Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15K^VSIM20O5SALI CUMHURİYET
Bektronik posta: dem2som@cumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.343 72 74 Faks; 0,212.343 72 60
SAYFA
17
Figur
A^tımet Mete
Aipak: "Türkiye'yi
A_ÎHM'ye veren kadn
tiljrban davasını
k^aybedince 'Aı/rupa
b ^ n i figüran olarak
kullandı' demiş.
B-sşrol içm Başbakan
Dışisleri Bakanı
»ı olmak lazım!"
- Annç, yeni türban modeli
sipariş etmiş...
"Eskileri kırpıp AB'ye
yıldız yapacaklar!"
Isviçre'yi şöyle
yeneriz
^Adım Fatih Terim
Gerisi Allah Kerim!
Bröve
CDr. Mustafa Kemal
Sağtürk:
"Genelkurmay,
bröve konusunda
'Atatürk bizim
kalbimızde ve
ahdımızda' açıklaması
yaptığına göre;
Hükümet de artk
'Masılsa kalbimızde
v e aklımızda'
gerekçesiyle
Atatürk'ün resimlennı
devlet dairelerinden
gcxıül rahatlığı ile
kaJdınlabilir."
Bravo
AKif Kökçe:
"Genelkurmay'ın
'b»röve'
açıklamasından
sonra birîleri de
'bravo' açıklaması
yaptı mı acaba?"
ÇOK değerti Sayın Başbakanım Recep Tayyip
Erdoğan beyefendi hazretleri. Büyük
şeyhlerimizden ve Korkut Özal beyefendinin de
arz ettiği gibi evliyalanmızdan Mehmet Zahit
Kotku hazretlerini rüyasında gören profesör
doktor Ismail Tuncay beyefendinin zat-ı
şahanelerinize yazdığı rüya tabirieri mektubu için
"beni ırgalamaz" yolundaki beyanınız bendenizde
derin teessüıier yaratmış bulunuyor.
Ismail Tuncay beyefendinin mektubunun gereği
için Başbakanlık'tan Milli Eğitim Bakanlığı'na
havale edilmesi, bu havalenin de bir kapak
yazısıyla Yüksek öğretim Kurumu'na tevdi
edilmesi bizleri ne kadar mesut ve bahtiyar
eylemişse de zat-ı şahanelerinizin haklı olarak
devlet kayıtlannın faş edilmesi hususunu çirkin
bulmaktaki haklılığınızın yanında "Ben rüyayta
amel etmem"fikriyatınızaklımızı başımızdan
Amelalmıştır.
Bizler şimdi neyle amel edeceğiz?
Evvelsi gece sizi rüyamda görmüş, rüyamı size
bir dilekçe ile arz etmeyi düşünmüştüm.
Şimdi ben ne edeyim?
Bizim mahallenin camisinde dün öğle
namazından sonra cemaate anlattığımda
"Hayırdır inşallah" demişler ve bilhassa bizim
imam bu rüyamdan sizin mutlaka haberdar
olmanızın faydalı olacağını işaret etmişlerdi.
Şimdi ben size rüyamı anlatmayayım mı?
Anlatmazsam da çatlanm valla.
Rüyamda hayırdır inşallah gündüz niyetine, zat-ı
şahanelerinizi kıymetli zevceniz Emine
hanımefendiyle birlikte bir toplantıda gördüm.
Toplantı "helal gıda" damgasının vurulmaya
başlanması münasebetiyle düzenlenmiş yemekli
bir balo toplantısıydı. Bülent Annç ve Abdullah
Gül beyefendiler de toplantıya kıymetli
zevceleriyle katılmışlardı. Ben de bizim hatunu
getirmişim; hep birlikte kocaman ve yuvarlak bir
masada oturuyoruz; afiyetle yiyip içiyoruz.
Birden fark ediyorum. Masada birtek bizim
hatun türbanlı. Emine hanımefendi sanya boyalı
saçlannı topuz yapmış; pek de yakışmış. ötekiler
kahve tonlannı tercih etrnişler. Sonra efendim,
orkestra yemek müziğinden dans müziğine
geçtiğinde salonda evvela siz zevcenizi dansa
kaldınyorsunuz. Ardınızdan Bülent ve Abdullah
beyefendiler de vals yapmak üzere zevceleriyle
dans pistini dolduruyor. Hayırdır inşallah;
gördügüm rüya böyledir. Milletçe uyumaya
devam ediyoruz; amel için emirlerinizi beklerim.
SESSlZSEDASIZ(f) İzmir'de Mösyö Paul Poudade Mevzııatı
İZMİR Alsancak'ta Fransız
Konsolosluğu'nun beş dönümlük bir
korusu var. Korunun içindeki tarihi
yapıda Fransız Kültür Merkezi icra-i
faaliyet gösteriyor, çocuklar ve
gençlere; bahçedeki kulübede de
okul öncesi çocuklara paralı
Fransızca kurslan açtlıyor.
Fransız Konsolosluğu, kamuya
açık bahçeyi birine kiraya vermiş;
ağaçlann bir kısmı kesilerek içkili
restoran açılmış. Yemek kokulan
çocuklann burnunda. Gaz tüpleri
burunlannın dibinde. Fransızca
kursuna gelen 6 yaşındaki
çocuklaria, restoranın çakırkeyif
müşterileri aynı tuvaleti kullanıyor
daha sonra tuvalet çocuklara
kapatılıyor. Restoranın ruhsatı yok.
Vergi levhası yok. Itiraz eden
yurttaşlara verilen yanıt "Burası
Fransız toprağı" oluyor. Derken, bir
yurttaş Fransız Kültür Merkezi
Müdürü Jean-Luc Maeso'ya
yazıyla başvuruyor. Maeso, "Bana
bu restoran illegal diyorsunuz,
cevaplamama izin veriniz ki Fransa
Devletine ait olan Kültür
Merkezi'nin içinde yerieşmiş bu
restorana Büyükelçi Mösyö Paul
Poudade tarafından izin verilmiştir"
diyor. Dışişleri Bakanlığı'na
sorarsanız, ülkemizde yerleşik tüm
\ yabancı misyonlar, kamuya açık
alanlardaki faaliyetlerinde Türkiye
Cumhuriyeti'nin mevzuatına
uymakla yükümlüdür. Ne var ki
Izmir'de Türkiye Cumhuriyeti'nin
değil "Mösyö Paul Poudade
Mevzuatf geçerli oluyor.
Atam Ralıatlyııyabiliyormusım?
PERtHAN ERGUN
O*nu sonsuzluğa uğuriayışı-
mızır 67'nci yıldönümünde gö-
nül borcuyla anar1<en. içim acı-
yor. tçrte ve dışta laik Cumhuri-
yetimizin ilke ve devrimlerine
sayısız ihanetin içinde yaşama-
yı k a b u l edemiyonjm. O'nun bi-
ze sonsuza dek koruyupyaşat-
mamızı isteyerek bıraktığı, ör-
nek aJınacak armağanı bızden
sonraki kuşaklarayeterincean-
iatabilemediğimızı görüyonjm.
Aydmlanma Devnmi'nı özumse-
yerek çağdaşlığa, barışçıllığa,
bağırnsızlığa, kulkıktan bıreysel
özgürfCıkçülüğe geçişe dayanan
ötekı cumhuriyetlerden farklı
sistemine ulusça bağlı kalabil-
dik rni? O'nun tek kjşilik yöneti-
mi y adsıyarak, çokönemverdi-
ği " H-âkimiyet kayıtsız şartsız
ulusundur" dediği TBMM'ye
haltan oylanyla gelerek iktıdar
olanlardan bunlan bılmesi gere-
kenler neden azınlıktalar?
O'nun 10 Kasım 1938'de
Halck' a yürüyüşünden sonra bu
İlke4^ri neden koruyamadık?
1SMayıs1919'dallkAdım'la
başlayıp, 9 Eylül 1922'deyedi
düv»elin yenilişiyle, boynumuza
esa*et zincirinin takılmasını he-
defl-eyen Sevr'in yırtılışıyla ta-
majmlanan, dünyada tek ömek
Kurtuluş Savaşımızda öncümüz
olam Mustafa Kemal, 'Kuru-
/uş'umuza da TBMM'nin oyla-
nyla önderlik etmişti. Sırasıyla
29 Ekim 1923 Cumhuriyet'in ila-
nıyla zaman yitirmeksizin, 3
Mart 1924 ıtibanyla eğitimde fır-
sat eşitliğini sağlayan öğretim
Birliği, çağdaş yasalar ve laık il-
kelef açısından şenye mahke-
me*erinin, dine bağlı kurallann
devarnı sayılan hilafet ve salta-
natan ilgası, bunlann arka bah-
çesa olan tekke ve zaviyeterin
kapaatılması ön plandaydı. Gıde-
rek 1926'da Yurttaşlar Yasa-
sı'riiin kabulü, devamla kadın-
erk«k eşitliğini öngoren muhtar-
lık, belediye meclisı üyelikleriy-
le TBMM'de de kadınlanmızın
bulunmasını sağlayan laiklik il-
kesini getiren yasalar, reform ve
rön.esanslarını asıriarönceyap-
m ı ^ olan yabana uluslarda bile
hayretle izleniyor, Doğu halkla-
nncrla özgürlük savaşlanna ör-
nek; oluyordu. 15 yıla sığdınlan
bu stılımlan trenle ulaşımda ta-
nrrvsal ürünlerimızi değeriendi-
reorek fabrikalaria, daha birçok
olu?şumlarla ulusunu kendine
gü\û/erıli, başı dik, dış ülkelerce
önOinde eğınilecek konuma ge-
timniştir.
E3u iyileştirmeler ve atılımlar,
onı_ın çizdiği yolda Ikinci Dün-
ya Savaşı'na Lozan Antlaşması
zaf«-eriri sağlayan Ismet Inö-
nü""nün siyasi gücüyle katılma-
d a n , olduğunca sürdürüldü.
Eğr stimde en büyük devrim sayı-
lab ilecek olan kırsal kesim ço-
cuh-clannın yetiştirilmesini amaç-
laysan Hasan AN Yücel'le Ton-
gu«j un yaratıp yaşaîtıklan Köy
En^titüleri bile kurulabildi. II.
Düwi/aSavaşı'rır bızeyansıyan
ekcz»nonik yokSünlukJan, ulusun
br) ik, beraberlik güdüleriylealt-
edi lebıldi.
• • •
G3alin görün ki 1946'da Mis-
soujn jçak gemisinin Dolma-
bal—ıçe açıklanna konuk olması
ve Marshall yardım planıyia yo-
lu açılan dışa dönüklük, ABD ve
Avrupa severliği, toplumda ken-
dine güven duygulannı çintme-
ye başladı. Bu hal Demokrat
Parti'nin 14 Mayıs 1950'de ikti-
dara gelmesiyte giderek güçlen-
di. llk işlem olarak daha kazan-
dıklan kesinleşmeden 1931'de
TBMM karanyla namaza çağn
olan ezanın Türkçe okunmasını
kaldınp tekrarArapçaya çevirdi-
ler. Devrin Başbakanı, Meclis'te
"Siz isterseniz ülkeye hilafeti de
getirebilirsiniz"', Dışişleri Baka-
nı "Silahı büyük uluslar veriyor-
lar, gerekirse savunmamızı da
yapabilirier" demek gafletinde
bile bulundular. Oysa Atatürk-
çülükte yapılması gerekenler,
komünizm öcülüğünü yayarak
Köy Enstitüleri'ni kapatma yeri-
ne O'nun çok değer verdiği
gençliği Cumhuriyetin ilke ve
devrimleriyle yetiştirmekti. Tüm
öğretmenliğim ve idareciliğim
süresince, yıl sonu öneri rapor-
lannda, tarihi gerçekleri açıkla-
manın gerçek kanıtı olan Büyük
Nutuk'un ders programlanna
alınmasını, Onuncu Yıl'da
Gençliğe Hitabı'nın anlam ve
önemi üzerinde durulmasını is-
temişimdir. Hâlâ da istiyorum.
Bu sapmalan izlemek için çok
eskilere gitmek gerekmiyor. 12
Eylül darbesiyle güçlenen geri-
cilik, çağdışılık son yıllarda ge-
mi azıya alarak sürüyor. Liboş-
lann, numaralı cumhuriyetçrle-
rin görsel ve yazınsal köşeleri
tutmalan, bir ikisi dışında gaze-
telerin güncel çıkarlan yeğleyip
Atatürk'ün bağımsızlık ilkesini
gözardı etmeleri, küreselleşme-
yi öne çıkararak köleleşildiğinin
farkında olmamaktan gelişleri,
Irak işgaliyle başımıza gelecek-
leri duyumsamamalan, Kıbrıs'ı
ABD ile AB'nin doğrultusunda
gözden çıkarmalan, sözde in-
san haklarını korumaya soyu-
nan eşitlik, özgürlük, adalet ilke-
lerini simgelediğini savunan
Fransa'daki kalkışmadan dahi
ders alamamalannı kavrayabil-
mek olası değil.
Laiklikle sağlanmış olan din
ve ibadet özgüriüğünü bile an-
layamayanlar, geçen ramazan
ayı boyuncaTV'lerde baştaTFîT
olmak üzere din tacirliği yapa-
geldiler. 06-20 yaş çocuklanmı-
zı dualarla buna alet ettiler. Sa-
nğa, şalvara, türbana dolandılar.
Doğa bile bu ihanetlere isyan
ediyor. Ardahan'ın Damal Dağ-
lan'nda 15 Haziran-15 Temmuz
arasında Ata'mızın siluetini gö-
rüntüleyerek seıtıat sınırlannda
bu vatan ve ulus için şehit dü-
şenlere borçluluklannı hatııiatı-
yor.
Ne yazık ki 10 Kasım'ın acıla-
n içinde bir konu daha içimi yak-
tı. Ingiliz milletvekilinin "Hâlâ
Atatürk portrel&ini niye duvar-
larda tutuyorsunuz?" demesi-
ne tepki duyulurken Kara Kuv-
vetleri Komutanlığı'nın bröve-
sinden Ata'mızın görüntüsünün
kaldınlışı nasıl açıklanabilir ki?..
Tüm bu karamsar çizgilerine
karşın, umudumu yitirmiş deği-
lim. Bu karakteri yüksek milyon-
ları kapsayan ulusumuz, tüm
güçlükleri yenme özellikleriyle
kesinlikle bu sapmaların da üs-
tesinden gelecektir. O'na gönül
bağlılığından aynlmayacaktır.
ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci(n mynetcom
HARBÎ SEMİHPOROY semihporoyCayahoo.com
HAYAT EPÎK TÎYATROSU MUSTAFA BILGIN hayatepik'o mynetcom
OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ k_urgenc(n yahoo.com
Kurhn
TARİHTE BUGÜN MİMTAZARIKAN 15 Kosun trtnc.mıımtaz-arikan.com
NANDLEY PAGB'IN UCAKLARI..
IBSS'TT SUSÛM, ÜHLÜ İHGİLİZ UÇAK MÜHBfJDİSİ YE YA-
PfMCtst F*£oeerCK HANDt£y PAGE (ueuou )
iHAVACIUK
O
903
)
/
DUĞU
YULMUŞTU.
vrcTO
İMAL
IKI
KS.) VE BU AIBApA roCCU
ETMİŞrt. Ö2
OOELS PÖRT MOTO/İLU
f33O ' & f
1962 'OE ÖLÜMÜME &£K
Ç, , fSfo'TE /FIJ4S EJMİŞT/.
So/da, Uand/en Paqe fe. bir Herakles yo/cL/ açağ' görü/üyon-
P4GE,
ŞİŞLİ1. AİLE MAHKEMESt'NDEN
EsasNo:2004'1170
Davacı Abdullah Döngelli tarafindan davalı Semra Döngelli aleyhıne ıkame olunan boşanma dav^smda venlen ara kaıan uyannca,
Kuştepe. Işık Sokak No:81 K:5 Şışli adresınde ıkamet eden Zonguldak. DevTek. Yılaııbca. Necati ve Emıne'den olma, DevTek, 1983 d lu davaiı Semra Döngel-
lı'ye tebligat yapılamamış. yapılan araştırmada adresı tespıt edılememış oldugundan davalıya dava dilekçesı ve dunışma gûnünün ılanen teblığıne karar verilmiştir
Davalı Semra Döngelli'nin duruşmanın aölı bulunduğu 23.01.2006 günü saat 12.00'de mahkememızde duruşma salonunda hazır bulunması veya kendısıne bır
vekille temsil ettirmesi, mazeretsiz olarak duru^maya gelmediğı \eya kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdirde yokluğunda cereyan eden ışlemJere ıtiraz ede-
meyecegi hususu davetıye yenne kaun olmak üzere HUMK'nun 213 \e müteakip maddesi gereğince ilanen teblıg olunur. 04.10^005
Basuı: 47837
GÖRÜŞ
BEDRİ BAYKAM
Dünyanın En Gülünesi
Ülkesi (miyiz?)
Iki hafta önce medyamızda yer aJan şok(!) haberlerden
biri Hürriyet'te yayımlandı. TBMM'nin üst katında "haya-
let görüldüğü" iddiası birinci sayfada yerini almıştı. Bu
işlere pek inanmasam da, olayın gerçekleştiği yer itiba-
rfyla şüpneye düştüm. Gerçekten de yüce meclis bina-
sında, laik Cumhuriyet'in ruhunu dolaşırken göımûş ola-
bilirier!
Espri yaptığımı zannetmeyin, durumun doğal sortucu
olmalı bu. TBMM'de görev yapan hükümet, üç yıldır akıl
almaz bir süratle Atatürkçülük adına bu ülkede neler kal-
dıysa yok etmekle meşgul. Bu arada bu dünya ve "öbür
dûnya "yı buluşturma çabaian çerçevesinde, eski iviakşi-
bendi Şeyhi Kotku'nun görüşlerinin de bir rüyada belir-
miş olması üzerine, resmi(!) kanailardan YÖK'e Metiidiğh
ni duyduk. Haydi hayırlısı!
Leyla Şahin, AlHM'ye müracaat etmiş ve "Bûyük Det-
/re'den nihai yanrtını almtş: Türban siyasi simgedr,
üniversiteye giremez." Şimdi Şahin, "Bu karan tanı-
mam" diyor. lyi de, o zaman niye başvundun? Erdoğan,
Gül ve Annç'ın sözleri daha da gülümsetiyor insanı: "Bu
kararyalnızLeyla Şahin vakasınıbağlarÇ)"Allah Allah! Pe-
ki AİHM tersine bir nihai karar verseydi, "Artk adalet ye-
rini buldu, bütün kızlanmız özgürce tûrbanla üniversite-
ye girebilir" demeyecekler miydi? Aşk olsun!
Işin en matrak tarafı şu: Mahkeme sonuçta "Türkiye
Cumhuriyeti haklı" diyor. Ama karara başta Başbakan ve
Dışişleri Bakanı itiraz ediyor! Güleriz ağlanacak halimize.
Unutuyordum, geçen hafta "Helal Gıda" maskaralıği
devreye sokuldu. Demek ki bugüne kadar milyonlanca
Müslüman "Haram Gıda" yiyip günaha girmiş, cennete
varamamış, bunu da ögrenmiş olduk sayeterinde!
"Cumhuriyet'in ruhu" dedik de, biliyor musunuz özel-
likle FransızJar, Cumhuriyeti hep güzel bir genç kız ola-
rak simgeler. Işte o gurur kaynağı otan "Cumhuriyet" isim-
li kızımız varya? Emin otun durumu iyi değil... Halbuki hep,
ona canını vermeye hazır olan, değerini bilen onca kurum
vardır.
ömeğin siyasi partiler... "Cumhuriyet'm esas koruyu-
cusu olması gereken bu partilerden "Cumhuriyet'in ana-
sı" konumunda olan partimiz, ev halkının yaptğı tüm ikaz-
lara rağmen üst üste yedi seçim yenilgısi almıştır. Bu ara-
da "Cumhuriyet"\ kötü errteilerine alet etmek isteyenle-
rin onu kaçırmış olması, bu partimize "Ben nerede hata
yaptım?" dedirtemedi bir türiü.
ömeğin "meoya"! Tüm variığını "Cumhuriyet'm sun-
duğu özgür, laik, demokratik ortama borçlu olması gere-
ken basımmız, devletle ve belirii ticari kurumlarla girdiği
ilişkilere teslim olmuş ve ülke normalmiş gibi yayınlar çı-
kannaya devam etmek...teydi! Artık durum değişti! örne-
ğin iki büyük gazetemizden biri, sanki artık "Cumhuri-
yetin kalan son gardını düşürmeye çahşryor. Yayımladi-
ğı 40 günlük Fethullah tefrikasmın ardından, ramazan
boyunca tarikatlar reklam dizisini yayımladı. Haftalık der-
gisi de artk seksi kadın fotoğraflan basmayacağını
tebliğ ettikten sonra, bilumum türban ve Fethullah okul-
lan reklamlanna girmişt. Gazetenin başyazan, Şeker Bay-
ramı'nda Cumhurbaşkanımızın verdiği "laik, demokratik,
banş içinde yaşayan Türkiye" mesajlannı çapraz ateşe al-
dı! Aynı gazetemiz Van Üniversitesi Rektörü'nü köşeye sı-
kıştıracak suçlamalan -yanrtlan verilmeksizin- sıraladıktan
sonra, Rektör YüceJ Aşkın'ı "Nakşibendileri, Hizbullah-
çılan" ve benzerterini "üşlemekle" suçladı! Yani "Helal ol-
sun Rektör'e, demek üniversiteye sızan köktendinciler-
le uğraşıyormuş" diye ona destek vereceğine, artk safı-
nı belirieyerek Aşkın'ın gayretlerini "ihbar" ses tonuyla
sundu... Geçen hafta Demirel'in "Askerierin teorikmü-
dahale hakkı da ellerinden alınsın' sözlerini de sürman-
şete taşımışJardı.
Aslında buna artık gerek var mıydı, o da tartışılır. Çün-
kü zaten Genelkumnay Başkanımız "Sana siyasi soru sor-
mayın" bile demeden, direkt olarak Van Üniversitesi Rek-
törü'ne destek veren diğer rektörtefi tersleyebildi. Olaylar
öyle bir noktaya geldi ki. Vakit gazetesi, tarihinde ilk de-
fa ordunun başına açık methiyeler düzerek "Nihayet sağ-
duyu" başlığını koyabildi! Bir de Kara Kuvvetleri Komu-
tanlığı, brövesini "sadeleştirmeye" karar vermiş ve... çı-
karacak bula bula "Atatüri< Kocatepe'de" simgesini bul-
muş. Tam AB "Şu Atatürk görüntüierinden kurtulun ar-
tık" kampanyası yaparken, Sayın Özkök'ün bunu Ata-
türk'ün yuvasından başlatmasına ne demeli? {"Kötü ni-
yetyok" deyip, büyük yanlış anlamalara neden olabite-
cek ve emsal teşkil edebitecek bu konuyu, V\jrtsever Ha-
reket olarak düzettmelerini rica ederek bir imza kampan-
yası başlattık, siz de katkj verebilirsiniz.)
Evet sevgili okurlar... Cumhuriyet kapana kısılmış du-
aımda, "Imdat" diye bağırıyor. Partiler, medya, TSK, her-
kes doğal bir "seyir" halinde. Sizler, bizler ve yargı da
odaya müdahale edemeden bağınpduruyoruz. Sokak ise
durumu kanıksıyor, 'Bu evde hep kahkahaÇ) ve günjltü
var* diyerek kafayı çeviriyor.
TBMM'de Cumhuriyet'in ruhu dolaşmasın da kimin
ruhu dolaşsın?
e-mail: bedbay a tnn.net - Faks: 0212 227 34 65
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7
SOLDANSAĞA:
V Yoğurt tatlısı-
na benzer bir tür 1
hamur tatlısı. 2/ 2
Soyundan geli- „
nenkimse...Eski
ayakkabı. 3/ II.
Dünya Savaşı
yıllannda Al-
manlann gaz
odalannda kul-
landıklan asit...
Nikel elementi-
nin simgesi. 4/
Italya'da bir kent. 5/
Namzet... Yeni Zelan-
da'nın yerli halkı Maori-
lerin savaş dansı. 6/Bir-
denbire ortaya çıkan ruh-
sal daıbe... Muma baö-
nlmış fıtil. 7/ "Fena de-
ğil" ömeğinde olduğu
gibi, büinçli hafıfeeme>e
dayanan bir söz sanan...
Kenar süsü. 8/Ölümsüz.
9/Briçte, aülanbirkâğıt-
la ortağına oynamasını istediği kâğıdı belirtme... Bir yü-
zeyin eğiklik derecesini anlamaya yarayan araç.
\TK4RIDAN AŞAĞIVA: 1/ Kınk pirinç, şeker ve suy-
la yapılan bir tatlı... Birnota. 2/Hitit... "BenimadımdeTt-
b — / Suyum akar yalap yalap / Böyle emreylemiş Çalap
/ Derdim vardır inilerim" (Yunus Enıre). 3/1656'da Istan-
bul'da ortaya çıkan ve "Çınar Vakası" da denilen büyük
birajaklamna. 4/Romanya'nınparabirimi... tnce veuzun
metâl şerit. 5/ Bilgisaj'arda, üzeri tıklanan küçük simge-
lere verilen ad... Uğursuz. 6/1877-1878 Osmanh Rus sa-
vaşı yıllanndaErzurum'dagösterdıği kahramanlıklatanın-
mış Türk kadını. 7/Yabancı... tskambüde bir kâğıt... Bo-
ru sesi. 8/ Yansuna. yankı. 9/ MüsKimanlann bir çocuğun
doğumundan yedi gün sonra, Allah'a şükretmek amacıy-
la kestikleri kınban... Kimliği belirlenemeyen uzay cisim-
lerine verilen ad'