yanıt veren Başba-
kanlık Etik Kurulu Baş-
kanı Mehmet Sağlam
da, Dinçer hakkında za-
manaşımı nedeniyle bir
işlem yapılamayacağı-
nı bildirdi. Sağlam, in-
tihal savının üniversite-
lerle ilgili olduğunu ve
bu nedenle kurulun gö-
rev alanı dışında bulun-
duğunu kaydetti.
Komisyon video
kayıtiarını istedi
Ondokuz Mayıs Ünhersitesi'ndeki
(OMÜ) kadrolaşma iddialannı
araşürmak amacıyla kurulan
MecBs komisyonu, Yaşar Dogu
Beden Eğitimi ve Spor Meslek
\ üksekokulu'nun 2000-2005
vıllan arasındaki özel yetenek
sına\1arı> la ilgili 360 saatük video
görünriilerinin de kop\ alannı
istedi. Yaşar Dogu Beden Eğitimi
ve Spor Mestek Yüksekokuhı
Şube Müdürü Ergün Dost,
komisyonun isteğini yerine
getirdiklerini behrterek
"Komisyon tarafuıdan, 2000 üe
2005 yıllan arasmda sınava giren
öğrencilerin ka>itlaruun rutulduğu
164 adet video kasedinin CD'ye
kopyalanmış hali üe öğretim
görevttlerinin öğrenciler hakkında
ruttukları puantaj cetveli notian
istenildi. Günde 10 saat çahşarak
görüntüieri CD'lere kop>ahyoruz"
dedL (Fotoğraf: AA)
TBMM'de MdtiyeBakanlığı 'nın bütçegörüşmelerinde sert tartışmalaryaşandı
'Unakıtan'ın alnına yumruk' gerginliği
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Maliye Bakanlığı büt-
çesinin görüşüldüğü TBMM
Genel Kurulu'nda CHP Yalova
Mület\ekili Muharrem Ince'nin
kürsüde bulunan Maliye Baka-
nı Kemal Unakıtan'a yönelık,
"Vatandaştan mesaj gehrûş, 'Ba-
kan'ın alnının açık yerine bir
yumruk vursan suç olur mu' di-
yor" sözleri. TBMM Genel Ku-
rulu'nda gerginliğe ve sert tar-
tışmalara yol açtı.
TBMM Genel Kurulu'nda
Maliye Bakanlığı, Kamu thale
Kurumu, Gelir Idaresi Başkan-
lığı ve Özelleştirme Idaresi Baş-
kanlığı'nın bütçeleri görüşüle-
rek kabul edildi. Görüşmeler
sırasmda CHP Izmir Millerve-
kilı OğuzOyan, Unakıtan hak-
kındaki ıhale skandallanna de-
ğindi. Eleştirileri yanıtlayan
Unakıtan, 5018 sayılı yasayla il-
gili eleştirisine yasanın dün sa-
bah Resmi Gazete'de yayım-
landığını beürterek Oyan'a "De-
ğerü hocnm sabah kah\alösın-
dan önce sadece Cumhuriyet
gazeteani okuyacağma, Resmi
Gazete'ye de bakm" yanıtını
verdi. CHP'lıler "Gerçekleri
söyle" diye laf atarken Unakı-
tan, SSK hastanelerinin birleş-
tirilmesi nedeniyle kuyruklann
kalmadığını sa\
r
undu.
Tartışmalar sürerken, CHP'li
Muharrem tnce,
u
Vatandaştan
mesaj gehniş diyor ki,' Bakan al-
nım açık diyor, alnırun açık ye-
rine yumruk vursan suç olur
mu' diyor" deyince gerginlik
yaşandı. TBMM Başkanvekili
NevzatPakdil, sözlerini geri al-
masını istedi. Kimseye şiddet
uygulanmasından yana olma-
dığını belirten tnce, "Vatandaş-
tan yeni bir mesaj geldi, ifade-
mi değiştirdim, almndan öp o
zaman' dij'or" diyerek düzelt-
meye çalışrı. AKP'liler itırazla-
rını sürdürürken, CHP Grup
Başkanvekili HalukKoc. "Ar-
kadaşımız, esprib' bir şekildeki
ifadesini, esprüi şekilde geri al-
dı" dedi. Tartışmalar sürünce
birleşime ara verildi. Pâkdil,
TBMM Başkanlık Divanı'nın
Ince hakkında gerekli işlemi
yapacağını açıkladı.
G®lepi • Sergi • Atelue • aetnettevi
Miniklerden ziyaret
HaberMerkezi-BahçelievlerKumportn-
köğretim Okulu 3. suuföğrencüerinden bir
grup, öncekigün gazetemiziziyaret etti. Bü-
tün senisleri tek tek dolaşan minik dostian-
mız Yazaşleriçahşanlanıu soruyağmuruna
tuttu. ÖzeUikle "Haberdeğeriyüksekhaber
nedir "sorusununyanıtını öğrenmekisteyen
öğrencilerarasmdagazetedolmakisteyen ise
çıkmadıAğırükk olarak doktorveeczacı ol-
mak istedikleriniifade eden minikler, çizeri-
mizKâmilMasaraa'tun kardan adam kari-
katüründen muüuluk duydular.
Orhangazi Ticaret
Merkezi'nde içki yasağı
BURSA (Cumhuriyet) - Bursa'nın
AKP'li Orhangazi ilçe belediyesi, ken-
di yaptırdığı ticaret merkezinde içki
satışmı yasakladı.
Belediyenin yaptırdığı ticaret mer-
kezinde alkollü içki satışına izin veril-
meyecek. Belediye, dükkânları kırala-
yacaklara alkollü içki satmama şartı ge-
tirdi. Bursa-Yalova Kârayolu"nun Or-
hangazi geçisinde 37 dükkân ve 2 ka-
feteryacan olnşan bir ticaret merkezi
yaptıran Orhangazi Belediyesi, dükkân-
larda içki satışına izin verilmeyeceği-
ni açıkladı. 600 milyon liradan başla-
yan fiyatlarla kiralanan dükkânlarda
zeytin, turşu. zeytinyağı gibi ürünlerin
satılacağı belirtildi.
AKP'li Belediye Başkam Yiısuf Kor-
kusuz, yasağm gündemde olan içkili
bölgelerle ilgisinin ohnadığını, kirala-
nan yerler karayollanna yakrn olduğu
için bu şartı getirdiklerini ileri sürdü.
PAZAR
ORHAN BURSALI
Istikrap ve Birikim
Arapçasının yenne Türkçesinı koyamadık. Ama ne
gam! Türkçe'sinı bulsak bile, dılimizde bızım için taVıh-
sel önemı olan bu tür yabancı sözcüklerin yaşaması-
nı önemli bulurum; örneğin "istikrar" gibi, Arap dün-
yası ile aramızda köprü görevi görüyorlar. Bir Arapça
"konuşma'nm, içinde geçecek birkaç tanıdık sözcük
sayesinde "mahiyetini" (niteliğini, içeriğini) anlayabili-
yorsunuz!
"istikrar" lyı midir?
Şüphesiz!
Ama her zaman mı? Degil. Mesela "rûşvet", "yol-
suzluk", "kayırmacılık", "çifte standartlık", "diktatör-
lük", "insan haksızlıklan", "adaletsizlik", "yoksulluk"..
durumlannda ıstikran savunmayız. Herşeyin kötüye git-
tığı durumlann istikran da istenmez! Tersine, buralar-
daki "istikrar"\n bozuiması, darmadağın edilmesi iste-
nir.. Çünkü, bu tür "istikrar", çürüme, yok oluşa gidiş-
tiri
• • •
İstikrar, daha lyıye gıdiş için istenir.
Çünkü istikrar, "biriktirici"dır. Binktirmek, zenginlik
yaratııi Bu açıdan, birikim ile istikrar birbırlennı bes-
ler.
Uygarlık, bir birıkimin sonucu, ürünüdür. Bütün gü-
zel şeyler de birikımin sonucudur.
örneğin, 1600'lü yıllann (Kepler, Galileo-Nevvton..)
bılimsel devnmlerı ile 1900'lü yıllar arasına bir "karan-
lık dönem" sokalım.. Bir şekilde, o dönemle sonrası
arasmda bağlan kopartalım.. Einstein olmaz, elektro
manyetizm bulunamaz, atom çağı yaşanamaz, 20.
yüzyılın bizi bılgı ve üretım olarak bugünlere getıren ge-
lişmeleri yaşanamazdı.. Bız, 19. yüzyılda, bilimsel dev-
rimleri, Rönesansı, Aydınlanmayı keşfetmeye çalış-
makla geçirirdik ve herhalde 20. yüzyılı da21., 22. yüz-
yıllara ertelerdik!
İstikrar, bu anlamda, uygarlığın geliştiricisi, biriktiri-
cısıdır..
• • •
İstikrar, bu anlamda, tabıı kı ekonominin de biriktıri-
cisidir. Üretıcı güçlen, üretımı, yatınmı, ınsanlan, top-
lumu geliştinr...
Mesela 12 Mart ve 12 Eylül, Türkıye'nın binkiminı,
zenginliğini büyük kesintiye uğratan "karanlık dö.
nem"lerdir.
Ama, bunlardan belki de daha önemlisi, 12 Eylül ön-
cesi "shril" dönemı, belkı 12 Eylül'den "daha karan-
lık dönem" olarak nıtelendırinm. Çünkü, öncesi, 12 Ey-
lül ve sonrasını hazırtamıştır! Ne yazık kı bızde sadece
12 Eylül "lanetlenir". Ne yüzeysellık! Lanetlemede ilk
sırayı, 12 Eylül öncesine, 12 Eylül'e yol açan süreoe
vermek gerekiıi
Neden? Çünkü Türkiye "sivil rejim" ülkesidiri "De-
mokratik paıiamenter sistem!" Bu "en mükemmel"
sistem neden "karanlık dönem"\er üretiyor? Bu soru-
nun yanıtı, bınncı derecede önemlidir, yoksa sonuçla-
nnı bilıyoruz!
1994 ekonomık çöküşü de, "partamenter demok-
ratik" sistemin ürettiği bir "başka kara dönem"d\r.
Bu anlamda "en büyük kara dönem", belkı de
"2001 Ekonomik Çöküşü"dür.. Bu dönemi de üre-
ten demokratjk parlamenter sıstemdir!
Şüphesiz, Özal'a kadar gıdeceğiz! O, bir yandan ül-
kede "gihşimci ruhu" ateşler ve yeni bir dönem açar-
ken, öte yandan rüşveti, yolsuzluğu, ahlaksızlığı tepe-
lere tırmandırdı, sıstemleştirdi, körükledi!
Neden, parlamenter sistem "18 ekonomikkriz" üret-
ti? Ve hangi "siyasi parti" bu geçmışi özümsedi?
•••
Bu krizler, "ülkemizde birikimi" önledi!
Amahertürlü birikimi!
"lyi siyasi geleneği", "demokrasi"y\, "insan halr/e
özgürtûkleri'm, "refah"\, "ahlak"\, "yüksekverimlilik"\,
"dürüst bürokrat"\, "ahlaklı siyasetçi"y\, "bilimvetek-
noloji üretimi"u\, "fikirözgüriûğü'nü, "yaratıcı o/ma"yı,
"buluşçu"luğu, "araştırmacılık"\...
Bunlar eksikse, yoksa, kötüyse, gelişmemışse, yer-
lerini mutlaka "daha kötüleri" ve simetrik-karşı anlam-
lılan alır...
Bu krizler, ülkemizde bugün yaşadığımız kötülükle-
rin ebesidir.
"Alt-üst kimlik" tartışmaları dahil!
"Araştırmacı" bir toplum yapımızın olamaması da,
bunlar arasmda en önemlisidir..
Yoksa, işkembe-i kübradan atan bir toplum yapı-
mız olmazdı!.. Bugünkü gibi ortalık kanşmazdı!
Herkes kendi haddini bilirdi!
Çünkü, hele bugünlerde yaşadığımız gibi "büyükat-
masyonlar" da istikrarsızlık üretir..
özetle, bugünkü her anlamda "dağınıkiık", geçmiş
istikrarsızlıklann ve bunlann sonucu olan üretimsizlik-
birikimsizlikierin bir sonucudur!
Tarihe, kendimize bu açılardan bakamazsak, uygu-
lamaya yönelik derslerçıkartamazsak, yanndan hiçbir
umudumuz olmasın!
Çünkü, durmadan istikrarsızlık üretir, birikim yerine
dağınıkiık yaratmayı sürdürürüz!
"Ûnlü"\er, ünsüzler, kendilerine, yaptıklanna, hayat-
lanna ve Türkiye'ye biraz bu açıdan baksınlan
"Ne üretiyorum?" .'
"Ne biriktihyonım?"
obursali@cumhuriyet.com.tr
ilginizi çekiyorsa;
Mehmet Eroğlu
Ahmct İnam
Yıldırını B. Doğan
Ahmet Özer
Oğuz Onaran
Kubilav Aysevener
ÇiğdemÜlker
ile birlıkte yaşamınızdaki sıradanlıktan sıyrıhp
kendınızi geliştirmek, uygulamalı çalışmalarla
duygu ve düşüncelennızi etkilı \e akıcı bir dille
yazıya aktarabılmek ıstiyorsanız; edebiyat ve sinema
dünyasında coşkulu serüvenlere hazırsanız;
23 Ocak 2006'da başlayacak
ana
• Felsefeye Gınş-Felsefe Yazın İlişkisi
• Sinema Tanhı ve Film Çözümlemeleri
seminerlenmıze sizleri de beklıyoruz.
Aynntılı bılgıyı vakfimızdan edinebıhrsinız.
Son başvuru tarihi 22 Ocak 2006 Pazar.
UÇHJİARAŞTIRMACI
mumcu5»\z
i,Ifii
"Parıs Caddes. Nc 14
KavaKfrdere 06540 ANKARA
Tei (O312t 41 7 77 20 pbx
FBKS (0312)417 57 46 '
e-posla umag@umag org tr
www u^ag org tr
I'
i
!