Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET
ekonomi(S cumhuriyet.com.tr
TJrJü psrlarna düşünürü Simon Anholt, 'Güzel bir ülke, ama kötü bir imajla zedeleniyor' dedi
TirkiyemarkasısonuncuEkonomi Servisi - tngilte-
re'nirE tanınmış uluslararası
marka ve pazarlama düşü-
nürü Simon Anholt, yaptığı
ülke nnarkalan araştırması-
na göre Türkiye'nin 25 ülke
arasıruda sonuncu olduğunu
söyledi.
Anholt, "Türki-
ye,güzel bir ül-
ke ama kötü
bir imajla ze-
deleniyor.
Türkiye, bu-
günkü konu-
muna göre
daha ivisini
• Anholt, ülke markalan arasında Türkiye'nin
sonuncu geldiğini, kötü bir imajla zedelenen
Türkiye'nin daha iyisini hak ettiğini belirtti.
hakediyor"dedi.
Yürekli Eğitim ve Danış-
manlık tarafından düzenle-
nen "Marka 2005 Konferan-
sı"nda konuşan Anholt, ül-
kelerin dışişlerinin ülke ima-
jının oluşmasında çok
önemli bir role sahip bulun-
duğunu belirterek "Türki-
ye'nin kötü bir imajı var.
Türkiye, Rusya ile birtikte en
sonda bulunuyor. Türkiye
hakkında yurtdışmda biİi-
nenkr vahim" diye konuştu.
Anholt, ülke iraajını oturt-
mak için hükümetin önemli
olduğunu söyleyerek "Türk
hükümeti bilinçli olarak bu-
nu anladj. Burada çok acili-
yet gerektiren durum AB'ye
giriş sürecL AB, çok değerli ve
prestijli bir nıarkadır. AB'ye
kaolan ve kaölnıakta olan ül-
kelerin kendi markalan var.
Türkiye, Avrupa markasuıa
bir şeyler kaöyor mu, yoksa
bir şeyler anp götürecek mi?
Kafadaki sonı bu" dedi.
Türk göçmenlerin bulun-
duğu ülkelerdeki Türkiye
imajının çok kötü olduğunu
belirten Anholt, hükümetin
bütün farklılıklardan bir ta-
kım oluşturması gerektiğini,
ülke markası için Türkiye'de
birkaç kişiyle görüşme yap-
tığını da anlattı.
Anholt daha sonra şöyle
konuştu: "Trajedi, Türki-
ye'nin bir marka olarak du-
rumu. Gerçekve algılamanın
bu kadar farkb olduğu başka
bir ülke yok."
R A N S I
OmnOdülü
{jüleıSabancı'nm
Jkoroni
ğ vt Daiiştrk tara-
jftmen iizenereviarka
aFSiıda her
y j s e l olaverilen
F/Şfaka OrurÖdiili, bu yıl
Sabıncı Hddingjnetim
ICunlu 3işJanı CiSaban-
c ı adı. Sıb£iiwi, "|işiınle
giîçenea id«rm*ariteması
Lçinvenlen jdiiüiıaktan
dola/ı tem len<l i.a hem
d e iabuıcı Hold adına
arau duydığııııu ıftederek
^Buberi >e arfcadajmı yü-
neisfeııdriyor'* deJı
Mırkarn fsas s»i olan
Sakrj Sabanayı 1 .ıl önce
lca.ylettiLIeriııifcıarmnGü-
l e r Sabancı koEUşam şöy-
le su-dü-dii: "Salajey, SA
manasını öyle t»ir y taşıdı.
öyle biryere getirdi ve övle bir
miras bıraktı ki... Bizim bu
güçlü birikinılerle bize miras
kalan SA'yı daha yukanlara
taştma sorumluluğumuz var."
Ödül öncesi Güler Sabancı
için hazırlanan bir film gös-
terildi. Filmde Koç Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Koç ile Boyner Hol-
ding Murahhas Azası Cem
Boyner'in Sabancı ile ilgili
görüşlerine de yer verildi.
Koç, Sabancf nın sadece ba-
şanlı bir iş kadını olmadığını,
eğitim ve sanata önem veren,
hayatı seven, çok iyi bir dost
olduğunu söyledi. Boyner de
"Doğuştan iş kadınıymış. Dü-
şiincesini de kahkahası gibi
yüksek söyler. Müziğe, güzel
sanatlara meraklıdır" dedi.
Sestle
Güler Sabancı, aldığı ödül sonrasında. "Bu beni ve arkadaşlanmı vürcklendirhor" dedi.
MARKA KORUMA GRUBU
Sahtecüik
kontrolden
ÜYELER
• British Ameri-
can Tobacco
Ekonomi Ser- »Eczaabaşı-
via - Marka Ko- Beiersdorf
ruma Grubu adı • Johnson&Johnson
altında birleşen, •JTInternational
ulusal ve ulusla- • Henkel
rarası 13 firma,
Istanbul Rich-
mondOteldedu- mpfiver
zenledıkleri ba- • phMp Morris
sın toplanhsıyla, •Procter&Gamble
sahtecilikle mü- • Reckıtt Benckiser
cadelede önerile- • ü'nilever
rini açıkladılar. | _
Toplantıda
özellıkle Meclis'te bekleyen "Marka-
lann Konınması Hakkındaki Kanun
Taslağı"nda yer alan "sahte ürün üre-
timinden dolayı ceza verilebilmesini,
sahtesi yapılan ürünün orijinalinin Tür-
kiye'de üretilmesi" koşuluna bağlayan
hükmün sakıncalanna değinıldi ve kal-
dınlması istendi. Sahteciliğin kontrol-
den çıktığına dikkat çeken konuşmacı-
lar, Türkiye'de taklit üretimin 4 milyar
dolan bulduğunu vurguladılar. Toplan-
tıda, sadece Marka Koruma Grubu üye-
si 13 firmanın açtığı davalann 36O'ı
bulduğu, ancak bu davalann hiçbirin-
den sonuç alınamadığına işaret edildi.
Sahtecilikle mücadelede kurumlar
arası işbirliğinin yetersizliğine değinen
konuşmacılar, uygulamada büyük ak-
saklıklar görüldüğünü, sahtecilikten
yakalananlann 2 saat içinde serbest ka-
labildiğinı belirtriler.
ÖZELLETİRME
İran Ule
enerjve
niyeth
AMCAFA (Cunılmet Bürosu)
- îrar Dışişleri Bakı Manuçehr
Vluttaki nın Anka zıyaretinde
özelkştirrneler konunda söz sa-
hibi îlmak istedikltni söylediği
öğreııildı. Buna görtran kısa sü-
reçted elektrık dağmı ve doğal-
gaz s5zleşmelerinırîevTİ ihalele-
rine tatılacak
Diplomatik kaynaardan edini-
len bılgilere göre. Iiı ile Türkiye
arasmdaki bakanlave heyetler
arası görüşmelerde e önemli gün-
dem ınaddesini enerjizelleştirme-
leri ofuşturdu. îranlı akan Manu-
çehr Vluttaki'nın Dişleri Bakanı
Abdulah Güle Türjye'deki tüm
enerjı özelleştirmeHyle ilgilen-
diklerini ve bunun in Iran'a dö-
her donmez Türkiytye bir heyet
yollayacağıru söyled|ı öğrenildi.
e-TR ÖDÛ^LERt
Mobese
birinci
Ekonomi Servisi - Tuk Sanayicile-
ri ve îşadamlan Dern^ı (TÜSİAD)
ve Türkiye Bilışım Vadi (TBV) ta-
rafindan düzenlenen 2)05 yılı e-TR
ödülleri sahiplerini budu.
e-Devlet kategorisınie Adalet Ba-
kanlığı Ulusal Yargı Ağı Projesi
(UYAP) ile İstanbuJ EnruyetMüdür-
lüğü Mobese-Istanbu Projesi'yle
ödülü paylaştı. Kanıudin Kamuya e-
Hizmetler kategorisinct İçişleri Ba-
kanlığı Nüfus ve Vataıdaşlık Işleri
Genel Müdürlüğü, kinjık paylaşım
sıstemiyle (KPS). e-Ycrel Yönetim
Hizmetleri kategorisinde Bursa Ni-
iüfer Belediyesi. Nilüfere-Dönüşüm
Projesi'yle ödül aldı.
Ödül töreninde konu-,an TÜStAD
Başkanı Ömer Sabaneu "Kamuda
tüm vatandaşlann denetimine açıkve
seffafbir yapı kurulnıadjfı sürece, ysA-
sızcayasadeğişikBkleri>îe me\cutya-
pıda köklü bir değişim sağlamak
mü.ııkün değıl" dedi.
Finans Zirvesi'nde konuşan Babacan, KDV'de de indirim sinyali verdi
1MF bize 'kaplan' rolü biçti
Ekonomi Servisi - Istanbul'da yapı-
lan 3. Finans Zirvesi'nde konuşan
IMF Türkiye Temsilcısı Hugh Bre-
denkamp \e Dunya Bankası Türki-
ye Direktöru Andrevv Vbrkink, Tür-
kiye'nin Avrupa'nın kaplanı olabile-
ceğini söylediler.
Bredenkamp, Türkiye ekonomisi-
nın geleceğinin çok parlak olduğunu
ifade ederek "Türid\e Cumhuriyeti,
tarihinin en parlak dönemini yaşıvor
diyebiliriz'' dedi. Vbrkink de, Türki-
ye'nin "Avrupa kaplanı olmakapasi-
resi \ar. Önümüzdeki 10yıl içindeAv-
rupa kaplanıolabilir. Herkes el ele ve-
rirse Türkiye kaplanı serbest kalabi-
fir" diye konuştu. Türkiye'yi, Doğu
Asya kaplanlanndan Malezya ve Ko-
re ile kıyaslayan Vbrkink, Türkiye'de
tasarruflann harekete geçirilmesinin
Asya kaplanlanndan geri durumda
olduğunu belirterek "Türkhıeekono-
nıisindeki kaplan henüz bağîı, serbest
kalamadı" ifadesini kullandı.
Zirvede konuşan Devlet Bakanı ve
AB Başmüzakerecisi AB Babacan ise
"Pivnsa kurallan çerçevesinde hare-
ket edecek sermayeye kapunız her za-
man açık olacak. Eğer siz gerekli kri-
terieri yerine getiriyorsanız, hiçbir
banka size' Sen yeşilsın, sen mavisin'
diyerek kredi vermekten kaçınmav'a-
caknr. Bu tarûşmalar açıkça söylüvo-
rum, abesle iştigaldir" dedi. Kurum-
lar Vergısi'nde yapılacak olan yüzde
10'luk uıdirime de değinen Babacan,
kayıtdışılıktaki azalmayı sonum ola-
rak görmeleri durumunda KDV'de de
indirıme gitmeye hükümet olarak ha-
zır olduklannı söyledi.
Toplanü 9 Aralıkta
Öte yandan, IMF Dış Uişkıler Di-
rektörü Tom Davvson, Türkiye'nin
programının l'inci ve 2'nci gözden
geçirme dönemlerinin Icra Direktör-
leri Kurulu'nun 9 Aralık'taki toplan-
tısında ele ahnabileceğıni açıkladı.
FİNANS OSCAR'LARI
SAHİPLERİNİ BULDU
Active Academy 3. Uluslararası Finans
Zirvesi Ödülleri sahiplerini bıddıı. Devlet
Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan
tarafından verilen ödülleri, "Ekonomiye
Katkı "da Ziraat Bankası, "Dış Ticarete
Katkı "da îş Bankası, Garanti Bankası ve
Vakıfbank aldı. "Bireysel Bankacılık "
ödülü Yapı Kredi 'ye, "Bankacılıkta
Bireysel Müşteri Memnuniyeti" ödülü
Garanti Bankası 'na, "Sigortacılıkta
Bireysel Miışteri Memnuniyeti" ödülü
Anadolu Sigorta 'ya, "Bankacılıkta
Kurumsal Müşteri Memnuniyeti" ödülü İş
Bankası 'na ve "Kurumsal Sosyal
Sorumluluk " ödülü Yapı Kredi ye verildi.
MITSUBISHI
CRIMTER
NOTDEFTERİ
ZEKERİYA TEMİZEL
Türkiye, AB Müzakere
Siirecini İyi Yürütemiyor
Yazıya bu başlık ile başlamak haksızlık olarak al-
gılanabilir. Daha müzakerelere başlama kararı alına-
\\ iki ay bile olmadı, tarama süreci yeni başladı deni-
lebilir. Bu söylemlerde haklılık payı var, ancak görüş-
meleri yürütmek üzere tasarlanan yapı, " testi kınl-
madan uyarı yapmayı" gerekli kılıyor.
AB müzakere surecı, iyi ve tutarlı bir şekilde yürü-
tüldüğü takdirde, tam üyelikle sonuçlanmasa bile,
önemli kazanımlarsağlayacak, yönetimın demokra-
tikleştinlmesine, gelişmesıne ve etkınleştirilmesıne
katkı yapacak bir süreç.
AB, tam üyeliğe kabul ettiği ülkelerde, gelecekte-
ki kararlarında kendisine ayak bağı olmayacak, stra-
teji oluşturmada katkı yapabilecek, kaliteli bir kamu
yönetiminin oluşmasını amaçlıyor.
Bu amaç AB olsun olmasın Türkiye'nin de amacı.
Ancak ne yazık ki, Türkiye'nin müzakere sürecini
yürütmek üzere oluşturduğu yapılanma AB'nin ka-
liteli kamu yönetimi beklentisini karşılamıyor. Bu ya-
pılanma ile müzakerelerin yürütülmesi ve sonuçlan-
dınlması çok zor.
Görüşmeler bu yapı ile sürdürüldüğü takdirde sü-
reç sürtüşmeye dönüşecek, Türkiye normal müza-
kere süreci yürüten diğer aday ülkelerden istenme-
yen tavızleri vermek zorunda bırakılacak, sonuçta
kazan/m yenne gen dönülmesi olanaksız kayıplarla
karşı karşıya kalınabılecektir.
• • •
Peki, doğru olmayan ve yapılması gerekenler ne-
ler?
1. Bir kere Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı'nın
Başmüzakereci olarak atanması doğru olmamıştır.
Katılım sürecinde müzakereler Başmüzakereci'nin
tam gününü alacak bir iştir. Hazine'den sorumlu Dev-
let Bakanı'nın bu ışe o kadar zaman ayırması ola-
naksızdır.
2. Başmüzakereci olarak atanan sorumlunun, hem
Türk kamu yönetimini hem de AB yönetsel sistemi-
ni çok iyi bilen, deneyimlı binnin olması gerekirdi. Bil-
gi, kıyaslamayı kolaylaştıracak, müzakerecınin elini
güçlendırecekti. Sayın Babacan m yeteneklerı tar-
tışma dışıdır, ama, kamu yönetim sıstemi konusun-
daki deneyimi bu ışte zorlanacağını göstermektedir.
3. Müzakerelen yürütecek kadronun görev yetkı ve
örgütlenmesı yanlış olmuştur. Müzakerelerin tam
yetkili bir kurul tarafından yürütülmesi yerine farklı
müzakere başlıklarının farklı kurumlar tarafından yü-
rütülmeye çalışılması, kamu kurumlannın da bu bi-
nmlerle ılişkilendirilmesi, kurumlann bu birimler ara-
sında yer değiştırmesi müzakere tutarlılığını ortadan
kaldırmaktadır.
4. Müzakerelen sürdürecek olan örgüt, AB tara-
ma sürecıne başlamadan kendı taramasını yapma-
lı ve mevcut yapıyı AB düzenlemeleri ile karşılaştıra-
rak eksikliklerin neler olduğunu ortaya koymalıydı.
Bu eksikliklerin giderilmesi ile ilgili hukuksal düzen-
lemelere ve altyapı değişikliklerine AB organlan ta-
lep etmeden başlamalıydı. Böylece AB tarafından
sürekli talepte bulunulması önlenecek, başka ülke-
lere dayatılmayan tavizlerin istenmesinin önüne ge-
çilecekti.
5. Müzakere süreci "Amaca Yönelik Proje Plan-
lamasını"gerekli kılan bir süreçtır. Bu plan "tam üye-
liği" üst amaç olarak benımseyerek, bu amaca ulaş-
mak için 35 başlık altında sıralanan müzakere konu-
larında yapılması gerekenleri saptadıktan sonra her
işin nasıl, kım tarafından ve hangı sürede sonuçlan-
dırılacağını ış ve zaman planına bağlayan bir plan
olacaktır. Işlerin bu plana uygun olarak yürütülme-
sinden, zaman planında doğan aksaklıkların gideril-
mesinden Başmüzakereci sorumlu olacaktır. Türki-
ye, işe bir plan yapmadan koyulmuştur. Bu planın ya-
pılacağına ılişkin belirti de yoktur.
6. Müzakereleri yürütmek üzere oluşturulan ör-
gütlenme modelinde deneyımli kamu görevlilerin-
den yararlanılmamaktadır. Türkiye'nin zaten sınırlı
olan kadroları bu süreçten dışlanmış bulunmaktadır.
Türkiye zorfa yetıştirdiği birikımlı kadrolarını dışlaya-
rak katılım sürecini tamamlayamaz.
• • •
Türkiye'nin AB katılım süreci, AB organları ile kav-
ga edilerek, bağırıp çağrılarak sonuçlandırılacak bir
süreç değildır. Eleştirileri saldırı olarak algılayarak
yanlışlarda ısrar etmek süreci çıkmaza sokacaktır.
Hiç değilse katılım süreci kazanım sağlayacak şe-
kilde yürütülmelidir.
Müzakereleri yürütecek yeni bir yapıyı oluşturmak
için vakit henüz geç değil.
temizel(a cumhuriyet.com.tr
MAIİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU
pamukm ' superonline.com
01.01.2006 tarihinden sonra elde edil-
miş gelirlere uygulanmak üzere aşağıda
belirteceğimiz esaslarda % 15 stopaj uy-
gulaması 2006 başından itibaren başlıyor.
% 15 Oranında Stopaja Tabi Gelirler,
1 - Bankalar ve aracı kurumlann aiım sa-
tımına aracılık ettikleri;
a- Menkul kıymetler ile diğer sermaye
piyasası araçlarının alış ve satışları ara-
sındaki fark,
b- Bu kıymetlerin satılmayıp itfa edil-
mesi halinde itfa bedeli ile alış bedeli ara-
smdaki fark,
c- Bu kıymetlerin dönemsel getirileri (fa-
iz veya başka adla elde edilecek gelirleri),
4- Her nevi tahvil ve Hazine bonosu fa-
izleri,
5- Toplu Konut Idaresi, Kamu Ortaklığı
Idaresi, Özelleştirme Idaresi'nce çıkarıian
menkul kıymetlerden elde edilen gelirler,
6- Mevduat faizleri,
7- Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen
kâr paylan ile kâr zarar ortaklığı belgesi
karşılığı ödenen kâr paylan ve özel finans
kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesa-
bı karşıiığında ödenen kar payları,
8- Repo gelirleri,
9- Sermaye Piyasası Kanunu'na göre
kurulan menkuf kıymetler yatırım fonları
Menkul Kıymetlerde Yüzde 15 Stopaj Uygulaması
ile menkul kıymetler yatınm ortaklıklannın
Kurumlar Vergisi'nden istısna edilmiş
portföy kazançlan (dağıtılsın veya dağıtıl-
masın),
10- Borsa Yatırım fonlarına ait katılma
belgelerinın fona iadesinde elde edilen ge-
lirier,
11 - Dar mükellef kurumlann 01.01.2006
tarihinden önce iktisap ettikleri menkul
kıymetler veya diğer sermaye araçlannın
2006 yılında elden çıkanlmasından elde
edilen gelirler,
12- Dar mükellef kurumların sahip ol-
dukları 01.01.2006 tarihinden önce ihraç
edilmiş her nevi tahvil, Hazine bonosu,
TOKİ ve öl'ce çıkarıian menkul kıymetle-
rin elden çıkarılması suretiyle elde ettikle-
ri gelirler...
% 15 Stopaja Tabi Olmayan Gelirler
1 - Eurobond (Hazine tarafından yurtdı-
şına ihraç edilen menkul kıymetlerden el-
de edilen) gelirler,
2- Eurobond alım satımı, itfası sırasın-
da elde edilen gelirler,
3- Eurobondlann dönemsel getirileri,
4- Menkul kıymet yatırım fonlarının ka-
tılma belgelerinin ilgili olduğu fona iadesi,
5- Menkul kıymet yatınm ortaklıklannın
hisse senetlerinin alım satımında elde edi-
len gelirler,
6- Tam mükellef kurumlara ait olan ve
iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse
senetlerinin elden çıkanlmasından elde
edilen gelirler ve bu hisse senetjeri şahip-
lerine ödenen kâr paylan (Bu gelirlerin sto-
paja tabi olmaması Gelir Vergisi Kanu-
nu'nun mükerrer 30. maddesi gereğince
Gelir Vergisi'ne tabi olmamasından kay-
naklanmaktadır),
7- Tam mükellef kuruma ait olan ve
İMKB'de işlem gören iki yıldan az elde
tutularak sahibi tarafından doğrudan sa-
tılan hisse senetlerinin satışından elde edi-
len gelirler ve bu hisse senetlerine ödenen
kâr paylan (Bu gelirlerin Gelir Vergisi'ne
tabi olduğu halde stopaja tabi olmaması,
banka veya aracı kurum tarafından değil
sahibi tarafından doğrudan satılmasından
kaynaklanmaktadır),
8- Borsa yatırım fonlannın portföy ka-
zançlan,
9- 01.01.2006 tarihinden önce iktisap
edilmiş menkul kıymetler veya diğer ser-
maye piyasası araçlannın elden çıkanlma-
sında veya elde tutulma sürecinde elde
edilen gelirler 10-01. 2006 tarihinden ön-
ce ihraç edilmiş her nevi tahvil, Hazine bo-
nosu faizleri, TOKİ ve öl'ce çıkanlan men-
kul kıymetlerin elde tutulması veya elden
çıkarılması suretiyle elde edilen gelirler,
11 - Dar mükellef kurumlann 01.01.2006
tarihinden önce iktisap ettikleri menkul
kıymetler veya diğer sermaye araçlannın,
her nevi tahvil TOKİ ve Öl'ce çıkarıian
menkul kıymetler, Hazine bonosunun it-
fasında ve elde tutulması sırasında öde-
nen faiz gelirleri,
Stopaja tabi gelirlerin kimin (bankalar,
aracı kurumlar, ödeme yapanlar) tarafın-
dan ve nasıl yapılacağı, ne zaman yapıla-
cağı, vergi matrahının ne olacağı (nelerin
hesaba alınacağı veya alınmayacağı), sto-
paj yapılması bakımından gelir elde ede-
nin gerçek kişi veya tüzel kişi, tam mükel-
lef veya dar mükellef olmaiannın nerede
fark etmediği, ne zaman önem arz ettiği
gibi hususlar GelirVergisi Kanunu'nun ge-
çici 67. maddesinde ayrıcadüzenlenmiş-
tir. Gelir elde edenler yönünden çok
önemli olmadığından bu teknik aynntılara
girmiyoruz: '
ANTALYA
Tanmın geleceği
tartışılıyor
GURSUKUNT
Türkiye'nin en geniş kapsamlı
tarım fiıan olarak değerlendirilen
Grovvtech Eurasia 2005, Antarya
Expo Center'da açıldı. Fuara 10
farklı ülkenin 61 firmasıyla birlik-
te Türkiye"den de 217 firma katıl-
dı. Fuann açılışında konuşan Ta-
nm Bakanı Mehdi Eker, kırsal kal-
kınmada 1 Ocaktan itibaren yeni
bir uygulama başlatılacağını da
vurgulayarak "Köylerde koopera-
tifler yoluyla kurulacak ortak yatı-
rım tesisleri maliyetinin yüzde
50'sini hibeyle karşdayacağE" diye
konuştu. ATSO Başkanı Kemal
Özgen ise tıpkı otel tahsisleri gibi
tanmsal tahsislerin de verilmesini
ve üreticilerin tanm teşviklerinden
yararlandınlmasını istedi.