19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12MRALIK 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 4O03CÜTÜPHANEVAR Türkhalk okumayı sevmiyor ANKARA (ANKA) - Ba- ğımaz Eğitimciler Sendikası "5. Eğitijn BileşenleriAraştir- ma Raporu", Türkiye genelin- de 4(O kütüphane bulunması- na kırşın kahvehane sayısı- nın 4O0 bin olduğunu ortaya çıkardı. Bağımsız Eğitimciler Sen- dikaa "5. Eğitim Bileşenleri Araşanna Raporu" hazırladı. Türieye'nin kıtap okuma sıra- lamasında 173 üüce arasında 89. sırada yer aldığııun açık- landığı raporda, 12 bin 89 ki- şiye bir kitap düştüğü kayde- diJdı. Bu rakamın iaponya'da 25 kısiye bir kitap, Fransa'da ise 7 kişiye bir kitap olarak sıralaadığı vurgulandı. Rapor- da ilk/aşlardan itibaren çocuk- lara resimli kitaplar, öyküler okuyarak okumaya yöneltil- melen tavsiye edildi. SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk RTE - ALIŞIN ARTIK, ALIŞIN ÖZGÜRLÜKLERE. AB'YE GİRİYORUZ.. Prvf.Dr. Kutsal,gelişmiş ülkelerde 65yaş ve üzerindekinüfusun yaklaşık 146 mifyon olduğunu hxydetû Dünya nüflısu yaşlanıyor • Türkiye'de doğurganlık oranının azaldığını söyleyen Prof. Dr. Kutsal, 65 veyukan yaştakilerin 2005 yılında 4 milyonu geçtiğini belirtti. ANKARA(AA)-Hacettepe Üni- versitesi (HÜ) Geriatrik Bilimler Araştırma ve UyguJama Merkezı (GEBAM) Müdürü ve Geriatri Demeği Başkaru Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, gelişmiş ülkelerde 65 yaş ve üzerindeki nüfusun 146 milyon civannda olduğunu belir- terek bu yaş grubunun nüfusunun 2030'da 1.4 milyara ulaşmasının beklendiğini bildirdi. Kutsal, 20. yüzyıl ile birlikte ge- lişen en önemli kavramın, "tophmı- lann yaşlanması" olduğunu belır- terek sosyal destek sıstemleri oluş- turulmadan ortaya çıkan yaşlı nü- fustaki patlamanın yılda yüzde 2.5'lik artışla devam ettiğini, bu- nun da toplam popülasyondaki ar- tış oranından çok daha fazla oldu- ğunu söyledi. 2030'da 1.4 milyar olacak Gelişmiş ülkelerde 65 yaş ve üzerindeki nüfusun 146 milyon civannda olduğunu kaydeden Kut- sal, bu yaş grubunun 2020'de 232 milyon, 2030'da ise 1.4 milyara ulaşmasının beklendiğini anlattı. Kutsal, dünyada en hızlı artan nü- fusun ise 85 yaş ve üzerindekiler olduğuna işaret ettı. Tıp, bilim ve teknolojideki gelişmelerle doğum oranlanndakı azalmanın, toplum- lann yaşlanmasında temel faktör oluşrurduğunu belirten Kutsal, özellikle kalp hastalıklan ve felç- lere bağlı ölüm oranlarındaki dü- şüş, sigara, yüksek kan basıncı ve serum kolesterol düzeyi gibı risk faktörlerinin kontrol altına alın- masının yaşam süresinin uzama- smı sağladığını söyledi. Türki- ye'de son 20 yılda doğurganlık oranındakı azalmanın nüfiıs kom- pozisyonunda önemli değişiklik- lere neden olduğunu kaydeden Kutsal, 65 ve yukan yaştakilerin 2005 yılında 4 milyonu geçtiğini söyledi. 2025 yılında Türkiye'de- ki 60 yaş üzenndekı nüfusun 12 milyon 55 bin 400 olmasının bek- lendiğinı belirten Kutsal, Türki- ye 'de 70.8 olanhayatta kalmabek- lentisuün ise 2023'te 74.1 yıl ol- masının öngörüldügünü bildirdi. AYDINLANMA EMRE KONGAR Alt Kimlik - Ust Kimlik Kimlik tartışmalarının özünde yatan sorun, bu tartışmaların bir toplumun bütünlüğüne mi yoksa bölünmesine mi hizmet ettiğı hususudur. Dünyada ve Türkiye'de hız ka- zanan bu tartışmaların altında dünyayı yönetmeye soyunan bü- yük gücün, yani Amerika Birieşik Devletleri'nin öncülüğünün yat- ması,bir zamanlar bu rolü üstlen- miş olan Büyük Britanya Impara- torluğu'nun ünlü "böl ve yönet" ilkesini anımsatıyor. • • • Her insan kaçınılmaz bazı kül- türel kimliklerle doğar. Bunlann çoğu alt kimlik özelliği taşır, bir tanesi ise genellikle üst kimlik olarak işlev yapar. Ama zaman içinde bılinci geli- şen birey, bu kımlikler arasında bir tercih yapabılir ve kendi üst kımlığıni de yenıden belirleyebilir. Bir insanın, kendi iradesi dışın- da, doğumda edindiği kimlikler beş tanedir: 1) Aile kimliği: Özellikle din-ta- nm toplumlarında, aşiret yapısının egemen olduğu feodal düzende, aile bağları çok önemlıdir; kımi in- sanlar doğuştan aşiret reisinin ai- lesine mensup olduklarından, ha- yata ağa ya da şehzade olarak başlar. 2) Coğrafya kimliği: Her kişi doğduğu coğrafyaya bağlı olarak dünyanın belli bir bölgesıne aıttir ve kimi zaman o kişinin ırkını da bu bağ belirler. 3) Din ya da mezhep kimliği: Her insan, otomatık olarak ıçıne doğduğu aılenın sahip olduğu din ya da mezhebe mensup olarak kabul edilir; zamanla bu anlayış terk edilmekle birlikte, Türkiye'de hâlâ vatandaşların nüfus kâğıtlan- na, içine doğduklan ailenin inancı yazılmaktadır. 4) Irk ya da milliyet kimliği: Birey bilinçlendikten sonra, do- ğuştan zorunlu olarak gelen bu mensubiyetı açıkça reddetmedik- çe, o kımlikle anılır. 5) Vatandaşlık kimliği: Aslında günümüzde, vatandaşlık kimliği, yani siyasal kimlik, bir devletin ve o devleti oluşturan toplumun or- tak kimliği olarak kabul edildiğin- den, yukardaki dört kimlik öğesi- ne göre, en çok üst kimlik olarak kullanılan husustur. Bu beş öğeden ilk dördü, za- man içinde, tarihte çoğu zaman toplumları bir arada tutan üst kimlik işlevi de görmüşlerdir. özellikle din-tarım imparator- lukları döneminde din ve mezhep böyle bir işlevi yerine getirmiştir. Zaman içinde endüstrileşme sürecinin etkisiyle laiklik ve de- mokrasi geliştikçe, her insanın din, mezhep, dil, ırk farkı gözet- meksizin eşit haklarla doğduğu inancı yerleştikçe, demokratik ül- kelerde, vatandaşlık bağı bir üst kimlik niteliği kazanmıştır. • • • Türkiye'deki kimlik tartışmala- nnda, ailenin, coğrafyanın, din ve mezhebin, ırk ve milliyetin, yani alt kimlik niteliği taşryan küttü- rel özelliklenn ön plana çıkanlma- sı, hele hele üst kimlik olarak kullanılması, hiç kuşkusuz hem toplumsal bütünlüğü hem de Tür- kiye Cumhuriyeti'nin üniter yapı- sını zedeleyici nitelik taşır. Türkiye Cumhuriyeti'nin Baş- bakanı'nın, yirmi birinci yüzyıl- da, yüzyıllar önce, ortaçağda, bir üst kimlik niteliği taşryan di- ni, toplumsal özellik olarak bir- leştirici öğe niteliğiyle ön plana çıkarması çok düşündürücü- dür. • • • Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan bireyleri Türk olarak niteler. Bu niteleme ne ırka ne dine dayalı bir nitelemedir, sadece siyasal vatandaşlık bağını be- lirler. Yani Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese Türk denilir; aynen Ame- rikalı, Fransız, Ingiliz gibi; bu in- sanlann kökenleri değişik olabilir Kürt, Türk, Rum, Ermeni, Arap, Laz, Çerkez gibi. İnsan alt kimliği ile övünebilir, onu geliştirmek için her türtü ça- banın içine de girebilir, bunda bir sakınca yoktur. Sakınca, alt kimliklerin kullanı- larak devletin üniter yapısının ya da laik ve demokratik düzeninin reddedilmesinde yatar. ekongar a cumhuriyetcom.tr www.kongar.org Değişimi keşfetmeye hazır mısınız? Yeni Accent Era. Yepyeni bir çağ! Yenilenen tasarımı, zenginleşen donanımı, üstün güvenliği ve güçlü motor seçenekleriyle Yeni Accent Era, iddialı geliyor. MOşteri Danışma Merkezi: (02161571 63 01 www.accent-era.com D r i v e y o u r w a y T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle