25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET ekonomi(S cumhuriyet.com.tr TJrJü psrlarna düşünürü Simon Anholt, 'Güzel bir ülke, ama kötü bir imajla zedeleniyor' dedi TirkiyemarkasısonuncuEkonomi Servisi - tngilte- re'nirE tanınmış uluslararası marka ve pazarlama düşü- nürü Simon Anholt, yaptığı ülke nnarkalan araştırması- na göre Türkiye'nin 25 ülke arasıruda sonuncu olduğunu söyledi. Anholt, "Türki- ye,güzel bir ül- ke ama kötü bir imajla ze- deleniyor. Türkiye, bu- günkü konu- muna göre daha ivisini • Anholt, ülke markalan arasında Türkiye'nin sonuncu geldiğini, kötü bir imajla zedelenen Türkiye'nin daha iyisini hak ettiğini belirtti. hakediyor"dedi. Yürekli Eğitim ve Danış- manlık tarafından düzenle- nen "Marka 2005 Konferan- sı"nda konuşan Anholt, ül- kelerin dışişlerinin ülke ima- jının oluşmasında çok önemli bir role sahip bulun- duğunu belirterek "Türki- ye'nin kötü bir imajı var. Türkiye, Rusya ile birtikte en sonda bulunuyor. Türkiye hakkında yurtdışmda biİi- nenkr vahim" diye konuştu. Anholt, ülke iraajını oturt- mak için hükümetin önemli olduğunu söyleyerek "Türk hükümeti bilinçli olarak bu- nu anladj. Burada çok acili- yet gerektiren durum AB'ye giriş sürecL AB, çok değerli ve prestijli bir nıarkadır. AB'ye kaolan ve kaölnıakta olan ül- kelerin kendi markalan var. Türkiye, Avrupa markasuıa bir şeyler kaöyor mu, yoksa bir şeyler anp götürecek mi? Kafadaki sonı bu" dedi. Türk göçmenlerin bulun- duğu ülkelerdeki Türkiye imajının çok kötü olduğunu belirten Anholt, hükümetin bütün farklılıklardan bir ta- kım oluşturması gerektiğini, ülke markası için Türkiye'de birkaç kişiyle görüşme yap- tığını da anlattı. Anholt daha sonra şöyle konuştu: "Trajedi, Türki- ye'nin bir marka olarak du- rumu. Gerçekve algılamanın bu kadar farkb olduğu başka bir ülke yok." R A N S I OmnOdülü {jüleıSabancı'nm Jkoroni ğ vt Daiiştrk tara- jftmen iizenereviarka aFSiıda her y j s e l olaverilen F/Şfaka OrurÖdiili, bu yıl Sabıncı Hddingjnetim ICunlu 3işJanı CiSaban- c ı adı. Sıb£iiwi, "|işiınle giîçenea id«rm*ariteması Lçinvenlen jdiiüiıaktan dola/ı tem len<l i.a hem d e iabuıcı Hold adına arau duydığııııu ıftederek ^Buberi >e arfcadajmı yü- neisfeııdriyor'* deJı Mırkarn fsas s»i olan Sakrj Sabanayı 1 .ıl önce lca.ylettiLIeriııifcıarmnGü- l e r Sabancı koEUşam şöy- le su-dü-dii: "Salajey, SA manasını öyle t»ir y taşıdı. öyle biryere getirdi ve övle bir miras bıraktı ki... Bizim bu güçlü birikinılerle bize miras kalan SA'yı daha yukanlara taştma sorumluluğumuz var." Ödül öncesi Güler Sabancı için hazırlanan bir film gös- terildi. Filmde Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ile Boyner Hol- ding Murahhas Azası Cem Boyner'in Sabancı ile ilgili görüşlerine de yer verildi. Koç, Sabancf nın sadece ba- şanlı bir iş kadını olmadığını, eğitim ve sanata önem veren, hayatı seven, çok iyi bir dost olduğunu söyledi. Boyner de "Doğuştan iş kadınıymış. Dü- şiincesini de kahkahası gibi yüksek söyler. Müziğe, güzel sanatlara meraklıdır" dedi. Sestle Güler Sabancı, aldığı ödül sonrasında. "Bu beni ve arkadaşlanmı vürcklendirhor" dedi. MARKA KORUMA GRUBU Sahtecüik kontrolden ÜYELER • British Ameri- can Tobacco Ekonomi Ser- »Eczaabaşı- via - Marka Ko- Beiersdorf ruma Grubu adı • Johnson&Johnson altında birleşen, •JTInternational ulusal ve ulusla- • Henkel rarası 13 firma, Istanbul Rich- mondOteldedu- mpfiver zenledıkleri ba- • phMp Morris sın toplanhsıyla, •Procter&Gamble sahtecilikle mü- • Reckıtt Benckiser cadelede önerile- • ü'nilever rini açıkladılar. | _ Toplantıda özellıkle Meclis'te bekleyen "Marka- lann Konınması Hakkındaki Kanun Taslağı"nda yer alan "sahte ürün üre- timinden dolayı ceza verilebilmesini, sahtesi yapılan ürünün orijinalinin Tür- kiye'de üretilmesi" koşuluna bağlayan hükmün sakıncalanna değinıldi ve kal- dınlması istendi. Sahteciliğin kontrol- den çıktığına dikkat çeken konuşmacı- lar, Türkiye'de taklit üretimin 4 milyar dolan bulduğunu vurguladılar. Toplan- tıda, sadece Marka Koruma Grubu üye- si 13 firmanın açtığı davalann 36O'ı bulduğu, ancak bu davalann hiçbirin- den sonuç alınamadığına işaret edildi. Sahtecilikle mücadelede kurumlar arası işbirliğinin yetersizliğine değinen konuşmacılar, uygulamada büyük ak- saklıklar görüldüğünü, sahtecilikten yakalananlann 2 saat içinde serbest ka- labildiğinı belirtriler. ÖZELLETİRME İran Ule enerjve niyeth AMCAFA (Cunılmet Bürosu) - îrar Dışişleri Bakı Manuçehr Vluttaki nın Anka zıyaretinde özelkştirrneler konunda söz sa- hibi îlmak istedikltni söylediği öğreııildı. Buna görtran kısa sü- reçted elektrık dağmı ve doğal- gaz s5zleşmelerinırîevTİ ihalele- rine tatılacak Diplomatik kaynaardan edini- len bılgilere göre. Iiı ile Türkiye arasmdaki bakanlave heyetler arası görüşmelerde e önemli gün- dem ınaddesini enerjizelleştirme- leri ofuşturdu. îranlı akan Manu- çehr Vluttaki'nın Dişleri Bakanı Abdulah Güle Türjye'deki tüm enerjı özelleştirmeHyle ilgilen- diklerini ve bunun in Iran'a dö- her donmez Türkiytye bir heyet yollayacağıru söyled|ı öğrenildi. e-TR ÖDÛ^LERt Mobese birinci Ekonomi Servisi - Tuk Sanayicile- ri ve îşadamlan Dern^ı (TÜSİAD) ve Türkiye Bilışım Vadi (TBV) ta- rafindan düzenlenen 2)05 yılı e-TR ödülleri sahiplerini budu. e-Devlet kategorisınie Adalet Ba- kanlığı Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) ile İstanbuJ EnruyetMüdür- lüğü Mobese-Istanbu Projesi'yle ödülü paylaştı. Kanıudin Kamuya e- Hizmetler kategorisinct İçişleri Ba- kanlığı Nüfus ve Vataıdaşlık Işleri Genel Müdürlüğü, kinjık paylaşım sıstemiyle (KPS). e-Ycrel Yönetim Hizmetleri kategorisinde Bursa Ni- iüfer Belediyesi. Nilüfere-Dönüşüm Projesi'yle ödül aldı. Ödül töreninde konu-,an TÜStAD Başkanı Ömer Sabaneu "Kamuda tüm vatandaşlann denetimine açıkve seffafbir yapı kurulnıadjfı sürece, ysA- sızcayasadeğişikBkleri>îe me\cutya- pıda köklü bir değişim sağlamak mü.ııkün değıl" dedi. Finans Zirvesi'nde konuşan Babacan, KDV'de de indirim sinyali verdi 1MF bize 'kaplan' rolü biçti Ekonomi Servisi - Istanbul'da yapı- lan 3. Finans Zirvesi'nde konuşan IMF Türkiye Temsilcısı Hugh Bre- denkamp \e Dunya Bankası Türki- ye Direktöru Andrevv Vbrkink, Tür- kiye'nin Avrupa'nın kaplanı olabile- ceğini söylediler. Bredenkamp, Türkiye ekonomisi- nın geleceğinin çok parlak olduğunu ifade ederek "Türid\e Cumhuriyeti, tarihinin en parlak dönemini yaşıvor diyebiliriz'' dedi. Vbrkink de, Türki- ye'nin "Avrupa kaplanı olmakapasi- resi \ar. Önümüzdeki 10yıl içindeAv- rupa kaplanıolabilir. Herkes el ele ve- rirse Türkiye kaplanı serbest kalabi- fir" diye konuştu. Türkiye'yi, Doğu Asya kaplanlanndan Malezya ve Ko- re ile kıyaslayan Vbrkink, Türkiye'de tasarruflann harekete geçirilmesinin Asya kaplanlanndan geri durumda olduğunu belirterek "Türkhıeekono- nıisindeki kaplan henüz bağîı, serbest kalamadı" ifadesini kullandı. Zirvede konuşan Devlet Bakanı ve AB Başmüzakerecisi AB Babacan ise "Pivnsa kurallan çerçevesinde hare- ket edecek sermayeye kapunız her za- man açık olacak. Eğer siz gerekli kri- terieri yerine getiriyorsanız, hiçbir banka size' Sen yeşilsın, sen mavisin' diyerek kredi vermekten kaçınmav'a- caknr. Bu tarûşmalar açıkça söylüvo- rum, abesle iştigaldir" dedi. Kurum- lar Vergısi'nde yapılacak olan yüzde 10'luk uıdirime de değinen Babacan, kayıtdışılıktaki azalmayı sonum ola- rak görmeleri durumunda KDV'de de indirıme gitmeye hükümet olarak ha- zır olduklannı söyledi. Toplanü 9 Aralıkta Öte yandan, IMF Dış Uişkıler Di- rektörü Tom Davvson, Türkiye'nin programının l'inci ve 2'nci gözden geçirme dönemlerinin Icra Direktör- leri Kurulu'nun 9 Aralık'taki toplan- tısında ele ahnabileceğıni açıkladı. FİNANS OSCAR'LARI SAHİPLERİNİ BULDU Active Academy 3. Uluslararası Finans Zirvesi Ödülleri sahiplerini bıddıı. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan tarafından verilen ödülleri, "Ekonomiye Katkı "da Ziraat Bankası, "Dış Ticarete Katkı "da îş Bankası, Garanti Bankası ve Vakıfbank aldı. "Bireysel Bankacılık " ödülü Yapı Kredi 'ye, "Bankacılıkta Bireysel Müşteri Memnuniyeti" ödülü Garanti Bankası 'na, "Sigortacılıkta Bireysel Miışteri Memnuniyeti" ödülü Anadolu Sigorta 'ya, "Bankacılıkta Kurumsal Müşteri Memnuniyeti" ödülü İş Bankası 'na ve "Kurumsal Sosyal Sorumluluk " ödülü Yapı Kredi ye verildi. MITSUBISHI CRIMTER NOTDEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Türkiye, AB Müzakere Siirecini İyi Yürütemiyor Yazıya bu başlık ile başlamak haksızlık olarak al- gılanabilir. Daha müzakerelere başlama kararı alına- \\ iki ay bile olmadı, tarama süreci yeni başladı deni- lebilir. Bu söylemlerde haklılık payı var, ancak görüş- meleri yürütmek üzere tasarlanan yapı, " testi kınl- madan uyarı yapmayı" gerekli kılıyor. AB müzakere surecı, iyi ve tutarlı bir şekilde yürü- tüldüğü takdirde, tam üyelikle sonuçlanmasa bile, önemli kazanımlarsağlayacak, yönetimın demokra- tikleştinlmesine, gelişmesıne ve etkınleştirilmesıne katkı yapacak bir süreç. AB, tam üyeliğe kabul ettiği ülkelerde, gelecekte- ki kararlarında kendisine ayak bağı olmayacak, stra- teji oluşturmada katkı yapabilecek, kaliteli bir kamu yönetiminin oluşmasını amaçlıyor. Bu amaç AB olsun olmasın Türkiye'nin de amacı. Ancak ne yazık ki, Türkiye'nin müzakere sürecini yürütmek üzere oluşturduğu yapılanma AB'nin ka- liteli kamu yönetimi beklentisini karşılamıyor. Bu ya- pılanma ile müzakerelerin yürütülmesi ve sonuçlan- dınlması çok zor. Görüşmeler bu yapı ile sürdürüldüğü takdirde sü- reç sürtüşmeye dönüşecek, Türkiye normal müza- kere süreci yürüten diğer aday ülkelerden istenme- yen tavızleri vermek zorunda bırakılacak, sonuçta kazan/m yenne gen dönülmesi olanaksız kayıplarla karşı karşıya kalınabılecektir. • • • Peki, doğru olmayan ve yapılması gerekenler ne- ler? 1. Bir kere Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı'nın Başmüzakereci olarak atanması doğru olmamıştır. Katılım sürecinde müzakereler Başmüzakereci'nin tam gününü alacak bir iştir. Hazine'den sorumlu Dev- let Bakanı'nın bu ışe o kadar zaman ayırması ola- naksızdır. 2. Başmüzakereci olarak atanan sorumlunun, hem Türk kamu yönetimini hem de AB yönetsel sistemi- ni çok iyi bilen, deneyimlı binnin olması gerekirdi. Bil- gi, kıyaslamayı kolaylaştıracak, müzakerecınin elini güçlendırecekti. Sayın Babacan m yeteneklerı tar- tışma dışıdır, ama, kamu yönetim sıstemi konusun- daki deneyimi bu ışte zorlanacağını göstermektedir. 3. Müzakerelen yürütecek kadronun görev yetkı ve örgütlenmesı yanlış olmuştur. Müzakerelerin tam yetkili bir kurul tarafından yürütülmesi yerine farklı müzakere başlıklarının farklı kurumlar tarafından yü- rütülmeye çalışılması, kamu kurumlannın da bu bi- nmlerle ılişkilendirilmesi, kurumlann bu birimler ara- sında yer değiştırmesi müzakere tutarlılığını ortadan kaldırmaktadır. 4. Müzakerelen sürdürecek olan örgüt, AB tara- ma sürecıne başlamadan kendı taramasını yapma- lı ve mevcut yapıyı AB düzenlemeleri ile karşılaştıra- rak eksikliklerin neler olduğunu ortaya koymalıydı. Bu eksikliklerin giderilmesi ile ilgili hukuksal düzen- lemelere ve altyapı değişikliklerine AB organlan ta- lep etmeden başlamalıydı. Böylece AB tarafından sürekli talepte bulunulması önlenecek, başka ülke- lere dayatılmayan tavizlerin istenmesinin önüne ge- çilecekti. 5. Müzakere süreci "Amaca Yönelik Proje Plan- lamasını"gerekli kılan bir süreçtır. Bu plan "tam üye- liği" üst amaç olarak benımseyerek, bu amaca ulaş- mak için 35 başlık altında sıralanan müzakere konu- larında yapılması gerekenleri saptadıktan sonra her işin nasıl, kım tarafından ve hangı sürede sonuçlan- dırılacağını ış ve zaman planına bağlayan bir plan olacaktır. Işlerin bu plana uygun olarak yürütülme- sinden, zaman planında doğan aksaklıkların gideril- mesinden Başmüzakereci sorumlu olacaktır. Türki- ye, işe bir plan yapmadan koyulmuştur. Bu planın ya- pılacağına ılişkin belirti de yoktur. 6. Müzakereleri yürütmek üzere oluşturulan ör- gütlenme modelinde deneyımli kamu görevlilerin- den yararlanılmamaktadır. Türkiye'nin zaten sınırlı olan kadroları bu süreçten dışlanmış bulunmaktadır. Türkiye zorfa yetıştirdiği birikımlı kadrolarını dışlaya- rak katılım sürecini tamamlayamaz. • • • Türkiye'nin AB katılım süreci, AB organları ile kav- ga edilerek, bağırıp çağrılarak sonuçlandırılacak bir süreç değildır. Eleştirileri saldırı olarak algılayarak yanlışlarda ısrar etmek süreci çıkmaza sokacaktır. Hiç değilse katılım süreci kazanım sağlayacak şe- kilde yürütülmelidir. Müzakereleri yürütecek yeni bir yapıyı oluşturmak için vakit henüz geç değil. temizel(a cumhuriyet.com.tr MAIİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU pamukm ' superonline.com 01.01.2006 tarihinden sonra elde edil- miş gelirlere uygulanmak üzere aşağıda belirteceğimiz esaslarda % 15 stopaj uy- gulaması 2006 başından itibaren başlıyor. % 15 Oranında Stopaja Tabi Gelirler, 1 - Bankalar ve aracı kurumlann aiım sa- tımına aracılık ettikleri; a- Menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarının alış ve satışları ara- sındaki fark, b- Bu kıymetlerin satılmayıp itfa edil- mesi halinde itfa bedeli ile alış bedeli ara- smdaki fark, c- Bu kıymetlerin dönemsel getirileri (fa- iz veya başka adla elde edilecek gelirleri), 4- Her nevi tahvil ve Hazine bonosu fa- izleri, 5- Toplu Konut Idaresi, Kamu Ortaklığı Idaresi, Özelleştirme Idaresi'nce çıkarıian menkul kıymetlerden elde edilen gelirler, 6- Mevduat faizleri, 7- Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr paylan ile kâr zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr paylan ve özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesa- bı karşıiığında ödenen kar payları, 8- Repo gelirleri, 9- Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan menkuf kıymetler yatırım fonları Menkul Kıymetlerde Yüzde 15 Stopaj Uygulaması ile menkul kıymetler yatınm ortaklıklannın Kurumlar Vergisi'nden istısna edilmiş portföy kazançlan (dağıtılsın veya dağıtıl- masın), 10- Borsa Yatırım fonlarına ait katılma belgelerinın fona iadesinde elde edilen ge- lirier, 11 - Dar mükellef kurumlann 01.01.2006 tarihinden önce iktisap ettikleri menkul kıymetler veya diğer sermaye araçlannın 2006 yılında elden çıkanlmasından elde edilen gelirler, 12- Dar mükellef kurumların sahip ol- dukları 01.01.2006 tarihinden önce ihraç edilmiş her nevi tahvil, Hazine bonosu, TOKİ ve öl'ce çıkarıian menkul kıymetle- rin elden çıkarılması suretiyle elde ettikle- ri gelirler... % 15 Stopaja Tabi Olmayan Gelirler 1 - Eurobond (Hazine tarafından yurtdı- şına ihraç edilen menkul kıymetlerden el- de edilen) gelirler, 2- Eurobond alım satımı, itfası sırasın- da elde edilen gelirler, 3- Eurobondlann dönemsel getirileri, 4- Menkul kıymet yatırım fonlarının ka- tılma belgelerinin ilgili olduğu fona iadesi, 5- Menkul kıymet yatınm ortaklıklannın hisse senetlerinin alım satımında elde edi- len gelirler, 6- Tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkanlmasından elde edilen gelirler ve bu hisse senetjeri şahip- lerine ödenen kâr paylan (Bu gelirlerin sto- paja tabi olmaması Gelir Vergisi Kanu- nu'nun mükerrer 30. maddesi gereğince Gelir Vergisi'ne tabi olmamasından kay- naklanmaktadır), 7- Tam mükellef kuruma ait olan ve İMKB'de işlem gören iki yıldan az elde tutularak sahibi tarafından doğrudan sa- tılan hisse senetlerinin satışından elde edi- len gelirler ve bu hisse senetlerine ödenen kâr paylan (Bu gelirlerin Gelir Vergisi'ne tabi olduğu halde stopaja tabi olmaması, banka veya aracı kurum tarafından değil sahibi tarafından doğrudan satılmasından kaynaklanmaktadır), 8- Borsa yatırım fonlannın portföy ka- zançlan, 9- 01.01.2006 tarihinden önce iktisap edilmiş menkul kıymetler veya diğer ser- maye piyasası araçlannın elden çıkanlma- sında veya elde tutulma sürecinde elde edilen gelirler 10-01. 2006 tarihinden ön- ce ihraç edilmiş her nevi tahvil, Hazine bo- nosu faizleri, TOKİ ve öl'ce çıkanlan men- kul kıymetlerin elde tutulması veya elden çıkarılması suretiyle elde edilen gelirler, 11 - Dar mükellef kurumlann 01.01.2006 tarihinden önce iktisap ettikleri menkul kıymetler veya diğer sermaye araçlannın, her nevi tahvil TOKİ ve Öl'ce çıkarıian menkul kıymetler, Hazine bonosunun it- fasında ve elde tutulması sırasında öde- nen faiz gelirleri, Stopaja tabi gelirlerin kimin (bankalar, aracı kurumlar, ödeme yapanlar) tarafın- dan ve nasıl yapılacağı, ne zaman yapıla- cağı, vergi matrahının ne olacağı (nelerin hesaba alınacağı veya alınmayacağı), sto- paj yapılması bakımından gelir elde ede- nin gerçek kişi veya tüzel kişi, tam mükel- lef veya dar mükellef olmaiannın nerede fark etmediği, ne zaman önem arz ettiği gibi hususlar GelirVergisi Kanunu'nun ge- çici 67. maddesinde ayrıcadüzenlenmiş- tir. Gelir elde edenler yönünden çok önemli olmadığından bu teknik aynntılara girmiyoruz: ' ANTALYA Tanmın geleceği tartışılıyor GURSUKUNT Türkiye'nin en geniş kapsamlı tarım fiıan olarak değerlendirilen Grovvtech Eurasia 2005, Antarya Expo Center'da açıldı. Fuara 10 farklı ülkenin 61 firmasıyla birlik- te Türkiye"den de 217 firma katıl- dı. Fuann açılışında konuşan Ta- nm Bakanı Mehdi Eker, kırsal kal- kınmada 1 Ocaktan itibaren yeni bir uygulama başlatılacağını da vurgulayarak "Köylerde koopera- tifler yoluyla kurulacak ortak yatı- rım tesisleri maliyetinin yüzde 50'sini hibeyle karşdayacağE" diye konuştu. ATSO Başkanı Kemal Özgen ise tıpkı otel tahsisleri gibi tanmsal tahsislerin de verilmesini ve üreticilerin tanm teşviklerinden yararlandınlmasını istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle