Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUVtHURlYET 17 ARALIK 2005 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Üşengeç Devletin Çöküşü
TEMİZEL dün aynntılanyla
yazdı: Devlet, yapması gere-
kirken yapmadıklannın hıncını
vatandaşlardan çıkarmak üze-
re harekete geçti; uğradığı ge-
lir kaybını gidermek için cep te-
lefonu kullananların bir kısmı-
na yükleniyor.
Daha doğrusu, bu kayıpta
hiçbir kusuru ve sorumluluğu
bulunmayanlara.
Düşünün ki, yıllar önce, otur-
duğunuz yerin de uzağında,
adresi belli ve saygın bilinen bir
mağazadan cep telefonu satın
almışsınız. Günün birinde, ek-
ranınızda bir yazı: "Cihazınız
kayıt dışı; kayıt parasının birik-
miş puanlannızdan ödenme-
sini ister misiniz?" Tabii, ko-
nuşmalarınızla biriken puanla-
nn birtakım yararlannı düşüne-
rek "hayır" diyorsunuz.
Çünkü, kaydın telefonu sa-
tanlarca, yahut dağıtıcı şirket-
çe ya da sistemde kayıtsızlığı
fark eden hizmet şirketince ya-
pılması gerekir sizin bu işlem-
lerden haberdar olmanız bile
mümkün değil. Kayıt parası-
nın, bunlardan birine, örneğin
zincirin sonundaki hizmet şir-
ketine ödettirilmesi beklenir.
Temizel'in de belirttiği gibi, ile-
ri telekomünikasyon teknoloji-
si sayesinde, cihazlann kimlik
bilgileri satış sırasında hemTe-
lekomünikasyon Kurumu'nun
hem de haberleşme hizmeti
sunan şirketin biigi bankasına
kaydedilmektedir. Kayıt parası-
nı siz niçin ödeyesiniz veya ni-
çin sizin puanınızdan silinsin?
Oyle anlaşılıyor ki, Maliye Ba-
kanlığı ve Telekomünikas-
yon Kurulu olarak, devlet asıl so-
rumlulan belirleyemeyip iste-
diğini onlardan alamayacağı
sonucuna varmış, şimdi kolay-
ca yakasına yapışacağı vatan-
daşa yüklenmekte.
Vatandaş ise, Temizel'in de-
yimiyle "kuzulann sessizliği"
içinde, 5 YTL kayıt parasını öde-
mek için günlerce GSM satıcı-
lannın önüne yığıldı; kendi öde-
memişse, artık elindeki ciha-
zın kapatılmast tehdidiyle kar-
şı karşıya.
Bu nasıl devlettir ki, kaçak-
çılığı önlemek ve gereken aşa-
malarda vergi almayı sağlamak
yerine vatandaşın uysallığın-
dan yararlanmayı seçmekte-
dir?
Bu nasıl bir vatandaşlıktır ki,
bu ihmali sorgulamak ve hu-
kuksuzluğu durdurmak için ge-
rekli davalan açmayıp isteneni
kuzuca yerine getirmektedir?
Olan şudur: Bakanlıklar, üst
kurullar ve kamu hizmeti
imtiyazını ele geçitmiş şirketler
arasında bölünerek parçalanan
yetkiler doiayısıyla devlet şaş-
kına dönüp çökme sürecine
girmiş durumda. Bu çöküş, ya-
vaş yavaş anayasanın öngör-
düğü bütün yapıyı, bu arada
yargıyı da etkilemekte.
Biliyor musunuz ki, Danış-
tay'ın Dava Daireleri Genel Ku-
rulu, TürkTelekom'un satışı do-
layısıyla önüne gelen davada
son karan verebilmek için, 5189
sayılı yasaya karşı açılan ve yü-
rürlüğü durdurma istemi de
içerdiği halde aylardır sürün-
cemede kalan bir iptal davası-
nın sonucunu beklemektedir;
ama, Anayasa Mahkemesi'ne
gidecek dosyanın oraya gitme-
si için de Danıştay'da haftalar-
dır "imzalann tamamlanması"
beklenmektedir!
öte yanda, Türk Telekom'u
alanlar Üsküdar'ı geçtiler bile.
Çöken devlette eli böğründe
yaya kalanlar, sadece vatan-
daşlardır.
Ülkemizde Yargı Bağımsız mı?
Mahir Ersin GERJVIEÇ Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Başkanı
Y
argı bağunsızhğı ve yargıçlık
güvencesi, anayasamızın 9.
138 ve 139.maddelerindeaçık
bir biçımde yer almasına kar-
şın gerçekte ülkemizde yargı
bağımsız mı? Yargıçlar gerçekten güvence-
limi?
Yukandaki sonı. günümüzde sonı olmak-
tan çıkmış. yargı bağunsızhğı ve yargıçlık
güvencesi gerek öğretide ve gerekse uygu-
lamada sürekli tartışılan bir konu durumu-
na gelmiş bulunmaktadır. Özellikle yargı
bağunsızlığı sorunu, ülkemizin gündemin-
den hiç eksik olmayan bir olgudur. Demek
ki yargıçlann görevlerinde bağımsız olduk-
lanrun salt anayasada ve yasada yer alması
yeterli değildir. Bu temel ilkeyi uygulama-
da güçlendirecek ve gerçekleştirecek gü-
vencelerin de bulunması gerekir. Çünkü gü-
venceli yargıç, yargı bağımsızlığının; ba-
ğımsız yargı da ulusun güvencesidir. Yargı
bağımsızlığı, doiayısıyla adil yargılama an-
cak bağımsız ve güvenceli yargıçlarla sağ-
lanır. Bunun için de yargıçlar, siyasal gücü
elinde bulunduran yasama ve özellikle yü-
rütme karşısında tam bağımsız ve gerçekten
güvenceli dunıma getirilmelidir. Oysa aşa-
ğıda kısaca değinilecek olan konularda yar-
gıçlara tanınmış bulunan anayasal güven-
celerinyetersizliği bir yana; özellikle yargıç
adaylarinı belirleme (sınavyöntemi), yargıç-
lan bakanlık merkezinde görevlendirrne. de-
netleme, haklannda inceleme-soruşturma
yapma ve diğer özlük işlerinde Adalet Ba-
kankğı'na(bakana) tanınanyetkiler, yargı ba-
ğımsızlığı ve yargıçlık güvencesini zedele-
mektedir. Böyle bir düzenek. güçler aynlı-
ğı ilkesi ile de bağdaşnnlamayacak, yargı-
nın siyasallaşmasına ortam yaratacak nite-
liktedir.
1- Yargıçlık mesleğine alınacaklann be-
lirlenmesı
Ülkemizde yargıçlık mesleğine alınacak
olanlann, Adalet Bakanlığı'nca belirlene-
rekstaja başlanlmalan ve daha sonra Hâkim-
ler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun atama-
yı yapması yöntemi uygulanmaktadır. ÖSYM
taranndan gerçekleştirilen yazıh sınavı ka-
zanan yargıç aday adaylannın sözlü sınavı-
temoglu
A.
Cokoi Pomuk Gomlok Kmvcıi Yun Poniolon
12950 14950 49 29,90 59,
v^\'A\ı;t> vVUKKt: TOnANI k ı m o ı u , , .;
:
..'smnnhpv lel (0212) 22S 62 00
•v •: .. OltTlFT (K-ıbrika Attı) (0212) M« -40 S6 FENPIK OIITUT: (0216) 473 52 55
ftUiKPt'ri' SAAHI BINA H>212) £"«• 50 :t> ı.'MİT O l ' I i n CFNHK (02*2) 335 5T
35
Ni> A .\V. TfcFE Rt&l. ^0332) 265 1« 80 APANA K\\ UFE R[Aİ AVM (0322) 2
7
1 06 3
vVRLU ORION ; (0282) 473 26 64 SOKF TKIÎNf COUNIKY AVM (0256) 521 73 ' 3
EHaJRUM >AU'TIYE AVM (0442)233 22 23 :ONC-IUPAK (O3'2) 252 1 ' 98
JU5T (C»4fi4> :;A QQ &:< ELA-IĞ (0424) 23P 99 00 PATMAN (0488) 213 38 07
MARDtN (04S2) 213 1« ?« KP.* tREGU (03*2) 323 ?<? M PUKSA (0224) 27
1 *3 41
UKFA (P4T41 ;*5 S4 44 1UAPTON (04*2)322 32 «2 AN1 Al V A (0242) 244 24 23
V.->Kv n A ASKAPIA AVM ' *(0«5) '
7
5 ?0 24
Maximum Kart'a özel taksit
nı salt Adalet Bakanlığı üstbürokratlanndan
oluşan bir kurul yapmakta; bu (sözlü) sınav
sonucu bakanhk bürokratlannca behrlenen
yargıç adaylannın meslek öncesi eğitrmleri
(staj evresi) tamamlandıktan sonra, Yüksek
Kurulca yargıç ya da savcı olarak atamala-
n yapıhnaktadır. Yargıçhk mesleğine ahna-
caklann Adalet Bakanhğı'nca belirlenmesi
yönteminin, uygulamada tercihlenn siyası
ağırhkh olmasına olanak sağladığı ve daha
başlangıçta yargının siyasallaşmasına ze-
min hazırladığı kuşkusunu uyandınnaktadır.
Bu nedenle, mesleğe alma Yüksek Kurulca
gerçekleştirilmeli; bu tümceden olarak yar-
gıç ve savcı adayhğı sözlü sınavı -bakanhk
üst bürokratlannca değil- Hâkimler ve Sav-
cüarYüksek Kurulu'nca yapılmah, staja ka-
bul de Yüksek Kurulca yerine getirilmelidir.
2- Yargıçlann bakanlıkta görevlendiril-
mesi
Anayasanın 159. maddesinin beşinci fik-
rasında, Adalet Bakanlığı'nın merkez kuru-
luşunda geçici ya da sürekli olarak çahştın-
lacak yargıç ve savcüan -muvafakatlanru
alarak- atama yetkisi, doğrudan adalet ba-
kanınatanınmışür. Buyetkikurahnagöre ada-
let bakanı. Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu'nun hiçbir katkısı ve katılımı olma-
dan (Yüksek Kurulun görüşüya da onayı ahn-
madan) istediği yargıcı ya da savcıyı mer-
keze alabihnekte, yönetsel görevlerde dıle-
diği gibi çahşurabürnektedir. Geçmişte ve gü-
nümüzde hemen her adalet bakanının. ba-
kanhğın merkez kuruluşunda görevlendiri-
lecekyargıç ve savcılan behrlerken, bağh bu-
lunduğu siyasi parûnin görüşlerine yaüan ol-
duğuna inandığı kişileri seçtiğj; görevlendir-
mede çahşacaklan birim içingereklı btrikım
ve bilgıyle donanımlı,yeterli veyetenekli olup
ohnadıklan üzennde yeterince durulmadı-
ğı kanısı yaygındır. Siyasi iktidar değişikli-
ğinde de yeni adalet bakanı, bir önceki ba-
kanın merkez kuruluşunda görevlendirdiği
yargıçlann yerine, çoğu kez kendi siyasal gö-
rüşlerine yakın ve yatkın olanlan almakta;
yönetsel görevden uzaklaştınlanlar ise ba-
kanın önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu'nca -genelde arzu ve istem-
lerine de bakdmaksızın- kürsüye (asıl görev-
leri olan mahkeme yargıçlığına ya da savcı-
hğa) atanmaktadır. Bu yolla çoğu kez hak et-
tikleri görevler yerine, kazanımlannın alun-
da bir göre\'e atanan bakanlık üst bürokrat-
lan, anayasanın "Kurul kararianna karşı
yargı mercikrine başvurukmaz" kuraluıa
takıhnaktadır (Anayasa m. 159/4). Yargıya
başvurma hakkı bulunmayan bu durumda-
ki bir yargıcın siyasal güce karşı güvenceli
olduğundan söz edilebilir mi? Anayasanın
>-ukanda değinilen 159. maddesine dayanı-
larakgerçekleştirilenböyle biruygulamanın.
yargı bağımsızhğı ve yargıç güvencesi ilke-
sine uygun düşmediği apaçık ortadadır.
3- Yüksek Kurul kararianna karşı yargı yo-
luna başvurulamaması
Hâkımler ve Savcılar Yüksek Kurulu, ad-
li ve idari yargı yargıç ve savcılannı atanıak,
görevlerini ve görev yerlerini belirlemek,
meslekte ilerleme. birinci sınıfa ayırma, kad-
ro dağıtma, disiplin ve diğer özlük işleriyle
ilgih kararlan almak; Yargıtay. Danıştay ve
Uyuşmazhk Mahkemesi üyelerini seçmek;
aynca anayasa ve yasalarla kendisine veri-
len görevleri yenne getirmekle yetküi ve gö-
revlidir. Anayasanın 159. maddesi uyannca
yargıç ve savcılar üzennde bu denli yetküi
bulunan Yüksek Kurul'un, sözü edilen ko-
nulardaalmış oldugukararlarakarşı yargı mer-
cılenne başvurma yolukapalıdır(m. 159/4).
Ancak ilgili yargıç ya da savcmın istemi
üzerine, kurul kendi karannı yeniden ince-
lemekte. ilgilisi bundan olumlu sonuç ala-
mamış ise ve isterse itiraz hakkım kullana-
bihnekte; Yüksek Kurul, itirazı, yedek üye-
leriyle birlikte incelemektedir ve sonuçta
verilen karar kesın ohnaktadır. Yeniden in-
celeme sırasında ve itiraz üzerine yapılan in-
celemede kurulun başkam olarak adalet ba-
kanı ve doğal üyesi bulunan bakanlık müs-
teşan da toplantılara katılmakta ve oy kul-
lanmaktadır. Biryönetsel kararolankurul ka-
ranna karşı yargı yoluna baş\aırulamamak-
tadır. Böylece en küçük memura açık olan
yargı denetimi yolu, yargıç ve savcdara ka-
patıhnış bulunmaktadır. Bunun da doyuru-
cu bir gerekçesi ve hakh bir yanı yoktur. Iş-
te, yargıçlık güvencesini zedeleyen etkenler-
den biri de kurul kararianna karşıyargı yo-
lunun kapatılmış olmasıdır.
Yazıma yann kaldığım yerden devam
edeceğim.
Sankamış Harekâü'nın 90. Yılı
Kemal OCAK
1
8 Arahk 1914'te "Sankamış
Harekâü''na katılan, sonra Rus
ordulanna esir düşen Tuğge-
neral ZiyaYergök'ün "Sankamış tan
Esarete" adlı yapıtuu yüreğim par-
çalanarak okudum. Bir kez daha va-
tan savunmasının ne yüce bir duy-
gu, ne korkusuzbirruh hali olduğu-
nu derin derin düşündüm...
Soğuğun, tipinin, boranın, tifüsün,
açhğın ve esaretin ne acımasız oldu-
ğunu Sibirya kamplarında ve Kras-
noyarsk'ta ak kâğıt üzerine dökülen
bu satırlarda öğrendim.
Tuğgeneral Ziya Yergök'ün anı-
lardan yola çıkarak "Sankamış Ha-
rekâü"nı tarihin tozlu sayfalanndan
çekip aldım ve doksanıncı yılında
siz okurlanmla birlikte anmak iste-
dim.
Bilinen bir gerçek var ki, Osman-
h Imparatorluğu son dönemınde Al-
manya'ya yakın durmuş ve Alman
askeri uzmanlanm orduda ileri ve
üst görevlere getirmiştir. Bu ûst gö-
revlere getirilenlerden bûisi de Li-
man Von Sanders'tir. ^
N
X\
;
Liman Von Sanders Pâşa ârulann-
da "Enver'in şan ve şeref hırsı" bu
harekâtta etkili olmuştur der. Oysa
savaş strateji uzmanlan, asıl ama-
cın "Almanlann Doğu Avrupa cep-
besindeki yükiujü azaltmak olduğu-
nu" yazarlar.
Ünlü yazar Şevket Sûreyya Ayde-
mir, u
Makedom*a'danOrtaAs>-a'ya
Emer Paşa" adlı eserinde şunlan ya-
zar: * .f-^mm
"Harekâtasağ kanatta 10. Kolor-
dukanlacakür.Merkezde 11. Kolor-
du Sankamış geçidi yönünde savaşa-
caktır. Rus ordnlannm asılçe\inne-
sini Hanz Ismail Hakla Paşa komu-
tasındaki 10. Kolordu Bardız Yayla-
sı ile Oltu üzerinden, Allahüekber
Dağları'na çıkarak ve bu yol ver-
mez dağlan aşarak yapacaktır. Art-
vin ve Ardahan'ı yerel çeteler savu-
nacaktır.
Van ve Aras bölgesinde küçük çar-
pışmalar olacaktır. Bütün yapılan bu
askeri planlar uygulamaya başlama-
dan önce 10. Kolordu Komutaru Ha-
fız Ismail Hakkı Paşa sonuçtan çok
emindir.
Ancak sonuçtan emin olmayan pa-
şalar da vardır. Hasan tzzet Paşa,
Ahmet Fevzi Paşa ve baa tümen ko-
mutanlan görevlerinden alınır.
Beklenen Sankamış Harekâtı kı-
sa zamanda başlar. ilk günlerde Rus
cephesinde endişe ve kanşıklık se-
zilir. Hatta 23 Aralık'ta 10. Kolor-
du, düşmanı Oltu'nun doğusunaatar.
Kasabayı geri alır. 1000 er, 4 top,
4 makineli tüfek ele geçer. 24 Ara-
lık'ta 10. Kolordu Komutaru Hafız
Ismail Hakkı Paşa, emrindeki birlik-
lere kar ve tipi altında 30 km. uzak-
ta yürüyüş hedeiıeri gösterir. 25 Ara-
lık'ta Başkomutanhk, 10. Kolor-
du'nun Sankamış - Kars yolunu kes-
mesini ve 9. Kolordu'nun Sanka-
mış'a girerek savaş düzeni alması-
ru emreder.
Soğuk, sıfinn altında yirmi altı de-
recedir. Hafız Ismail Hakkı Paşa,
kolordusuna Allahüekber Dağlan'nı
aşmalannı emreder. Ama bu insaf-
sız dağlann yolu, geçidi yoktur.
Allahüekber Dağlan ve ormanla-
n ateşler içindedir. Bir de orduda
açlık ve tifüs vardır. 26 - 27 Aralık
gecesi en korkunç gece olur. Subay-
lar ve erler soğuktan donar ve eriyip
gider. Bu arada 10. Kolordu'nun ba-
zı birlikleri Sankamış - Kars demir-
yoluna iner.
Enver Paşa sabah saat 06.00'da ta-
arruz emri verir. Ne var ki doğa ya-
salannuı, kendine karşı çıkanlara
acıması yoktur. Koca 3. Ordu'nun su-
baylannın yansından fazlası şehit
düşer.
Buna karşın 31. Tümen saat
20.00'de Sankamış'a yaklaşır. 88.
Alay sonkalan gücü ile hem de sün-
gü hücumu yaparak, düşman mev-
zilerine girer. Ama işin sonu da gö-
rünür. Bu arada yaralanıp yere dü-
şen 88. Alay Komutaru Bahaettin
Bey, gözyaşlan içinde Tann'ya yal-
vanr:
"Allahım. bu günü bana göster-
me!.."
Bu arada 3. Ordu Genel Karargâ-
hı Rus birlikleri tarafindan ateş al-
tma alınır. 8 Ocak 1914 günü Enver
Paşa, artık her şeyin bittiğini kabul
eder. 3. Ordu Komutanlığı'na Hafız
îsmail Hakkı Paşa'yı getirir ve îstan-
bul'a döner."
Böylece Sankamış Harekâtı, Sa-
nkarmş Dramı'na döner. Sonuçta 3.
Ordu'nun kaybı, çeşitli kaynaklara
göre en az 60.000 en çok 90.000 şe-
hit, yaralı, kayıp olarak tarih sayfa-
larına not düşülür.
Şurası da önemli: Sankamış Dra-
mı'nrnarkasından 18Mart 1915 gü-
nü Çanakkale Boğazı'na dayanan
Ingiliz ve Fransız güçleri altı saat
kırk beş dakika sonra yenilgiye uğ-
ratılır. Tam dört yıl boyunca on cep-
hede savaşılır.
Eşsizkahraman Gazi Mustafa Ke-
mal Paşa'nmönderiiğinde ve komu-
tasında Anadolu'da bir büyük Kur-
tulnş Savaşı verilir, vatan kurtanlır,
Cumhuriyet kurulur ve bugünlere
gelinir.
Değerfi okurlanm bütünbuyazdık-
lanmla sözü şu noktaya getirmek is-
tiyonım: Gelin 18 Aralık'ta Sanka-
mış'a gidelim. Bu topraklar için şe-
hitolanlan,yaralananlan, esir düşen-
lerişu "Küreselleşen Dünya"dag5r-
kemHve ağırbaşh bir törenle anahm.
Onlann kutsal ve yüce anısı öniin-
de bir kez daha sajgryla eğüelim. -
PENCERE
Rektöp Aşkın Davası
Rektör Aşkın aklanmış...
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Yücel Aşkın tarihi eser kaçakçılığıyta (ve aynca çe-
te kurmakla) suçlanarak tutuklanmıştı...
Nice zaman sonra mahkeme önüne çıkanldı ve
"ilk celsede beraat etti".
Peki, bu yolda aytardan beri "Rektör aleyhine"
yayın yapan medyanın durumu ne olacak?..
•
Van'da kavga var...
Van'da, Ankara'da, Istanbul'da, Izmir'de, Ada-
na'da, Trabzon'da, her yanda kavga var...
Rektör Prof. Dr. Yücel Aşkın bu tarihse) dinci kav-
ganın kunbanı...
Bu kavganın içeriğini öğrenmeden, anlamadan,
aydınlanmadan Rektör AşKın'ın yandaşı ya da kar-
şıtı olmak körkütük bilinçsizliği vurgular...
Nedir bu kavga?..
•
Vüzeysel tarih kitaplanna bakarsanız 1933'te
Türkiye'de bir "Üniversite Reformu" yapıldı...
Gerçekte bu bir "Üniversite Reformu" değildi...
Üniversite yoktu ki reformu olsun...
"Darûlfünun"^vardı...
Osmanlı bir din devleti idi; iktidan, saltanatı, hü-
kümeti, meclisi, hukuku, mahkemeleri, öğretimi,
yasalan ve her şeyiyle din üzerine düzenlenmişti;
Darûlfünun da bu düzenin yükseköğretim kurumuy-
du...
1924'te Atatürk Cumhuriyeti'nde Hilafet kaldı-
nldı, 'öğretim Birliği Yasası' çıkanldı..
1933'te üniversite kuruldu..
Uygariık tarihinin Batı'da binlerce yılda ulaştığı
düzeye bir hamlede vanlmış; ilk, orta ve yüksek
eğitimde akıl-bilim öğretimine geçilmişti...
•
Geçilmiş miydi?..
Her devrimin bir karşıdevrimi vardır...
Bugün karşıdevrimin doruk noktasına doğru tır-
manıyoruz; başımızdaki iküdarortaöğretimde imam
okullannı, daha başka deyişle din eğitimini temel
kaynağa dönüştürmek girişiminı sürdürüyor, üni-
versiteyi Darûlfünun derekesine indirmek için si-
yasal mücadeleyi yürütüyor...
Bu tarihsel ve yaşamsal gerçeği görmeziikten ge-
lerek Van'daki davada Rektör Yücel Aşkın'ı tutmak,
körierin fili yoklamasından başka bir şey değildir...
•
Hem AKP iktidannı tutacaksın..
Hem Rektör Aşkın'ı..
Bu çelişki insan aklıyia alay etmekten başka bir
şey değil...
Bizim medyada çoğu kişinin 'llımlı Islam Devle-
ti Modeli' harekâtına karşı aklı başına gelmeye
başladı, tuttuklan iktidarın ellerinde kalabıleceği-
ni de anlayınca dönmeye başladılar...
•
Rektör Aşkın davası belki de bir dönüm nokta-
sı olacak...
Medyada birbiri üstüne atılan başlıklarda ve ya-
yımlanan yazılarda Rektör Aşkın tarihi eserter hır-
sızı gibi gösteriliyordu..
Değilmiş..
Peki, hırsE dediğin adam hırsız değilse sen ne-
sin?..
Dilimizde "hırlı mı, hırsız mı?" deyişi çokgeçe^
li ve ünlüdür...
y
Rektör Aşkın'ın ipini çekmek isteyenlere soru-
yoruz:
Siz hırlı mısınız, hırsız mı?.. ; V. '-'"<
Hırlı olmadığınız kesin.. \
Peki, geriye ne kalıyor?.. _ %
17ArdıkComartesi
Münir Nurettin Selçuk Gecesi
Udi Dr. Atilla Ovalı, solist Ayşe Sağyaşar ve
Grup Ehl-i Keyf ünlö bestekar Münir Nurettin
Selçuk'un en sevilen eserlerini seslendirecek.
Her Cuma - Cumartesi ^^~~
TOrk müziği
programı (elmadağ
Rezervasyon: (0212) 241 03 20-23
Cumhuriyet Cad. Pak Apt 6/C, Elmadağ (D'rvan Ofeli yanı)
ÇORUM 2. İCRA MÜDÜRLUĞÜ'NDEN
tLANEN TEBLİGAT ÎLAMSIZ TAKİPLERDE
ÖDEMEEMRt
2005 774 Esas
1- Alacaklı ve varsa vekilinin adı soyadı ve ikametgâhı:
,\KBAKK TA§. Vekili Av Gonca MEROĞLU, Kulaksız
Sok. Kavukçu tş Merkezı Kat: 1 No: 19 ÇORUM 2- Borçlu-
nun \e kanunı temsilcısınin adı, soyadı \e ikametgâhı: NA-
Fİ2 BÜLENT TURPOCLU, Bagdat Cad Cevizli Mah. Ka-
rakaş Coşkun Iş Merkezi 3 25 Sulta Maltepe/lstanbal. 3-
Alacağın Tûrk parasıyla tutan, faiz miktan ve işlemeye haş-
ladığı"eûn: 9.492,72 YTL Asıl Alacak.
618^00 YTL lşlemiş Faizi - 30.90 YTL %5 BSMV -
36.04 YTL Öıtar ücretı.
10.177,68 YTL Toplam alacagunızın fazlaya ilişkin talep
hakkınuz saklı kalmak üzete anaparasına takip tarihinden iti-
baren işleyecek %108.75 (yıllık) temerrût faizı. faizın, %5
BSM\', KKDF, kra masraflan ve vekâlet ücretıyle birlikte
tahsüı ve ilk tahsilatlann faiz. masraf \ e ücretı vekâlete mah-
subu talebidir. 4- Senet \e tarihi, senet yoksa borcun sebebi:
Kredı Kartı Oyelik Sözleşmesi. thtarname Hesap Özeti 5-
Bır terekeye karşı yapılan takıplerde mirasçılann adı, soyadj,
şöhret ve ikametgâhîan: Yukanda açık adı ve adrese yazâı
borçlunun borcundan dolayı yapılan ıcra takibinde borçluya
tebligatlar bila teblığ edilmış olup zabıtaca borçlunun adresi
tespit edilemedığinden borçluya kanuni sûrelerine 15 gün ila-
ve edilerek 49 ömek ödeme emrinin ilanen tebliğine karar
verilmış olmakla; tş bu ödeme emrinin tebliği tarihinden iti-
baren borcu ve takip masraflannı 22 gün içinde ödemeniz
(teminat vermeniz) borcun tamamma veya bir kısmına veya
alacaklının takibat icrası hakkına daır bir itiraanız \arsa, se-
net altındakı imza size aıt değilse yine bu 22 gün içinde ayn-
ca ve açıkça bildirmeniz, aksi halde icra takibinde bu seneidin
sızden sadır olmuş saynlacağı, ımzayı reddettığıniz takdırde
mercu önûnde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna
uymazsanız ıtırazınızm muvakkaten kaldınnlacağı senet ve-
ya borcu itirazınızın yazılı veya sözlü olarak icra dairesıne 22
gün içinde bildirmediğiniz takdirde aynı müddet içinde 74.
Md. gereğince mal beyanında bulunmanız aksı halde hapısle
tazyik olunacağımz, hiç mal beyanında bulunmaz veya hald-
kate aykın bulunursanız. hapısle cezalandınlacağuuz, borç
ödenmez veya itiraz edilmezse cebri ıcraya devam edileceğis
takip itiraz ettigıniz takdırde, itirazla birlikte tebliğ giderlerini
ödemeniz aksi halde itiraz etmemiş sayüacağınız ihtar olu-
nur. 28.11.2005 Basın 59550 ^