Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 AEALIK 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
hsan baklarından
ne anlayacağc?
Iman Hakları Günü'nde
Muaffer llhan Erdost'un
oLjduğu TİHAK bildirisinden:
"(jiderek farklı ve birbirine
kaşıt iki 'insan haklan'
kûnelenmesi oluşuyor. Biri,
ulıslararası sermayeye
kunanda eden ve küresel
egsmenliğin kendi taıihsel
mnası olduğunu savlayan
küesel faşizmin belihediği
inan haklan. Yani küresel
egsmenliğin perspektifinde,
Av&sya'nın kalbi ve
Oradoğu'nun yeniden
biç'mlendirilmesinin temel
trempleni olarak Türkiye'ye
daraiılan insan haklan. öteki,
23Nisan 1920 ve 29 Ekim
19?3'ün bağtmsızlık temelinde,
laiı ve demokratik
Cımhuriyetin, devrimci
denokratikleşme, özgürteşme,
der
rimcileştirme yolunda insan
harları...
Bir, ister satış yoluyla olsun,
ister politik, e-konomik ve
asleri dayatrnalar altında
olsjn, ülkeyi paylaşmanın ve
payfaştırmanın aracı olarak
insan hak/an; öteki, ülkenin
varrğını, bağımsızlığını,
derıokratikleşmesini,
de\rimcileşmesini temel alan
insan haklan. TİHAK, insan
haUarını, ulus olma ve ulusun
vanğını koruma temeline
indrgiyor ve insan haklanna
küresel sermayenin küresel
egemenliği perspektifinden
bakan anlayışa karşı, insan
haHarını bağımsızlık temeli
üzehnde savunuyor."
IŞIK KANSU
Bir AKP'Iİ milletvekili çıkıyor, parti
grup toplantısında Maliye Bakanfnı ve
iktidar uygulamalannı yerden yere vu-
ruyor. Bir diğeri, dı/rup dururken aske-
ri gamizonlann kent dışına çıkanlma-
sını öneriyor. Genelkurmay'dan da sert
yanıt geliyor... Içki yasağı tartışmalan
ile ortam gerilirken televoleci iktisatçı-
lar bile Türkiye'de ekonominin iyiye git-
mediğini açıklıyorlar...
Recep Tayyip Erdoğan, yurtdışın-
da, alt-üst kimlik tartışmasına "dinde
buluşuyoruz" gibi yeni boyutlar kazan-
dınyor...
Ne oluyoruz, nereye gidiyoruz?
Merakımızı gidermek üzere kulağı-
mıza çarpan başkent fısıltılannı topar-
ladık. Şöyle bir "genelmanzara" çtkt
ortaya:
Artık çok belli. Türkiye bir erken se-
çime doğru son hız koşmaya başladı.
AKP'de baş gösteren gelişmeler, hu-
zursuzluklar, CHP lideri Deniz Bay-
Erken Seçim Düdüğü Öterken...
kal'ın Anadolu'ya Çikı-
şı bunun göstergeleri.
Olast siyasi değişimler
öncesi ryî koku alan bü-
rokrasi, kabuğuna çe-
kilmeye, sorumluluk
üstlenmek yerine gün-
lükişteri yürütmekle ye-
tinmeye başladı bile.
Dikkatli olduklannı bil-
diğimiz deneyimli siya-
setçilerden farklı bir
ğoztem:"AKP;ANAP'ı
grvptan düşürmekiçin
kimitransfersevermil-
letvekillerine her an-
lamda çokasılıyor, ama birküçükpar-
ça dahi koparamıyor..."
Bir başka izlenim: Işadamlarının ik-
tidarta "cicim aylan" geç de olsa bit-
ti gibi. Baksanıza; Re-
cep Tayyip Erdoğan'ın
Güney Asya gezisi için
Airbus 340 tipi büyük
bir uçak tutuldu, işa-
damları çağnldı, hat-
ta gezi için alınan
ödenti de düşürüldü,
buna rağmen uçak
boş kaldı.
Erdoğan, Güney As-
ya gezisine, en sadık
çevresinden bir ekibi
götürdü. AralanndaAN
BabacanveBinaiiYıl-
dınm'ın da bulundu-
ğu bu ekiple daha rahat birortamda ite-
riye dönük hedefini, hem siyasal hem
de "bireysel" stratejisini belirliyor.
Son müzakere çerçeve belgesi ve
AlHM'nin türban karannın yarattığı düş
kınklığı yüzünden iktidar, Avrupa Birli-
ği ile arasına kara kedi soktu. Başmü-
zakereci Ali Babacan'ın şimdiye değin
etle tutulur birtemasta bulunduğu söy-
lenemez. Aynı soğukluk AB cephesi
için de geçerli. AB'nin Türkiye Delegas-
yonu Başkanı Hans Jörg Kretsch-
mer, bugüne değin Babacan'a resmi
bir ziyaret gerçekleştirmiş değil...
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın
"parti içi demokrasinin işlemediği ve
genel başkanlık sultasının sürdüğü"
gerekçesiyle AKP'ye açtığı dava, ge-
rek parti içinde, gerekse siyasal çev-
reierde bir ilk uyan olarak algılandı. Da-
hası, "Erken seçim, AKP'nin daha fark-
lı, daha büyük davalaha karşı karşıya
gelmesini engeller" diyen hukukçula-
ra rastladık.
Çok açık; Geteceği içinde banndıran
küre, 2006'ya AKP'nin sıkıntılaria yük-
lü gireceğini gösteriyor.
Anımsayınız, bundan birkaç ay önce Recep Tay-
yip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin, Soçi'de
yanlanna kimseyi almadan, kayrt tutturmadan baş
başa görüşmüşlerdi. Bu görüşmeler, galiba meyve-
sini verdi. Geçen günlerde Rusya'dan alınan doğal-
gazın özel sektörtarafından ithal edilecek 4 milyar met-
reküplük bölümünün ihalelerini kazananlar belli oldu.
Ihaleye girmek Rusya'nın ön onayına bağlı olduğun-
dan, ihaleyi alanlar da sadece Ruslann izin verdiği 4
firmaydı. En küçük paya sahip SheH'e, Ruslann iha-
leye meşruiyet sağlamak için izin verdikleri söylenti-
leri dolaştı ortalıkta. Diğer iki şirketin; Ali Şen'in Bosp-
horus'u ile Avrasya Gaz firmasının da Ruslar ile or-
taklıklan olduğu anlaşıldı.
Dördüncü şirket, 1995'ten bu yana AKP'li Istanbul
belediyesi ile iş yapan Enerco'ydu ve sahibi AKP Is-
Tatlı doğalgaz
tanbul ll Yönetin Kurulu üyesi Hasan Karahan'ın
yeğeni Fatih Bartacı'ydı. Enerco'nun, Atasay Ku-
yumculuk'un sahibi Cihan Kamer ile bağlantılı oldu-
ğu ileri sürüldü. Bunun üzerine Cihan Kamer, Ener-
co'nun ortağı olmadığını, ama Enerco şirketinin sa-
hibi Fatih Baltact'yı yakından tanıdığını, hatta Balta-
cı'nın kendisine ortaklık önerdiğini açıkladı ve ekledi:
"Ben saklambaç oynamam, dolayısı ile de sobelen-
mem. Sobeledim, ebeledim edasınagerekyok."
Cihan Kamer, neden "sobelenme, ebelenme'Ğen
söz etme gereği duymuştu ki?
Recep Tayyip Erdoğan a yakınlığı ile tanınıyordu,
belki de o yüzden... Erdoğan'ın oğlu Ahmet Burak'ın
düğününde takılan altınlardan 29 kilo 139 gramı da,
Cihan Kamer'in yöneticisi olduğu Asgold Kuyumcu-
luk tarafından 23 Temmuz 2001 'de paraya çevrilmiş-
ti hem. (Bak: llhan Taşcı'nın 'Af Dağının Ardındaki
AKP'kitabı, sayfa41)
Her şey bir yana, önemli bir soru var aklımızda:
BOTAŞ, yani bir kamu kuruluşu doğalgaz satışından
elde edeceği geliri niye özel sektöre bırakır? Çünkü,
ihaleyi kazanan şirkeüerin yapacaklan tek şey var Rus-
ya'dan alacaklan "müşteri garantili" gazın üzerine
kâr koyup satmak. Taş atıp kollan yorulmayacak ya-
ni. Piyasa diliyle "Tatlı iş"...
Doğalgaz ihalesi ve arkası, çocuklann bir oyun oy-
namazdan önce ebeyi betirtemek üzere birbirterine adım
adım yaklaşırken söyledikleri "Aldım, sattım, ben se-
niyendim" tekerlemesine çok benziyor...
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
Emekli Memurun
Yükselme Hakkı Var mı?
SORL:
Bir üniversiteden, 2. derece 4. kademeden "öğretim görevii-
si" unvanı ile emekli oMum. Oysaki, 1 .dereceye yükselmem ge-
rekirdi Nedeni ise, emekli olduğum kadronun *kadro derece-
si" 2 obnası yüziinden, Oysa 1. dereceden emekli olmam gere-
khordu. Böyiece, 3.600 ek göstergeyerine, 2.700 ek göstergeden
emekli oJdum. Ernekii ayhğunda kaybım oldukça yüksek.
Duyduğuma göre, emekli memurun da yükselme hakkı var-
nuş.
Ben de bu haktan yararlanabUir miyim?
(E.E)
YANIT:
Çeşitli personel yasalan kapsamında görev yapan kamu gö-
revlilerinin, mali ve sosyal haklan oldukça karmaşıktır.
Kamu görevlisine emekli olduğunda, lcadro derecesi ne ise
o dereceden aylık bağlanmaktadır. Görev aylığmı 1. dereceden
alanlar, 2. derece kadrolu görevlerden emekli olduklannda,
emekli aylıklan, 1. dereceden değil, 2. dereceden bağlanmak-
tadır.
Kamu personel yasalan kapsamında çalışanlara, 657 Devlet
Memurlan Yasası'na ekli "Gösterge Tabtosu" içinde yer alan
15 derece 126 kademeden oluşan bir "Ayhk Gösterge Tablosu"
uygulanır. Bu tablo, kamu görevlilerinin "ögrenim durumla-
n " göz önüne ahnarak hazırlanmıştır..
Devlet memurlan öğrenim durumlanna ve yer aldıklan hiz-
met sınıflanna göre, değişik derece ve kademelerden göreve
başlarlar. Her yıl bir kademe, her üç yılda bir derece alırlar. Dev-
let memurluğunun en üst noktası 1. derecenin 4kademesidir.
Ancak, 1. derece 4. kademeye en az "2 yû süreü jükseköğreni-
mi bhirenler'' yükselebilmektedir.
1. dereceye yükselebilmek için, "en az 2 yıl süreti yüksekög-
retimi bitirmiş otanak" yeterli değildir. Aynca, Devlet Memur-
lan Yasası'nın 67. maddesi uyannca bulunduklan görevler için
1. dereceli "boş kadro" bulunması da koşuldur.
Emekliye ayrılanlann emekli aylıklan kadro derecelerine
göre bağlanmaktadır. Yıllardır süren bu uygulamaya, 31 Ara-
lık 2001 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kuru-
lu'nun 20013486 sayılı Karan ile yeni bir çözüm getirilmiş-
tir. Bu çözüm, öğrenim durumu uygun alan, ancak kadrosuz-
luk nedeniyle üst derecelere gelemeden emekli olanlara, üst de-
recelere yükselebilme hakkı vermektedir. Bu hak. Bakanlar
Kurulu Karannın 1. maddesinde yer almıştır. "Madde 1-Diğer
şarüan taşıdığı halde üst derecelerde kadro ohnadığı için kaza-
nılmış hak ayhklan öğrenim durumlan itibam la gelebilecekle-
ri dereceye kadar yükseltilemeden kendilerine emekli, adi ma-
hıDük, vazife mahıDüğü ile dul ve yerim ayhğı bağlananlann ka-
zanılmış hak aylıklan, T.C. Emekli SandığYnca her yıl bir de-
rece yükseitilir."
Kazanılmış hak aylıklannın yükseltilmesinde, öğrenim du-
rumlan göz önüne alınacak ve öğrenim durumlannın uygun ol-
duğu "derece hiçbir şekilde" aşılamayacakrır. Yapılacak ilk
"yükseltme işlemi", 30 Haziran 2002'ye kadar sonuçlandınl-
mış olacaktır. Derece yükseltilmesinden doğan fark ödenme-
sine Temmuz 2002 'de hak kazanılacak ve "geçmişe yönelik
herhangi bir ödeme" yapıhnayacaktır.
Kadrosuzluk nedeniyle derece yükseltilmesi yapılamayan,
T.CEmekliSandığı'ndan, "emekfi,adimahıflük,vazifemalul-
lüğü ile dul ve yetim ayhğı alanlann" öğrenim durumlanna gö-
re yükselebilecekleri derece ve kademeler :
Öğrenim Durumuna Göre l ygulanan
En Yüksek Derece ve Kademeler
Ögrenim Dunımu
Yüksek Okul (6 yıl)
Derece
1
YûksekOkul(2yıl) 1
Lıse üstü meslek okulu (3 yıl)
Lıse üstü meslek okulu (1 yıl)
Lise dengı meslek okulu
Lise
Ortaokul
Ortaokul dengi meslek okulu
ilkokul
Kademe
4
4
2 6
2 . 6
3
3
5
5
7
8
oo
9
9
9
Bakanlar Kurulu karan ile tanınan bu haktan, öğrenim durumu
üst derecelere yükselebilmesine uygun olup da kadrosuzluk
nedeniyle yükselemeden emekli olan memurlara tanınmıştır.
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK behicak a yahoo.com.tr
HARBİ SEMÎHPOROY
HAYAT EPtK TtYATROSU MUSTAFA BİLGIN hayatepik <ı mynet.com
EMPERYAUZME KARŞI CIKMADAN
İNSAN HAKLARIN1 SAVUNAMK
Btft
BABA, ÖDEVİM ICÎN
BtR ATASÖZÜ
SOYLER
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 12Arahk ıcıcır.mumtaz-arikan. com
f biri o/an
St'ncıf-ra, f
ile itiçkisi nede -
Kiçf/e ç-ok.
elefHHİmiÇ
ama
FRANKSIMTRA'NINr
YOLU"
19i5"rE BU6ÜM,
VE SİUEA4A OYUUCUSU
PO6MUÇTU. İTALMN 4S/LU SW/trK4, İ93O VE
M£T, TOmAY DOttS£Y
ÇAUÇAJMfC ÜMLÜ 8İ£.
OLMüÇTU. O4Z VE H/IFtFMÜZİKTE US-
, 8U KEZ OE S/A/EMAM OYUUCU OL4-
OENEMEYE KOYUCMİ/frV.
r
/M-
ÇÇ(fROM U£fi£ TO ETZBNtTY)
>MK£>/MCr OYÜ/VCt/ OSCAG'rNt /UMA-
KANtrı/iMAicr* G£ciKM£Miçri.
, 8AZJ İ " *
ÜÜ"'AHÇ HA
VAKFTKEBtR KADASTRO MAHKEMESt'NDEN
Esas No: 2005 8
Davacı Sevım Gürsel taıafindan davalı Ekrem Erkan ıleyhıne mahkemetruze açüan ka-
dastro tespitme itiıaz da\ asında verilen ara karar gereğince.
Davacı 04.04.2005 tarihlı dilekçesinde özetle. Vakfikebu üçesi, Hamzalı Kö\ü'nde kâin,
130 ada. 30 panel. 125 ada, 13 No'hı paıselkrin muris babası Mustafa Erkan'dân mirasçıla-
nna kaldığuu, ancak yapılan kadastro çalışmalanrkla bütün hısselenn davalı adına yazıldıgım
beürterek yapılan tescilın ıptalme karar venlerek hıssesının kendı adına yaalmasını talep et-
miştir.
Yapılan tüm araştımalara rağmen adresi tespıt edılemeyen Trabzon üi. \'akfikebir üçesi,
Hamzalı Köyü nüfiısuna kayıtlı dahiü davalı Mustafa ve Hava oğlu. 19.06 1955 dlu Ekrem
Erkan'm duruşma günü olan 26.12.2005 günü saat 11 39'da rfıahkemeye gelerek beyanda
bulunması ve>a kendisini bir vekılle temsil ettirmesı. gelrredıgi takdırde yokiuğunda yargüa-
maya de\am olunacağı ve karar verileceği hususu TeblıgaJ Kanunu'nun 28 maddesi uyann-
ca teblig yenne kaım olmak üzere ilan olunur 21 11.2005 Basın: 57867
ŞtŞLİ 1. SULH HUKUK HÂKtMLİĞt'NDEN
DosyaNo: 2005/1776
Davacı Aylin Özbırsöz tarafindan mahkememizde açılan vasi tayini
davasında verilen ara karan gereğince;
Istanbul ıli. Şışli ılçesi, Fenköy Mahallesı. CUt No: 8. Hane no:
4282'de nüfusa kayıtlı, Hüseyın ve Antuanet'ten olma 2711/1969 dlu Si-
bel Deminıan'ın hastalığı sebebi ile M. K. nun 405. maddesi uyannca kı-
sıtlanmasına. kendisine Istanbul ili. Fatih îlçesı. Arabacı Beyazıt Cilt No:
4, Hane No: 854'te nüfusa kayıtlı Hüseyin \e Antuanet'ten olma
2004-1976 dofumlu kardeşi Aylin Demırhan'ın (Özbırsöz) vasi uyin
edümesine karar verilmtş olup ıtirazı olanlann 10 gün içerisinde mahke-
merraze müracaat etmeferi gerekti|i. mûracaat etmedikleri takdırde kara-
nnkesinleşecefi 07.12.2005 gün 2005 1776 esas sayılı ilamı ile karar ve-
nlmış olup; Keyfiya üan olunur. 07.12.2006 Basın: 58664
SAGNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Günaydın!
Başbakan Avustralya gezisinde "Demokrasi
amaç değil araçtır!" beyanını geliştirerek, "De-
mokrasi de, din de araçtır. Amaç insanlığın mut-
luluğudur, huzurudur!" dedi.
Basında sonra bu sözlere atfen yapılan yorum-
larda şöyle hatıriatmalara rastladım:
"Erdoğan, Istanbul Belediye Başkanlığı döne-
minde verdiği birmülakatta, 'demokrasinin amaç
değil, araç olduğunu' söylemiş, 'önemli olan in-
sanın mutluluğu' demişti." (Ismet Berkan-Radi-
kal, 8 Arahk)
Tayyip Erdoğan'la 1996 yazında o söyleşiyi
ben yapmış olduğum için, söylemin aslını, nasıl,
ne şekilde ifade edildiğini bir kez daha hatırlatmak
istiyorum.
14 Temmuz 1996 tarihinde "Milliyet" gazete-
sinde yayımlanan o söyleşide "önemli olan insa-
nın mutluluğudur!" anlamına gelecek tek satır
yoktur. Çünkü Erdoğan, Türk siyaset tarihine ge-
çen bu sözleri sarf ederken "muttuluktan" faian dem
vurmamıştı. Bu "felsefi mutluluk reçetesini", ori-
jinal söylemine "tevil" yoluyla sonradan zaman
içinde eklemledi.
"Demokrasi amaç değil araçtır!" demeciylesü-
rekli yüzJeşmek durumunda kalınca; "Araç derken
ben, mutluluğa giden aracı kastetmiştim " diyerek
"tevile" gitti.
Kimse arşivlere dönüp "orijinal beyanı" okuma-
dığı için, başlangıçtan beri sanki "Demokrasi mut-
luluk aracıdır!" misali bir şeyler söylediği farz edi-
liyor. Yok böyle bir şey.
Neyin aracı? 'Hakk'a kul olmanın aracı'
Istanbul Belediye Başkanlığı döneminde ger-
çekleştirdiğimiz o söyleşiyi yaparken, yanıt aradı-
ğım ve Erdoğan'dan açıklık getirmesini istediğim
temel konu, kendisi ile partisinin "demokrasi an-
layışıydı". Ama Erdoğan'a ben "Demokrasiamaç
mıdır, araç mıdır?" şeklinde bir soru sormadım. Bir
noktada sinirlenip bu veciz saptamayı o kendili-
ğinden ortaya attı.
Kendisini tahrik eden, "RP'nin şeriatçı"olupol-
madığına ilişkin bir soru olmuştu:
"RP şeriatçı birpartidir. diyebilir miyiz?"
Bu soruyu Erdoğan "Âdil düzenci diyebilirsi-
niz..." diye geçiştinneye çalışınca, bu sefer ben "şe-
riatçılığm karşılığı olarak mı?" diye üstelemiştim.
O da ardından şunlan söylemişti:
"Bakın ne diyorum. Adil düzenci parti diye-
bilirsiniz. Kula kul olmayacak bu parti. Hakka
kul olacak."
"Hakk'a kulda, demokrasiyebağlılığı ne olacak?"
"Dört dörtJük. Ama demokrasi amaç mı, araç
mı? Haa burda bizim bir aynlığımız var. Biz di-
yoruz ki demokrasi amaç değil, araçtır."
(Söyleşinin tamamını OM Yayınlan'ndan çıkan
"Annem Batı'ya Gidin Dedi!" isimli kitabımda bu-
labifirsiniz.)
Ve 'Milletin ruh kökü'...
Erdoğan'ın ortaya koymaya çalıştığı "konsept"
kuşkuya yer vermeyecek kadar açıktı:
"Biz diğer partilerden farklıyız. Demokrasiyi tar-
tışılmaz amaca dönüştürmek, 'kula kul olmaktır'.
Refah Partisi, burda diğer partilerden aynlır: Biz
diğeheri gibi 'kula kul' değil; 'Hakk'a kul olmayı
hedefleyen' bir partiyiz. Demokrasi bizim için bu
yoldâ bir araçtır. Kendi başına amaç olamaz!"
Erdoğan'ın sözlerinin anlamı buydu. Tartıştığı-
mız konu, "demokrasi" ve "şeriat"X\: "Mutluluk"
üzerine feisefe yapmıyorduk. "Demokrasi" ile "kul"
sözcüğünü yan yana getirmesi dahi bizatihi "gaf-
fı"zaten.
Röportajda bu "gaflann" başka çok örneği var-
dı: "Milletin ruh kökü" sözleriyle tanımladığı Re-
fah Partisi için: "Referansımız Islam. Referansımı-
za ters düşen hiçbir şey yapmak ve yaşamak is-
temiyoruz..." demişti. "Referansınıza ters düşen
kanun kalkacak mı?" diye üstelediğimde; "Tabii"
diye yanıt vermişti: "Kanunlan da insanlaryapar..."
işte 1996 yılının "Erdoğan dokthni" buydu. Son-
ra zaman içinde o Erdoğan'ı "değişti!" diye top-
lumatakdim edenler, şimdi "Demokrasi de, din de
mutluluğun aracıdır!Amaç mutluluktur" şekline bü-
rünen "2005 doktrini" karşısındaşaşıyoriar: "Ama
bu totalitarizmdir!" diye...
Bonjour! Goodmoming! Gutentag! Günaydın!
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Yabancı
korkusu, ya-
bancılardan
nefretetme. 2/
Bir şeyi sev- A
meye, isteme-
ye ya da yap-
maya içten
yönelme...
Beriryum ele-
mentinin sim-
gesi. 3/ Sat-
rançtabirtaş.
1 2 3 4 5 6 7 8
1 2 3 4 5 6 7 8 9
Üze-
rine çivi çakılacak
ayakkabı geçirilen
kunduracı aracı. 4/
Öti kulplu ve dibi siv-
riantiktesti.5/Ilave... 4
"Maviçanaktacacık 5
/ Peynirli — getirdi- 6
ler / îstanbul'dayım
7
sanki" (Nâzım Hik- 8
met). 6/ Çorak, ve- 9
rimsiz toprak... Uğur, talih. II At bakıcısı... Bir no-
ta. 8/Yerölçümünde kulJanılan taksimatlı cetvel...
Büyük ve süslü çadır. 9/insan, hayvan ve bitkile-
rin yapısını inceleyen bilim dah.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/Tatsız ve çok konuşan, geveze... Anadolu halk-
lannm en eski ana tannçası. 2/Madenleri yont-
mada kullanılan çelik araç... Değişmez, kati. 3/
Çekişme, kavga... Beyoğlu semtinin eski adi. 4/
Dört yılda bir düzenlenen büyük spor etkinliği.
5/Parlak kızıl renk. 6/Kemiklerin yuvarlak ucu...
Ateş... Rıhtımın su üsründe olan bölümü. 7/Ba-
şıboş gezen hayvan sürüsü... "—'ye almak": Bi-
riyle ya da bir şeyle alay etmek. 8/Temize çıkar-
ma, akiama... Sınır nişanı. 9/Notada durak işa-
reti... Un elerken dökülmemesi için yere serilen
örtü. t> |