Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SSAYFA CUMHURİYET 2ARALIK20O5CUMA
HABERLER
DUM4DABUGUN
ALİ StRMEN
Anlamlı Bir Ziyaret
Haberi dünkü gazetemizde görmüşsünüzdür
sanınm. Bugün Galatasaray Lisesi öğrencileri, me-
runlan, Galatasaray'ın vakıf, dernek, kulüp, eşgü-
dJ.üm kurulu gibi çeşitli kuruluşlarının temsilcilerin-
dten oluşan att yüz kişilik bir heyetAnıtkabir'de Mus-
tafa Kemal Atatürk'ü ziyaret edecekler.
Dersim olduğu ıçin, bu çok anlamlı ve heyecan
verici törene katılamıyorum, üzgünüm. Ama Ata-
tCîrk'ün okulu ziyaret sırasında, öğrenci olan ve şim-
di hayatta bulunan üç ağabeyimizden, Şahap Ko-
catopçu, Oğuz Gökmen ve AN Tanrıyar'dan
sağlık durumu elverişli olanlar bugün kortejdeki yer-
lerini alacaklar.
Gazi Mustafa Kemal, (daha o sırada soyadı ka-
nunu çıkmış değıldı) Galatasaray'ı, 2 Aralık 1930,
2 8 Aralık 1932,1 Temmuz 1933 tarihlerinde olmak
üzere, üç kez ziyaret etmiş. Bizim sınıflanmızda,
Mustafa Kemal Atatürk'ün okulu ziyaretinde "Ga-
lata Saray'a" 1930'da imzaladığı fotoğrafı asılıy-
dı. Hatta bir ara, kuruluşlardan birinin toplantısın-
d a satılmıştı, birtanede ben almıştım. Bu yıl ara-
lık pilavında belki de isteyen mezunlann edinebil-
meleri için, yine bir düzenleme yapılıp satılabilir.
Bugün Galatasaraylılar, "Gaz/"nın ilk ziyaretinin
75. yıldönümü vesilesiyle ona iade-i ziyarete gidi-
yoriar. Çok anlamlı ve heyecan venci bir davranış.
Bu kuruluşlar arasında, Galatasaray Lisesi'nin
bağrından çıkmış, ama artık onu aşıp okullu-okul-
suz ayrımı yapmaksızın, bütün Türkiye'ye mal ol-
muş olan spor kulübünün de bulunması çok ye-
rinde olmuştur.
Doğrusu bu kuruluşumuzu Tevfık Fikret'in 90.
ölüm yıldönümünde, Aşiyan'daki anmatöreninde
göremediğimde çok üzülmüştüm. O Tevfik Fikret
ki, lisede müdürlük yaptığı yıllarda spor kulübü-
nün de şeref başkanıydı ve ilk şampiyonluklar o
dönemde kazanılmıştı...
• • •
Mustafa Kemal Atatürk'ün Galatasaray Lisesi'ni
üç kez ziyaret etmiş olması, bu kuruluşa ilgisinin
bir göstergesi. Mustafa Kemal'in daha Kurtuluş Sa-
vaşı günlerınden, hatta öncesinden başlayarak
eğitime verdiği önemi herkes biliyor. Savaşın en
yoğun ve karanlıkgünlerindebile Attan Öymen'in
babası, eğitimci Hıfzı Raşit Öymen'in öğretmen-
lik yaptığı Trabzon'da çıkardığı "YeniMaarif" der-
gisini yakından izlemesi ve yayıncısını telgrafla
kutlayıp çalışmalannı sürdürmesini istemesi, Mus-
tafa Kemal'in eğitime ne denli önem verdiğinin
göstergesidir.
Aydınlanmadüşüncesine, hiç değilsekurulüşyıl-
lannda sıkı sıkıya bağlı olan Türkiye Cumhuriye-
ti'nin temel taşı ise milli eğitım kurumudur.
Cumhuriyetin ilanının üzerinden altı ay bilegeç-
meden ilk büyük reformun çağdaş eğitimin teme-
lini oluşturan Tevhidi Tedrisat Kanunu'nun kabu-
lü (3 Mart 1924) olması da rastlantı değildir.
Atatürk'ün Cumhuriyeti gençliğe emanet etmiş
olmasını da bu çerçeve ıçinde değeriendirmek
gerekir. Atatürk, Cumhuriyetin sağlamlığı ve sürek-
lıliği için gençliğe güveniyordu, çünkü o sağlam eği-
tım kurumu ile onun iyi yetişeceğine, çağdaşlığın
bekçisi olacağına güveni tamdı. Zaman zaman,
"Atatürk neden Cumhurfyeti gençliğe emanet et-
miş " sorusuyla karşılaştığımda hep, olayın bu yö-
nünü vurgulamaya çalışır,
- Bu davranışı milli eğitim reformuyla birlikte ele
almak gerekir, yoksa eğitim yozlaşınca, emanetin
bir anlamı kalmaz, derim.
Bilmem siz bu konuda ne düşünürsünüz?
Atatürk'ün Türk eğitim kurumlan ıçinde Galata-
saray'a özel bir yer vermesi de boşuna değildir.
• • *
Okulun eski mezunlanndan tarihçi Vahdettin
Engin, kurumun 1923 yılına kadarki tarihini anla-
tan eserinde, kimilerinin sandıklannın aksine, ya-
bancı değil, yerii, milli bir kuruluş olan okulun Os-
manlı dönemindeki amaçlanndan birinin de, bir "Os-
manlılık bilinci" yaratmak oluğunu, ama bunu ba-
şaramadığını (başarmasına da imkân var rruydı
ki?) fakat Cumhuriyetin vatandaş bilincinin yerleş-
mesinde, çok katkılan olduğunu söyler.
Bernard Lewis de, "Modern Türkiye'nin Kuru-
luşu" adlı yapıtında, Osrnanlı döneminde olduğu
gibi, Cumhuriyet çağında da, Türkiye'nin modern-
leşme girişimlerinin çoğunun b u okulun sıralann-
da kazanıldığını belirtir.
Galatasaray'ın belirleyici özeJliklerinden biri de,
eğitiminin laik niteliğıdir. Abdülaziz'in ünlü 1867
Avrupa gezisi sırasında, Fransa'daki büyük okul-
ları görerek etkilenmesi Czerine Âli Paşa'nın bü-
yük katkılanyla kurulan ve 1868 yılında eğitim ver-
meye başlayan okulda, Müslüman ve gayrimüs-
lim tebaa bir arada okuyacaklar, aynı eğitim prog-
ramını izleyeceklerdir. Okuun amacı, devletin ken-
di kadrolannı kendi vatandaşlan içinden yetiştir-
mek arzusuydu.
Ne var ki, okulun eğitirntndeki bu laik nitelik bir-
çok çevrenin tepkisini çekmişti. Nitekim Fransız-
lar bile bu eğitim kurumundayalnız Müslüman ço-
cuklann okutulmasının daha doğru olacağını be-
l'rtmişlerdi.
Okulun laik niteliği Papa IX.Pius'un, çocukla-
pnı bu okula gönderen Katolık ailelerin aforoz edi-
leceklerini açıklamasına neden olmuştur. Orto-
doks Patriği ile Hahambaşı'nın tepkileri de farklı
değildi.
Okul söz konusu nitelıiğını tarih boyunca koru-
nuştur.
Bu önemli ziyaret gününde, yukarıda belirttiğim
jerçeklerin bir kez daha anımsanması ziyaretin an-
amının da daha iyi anlaşılnasını sağlayacaktır sa-
iınm.
3SirmenCacumhuriyet.com.tr
Türk müziği ziyafeti!
Cuma - Cumartesi
Udi Dr. Atilla Ovalı, solist Ayşe Sağyaşar ve
Grup Ehl-i Keyf benzersiz bir program sunuyor.
Kaçırmayın!
elmadağmeyhanesi
Rezervasyon. (0212) 24
1
03 2 0 - 2 3
Cumhuriyet Cad Pak Apt 6/C, Elmadağ (Dıvan Oteli yanıj
AKP hükümetinin 'içki yasağını' hedefleyen genelgesine işletme sahipleri sert tepki gösteriyor
'4. Muratbileyapamadı'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Içişleri Bakanlığı'nın, AKP hüküme-
ti tarafından çıkanlan Belediye Yasa-
sı'na dayanarak yayunladığı genelge
ile içkili mekânlann kentin beili böl-
gesuıde toplanmasını istemesi işlet-
meler tarafından sert bir dille eleşti-
rildı.
Kızılay'da faaliyet gösteren içkili iş-
letmelerin genelgeye ilişkin görüşle-
ri şöyle:
Koliba Bar'ın sahibi Mehmet Me-
tin: Bu genelge ve hükümetın yaptık-
lan insanların ıçkıli yerlere gitmesi-
ni engellemeye dönük politikasının bir
sonucu. Toptan yasaklamak anaya-
saya aykın olduğu için vazgeçirme po-
litikası bunlar. Bunda ne kadar başa-
nlı olurlar o da şüpheli tabiı. Anka-
ra'da "kınnızı sokak" adı altında bir
yer olursa gıtmem.Gitmemek için de
bütün hukuki yollan denerim. Gü-
riiltü ve güvenlik gibi gerekçeler su-
dan sebepler. içkili yer açmak olabil-
diğince zor. Tamamen kaldırmak için
Belediyelereyetki hükümetten
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bazı AKPTi
büyükşehir ve ilçe belediyelerinin içkili eğlence
yerlerini belirli metkezlerde toplama girişimiyle
ilgili tartışmalar sürüyor. Belediyelere bu konuda
tepki yağarken; belediyelerın bu girişimlerinin
altında 13 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren
Belediye Yasası ile bu yasayla değiştirilen
Büyükşehir Belediye Yasası yatıyor. Hükümet, 24
Aralık 2004 tarihinde yürürlüğe giren ve Anayasa
Mahkemesi'nin biçım yönünden iptal ettiği Belediye
Yasası'nı bazı değişiklikler yâparak yeniden
TBMM'ye getırdi. Daha önceki yasadan farklı
olarak yasanın "belediyelerin yetkikri ve imtiyaziarr
başlıklı maddesıne bir fıkra eklendı. Bu fıkra ile
belediyelere "gayri sıhhi işyerleri, eğlence yerleri, halk
sağhğı ve çevreye etkisi olan diger işyerierini kentin
belirli yerlerinde toplamak" yetkisi verildı. Söz
konusu yasa, 13 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe
girdi. Içişleri Bakanlığı da bu yasaya dayanarak ekim
ayında yayunladığı genelge ile "içküı yer
bölgelerinin" tespıt edilmesini ve bu tür mekânlann
yaşam alanlarından uzak tutulmasını istedi.
kılıf buluyorlar. Gürültü ile ilgili ya-
sal mevzuatı uyguluyoruz. Eğer bir şey
olursa da cezalannı kesiyorlar.
Mülkiyeliler Birliği ve Leman Kül-
tür'ün İşletme Müdürü Mustafa Ur-
kan: Bu hükümetin zihniyeti içkili
yerleri tamamen kaparmak. Bunlar
hikâyeden sebepler. lçkıye gelen ÖTV
vergilerınde de amaç içkiye yasak
koymaktı zaten. Dünyannı hıçbır ye-
rinde bu kadar vergi alınmıyor. Av -
rupa'da kırmızı sokaklar denilen yer-
lergenelevlerinolduğuyerlerdir. Bu
yerlerin içkiyle hiç ilgisi yok. Kentin
bellı bölgesine toplamak gibi bir şey
yapabüeceklerini düşünmüyorum.
Böyle bir şeyi yapamazlar. Amaç ta-
mamen içkıyı yasaklamak.
Gölge Bar ve Pub ile Shadow Bar'ın
sahibi Mehmet Kölemen: Resmen
ideolojik baskı var. Içki satılmasını en-
gellemek için her şeyi yapıyorlar.
Başbakan diyor ki, "Belediyelerden
ruhsat alamayan bana gelsin" Ben
Başbakanlık'ın kenanndan geçemi-
yorum, yanına nasıl gıdeyim? Böyle
komik bir şey olabilir mi? Her yerde
örgütleniyorlar. Bu şekilde hareket
ederek bizi yok etmek istiyorlar. Kır-
mızı sokaklar genelevlerin olduğu
yerlerdir. içkiyle alakası yoktur. Sa-
karya Caddesı'nin 50 yıllık bir geç-
mişi var. Sakarya'dan daha tarihı bir
yer olamaz. Bu caddenin kültürü bu.
4. Murat yapamadı, bu hükümet mı
yapacak? Kafalarını değiştirsinler.
Sadece bunu istiyoruz.
N.E.T Piknik Yöneticisi Eren
Önat: 4. Murat bu işte başan elde
edemediğine göre kimse bu işi zor-
la engelleyemez. Engellemek yeri-
ne insanlan eğiterek yönlendirmek
lazım. Sakarya Caddesi işyerlerinin
olduğu bir yer zaten. A\Tupa'da sa-
dece burada içilir diye bir sınırlama
yok. Sakarya Caddesi'nde toplanmış
durumdayız. Ankara'nın en güzel
eğlence mekânlan burada. Başka
bir yere gitmem.
'ZORUNLU HtZMET' YOLDA
75 üniversite
komisyonda
kabul edildi
ANKARA
rivet Bürosu) - TBMM
Milli Eğitim Komisyo-
nu'nda, 15 T e yeni üni-
versite kunılmasına.iliş-
kin yasa tasansı kabul
edildi. Milli Eğitim Ba-
kanı Hüseyin Çefik, mil-
letvekillerinden gelen
yeni üniversite taleple-
rine dikkat çekerek top-
lam 25 üniversite plan-
landığını, ancak bütçe
olanaklannın ilk 15'e
yettiğini behrterek 2007
bütçesine de 10 yeni üni-
versite kunılmasına iliş-
kin ödenek koymayı
planladıklannı bildirdi.
TBMM Milh Eğitim
Komisyonu'nda 15 ye-
ni üniversite kurulrna-
sma ilişkin tasan bazı
üniversitelerin isim de-
ğişikliği ve yeni fakül-
te ekleyen önergelerle
kabul edildi. Tasanya
göre yeni üniversitelerin
tamamı, mevcut üniver-
sitelerden bölünme yo-
luyla kuruluyor. Tasan-
ya göre kurulması kabul
edilen ünıversiteler şöy-
le: "Kırşehir Ahi, Kas-
tamonu,Düzce, Burdur
Mehmet Akif Ersoy,
Uşak,Roıe,TddrdağNa-
mık Kemal, Erzincan,
Aksaray, Giresun, Ço-
rumHitit,Yozgat'taBo-
zok, Adıyaman, Ordu,
Amasya üniversitelerL''
Komisyonda kabul
edilen bir başka deği-
şiklikle de Ordu, Rize ve
Çorum Hitit üni\ersite-
lerine bağlı tıp fakülte-
si kuruhnası benimsen-
di. YÖK Başkanvekili
Prof. Dr.AybarErtepı-
nar, tasanda yer alan 4
il (Ordu, Tekirdağ, Uşak,
Düzce) dışındaki illerde
üniversite kurulmasının
zamana yayılmasının
daha doğru olacağını
söyledi. 15 üniversite
içinde 4'ünün hiçbir alt-
yapısı ohnadığını. 7'si-
nin kurulmasının da ay-
lar alabileceğini kayde-
den Ertepınar, öğretün
üyeliği için ilan veril-
mesi durumunda çok sa-
yıda başvuru olacağına
inandığını söyledi. Erte-
pınar, "yeni bir yeri ya-
pılandırmanın herkesi
hevecanlandıracağına"
işaret ederek yeni kuru-
lan üniversitelere 1 ay-
lık süre için geçici rek-
tör atanıp, daha sonra
başMaran öğretim üye-
leri arasuıdan rektör se-
çimi yapılması öneri-
sinde bulundu.
Yeni üniversiteler için
1000 yeni öğretim gö-
revlisini yurtdışına gön-
dereceklerini kaydeden
Çelik, büyük kentlerde
öğretim üyesi yığılma-
suıı önlemek için dok-
torların "zorunlu hiz-
meti" gibi bir sistem ge-
tirilebileceğini söyledi.
CHP'li komisyon
üyeleri ise yeni üniver-
site kurulrnasına karşı
olmadıklannı, ancak
bunlann altyapısı hazır-
lanmadan, öğretim üye-
si koşulu sağlanmadan
açılması durumunda
"tabela ünrversitesine
dönüşecekleri" endişe-
sini dile getirdi. CHP'li
Berhan Şimşek. Bay-
burt'un il olmasıyla sa-
dece "kavTnakam" ta-
belası yenne 'S'ali tabe-
tas" asddığını behrterek
"Yeni üniversiteler de
böyle sonuç doğurma-
sın. Bu da bir hızh tren
kazası ohnasın" uyan-
sında bulundu.
TUNCELI
YAŞ üyeleri, öğlen yemeğini Genelkurmay'da yedikten sonra toplu olarak Anrtkabir'i zharet etti. (Fotoğraf: AA)
Erdoğan: TSK güvencemiz
Yüksek Askeri Şûra toplantısında dört personel TSK'den
ihraç edilirken Erdoğan ve Gönül yine karara şerh koydular
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Yüksek Asken Şûra'nın (YAŞ)
2005'teki son toplantısında bölü-
cü faaliyetlerle topyekûn mücade-
le vurgusu yapılırken Başbakanlık
Takip Kurulu'nun (BTK) irtica ile
mücadelede yetersiz kaldığına dik-
kat çekildi. Her YAŞ toplantısın-
da olduğu gibi Başbakan Recep
Tayvrç) Erdoğan ve Milli Savunma
Bakanı Vecdi Gönül, TSK'den ih-
racı kararlaştınlan 4 personelin
dosyasına şerh koydular.
YAŞ 'ta güvenlik sorunlanna iliş-
kin kapsamh değerlendirmeler ya-
pıldı. Irak'taki gelişmeler, özellik-
le Kerkük'ün statüsünün güvenlik
açısından değerlendirildiği toplan-
tıda, KDP üderi Mesud Barzani nin
ABD ve diğer ülkelere yaptığı zi-
yaretlerin sonuçlan da ele alındı.
Toplantıda harbe hazırlık ve mo-
dernizasyon projeleri konusunda
Erdoğan'a brifing verildi.
Toplantıda, irticai kesimlerin son
dönemde laik sistemi hedef alan
faaliyetleri konusunda brifing ve-
rüirken alınması gereken önlemler
de sıralandı. Toplantıda irtica ile mü-
cadele amacıyla oluşturulan
BTK'nin işlevsiz durumda olduğu-
na dikkat çekildi. Brifingde,
BTK'ye yapılan başvuru ve bu bi-
rimin yaptığı işlemler, rakamlar ve
istatistikleriyle ortaya konulurken
kurulun yetersizliğine işaret edil-
di. Toplantının terör örgütünün si-
yasallaşma çahşmalan doğrultu-
sunda uyguladığı yöntemler, bu
doğrultuda sivil kesımlerden aldı-
ğı destek hakkında tespitler yapıl-
dı. Riskli eylemlerden uzak duran
örgütün, bölge halkının kendisini
dikkate aldığı propagandasının ya-
pıldığı belirtılirken bu yaklaşımın
kesınlıkle önlenmesi gerektiğine
dikkat çekildi. AB sürecinde ör-
gütün şiddet eylemlerinden daha
çok bu tür toplumsal "başkaldın
provalanna" ağırlık vermeyi he-
deflediğı vurgulandı.
Iktidarla en çok tartışmah olunan
ihraçlar konusu bu YAŞ'ta günde-
me gelirken, irticai faaliyetlere ka-
hldığı belirlenen 4 personelin TSK
ile ilişiğinin kesilmesi kararlaşhnl-
dı. thraç nedenleri kanıtlanyla or-
taya konulurken hükümet temsil-
cileri, Erdoğan ve Gönül, ıktidar-
lan süresince gelenek haline getir-
dikleri şerh koymayı 4 personelin
dosyası için de kullandılar.
YAŞ üyeleri öğlen yemeğini Ge-
nelkurmay'da yedikten sonra top-
lu olarak Anıtkabir'e gıtti. Erdo-
ğan. Anıtkabir Özel Defteri'ne "85.
kuruluş vüdönümünü geride bn
raküğımızCumhurivetimizionur-
la ve he>ecanla a>dınlık yannlara
hazuiarken TSK'nin engin tecrü-
seveüstün kabffiyvtini en bü\1ikgü-
vencemiz sayıyoruz" dıye yazdı.
Toplantının ardından Cumhur-
başkanı .\hmet Necdet Sezer ile
eşı Semra Sezer. YAŞ üyeleri ve
eşleri onuruna Cankaya Köşkü'nde
akşam yemeği verdi. Yemeğe Er-
doğan dakatıldı.
Sürgünler
protesto
edildi
TUNCELİ (Cumhuri-
yet)-Tunceli'de 7'si öğret-
men 9 kişinin sürgün edil-
mesi tepkılere yol açtı.
Kentte toplanan yaklaşık
bin kişı protesto gösteri-
si yaptı.
Tunceli'de Tarım Or-
kam-Sen Temsilcisi Atil-
la trey Ankara'ya, Yapı
Yol-Sen Temsilcisi Ke-
nan Korkmaz Karaman'a,
KültürSanat-/Sen Tem-
silcisi MuratOzkan Kas-
tamonu'ya, Eğitim-Sen
eski il Temsilcisi Sehna
Polat. Eğitim-Sen Şube
Sekreteri Vedat Ali ÇeHk
Çankın'ya, Eğitim-Sen
Mali Sekreteri Hasan
HayriKıbç Yozgat'a, Eği-
tim- Sen Hukuk Sekrete-
ri YaşarYamaç Samsun'a,
Pertek Eğıtım-Sen Şube
Başkanı Hüseyin Erenler
Niğde'ye, eski Eğitim-
Sen Mazgirt Ilçe Temsil-
cesi Ufuk Unanç Aksa-
ray'a sürgün edildi.
Karan protesto etmek
için Tunceli Belediyesi
önünde toplanan yakla-
şık bin kişi Cumhuriyet
Meydanı'na kadar yürü-
dü. Yeraltı Çarşısı üzerin-
de bir araya gelen kitle
"Vahistifa", "Baskılar bi-
ziyıldıramaz".
u
\aHşaşır-
ma sabnmızı taşırma"
sloganlan attı. Grup adı-
na basın açıklamasını
okuyan Tunceli Eğitim-
Sen Şube Başkam Hane-
fi PekmezcL, "Bu sürgün-
lerin sonımlusu Tunceli
vafiskhr. Sürgünler knmı-
dır. yıkımdır. zulümdür
ve keyfidû-. Demokratik
yoDardan hakkunızı ara-
yacağızveyargrya başvu-
racağız. \ alilik geç olma-
dan bu sürgünleri dur-
durmahdu-" dedi.
Açıklamanın ardından
grup yaklaşık 20 dakika
oturma eylemi yaptı.
IR NOKTASl /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Semiha Yıldınm'ın "altkimliküst
kimlik" başlığıyla fotoğrafının Hür-
riyet gazetesinde yayımlanmasın-
dan sonra, yazılanlardan öteye ne
söylerim ki diyerek bir yazı yazma-
dım. Ancak, Vakit gazetesindeki yo-
rumlann ve özellikle Nazlı llıcak'ın,
"Ya başı açık olsaydı" değerlendir-
mesinin ardından bir şeyler söyle-
mek ihtiyacını hissettim.
Vakit gazetesi, Hürriyet'teki bu ha-
beri Ulaştırma Bakanı'nın, Doğan
grubunun bazı ekonomik işlerine
engel olduğu gerekçesiyle intikam
amacıyla tezgâhladığını yazdı. Or-
tada bir çıkar çatışması olduğu için
böyle bir haberin servise konuldu-
ğunu iddia etti.
Nazlı llıcak'ın Bugün gazetesinde-
ki değerlendirmesi iseşöyleydi: "Bi-
nali Yıldırım'/n eşinin başı açık ol-
sa ve ayrı masada yemekyeseydi,
acaba 'laikliğin bekçisi' Hürhyet ga-
zetesi böyle biryayın yapar mıydı?
Bence yapmazdı. Çünkü en sos-
' Ya Başı Açık Olsaydı'
yetik toplantılarda bile erkeklerin
kendi aralarında konuşmayı tercih
edip kadınlardan ayrıldığını biliyo-
ruz. Semiha Yıldınm da pekâlâ, iş
yemeği içinde yer almakyerine, tek
başına yiyip hemen kalkmayı iste-
miş olabilir."
• • •
Hürriyet'in bu haberi ne amaçla
manşete çıkardığı tartışmasını bir
yana bırakıyorum. Ayrıca bu iddi-
aları anlamlı da bulmuyorum. Hür-
riyet, bu fotoğrafla önemli bir gaze-
tecilik başarısına imza attı. Türki-
ye'nin modernleşmeyolculuğu için-
de kadının rolü önemli. Türkiye, er-
kek egemen bir ülke. Kadınlar top-
lumsal yaşamın içinde yer alabil-
mek amacıyla büyük bir mücadele
veriyorlar.
Bu konuda en sorunlu olanla
1
" ise
Islamcı kesimin kadınlan. Nazlı llıcak,
"Semiha Yıldınm 'ın başı açık olsay-
dı Hürhyet'e haber olmazdı" diyor.
Evet, doğru söyiüyor. Ancak, bu
saptama o fotoğraftaki haber değe-
rini, üzücü görüntünün yarattığı ger-
çeği ortadan kaldırmıyor. Semiha
Yıldınm'ın fotoğrafı, ülkemizin acı
gerçeğini yansıtıyor. Bu çarpıcı gö-
rüntü, bir bakan eşine ve okumuş bir
kadına ait olunca da haber değeri
kazanıyor.
• • •
Hiçbir kadının o şekilde yalnız ba-
şına, bir kenara itilmiş gibi yemek ye-
mesine razı olmamalıyız. Bu fotoğ-
rafı hiçbir gerekçe mazur göstere-
mez. Nazlı llıcak da bu görüntüye
mazeretaramamalı. Semiha Yıldınm
da Binali Yıldınm da belki bir daha
böyle bir fotoğraf vermezler. Ancak
unutmayalım ki, o fotoğraf hemen
her gün yaşanıyor. Çoğunlukla da Is-
lamcı kesimlerde.
Türkiye, bir modernleşme süreci
yaşıyor. Avrupa Birliği bu süreci can-
landırıyor ve hızlandırıyor. Islamcı
kesimin de bu değişimden etkilen-
diğini biliyorum. Nitekim, o çevreden
de bu fotoğrafa eleştirileryöneltildi.
Bu fotoğraf o çevredeki değişim eği-
limini de olumlu yönde etkilemiştir.
En azından o çevrenin kadınlan her-
kesten daha fazla bu fotoğraftan
ders çıkarmışlardır.
• • •
Türkiye'nin çağdaşlaşması, zorlu
ve çatışmalı bir süreçten geçerek
ilerliyor. Bu konuda en sorunlu alan-
lardan birisi de kadınların özgürlü-
ğü. Bu noktada her kesim kendi ge-
lişmişlik düzeyine.göre kadın soru-
nuna yaklaşıyor.
Islamcı kadınlann, erkek egemen
Islamcı çevrelerde ne zorlu sorunlar-
la karşı karşıya olduğunu, bu çevre-
nin kadınlarından defalarca dinle-
dim. Bu fotoğraf, o kesimdeki aynm-
cı anlayışı çok net bir şekilde yansı-
tıyor. Binali Yıldınm, bunun farkında
bile olmayabilir. Yahut da ona doğal
gibi gelebilir. Gerçek olan ise o fo-
toğraftır. Kadın, yalnız ve erkekler-
den kendisini korumak için alabildi-
ğine örtünmüştür. Günlük yaşamın
ancak kenarlanna tutunabilmiştir.
• • •
Bu gerçeği bilelim ve kabul ede-
lim. Değişmesi gerektiği üzerinde
bir mutabakat sağlayalım. Ben ka-
dın konusundaki bağnazlığın her
kesimde yaygın olduğunun tanığı-
yım. Ancak bu, Islamcı kesimdeki ge-
riliğin daha özel olduğu gerçeğini
ortadan kaldırmaz.
Bu fotoğrafa gerekçe aramaya-
lım, değişmesi için çaba sarf edelim.