Katalog

17 JRALIK 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER btinburda yagş uyarısı • İsuıbul Haber Servisi - îstnbul Meteoroloji Bclg; Mudürlügü, Istan- bul'ci tmgün akşamdan itibajan başlayacak ya- ğışlam pazar günü etkili ve sLEîkli olarak kent ge- nelınıE süreceğı ifade edıldb _Açıklamada, yann gececiaı itibaren de haMî scaklıgındakı azal- maya Karalel olarak ya- gışlar» karla kanşık yağ- mur, aananla kar yağışı- na dömlşeceğinin tahmin edildia kaydedildi. 'Aspırtamın fazteı tehlikeli' • A\£ARA (Cumhuri- yet Bötosu) - Tanm ve KöyışJori BakanJıgı'nca, belırtiJan lımitler dahilin- de kuJkjruldığında, "E 951 .\s?artam" adlı tat- landmoııın sağlığa zarar- lı olmaJjğı belirttı. Sağ- lıJc Bakuılığı da asparta- mın düıenli dozlarda JcuJJaıunu halınde "ihmal edilen bir risk" yaratabil- diğinı, Lmitlerin üstünde kullanıhnası halınde teh- like arzettığini bildirdi. SÖZ0ZGİNİN Turhan Selçuk SİYASETVEHUKUK.. Eğitımciler, öğrencilerin okullara yerleştirilmesinde ÖSS'deki yöntemin izlenmesini öneriyor 'Tektercihlistesi sorunuçözer' FİGEN ATALAY Ortaöğretım Kurumlanna Giriş Sına- •vı ile Özel OkuJlara Gıriş Sınavı 'nın bir- Jeştirilmesinin ardından, öğrenci ve ve- li Jer, büyik bır merakJa yerleştırme yön- teminın a^ıklanmasını bekJiyor. Rehber- Iîk uzmaaJanna göre, tek sınav, tercih karmaşaanı da ortadan kaldırmayacak. Millı Egitim Bakanlığı yetkilileri ile Özel Okıllar Sınav Yürütme Kurulu temsilcileri, sınav sorulan ve yerleştir- m e üzeriDdeki çalışmalarmı sürdürüyor. Eğitimciler, öğrenci ve veliJerin, tam ola- rak önünıi görebilecekJeri, hem devlet hem de özel okullan zarara uğratmaya- • Fen BilimJeri Merkezi'nin rehberlik birimi, Anadolu liselerine ve özel okullara öğrenci yerleştirmede yaşanan kontenjan açığı karmaşasını anımsatarak şu öneriyi getinyor: Devlet ve vakıf üniversitelerine ilişkin tercih ve yerleştirme işlemlerinın tek bir tercih listesi ile yapılması örnek alınsın. cak bir sistem üzerinde anlaşılması ge- rektiğıni belırtıyorlar. Fen Bılımlen Merkezi Dershanesi OKS Hazırlık Bölümii Rehberlik Birimi'nin iki sınavın bırleştirilmesiyle ılgilı değerlen- dirmesı şöyle: "Sınaviann birleştirilme- si. Özei Okul Sınavı'nı bir çeşit deneme sınavı olmaktan çıkarmıştır. Oğrenciyi önemsizderecedeana> vükünden kurta- racakür. Ancak Özel Okullar Sına\i'run OKS'den önce \apılıvor olmasırun, öğ- rencilerin bir böfâmü üzerinde ka>gı gi- dericiolmaözeffiğini ortadan kaldırmak- tadır. Yeni uygulama ö\1e görünüyor ki, tercih karmaşasını ortadan kaJdırama- yacakür. Anadolu liseJeri ve özel okullar için iki a}n tercih listeanden söz edilme- si, geçen \illarda yaşanan sıkuüJann de- vamedeceğiain kanıadır. OKS'deyûksek başaneJdeetnıi|olanöğrenciler,geçenvıI önka>itdönenderindeistedikleri özdokuJ- lara kayıt yapûrmışlar, bu nedenle Ana- dolu Bselerinde beklenenin üstündekon- tenjan açığıkahmşor. Bu durumfldnd\tr- leştirme döneminde okullann taban pu- anlannda önemli düşüş yaratnuştır. Mil- li Eğitim Bakaniığı'nca, tercihler ve yer- leştirme işlemJeri üzerinde \-apilacak >e- ni düzenlemenio, ÖSS'deki yöntemle >"a- pılması durumunda karnıaşa ortadan kalkacakür. (Devlet ve \akıf ünhersitele- rine ilişkin tercih ve yerieştirme işJemJe- rinintekbirtercihHstesyteyapıbnası vb.) Sonuç olarak kamuoyuna yansıdığı biçimiyle değerlendirildiğinde, sınav- ların bîrleşririlmesinin, sınav sayısını teke indirmekten öte bir yarar sağla- mayacağı söylenebilir." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Neler Oluyor. ABD'nin üst düzey iki istıhbaratçı- sının, neredeyse sürpriz sayılacak zi- yaretlerinin nedenlerı ve hedeflerı, henüz netlik kazanmadı. Fakat eğer FBI ve CIA'nın başkanlan, bir ülkeye peşpeşe geliyor ve üst düzeyde gö- rüşmeler yaparak hertıangı bir açıkla- ma yapmaksızın geri dönüyorlarsa, ortada çok cıddi bır sorun var de- mektir. Bu çok ciddi sorunun ne olduğu açıklanmadığ/ gibi; ABD'nin talepleri de farklı basın organlarımızda, farklı biçimlerde dile getirildi. Muhtemelen çoğunun doğruluk payı yüksektir ama net bir açıklamaya gereksinimı- mlz var. • • • Zaman zaman, "Eğer Türkiye'nin onayı ve desteği alınmazsa, Ortado- ğu'yla ilgili olarak yapılan planlann h/çbir kıymet-ı harbiyesi olamaz. Bu planlar ancak çöpe atılır", gibisinden görüşlerimı dile getirdim. Zira dünya dengelerı ne denli degişmiş olursa olsun, Türkiye bu bölgenın "en bûyü- ğûdür". Ve bız bunun bılincinde ol- sak da olmasak da bunun bilincinde ve farkında olanlar vardır. ABD'nin son dönemlerde uyguladığı kımı poli- tikalara baktığım zaman, ABD'nin bu işin farkında olmadığını düşünmeye başlamış ve çok şaşirmıştım. Fakat öyle anlaşılıyor kı, ABD'nin de ayak- ları suya erdı ve uygulamayı ptanladı- ğı politıkalar konusunda, T-ürkıye'nın destek ve onayını almanın zorunlu ol- duğunu anladı. Son zıyaretleri, böyle açıklamak eğilimindeyım. • • • ABD Körfez savaşı öncesinde, Irak'ı Kuveyt konusunda açıkça özendirdi. Her ne kadar, "hadi Ku- veyt'e gir" demedıyse de "Biz böyle bir savaşta tarafsız kalınz" açıklama- sıyla, Saddam'ın önünü açtı. Ve son- ra da sert bır biçımde müdahale ede- rek Kuveyt'ı "kurtardı" (!) Irak silahlı kuvvetlerinin tümüyle çökmesine karşın ABD'nin o dönem- de Bağdat'a neden gırmediğıni anla- makta zorlanmıştım. Fakat daha sonraki politikaları ve uygulamaları, ABD'nin amaçlannı gösterdı. Işte o aşamasında da ABD'nin amacı, bölgede kendıne sadık bir Kürdistan oluşturmaktı. Fakat Kürtle- rin bilinç ve egitfm düzeylerinin ve ör- gütlenme eksikliklennın, Saddam karşısında bir şanslan olmadığını gösterdi. Saddam'ın güçleri karşısın- ••• da tutunamadılar ve tam bır bozgun ve panikle Türkiye'ye doğru kaçarak önemli ölçüde Türkiye'ye sığındılar. Işte o noktada ABD, polrtikasını de- ğiştirdi. • • • ABD ilk aşamada, Kürtler arasın- daki sürtüşmeleri ortadan kaldırma çabasına girişti. "Ortadaki pastanın" her iki tarafa da yeteceği konusunda Barzani ve Talabani'yi ikna etti. Bu iki liderin, dış desteğe gereksinimleri de vardı. Daha sonra, binlerce ve binlerce peşmergeyi kontrolü attındaki bölge- de eğıterek belli bir düzeye çıkarttı. Bu peşmergeleri, orta vadeli planla- nnda kullanmayı amaçlıyondu. Ve "ikiz kulelere" yapılan ve hâlâ açıklanamayan gizlerle dolu saldırı- dan sonra, "zamanı geldi" düşünce- siyle ve gülünç bahanelerle Irak'a saldırdılar. • • • ABD bu savaşa Türkiye'nın de ka- tılmasını istiyordu. Zaten işin ilk aşa- masında, Türkiye'nin desteğinı de gördü ve her türiü lojistik konusunda Türkiye ABD'ye, limanlarını ve kimi havaalanlannı açtı. Fakat ABD'nin ta- lebi, Türkiye'nin Kuzey Irak'takı sava- şa fiilen katılması değildi. ABD Türk topraklannda askerlerini konuşlandır- mak istiyor ve Türkiye'yi bir "atlama tahtası" olarak ku/lanmayı planlıyor- du. Bahanesı, "Kürt liderleri ikna edememesl ve bölgede Türk Silahlı Kuvvetleri'nin olmasının rahatsızlık yaratabileceği" ıdi. Bu koşullar altın- da TBMM, ünlü "tezkereyi" reddettı. AKP hükümeti, görünüşte tezkerenin onaylanmasını istiyordu ama eğer bunu gerçekten isteseydiler, ne ya- par eder Meclis'ten geçiriıierdi. • • • Tezkerenin reddi VVashıngton için hem bir sürpriz ve hem de soğuk bir duş oldu. Zira Bush, ne denli tek yanlı olursa olsun, her taleplerinin ka- bulüne aiışmıştı. Ve bu durumda Tür- kiye'yi tümüyle dışlamayı planladı. Fakat yukanda da vurguladığım gi- bi, Ortadoğu konusunda Türkiye'yi dışlayarak yapılan planlann hiçbir şansı olamaz. ABD bunu kısa sürede anladı ve politikalannı esnetmeye başladı. FBI ve CIA başkanlannın ziyarette- rini bu bağlam içinde değerlendirmek gerekir. Fakat geJişmelerin yönü he- nüz netleşmedi.