24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 KASIM 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA Ceza Ahmet Önen: "Hakkâri Valisi Erdoğan Gürbüz, Tokat'a atanmasının ödül olduğunu söylediğine göre Hakkâri'ye atanan Tokat Valisi Ayhan Nasuhbeyoğlu niye cezalandınldı?" 17 Etektromk posta: denizsom$cumhuriyetcom.tr www.denizsom.com Tel: 0.212343 72 74 Faks: 0,212.343 72 60 - Öğretmenlere meydan dayağı atlmış... "Otur yerine: Demokrasi sıfır!" Erdoğan: Fırsatlar ülkesiyiz! Doğrv, herşeyi 'fıır' diye 'sat'! Başhekim Inönü Üniversitesi'ndeki irticai faaliyetleri nedeniyle Adnan Menderes Üniversitesi'ne gönderilmişken Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından "başanlar"ıdikkate alınarak Ankara'ya Türkiye Yüksek thtisas Hastanesi'ne klinik şefi yapılan, ataması Danıştay'dan dönünce başasistanlığa getirilip sınavda başarılı olmadığı haide yine şef yapılan Prof. Dr. Mustafa Baç, başanlanna bir yenisini daha ekleyip Türkiye Yüksek Ihtisas Hastanesi'ne başhekim oldu. KEMİK erimesine tıp dilinde "osteoporoz" deniliyor. Kemik erimesi, menopoz dönemiyle birlikte kadınlarda görülen doğal bir süreç. Ancak bu süreci geciktirmek, yavaşlatmak tıbbi yönden mümkün. Kernik erimesine karşı en güçlü tedavi kaynağı D vitamini. Ne var ki D vitamini besinler yoluyla alınamıyor; vitaminin kaynağı güneşte. Güneş ışığı kemikleri dirençli kılıyor. Sabah gazetesinden Figen Yanık'ın haberinden öğrendiğimize göre Istanbul Büyükşehir Belediyesi Pendik, Bağcılar, Küıçükçekmece, Eminönü, Eyüp ve Ümraniye'de Kadın ve Aile Sağlığı Merkezleri kurmuş, ücretsiz sağlık taraması yapıyormuş. Bu merkezlerden elde edilen sonuca göre henüz menopoz dönemine girmemiş 18-40 yaş arası kadınlann yüzde 40'ında kemik erimesi başlangıcı saptanmış. Özellikle Fatih'te oturan genç kızlarda yoğun bir Osteoporozkemik erimesi başlangıcı ortaya çıkmış. Uzmanlar, "osteopeni" yani kemik erimesi başlangıcı görülen genç kızlara güneşe çıkmalannı, vücullannı güneşlendirmelerini öneriyormuş. Bu haberin ne özelliği var diye sorarsanız... Genç kızlarda görülen kemik erimesine "tesettür"ün neden olduğu anlaşıimış. Islamcı iktidann Istanbul'daki yerel yönetiminin açtığı sağlık merkezlerinde yapılan tarama, tepeden tırnağa örtülen kızlann, genç yaşta kemik • erimesi hastalığının pençesine düştüğünü açıklıyor. Kızların kara çarşafa sokuiduğu Fatih'te hastalık daha yaygın görülüyor. Islam, akıl dinidir ve kaynağı Kuran'dır. Bugün Fatih sokaklanndaki gibi kara çarşafın, üniversite kapılanndaki gibi türbanın tarif edildiği kadınlara yönelik bir giyim şeklini hiç kimse bir Tanrı buyruğu olarak Kuran'da gösteremez. Islamiyet'in ilk yıllannda hür ve Müslüman kadınlann, köle Müslüman kadınlarla Müslüman olmayan kadınlardan ayırt edilmesi için öngörülen "örtülerinizi omuzlannızdan sarkıtınız" şeklindeki Tanrı buyruğunun, kadınlan saç telinden ayak bileğine kadar güneşten yoksun kılarak genç yaşta kemik erimesi hastalığı ile baş başa bırakmayı amaçladığını hiç kimse savunamaz. Çünkü Islam akıl dinidir. Güneş, Tanrı1 nın insanlara sunduğu sağlık nimetlerinden biri olduğuna göre kadınlan hasta edecek şekilde tepeden tırnağa örtmenin anlamını "ulema" takımından birileri çıksın da anlatsın bakalım. SESSİZSEDASIZ(Î) İşte Tayyipizmin temel ilkeleri TAYYİPİZMİN temel ilkelerinden bazılannı beliriemiş Gülhan Elmas. "Hak ve özgürlükler: Vatandaşın çalışma, eğitim, sağiık, beslenme, bannma gibi temel hak ve özgürlükleri yerine 'türban yasağı' ısıtılır, yabancı sermayenin ülke içinde hesapsız kitapsız çalışabilmesi için gerekli hukuki düzenlemeler yapılır. Kentleşme ve konut: Konut üretimi ve planlı kentleşme çalışmalan yapmak yerine Taksim ve Göztepe'ye cami yaptlması için uygun park ve bahçe aranır; kamuya ait degerli araziler uluslararası düzeyde pazarlanır. Tüketicinin korunması: Halkın serbestçe kazıklandığı denetimsiz serbest piyasa ekonomisinde insanlann sağlığı yerine 'helal gıda' önerilin uluslararası tekellerin talimatıyla ülkede tanm ve hayvancılık yok edilir. Hukuk ve adalet Seçimden önce verilen 'dokunulmazlıklan kaldıracağız' sözleri 'yemezler1 açıklamasıyla unutuiur Türk hukukundan vazgeçilir, AİHM olmazsa ulemaya gidilir. Sivil >-- toplum: Sendikalann, meslek Örgütlerinin, üniversitelerin değil ama tarikatlann daha etkin çalışabilmesi için gerekli altyapı kurulur. Güvenlik: Hortlayan terör ve emperyalist saldınlanna değil de Yüksek Askeri Şûra'nın irticai faaliyetleri nedeniyle ihraç karariartna şerh konulur; subaylann başına çuval geçirilmesine ses çıkanlmaz." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Üniversitelerin Yönetimi ÇİZGtLİK KÂMİL MASARACl kamilmasaraciı mynet.com "Gazeteci" sıfatıyla hiç ça- Iışmadım, ama gazeteciliğin hep kenarlannda dolandım. Şimdiki adı lletişim Fakültesi olan ve o günkü adı "Istanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü" olan ve günümüz basın emekçilerinin "me/ctep//"bölümünün büyük çoğuniuğunu yetiştiren ku- rumda, 1967'den itibaren ders vermeye başladım. Pek çok ünlü ve usta gazeteciyle (ge- nellikle masa başında -artık nasıl bir masaysa!-) sohbet fır- satını buldum. 0 dönemde, usta gazeteci- lerin, üzerinde en çok durduk- ları iki husus vardı. Bunlardan biri; "fikri takip", yani bir habe- rin gelişimini izlemek; öbürü de "manşet çıkarmak", yani bir haberin içinden önemli noktayı "haber başlığı" yap- mak idi. Maalesef bu iki noktada da yazılı basınımız çok gerilere düştü. Bir gün sekiz sütun manşetten verilen bir haberin nasıl geliştiği, bir gün sonraki gazetede görüimüyor. Insan da merak ettiği ile kalıyor. Ha- berden manşet çıkarma konu- sunda da büyük hatalar yapı- lıyor. örneğin, üst yönetimini yakından tantdığım ve "gaze- tecilikleh" konusunda her yer- de kefil olabileceğim Vatan ga- zetesinde, geçenlerde bizim üniversitenin rektörü Sayın Mesut Parlak'la yapılan bir söyleşi yayımlandı. Aslında, çok aklı başında sorular sorul- muş ve (bence) doğru yanrtlar alınmıştı. Fakat öyle bir man- şet atılmıştı ki; söyleşiyi oku- mayan biri, Sayın Parlak'ın üniversitede başörtüsünün serbest bırakılmasını istediği- ni sanabilirdi. Aynı söyleşinin bir gün son- ra çıkan kısmında böyle bir ha- ta yapılmamıştı. Ve bugün, o söyleşinin ikinci gün yayımla- nan kısmında değinilen çok önemli birkaç hususu ele al- mak istiyorum. • • • Sayın Pariak bu söyleşide; "Rektöheri ihalelerden kurta- rın" düşüncesini, neredeyse bir çığlık gibi dile getiriyordu. Zaten Yüzüncü Yıl Üniversite- si Rektörü Sayın Yücel Aş- kırt'ın tutuklanması sonrasın- da, bir gazeteciye verdiği be- yanatta da "Umanm bu üzü- cü olay vesile olur ve rektör- lerin parasal konulardaki yük- leri ûzerterinden alınır. Biz mü- teahhitmiyiz?" gibisinden çok doğru bir yaklaşımı olmuş ve bu yaklaşımı bu köşede de- ğeriendirmiştim. Gerçekten, bugün Türki- ye'de üniversiteler (özellikle tıp fakülteleri ve hastaneleri olan- lar), birer eğitim ve araştırma kurumu olmanın yani sıra cid- di birer ekonomik işletmedir- ler. Onlarca trilyonu aşan yatı- nm giderleri bir yana; vakıflar, dönersermayelervb. kuruluş- lann gelir ve giderleri, konuya yabancı olanlann dudaklarını uçuklatacak düzeydedir. Ve tüm bunların nihai kararı, o üniversitenin rektörünün iki dudağı arasından çıkacak bir sözle alınmaktadır. Bir bilim in- sanına böylesine ağır bir yük yüklenir mi? Anlamadığı ve anlamasına imkân da olmayan bir konuda böylesine sorum- luluk verilir mi? • * • Ancak işin bir başka boyutu daha var. Aslında böylesine kontrolsüz bir yetki (maalesef) kimi meslektaşlanmızın iştahı- nı kabartmaktadır. Hernangi bir yolsuzluk düşüncesi olma- sa bile, yüz trilyonlarca liranın harcamayetkisi, kimilerine ca- zip gelebilmektedir. Rektöriük konusunda böy- lesine kırıcı çekişmelerin ya- şanmasının, böylesine kırıcı olunabilinmesinin nedeni; salt kadro tahsisi ve olanakların paylaşımı konusu olmamakta, • böyle bir harcama yetkisi ve bunun getirdiği maddi ve ma- nevi güç (gene maalesef) bazı meslektaşlanmıza cazip gele- bilmektedir. öyle sanıyorum ki bu işin çözümü, üniversitelerimize Maliye Bakanlığı'nın çok az sayıdaki görevlisinin yani sıra yatınm ve ihalelerle meşgul olabilecek başka bakanlık yet- kililerinin de görevlendirilme- sidir. Ayrıca üniversitelerimize, saltbutürden "işletmeciiikiş- leriyle" meşgul olacak bir rek- tör yardımcısı, siyasal iktidar tarafından ya da cumhurbaş- kanı tarafından atanabilir. Artık nasıl olursaolsun... • • • Sayın Aşkın'ın yaşadığı acı, eğer böyle hayırlı birtakım ge- lişmelere vesile olabilirse, emi- nim onun üzüntüsü de hafifler. Artık işler çığnndan çıkıyor... Not: Türkiye.'de kimlik so- mnuyla ilgiligörüşlerimi, önü- müzdeki haftaki yazılanmda genişliğine ele alacağım. HARBİ SEMİH POROY semihporoyin yahoo.com HAYAT EPtK TtYATROSU MUSTAFA MLGİ\ hayatepik(<j mynet.com HEftKES DEFTERÎNE TOPLASIN.. BÎR ÖNCEKÎ "ÎMSAUCA YAŞAM" AAtTÎNĞtNDE ^~ KAFAMbAICt ŞÎŞ S/AYISI 8'Dt, SOU "PARASIZ eâtTtM" MlTÎN6f NbE BU SAYI 9 OLDU.. ÎKÎ MİTTNĞÎN SONUNDA KAFAMDAKl SÎŞ SAYISX KAC OLUR? i 1 i i ı ı i ı ı ı 1 I \ OTOBÜSTEKİLER KEMALVRGEKÇ kjjrgenc yahoo.com TARİHTE BUGÜN ML 29 Kasun utnc.mumtaz-nrikan.com TANGOLARMA UNLU BESTECİ t9S7'P£ Sil&İİN, rAHGO MÜ2J&İ BBSTECiSf ıVecıf CELAL ANTEL, 47 rAŞtNbA KAAJ££RO£N ÖLDÛ. MÜ- ZİICSEl/e& BİR AİLBMİN ÇOCUĞÜ OLDU&UNOAN, KÜÇÜK yAŞTA MÜZİĞE SAŞCAMIÇ, OAHA SONBA PA AI/eüPA'rA MÜZİk. ÖĞkeNİMİNE YOUANMf$T1. AUTEL, 18 >XŞWMyX£A/ m$AMININ BM ACI OLA- YIYLA KABŞtLAŞMIŞfGÖIMAE OUYÜSUNU ymGMİŞTİ, BU DueUM, MÜZİĞECtVM ÇOK SAGL4MMASIA1/1, Öİ Ğ İÜ £££ YAPMASlNA NEDEM OLMl/ÇTZ/. 133Z'DE, "MA_ Zİ*ApLl PAÜÇASl 8ÜYÜK BBSBtJİ TOPLAhAlÇ, \ , *AYBJUK" Y£ "SüMA'SİSf TANGOLARI İ2.LEM/$Iİ. N£ÜP CEiAL ANTEL, ÛU&MİZDE H4FİF SAÜ MÜZİ- Şff/f/V <Sfl/CÜUj£üUÜ YAFRA1LARCMN BİR.İYOÎ-. TUNCELİSULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No. 2004 I09 Karar No: 2005 213 Davacı KH tarafından mahkememize ıkame edilen vasiyetnamenin açılması davasınm yapılan açık yargılaması sonunda: Mahkememizce venlen 06. 10.2005 tarih. 2004'109 Esas. 2005 213 Karar sayılı üamı ile Tunceli merkez Kocakoç köyü. cilt no 27, hane. 4S'de nüfusa kayıtlı Hassi Zenk ve Melek oğlu. 1912 dogumlu müteNeffa Kali Gök'e ait vasiyetnamenin açılarak tüm mırasçıla- ra teblığ işlemleri tamamlanmış olup, yasal siiresı ıçensinde mırasçılann vasiyetnamenin tenfızını talep etmedikleri anlaşılmakla, mah- kemece yapılacak başka bir ışlem kalmadığından \asiyetnamenin açıldıgının tespiti ile esasın bu şekilde kapatılmasına karar \erilmiş- tır. Bütün araraalara ragmen adresı tespit edılemeyen mütevefîa Kali Gök mırasçısı Tunceli merkez Anbar köyü nüfusuna kayıtlı Kali \e Derman ki2i 1935 doğumlu Beser Gök'e (Agırcan) mahkememızın bu gerekçeli kararının ılanen teblıgıne. ılanın >a>ımlandığı ta- nhten itibaren 8 gün ıcerisınde temyız edılmedığı takdırde karann kesınleşmış sayılacağı tebligat yenne kaim olmak üzere ilanen tebliğ iMunıir Ofi lfliniîS Racın JOlfl^ "ölunur, 06.10.2005 Basın. 49103 BAKIRKÖY 5. SULH HLTKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2004-1297 Karar No: 2005-665 Mahkememizce Ayser Karaca vekili tarafından açılan vasi tayini davasında Cemil Karaca'ya Ayser Karaca vasi olarak atanmış olmakla, Istanbul ili, Kağıthane ilçesı. Çelıktepe Mah. cılt no: 0002, asn: 00063 sn. 0009'da nüfusa kayıtlı bulunan Hudeydan ve Ayser'den olma 18.12.1973 d.lu Ce- mil Karaca hastalığı nedeni ile vesayet altına alınarak kendisine aynı yerde nüfu- sa kayıtlı bulunan annesı Ayser Karaca 13.09.2005 tarihinde vasi olarak atanmış- tır. llan olunur. 19.10.2005' Basın. 51499 GÖRÜŞ BEDRI BAYKAM Ey 12 Eylül Kuşağı Gençliğiii! Ey 12 Eyiül Kuşağı Gençliğiii! Birincı vazifen, bol pa- ra kazanıp hoşuna gidenlerle beraber olacağın ve bol para kazanacağın lüks bir hayat kurup bozuk düzenden nasibini almaktır. Muhtaç olduğun ömekler, son 50 yıl seni kuşatanlann kariyeVierinde mevcuttur. Yıllardır yerine yükselmeye çalışıp eski manken eşle- rine bile kem gözle baktığın patronlannın gözüne girme- ye, işeyarar görünmeye çalış. Unutma, günümüzde şiş- kin cüzdan beynini değil, uyanıklığını nasıl kullandığın- la ilgilidir. "Bölünme"riskindensöz edenleri ciddiye al- ma. Sen nasıl olsa mali piyasalarda yumurtalan ayn se- petlere koyarak kendi riskini böldün. gerisini boş ver gitsin. "Rejimtehlikede"diye ortalıktadolanıp duranlara sa- kın inanma. Bak, Kuşhanrejimiylegeçen ay nasıl beş kilo verdiğine. O cikolatayı kendine sakla, sen sürekü ola- rak kendi çıkarlannı kolla. Cebindeki telefonu dinle, tit- re ve ihalelerine, borsana, hisselerine dön. Seni bu yol- da engelleyebilecek, demokratik mücadeteye, savaş karşıtlığına, Kemalizm ve Cumhuriyet savunuculuğuna, ekolojiye, hayvan haklanna doğru çekip, vaktini boş iş- lede geçirmeye neden olabilecek ne idüğü belirsiz en- tel-dantel, politik-molitik, nev-i şahsına münhasır aca- yip bedhahlarla karşılaşabilirsin. Sana düşen, her defa- sında bu adamlann önünden tabanlan yağlayıp kaç- mak, en kısa yoldan tekrar "Dolce Vıta"ya balıklama dal- maktır. Bu zorengellerleyüklü yaşamda, seni Hafta Sonu der- ginden, Laila'dan ya da Leyla'dan koparmak isteyenler çıkabilir. Eline bir Ûğur Mumcu kitabı, Cumhuriyet ga- zetesi, siyasi bildiri tutuşturmak isteyen kötü niyetli bi- ri, seni bir köşede kıstınp başını şişirebilir. Senin çokta- aaan, henüz 17 yaşındayken bulmuş olduğun hayatın anlamını, tekrargözden geçirmeni isteyebılir. Bir kere ga- zete dediğin renkli, alacalı bulacalı olur. Modem tekno- lojileri bile çozememişlerden ne hayırgelebilir ki? Bu so- rumsuz ve enayi, belini dogruttamamış, yanm asır ya da 75 yıl yaşayıp köşeye birkaç milyon dolarcık bile atama- mış ve önemi kendinden menkul sözde fikır adamlannı sağlı sollu vücut çalımlanyla engelleyip Boğaz Köprü- sü'nün altındaki "gecce" kulüplerinin kapılannın giriş kuyruğunda iyi bir yer kapmak, "bodigard"a bir göz kır- pıp havanı basarak içeri adımını atmak, içeride stres al- tında dişi avını ararken eğlenirmiş gibi yapmak, senin ana görevlerindir. Şunu hiçbir zarnan aklından çıkarma ki, senin için ya- şamın stresli tercihleri hiçbir zaman hangi kitabı okuya- cağın ya da hangi partiye oy vereceğin değildir. Senin diskotek giriş kuyruklan dışıridaen kritiktercihlerin, han- gi diziyi seyredeceğin ve hangi maça iddaaya girece- ğindir. IMF, bölücüler, yobaz öcüler, emperyalistler, I- rak'ta çoluk çocuk katledenler. seni bağlamaz. Seni il- gilendiren konulara zamanını harca. Unutma, cep tele- fonuna indireceğin şamatalar, o aletin markası ve taze- liği ya da bilgisayannın duvar kâğıdı, senin havanı ve prestijini belirleyecektir. Ey Özalizmin asil evladı! Arada münafık ve siyah- beyaz gazetede yazdığı gibi içki yasaklannın senin "AB'ci, uyumlu, demokrat ve başanlı" olduğunu duy- duğun hükümetter tarafından ülkeye yayıldığını okudu- ğunda, bunlan sakın ciddiye alma. öncelikle biliyorsun ki, sen "Sana dokunmayan yılart bin yaşasın" eko- lünün ürünü, 12 Eylül kuşağının gözbebeğisin. Sakın ki- şiliğini bozma. Sen canın çektiği, hatta kusana kadar ios- bildiğine göre, Bayburt ya da Denizlili gariban vatanda- şın durumu senin derdin değildir. Varsın onlar da alkol- den uzak duruversinleri Böylece karaciğerlerini korur- lar. Sen üzerine salakça işler alma, keyftne bak. Ortaya sorun diyeatılan "Helal Gıda" veya türban tar- tışmalanndan uzak dur. Nasıl olsa Başbakan'ın bir ule- maya danışıp işin hakka uyanını bir güzel bulur. Belki yakında ülkeyi kime pazarlaması gerektiğini de onlara danışır. "Boş ver, böyle gelmiş, böyle gider" de. Islam- cıya gülümse, Kemaliste Ata'nın gözlerini anlat, "Bay- raktan büyük yok, severim Atamı, Aliahımı, bayrağımı, vatandaşımı, başımı, maşımı, kaşımı" de, yine sıyıra- mazsan, lafı Erman Toroğlu'nun penalt yorumlânna getir. Tehlikeli konulan gündemine alanlann başlanna neler geldiğini bildiğine göre. kendini nefes aldığına mut- lu say. kızlan Laz fıkralannla bay! Ey global dünyanın bağtmlı ve zarif ûyesi! Sergi- lerden, şehit anma törenlennden, bilimsel panellerden uzaklaş, gel koy kendi geleceğinin önüne yine koca bir taş. Nanik çek sana sunulan laik-Kemalist-solcu takı- mına! Okumasan da kütüphanene yerleştir, üç beş "li- beral" kahraman arasından medyanın sana dayattıkla- nna, Pamuk, Altan, Çandar, işte seni ancak bunlar paklar. Yakın bir gelecekte senin ömürve şampanya tü- kettiğin yerlerin kapatlacağına sakın inanma san da, ne olur ne olmaz diye öğren bir iki dua, arada görün ma- halle camisinin ımamına, ihtiyacın olacak ona pek ya- kında! Uyu, bebeğim uyu, zapping yaparken uyu. Sen hâlâ medyaya inan, yann her şey çooook güzel olacak. Gör sevgilınin halini, artık onun gözteri de herkese bakıyor yeşil yeşil. (Rahmef/ı Özal'ın manevi vâristerine ufaşfrrmaruz hür- metlericaolunur.) E-mail: [email protected] Web: www.bedribaykam.com Web: www.yurtseverhareket.org BULMACA SEDAT YAŞAYAI* SOLDANSAĞA: 1/ Geriye doğ- ru uçmaözelli- 1 ği de olan kü- 2 çük bir kuş. 2/ „ Uzeri kınruzı parafinle kap- lanan bir tür pe\Tıiı... Metal eşya üzerine vurulan bir cins cila. 3/ Hayvanlarda semizlik... Bir 1 2 f 3 4 5 6 I U LH • 7 8 9 fflwn I ı ıı 1 2 3 4 5 6 7 8 9pamuk cinsi. 4/ Muğ- la'run bir ilçesi. 5/ Mekke'nin doğusun- da, hacılann arife günü toplandıklan tepe... Boru sesi. 6/ Tann ba- ğışlamasından yok- sunluk...Uyanık,gözü açık. II Kmdeniz yö- resinde haşlanrruş rru- 8 sıra verilen ad. 8/ 9 Alanya ilçesi yakınla- nnda bir çay ve mağara... Gelin ya da sünnet alayının önûnde taşınan, üzeri çeşitli süslerle bezeli ağaç dalı. 9/ tlkel biı silah... Bü\ük zoka. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/Tropikal bölgelerde yaşayan, Azteklerve Mayalar'ca kutsal kabul edilen, son derece gözalıcı bir kuş... Bir nota. 2/ Yeniçeri bşlası... Merhametli, yufka y^ürekli. 3/ içinde aiyon bulunan sulu bir ilaç. 4/ Işaret... Yeryu- varlağının yıl içinde Güneş'e en uzak olduğu nokta. 5/ II. Abdülhamit'in sürgüne gönderildigi Selanik'te ika- met ettiği köşkün adı. 6/Namaz ibadetinin birimi... Bir ilimiz. II Cemaate namaz kıldıran kimse... alan. 8/ Ak- deniz Bölgesi'nde bir akarsu... Iran'n plaka işareti. 9/ Noel Baba olduğuna inanılan efsanevi aziz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle