23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CLMHURİYET 21 KASIM 2005 PAZARTESİ HABERLER Sezer: AKP karanlık parti • TRABZON (Cumhuri- yet) - DSP Genel Başkanı Zeki Sezer. Doğu Karade- niz gezisi çerçevesinde dün Trabzon'da 19 Mayıs Spor Salonu'nda partililerle bir araya geldi. Sezer, Türki- ye'yi Atatürk aydınlığından geriye götürenler bulundu- ğunu belirterek "Bu geçmi- şi de geleceği de karanlık parti iktidar oldu. Türkiye 3 yılda tanınmaz hale geldi. Türkiye'yi bu iktidardan ve bu beceriksiz bilgisiz baş- bakandan kurtarmaya geli- yonız" dedi. Hükümetin iz- lediği politikayla Türki- ye'nin AB'den uzaklaşüğını ve Kıbrıs'tan vazgeçildiğini ifade eden Sezer, "Türkiye halkı laik cumhuriyetınden, ulusal bütünlüğünden, Kıb- ns'tan vazgeçmez ama bu iktidardan vazgeçer" diye konuştu. Kararda lobiler etkttoMu' • tstanbul Haber Servisi - Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi olduğu dönemde Avnıpa tnsan Haklan Mah- kemesi'ne (AHİM) başvu- ran türbanlı Leyla Şahin, "AİHM'nin kendisiyle ilgi- li gerçekleri gözardı ettiğini ve siyasi karar verdiğini" savundu. Leyla Şahin, ga- zetemize yaptığı açıklama- da, "AİHM'nin kendisi ile ilgili verdiği kararda lobi faaliyetlerinin etkili oldu- ğunu" öne sürerek "Lobi faaliyetleri etkili olmasaydı, böyle siyasi bir karar çık- mayabilirdı" dedi.. Armç: Seçim 2007de yapıhr • KAYSERİ(AA)-Bir partilinin kızuun düğünü için Kayseri'ye gelen TBMM Başkanı Bülent Annç, CHP Genel Başka- nı'nın Curnhurbaşkanhğı seçimi konusundaki açıkla- malanna cevap vermesınin yakışık almayacağını ifade etti. Anayasaya göre seçim- lerin 5 yılda bir yapılacağı- nı, buna göre bu süre dolar- sa seçimlerin 2007'de yapı- lacağını belirten Annç, "Görünen odur ki yeni Cumhurbaşkanımız için 1.5 yıl sonra seçim yapıldığında parlamento görevine devam ediyor olacaktır" dedi. Emniyete bombalı saldım • SÎLOPİ (AA) - Şırnak'ın Sılopi tlçesı Emniyet Mü- dürlüğü binasının bahçesi- ne, dün akşarn saat 22.00 sıralannda, 2 adet patlayıcı madde atıldı. Patlarhadâ, ölen veya yaralanan olma- dığı, binada herhangi bir maddi hasar meydana gel- mediği bildirildi. Yetkililer, atılan patlayıcılann cinsinin henüz belirlenemediğini belirttiler. CHP, ANAVATAN ve AKP'li vekiller tarafından verilen araştırma önergeleri yarın görüşülecek ŞemdinliTBMM'deANKARA(CunThuriyetBü- rosu) - Şemdinli olaylanyla il- gili verilen araştırma önergele- rinin yanıı TBMM Genel Ku- rulu'nda görüşülerek araştır- ma komisyonu kurulması bek- leniyor. TBMM Genel Kuru- lu'nda, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasa Tasansı ile ka- muya ait okullann Milli Eğitim Bakanhğı'na devrine ilişkin ya- sa tasanlan da bu hafta ele alı- nacak. TBMM'yi yoğun bir hafta bekliyor. CHP, Anavatan Par- tisi ve AKP'li mılletvekilleri tarafından verilen, Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde meydana gelen olaylarla ilgili Meclis • Genel kurul gündeminde görüşülecek araştırma önergelerinin ardırıdan araştırma komisyonu kurulması bekleniyor. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasa Tasansı ile kamuya ait okullann Milli Eğitim Bakanlığı'na devrine ilişkin yasa tasanlan da bu hafta ele alınacak. Araştırması açüması yönünde- ki önergeler. TBMM Genel Ku- rulu'nda, yann birleştirilerek görüşülecek. Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksuda konuyla il- gili bilgi verecek. Genel kurulda, geçen hafta görüşülmeye başlanan Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Ya- sa Tasansı'nın görüşmelerine çarşamba ve perşembe günle- ri devam edilecek. Bu tasannın görüşmelerinin tamamlanma- sından sonra, başka bakanlık- lara bağlı okullann Milli Eği- tim Bakanlığı'na devrini ön- gören yasa tasansının ele alın- ması bekleniyor. TBMM Genel Kurulu, yann Şemdinli olaylanyla ilgili araş- tırma önergelennin görüşül- mesi tamamlanıncaya kadar, çarşamba ve perşembe günle- ri ise 14.00- 20.00 saatleri ara- sında çahşacak. TBMMPlanve Bütçe Komisyonu'nda, 2006 yılı bütçesi üzerindeki görüş- melere devam edilecek. Sağ- lık Bakanlığı, Huduüar ve Sa- hiller Genel Müdürlüğü, Kül- tür ve Turizm Bakanlığı, Dev- let Opera ve Balesi Genel Mü- dürlüğü ile Devlet Tiyatrola- n Genel Müdürlüğü bütçele- ri, bugün ele almacak. Milli Eğitim Bakanlığı, ÖSYM, YOK. YURTKUR ve 53 üniversitenin bütçesi ya- nn; Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanlığı, Sosyal Gü- venlik Kurumu Başkanhğı, Baymdırlık ve İskân Bakanlı- ğı, Karayollan Genel Müdür- lüğü ile Tapu ve Kadastro Ge- nel Müdürlüğü'nün bütçeleri ise çarşamba günü görüşüle- cek. îçışleri Bakanlığı, TODAİ, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlıgı, Adalet Bakanlığı, Ceza ve în- faz Kurumlan ile Tutukevleri tş Yurtlan Kurumu, Türkiye Adalet Akademısi, Anayasa Mahkemesı. Yargıtay ve Da- nıştay'ınbütçeleri ise perşem- be günü ele almacak. >EMDINLİOLAYI Protesto gösterileri sürüyor Haber Merkezi - Hakkâri, Şemdinli ve Yüksekova'da 5 kişinin ölümüyle sonuçla- nan olaylara tepkiler devam ederken, Mer- sin'de düzenlenen gösteride 1 kişi öldü, 2 ki- şi yaralandı. Hakkâri, Şemdinli ve Yüksekova'da yaşa- nan olaylar, dün çeşitli kentlerde düzenlenen gösterilerle protesto edildi. Şırnak'ın Cizre ve Şanlıurfa'nın Ceylan- pınar ilçesinde düzenlenen gösterilerde Ab- duIlahOcalan'ın resimlerini taşıyan gruplar sık sık PKK lehine slogan attı. Gösteriler olaysız sona erdi. Adana'nın Seyhan üçesine bağlı, Kürt kö- kenlilerin yoğun yaşadığı Dağhoğlu Mahal- lesi'nde önceki gece aralannda Ezilenlerin Sosyalist Platformu üyelerinin de bulundu- ğu bir grup, yolu kapatarak lastik yaktı. Te- , rör örgütü PKK ile bölücübaşı Abdullah Öcalan lehine de sloganlann da atıldığı gös- teriye müdahale eden polis 5 kişiyi gözaltı- na aldı. Istanbul'da ise Küçükçekmece, Beyoğlu ve Ümraniye'de gün boyu çeşitli gösteriler dü- zenlendi. Küçükçekmece Kanarya'da PKK lehine slogan atan gruba polis biber gazı kul- lanarak müdahale etti. Polis panzerine mo- lotofkokteyli ve taş atarak ara sokaklara ka- çan gruptan 12 kişi gözaltına alındı. Mersin'de kanh gösteri Mersin'de, akşam saatlennde düzenlenen gösteri ise bir kişinin ölümü, 2 kişinin ya- ralanması ile sonuçlandı. Şevket Sümer Ma- hallesi'ndeki DEHAP Gençlik Kollan'nın bu- lunduğu binadan çıkan grup, ellerinde me- şalelerle terör örgütü PKK lehine sloganlar atarak yürümek istedi. Gruba çevik kuvvet ekiplerinin müdahalesi sonucu, bazı göste- riciler taşlı saldında bulundu. Çüek Mahallesi'nde ise bölücü örgüt le- hine sloganlar atarak yolu çöp konteynerle- ri ile kapayan bir gruba, polis ekipleri mü- dahale etmek istedi. Çevik kuvvet ekipleri- nin uyansına rağmen dağılmak istemeyen grup, panzerlerin de müdahalesiyle dağıtıl- dı. Çıkan olaylar sonrasında tabancayla ya- ralandığı belirtilen Murat Demir ve Enver Ekinci, Toros Devlet Hastanesi'ne kaldınl- dı. Demir, tum müdahalelere rağmen kurta- nlamadı. Bu arada, olaylarda yaralanan Re- cepÇağlar, Mersin Devlet Hastanesi'nde te- davı altına alındı. Güvenlik güçlerince, has- tane önünde ve olaylann yaşandığı mahal- lelerde geniş güvenlik önlemleri alındı. '•V&î^ *W*J •âfv; *! V > fe \l *** "i.- .»<, ;.v- IT"2Ü-İ tE HEKİIAUOV TîCARETHANESlH» 'Tüccar başbakan istemiyoruz'Saghk ve Sosyal Hizmet Emekçfleri Sendkası (SES), Düzce'de "Aile Hekimiiği Tfcarethanesine Hayır" mitingi düzenledi Sağhk Bakanhğf nın "Sağhkta Dönüşüm ProjesT çerçevesinde 15 Eylül'de Düzce'de Aile Hekimliği Piİot Uyguiaması'nı başlatması ve bunu 16 ik daha yayguüaştırmasuu protesto etmek için düzenknen mhinge Eskişehir, Bolu. Sakarya. Yalova. Zonguldak ve Karabük'ten çok sayıda kişi kaükk. Halkevleri Düzee Depremzedeler Derneği, Oğrenci Koordinasyonu, ÖDP, EMEP, İP ve Türk-tş'in de destek verdiği miting nedenh le Düzce'de geniş güvenlik önlemleri ahmh. Sağanak yağmura ve yer yer görükn kar yağışına karşın Konak Düğün Salonu önünde başlayan ve Düzce Anıtpark'a kadar devam eden yürüyüşe yaklaşık bin 500 kişi kaüldı. Ük konuşmayı yapan KESK Düzce Şubeler Platformu Temsilcisi Aydm ŞengüL Aile Hekinıliği uygulamasuu. Düzce'nin 17 Ağustos ve 12 Kasun depremlerinin ardmdan yaşadığı üçüncü deprem olarak niteledi SES Genel Başkanı Köksal Aydm da, kamu hizmetlermjn bir bir pazariandığına dikkat çekerek "Aik Hekimliği parasız dryorlarsa örneklerine bakmak lazun. Bu uygulama dün>^nın her yanında paralıdır" dhe konuştu. fürkiv* Tabipİer Birhgi (TTB) İkinci Başkanı Metin Bakkakı da. Aik Hekimliği uygulamasmı "ülkenin büyük çoğunluğu için vahşj bir durunT olarak değeriendirdL Son olarak söz alan KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul da "Aik hekimtiği genel sağhk sigortası, ne kadar paran \-arsa o kadar sağhk hizmeti ahrsın demektir" dedL Konuşması sık sık "Tüccar Başbakan tstemryoruz" sloganrvia kesflen Tombul, "Saym Başbakan birçok şeyi satabiBr ama- bu ülkenin gerçek sahiplcrine asla sahip olamaz" diye konuştu. (Fotoğraf: RUJHAT AVŞAR) Erdoğan, olaylann yoğunlaşmasından 12 gün sonra bölgeye gitti Başbakan nüıayet Hakkâı-iMe A1VJKARA (Cumhuri>et Bürosu) - Başbakan Recep Ta>>ip Erdoğan, Şemdinli'de bir kitabevine atılan bomba sonucu başlayan olaylardan 12 gün sonra bölgeye "gjdebüdi". Güvenlik nedeniyle dün gece Van'da konaklayan Başbakan, bugün Hak- kâri'de temaslarda bulunacak. Erdoğan, Şemdinli'de 9 Kasım'da başlayan ve giderek yayılan olayla- n, "yoğun yurtiçive vıırtdışı progra- mından sonra" yerinde ıncelemeye karar verdi. Erdoğan. dün toplanan ve yaklaşık 5 saat süren il başkanla- n toplantısırun ardından Van'a hare- ket etti. Geceyi Şemdinli'deki güvenlik ve konaklama sorunları nedeniyle Van'da geçiren Erdoğan'm bugün olaylann başlangıç yeri olan Şemdin- li'ye hareket etmesi ve ilçe yetkili- lennden gelişmelere ilişkin bilgi al- ması bekleniyor. Başbakan Erdoğan, olaylardan sonra bölgeye gitmek ye- rine önce Bahreyn ve Katar'a ziya- retler gerçekleştirmişti. Erdoğan da- ha sonra Gebze ve Denizli'de de çe- şitli programlara katılmıştı. Olaylar- dan buyana kabineden hiçbir bakan bölgeye gitmemişti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] CHP'nin son kuruttayına yansı- yan en önemli saptama, "erken se- çime hazır olun" şeklinde özetle- nebilir. 2006 yılının Türkiye açısın- dan karmaşık bir yıl olacağı şimdi- den beili. 2006 yılında Cumhur- başkanlığı seçimleri yapılacak. Mec- lis'te şu andaki tabloya göre AKP'nin Cumhurbaşkanını seçe- cek yeter sayısı var. Işte kıyamet de bundan kopacak gibi görünüyor. "Eşi türbanlı birisi Çankaya'ya çıkamaz" şeklinde özet- lenebilecek tepkilerin, önümüzdeki dönemde giderek yükseleceği de bir gerçek. Işte bu nedenle bir er- ken seçim, bazı çevrelerin bu duru- ma bir çözüm olarak düşündükleri bir formül. Hesaplar şöyle yapılıyor: Cum- hurbaşkanı seçiminden önce yapı- lacak bir erken seçimle Meclis'in aritmetiği değişebilir. tktidarda yıp- ranan AKP, Meclis'te çoğunluğu kay- bedebilir. MHP'nin ve DYP'nin yüz- de 10'luk barajı aşması halinde, MHP-CHP-DYP Cumhurbaşkanlığı Erken Seçim Olur mu? seçiminde orlak hareket edebilirler. • • • Erken seçim, anayasaya göre an- cak Meclis'in seçim kararı almasıy- la mümkün. Bu nedenle erken se- çim kararını bugünkü Meclis arit- metiği içinde yalnızca AKP alabilir. AKP'nin şu ana kadar erken seçim- den yana olmadığını biliyoruz. AKP yöneticileri yaptıklan bütün açıkla- malarda seçimin 5 yılda bir, normal zamanında, yani 2007 yılı sonba- harında yapılacağını belirtiyoriar. Bu durumda CHP, AKP'yi erken seçime nasıl zoriayabilir? Birteze gö- re CHP milletvekillerinin tümünün istifa etmesiyle Meclis'te bir boşluk olur ve AKP seçimlere gitmeye zor- lanabilir. En azından Meclis'in üçte birine yakını boşaldığı için zaten bir ara seçim yasal olarak kaçınılmaz ha- le gelir. Bu durumda Meclis'te yal- nızca AKP'lilerin olmasıyla bir Cum- hurbaşkanı seçimi yapılması, seçi- mi şaibeli hale getirebilir. • • • Bütün bunlan varsayımlar üzeri- ne inşa ediyoruz. CHP, Cumhur- başkanlığı seçimlerinden önce Mec- lis'in yenilenmesi için toptan Mec- lis'ten aynlmak ister mi? Tabii bu ara- da Meclis'te grup kurmuş olan ANAP'ın yaklaşımı da önem kaza- nabilir. ANAP'ın şu anda yeniden Meclis'e girecek birtoplumsal des- teği olmadığı anketlerde görülüyor. DYP, SHP gibi Meclis'te temsilcisi olan partilerin ne yapacağını da şimdiden kestirmek zor. CHP kurultayından çıkan "seçi- me hazır olun" mesajı, ciddiye alı- nacak bir durumu ifade ediyor. Cum- hurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça, bu konudaki baskı ve gerilim arta- bilir. Türkiye'de siyaset, zaten sü- rekli gergin bir siyasi zemin üzerin- de yürüyor. Güneydoğu'da bir sü- redirPKK'nin giriştiği bombalama- lar ve baskınlar da siyasi gerilimi art- tıracak özellikler taşıyor. Şemdinli'de ortaya çıkan tablo, devlet içindeki bazı güçlerin boş durmadıklannı bir kez daha gözler önüne serdi. Bu arada Avrupa Bir- liği müzakereleri de iç gerginliği kış- kırtacak unsurlan tetikleyebilir. • • • Şehirlerde son dönemde bom- balar patlıyor. Yarın gerginliğin art- masını isteyen çevrelerin neler ya- pabileceğini kestirmek daha da zor- laşacak. Türkiye, böylesine bir kri- zi yönetecek siyasi aktörlere sahip mi? örneğin hükümet, bu krizle ba- şa çıkabilir mi? Türkiye'de kimin Cumhurbaş- kanı olacağı her zaman sorun ya- rattı. Cumhurbaşkanlığı seçimle- ri iç hesaplaşmaları kışkırttı. Unut- mayalım 12 Eylül askeri darbesi- nin en önemli hazırtayıcılanndan bi- risi Meclis'in Cumhurbaşkanını seçememesiydi. • • • önümüzdeki aylan Cumhurbaş- kanlığı seçimleri üzerine odakla- nan tartışmalaryönlendirecek. Za- man yaklaştıkça görünen o ki ge- rilim artacak. Erken seçim olur mu, şimdiden kestirmek pek mümkün değil. Ancak erken seçim yapılsa da, yapılmasa da Cumhurbaşkanının kim olacağı tartışması, Türkiye'de- ki siyasetin odak noktasını oluştu- racak. Burada endişe verici olabilecek temel tehlike, "o olsun", " o olma- sın" diye başlayan gerilimin, siya- si istikran, parlamenter rejimi zede- leyeceksonuçlaryaratması. Bura- da bir milli mutabakat sağlanabilir mi? Sağlanmasına gerek var mı? Bu türden sorular artık acil sorular ola- rak önümüzde duruyor. Kritik, karmaşık ve çözümü zor so- runlarla dolu bir yeni döneme gir- dik gibi görünüyor. Bakalım süreç nasıl bir yol izleyecek? 2000'LI YILLARDA ERDAL ATABEK Körü Köpüne İnanç... Prof. Dr. Vamık Volkan tanınmış bir psikiyatri uz- manıdır, özellikle de politik psikoloji konusundaki araş- tırmalarıylatanınır. Yeni çıkan kitabının adı budur: Kö- rü Körüne İnanç (Okuyan Us Yayınlan). Dünyadaki krizleri ve terör olaylannı açıklayan kuramlan ve uy- gulamaları inceliyor. Bir kongrede "narsisizm" konu- sunu kendisinden dinlediğim Prof. Volkan, "yaşamda kayıplar" üzerinde de önemli çalışmalar yapmıştır. Eric Hoffer'in "Kesin Inançlılar" kitabı da elim- deydi (İM Yayınlan, çeviri Erkıl Günur). Gerçekten de dünyada yükselen "dogmatizm-fanatizm" ne- dir, neden yükselmektedir, nereye vanr? Bu cumartesi günü Cumhuriyet Bilim-Teknik der- gisindeki "Köktendincilik" yazısı da aynı konuyu bi- lim açısından inceliyordu. Avrupa da konuyla ya- kından ilgileniyor, çünkü bütün dünya (Amerika, Avrupa, Ortadoğu, Asya, Afrika) bu konunun so- nuçlannı görüyor, yaşıyor, bununla uğraşıyor. Tek tannlı dinler de giderek dogmalaşıyor, yandaşlan fa- natikleşıyor, köktendincilik Islamda da, Hıristiyan- lıkta da, Musevilikte de yükseliyor. Bu araştırmalar daha da sürecek; anlamak ve bu eğilimlerin yaşamla nasıl bağdaşabileceği sorusu gündemde kalacaktır. önce "dindariık" ile "köktendincilik" arasındaki farkı anlayalım. "Dindar", kendisini bağlı olduğu di- nin kurallannı uygulamaklayükümlü sayar, yaşamı- nı buna göre düzenler ama kendi dışındakilerin ya- şamına kanşmaz. Kendisinde bu hakkı görmez ve müdahale etmez. "Köktendinci" ise kendisinin ya- şadığı din kurallanna herkesin uyması için çalışma- yı görev bilir, yaşamını bu amaca adar, bu uğurda yapması gereken her şeyin doğru olduğuna inanır. Laik toplum düzeninde dindar ile dinsiz birbirine kanşmadan yaşariar, insan olarak değerterini din be- lirlemez, yaşam düzeninde dine bağlı öncelikler yer almaz. Oysa, laik toplum düzeni köktendinci için en- geldir, başkalanna müdahale etmesini, "bizveöte- ki" aynmını yapmasını engeller. Onun için de kök- tendinciler laik toplum düzenini ortadan kaldırma- ya uğraşır, bu uğraşı dine bağlılıklannın bir görevi olarak kabul ederier. Dinle ilişkileri açısından her grup da her ülkede yaşamaktadır. Ateistler (dine inanmayanlar), ag- nostikler(bilinmezciler), ınancı olup ilgisizler, dindar- lar, köktendinciler bütün toplumlarda bir arada bu- lunurlar. Laik toplum, bunlann hepsinin bir arada ya- şamasına eşit hak tanıyarak olanak verir. Din top- lumlan ise dinin egemen olduğu kesime üstün bir konum verirken "ö(efe"leri ancak üstün konumda- kilerin izin verdiği ölçüde kabul eder. Türkiye, laik bir toplum düzenini Atatürk Cum- huriyeti ile kabul etmiştir. Işte adım adım aşındınlan, giderek ortadan kal- dınlma tehlikesi ile karşı karşıya gelinen durum bu- dur. Türkiye, AKP iktidannda din toplumu yapılma yolunda alıştınlma aşamasından geçirilmektedir. "Biz değiştik" iddialannın üzerinden çok zaman geçmeden ortaya çıkan belirtiler bu durumun açık belgeleridir. Başbakan'ın hukuk konulannın "u/ema"yasorul- ması istemi, şeriatın işlevini yaşama geçirmek de- mektir. "Dinle ilgili konutar için söylenmiştir" açık- laması olayı pekiştirmektedir. Eğer din ekseninden bakılırsa, yaşarnın her konusu dini ilgilendirir. ör- tünme, yeme içme, oturma kalkma, eğitim, sağhk, eğlenme, dinlenme, kadın, erkek, çocuk gibi yaşa- mın hangi konusu olursa olsun din ile ilgilendirile- bilir. Bütün sorun yaşama hangi eksenden bakıldığı- dır. Yaşama laik eksenden bakılırsa, her konu insan aklının duruma göre değişebilen kararlanyla dü- zenlenecektir. Din hükümleri yaşamın düzenlen- mesine kanşmayacaktır. Yaşama din ekseninden bakılırsa, her konu din hükümlerine göre belirienecektir, ulemaya sorula- caktır, fetva alınacaktır, şeriat hükümlerine göre ka- rar verilecektir. 2000'li yıllarda tartıştığımız konular bunlar olmak- tadır. Karar vermemiz gereken yol aynmı budur. Konuya devam edeceğiz. e-mail: [email protected] [email protected] www.erdalatabek.com J\APOR YAZILMAYABAŞLANDI Lojman dnayetinde sonayaklaşüdı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - TBMM Lojman Cinayetini Araşnrma Komisyonu, raporunu yazmaya baş- ladı. Eski İzmir Millet- vekili Erol Güngör, oğ- lunun öldürülmesiyle ilgili oluşturulan Mec- lis Araştırma Komis- yonu'ndan, "sonıştur- ma>ı yürütenfcrin, gö- revini yapmavarak suç işkdikkrini" tespit et- mesıru beklediğini söy- ledi. EskıMületveküiErol Güngör'ün oğlu Mus- tafaGûngör'ün. millet- vekıli lojmanlannda öl- dürülmesinin aydınla- tılması ve sorumlulann belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştır- ma Komisyonu, hazırla- yacağı raporla çalışma- larını tamamlayacak. Komisyonun raporunu sabırsızlıkla bekleyen- lerin başında baba Erol Güngör geliyor. Cinayetin aydınlatıl- ması için 14 yıl boyun- ca çaba gösteren ve ola- yı AİHM'ye götüren Güngör, komisyonun 4 ayda yaptığı çalışmala- nn çok önemli olduğu- nu söyledi. Erol Güngör, "Ko- misyonun çahşmasmı çok önemsryorum; 14 \ilbovTinca\apuma\-an çahşma, 4 ayda yapü- <h" dedi. Erol Güngör, komis- yonun kurulduğu gün- den beri katili buhnası veya cinayeti aydmlat- ması yönünde beklen- tisı olmadığını kaydede- rek "Benim beklentim, başta savcı olmak üze- re,' soruşturmayı yürü- tenlerin görevlerini yap- mayarak suç işledikle- rinin" tespitidir. AİHM, sorusturmanmetkinva- pümadığma karar ver- di. Bu ne demek; soruş- turmanın yapdmadığı- (hr" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle