Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYF/fe CUMHURİYET 15KASIM2005SALI
SOYLESI
c
İsimetPaşa'nın torunu' CHPAnkaraMilletvekili Gülsün Bilgehan, Cumhuriyet'in sorularınıyanıtladı
'AKP kuşkuylaizleniyor'• CHP AiLcara Milletvekili Gülsün Bilgehan, AB ile
üişkilerde 3- Ekım'de ulaşılan noktayı "AKP iktidan,
yurtdışındaiL da kuşkuyla izleniyor. AKP hükümeti bu
kadajnnı yaf abildi" diye değerlendirdi.
TÜRETYKÖSE
A
X K A R A - CHP Ankara Mil-
letvekilı Giilsüıı Bilgehan,
AB ile iiisküerde 3 Ekim'de
uüaşüaaı noktayı *AKPiktidan,yurt-
dışuKLao da kuşkuyla izleniyor. AKP
hükünoeti bu kadsüuu yapabfldi''di-
ye d e z erlendirûi Dış komısyonlar-
da sık sık kadm-erkek eşithğı konu-
sunun karşılanra çıktığına dıkkat
çeken Bilgehan "Eşitiiğe samimi
»laral-i. inanan *e devlet potitikası
odaralc uygulayi-cak bir siyasi irade-
ye ihti>acımızv t t Belki AKP iktida-
nmn en zayıf noktası da burada"
dedi. Bilgehan, "dans mı, boron mu*
tartışmaları ile başlayan süreçte
CHP'ye yöneltilen "seçldnci" suç-
lamalanna tepki gösterirken "Mev-
hibe Hanım namazmı küarken ba-
şını örter, resmi bir davette modern
kıyafetiyle, örneğin Yunanistan Baş-
bakanı Venizelos'un kolunda gö-
rünmektendeçekinmezdi'" örneği-
ni verdi. Bilgehan, tüm engellere
karşın "çılgın Türklerin AB'ye tam
üyeİiği başaracağun" söyledi.
CHP Ankara Milletvekili Gülsün
Bilgehan, Inönü ailesinden 3. ku-
şak politikacı. Özellikle dış komıs-
yonlarda aktif olarak görev yapıyor.
A\Tupa Konseyi Parlamenter Mec-
lisi ve Batı Avrupa Birliği Asamb-
lesi üyesi. Bilgehan, Türkiye'nin
AB üyeliği ile ilgüi süreçte yaşa-
nan gelişmeler konusundaki sorula-
nmızı yanıtladı. Bilgehan'a sorula-
nmız ve yanıtlan şöyle:
Her zaman onur duydum
- Pembe Köşk'te büyüdünüz. Kar-
şınızda dedeniz Ismet İnönü'nün
heykeli var. Dayuuz, Erdal tnönü. Si-
yasete alışabildiniz mi, ısındınız mı?
- Örgütlere gıdıyorura. Aile fo-
toğraflanmla karşılaşıyorum. De-
demin resmi oluyor, bazen dayınun
resimleri oluyor. Babamı herkes öz-
lemle anıyor. İsmet Paşa'yı tanıyan-
lar bana sanlıyorlar. deden gibi ko-
kuyor musun, diye. Zaten siyaset
içinde büyüdüm. îsmet Paşa"nın 5
torunu var, 1 kız tonınu siyaset ya-
pıyor. Dedem bunu çok destekle-
miştir.
- Dış komisyonlarda birçok göre-
viniz var. AB sürecinde bu komis-
yonlarda en çok hangi konular kar-
şınıza çıkıyor? AKP iktidannın ka-
dına bakış açısı ve uluslararası bel-
gelere uyumu konusunda ciddi sı-
kmülar yaşamyor mu?
- Ben TBMM'nin dış komisyon-
larda en fazla görevi olan kadın mil-
letvekilıyim. Laik, demokrat, çağ-
daş Türk kadınını dünyada temsü et-
mekten her zaman büyük onur duy-
dum. Ne yazık ki, bir elin parmak-
lan kadar bile yokuz. Oysa AB sü-
recinde, 3 Ekim'e kadar tanıtım
amaçh çahşmalar yapılacağı, heyet-
lergöndenleceğiduyurulmuştu. Sa-
dece sivil toplum gayretiyle düzen-
lenen birkaç panel dışında, resmi
hiçbir girişim olmadı. Kadın konu-
su şu anda AB'nin başlıca gündem
maddesidir. Yasal düzenlemelerin
hayata geçirilmesinde eksiklikler ve
gecikmeler var. Artık Atatürkdöne-
minden kalmış reformlarla avun-
mak yetmiyor.
Uygulamada, Türk kadını dünya-
nın en kötü örnekleri arasında yer alı-
yor. Siyasi temsü oranında, eğitim-
de, iş hayatına karılımda en alt sıra-
larda, aile içi şiddette en üstteyiz. Ka-
dın-erkek eşitbğine samimi olarak
inanan ve devlet politikası olarak
uygulayacak bir siyasi iradeye ihti-
yacımız var. Belki AKP iktidannın
en zayıf noktası da burada.
Mevhibe
Hanım ömeği
Onur OjTnen'in "Başbakan baloda bir ka-
dını dznsa kaldırabilir mi? Bu kadar çağ-
daşlıfi kapalı birparti, ilerici olabilir mi?"
sözleri tarüşma yaratü. Arkasmdan " dans" mı,
u
ho-
ron " mu gibt Jdlemler yaraülarak tarbşma sûr-
dürüldü. Bu sözler, CHP'ye yöneiik '"seçkinci"
suçlamalanmda yoğunlaştırdı—.
- Sanınm Sayın Oymen, çağdaş yaşam tarzıy-
la ilgili simgesel biı ömek vermiş. Cumhuriyet ai-
lesxnin özelbJderiyle ilgili bılgi edinmek isteyen-
leri Ankara Panbe Köşk'tekı sergilere davet edi-
yorum. Orada, geleneğine, göreneğine, inancına
bağb bir ailestn nasıl çağdaş olabileceğini de ka-
nıtlayan taritîbelgeler sunuluyor. Kurtuluş Sava-
şı lcahramanten ve Cumhuriyeti kuranlar "seç-
Idnd" değil. eerçek seçkinlerdi. Seçkin obnalan
da maddi güçıenyle değil, dürüstlükleri, görgü-
leri, eğitim Âzeyleri ile ölçülüyordu. Sade ama
onurlu hayatkn tercih etmiş, orta halli ailelerdi.
Mevhibe Hanım moderndi
Pembe Kcî-c'te tarhana yapılır, bahçeden ıhla-
mur toplanıp salonlarda kurutulur, ramazanlarda
iflar sofralan icurulur ama aym zamanda cumhu-
riyet balolan da düzenlemrdi. Mevhibe Hanım
namazını kıUrken başuıı örter, resmi bir davette
modern kıyafetiyle, örneğin Yunanistan Başbaka-
m Venizeloscn kolunda görünmekten çekinmez-
di. Osmanlı lıanedanıyla cumhuriyet yöneticileri
arasuıdaki et önemli değişiklik, sınıf farkının or-
tadan kaldıntnası ve kadınla erkeğin toplumda yan
yana yer alnasıydı. Çankaya'daki yaşam tarzı
Anadolu'ya aşınmıştı, başanh da olmuştu, keş-
ke bir süre dıha de^anı ettirilebılseydi.
- Pembe Keşk'te cumhııriyet bayramı öncesin-
de açılan serjjnin buyılki temaa "Çü-
gın Türkler ~. Turgut Özakman'ın H-
tabı büyük Bgi gördü. Bunun, kitabm
AB sürecinde örseknen ulusal guru-
nunuzu onarmak gibi bir işlev üstkn-
mesinden kavnaklandığı yonımlan
yapıkh. Size «ore halk neden " Şu Çıl-
gın Türkler"e bu kadar ügi gösterdi?
- Turgut özakman'ın başanh kita-
bı "Şu Cdgu Türkler" bize kendimi-
zi hanrlam. Niıcizelerbaşarmış bir mil-
letin çocuklanjiz. Onümüzde uzanan
engeUi yoldi bunu unutmamak, bize
güç sağlayacaktır.
-"Şu Çılgjı Türkler"in AB mace-
rasuun geleccğiyle Ugifiöngörünüz ne-
dir?
- Yunanlı comşuunuzun öngörüsü-
nün gerçekeşeceğine inanıyorum.
"Çdguı Türüer" bunu da başaracak-
lardır!
CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, Inönü ailesinden 3. kuşak potitikaa. Özeflikle dış komis>onlarda aktif olarak görev yapıyor. (KORAY AVCI)
'AKR bu kadannı yapabildi'
31
, Eknn'de ulaşılan noktayı nasıl
.değerlendiriyorsunuz? Dışişleri
' Bakam Gül Lüksemburg'a
gitmemehŞdi, demek olası mı?
- Ben 2 Ekim
günü
Strasburg'daydım.
Avrupa
Parlamentosu' nun
aldığı karardan
sonra en iyımser
Avrupa yanlılan
bile ümitsizliğe
kapılmışlardı.
Avrupa
Parlamentosu
kulislerinde
görülmemiş bir
Türkiye karşıtlığı
kampanyası
sürüyordu.
O şartlarda. eğer
Avusturya'nın
önerisiyle
" ayncahkh ortakhk" terimi Müzakere
Çerçeve Belgesi'ne girseydi, Dışişleri
Bakanmıızın Lüksemburg'a gitmeyip
ilişkileri derhal dondurması gerekııdi.
Ancak son anda sağduyu galip geldi ve
uçurumun kenanndan dönüldü. Yine de
müzakerelerin hedefinin tam üyelik
olduğunun belirtihnesine rağmen, o
cümlenin ardmdan gelen o kadar fazla
zorlayıcı madde var ki, üyelik
umudumuzu Kaf Dağı'run arkasma
bırakıyor! Buna rağmen 3 Ekim'den sonra
Türkiye artık Avrupalılann gündemine
girmiştir.
'Önce dışladılar. sonra
dört elle sarıldılar1
Yunanistan'da yapılan son araştırma
halkın yüzde 58'inin Türkiye'nin
üyeliğine karşı olduğunu gösteriyor ama
yüzde 60" ı da "tam üye ohnayı
başaracaklar!" dıyor. Bence, gelinen
noktada
U
AKP Hükümeti bu kadannı
yapabfldi" diye düşünmek gerekiyor.
Babam Metin Toker'in bir sözü vardı,
"normali makulde aramaklazun" diye...
Şu anda iktidarda olanlann keskin bir
dönüş yaparak bundan 4 yıl önce "Baü
Kulübü" diye dışladıklan değerlere
bugün dört elle sanlmalan tabii ki bizim
açımızdan memnuniyet vericidir ama her
kesim tarafmdan da inandıncı
bulunmamaktadır.
Üniversiteler ve TÜBİTAK gibi bilim
kurumlanna karşı açtıklan
savaş, eğitimin dinselleştiritaıesi
gayretleri, Islam ortak paydasım öne
çıkararak desteklenen yatınmlar,
kadrolaşma ve sergiledikleri tesettürlü
yaşam tarzı, yurtdışından da kuşkuyla
izlenrnektedir.
Ancak Türkiye de işleyen bir demokrasi
vardır ve bir süre sonra daha güvenilir
başka bir hükümetin görüşmeleri
tamamlayıp tam üyeliğe ımza atması
"normalin makuOe buluşması" olacaktır.
Işte o zaman sevmeceğiz.
tnrlerini ııasıl değeriendi-
rivorsunuz?
- Türkiye'niı Avrupa hedefi, Ata-
türk zamanınci Lozaı Antlaşması ile
başlamış, İsm« İnönü nün imzaladığı
Ankara Antlaşnası ile somutlaşrmş bir
müli davadır. Bvgûne kadargelmiş geç-
miş bütün cumıuriyet hükümetleri bu
aınaca yöneiik adışmaSar yapmışlardır,
fakat bazen bLzm dışnuzdakı neden-
lerden bazen <s bizden kaynaklanan
scrunlardan ötirüAvrupa politikası an-
cak son yıllarcL hız Lazanmıştır.
Bu süre zarfîuia, baa kazanımlar el-
de edildiği gibi.lelafısımümkün olma-
yın hatalar da -apılrnıştır. Artık geri-
yj dönüleme^cegirıe göre, bundan
sonrasma bakriEk dahuvararhdır. 2002
seçimlennden onra tek başına iktida-
n gelen AKP, Anıpa >ohmu zaten açık
balmuştur. Urntmayâlım ki, en önem-
lı reformlar arsında olan ölüm ceza-
snın kaldınlnası ve lültürel haklann
taıınması öncfcaparlanentonun ese-
ridir. Bu tarihi oylamalarda bugünkü
AKP kadrosunun çoğunun bulunmadı-
ğını biliyoruz. Yine de, bu kadronun,
bu kadar kısa süre icerisinde AB konu-
sunda fikir değıştirip Avrupa'daki etkin-
liğini arttırmasını olumlu olarak de-
ğerlendiriyoruz. Umanz Avrupa sevda-
lan kahcı olur.
CHP'ye gelince, za-
ten yıllardır programı-
mızda bulunan ınsan
haklan, demokratikleş-
me gibi konularda so-
mut adım atma>a ve Av-
rupa Birliği yolunda eşit
kmetİNÖSÜ Şartlarda tam üyeliğe
dogru hızla ılerlemeyı
bizden çokkimse isteyemez. Ortak da-
vamızda, biz CHP milletvekilleri. ge-
rek uyum yasalannuı oylanmasında.
gerekse yurtdışı çalışmalarda gerekli
gördüğümüz konularda hukümetimizi
destekledik. Sosyalist Enternasyonal
üyesiyiz ve biliyorsunuz genellikle Av-
• rupa Parlamentosu'ndaki sol part'ler
Türkiye'den yana oy kullandılar. Kat-
kımız göz ardı edilemez. Ancak bir
muhalefet partisuıin de görevi, iktıda-
n alkışlamak değil, eksiklerini, yanhş-
lannı ortaya çıkarmaknr. Kaygılanmı-
zı paylaşan pek çok dışişleri uzmanı
ve bizim kadar temkinli AKP'li dostu-
muz da var. Bakm, daha cumhuriyet
kumlmadan, Lozan müzakereleri sürer-
ken ve İkinci Dünya Savaşı sırasında
Türkiye'nin savaşa kahlması söz konu-
su iken Milli Şef olan İsmet Paşa, mu-
hataplanna karşı hep muhalefetin tep-
kisini kullanmıştır.
"Akıllı vatanseverlz'
Gerçeklerin bu denli çarpıtılmasını
kasıth buluyorum. Türkiye'ninbugün-
lerde, her zamankinden fazla. sorum-
lu, ciddi. güçlü bır muhalefete ihtiyacı
var. CHP'nin, aşın milliyetçilik, bölü-
cülük ya da irtica tehlikesine karşı, ül-
kenin en önemli güvencesi olduğunu dü-
şünüyorum.
- CHP'nin AB konusundaki yaklap-
mına parti içinden de eleştirüer geldi
"'Türkiye en büviik yol ayrımında, ko-
nu partiler üstü. Karann özüne pek çok
millet\'ekili arkadaşımız pozıtifbakıyor''
gibi değerlendirmeler >apıkü. Partinin
bu konuda izlediği politika konusunda
grupta bir görüş birn-
ği yok mu?
-CHP gibi köklübır
partide, üyelerimizin
geleceğimizi ügilendi-
ren önemli konular üze-
rinde düşünmelen ve
farklı fikirleri savun-
malan aslında bir par-
ti geleneğidir. Bakm,
1965 'te ismet Paşa,u
ortanm sohı" kav-
ramım partiye getirdiğinde 2 yıl bo-
>amca bu yeni siyaset yolunun tartışıl-
masını sağlamıştır. Özellikle dış ilişki-
lerle ilgili meselelerde >r
urtiçi ile yurt-
dışından görüntü ve algılama değişik
olabihyor. Henüz aydınlığa ka^'uşma-
mış noktala..' v?r Örneğin, Avrupa Bir-
OnurÖYMEN
liği'nin karar mekanizmalarmda ne şe-
kilde yer alacağımız şu anda belli de-
ğil. Aynca siyaset ve diplomaside de-
neyimin de yerini yadsıyamayız. Bazen
ben de Onur Öymen'e "Yine siz hakh
çıktmız!" diye takılıyorum. Önemli
olan, uygun ortamlarda, yani öncelik-
le parti platformlarında üyelerimize
ifade fırsatlan tanıyarak, bılgi vererek,
göıüş aynlıklannı en aza indirmektir.
Unutmayalım ki, siyaset fıkir üretmek
için yapdır.
- CHP'nin AB sürecinde milhyetçi
birçizgrve ka> dığı. miDiyetçüerle buluş-
tuğu eleştirilerini nasıl değerlendiriyor-
sunuz? Bu konudabirkavram tarbpna-
sıda\ar. '•Milüyetçi", "ulusala", "yurt-
sever" gibL.
- Ben "akdh vatansever"lerden yana-
yım. Biz. dünyadaki gelişmelere açık,
evrensel değerleri paylaşan ama gele-
neksel milli ve manevi özelliklerimizi
de koruyan bir çizgi izlemeliyiz. Zaten
bu çizgi cumhuriyetımizın kuruculan-
nın çizdiği çizgi değil midir?
SALI
ORHAN BURSALI
Cezaevinde Cinayet
Van Cezaevi'nde 4 aydır tutuklu bulunan Yü-
züncü Yıl Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı
Enver Arpalı intihara sürüklendi, şüphesiz ki bu
tam bir adli cinayettir.. Cezaevinde işlenen bu ku-
rumsal cinayete biz şimdi utanmadan intihar mı di-
yeceğiz?
Her cinayet için, mutlaka bir katil veya bir cellat
gerekmiyor. öy'e koşullaryaratırsınız ki, kişi yaşa-
mayı bir zül (alçalma) sayar. Ya bedeni iflas eder
ve çöker. ya da beyni... Iki durumun da sonucu
ölümdür. Arpalı'nın koşullarında bu ölüme ancak
cinayet diyebiliriz..
Cinayetin manevi koşullan fazlasıylahazıriandı.
5 aya yakın bir zamandırtutuklu, fakat iddianame-
si hazırianmadı ve mahkemesi başlatılmadı.
Ama, Van'da savcıhk makamındaki zat, basının
önüne çıkarak Arpalı'yı ve Yücel'i suçlu ilan ede-
bilme becerisini gösterdi. Hakkında soruşturma
açılacağına, terfi ettirilerek atandı.
Belgeleraylardırsavcılığın elinde amaadaletten
kaçmayan, tam tersine gelip teslim olan zanlıların
tutukluluklan sürüyor.. Neden? Kamunun, tutuklu
ve ailelerinin vicdanlannı rahatlatacak bir açıkla-
mayapılmıyor..
Ama psikolojik yıpratma savaşı tutukluluktan
önce başladı ve tutukluluk boyunca sürdürülmek-
te. Savcıtık dosyasından sızdınlan belgeler şeriat-
çı basında manşetlere çıkıyor
"Cinayet" için bütün koşullar var.
• • •
Enver Arpalı yakınlarına "Kahroluyorum. Bu ka-
rayı bana nasıl çalarlar? Bu beni iflah etmez, bu-
nunla yaşayamam. Bunca yıllık devlet memuru-
yum, birkuruşpara yemiş adam değilim" diyerek
de ağlamış (Hürriyet, 14 Kasım).
Siz hiçbir hırsızın cezaevinde intihar ettiğini
duydunuz mu?
Bir, çalanın çırpanın?
Türkiye'yi, bankalan, Hazine'yi hortumlayan on-
ca"saygın işadamı"ndan herhangi birinin, intihar
ettiğini okudunuz mu?
"Hırsız" bir bürokrat, bir siyasetçi hıç intihar et-
timi?
Çünkü onlann hepsinin yaşamak için çok güç-
lü nedenleri vardı: Mümkün olduğunca en kısa za-
manda dışanya çıkacaklannı bilryoriardı ve çalıp çırp-
tıkları mılyarlar kendilerini bekliyordu!
Bir mafya babastnın intihar ettiğini gördünüz mü?
Bunların hepsi hapishanede hem de en iyi ko-
şullarda yaşatılır.. Dahası, canlarına kaza ile ve
kasti bir şey gelmesin diye de azami ihtimam gös-
terilir. Çünkü hepsi "ilerisi için" lazımdır. Onları
yetiştirmek için bu vatan az çaba sarfetmedi!
Onlann hiçbiri intihar etmez, çünkü hepsinin
vicdanı rahattır Çaldılar, yolsuzluk yaptılar, do-
landırdılar, babalık yaptılar; bunun karşılığında da
muazzam servet edindiler.
Vıcdanlan, kazançlan ile tutuklanmaları ve yar-
gılanmalan arasında bir denge kurmuştur; yaşa-
ma daha büyük bir azimle asılırlar!
Fakat, Arpalı gibiler, bu dengeyi kuramaz... Çün-
kü terazinin öbür kefesı madden tamamen boş-
tur. Orada sadece manevi tatlar, vicdanlar vardır...
Davası açılmadan 4 ay tutuklu bulundurulmanın,
aynca durmadan psikolojik yıpratılmanın ağırlığı,
öyle görülüyor ki dayanılmaz hale geldi...
Ve Van Cezaevi'nde adli bir cinayet işlendi..
• • •
Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne karşı siyasi tertip
sürdürülüyor.
Adalet yüce mi? Hangi adalet yüce?
Adalet, kamusal nitelığini koruyabiliyor mu, yok-
sa derin devlet hesaplan içinde bölünüp parçala-
nıyor mu?
Savcılık kimin savcılığı?
Kâğıt üzennde yazıldığı şekliyle kamunun mu?
Yoksa, Fikret llkiz'in işaret ettiğı gibi, hükümetin
mi veya devletin mi? Duruma göre her üçüne de
hizmet eden oportünizm mi egemen oluyor ada-
let mekanizmasında?
Van'da siyasetin adaletınin hüküm sürdüğüne iliş-
kin yoğun şüpheler, işaretler var.
Avrupa Birliği'nin yenı açıkladığı Katılım Ortak-
lığı Belgesi'nde, adaletin ve yargının bağımsızlaş-
tınlması konusunda istekler vardı...
Adalet bağımsız, tarafsız, özgür ve özerk değil.
Adalet "cüzdanı ile vicdanı" arasında sıkışmış,
umanz ikisi arasında can vermez..
Arpalı, adli cinayete kurban gitti... Geride çök-
müş, mahvedilmiş bir aile kaldı.
Ve bu cinayet dava edilmeli ve Avrupa Insan
Haklan Mahkemesi'ne götürülmeli... Hukukçu-
lar, işbaşına!.. Van Üniversitesi'nde çoğu kışi sin-
miş, pısmış, vicdanını yitirmiş, oportünistleşrniş
mi... Ne oluyor orada?..
obursali@cumhuriyet.com.tr.
Allianoi bakanlığı bekliyon
• tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Antik Allı-
anoi yerleşimını sular altında bırakacak olan
Yortanlı Barajı'nm yapımının tamamlandığı be-
lirtilerek barajda su tutulmaya başlanması için
Kültür ve Turizm Bakanlığı' nın olurunun bek-
lendiği bildirildi. DSl Bölge Müdürii Ayhan Sa-
nyıldız, Yortanlı Baraıı'na su salmması duru-
munda yok olacağı yönünde uzman görüşleri
olan Allianoi için, "Antık kent olduğu varsayım-
dır" dedi.
Öğpetmen konutlapı hazır
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ilkokul Öğret-
menleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı {Ö.K-
SAN) ögretmene ucuz konut kampanyasını ta-
mamladı. ÎLKSAN Yönetım Kurulu Başkam
Mehmet Yurt, TOKİ ile ışbirliği yaparak düzen-
ledikleri projede konutların tamamına yakınının
sahldığmı söyledi. Konutlar teslim alındığı ta-
rihle birlikte 10 yıl (120 ay) ödemeli olacak.
2006'nın nisan ayında teslim edilecek olan
konutların ödemesi yüzde 25 peşin 10 yıl vadelı
221-360 YTL arasında aylık taksitler şeklinde
yapılacak.
Uusal eğitime destek kampanyası
• ANTALYA (Cumhurij et Bürosu) - Cumhur-
başkanı x\hmet Necdet Sezer'in eşi Semra Se-
zer'in himayesinde başlatılan "Ulusal Eğitime
Destek Kampanyası'"nda yem stratejılenn ge-
liştirilmesini amaçlayan 3. Eğitim Kurultayı,
16-18 Kasım tarihlen arasında Antalya'da dü-
zenlenecek.