23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KMSIM 2005 CUMARTESİ 4- CUMHURİYET SAYFA HABERLER Enkazaltındanyağmaçıktı folova tia arama kurtarma çalışmalarına katüan er, enkazdan çaldığı paralan ağacın altına gömdü, mcak erinplanı 'işe' başkalannın kanşmasıyla arapsaçına döndü. Olayla iîgili açılan davalar sürüyor ANKARA (ANKA) -Türkiye'nin ya- şadığı en biiyük felaketlerden biri olan 17 Agustos 1999 depreminde, enkaz al- tından büyük bır "yağma" yapıldığı or- taya çıktı. Arama-kurtarma çalışmalan kapsamında bölgeye giden Tarkan Ok- çuadlı erin, YalovaMeydan Harekât Ko- mutanlığı bahçesine gömdüğü çok sayı- da zıynet eşyası ve yüklü mıktardakipa- ra, 4 yıl sonra Yalova Meydan Harekât Komutanhğı'nda görevli Yarbay Mü- min Şen tarafindan çıkanldı. TSK, Ku- zey Deniz Saha Komutanlığı'ndayaşa- nan olayı affetmedi. Şen'in malvarlığın- daki anı artış üzenne Asken Sa\'cı, Şen'in yargılanması için dava açtı Terhıs olan er de Tarsus'ta yargılanıyor. Merkezi Gölcük olan ve tstanbul, tz- mit ile Yalova'yı etkileyen 17 Ağustos 1999 depreminde yaşanan talan şaşkın- lık yarattı. MAL VARUCI BÎRDEN ARTTI Kuzey Denız Saha Komutanlığı As- ken Savcüığı ıddıanamesine göre erTar- kan Okçu, Bergama 19'uncuPiyadeTu- gayı 1 'inci Piyade TaburKomutanlığı em- rınde görev yaptığı sırada, birliği ile bir- likte Yalova'ya arama kurtarma çalış- malan ıçingeldi. Yalova Çiftlikköy'de gö- rev lendirilenerOkçu, enkazkaldırma ça- lışması ıçinbır siteninenkazına götürül- dü. Okçu, bu çahşmalar sırasında el çan- tası ve bazı ziynet eşyalan buldu. Çan- tanın içerisinde destelenmış şekilde ABD dolan bulunuyordu. Enkaz kaldırma ça- lısmasının sona ermesinın ardından Ok- çu, çantayı bahçede bulduğu üç incir ağacuıın ortasına kazdığı çukura göm- dü. Arama kurtarma çalışmalan bır sü- re sonra bitti. Erlerin sıkı aramadan ge- çınlmesı nederuyle Okçu. gömdüğü pa- rayı çıkaramadan Bergama'dakı birliği- ne geri gönderildi. Terhis olanOkçu, da- ha sonra kardeşi CumaliOkçu ile birlık- te parayı bulunduğu yerden çıkarmak ıstedı, ancak burarun askeri arazi olma- sı nedeniyle bölgeye giremedıler. Cunıali Okcu'nun arkadaşı Binbaşı Osman Özdemir'ın emekli Astsubay Mehmet Ali Çakmak'tan Yalova Mey- dan Komutanlığı'na kendilerini sok- ması içın "adam ayariamasınT isteme- si üzerine Özdemır ve Çakmak, Yalo- va'ya gitti. Binbaşı Recep Dok, Özde- mir ve Çakmak'ı Yalova Meydan Ha- rekât KomutanhğVnda görevli Yarbay Mümin Şen'le görüştürdü. Yardım tek- liflni kabul eden Şen, 2003 yıhnın ekim ayuıda parayı bulunduğu yerden çıkar- dı. Şen ve Ozdemir, parayı kendi ara- lannda paylaşü. Birlik nizamiyesindeki nöbetçi erler, Şen'in davranışlanndan şüphelenerek, olayı Albay AttöaKnrar'abildirdi. Ku- rar, o gece Yarbay Şen'i arayarak, bah- çede ne aradığını sordu. Şen, "gazçıkar- mak* ıçin bahçeye gittığını söyledi. Olayın ardından, Şen' in malvariığın- daki artış dıkkat çekti. Şen, ıki otomo- bili bulunmasma rağmen, olaydan son- ra 38 bin YTL'ye Ford C- MX Diesel, 64 bin YTL'ye Volkswagen Passat Di- esel, 26 bin YTL'ye Ford Fiesta Diesel otomobiller aldı. Şen, Yalova'dan eşi üzenne iki villa alırken, kayınbirade- rinın üzenne kayıtlı bir araba galerisi açtı. TSK'DEN İHRAÇ İSTEMİ Gelişmeler üzerine, soruşturma açıl- dı. Askeri Savcılık, Mümin Şenhakkın- da "gÖrevikötûjekuDanma" ve "taraz- tak" suçlanndan 1 yıldan 8 yılakadar ağır hapis cezası istemı ile dava açtı. Şen'in Asken Ceza Yasası uyannca TSK'den ıhraç edilmesı de ıstendi. Şen, 2004 yı- luun şubat ayında rutuklandı. 2 ay tutuk- lu kaldıktan sonra serbest bırakılan Şen hakkındaki dava halen Kuzey Deniz Sa- ha Komutanlığı Askeri Mahkemesi 'nde sürüyor. Askeri Savcılık, Özdemir hakkında "gikmköti^knUanmaksuçunaiştirak" ve "hırsujık" suçlanndan cezalandınl- masını talep etti. Savcılık, Binbaşı Recep Dok, Mehmet Ah Çakmak'ın "ımmuriyetgörevinikö- tüye kuDanmak suçuna iştirak" suçun- dan cezalandınlmasıru istedi. Askeri Savcılık diğer sanıklar için ise görevsizlikkaran verdi. Terhis olan Tar- kan Okçu ve diğer sanıklann yargılan- masına da Tarsus Adliyesi'nde başlan- dı. Kuzey Deniz Saha Komutanlığı As- keri Mahkemesi'ndeki dava sürüyor. ARAYIŞ Kiliseye kaya tırmanışı Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Arrtakya Doğa Araştrma Topluluğu (ADAT) dağcılık kolu üyeleri, Hıristiyanlığın ilkya- yıldığı yer olarak kabul edilen, eklemelerle tarihi Saint Piyer Kilisesi'ne dö- nüştürülen doğal mağaranın yamaçlanna dik kaya brmanışı gerçekleştiri- yor. Dağcılık Federasyonu Hatay ll Temsilctsi Yaşar Ergün, bölgede yakla- ştk 100 lisanslı kadın ve erkek sporcu bulunduğunu, tüm olanaklan ve fır- satlan değeriendirerek dağcılığı sevdirmeye çalıştklannı söyledi. (AA) TOKTAMIŞ ATEŞ KALÇASINDAKİPLİTİNSAYESİNDE KlMÜĞtBEÜRLENDİ Tecavüze uğrayan kızın cesedi mezarlıktan çıkanldı KÜTAHYA (AA) - Kütahya'nın Al- tıntaş ilçesinde, yaklaşık2.5 ay önce ölü bulunan, otopsi için götürüldüğü Bur- sa'da "Kimsesizler MezarhğTna def- nedilen, ancak babası olduğunu iddia eden bır kişinınbaşvurusuyla mezan açı- lan kadının, 15 yaşındakı S. N. K. ol- duğu belirlendi. İlçeye bağlı Saraycık köyü yakınlann- da 1 Eylül tarihınde cesedi parçalanmış halde bulunan, bıçaklanarak öldürüldü- ğü belırlenenkaduunkimliğini araştıran jandarma ekipleri, olay yerinde bulunan tek ayakkabıdan yola çıkarak çevre il ve ılçelerdekı kayıp kişiler üzerinde yap- tıklan araşrırma sonucunda öldürülen kişinın kimliğini belirledi. Afyonkarahr.ar'da yaşayan ve 17 Ağusto. 'ta polise kızının kaybolduğu- nu büdiren Mehmet K'nın, gösterilen ayakkabıyıtanıması ve kızının kalçasın- da platin olduğunu söylemesi üzerine, Bursa Hamitler Mezarhğı'nda kimsesiz- lerbölümündekimezan iki gün önce açı- lan kışınin kalçasında platin olduğu tes- pit edilince, kimliğine de ulaşıldı. Yetkililer, Mehmet K'nin kızı S. N. K. (15) olduğu tespit edilenkişinın ka- til zanlılarının belirlenmeye çahşıldı- ğını kaydettiler. Bu arada, öldürülen S. N. K'nin babasının 12 Ağustos 2004 tarihinde, o dönemde yaşadığı Afyon- karahisar'ın Şuhut ilçesinde cumhuri- yet savcılığına başvurarak kızına teca- vüz edildiğıni öne sürdüğü, bunun üze- rine S. N. K. ile cinsel ilişkiye girdiği iddiasıyla gözaltına alm?o 9 kişinın tu- tuklandığı öğrenildi. IdnciSnf İnsanUmak®) Bu haftaTürkiye'nin gündeminde, çok önemli iki konu var. Bunlardan biri, Şemdinlı'de başlayıp, bü- tün bölgeyi bir yangın yerine çeviren provokasyon; diğeri, Sayın Başbakan'ın "u/ema" konusundaki önerisi. Bu iki konuyu önümüzdeki hafta ele almak üzere, bugün Avrupa'daki bireysel deneyimlerimden yola çıkarak, bir türtü engellenemeyen yangının ne- denleri üzerinde, son bir kez daha duımak istiyo- rum. Uygariığın beşiği olduğunu iddia eden Avru- pa'nın ve Avrupaltnın, nasıl çifte standartlı ve nasıl bağnaz olduğunu gösteren başka deneyimlerim de var. Fakat öyle sanıyorum ki bu işi uzatmanın fazla anlamı da yok. • • • Bundan 10-15 yıl önceydi. O zamanlar Bem'de, Türkiye BüyükelçiüğTnde konsolos olarak çalışan, çok sevgili bir dostumu ziyaret etmiştim. önce Fran- sa'da Montpellier'deyaşayan halama uğramış, ora- da birkaç gün kaldıktan sonra, Isviçre'ye, Bem'e geçmiştim. Bern'den de Almanya'ya geçiyordum. Bern'deki büyükelçiliğimizin arşivi çok şişmiş ol- duğu için ve bazı kitap ve broşürlerden birden çok nüsha bulunduğu için, birtemizlik yapmışlardı. Dağ gibi yığılmış iki kitap tepeciği paylaşılmayı bekliyor- du. Zaten kimse almazsa, fazladan olan bu kitaplar atılacaktı. Büyükelçilikte görevli olan arkadaşım, "llglni çe- ken bir şeyler yarsa a/, hiç o/mazsa işe yarasın" de- mişti. Şöyle bir göz attığımda, gözlerime inanama- dım. Ulusal Kurtuluş Savaşımız sırasında, öncesin- de ve sonrasında, Isviçre'de eğitim gören genç Os- manlılar'ın kurmuş olduklan derneklerin yayınlan ve broşörterive bu demekterle ilgili kitapçiklar ağırlığı otus- turuyordu. Her ne kadar bu metinler, genellikle Fran- stzca idiyse de neterle ilgili olduklannı anlamak için, Fransızca bilmeye gerek yoktu. Hete Lozan Banş Müzakereleri devam ederken yayımlanan kimi risa- leler, altın değerindeydi. (Umanm büyükelçilikte ka- lan metinler doğru bir biçimde değerlendirilryordur.) • • • Arkadaşım<"/sted/Wen f r)/ay(rvea/"ctediğiıçin)çıl- gıncasına yığınlan kanştırmaya başladım. Elimden gelse hepsini yüklenip gelecektim ama, bu müm- kün olmayacağı için, en önemli gördüklerimi bir ke- nara ayırdım. Ve bunlan yerleştirmek için, iki de se- yahat çantası satın aldım. Aslında çok bagaj ile se- yahati sevmem. En fazla, ufak bir valiz ya da çan- tam olur. Fakat Bern'den bayağı elleri dolu aynlıyor- dum. Bern'den Güney Almanya'ya giden tren, pulman koltuklu vagonları olan bir trendi. Zaten seyahat gündüzyapılan birseyahatti.Vagonun girişinde, ba- gajlann bırakılması için bir bölme aynlmış ve daha sonra, koltuklar d'ızilmişti. Her biri, eskilerin tabiriy- le "Gâvurölüsü" ağırlığında olan, kitapdolu iki çan- tayı bu bagaj bölümüne bıraktıktan sonra, eşyalan- mın bulunduğu ufak çantayı yanıma alarak, yerime oturdum. Bu tren Bern'den yola çıktıktan kısa bir süre son- ra, çok büyükbir göl kenannagel'ıyor (sanryorurn Bo- den See) ve bu göl kenannda saatlerce gittikten sonra, Avusturya'ya giriyor ve 1 saat Avusturya'da gittikten sonra, Almanya'ya geçiyordu. Gene bu- günkü gibi olmamakla birtıkte, ne Isviçre'den Avus- turya'ya geçerken, ne Avusturya'dan Almanya'ya ge- çerken gümrük kontrolü falan yoktu. Sadece Avus- turya'da yaşlıca bir memur, biletler ve biletlerle be- raber pasaportlann kapaklanna bakıyordu. Herhangi bir sorun olmaksızın bana kadar gelin- ce; ay-yıkjızlı pasaportum, hemen her zaman oldu- ğu gibi, bu yaşlı memurun gözlerini kamaştırdı! Ba- gajlanmı görmek istedi. (Benden önce kimseden bunu istemediği gibi, benden sonra da kimseden is- temeyecekti.) Çantamı açtm, içini kanştırdı ve başka eşyam olup olmadtğını sordu. Bagaj bölümünde, içi kitap ve belge dolu iki çantam olduğumu söyledim. Müt- hiş mutJu oldu(!) ve görmek istedi. Geriyeg'ıttik, çan- talan açtık ve uzun uzun karıştırdı. Ama pek bu kez mutlu olmadı. Zira içlerinde kitaptan başka hiçbir şey yoktu. Çantalan açtığım zaman pek yardım etme- mekle beraber, yerteştirirken bayağı yardımcı oklu. Bu tür muameietere alışıktım. Ama genede sonmak- tan kendımı alamadım. "Pasaportumda gördüğü- nüz üzere, bir üniversite hocasıyım ve koca vagon- da ve belki de trende, kimsenin çantasına bakmak ihtiyacını duymadığınız halde, neden benim çanfa- Ianmı aramak gereğini duydunuz?" sorusunu yö- nelttim. Adam uzun uzun yüzüme baktı ve tek keli- meyle özür dileyip, kafasını önüne eğerek çekti gitti. • • • Yukanda da söylediğim gibi, bu türden hortanma- lara ve aşağılanmalara, belli bir ölçüde alışkındım. Ama gene de insan isyan ediyor. Yeşil pasaportla dolaşan, ileri yaşta bir üniversite öğretim üyesıne bu- nu yapan zihniyet, acaba "göçmen" otarak nitelen- dirdiği; farklı renkleri, farklı yaşam tarzlan, farklı de- ğerler sistemi olan gençlere, acaba neler yapmaz- dı? Bunu herkes tahmin edebilir... Fransa'da başlayan yangın, Avusturya'ya henüz sıçrarnadı. Doğrusunu isterseniz, sıçramasını da te- menni etmem. Zira bunun faturası, eninde sonun- da bize ve oralardayaşamayaçaltşan, bizim insan- lanmıza çıkar. Aslında herkes aklına başınatoplamakzorunda... ÖSS takvimi belirlendi • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Sınav sistemini değiştiren Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 2006-Öğrenci Seçme SınavTnı (ÖSS) 18 Hazıran, Yabancı Dil Sınavı'ru da (YDS) 25 Haziran tarihlerinde gerçekleştırecek. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç başkanlığında toplanan YÖK Genel Kurulu 2006-ÖSS kılavuzunu onayladı. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yanmağan, ÖSS'ye başvuru tanhınin, başvurular okullarda alınacağı için Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte belirlenmesi gerektiğini behrterek, başvunı tarihlerinın Kurban Bayramı ve yanyıl tatilınin araya girmesi nedeniyle şubat ayına kalabüeceğini belirtti. Bu arada, toplantıda fakültelere 27 dekanın ataması yapıldı. Hacizi mahkeme durdurdu • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Çankaya Belediye Başkanı Prof. Dr. Muzafîer Eryıhnaz, "Borçlanna karşılık Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin bankalardakı paralanna haciz koydurması nedeniyle 3 gündür memurlara maaş veremediklerini" anımsatarak "Haciz karanyla ilgili mahkemeden yürütmeyi durdurma karan çıktı ve maaşlan bugün dağıttık" dedi. Muzaffer Eryılmaz, Büyükşehir Belediyesrnin kendilerine yönelik tavnna tepki gösterdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle