Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 KASIM 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
PM'de değişiklik 8 isimle srnırlı kaldı. Seçimlere Sav-Erdem çekişmesi damgasını vurdu
CHP'de 'nûni rötuş'• Genel Sekreter Sav,
PM'ye son sıracbı
girerken Genel Başkan
Yardımcısı Erden ve
Genel Sekreter
Yarduncısı Se\igen en
düşük oyu alan ikinci
isimler oldu.
AYŞE SAYIN
ANKARA- CH?"nm 31.
Olağan Kurultayı'ma yenıden
genel başkanlığa seçılen CHP
lideri DenizBaykat,parti yöne-
tmıınde 8 ismı değıştrerek *mi-
ni rötuş"la yetındı Baykal'ı
oldukça yüksek b\r oyla genel
başkanhk koltuğuna oturtan
delege, kurmay takımına ise
aynı güvenı gösterraedı. Bay-
kal 'ın iki önemh kunnayından
Genel Sekreter Önder Sav,
1146 geçerlı oyun 793'ünü ala-
rak Parti Meclisi'ne (PM) son
sıradan girebilırken 905 oy alan
Genel Başkan Yardmcısı Eş-
refErdem, Genel Sekreter Yar-
djmcısı Metamet Sevigen'k son-
dan ikincihğı paylastı. Baykal
eski Dışışlen Bakanı İsmail
Cem' i yine PM'ye aiırkenmer-
kez yönetım kuruht üyelerin-
den sadece SedatUzunbay lis-
te dışı kaldı.
CHP'tıin 31. OlağanKurulta-
yı'nda dün PM'nin 80asil, 80ye-
dek ve YDK'nin 15 asü, 8 ye-
dek üyeliği ıçin seçim yapıldı.
İzmir örgütünden tepki
Yapılan seçimlerde 68 Vaşilik
blok liste aynen seçilirken Bay-
kal'ınkontenjandan aday goster-
diği 18 kişilik Büim ve Kültür
Platformu üyeleri arasından da
12 isim PM'ye girdi. Parti mec-
lisinde 8 kişiyle sınırlıtutulan de-
ğişiklikçerçevesinde Izmir mıl-
letvekilleri Sedat Uzunbay, Bü-
lentBaratah, Bahkesir Milletve-
kıh OrhanSür ıle FaalGükken,
ZuhalSamlı,BediaSö\1emezve
AhmetNakiYücekökİisteye gi-
remedı. Bilim Platformu üyele-
ri arasından aday gösterilen İz-
mir Milletvekili EnverÖktem ise
seçilemedi.
BaratalıveUzunbay'ınliste dı-
şı kalması, İzmir örgütünün tep-
kisine yol açtı. îkı milletvekili-
nin oturduğu tribünlerde etrafi-
ru kuşatan partililer, "tzmir si-
zinle gurur duyuyor" diye slo-
gan attılar. Kuhslerde, Uzunbay
ve Baratah'nın liste dışı kalma-
suıda Erdem-Sav çekişmesinın
etkili olduğu dile getirildi. Er-
dem'eyakınlıgıylabılinen Uzun-
bay. BaratalTtunda aralanndabu-
lunduğu bazı milletvekillen, İz-
mir 11 Başkanlığı seçımlerinde
Sav'ın eskı başkan Ekrem Bul-
gunu önermesine karşın, Selçuk
Ayhan'ın seçılmesinde önemlı
rol oynamıştı. Kulislerde Bay-
kal'ın, Sav'a yakınlığıyla bılinen
Fazıl Güleken ve Beİia Söyle-
mez'i liste dışı bırakarakdenge-
yi sağladığı yorumlan yapılırken
bu isimlerin, "beledive meclisi
Deniz
Baykal
kurultay
salonunda
gördüğü
fötr şapkah
birCHP
üyesiile
şakalaşü.
(Fotoğraf:
AA)
üyderinin PM'ye almmaması*
ilkesi çerçevesinde PM'den çı-
kanldığı öğrenildi.
Baykal PM'ye İsmail Cem'i de
aldı. Türk-lş Genel Sekreteri
Hüseyin Karakoç, Türk-Alman
DostlukFederasyonuGenelBaş-
kanı M Kıhç ve Burdur Millet-
vekili Ramazan Kerinı Özkan,
EmineYurdatap ile Prof. Tülay
Özüerman. Bılim Platformuüye-
leri listesinden seçılen Şükrü
Elekdağ ve Yüdırun Emsiz.
PM'ye giren yeni isimler oldu.
Partililerden Bülent Tanla, Inal
Batu, Fikret Ünlü ve Zeynep
Damla Gürel ise listeler içın oy
kullanmadan salondan aynldı.
Çiziksavaşı
Genel Sekreter Önder Sav ile
Eşref Erdem arasındaki
çekişme" PM seçimıne de yan-
sıdı. Karşılıklı çizik savaşı nede-
niyle her iki isimde en düşük oy-
larla PM'ye gırebildı. Aynı şe-
kilde geçen kurultayda da düşük
oylarla PM"ye gıren Baykal'ın
kurmay ekibindeki ısımlerden
Mehmet Sevigen de EşrefErdem
gjbi 905 oyla listeye sondan ikin-
cı olarak girebildı. PM'ye 1139
oy alanManisa Mületveküi Ufiık
Ozkan ile Baykal'ın ilk kez lis-
teye aldığı Burdur Milletvekıli
RamazanKerimÖzkanen yük-
sek oyla seçildıler. Bu isirnleri
1137'şeroyalan AdflÖzkol,Sev'-
gi Pekşen, Kemal Detnirel ve
Şahin Mengü ızledi.
Ayşe Gülsün Bilgehan, Or-
han Diren,Şükrü Elekdağ ,Ytf-
dmm Emsiz, Gaye Erbatur, Bir-
gen Keleş. Kemal Kıbçdaroğhı,
An Kemal Kıımkumoğju, Arif
MerdoL, ÖrsanKunterOymen,
Erbaşar Özsoy ve Mustafa Öz-
yurt ise 18 kişilik Bilim Platfor-
mu üyeleri arasından PM'ye
seçildıler. Yüksek Disıplin
Kurulu üyelikleri de şu isim-
lerden oluşru: Orhan Akbulut,
Ergün Aydoğan, Mehmet Boz-
taş, Kemal Cengizoğlu. Avni
ÇekbiTufanDoğu, OrhanEras-
bn, Tuncay Ercenk, Sevim Kal-
kandeJeaSeJahattin Öcal, Saüha
Öğütçü,TürkanÖztetdn,Nüket
Tuğcu, Esat Kaya Turgay, İb-
rahimYümaz.
TBB BAŞKANIÖZDEMÎR ÖZOK
'Dinin etkisi
ÖÖzal'la başladı
Erdoğan la
devam ediyor'
İZMfT(Cunüıunyırt)-Türkiye Barolar Birliği
Başkam OzdemirÖzok. 1982 Anayasası'ndaki
düzenlemeler, sıyasal ıktıdarlann müdahaleleri ve
kendilenni "kadü* sıfahndan kurtaramayan kimi
yargıç ve savcılann uygulamaları nedeniyle yargı
bağımsızhğının yaşama geçinlmesınin olanaksız hale
geldiğini söyledi. 1983'ten sonra yapılan seçimlerde
siyasetin. tarikatlann. cemaatlerin ve dini gruplann
etkisı altında kaldığına dikkat çeken Özok,
"Kuşkusuzbu siyasalyapı 'Allah'ın ıpıne sanlınız'
buyruğuyia yola çıkan Turgut Özal ile başlarruş ohıp,
din uleması'nıreferansalan Recep Tayyip
Erdoğan'Ia sürdürühnektedir'' dedi.
Izmit'te duzenlenen Marmara ve Karadeniz
Bölgesi Baro Başkanlan Toplantısı'na katılan Özok,
konuşmasında yıllardır yargı bağımsızlığını ve yargıç
güvencesinı savurıduklannı belırterek "Ne yazıkki
yargı başpmsızngı. 1982 Anayasası'ndaki
düzenlemeter sonucu siyasal iktidarlann müdahaleleri
yanında.yanhş yorumlarta kendikrini bir türiü kadı
srfaö ve anlayışından kurtaramayan kimi yargıç ve
savcılann u>gulamalan nedeıüyle yaşama geçinbnesi
imkânse hak getavektedir" dıye konuştu. Özok, Van
Yüzüncü Yıl Unı\ersıtesi Rektörü Prof. Dr. Yücel
Aşkm hakkındab davayla ilgili olarak da şunlan
söyledi. "Yan'daki sonışturma süreci ülkenin
• gündemine oturmuş.
Başbakan Recep Tayvip Erdoğan, dün partisinin il başkanlanyla bir toplanü yapü. (Fotoğraf: AA)
Başbakan, istihdam konusunda sonuca varamadıklarını söyledi
Erdoğan'dan işsizlik itiraû
• Van"daki Yüzüncü
Yıl Üniversitesi'ndeki
soruştunna sürecinde
yaşananlara dikkat
çeken Özok, hukuk
kurallannın belli kişi
veya gruplara farklı
uygulandığı kanısı
yaygınlaştığı an hukuk
devletinden söz
edilemeyeceğini söyledi.
kimi hukuk dışı
uygulamalar ve bir
zanhnın ha\ atına son
vermesi, sonrasuıda
Adalet Bakanı ve
yetkilikTİn otaylara
yaklaşun biçimi,
yaşanan trajedinin
boyutlamı açık
biçimdeortaya
koymuştur. A\nı il
savcısuun, oradaki
meslektaşlanmıza
yönenk'PKK'li'
"^~"~"^~~~"~"^~^~—
suçlamasma karşın o
görevi sürdürüTOr olması da ülke adaleti bakutundan
çokvahimdnf Ozok. ülkede geçerlı hukuk
kurallarmın bellı kışı veya gruplara farklı
uygulandığı kaıusı yaygınlaştığı an hukuk
devletmden söz etmeye olarak kalmayacağını ifade
etti. Bugün yaşanan birçok olumsuzluğun kaynağının
12 Eylûl hukuku olduğunu \*urgulayan Özok, "Bu
çarpıkyapdanma. bünyesinde, demokratik Uke ve
kuralhra yer vermeyen, toplumumuz için hiç de
yabana ohnayan shîl tophım örgüt modeone sataip
tarikat\î cemaatkrin hızh bir biçimde genşmesine
u>gunortam veikfim oluştunnuştur" dıye konuştu.
Bunun sonucunda 1983 ten sonra yapılan
seçim.etde siyasetin, tarikatlann, cemaatlerin ve dini
gruplaın etkisi altında kaldığına dikkat çeken Özok,
"Kuşkusuzbu sh-asal yap» 'Allah'ın ipıne sanlınız'
buyruğuyia yob çıkan Turgut Özal ile başlamış oiup
'din ulemasını'referansalan Recep Tayyip
Erdoğania sürdürülmektedir" dedi. Özok, "Bu
nederie kamu \önetiminde görülen içki yasağu helal
gıda tözüğü, ertniş kişi rüya yorumlan, ulema ve fer\ a
özknierigibi laik hukuk düzeniyle uzaktan yakuıdan
Ugisi (•tma>an kavramlar ve benzerleri mevcut siyasal
iktidarm dokusmia uyum sağlamaktadır" dedi.
ANKARA(CumhuriyetBüro-
su) - Başbakan Tajyip Erdoğan,
"pazarlama" kavramını bilime
dayanarak kullandığını belirte-
; rek "Ama bunlannkitabında böy-
1
lebirşeyyok,çünküni\etleribo-
zuk. Pazarlama dediğin zaman,
akıllanna başka şevler geliyor"
dedi.
Erdoğan, dün partisinin il baş-
kanlanyla bir toplanü yaptı. Eko-
nomik parametrelerle ilgili bügi
veren Erdoğan, hükümetin eko-
nomıde sonuca varamadığı tek
konunun işsizlik olduğunu belir-
terek zorluklara rağmen yüzde
11.2 devraldıklan işsizlik oranı-
m yüzde 9.7' ye kadar düşürdük-
lerini söyledi. "Yabanasermaye"
ifadesinın, biraz içeriği itibany-
la "incitici bir tonda olduğunu"
dile getiren Erdoğan, bunun adı-
nın "kûreselsermaj'e'' olduğunu
söyledi. Yatırım Promosyon
Ajansı'nınBaşbakanlık'abağla-
nacağını anımsatan Erdoğan,
"Böylece küresel sermayeTürki-
ye'ye gelecekse, bakanhklar ara-
sında mekik dokumayacak. Bu
işi süratkndirelim istiyoruz. Bu
sermaye girsin ki, iş imkâru doğ-
sun" dedi.
Süreklı temaslarda bulundu-
ğunu, yabancı ülkeleri ziyaret et-
tiğini anlatan Erdoğan, "Siz ken-
dinizi anlatmazsaıuz, kimse, ku-
sura bakmavın. gelip de sian ka-
pınıa çalmaz. Bunun adı marke-
tingtir. bunun adı pazarlamadır.
Bunu >^pacaks»nız" dedi. Erdo-
ğan, şu görüşleri dile getırdı:
"..'Efendim Başbakan nasıl
böyle bir ifade kullamr
9
' Evet
ben kullanryorum ve inanarak
kuDamyorum ve bilime dayana-
rak kuOanıyorum. Sosyalyaşa-
mın pazaıiamaavanbr. Siyasetin
pazarlanıası vardır. Ekonomik
yaşamınpazarianıası\ardır. Bun-
lann hepsivar, var, var. Ama bun-
lann kitabında böyle bir şe> yok.
çünkünh etleribozuk. Pazarlama
dediğin zaman, akıllanna başka
şeyier geliyor."
Ekonomideki iyileşmeye rağ-
men gerçeklerin halktan gızlen-
diğıni söyleyen Erdoğan, med-
yaya yüklendi. Erdoğan,"Eko-
nomideki iyüeşmeleri kamuoyu-
na yansrtnuyorlar" dedi.
Eğitim-Sen'den bütçe eylemi
Alaaddin Dinçer: 2006''da bütçede eğitimeayrılanpay zorunlu
ihtiyaçlan bile karşılayamaz. Bu bütçefaiz ve borç bütçesi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Egitim-Sen üye-
leri 2006 bütçesinde eğitıme aynlan payı protesto eder-
ken Eğitim-Sen Genel Başkanı AlaaddinDinçer, 2006
bütçesinde eğitıme aynlanpayınzorunlu ihtiyaçlan bı-
le karşılamadığını bildirdi.
Eğitim-Sen üyeleri, 2006 bütçesinde eğitıme ayn-
lan payı dün TBMM'nin Dikmen kapısuun yanında-
kı parkta protesto ettı. Emekli Sandığı Genel Müdür-
lüğü binası önünde toplanan sendika üyeleri, "Çetele-
re değiL eğitime bütçe"."Yaşasın parasız, biümseL de-
mokratikeğmm" ve "Gerici,ırkçıkadrolaraha>ır'' slo-
ganlan eşliğınde TBMM'nin Dikmen kapısı yanında-
ki parka yürüdü. Dınçer, burada yaptığı konuşmada,
eğitim bütçesinin bugün TBMM Plan ve Bütçe Komıs-
yonu'nda ele alınacağını belırterek 2006 bütçesininde
bundan öncekıler gibı borç ve faız bütçesi olduğunu
sa\Tindu. Eğitime aynlan payın arttınldığınm söylen-
mesine rağmen artan öğrenci sayısı ve ihtiyaçlar ne-
deniyle bütçenin zorunlu ihtiyaçlan bıle karşılayama-
dığını \iirgulayan Dınçer, eğitim kalitesinin yükseltıl-
mesı, sınıf mevcutlanrun 50-60Tardan 24'e indmhne-
si. okulöncesi ve ilköğretim binncikademedeki öğren-
cilere her gün süt verilmesi ve yılda iki defa sağlık ta-
ramasmdan geçinhnesı gerektiğım söyledi.
Dinçer, eğitimde kadrolu çalışan sayısının giderek
azaldığını ve bu yıl 50 bınrn üzerinde düşük ücretlı ve
sosyal güvenlikten yoksun personelin istihdam edil-
diğînı anlatarak gelecek yıl eğitime 50 bın kadro ve-
rihnesi gerektiğini kaydetti. Dinçer, okullardakı hız-
metli ve memurlar ile üniveTsite idari personelıne özel
hızmet tazminatı ile eğitime hazırlık ödeneğı venhne-
si getel' tğini c ıle getirdi.
TCsdlU
Şaplak, Cumhurbaşkanı'nın neresine?
TBMM Başkanı
Bülent Annç'ın, bir
gazetecinin "Devletin
zirvesinde soğuk
rüzgârtar esiyor,
bunun nedeni nedir"
sorusuna verdiği yanrt,
küçük çocuklann
"kulaktan kulağa"
oyununu aratmayacak
gelişmelerte
sonuçlandı.
Annç'ın yanrtı, "Ben
ciddi insanım,
Cumhurbaşkanı da,
Genelkurmay Başkanı
da. özel yaşamımızda
da böyleyiz. Her gün
birtıirimizin 'sırtına şaplak' vuracak
değilizya" idi. TBMM Genel
Kurulu'nda gündem dışı söz alan
CHP'li Mehmet Tomanbay,
Annç'ın sozlerini kendi anladığı
biçimiyle gündeme getirdi:
"TBMM Başkanı, bir soru üzerine
bakın ne diyor: 'Evet,
Cumhurbaşkanı ile aramızda
soğukluk, havalann soğukluğudur.
Her gün bırbirimizın ensesine tokat
atacak halimiz yok ya...' Yasamanın
başkanı, yürütmenin
işlehne kanşırken adabırnıza
Bülent Annç
yakışmayan sözler
söylüyor. Ne
zamandan beri Meclis
başkanlan,
Cumhunbaşkanı'nın
ensesine tokat atıyor?"
Tomanbay
konuşurken, AKP'li
Enver Yılmaz yerinden
laf atti'. "Meclis
Başkanı, 'Atacak
değiliz' diye söylüyor."
Tomanbay'ın
konuşmasına yanrt
vermek için kürsüye
gelen Milli Eğitim
Bakanı Hüseyin Çelik
de, Annç'ın
açıklamalannı kendi anımsadığı
biçimde aktarmaya çalıştı: "Bakın,
ensesine değil, birbirimizin sırtına
her gün tokat atamayız manasında.
Yani, biz, sevdiğimiz arkadaşımızın,
elimizi, sırtına da vururuz, onunla
şakalaşınz. Sayın Meclis Başkanı,
devlet adamı ciddiyeti bunu
gerektirir anlamtnda bir benzetmede
bulunmuştur. Meclis Başkanı,
Sayın Cumhurbaşkanı'nın ensesine
tokat atmaktan söz etmeyecek
kadar siyasi terbiyeye, nezakete
sahip bir insandır."
'Delikanlı Başbakan
aşkını satar mı?'
TBMM'de geçen hafta sataşmalar,
atışmalar, tarüşmalar yoğundu.
Bunlardan bırının konusu da
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın "Istanbul aşkı" ve
"haram-helal" standardı
tartışmalanydı:
Süleyman Sanbaş (Anavatan,
Malatya) - Bakın "Istanbul aşkımız,
Istanbul aşkımız" dedi Sayın
Başbakan. Hiç kımse Istanbul
aşkını Sayın Başbakan'ın ınkâr
etmıyor; ama, Istanbul'un kıymetlı
arazileri Sayın Başbakan'ın aşkı
değıl m'ıydı, bu aşklannı niye
satıyor?! Dehkanlılıkta aşkı satmak
var mı arkadaşlar?! Böyle bir şey
yok, böyle bir şey yok... Ama,
bütün bunlar Türkıye'de olurken,
Türkıye'de insanlar canlanndan,
mallanndan, güvenliklerinden
endışe duyarken, ülkenin bırtarafı,
sankı, bu ülkenin bir parçası
değilmış, sanki güvenlik
kuvvetlenmız gıdemiyormuş gıbı
yaygara kopanlırken bir helal gıda,
haram gıda tartışması da,
başka bir bölucülük anlayışı olarak
gündemımıze oturmaya başladı.
Fahri Keskin (AKP, Eskişehir) -
Nasıl olacak?
Süleyman Sanbaş - Sankı,
ülkede, Kürt-Türk ayınmı, Alevi-
Sünni ayınmı, bir sürü ayınmı, nifakı
sokanlar yetm'ryormuş gibi, şimdi,
bir de dönüldü, haram gıda- helal
gıda tartışması gibi,
insanlann bölünmesi yetmıyormuş
gibı, gıdalann da bölünmesi
yolunda bir yaygaradır kopanlmaya
başlandı.
Vahit Kirişçi (AKP, Adana) - Ayıp,
ayıp!
Süleyman Sanbaş - Bu dogru
değıl arkadaşlar; ama, uç gündür
gazeteler bunu yazıyor. Bakın,
bence haram gıda nedır biliyor
musunuz?
Fahri Keskin (AKP, Eskişehir) -
Avrupa standartları...
Yahya Baş (AKP, Istanbu!) - Bu
meseleyı böyle büyük mesele
yapma!
Süleyman Sanbaş - Haram gıda
bu; haram gıda, haksız rekabetle
cebınize koyduğunuz gıdadır.
Müslüman bir ülkede, kabul etmek
gerekır kı, herkesin ürettiği ürün
helaldır, bu bir karinedir.
Fahri Keskin (Eskişehir) - Domuz
ne olacak?!
Süleyman Sanbaş - Bu sağlam
kanne; aksı bir durum varsa, gıda
tüzüğümüz zaten devlete onlan
denetleme ve tecrit etme yetkisini
vermış. Şimdı, bütün bunlar
varken, bir tanesine 'Sen helal
üret/yorsun', diğenne 'Sen
alamadın, seninkı haram o zaman'
şeklınde bir ayınmla sermayenin el
değiştirmesme çalışmak, el
değıştirmesme katkı sağlamaya
çalışmak, bu ülkede tıcareti de
altüst eder, serbest piyasa
kurallanna da aykın bir durumdur
dıye düşünüyorum.
Baykal'ın ilginç uyarısı...
CHP'nin "dikensiz gül bahçesi"
olarak nitelendirilen 31. Olağan
Kuruttayı'nda Genel Başkan Deniz
Baykal, geçerii oylann tamamını
alarak 7. kez seçildiği genel
başkanhk koltuğunu sağlamlaştırdı.
CHP'de "kavgasız gürültüsüz
kutvltay yaptlabileceğini dosta
düşmana göstermekle" övünen
Baykal, kurultay sonrası hedefıni,
2006'da erken seçim ve CHP
iktidan olarak koydu. Baykal, rekor
sayılabilecek bir oy oranıyla
seçilmesinden sonra yaptığı
teşekkür konuşmasında da bu
desteğin "herkese mesajlar"
içerdiğini söyledi. Geçmişte CHP'yi
"iptal edip" yeni parti arayışına
girenlerin bunu başaramayınca,
partiyi "içten parçalamaya
çalıştığım" söyleyen Baykal, bunda
da başanlı olunamadığını söyleyip
ilginç bir uyanda bulundu:
"Önümüzdeki dönemde CHP'ye
yönelik tertipler, saldınlar,
kuşatmalar, yıldırma ve ürkûtme
kampanyalan karşımıza çıkabilir.
Geçmişte çıktığı gibi,
gelecekte de çıkacaktır. Iftiralar
atılabilir, suçlamalar yapılabilir,
senaryolar inşa edilebilir. CHP'nin
arkasında dimdik durduğu genel
başkanına ve parti yönetimine
karşı önümüzdeki dönemde her
türlü saldın, suç/ama, kara/ama
gelebilir. Bunu biliyoruz, bunu
öngörüyoruz ve bundan
korkmuyoruz, yılmıyoruz.
Kendimize, partimize, davamıza
ve arkadaşlanmıza güveniyoruz."
Geçmişte hakkında uydurma
"Pentagon" senaryolan yazılan,
Bülent Ersoy'lu polemiklerle
günlerce gazetelere manşet olan
Baykal'ın bu sözleri akıllara,
"Acaba Baykal, yeni bir
komplonun kokusunu mu aldı"
sorusunu getirdi...
'Ormanlar kimden korunmalı'
CHP Antalya Milletvekili
Osman Kaptan, TBMM Plan
ve Bütçe Komisyonu'nda
Çevre ve Orman Bakanlığı'nın
bütçesi görüşülürken,
ormanlann nasıl
korunacağının formülünü
anlattı. "Çocukken
oyuncağım yoktu, çam
kozalağmdan top, çam
kabuğundan oyuncak
yapardım. Halk ormanı
koruyor" diyen Kaptan,
ekledi: "Enerji Bakanlığı,
ormanlarda taşocağı açıyor,
maden arama adı altında
tahrip ediyor. Tanm Bakanlığı,
güzelim koylarda balık
çiftlikleri kurarak koylan
öldürüyor. Turizm Bakanlığı,
golf a/an/an açıyor. Bana göre
ormanlan, öncelikle Çevre ve
Orman Bakanlığı'ndan, daha
sonra da bu bakanlıklardan
konımak lazım."
Kızılderili şefı Seatle'in
Amerikan Başkanı'na yazdığı
mektubu anımsatan Kaptan,
buna bir yorum ekledi:
"Kızılderili şefinin söylediği
gibi son ağaç kesildiğinde,
son ırmak kuruduğunda, son
balık öldüğünde beyaz adam
Hanyayı Konyayı anlayacak."
Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan
tbmmcumıâttnetnet.tr