23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AYFA CUMHURİYET 29 KASIM 2005 SALI spor(5 cumhuriyet.com.trI_O k - 7 i V ^ J . 1 . sporcs cumnurıyeı.com.ır \lman çalıştıncı Daum'un yaptığı açıklamalar kafa kanştırdı, otoriteler Edirne dışındaki başansızlığı sorguluyor Türk futbolu nereye koşuyor?Türk fiıtbolunda Daum'un parmak bastığı, 'kalitesiz-lig'in n önemli gerekçelerinden 'iri de spor kulüplerinin Ityapıya gereken önemi ermemesi olarak jösterildi. Neden böyle oldu? • Para bitti: Kulüplerin büyük oğunluğu mah krizde. Gişe plin ve ûrün pazarlamadan ıtenen para gelmiyor. •aklen yayın gelıri olmasa, Igler ıflasm eşiğine gelme Dktasında. • Altyapı ışıemıyor: 4 tüyüklerin alt yapısı son 5 nldır yıldız yetiştiremiyor. /jıadolu'dan gelen yıldız daylan 4 büyüklere uyum ağlayamıyor. • Profesyonel değiliz: Spor hılüpleri, 2005 yüında hâlâ ?ami koruma demeği' satüsü ile yönetiliyor. Irofesyonel yöneticiler, 'îeçilmiş' başkan ve yjneticilerin gölgesinde hlıyor. • Yabancı konuSU: 6 yabancı kratenjanı Senuh gibi, Sabri gbi, Volkan (Beşiktaş lalecısi) gibi isimlerin cnünü kesiyor. Türkiye'ye getirilen ucuz maliyetli }abancılarda 'kalite' aanmıyor. • Futbolculanmız duygusal: Takımlanmızda oynayan cyunculanmız duygusallıklannın etkisi altında kalıyor. Aşın motrvasyon, önemli karşılaşmalarda üzerlennde baskı yaratvyor. Bu da sahaya avantaj olarak değil, dezavantaj olarak yansıyor. ARİFKIZmALIN Galatasaray'ı Alı Samı Yen deplasmanında 1-0 yenerek ligdeki çıkışını sürdüren Fenerbahçe'nin Alman teknık dırektörü Christoph Daum'un Türk futboluyla ilgili olarak yaptığı açıklamalar spor kamuoyunda genış yankı uyandırdı. Daum'un maç sonrası, "Turkcell Süper Ligi fle Şampiyonlar Ligi çok farkh kurvariar. Trabzon, Rum kesimi takmuna etendi, Galatasaray, Tromso'yu yenemedi Türk mflii takunı Ahnanya'ya gidemedi. Türk futbohınun uluslararası anlamdaki yerinin büincine varahm artk" şeklrndeki demeci,Türk futbolu nereye gMryor?" sorusunu bır kez daha gündeme getrrdi. Derbi maçta arve ortağı ikı takımın sergılediği oyun ülke futbolunun 'kaütesizn^i'nı tescıl ederken, Türkiye Süper Lıgı'nin lokomotiflerinden olarak göstenlen Trabzonspor'la Beşiktaş'rn çizdikleri kötü performans, düşüşün bır göstergesi olarak durmakta. Türkiye Süper Ligı'nde zirvedekı ılk ıkı taİamı sadece Kaysenspor'un zorlaması. Sıvasspor, Erciyesspor ve G.Antepspor'un inişlı çıkışlı grafıği, ulusal takımlan da olumsuz yönde etkiledi. 2003 yılından bu yana hiçbir büyük organizasyonda ses getiremeyen profesyonel takımlar (Ümit ve A ulusal), daha önce elde edılen 'Dünya üçüncülüğü, Konfederasyon Kupası üçüncülüğü ' türündeki mirası da tükettiler. Türk futbolunda Daum'un parmak bastığı. 'kalitesız-lig'in en önemli gerekçelerinden bıri de spor kulüplerinin altyapıya gereken önemi vermemesı olarak gösterildi. Son yıllarda Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'da yetişen hiçbir futbolcunun patlama yapamaması, Anadolu takrmlanndan gelen yıldız adaylannrn da çabuk tükenmesi, 75 miryon nüfuslu ülkenin 'kara yazgısı' biçiminde değerlendiriliyor 'Para yok, başan yok' Profesyonelleşen ve ekonomik bir olgu haline gelen futbolun Türbye'de gerileme dönemine grrmesindeki etkenlerden biri ise ekonomik dengesizlik. Fenerbahçe ve Gençlerbirhğı dışrndakı rum kulüplerin borç batağında yüzmesı, atılnnı frenlerken, Beşiktaş ve Galatasaray'daki tükeniş de 'aşın borçlanma' olarak ifade ediliyor. matörruh anlayışı bitti, işin tadı kaçtı AÇIKÇA ZtYA ŞENGÜL (Spor Yazan): Gerek ulusal takımda, gerekse de kulüplerimizin Avnıpa arenasında düşüş içınde olmasmı bireysel hatalara ve 'cın olmadan adam çarpmaya çahşmaya' bağlıyorum. Örneğin; bir Schalke 04 maçında bir kaleci hatası, tsviçre maçında daha dakika dobnadan Alpayın topu elle kesmesi... Bunlarm hepsi bireysel hatalar. Yine yabancı forvet oyunculan yakaladıklan pozisyonların yüzde 80'inini gole çevirirken, bizimkiler ise cömertçe harcıyor. Bundaki en büyük etken ise maçlara konsantre olma sonınumuz olarak duruyor. Burada ise sorumluluğun büyük bölümü mentör ya da psikolog denen görevlilere düşüyor. Duygusal rutbolculann çok olduğu bir ülkede ' Vatan, Millet, Sakarya' edebiyatı ne yazık ki olumsuz etkı yapıyor. TURGAY ŞEREN (Profesvooel Futbolcular Derneği Başkanı - Spor Yazan) Türkiye'de yabancı futbolcu furyası yapılrnak isteniyor. Bu yanlış. Biz yabancı oyunculann en iyilerini alamıyoruz ki. Afrika'dan ya da farklı ülkelerden düşük maliyetli oyuncular transfer ediyoruz. Türk futbolculan artık belirli bir maddi güce ulaştı. Eskisi gibi daha amatörce düşünüp 'çıkıp bu maçı kazanayım. Mücadele edeyim' demiyorlar. Bence takırnlanmızda 3 yabancıdan fazla oyuncu oynatılmarnalı. CÜNEYT TANMAN (Spor Yazan): Türk futbolunda düşüş yaşandığı bir gerçek. Futbolumuzu nasıl ileriye taşrnz diye çaba harcayacağımıza, nasıl batınnz diye düşünüyoruz. Bizun iyi yönetilememek gibi bir sorunumuz var. Bu yaşananlar bir dibe vurma. Eğer gereklı dersleri çıkanrsak, yeniden yükselışe geçenz. Çünkü o potansıyelimiz var. OSMAN ŞENHER (Spor Yazan): Türk futbolculan aklını başına toplamah. Çok para kazanıyorlar ancak sahaya futbol olarak hiçbir şey koymuyorlar. Bence 3 büyükler transfer paralanm dondurmalı. Yabancı rutbolculann ülkemizde oynaması^Türklen ateşlemeli. ERHAN ONAL (Eski G.Sarayü futbolcu): Ülkemizde alt yapıya çok önem verilmiyor. Oradan gelecek futbolculara değer verilmelı. GÖRÜŞ KAHRAMAN BAPÇUM Şampiyond) Fenerbahçe Rize maçını TV'den biriikte ızledığımiz dostlara, maçtan sonra şöyle demıştim: "Bu Fenerbahçe şimdiden şampıyon- luğu garantilemiştiri" Gülduler... Onlara anlattım kı, Kendi- sinden daha zayıf görûnen ya da öyle sanılan bır takım kar- şısında bu kadar düzensız, bu kadar acemice bir futbol ser- gileyen, şöhretli ve pahalı elemanlanyla futbolun fundamen- tal hareketlerinı bile rakıp takım kadar başaramayan bir ta- kım gene de galip gelıyorsa kesınlikle şampıyon olacaktır". Onlar gülmeye devam ettı... Bu haftakı Galatasaray maçını izlerken yalnızdım. Yalnız olmasam, kuşkum yok kı gene benzer şeyler soyteyecektım. Pazartesi gunü spor basınının Fenerbahçe hakkırida ne- ler yazdığını görünce bu kez ben güldum, doyasıya... Fenerbahçe ne muhteşem bır futbol oynamıştı!? Türki- ye'nın kralıydı. Rakibıni ne güzel kendısıne boyun eğdırmış- ti... Uyguladığı taktikle Galatasaray'ı nasıl da darmadağın etmışti... Şımdi buradan spor medyasındakı tüm dostlanma sesleniyorum: "Fenerbahçe'nin elinden şampıyonluğu kim- se alamayacak. 0 maçın ikıncı devresindeki Fenerbahçe forması taşıyan, ama benim yetmiş yılayakın bir süreden be- ri tanıdığım Fenerbahçe'ye hıç benzemeyen, en basıt fut- bol yeteneğinden yoksun acemiler mangası kırk beş daki- ka Galatasaray'ın karşısında direnıp gol yememeyı başar- mışsa, bunu kendi gücüne ve aklına değil Galatasaray'ın be- ceriksız ve şanssız forvetine borçludur." Evet... Bu maçı Fenerbahçe almadı, Galatasaray verdi. 45 dakika süresince, defanstan nadıren çıkarabıldigı toplann hepsıni -ama hepsinı- Galatasaraylılara ikram eden, rakibıni bellı bırsınırdadurdurmaktaacızkalan, üstelik Galatasaray'ın hertop alışında 10-15 saniye için kalesınde karambol yaşa- yan Fenerbahçe gögsünü gere gere "BU MAÇI ALDIML." derken bırkaç kez yûtkunmalıdır. Meraklılar bu maçı banttan bır kez daha ıncelemetıdir. İkın- cı devrede kalesındekı karambolden kurtardığı topu bır tek kez akıllıca ve kendısıne yakışır bir üslupla forvetine uzata- bilmış mi Fenerbahçe? Bu maçın ılk devresınde de saha ortasında şöyle böyle top gezdiren San Lacivertliler 45'inci dakikadakı gole kadar Ga- latasaray kalesı önünde bir şeyler yapabılmiş değildiler. A- ma ıkinci devre yoktu Fenerbahçe... Fenerbahçe'nin YOK olduğu o ikıncı devrede, Galatasa- ray neredeydi? O da bır bılmece. Unutmayın ki o kırk beş da- kıkalık kargaşa içinde kaleci Volkan da, gol önleyici nıtelik- te bır tek kurtanş yapt. Galatasaray da ışte o kadar futbol oynadı. Dostlanm bu Fenerbahçe kesınlikle şampıyon olacaktır. Bunu aradakı altı puan farka bakarak değil, gızemli bir gü- cün Fe nerbahçe'nin yanında olduğuna bakarak söylüyorum. Rahmetli Erbulak bir oyunda sadece hareketle bir orkest- ra şefi karikatürü çizmişti. Türkiye'nın gururu iki takımımız Al- tan kadar büyük bir ustalıkla futbol karikatürü çizdiler. HALİT DERİNGÖR Olmak veya Olmamak... Şöhret veya zengin olmanın da bir eğitimi vardır. Eğer eğı- tm olmazsa kışı bunlan hazmedemez. Hazım bozukluğu olur. Alerji de yapar. Onanlması da çok zordur. Ülkemız koşulla- nnda bazen zengınlik ve şöhret çok kolay kazanılıyor. Bırkaç gün içınde şöhret olunabıleceğı gibi zengin de olunabilıyor. Biraz yalakalık, biraz döneklik, biraz da uçkâğıt. Oldu bitti... Ülkemizde sayılamayacak kadar da ornekleri çoktur. Eğitıme falan da gerek yok. "Daha dün baldın çıplaktı, bugün trilyonlaria oynuyor..." "Oturacak sandalyesi yoktu, bugün ülkenin en sıcak koltu- ğunda oturuyor..." Sıksık bu yakınmalan işıtiriz. Böyle oldu- ğu gibi birkaç gün içerisinde şöhretini ve trilyonlannı kaybe- denler de olur. Burası, Türkiye... Oimakla olmarnak arasın- dakı süreçok kısa. Çelışkilerçoğu kez bizım eğitimsizliğimiz- den kaynaklanıyor. Sık sık futbolculanmız ıçın de buna benzer yakınmalar du- yanz: "Daha dün karpuz atıyordu, bugün trilyonlaria oynu- yor.", "Falanca köşklerde oturuyor...", "Daha dün süt satı- yordu ama bugün adam oldu, yanına yaklaşılmıyor.", Tele- vizyonlarda başbakan gibi demeçler venyor..." Aslında bun- lar, takdır edilmesi gereken konulardır. Ama bu noktaya ge- len ınsanlanmızın gerekli eğitimleri olmadığından uyum sağ- layamıyorlar veya sağlamakta zorluk çekıyorlar. Fatih Terim bunaçarpıcı bir ömek. Büyük şöhret oldu. Tür- kıye'de ırnparatorluğu ılan edildi. Çok çalıştı buraya gejrnek içn. Sanınm karun şibı de zengin oldu. Ne var ki geidiği bu nokta, eğitimiyle çelıştiği için şöhret ve zenginlık ona yük ol- rraya başladı. Zor taşıyor bu özellikleri. Televizyondakı mi- mikleri bunu gösteriyor. Haklı, kim olsa böyle olur. Terim, Isviçre yenilgısınden sonra birdenbire sarsıldı. O gjnden beri de olaylar gündemde, Terim de inzivada. Sesi soluğu çıkmıyor. Aksıne çıkıp kendisini savunması gerekir. Cnemlı olan yükselmek değil düşerken dirençli olmak. Böyle durumlar başka ülkelerde de vardır. Fakat bizdeki, exstrem noktalardadır. Ülke insanlan olarak kişilen bir gün ve- zr, diğer gün rezil yapmaya alışmışız. Komplekse kapılma- mamız gerekiyor. Değer yargılanmız altust olmuş. Bır başa- rda nasıl göklere çıkanlıyorsak diğer bır başansızlıkta da ye- m dıbine sokulacağımızı bilmemız ve üzulmememız gereki- yor. Toplumsal yapımıza karşı gelmek, onu değiştırmek, hiç hmsenın elinde değıldir. Ya gerçekleri kabul edeceksiniz ya ca toplumun dışında kalacaksınız. Ülkemiz böyle urun veri- ^or. Bundan kendimızi soyutlayamayız. Sorumlu yerlere gel- neyeceksiniz... Sonuç olarak insanlann geleceğı veya getirileceği yerlerbil- çı.görguveyeteneklenıledoğruorantılıolmalı.. böyle olmaz- sa hem kendisı hem de ülkesı ıçın sorun olurlar. Tepeden aşa- 91ya kadar bunun sakıncalannı görüp üzülmüyor muyuz? Fenerbahçe-Galatasaray maçına gelince.. Fenerbahçe, "ürkiye'nin standartlan üzerinde, ama Avrupa satandartlan- ıın altında. Gelin de çıkın işın içinden. Oysa amaç dünya ta- umı olmak. Nasıl olunacak? Bır çelışki... Maçta mücadele ve ıeyecan üst noktadaydı. İki takımı da kutlamak gerekir. Ama utbol nanay... lyı olamazdı, çünkü futbolcular bırbırierinı boz- nakla görevliydi. Hem boz hem de güzet hareketler yap, iyı utbol oyna.. bu çok zor. Galatasaray- Fenerbahçe maçlann- Ja az görülüyor bu durum. £-Posta: hderingorıg hotmail.com - Faks: (212) 5138595 San - Lacivertliler şimdi de Beşiktaş'ın 45 yıldır kınlamayan rekoruna göz dikti EBatıçe gü]lük gulistanhk NEYMIŞ HİLMİTÜRKAY Evet Fener- bahçe güllük gülistanlık... Once Galata- saray'ı AliSa- mi Yen'de yenip puan far- kını 6'ya çıkardüar, ardın- dandaligdeüstüste 12. ga- libiyetini alarak takım re- korunu kırdılar. San - La- crvertlilerin gözü şimdi de Beşiktaş'ın 45 yüdır kın- lamayan 13 maçlık reko- runda... Eğer Fenerbahçe, cuma günü Şükrü Saracoğ- lu'nda Trabzonspor'la py- nayacağı maçtan da galibi- yetle çıkarsa Beşiktaş'ın ehnde bulundurduğu 13 maçhk seriyi de egale et- mişolacak. Farklı Milan yenilgisi sonrasında Galatasaray maçı Fenerbahçe için zor olacağa benziyordu. Çûn- kü rakıp moralliveağırba- san taraftı. San - Lacivert- liler bir de ezeli rakibini 5 yıldır Mecidiyeköy de ye- nemiyordu. Maç bekleni- lenin tersini 'derbi' hava- sından uzak geçtı, futbol doyurmadı. Fenerbah- çe'nin silahlan kısıthydı, Galatasaray'dabütün silah- lar denendi ama olmadı. Sonuçta Nobre'rün attığı 'atan gol' San - Lacivertli- leri zirvede tek başına bı- rakh. Sdçuk, Servet ve sa- kat olan Akx bu maçta yer almadı. Milan'a karşı kart cezalısı olan ve oynamayan Ladano yine kart cezasm- dan dolayı Trabzon maçın- da da forma giyemeyecek. Luciano Fenerbahçe'de ba- şanyla görev yapan oyun- culardan birisi. Ama gel- gelelim çok kart görüyor. Bir de Milan maçıyla çüa- şa geçen bir Appiahvar ta- kımda. Son üç maçta ina- nümaz birperformans gös- teriyor. Özellikle de orta sahanın yükünü çeken Au- rebo'yu hayli rahatlattığını söyleyebiliriz. KemaL Selçuk, Deniz. Servet gibi rutbolculann oyunlanyla S.O.S verdik- lerini de unutmayaltm. Nobre dünkfi antrenmanda"GoDere devam" dedi. GözlerPSV'de Fenerbahçe'de Trabzon maçın- dan çok PSV maçı düşünülüyor. Bu maçm önemi çok fazla. San - Lacivertliler kazanırlarsa UEFA kapısı açılacak, aksi durumda Şampiyonlar Ligi'nden sonra bu defterde başlamadan kapanmış olacak. ÜmifİR yanı sıra Hasan Kabze, Volkan ve Heinz aynlmak istiyor Galatasaray'da 'Karan'lıkdeprem NEVZATDİNDAR Turkcell Süper Ligi'nde Fener- bahçe'ye Ali SamiYen'de yenilerek ezeli rakibiyle arasmdaki puan far- kı 6'ya çıkan Galatasaray'da büyük üzüntü yaşanıyor. San - Kırmızıh- larda alınan yenilgi kadar Ümit Karan'ın fbr- ma is>anında' bulunması sıkrntı yarattı. Teknık dırektor Eric Gerets'in formsuz Hakan Şü- kür'ün yanı sıra sakatlıktan yeni kurtulan Ha- san Şaş'ı derbi maçta sahaya sürmesi, takım içınde Belçikalı tekriik adama karşı bazı rutbol- culann cephe almasına yol açtı. Özellikle 11 golle ljgde gol krallığı tablosunda zırvede bu- lunan Umit Karan'ın konuşma yasağını delme- si ve Gerets'i oyuncu tercihleri nedeniyle he- def alan açıklamalar yapması ısyan bayrağını açtı. Almanya'dan B.bortmund, Ingiltere'den Bolton ve E\erton'la menajen Harun Aslan aracılığıyla sezon başında görüşen. ancak Ge- rets'ın forma garantisi vermesiyle takımda ka- lan Ümit'in oynamamaktan yana şikâyet ettiğı ve aynlmayı İcafasına koyduğu öğrenildi Gol- cü futbolcunun yakın çe\Tesine, "Bu takımda ne yapsak da hocaya yaranamıyoruz. Galiba torpilli değiliz'' dediğı kayde^ıldı Ümit'in dı- şında aynlma karan alan diâer oyuncular ise Hasan Kabze, Volkan Arslan\e Marek Heinz.. Hasan Kabze \e Volkan" ın forma şansı bulama- dıklan için oynayacaklan bir takırna gitmek ıs- tedikleri ortaya çıktı. Çek futbolcu Heinz'ın da ülkesinde takım arayışına gırdiğı belirtildı. L'mit'e ceza F.Bahçe maçı sonrası konuşma yasağını de- len Ümıt Karan'a ceza yolda. San - Kırmızı- lı yönehmin bugünkü toplantısında bu konuyu ele alacağı ifade edildi. Bu arada yönetıcı Fa- tih Gökşen, Ümit'in Beşıktaşlı Tümer'le takas edileceğı şeklindeki haberlerin gerçeği yansıt- madığım söyledi. ABDULKADIR YUCELMAN Daum'a Bir Şeyler Olmuş Milan maçının stresinden sonra Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı kendi evinde yenmesinin verdiği rahat- lık ve sevinç ortamında Daum, medyaya öylesine gerçekçi şeyler söyledi ki, doğrusu ben şaşırdım. Ancak daha önce Beşiktaş'ı çalıştıran, şinidi de . 3'üncü sezon Fenerbahçe'nin teknik direktöriü olan • Daum'un Türk futbolunu dört yıl sonra tanıması ya - da öğrendiklerini açıklaması geç kalmış da olsa yi- - ne de şaşırtıcıydı. Daum diyor ki: "Türk futbolunun uluslararasıplat- formda yerini bilmesi gerekir." Bunun açıklaması şudur. "Dünya üçüncüsü o/an Türkiye bu basansı- nı sûrdürememiştir." Yalan da değil, dünya üçüncü- sü olduktan sonra pike yapan ve çeşitli nedenlerle bir türlü kendine gelemeyen Türk futbolunun nere- de olduğunu belirlemek için ömek de veriyor Alman çalıştıncı: "TrabzonsporAvrupa kupalanndan elen- di, Galatasaray elendi, Ulusal Takım barajda takıl- dı. Almanya'ya gidemedi." Bu örneklerin hepsi de yerinde. Daha bitmedi, nedenini de ekliyor Herr Da- um, "Türkiye'de kulüplerin altyapısıyok, tesislerye- terii değil". Ve devam ediyor; "Türkiyede seyirci 1a- natik, eline geçeni sahaya atıyor" diyor. Yani eğitim- sizlik demiyor ama lafı oraya getiriyor. Yıllardır biz de aynı şeyleri söylemiyor muyuz, yaza yaza kalem tü- kerlmedi mi?.. Daum'un bütün bu konuşmalarının altına medya- mızda çok kalem de imzasını atar. Ama bunları söy- leyen, altyapıya önem verilmesini öneren Sayın Da- um kendi çalıştığı dönemde kaç genç futbolcuya yol vermiş acaba.. hesabını tuttu mu? Bugün Ana- dolu kulüplerinde oynayan ve istanbul kulüplerine taş söktüren kaç Fenerbahçeli var, saymaya kalk- sak uzun bir liste olur. Genç yetenekleri başka kulüplere gönderen, on- ların yerine yabancı isterim diyen Daum'un kafası- na taş mı düştü ki Türk futbolunun uluslararası pi- yasada yerini tartışıyor... Daha geçen hafta Fener- bahçe'yi kurtaran genç Semih'i unutmadık. Fener- bahçe'nin altyapısından yetişen genç Semih de ha gitti ha gidecekler arasında değil miydi? Daum, Galatasaray'ı yenmenin rahatlığıyla içinde- ki duygulan da dile döktü. Galatasaray'ın UEFA Ku- pası'nı ve Avrupa'daki başarısını dile getirerek "Ga- latasaray'ın başansını yakalamak gibi bir arzum var" dedi. Daum'un bu sözleri Fenerbahçeli yandaşların da dileğidir. Ama Sayın Daum unutmasın, Galata- saray bu başarıya 3 yabancı dışında Türk futbolcu- lan ile ulaştı. 11 yabancı ile bu başarıyı yakalasa bi- le Daum yine aynı başarıya ulaşmış sayılmaz. E-Posta: ayucelman(a yahoo.com - Faks: (212) 6138595
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle