Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 2005 CUMARTESİ
HABERLER
CHP yönetimi, sandığa gitmeyenyaklaşık 10 milyon seçmenin oylannınpeşine düşecek
Seçmene'tekadres' mesajı• Türkiye'de 1983'te
yüzde 30 olan sol oy-
lar 2004 seçimlerinde
yüzde 20'ye kadar
geriledi. Sandığa git-
meyen seçmenin bü-
yük bölümünün "sol
oylar" olduğu hesabı-
nı yapan CHP, önü-
müzdeki seçimde bu
kesime odaklanacak.
ANKARA(CumhuriyetBürosu)
-31. Olağan Kurultay'ın ardından
"erken seçnn" içın düğmeye basma-
ya hazırlanan CHP yönetimi, san-
dığa gitmeyen yaklaşık 10 milyon
seçmeni hedefine koydu.
CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kal' ın "iktidarayürüyüş,kunritayı"
olarak nitelendirdıği 31. Olağan
Rurultay'ın ardından parti yöneti-
mi tüm eneıjisini olası erken seçi-
me yönlendirecek. CHP'nin, önü-
mûzdeki seçimlerde en önemli ça-
bşması "sandığagitmeyenseçmenT
partiye kazandırmak olacak.
CHP'nin bu girişiminde, son se-
çimlerde sol oylann yaklaşık yüz-
de 10'unun "buhartaşmasr etkili
oldu. 1983'ten 1999'a kadar yüzde
30'lar dolayında olan sol
oylar, son genel seçim-
de yüzde 20'lere kadar
geriledi. CHP yönetimi
bu gerilemenin 3 Kasım
seçimlerinde sandığa git-
meyen yaklaşık 10 mil-
yon seçmenden kaynaklandığı de-
ğerlendirmesini yapıyor.
1983 seçimlennde solu temsil
eden tek parti olan Halkçı Parti
yüzde 30 oy alırken, 1987 seçim-
lerinden sonra solda iki parti çekiş-
tiği için oylar bölündü. 1987 se-
çimlerinde SHP 24.7 oyla solun
büyük partisi olurken DSP
yüzde 8.5 oyaldı. 1991 se-
çimlerinde SHP yüzde
20.7, DSP de 10.7 oyla
parlamentoya girdi. CHP,
1992'de yeniden açılmca
SHP kendini feshederek
CHP'ye katıldı. Ancak bu birleş-
me beklendiği gjbi CHP oylannı bü-
yütmezken, DSP solun lider parti-
si oldu. 1995 seçimlerinde DSP
yüzde 14.6 oy alırken CHP'nin oy-
ları yüzde 10.75'te kaldı. 1999
sçimlerinde DSP yüzde 22.1 ile
hem sol partüer içinde hem de ül-
ke düzeyinde 1. parti olurken, CHP
8.7 ile baraj altında kaldı. 3 Kasım
2002 seçimlerinde ise sol seçme-
nin adresi CHP oldu.
DSP'nin oylan yüzde 1 'lere kadar
düştü. CHP yüzde 20.8 oy oranıyla
parlamentoya giren tek muhalefet
partisi oldu. 28 Mart 2004'tekı ye-
rel seçimlerde CHP oylan yüzde
18.3'e gerilemesine karşın, solun li-
der partisi konumunu sürdürdü.
TÜZÜK MAHKEMEYE TAŞINIYOR
AKP'ye
detnokrasi
ihtarıyolda
• Yargıtay Başsavcılığı, uyanlara
karşın tüzüğündeki "parti içi
demokrasiye" uymayan düzenlemeleri
ve "lider sultasına" ilişkin hükümleri
değiştirmeyen AKP hakkında Anayasa
Mahkemesi'ne başvuru karan aldı.
tLHANTAŞCI
ANKARA - Başbakan RecepTay>ipErdoğan
türban konusunda söz hakkının "din ukmasm-
da" olduğunu savunurken; Yargıtay Başsavcı-
lığı, tüzüğünü değiştirmeyen AKP hakkında,
Anayasa Mahkemesi'ne başvurma karan aldı.
Başsavcüığın istemini Yüksek Mahkeme yerin-
de görürse, AKP'ye tüzüğünü değiştirmesi için
süre verilecek.
AKP'nin uyarılara rağmen tüzüğünü değiş-
tirmeme inadı, Anayasa Mahkemesi'ne taşını-
yor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, yapüğı
son değerlendirmelerde tüzüğünü değiştirme-
yen AKP hakkında ihtar istemiyle Anayasa
Mahkemesi'ne başvurma karan aldı. Başsavcı-
lık, yapacağı son düzeltmelerin ardından tüzük
değişikliği istemine uymayan AKP'ye ihtar is-
teyecek. Başvurunun gelecek hafta yapılması
bekleniyor.
Yargıtay Başsa\cıhğı. 20 Haziran 2005 tari-
hinde AKP'yi "partiiçi demokrasiye" uymayan
düzenlemeler ve "tider sultasma" ilişkin hü-
kümleri içeren tüzüğünü değiştirmesi için uyar-
mıştı. Başsavcüığın yazısında, AKP Genel Baş-
kanı Erdoğan'a tüzükte tanınan "tek adam"
yetkisine ilişkin hükümlerin değiştirümesi is-
tendi. Mületvekili aday seçimi konusunda da Er-
doğan'ın tek başına yetkili kıhnması eleştiril-
di. Yazıda, tüzükle merkez yürütae kuruluna de-
lege seçimlerini belli hallerde iptal etme ve ye-
niden yapümasına karar verme yetkisi tanındı-
ğı anunsatıldı. Delege seçimlerininyargı göze-
timinde yapüdığını vurgulayan başsavcüık, usul-
süzlük durumunda seçimin hâkim tarafindan
iptal edilebıleceğine; seçim hâkiminin görevin-
de bulunan bir konuda MKYK'ye yetki veril-
mesinin parti içi demokrasi ile bağdaşmayaca-
ğına işaret etti.
LîDERİN YETKİSİ SPY'YE AYKIRİ
Başsavcüık, tüzükte milletvekili seçiminde
merkez adayı gösterme yetkisinin genel başka-
na tanındığını anımsattı. Siyasi Partiler Yasası
uyannca partilerin merkez adayı gösterebüdik-
leri, merkez adaylannın ise kim tarafından gös-
terüeceğinin yasada açıkça düzenlenmediği be-
ürtildi. Genel başkana da karar alma kapsamın-
da yasada açıkça yetki verilmediğine işaret edi-
len başsavcüık yazısında, bu durumun parti içi
demokrasiye aykınlığı şöyle değerlendirildi:
"Merkezadaylaruunbetirlenmesi işlemi, sonuç-
tapartiyibağlayan bir karar almakla mümkün-
dür. Oysa genel başkan, partinin karar organ-
lan arasında değüdir. Siyasi partinin asıl karar
organı büyük kongre olup, SPY'de sayıbnayan
konularda ise karar organı merkez kararyöne-
tim kunıhıdur. O halde andan maddede sayü-
mayan aday betirleme yetkisi, partinin merkez
karar ve yönetim kunıhına airtir."
Başsavcüığın uyansından yaklaşık 4 ay son-
ra AKP, tüzük değişikligine gitmeyeceğini bil-
dirdi. AKP'nin başsavcüığa gönderdiği yazıda,
lider sultası savunulmuş ve genel başkanın aday
belirlemesinin hukuka aykın olmadığı ileri sü-
rühnüştü.
Anayasa Mahkemesi, başsavcıhğuı istemini
yerinde görürse AKP'ye tüzüğünü değiştirme-
si için süre verecek. AKP'nin 6 aylık süre içe-
risinde de tüzüğünü değiştirmemesi durumun-
da, başsavcüık, partinin Hazine yardımının bir
bölümünün ya da tamamının kesihnesi istemiy-
le Anayasa Mahkemesi'ne yeni bir başvuruda
bulunacak. Son yasal değişikliklerle ihtar ka-
,, rarlanna uyümaması parti kapatma nedeni ol-
ma koşullanndan çıkartılmıştı.
28 Ocak 2005'te Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda yapdan CHP 13. CMağanüstü Kıırultayı, yoğun güvenlik önlemleri altında yapümışü.
Deniz Baykaltek aday, partiyönetiminde önemlibir değişiklik yok
CHP'ırin 'seçim kurultayı'
AYŞE SAYIN
ANKARA - CHP'nin, Genel
Başkan Deniz Baykal'ın "Ekhn
2006'da erken seçim" çağnsı ya-
pacağı 31. olağan kurultayı bu-
ğ*ün Atatürk Spor Salonu'nda
toplanacak. Baykal'ın tek aday
olacağı kurultayın ilk gününde
genel başkanlık seçimi, üdnci
gününde de parti meclisi ve yük-
sek disiplin kurulu seçimi yapı-
lacak.
CHP'nin 1264 kayıtlı delege-
si bugün genel başkan seçimi,
yann da PM'nin 80 asü, 20 ye-
dek üyesi ile yüksek disiplin ku-
rulunun 15 asü, 15 yedeküyesi-
ni belirlemek için sandık başına
gidecek. Genel başkanlık yanşı
ohnayacağı ve PM seçimi blok
liste ile yapüacağı için "heye-
cansK" geçmesi beklenen ku-
rultayda aynca tüzük değişikli-
ği ve toplumsal sorunlar ile çö-
züm önerileri komisyonlannın
raporlan oya sunulacak.
NiĞDE VE VAN YOK
Ü kongrelerini yapamayanNİğ-
de ve Van, kurultaya delege gön-
deremeyecek. Genel başkanlık
için aday adayhğını açüdayan
CHP Samsun'un Asarcık llçe
Başkanı BülentBaskm'ın ise de-
legelerin yüzde 20'sinin imzası
gerektiği için aday olmasına şans
tanınmıyor.
CHP lideri Baykal' ın parti yö-
netiminde de önemli bir deği-
• Atatürk Spor
Salonu'ndaki kurultayın
ilk gününde genel başkan,
ikinci günde PM ve YDK
üyeleri seçilecek. Yaklaşık
20 bin davetiyenin
basıldığı kurultay için 50
milyan salon kirâsı olmak
üzere yaklaşık 200 milyar
liralık harcama yapıldı.
Milletvekilleri ve il
başkanlarına 10'ar kişilik
davetiyeler verilirken
kurultay için illerden
otobüsler dolusu partili
Ankara'ya taşındı.
şiklik yapması beklenmiyor.
MYK içinden en fazla 1 ya da 2
kişinin değişebüeceği düe geti-
rilirken Baykal'ın DSP'den
CHP'ye katüan eski mületvekü-
lerinden Erdoğan Toprak'ı ken-
di kontenjanından PM'ye alabi-
leceği düe getiriliyor.
Kurultaya, Şişli Belediye Baş-
kanı Mustafa Sangül'e destek
verenmuhaüfmületvekülerinden
Mehmet Tomanbay ile Hasan
Aydm ise "antidemokratik'' ol-
duğu gerekçesıyle kahlmayacak-
lannı açüdadı. 4 Temmuz 2004
ve 28 Ocak 2005'tekı olağanüs-
tü kurultaylan, "olağanüstü gü-
venlik önlemleri" altında ve dar
katüımla küçük salonlarda yapan
CHP yönetimi, parti içi muhale-
fetın etkisizleştiğı bu kurultayda,
genış izleyıci katüımı sağlamak
için kollan sıvadı.
Baykal, "Yurttaşlan Türld-
ye'yesahipçıkma'' çağnsına otur-
tacağı konuşmasında, Güneydo-
ğu sorunuyla ügüi önemli mesaj -
lar verecek. Kurultaydan sonra
erken seçim için düğmeye basa-
cak olan Baykal, gezüerini ağır-
lüdı olarak bölge ülerine yapa-
cak. Bu çerçevede Baykal' ın ku-
rultay sonrasında ük gezisini son
dönemde Şemdinli'de yaşanan
olaylar nedeniyle gündemde olan
Hakkâri'ye yapmayı planladığı
öğrenüdi.
Asıl yarış parti meclisinde
HAKANDtRİK
tZMİR- CHP'de gözler parti meclisine
çe\TÜirken bölgelerindeki delegelerden
yetld alan ü başkanlan, parti meclisi (PM)
listesine girmesini istedüderi isimler için
pazarlık masasma oturmaya hazırlanıyor.
Izmir delegasyonu, genel merkezdeki Ön-
der Sav-EşrefErdem dengesinin en azın-
dan korunmasını isterken daha çok Erdem
lehine görüş beürtiyor.
Kurultayda, "tekaday" DenizBaykal'ın
yeniden seçiminin ardından asıl yanş, par-
ti meclisi oluşumundayaşanacak. Izmir'den
şu andaki PM'de, aynı zamanda miUetve-
kilı olan Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz
Oyan, NHTC üyesi Sedat Lzunba>, Canan
Antman,AbdürrezzakEıten ve EnverÖk-
tem yer alıyor. Ancak Izmirli delegelerin
büyük bölümü, il kongresinde karşı karşı-
ya geldüderi Erten ve Öktem'in yeniden
seçihnesini istemiyor. Erten ve Öktem,
Genel Sekreter Sav'a yakınlüdanyla bili-
niyor. tzmir delegasyonu ise daha çok Er-
dem' e yakın isimlerden oluşmuştu. Ö kong-
resinde Erdem ve Sedat Uzunbay'ın des-
teklediği Selçuk Ayhan'ın il başkanlığm-
daki liste kazanmıştı. ÖzeUikle Uzunbay'ın,
kurultayda daha etkin bir göreve gebnesi
bekleniyor.
CHP Izmır İl Başkanı Ayhan, Anka-
ra'ya, Izmir delegasyonundan yetki alarak
gittiğini behrterek asü önemli olanın sos-
yal demokrat düşünceyi iktidara taşıma
potansiyeli olan kadrolann yönetime gel-
mesi olduğunu söyledi. Ayhan, "Kurultay-
da,partimeclisiiçinyoğun bir takpve mü-
cadele olacak. Önünıüzdeki dönemde ya-
pilacakseçimlerdenCHP'\ibaşan\1açıka-
racak bir üst yönetimin ohışmasmı bekb-
yoruz" dedi.
Sonuçlan Izmir kongresini de etkileyen
Konak kongresinden ilçe başkanı olarak
çücan kurultay delegesi Tayfiın Emre de,
Izmir'de ortaya çücan oluşumun, liste be-
lirlenirken dückate alınmasını bekledüc-
lerini kaydetti. PM'ye girmesini istedüc-
leri isımleri, il başkanı aracılığıyla Bay-
kal'a üeteceklerini belirttı.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Teslim Olacak mıyız?
Bu köşede yayımlanan "AKP ve lideri Hakkın-
da" başlıklı bir yazımda bugün Türkiye Cumhuri-
yeti başbakanı olan kişi hakkında düşündüklerimi
yazmıştım. Yazı elimin altında olsa bir aiıntı yapa-
bilirdim. Fakat pek gereği de yok. Başbakan'ın ki-
şisel ve "ideolojik" kimliği hakkında yazılanlar şim-
diden ciltlerle krtabı dolduracak bir kapsama ulaş-
tı. Istanbul Belediye Başkanlığına aday olduğu dö-
nemdeki TV konuşmalarını anımsıyorum. Katı, ki-
birii, "otodidakt". Bu açık oturumlarda medya ta-
rafından her nedense kayınldığı da çok açıktı. Yar-
gılanıp belediye başkanlığını bırakmak zorunda kal-
dığı dönemde, Belediyenin önünden rastlantıyla
geçtiğım bir sırada, orada düzenlenen mitingde ta-
nık olduğum konuşmasını anımsıyorum: Yukanda
sıralananözellikleresaldırganlıkdaeklenmişti.Hal-
kı açıkça kışkırtıyordu. Başbakanlık dönemindeki
zikzaklannı hep birtikte izliyoruz. Fakat eninde so-
nunda asıl kimliğini gizlemeyi başaramıyor. Bugün
Türkiye Cumhuriyeti'nin başında Islamcılık davası-
na baş ve gönül koymuş biri bulunuyor. Asıl haya-
li Türkiye'nin Islami kurallara (şeriat hükümlerine) gö-
re yaşanacak ve yönetilecek bir ülke olmasıdır. Ye-
ri gelmişken, daha önce sözünü edip etmediğimi
anımsamadığım bir anımı paylaşmak isterim. Tür-
kiye Yazarlar Sendikası başkanlığına seçildiğim sı-
rada, o dönemde Kabataş'taki lokalimizden de çt-
kanlmamız gündeme gelmişti. ödenmemiş kiralar
birikmişti ve bu toplu ödemeyi yapabilecek bir ge-
lirimiz de yoktu. Lokal CHP döneminde belediye-
den kiralanmıştı ve şimdi belediye el değiştirmiş-
ti... Gidip yenı başkanla görüşme konusu günde-
me geldi... Akılla verilmiş bir karardan çok, içimden
gelen bir duyguyla bunu istemedim... Istanbul be-
lediye başkanlığına adaylığı sırasındaki TV konuş-
malarını izlerken, söylediklerinden olduğu kadar
onlan söyleyiş biçıminde yansıyan kimliğinden de
tedirginlik duyduğum biriyle karşılaşmak, ondan
(kamu yararına da olsa) bir talepte bulunmak içim-
den gelmemişti... Bunun, bütün yaşamım boyun-
ca vermiş olduğum en doğru kararlardan biri oldu-
ğunu düşünüyorum...
•••
Son süreçlerde yaşanan olaylann hangi birinden
söz etmeli... AİHM karan hakkında söylenenler ve
sonradan girişilen sözüm ona düzeltme çabaları,
yalanın en kaba biçimiyle devlet yönetimine ege-
men olduğunu gösteriyor. Başbakan'ın "ulema"
demeciyle anayasa suçu işlemiş olduğunda kuş-
ku yoktur. Ben, bu "zevaf"ın yurtiçi ve yurtdışı yol-
culuklanna türbanlı eşleriyle çıkarak da aynı suçu
işlediklerini düşünüyorum. özel yaşamlanndakı gi-
yim kuşamlara kimsenin bir diyeceği olamaz. Fa-
kat Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden kişilerin bu
nrtelikleriyle bulundukları resmi ilişkilerde ve bu tür-
den yolculuklannda, "dinsel" görüntü vermeye hak-
lan yoktur. Kendilerinden bunun yasal hesabının
sorulması gerektiğinden kuşku duymuyorum. Ta-
bii, Türkiye'den hâlâ laik bir cumhuriyet olarak söz
edebiliyorsak...
•••
Van'da yaşanmakta olan trajedi bir linç olayıdır.
Yurtsever, çağdaş insanlar, sırf böyle olduklan için,
hepimizin gözleri önünde linç ediliyor. Sanki Türki-
ye'de hukukun 12 Eylülleştirilmesi süreci yaşanmak-
ta... O sırada suçlandığım, suçlandığımız davala-
nn "/dd/aname"lerini, bu iddianamelerdeki ölçü-
süz suçlamalan, gözaltında ve tutuklulukta geçen
hukuk ve mantık dışı süreleri anımsıyorum... Van'da-
kı kuşkulu "intihar"\ 12 Eylül günlerine dönüşün bir
habercisi gibi algılıyor, AKP yönetiminden demok-
rasi beklerken herhalde aıtık uyanmaya başladık-
lannı ümit ettiğim kişi ve çevrelere "Günaydın!" de-
mek istiyorum... Cerrahpaşa hastanesi otoparkın-
da işlenen hunharca cinayet de, aslında Van'daki
trajedininbirbaşkabenzeridir...Bugünküşiyasalik-
tidann kimliğinde özdeşleşmiş kabalık, bilim ve bi-
lim insanı düşmanlığı toplumun her kesimine, her
türtü toplumsal ilişki alanına hızla yayılıyor...
• • •
Bu yazı aslında, bugün (cumartesi) başlayacak
CHP kurultayıyla ilgili olacaktı... Sözlerimi bu konu-
daki düşüncelerimi özetleyerek tamamlayayım...
AKP'nin iktidardan alasağı edilmesinin bugün tek
yolu, bütün aydınlanma güçlerinin Cumhuriyet Halk
Partisi'nde güç biriiği yapmasıdır. Bu güç birliğini
günümüzün en acil görevi olarak görüyor ve olan-
ca açıklığıyla dile getirilmesini ertelenmez bir gö-
revsayıyorum...
Genel başkanlanyta, başkacayöneticileri ve mil-
letvekilleriyle bu partinin özellikle son aylardaki cid-
di muhalefetini görmeyenlerin, görmek istemeyen-
lerin; CHP'yi ve günümüzdeki başkanını eleştirme-
yi "meslek" edinmişlerin bu tutumlannı, yaşamak-
ta olduğumuz bu süreçte, yurtseverlik bilinciyle de,
aydın olma sorumluluğuyla da bağdaşır bulmuyo-
rum...
Bugün başlayan kurultay sonrasındaki süreçte bü-
tün aydınlanma güçlerinin hedefı, kişisel çekişme-
leri, bir sonuca ulaşmayan ve ulaşamayacak tar-
tışmalan hiç değilse şu dönemde bir yana bıraka-
rak Cumhuriyet Halk Partisi'ni büyük bir çoğunluk-
la parlamentoya taşımak olmalıdır...
Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu kurultayda belir-
lenecek yönetimi de, kurultay sonrasındaki çalış-
malannı son aylardaki etkin muhalefet doğrultu-
sunda yoğunlaştırarak sürdürmeli; kırgınlık ve gü-
vensizlik duygulannın, hertürden önyargılann aşıl-
ması için en üst düzeyde, içtenlikle, sonuç alıcı ça-
baharcamalıdır...
Şeriatçı kuşatmaya teslim olmayacaksakeğer...
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks:(0212)513 85 95
Gürtuna: İktidara talibiz
I Istanbul Haber Servisi - Eski Istanbul
Büyükşehir Belediye Başkam Ali Müfit
Gürtuna, Türkiye'de yapüan siyasetin
felsefesi olmadığını ifade ederek, toplumun
tüm kesimlerini bir araya getirecek bir yapı
arzu ettiğini söyledi. "Turkuaz hareket"
olarak adlandınlan parti kurma çahşmalannm
hazırlüdannı sürdüren Gürtuna, Levent'teki
bürosunda basın mensuplanyla sohbet
toplantısı yaptı. Gürtuna, iktidara talip
olacaklannı vurgulayarak "Türkiye başı
kopmuş tavuk gibi çırpınıyor. Ülkenin
temel sorunu kötü yönetümesi. Türkiye'de
yapüan siyasetin felsefesi yok" dedi.