Katalog

A SAYFA CUMHURİYET 15KASIM2005SALI % , OLAYLARVEGORUSLER Dört sandık yan yana dizilmiş. Telefon kulübesinin yantnda bir sandrtdfk yer boş.t\ Ben ortadakinin taburesine oturdum. Islak bır sabah, yağmur yok, rüzgâr yok. Havada bir kıpırda- ma yok. Taksim Alanı boş; yabancı, tanınmaz bir yer. Sabahın yedi- si, kent uykudan yept'uyanıyor. Kişi yalnızlığını bu saatlerde öylesine duyuyor^yâşıyor ki. Bir çöpçü geldi, oradaki pislikle- rin yansını aldı süpürgesiyle. Yansı kaldı, şişeler, tenekeler... Ner- den gelir bunlar Taksim Gezisi'nin duvar dibine, bir istanbul gecesinın anılan olarak... "Hepsini alsana," dedi genç boyacı, soldan üçüncü sandı- ğın başında oturanı, "yansını bıraktın." Çöpçü dik dik baktı. "Istediğimı ahnm, ıstedığimi almam!" diye kükredt. Onun da sözü bunlara geçiyor, çöplere geçiyor. Şişeleri, tenekeleri bı- rakır, öteki çöpleri alır. Kım ne diyebilir? Hele oracıkta ayak- kabı boyayarak ekmek parasını çikaran yırtık pırtık boyacı ne diyecek, haddıne mı, bır devtet memuruna iş buyursun! Çöp- çüye ne olmuş, bir memur değil mi o da? Boyacı takımıyla eş mi? Sustu boyacı. Benimki fırça sallıyor. Dördünü de seyrediyo- rum. Hepsinin ceketi ayn, pantolonu ayn. Pantolonlannın ön düğmeleri kopuk hepsinin. Içerden beyazlar görünüyor, kırli bir beyazlık. Telefon kulübesinin yanı boştu. Geldi bir başka boyacı yer- leşti. Dördü karşı koydular: "Olmaz, orası senin yerin değil." "Kimin?" dedi san bıyıklı yeni gelen. "Bak oranın sahibi geii- yor, karşıda duruyor şimdilik." "Kim satmıs ona burasını?" de- di. Ikinci sandığın başında bir yaşlı adam var. Yaşlı, ama yaşı EVET/HAYIR OKTAY AKBAL (Bir Öykücük) YeryüzüYalnızlığı kaç, kırk olsa olsa! Kimı insanın yaşlılığı sekseninde başlar, ki- minin yirmısınde. Bu da genç yaşlılanmızdan. Yaşamadan yaş- lanan. Yaşamadan yaşayan. Yaşamayı bir çile çekmek, bir ek- mek, bir su ıçin didinmek bilen mılyonlardan. Gün görmüş. Ney- se o gördüğü gün! Olgun bir sesle: "Ama oğlum, oras/ Ahmet Efendi'nin yeri, her gün gelir, oraya yerieşir. Bak biz de onun yerine dokunmadık," dedi. Ama san bıyıklı delikanlı, "Kimse yer kapatamaz arkadaş!" dedi hırsla. "Su ekmek kapısı her- kese açık. Kim erken gelirse o alır." Derken Ahmet Efendi de geldi boya kutusuyla. Karşı karşı- ya durdular, biri yerde bıri ayakta. Sözler atıldı, konuşma hız- landı. Iki düşman. Bıri gelmış ötekinin ülkesini ele geçirmiş, ka- nsını kızını kesmiş, ırzına geçmiş, perişan etmiş. Öteki de ay- nı duygulan taşıyor tıpkı tıpkısına... Gitmiyor Ahmet, duruyor "Bu yer benım!" diyor. Üç adımlık bir yer burası. Tann'nın so- kağı, alanı, köşesı. Istanbul'da bir köşecik. Taksim Gezisi'nin yanı başında bir yer. Siz geçip dönersıniz, bilmesiniz kentin so- kaklan, köşelen nasıl gizli bir anlaşmayla bölüşülmüştür. "Burası benim, kalk!" diyor Ahmet. "Babanın malı mı, kim gelirse oturur," diyor san bıyıklı. "Ben aylardır burada oturu- yorum," diyor gene Ahmet. öteki boyacılar önce Ahmet'i tut- tular: "Evet, doğru söylüyor, onun yeridir, kalk, ayıp ediyor- sun," dediler. Ama san bıyıklı, "Sana bakın, kimse bana kanşamaz, son- ra fena oluri" deyince, önce o genç-yaşlı sustu, işine verdi ken- dini. Ahmet, "Kim, kime gösterir? Sana zindan ederim haya- tı!" dedi. Çektı gittı. Kızgın, kudurmuş. Kararlı, düşman. Birci- nayet karan alınmış gibiydi. Havada kötü bulutlar birikmiş. Sa- n bıyıklı, "Neresi inceyse oradan kopsun!" dedi. Islıkla başla- dı bir moda şarkıya: "Gökyüzünde yalnız gezen yıldıziar." Yıldızlar yalnızdı! Âma insanlar daha yalnızdı! Taksim Alanı da, ben de yalnızdık saatın yedisinde. Bir karanlık çöktü içi- me sabahla birlikte. Güneş de doğsa kaikmayacak çeşitten bir kara renk. Yaşam buydu işte! tki adımlık yer için kapışmak- tı. Bir lokma ekmek için dövüşmekti. Karşı karşıya idiler hep. Ekmeklerini kaptırmamak savaşında... Altta kalmamak sava- şında!.. Güçlü olmak, güçlü kalmak savaşında!.. Birşey diyemedim. Sait Faik'in "Ip Meselesi" öyküsünü hatırladım. Ipı elinden alı- nan hamalın dünyaya küsmüşlüğünü, ezilmişliğıni yeniden duydum. Iki adımlık yerini kaptıran boyacının bir cınayete doğ- ru İtilmişliği, o yeri kapanın korkusunu bir şarkıyla unutmak is- temesi!.. Gökyüzündeki yıldızlardan daha yalnızdı yeryüzün- de insanlar, hele ülkemizin kendi yargılanna bırakılmış ınsan- cıklan... Daha daha, yalnız. "Istinye Sulan" adlıkitaptan(1973) HEM CEP TELEFONUNUZU HEM DEPONUZU ftlt LDURUN! AYLIK AKARYAKrrAnŞVERIŞCERINIZDE L TOPLAM 100 YTL'YE ı • Bînlerce VVorld Üyesi akaryakrt — istasyonunda birikmiş Worldpuan'lannızı harcamadan, ister Hazır Kart ister Faturalı hattınız olsun 100 kontör ya da 25 dakika konuşma süresi kazanın. - • Kampanyadan yararianmak için: Alışvenş sibînizin üzerindekı 9 basamaklı kampanya * • ^ kodunuzu ve anne kızlık soyadıntzı arada '-M+ '\ bir boşluk bırakarak 4430'a SMS ile . " ; • Konuşma süresinin yanında kat kat VVoridpuan kazanmaya da devam edin! HAZIR KART FATURAL! Kanoanya 01 Hasım-30 Kasım 2005 tanhlen arasında geçeriıdır Kampanyaya dahıl VVortd Uye IŞYerlerı nden aynı ay ıçtrvde t»r ya da brtcaçseferde yapnlacak toplam 100 YTL lık akaryakıt alışvenşınde 100 kontor veya 25 daıoka konuşma suresı. alışvenşterden kazjnlacak olan VVoridpuan'lara ek olarak bsdıye edılecektır Kazanılacak olan kontör / dakıkalar rnevcu VVortdpuan'iardan duşülmeyecektır Kamoanyada en fazla 200 kontor / 50 dakika konuşma suresı kazanttır Kazanılan kontof / dalokalar 5 Aralck 2005 tanhme kadr yükteneoıiır Yûkle'neler, Wortdcard aiışverş slıplennın üzennde yer alan 9 basamaklı kampanya kodunun ve kart hamılıntn anne kızlık soyadmın bırer boştuk bırakılarak 4430 a SMS gönderılmesı ıle yapılır Detaylı bılgı ıçın www vvortdcard com tr TURKCELL TOTAC PENCERE tpin ücu Kaçtı mı?.. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi dincılerin baş he- defiydi... Yapacaklannı yaptlar.. Rektörü tutuklattılar.. Üniversite Genel Sekreter Yardımcısı da tutuk- lanmıştı.. Içerdeintiharettı.. • Gazetelerin yazdıklanna bakılırsa Üniversite Ge- nel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı sabahleyin banyoya gırmış, çıkmamış... Kuşkulanan gardiyan ve koğuş arkadaşlan içe- ri girince ne görsünler?.. Genel Sekreter Yardımcısı kendisini çamaşır ipiyle asarak ıntihar etmiş... • Cezaevınde çamaşır ıpı?.. Benım bildığım hapıshanede ya da tutukevinde yatanlara intıhar girişımınde kullanabilecekleri hıç- bir araç-gereç verilmez, hiçbır olanak tanınmaz, bu yolda tüm önlemler alıntr... Çamaşır ipi ıçen nasıl girmış?.. Gazetelerde yazıldığına göre, Enver Arpalı ça- maşır ıpıni aviuda volta atarken bulmuş... Ne bıçım hapishane bu?.. • Intihar eden Enver Arpalı kısa bir süreönce ağa- beyine ağlayarak demış kı: "- Kahroiuyorum. Bu karayı bana nasıl çalarlar? Ben bununla yaşayamam. Bunca yıllık devlet me- muruyum. Birkuruş para yemış değilim. Beni ke- lepçeyle mahkemeye götüremezler..." Yolsuzluk davalanyla şaibelı ve de AKP'lı Baş- bakan, bakanlar ye mılletvekıllen Meclis'te caka satarlarken Van Üniversitesi Genel Sekreter Yar- dımcısı hapıshanede tutuklu yatıyordu.. Ve kahroluyordu. Bu ne biçım memleket?.. Ne biçim devlet?.. • Sabah gazetesının dünkü sayısında, bırincı say- fanın göbeğınde yayımlanan bir fotoğraf: "Teröroyunu!.." Fotoğrafta ne yazıyor: "PKK - APO Kontrol" Haberi okuyalım: "En büyüklerinin yaşı 17... 'PKK - APO Kontrol Noktası' yazılı levhanın ar- kasında kûmelenmişler... Yandakipolis kulübesi yerle biredilmiş durum- da... Çevrede yanmış lastiklervecamparçalan... llçeyegirişyapanaraçlara 'Dur, Kontrol' diyorlar..." İşte ülkenin hal-ı pürmelalıni gösteren manza- ralardan biri... • Ya ötekiler?.. Van, Şemdinli'nin yanı sıra AlHM'nin türban ka- ranna AKP Hükümetı'nın reddıyesi... Nakşibendi Şeyhı Mehmet Zahrt Kotku'nun AKP Hükümetı'nce resmıleştınlen rüyası... Said- i Nursi tilmızi Fethullah'ın medyada öne çıkanl- ması... Çok alamet belirdi.. Nakşibendi Şeyhı Mehmet Zahit Kotku ile Sa- id-i Nursi'nin tilmizı Şeyh Fethullah'ın cirit attıkla- n bir iktidar ortamında demokrasi bekleyenlerin saf- dillikleri bakalım ne zaman sona erecek?.. N 0 V I T A S Tupizm Konya - Mevlana Hindistan - Nepal 16-18 Aralık 6-15 Ocak Hafta sonu İstanbul Idiltür turlanmızı acentemizden oğremniz Tel: 0 212 -251 28 08 (pbx) novitas(anovitas.com. tr www.novitas.com.tr fjp'Cumhuriyet. ANILAR "Bir Cumhuriyet Kızı" Müşerref Hekimoğlu "Anıkr" gazetecılığe adanraış bır yaşamııı ıçtnden gerçekler. Gazetecilıği "meslek" olarak düşûnenleıe "yol haritası' Tüririye'mn 1950 sonrası yaşadığı "değişimin " yönü ve nnelıf hakkında açıklayıci tespıtier Hepsıyk bırlikte a>t!i zamanda "Bir Cumhuriyet İTIZHIM Anüan " Anısı önünde saygı ve sarı karanfıllerle eğilıyoruz N«zifEKZEN Herim : I M M « | I (Mİ. KO 39/41 Cogologl» İSTMSUI - Tel 0212 514 0! S Sfo : küVU Cfd Zombak Sok. 4/1 Tabân tSTAHtUL Tel 0212 252 381 tnkııns .Mdâdklranlta US tuf 4 labnlıkbAKIUM-Td 0312419 50!