19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 ARALIK 2005 ÇARŞAMR/ HABERLER ANAVATAN lideri Mumcu, kimlik tartışmalan içinde yolsuzluklann göz ardı edildiğini vurguladı fOrtalığı bir gaz kokusualdı' ANAVATAN lideri Mumcu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Anavatan Partisi Genel Başkanı ErkanMumcu, "Orta- bğı bir gaz kokusu aldı. Din ve kimlik tarüşmalan içinde tari- hin en büyük\olsuziuklanndan biri göz ardı edffiyor" dedi. Mumcu, partısinin TBMM grup toplantismda yaptığı konuş- mada, toplantılanu televizyon- dan canlı yayımlanması sırasın- da bazı il ve ilçelerde TV yayın bandının değiştirildiğini söyle- dı. Mumcu, "Tek sesli bir Tür- kiye istenhw. Sadeceiktidann se- sinin çıkoğı, anlatnğı masallara hepimizin inandığı bir Türkiye isteniyor. Oysa burası bir mu- halefet kürsüsü. Bu kürsü bir • Kimlik tartışmalan nedeniyle Başbakan Erdoğan'a ağır eleştiriler yönelten Erkan Mumcu, "Dinimizi, kîmliğimizi biliyoruz. Sen, Soçi'de ne konuştun, bunu bilmiyoruz" diye konuştu. Mumcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a "daha önce kaç kere doğum günü partisine gittiğini de" sordu. demokrasikürsüsü" dedi. Ana- Meriç'ınbırkjtahındakıli İdeoJo- anayasal kimlik arasındakifar- vatan Partisi'ne, 2006 yılında bütçeden yardım yapılmayaca- ğını anımsatan Mumcu, "Mah- kemekarannarağmen bütçeden yardım yok. Siz geiin bu iktida- nn, hukukun üstünlüğüne say- gı gösterdiğine inanın" görüşü- nü dıle getırdi. Mumcu, Erdoğan'a "Attkim- lik, üstkünlik tarü$malanyia til- kenin altını üstüne gednnekten vazgeçin" diye seslendi. Öğren- cilik yıllannda okuduğu Cemil jiler, akla ghdirilnıiş deii göm- lekleridir" cümlesinin hayatın- da çok önemlı olduğunu vurgu- layanMumcu, "Kimliktaröşma- lan da müktegKdnüendeii göm- leğinden başkabir şey değüdir" dedi. Din-laiklik tartışmasının üstesinden 20 yıldır gelineme- diğini kaydeden Mumcu, şu gö- rüşleri dıle getırdi: "Kimliktarüşmasmıyürüten beyefendilerin, kültürel kimlik, sosyal kimlik ile sivasaJ kimlik, kı anlayacak yetenekleri yok. Başka konulann gözlerden ka- çınlması için Türkiye bu gibi taroşmalanniçineçeİtitiyor.Hü- kümete bir kez daha sesleniyo- rum; bu tarüşmayı bitirin. Sos- yolojik kültürel ldnüik ile siya- sal ve anayasal kimlik arasnda- ki farkı anlayacagınız güne ka- dar butarüşnıalara bir daha gir- meyin. Herkes kendisinin ne ol- duğunu bitiyor. Kimsenin bun- dan bir kaygısı veya kompleksi tYASA YENİDEN DÜZENLENDİ Hâkim vesavaya 'vetorötuşu' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-TBMM Ada- let Komısyonu'nda, Hâ- kinıler ve Savcılar Yasası Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto ge- rekçeleri doğrultusunda yenıden düzenlenerekka- bul edildi. 3 yıllık avukat- lannyazılı ve sözlü sınav- la hâkim olarak atanması- na ilişkdn hüküm, yasadan çıkanldı. TBMMAdaletKomis- yonu'nda, dün Cumhur- başkanı Sezer'in veto et- tiği Hâkimler ve Savcılar Yasası görüşüldü. AKP'li MuzafferKükü, Sezer'in veto gerekçesi doğmltu- sunda avukatlaruı yazılı ve sözlü sınavla hâkim olarak atanabılmesıne iliş- kdn hükmün metinden çı- kanlması yönünde öner- ge verdi. önergenin kabul edil- mesiyle, "Avukathkmes- İeğinden adaynğageçmek isteyenler için diğer koşul- b n taşımalda birtikte mes- fekferindefiienen az üç yû çahşmış,35yaşmıdokiur- mamış ve kendi aralann- da yapılacak olan yazılı yarışma sınavi ve müla- katta başanboimak* hük- mü metinden çıkanldı. Adalet Bakanı CemilÇi- çek, yargı bağımsızlığı ve yargıç teminatı konulan- nm her zaman tartışılabi- leceğini, bunlan yadırga- madığını söyledi. Çiçek, ancak "siyasetçineyapar- sa kötü yapar" şeklinde- ki bir kabulü demokratik bulmadığını kaydetti. Ka- muoyunda, kanunun çık- masıyla 4 bin hâkim alı- nacağı yönünde yanhş bir kanaat olduğunu belirten Çiçek, "Kanunçıkarsa4- 5 bin hâkim-savcı ahna- cak diye bir şe\ yok. Artni- yetimiz oLsaydı. 2 bin staj kadrosu \erine 6 bin staj kadrosu ahnbk" dedi. ÎĞNELİFIRÇA ZAFER TEMOÇİN yok. Asıl sorun,vatandaşm khn- Kğjnin neoktuğusorunudeğJL Vâ- tandaşın din konusundakitatu- mu veya düşüncesi Türkhe'nin temel sorunu değfi. Insanlar di- nin neolduğunu,değerinin ne ol- duğunu biliyor. Başbakan Er- doğan, 'din mılletin çünentosu- dur' diyocBu syasi,hukuksalan- lamda değil ama kültürel an- lamda doğnıdur. Ama siz etini- A dinden çekerseniz, dini bir si- yasi tarnşmanın konusu,siyaset içinde sömürülen malzeme küv ğından çıkanrsanız, din bireyler için güzel ahlaknr.Kul hakkı ye- memektir. Seçflmişdevietadain- lan için din beytülmal'ehald ge- tinnemektir. Vetimin hakkmı korumakür." 'Soçi'de ne konuştun?' Mumcu, kimlik tartışmalan içinde yolsuzluklann göz ardı edildiğini vurguiadj. Mumcu, "Oıtahğı bir gaz kokusu akü. Din ve künKk tarnşmalan için- de tarihin en büyük yolsuznık- larmdan biri göz ardı edüiyor. Di- nimizi, kimüğimizi biliyoruz. Sen, Soçi'de ne konuştun, bunu bilmiyoruz. Sonradan kamu- oyuna,baş başa görüşmenindo- ğum günü nedeniyle yapüdıgı söyiendL Merak edhurum. Baş- bakan bundanönce kaç keredo- ğum günü partisine gtetT dedi. 'Feşkeş çekttıyor' Mumcu, bugün başlayacak bütçe görüşmelerinin önemine dikkat çekti. Bütçe görüşmele- rinde siyasi parti liderlerinin kantara çıktığını belirten Erkan Mumcu, kimsenin kantardan kaçmaması gerektiğini bildir- di. Mumcu, "Bu işler, camdan okuyarak fetva vererek olmaz. Bugün akdediğine\annkaradi- verekTiirkn*vönetihnez" açık- lamasını yaptı. Erkan Mumcu, Türkiye'nin temel sorununun kimlik ve din tartışmalan de- ğil, hayat pahalılığı, ışsizlik ve gelir adaletsizliği olduğunu, bu sorunlan çözmekyerine, Türki- ye'nin imkânlannın peşkeş çe- kıldigıni söyledi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Brezilya, An'antin, Uruguay, Ve- nezüella'nın ardından, iki Latin Amerika ülkesi daha önemli siyasi değişikliklerin arifesinde. Boliv- ya'nın ünlü yerli önderi sosyalist Evo Morales, yakında yapılacak Cumhurbaşkanı seçimlerinin en güçlü adayı. Tabii en önemli geliş- me Şili'de. Şili'de sosyalist kadın li- der Michelle Bachelet, pazar gü- nü yapılan seçimlerin ardından yüzde 45.9 oy alarak ilk turu en ön- de tamamladı. Ocak ayında yapıla- cak ikinci turda cumhurbaşkanlığı- nın en büyük favorisi. Şili, 11 Eylül 1973 askeri darbesi- nin ardından bu ülke koyu bir ka- ranlığa mahkûm edilmişti. Aslında yalnız Şili değil, 1970'li yıllarda bü- tün Latin Amerika, Amerikancı as- keri darbelerin çizmesi altında kal- mıştı. Işte bu askeri darbelerin ül- keleri, birer birer geçmişleriyle he- saplaşarak, darbecilerden hesap sorarak, demokrasiye doğru hızla yol aldılar. Şili askeri darbesi gerçekleşn'ğin- Darbe Mağduru Sosyalist Kadın Lider Michelle... de Türkiye de bir askeri darbenin egemenliği altındaydı. Bizler Şili dar- besinin haberini Mamak Askeri Ce- zaevi'nde almıştk. Bu askeri darbe- nin önderi General Pinochet, şimdi yolsuzluk, cinayet ve katliam suçla- malanyla evinde göz hapsinde. • • • Ocaktaki ikinci tur seçimlerde cumhurbaşkanhğına kesin gözüyle bakılan ateist Michelle Bachelet de 1973 askeri darbesinin mağduru. Babası Şili Hava Kuvvetleri gene- rallerinden AJberto Bachelet, dar- becilere karşı çıktığı için tutuklan- mıştı. Gördüğü ağır işkenceler ne- deniyle cezaevinde yaşamını yitirdi. Alberto'nun eşi ve kızı Michelle de tutuklandılar. Daha sonra Avustral- ya'ya ardından Doğu Almanya'ya sürgüne gönderildiler. Michelle Bachelet, 1979 yılında ülkesine döndü, yanm bıraktığı tıp öğrenimini tamamlayarak doktor oldu. Pediatri alanında ihtisas yap- tı, darbe dönemindeki kayıplar ve işkence mağduru çocuklaria ilgile- nen sivil toplum örgütleriyle çaiıştı. Asker kızıydı, darbeden çok za- rar görmüştü. Bu yüzden askeri konularla ilgilenmeye başladı. Şili Stratejik Politika ÇaJışmalan Ulusal Akademisi'nde katıldığı kurslan bi- rincılikle bitirdi. Şili Harp Akademi- si'nde askeri bilimler yüksek lisansı yaptı. Sosyalist Parti içinde siyaset ya- pıyordu. 2000 yılında Sağlık Bakanı oldu. 7 Ocak 2002 tarihinde ise La- tin Amerika'nın ilk kadın Savunma Bakanı oldu. Bir darbe mağduru generalin sosyalist kızının Savun- ma Bakanı olarak atanması, sivil toplumla ordu arasında 10 yıldır süren çekişmenin de sonu olarak kabul edildi. Artık siviller askeriere açıktan yön verecekti. Şili bütün bu dönem boyunca askeri darbenin yol açtığı yaralan sarmakla uğraştı. "Gerçekleri Araştırma Komisyonu" 30 bin mağduru dinleyip, onlardan ger- çekleri öğrenip, onlara destek sağ- ladı. ••• Şili, Latin Amerika'nın en muha- fazakâr ülkelerinden biri. Geçen seneye kadar bu ülkede boşanmak yasaktı. Kürtaj hâlâ yasak. Katolik kilisesinin ciddi muhalefeti var. Michelle, Sağlık Bakanlığı döne- minde bu konuda büyük mücade- lelere öncülük etti. Doğum kontrolü hapının kullanılmasını ilk kez o sağ- ladı. Seçimi kazanırsa kabinenın yarısının kadınlardan oluşacağını söylüyor. Cumhurbaşkanı adayı sosyalist Michelle, demokrasi ve askerler arasındaki ilişkiyi ve kendi konu- munu şöyle açıklıyor: "Evet 30 yıl önce çocuk doktoru olmak istiyor- dum. Ama eğitimimi babam gibi silahlı kuvvetler üzerinde sürdür- meye karar verdim. Daha çok as- kerlerle siviller arasındaki ilişkiyi dengelemeye yönelikti ilgim. Ne- den? Çünkü çok acı çektim, asker kızıyım, askeri meselelere yabancı değilim ve asker babamı kaybet- tim. Aynca savunma meseleleri sadece askerlerin değil, sivillerin de işi olmalı. Şili 14 yıldır şeffaf bir demokrasiyle yönetiliyor. Askerler ülkedeki demokrasi sistemini öğ- rendi." "Darbe döneminde kaybolmuş, işkenceye maruz kalmış, yani in- san haklan ihlallerinden zarar gör- müş ya da yakınlannı kaybetmiş insanlara tazminat ödenmesi için çalışıyoruz." Michelle Bachelet, sloganlannı ise şöyle ifade ediyor "Dünsüz yann olmaz!" Latin Amerika, solculann önderii- ğinde dünüyle hesaplaşıyor, de- mokrasi yolunda ilertiyor ve siville- şiyor. Dansı bizim başımıza demek gerekiyor! G L O B A L P O L İ T İ K Ü L T Ü R ERGİN YILDIZOĞLU Irak'ta Seçimler... Kimi Amerika'nın sesi yazarlara bakılırsa, Dışişle- ri Bakanı Abdullah Gül, Zalmay Halilzad ve Irak Islam Partisi (Sünnı) lideri Tank el-Haşimi buluş- ması, Türkiye için büyük bir başanymış. Amerika ile Sünniler arasında tarihi bir uzlaşmaya damgamızı vurmuşuz. Sünniler seçim sürecine katılıyor, Türki- ye için çok önemli olan Irak'ın bütünlüğü garanti al- tına alınıyormuş... Türkiye Irak'a müdahil oluyor- muş... Belli ki birileri, AKP yönetimini, kıyma maki- nesine atlamaya teşvik ediyor. Seçimler parçalanmayı hızlandıracak "Irak Islam Partisi Sünnileri ne kadar temsil ediyor? Seçimlere katılması direnişi zayıflatır n," gibi iki önemli soruyu unutsak bile, seçim sürecir.i? dikkatle bakarsak, parçalanmanın hızlanmakta ol- duğunu kolaylıkla görebiliriz. Ocakta seçimlere Sünniler etkili bir biçimde katılmadığı, Basra ve Bağdat'taki eğitimli orta sınrflara dayanan Allavi'nin Irak Ulusal Listesi'nin oy oranı yüzde 14'te kaldığı için Kürt ve Şii bloklan meclis aritmetiğini belirle- miş, deviet başkanlığını ve başbakanlığı bölüşmüş- lerdi. Bu kez çok daha karmaşık bir sonuç söz ko- nusu. Sünnilerin seçimlere katılması, Kürtlerin ve Şiilerin meclisteki paylannı azaltacak. Ikincisi, ön- ceki seçimlere Kürtler tek bir blok olarak girmişti, bu kez Kürt islam BJıitği, seçimlere blok dışından katılıyor. KlP'nin parti merkezinin bombalanması, bu bölünmenin siyasi önemini gösteriyor. Şiilere gelince, bu kez, hem Sistani, desteğini Birleşmiş Irak rttifakı'na vermeyerek Şiileri tercih- lerinde serbest bıraktı hem de Sadr çok daha etkili bir oyuncu. Ittifakın listesinde en az 30 temsilcisi ol- duğu söyleniyor. Sonra, bir başan göstermesi bek- lenmemekle birlikte, Ahmet Çelebi'nin Ulusal Kongre Koalisyonu listesi var. ABD'nin tercihi Alla- vi'nin ise oylannı yüzde 20'ye yükseltmesi bekleni- yor. Aynca, seçim sürecinde partiler arasında yaşa- nan karşılıklı karalama kampanyalan, siyasi cinayet- ler, sık sık afış asanlann bile öldürülmesi de meclis- te uzlaşmalann ne kadar zor olacağını gösteriyor. Halbuki, Bush yönetiminin akıl hocalanndan Prc.' Kanan Makiya'nın işaret ettiği gibi Irak'ın birliğini koruyabilmek için anayasanın yeniden düzenlen- mesi şart. Ancak, bu kadar parçalanmış bir mecli- sin, bu kadar önemli bir konuda, üstelik KürtJer ve Şiiler isteksizken bir uzlaşma üretmesi bence ola- naksız. Bubi tuzaklan Aynca, ABD'nin Irak'ta etkin bir devletin oluşma- sını engellemek için aldığı önlemler de var. örneğin, Şiiler ve Kürtler düşünülerek "yûrütme" deviet baş- kanı ve bakanlar kurulu (başbakan) arasında ikiye bölünecek biçimde oluşturulmuş. Bu, yürütmenin iki başının birbirlerinden habersiz çalışmalanna, bir- birlerini engellemelerine, yönetimin felç olmasına neden olabiliyor. Diğer taraftan meclisteki partiler, etnik ve dini bloklardan oluşuyor. Bu blokların da kendi liderlikleri var. Bu nedenle, siyasi kararlar, ba- kanlar kurulu toplantılarından çok, bu bloklann li- derieri arasındaki pazarlıklarda alınıyor. Anayasa, meclise yürütmeyi ıstediği zaman durdurma yetkisi verdiğinden ortaya tam anlamıyla bir pazarlıklar yu- mağı çıkıyor. Nihayet anayasa, eyalet yönetimleri- nin, hatta yerel yönetimlerin birer "bağımsız bölge" olma yönünde evrimleşmelerine olanak tanıyor. Bölge statüsü elde eden eyaletse kendi otonom hükümetine, güvenlik güçlerine kavuşmanın yan, «ı- ra isterse, merkezi Irak ordusunun bölgesine girme- sine izin venmeyebiliyor. Diğer taraftan, nüfusun etnik, klan ve dini aidiyet- ler temelinde bölündüğü bir ortamda, merkezi hü- kümete sadık ulusal bir ordu kurmak da zaten ola- naksız. Daha şimdiden, Içişleri Bakanlığı güçleri Be- dir ve güneyde Polis, Sadr'ın milislerinden oluşuyor. Kuzeydeyse Kürtlerin yaklaşık 250 bin kişilik kendi silahlı güçleri var. Tüm bünlardan birleşik bir deviet, hatta bir fede- rasyon bile çıkmaz. Gerçek şu ki artık Irak diye bir şey yok! Güneyde Şiiler, kuzeyde Kürtler kendi dev- letlerine kavuşacaklar. Şiiler Iran'la yakınlaşmaya de- vam edecek. Kürtlerse "tarihin rüzgânnın" kendile- rinden yana döndüğüne, Suriye, fran, Türkiye ve hatta Enmenistan'daki parçalan da kapsayacak bir devletin kurulabileceğine inanıyorlar. 2003 Mayı- sı'nda Bush'la buluşarak Kürtlerin taleplerini sunan, Kuzey Amerika Kürt Ulusal Kongresi kurucusu, 1960'lardan bu yana KDP üyesi, Prof. Asad Kaila- ni'ye göre bu devletin yolu VVashington'dan geçiyor. Bu yüzden VVashington'u bölgesel istikrar ve petrol açısından Kürtlerin önemine ikna etmek gerekiyor (KurdishMedia.com, 09/12). Ancak belirleyici etken bölge ülkelerinin ABD projesine direnme gücü ola- cak. Bu yüzden, "tarihin rüzgân" geçmişte olduğu gibi, yine kolaylıkla yön değiştirebilir. Umanm Kürtlt rin, ABD projesine takılmak dışında bir "B"planı da vardır... ergin.yildizoglu a gmail.com Istanbul-Ankara-Diyarbakır hattında tam zamanında uçuşlar başlıyor. Uçmantn kolayyolu. kunbul upKtanmızın tûnü Istanöul Süih. Gök(«n ^ 4 4 4 0 737 flyp9S.COm A D A N A » A N K A R A » A N T A L Y A « D I Y A R B A K I R « İ S T A N B U L « T R A B Z O N « V A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle