23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 KASIM 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET EKONOMI ekonomi@cumhuriyet.com.tr D^nıştay'ın isteği üzerine altyapının 21 yıl sonra devlete geçeceği hükmünün eklenmesi Oger'i kızdırdı Türk Telekom'daaltyapıkrizi• İmtiyaz sözleşmesinin yeni haİine itiraz eden ve im-zalamayan Oger ikna edilmeye çalışılıyor. So«un nedeniyle dcvir için net bir tarih beürlenemiyor. Ekonomi Servisi - Türk Telekom'un devrinde altyapı krizi yaşanıyor. îhale öncesi yapılan düzenleme ile getirilen "21 yıl sonra da ahcımn altyapı müDdyet hakkı devam eder" hükmü, Danıştay'ın görüşü doğrultusunda "Sözleşme uzatd- mazsa müDdyet deviete geçer" şeklinde değiştinldi. Karara ıtiraz eden Oger, sözleşmeyi bu şekilde imzalaması için ikna edilmeye çalışılıyor. NTVMSNBC'nin haberine göre. Oger Telecom bu durumun ihale öncesi ve sonrası şartlann değişmesi anlamına geleceğini savunarak imtiyaz sözleş- mesinin yeni haline itiraz etti ve imza- lamadı. Şirket sözleşmenin bu şekilde imzalanması halinde satış sözleşmesin- den kiralamaya dönüşeceğini savunu- yor. Yetkililer, henüz sözleşme üzerin- deki müzakerelerin sürdüğünü, ancak bu haliyle imzanın zor olduğunu belirti- yor. Bu nedenle devir için de net bir ta- rih belirlenemiyor. Bu arada Telekom ihalesinde Danıştay 13. Daire'nin aldığı yürütmeyi durdurma talebinin reddine ilışkin karara itiraz, 24 Kasım'da görü- şülecek. Ancak Haber-lş Sendikası, ön- celik dilekçesi vererek davanın daha er- ken bir tarihe çekilmesini istedi. Eğer bu dilekçe kabul görürse, itiraz davası daha önce de karara bağlanabilecek. Haber-lş. imtiyaz sözleşmesinde yaşa- nan altyapı devri krizıni de mahkemeye taşımayı düşünüyor. Sözleşmede Danış- tay'ın görüşleri yansıtılmazsa, sözleş- menin iptali için de dava açılacak. «GÜLER SABANCI Yüzde 5 büyüme yetmiyor' Ekonomi Servisi-Sabancı Holding 'Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sa- bancı, Türkiye'ye yüzde 5 büyüme- nin yetmediğini belirterek'Türkiye •vüzde 7-* büyümeir dedi. YASED'in düzenlediği "Yabancı •Yannmlann Yeni Gözdesi: Fırsatiar TJIkesi Türkiye'' konulu konferansın son gününde gerçekleştirilen "Deği- şen Türkiye: Yabancı Yabrun Strate- jisi ve Türkiye'nin Vlzyonu" konulu yuvarlak masa toplantısına 10 büyük yabancı şirket ile Koç, Sabancı, Do- guş Holding ve Global Yannm'ın üst düzey yöneticileri katıldı. CEO'lar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a görüşlerini aktanrken şu değerlendir- melerde bulundu: # Oger Telecom Genel Müdürü Paul Doany: Yatınm için en önemli ölçüt, aynmcı obnayan adil yaklaşım -ve şeffaflık. Türkiye'nin bir marka olması yatınmlan çekecektir. # Oracle Başkan Yardımcısı Al- fbaso Di lanni: Türkiye'de doğru olan hükümetlerle ve doğru partnerlerle çahşarak yeni yannmlara devam ede- ceğiz. Gelişmiş ve Çin, Hindistan gi- bi gelişmekte olan ülkeler, bilgi tek- nolojilerini ekonomik büyümenin te- tneli haline getirdi. Türkiye'nin de böyle başanlı ohnasını istiyorum. # Sabancı Holding Yönetim Ku- rulu Başkanı Güler Sabana: Yüzde 5 büyüme yetmiyor. Türkiye daha fazla büyümeli, yüzde 7-8 büyüme- li. Artık önümüzü de görüyoruz, Sa- bancı Holding olarak 10-20 yıllık planlar yapmaya başladık. # Koç Holding Üst Yöneticisi Bü- lendOzaydınh: Yatınm ortanumn iyi- leştiribnesine yönelik Türkiye'de da- ha yapılması ve aşılması gereken hu- suslar var. En büyük rakibimiz kayıt dışı ekonomi. # Carlyle MG Genel Müdürü Eyal Ofer: Türkiye hükümeti iyi işler ba- şardı. Hükümet izlediği yolda Türki- ye'yi rekabet gücüne sahip ülke hali- ne getirecek. # Telia Sonera Üst Yöneticisi An- ders igeA: Yatınm yapacağımız ülke- yi seçerken öncelikle o ülkede iyi bir iş firsatı görmek isteriz. Türkiye'ye yahnm yaparken de bu firsatı hem Türkiye'de hem de çevre ülkeler an- lamında gördük. # Alliance IniChem lcracı Yöne- tim Kurulu Başkan Yardımcısı Ste- fano Pessina: Birçok Avrupalı yahnmcı henüz Türkiye'yi akıllıca bir olanak olarak göremiyor, Tür- kiye'nin kendisini daha fazla tanıt- masi-gepeL Yerli ve yabancı CEO'larla bir araya gelen Erdoğan, AB'nin tavnndan yakındı 'Bizi aşırı yorayorlar' Ekonomi Servisi - Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan, bürokratik oli- garşiden yakırurken hükümetin özel- leştirme politikasını eleştirenlere sert çıktı. YASED'in *Yabancı yaünmlann Yeni Gözdea: FırsaÜar Dlkesi Türki- ye'' temasıyla düzenlediği konfe- ransta konuşan Erdoğan, "Yabancı yatinmcıyı cesaretk davet ediyonız. Bürokrasi içinde yabancı sermayeyi anlamayan unsuriar var" dedi. Koşullar uygun olduğu halde yi- ne de bir ülkeye yeterince yabancı sermaye gelmeyebileceğini belirten Erdoğan, şunlan söyledi: "Neyaak ki bizim ülkemizde de şöyle ya da böyle farklı olunısuz yaklaşunlan bep görürüz. Çünkü hâlâ bunu an- lamamakta direnenler var. Aşkja, şevkle, heyecanla, daha önemlisi bi- limsel bir stratejik planiamayla eti- mizdeki meta ki. bu içerideki tüm ekonomikimkân ve firsaüarla birtik- te topyekûn bir ülkenin imajıdır, bu- nu çok iyi pazarlamanız «crekir._ Biz biüyoruz ki dünv ada tüm siyasi olay- lann. aynen nasü ekonomideki bir metanın pazarlanması gerekirse a- yasetin pazarlaması vardır. Bu bifim- sel bir gerçektir." 14 yerli ve yabancı CEO'nun ka- tıldığı yuvarlak masa toplantısında ise Erdoğan, üst düzey yöneticilere AB'nin süreci zora soktuğundan ya- kındı. Erdoğan toplantıda, şirketle- rin CEO'lannı dinleyerek sorulannı yamtladı. Telia Sonera Üst Yönetici- si Anders IgeJ'in "Biz sizierin bu yol- da devam etmeniz ve AB'ye kaübna- nıza yanhm eönek için neJer yapabi- Kriz'' sorusunu, "Avrupa Birİiği'nde bizi aşın yoruyorlar. Hak etmediği- mizşekildetertetiyoriar.Bizdenönce- ki aday iilkelene hiç yapmadıklan şe- kilde engeDerçıkarryorlar. Bize biraz avukatiık yapar nusınız, ihtiyacımız var" tavsiyesinde bulundu. Erdoğan 'ın 'yabancı sermaye çekme konusunda başarıyla ileriiyomz' sözüne ErdiJder'denyanıt Ovünülecekbir durum yok • Yabancı Sermaye Stratejisi Çerçeve Raporu, Türkiye'yi üç rakip ülke, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya ile kıyaslayarak eğitim ve Ar-Ge konusundaki yetersizliklerin rekabet gücünü olumsuz etkilediği vurgusunu yapıyor. ÖZLEMYÜZAK Bir süre önce ani bir çıkışla, hü- kümete yabancı sermaye çekme ko- nusunda zaafiyet gösterdiği husu- sunda eleştiriler yapan Yabancı Ser- maye Derneği'nin (YASED) hazır- ladığı Türkiye'nin Yabancı Serma- ye Stratejisi Çerçeve Raporu, doğ- rudan yabancı sermaye çekmekte neden başansız olunduğu sorulan- na da yanıt veriyor. Eğitim, telekomünikasyon, Ar- Ge yatınmlan gibi altyapı bağlan- tılı faktörlerin Türkiye'nin rekabet gücünü olumsuz etkilediğine dik- kat çekilen raporda "3 rakip ûlkey- le. Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya ile farklann büyük olması, eğitim. teknoloji ve Ar-Ge j'aönm- lan konusunda çok geride kalmak- ta olduğumuzu ve bir an önce bu alanlara yönelik ciddi boyutlarda yannmlar vapmamız gerektiğini gösterijOT" vurgusu yapıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın yabancı yatınm çekme ko- nusunda nasıl ilerlemeler sağlandı- ğını anlattığı konuşmasmm ardm- dan kürsüye gelerek raporun tanıtı- mını yapan YASED Başkanı Şaban FlRSATLAR YASED taranndan düzenlenen konferansta, Türkiye'nin Yabancı Sermaye Stratejisi Çerçeve Raporu ele abndı. (AA) Erdikler. "Doğrudan yabancı ser- maye getirflmesi konusunda çokgeç kaldık. 18.4 triryon dolarhk uhısla- rarası sermave hareketinden bizim aldığımız pav, sadece 2 milyardolar. Bu, açıkçası ovünülecek bir rakam değfl" dedi. Erdikler, mevzuatın ve yatınm ortamını iyileştirme çalış- malannm arzu edilen yabancı ser- mayenin gehnesini sağlamadığma dikkati çekerek Türkiye'nin potan- siyelinin bunun çok daha iyisini ya- pabilecek güçte olduğunu söyledi. TÜSİAD Başkanı Omer Saban- a'nın "Özel sektörün yeni teknolo- ji ve inovasyona yönelik \annmlan ile büyüme arasında önemli bir bağ buiunuyor'" vurgusu da rapordaki uyanlan pekiştirir nitelikte. Henüz ana hatlan oluşturulmaya çalışılan strateji raporuna göre, Türkiye'nin yabancı sermaye çek- me hedefı 2005-2009 yıllan arasın- da 10 milyar dolar, 2010-2014 yıl- lan arasında ise 15 milyar dolar. 10 milyar dolarlık bir yabancı serma- ye girişinin büyümede 2 puanlık bir etki yaratacağı belirtiliyor. Rapor- da, Türkiye'nin doğrudan yabancı sermaye çekme stratejisinin temel ilkeleri, hukukun üstünlüğü ve etkin yönetim sağlanması, vergi reformu- nun bir an önce gerçekleştirihnesi, doğrudan Başbakanlık'a bağlı özel sektörün de katılımıyla Yatınm Pro- mosyon Ajansı'nın 2006 yılında kurulması, orta ve uzun vadede tek- noloji yoğun yeni yatınmlann he- deflenmesi ve doğrudan yabancı yahnm stratejisinde sektörel önce- liklerin göz önünde bulundurulması olarak sıralamyor. g # Doğuş Holding Yönetim Kuru- lu Başkaru Ferit Sahenk: Türkiye'de kısa vadeli yatınm yapan yannmcılar azaldı, büyük yatınm yapanlann sayısı ise çoğaldı. Bu büyük aşama. Promosyon çahşması Konferansın "Türkiye'nin Yabancı Sermaye Stratejisi'' konulu oturum- unda konuşan TÜSÎAD Başkanı Ömer Sabancı, Türkiye'nin gelecek dönem ekonomik büyümesi açısuı- dan, yabancı sermaye yatınmlannın en fazla çekileceği faaliyet alanlannın belirlenerek bu alanlarda aktif bir promosyon çalışması başlatılmasının son derece yerinde olacağım söyledi. Dedelerinin Osmanlı olduğunu söyleyen oğul Ofer, medyaya kızgınhğını gizleyemedi Hükümete alkış, medyaya sitem Ekonomi Servisi - Tartış- malı Galataport ihalesiyle gündemden düşmeyen Sa- mi Oferin oğlu E>«1 Ofer, ailesiyle ilgili basında çıkan yazılardan rahatsızlık duy- duklanru belirterek bu eleş- tirilerin Türkler tarafından yapılmasun yadırgadı. Ön- ceki akşam bir grup gazete- ciyle yemek yiyen Eyal Ofer, yaşamlannda Türkle- rin özel bir yeri olduğunu • TÜPRAŞ hisseleri ve Galataport ihalesiyle gündemden düşmeyen Sami Ofer'in oğlu Eyal Ofer, TÜPRAŞ hisselerinin yüzde 4.9 olduğunu, Galataport'un iptal edilmesi durumunda başka herhangi bir ihaleye girmeyeceklerini söyledi. kaydederek dedelerinin. za- manında Romanya ve Odes- sa'dan Osmanlı devleti içe- risinde yer alan Israil'e göç ettiğini ve Osmanlı vatanda- şı olduklannı vurguladı. Ofer, Osmanlı kültürüne bağhhklannı söylerken tar- tışmalı konulara ilişkin so- nilan tatmin edici olmasa da yamtladı. Galata Lima- nı'mn hayatlannda önemli bir yere sahip olduğunu di- le getiren Ofer, Rusya'dan beş parasız göç ederken Ga- lata Limanı'na geldiklerini ve gemi taşımacıhğma baş- ladıklannı anlattı. Eyal Ofer, Başbakan Erdoğan ile iki kez görüştüğünü belirtirken ihale öncesi bu gibi görüş- melerin uygun olup olmadı- ğına ilişkin sorulan ise ya- rutsız bıraktı. Ofer, Galata- port ihalesınin ıptal edilme- si durumunda, bir daha her- hangi bir ihaleye girmeye- ceklerini söyledi. Ofer, TÜPRAŞ'taki mev- cut hisselerinin yüzde 5'i geçmediğinin de altını çizdi. Ofer, şimdiki iktidara övgü- ler yağdırarak Türkiye'nin yabancı yatınmcılar için, başka hiçbir dönemde olma- dığı kadar cazip bir konuma geldiğini kaydetti. Dünya yollarında yeni standart: Diamond Class ÖĞRENCİYE ÖZEL TARİFE Türkiye nin üçüncü GSM operatörü Avea, öğrencilerin avan- tajlı fiyatlarla görüşmesini sağlayan MobilÖğrenci Paket Tari- fesi 'ni, Acun Ilıcalı ile düzenlediği "Avea Acun Show " adlı stand-up gösterisiyle tanıtıyor. Avea Genel Müdürü Ca- hit Paksoy, yeni GSM kullanıcılarının çoğunluğunu gençlerin oluşturduğunu hatırlatarak, bu hatla öğren- cilerin, her ay 250 ve üzerinde kontör yüklediklerin- de MobilÖğrenci tarifelerinde olan tüm arkadaşla- nylayapacakları görüşmelerin lOdakikası içinyal- nızca 2 kontör harcayacaklarınt söyledi. MERCAN RAKI İDDİALI TARtŞ-Tat ortaklığı ile üretilen Mercan TürkRakı- sı "Herşişede aynı tataynı muhabbet" sloganıyla yeni reklam kampanvasına baş- ladı. TARlŞ-TatAlkollüîçe- cekler Pazariama Grup Yö- neticisi Kasia Özgen, ürün ve hizmette en üst standar- dı oluşturmak ve tüketici beklentilerini aşan sonuç- lar yaratmak amacıyla Mercan Türk Rakısı 'nı ürettiklerini belirterek "Içim tadı ve kalitemizdeki iddiamızı reklam kampan- vamıza da taşıyarak tüketi- cilerimize herzaman en iyi- yisunma amacıyla yolumu- za devam ediyoruz " dedi. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Küreselleşme = Ayrımcılık Doğu Bloku'nun parçaJanması ile sıçrama şan- sını yakalayan emperyalizm, küreselleşme, tek ideoloji sloganı ile yola çıktı. Boşuna ideolojilerin sonu sloganını seçmediler elbette. Marksizmin defterinin dürüldüğü hesabı içinde, yeni dünya sö- mürü düzeni çarklan, yeni emperyalizmin, çok da- ha etkili ve çok daha hızlı milyarlan sömürmesinin sorgulanması istenmiyordu. Ideolojik sömürünün aracı aynmcılıkta ırklar, dinler, küttürler, tarikatlar.. akla gelebilecek her tür alt kimlik, aynmcılık aracı olarak kullanılacaktı.. Dünya ölçeğinde, tekeller, bilimsel teknolojik devrimin araçlannı ele geçirmiş olarak, dini imanı olmayan paranın, doyumsuz, frensiz gidişinde, in- sanlık adına yüzyıllann acı ve kanla elde edilmiş kazanımlannı yok sayma güdüsüyle yol aldılar. Na- sılsa sermaye küreselleşmiş, insandan, emekten yana evrensel örgütlenme geriye püskürtülürken, sermayenin evrensel örgütlenmesi dünyaya ege- men olmuştu. İdeoloji, sınrflargibi kavramlarsiya- sete yasaklanarak, siyasi partilerin bu anlamda içleri boşaltılarak sandık demokrasilerine geçiş yapılabilir, her şey emperyal güçler ve çıkarlar adı- na yeniden yapılandınlabilirdi. Yeni dünya sömürü düzeninin çarklannın sorun- suz işletilebilmesi için insanlan kendilerine, çıkar- lanna yabancılaştıran yeni yeni kavramlarta kafa- lar kanştınlır, özgürleşme, aynmcılık aracı olarak kullanılarak, yeni emperyalizmin örgütlenmesin- de taşlar yerli yerine oturtulurdu. Demokrasilerin olmazsa olmaz örgütleri siyasi partiler, tek ideolo- jili, içleri boşaltılmış, değişim, yeniyüz kavramla- n ile yıprananlar, eskiyenler iktidardan düşürülüp, yenileri umut yapılarak başa geçirilmeleri ile yeni biçimsel sandık demokrasinin başlıca aracı olarak kullanılabilırierdi. özellikle kapitalist düzende, sosyai devletin, gö- receli de olsa eşitliğin, payiaşımın olmazsa olmaz aracı, işçi sendikalan, üretim ilişkilerinin değişi- minde uyum sağlayamamak gibi bir gerekçe ile, özünde Marksist tehdidin kalkmasının ardından gereksinim kalmadığı varsayımı ile, yok olmasa- lar da örgütlü moral güç anlamında dibe vurmuş- lardı. Yerlerine sosyai damping, emeğin sınırsız ucuzlatılması, sömürülmesi yolunda işe yarayan sivil toplum örgütlenmeleri mucizesi (!) kondurul- muştu. İşçi sendikası içinde sosyai devlet işlevinde ağır- lığını koyan örgütlü işçi, sosyai güvenlik sistemi, eğitim, sağlık hizmeti, çalışma saatleri, süreleri, sağlıklı çalışma koşullan, gelişen ücret politikala- n ile yeni emperyalizmin acımasız sömürü çarkla- n için engel oluşturuyordu. Daha daha ucuz emek pazannda işe yarayacak örgüt, elbette ünlü tekel- lerin günlük üretim gereksinimine yaracak biçim- de, Ümran'tyeli kadınlan örgütleyecek sivil toplum modeli olacaktı. Kadınlar şu ünlü A/GO'lar (sivil toplum örgütleri) sayesinde birbirierinin çocukla- nna sıra ile bakacak, ünlü markalann istediği ucu- za fason üretimi yapacak kıvamda örgütlü kala- caklardı.. Tabii tüm bu kavram kargaşası, emperyalizmin odaklandığı, sözde uygariığın tek amacı demok- rasi, demokratik modelin biçimsel de olsa geçer- li olduğu ülkeler için. Diktatöriüklerde bu türden tartışma ve örgütlenme, yol arayışlanna gerek bi- le kalmıyor. Ne ilginçtirki tek ideolojili modelde ül- keler ister demokrasi, isterse totaliter rejim, dikta- törtükler ile yönetiliyor olsunlar, siyasi irade, kitle- leri, düzeni sorgulamamalan için ırk ve dinle baş- layan, alt kimliklere dayalı ayırımcılıkla afyonlama- yı tek geçerli araç olarak kullanıyor. Tek ideoloji, yeni emperyalizm, dünya çapında sömürüyü, aynştırmayı, büyük tekellerin odaklan- dığı zengin kuzey, giderek daha ağırsömürülen ül- kelerin toplandığı yoksul güney ekseninde uçuru- mun büyümesi olarak ortaya çıkanyor. Çok kısa zaman dilimi içinde zengin kuzey ülkeleri ile yok- -suigüney üJkeJeriarasınclaki^arkiılıklann büyüme-- si dudak uçurtuyor. Yetmiyor, ABD jandarmalığın- da silahlı işgaller gündeme geliyor.. Sistem daha ağır bir aynştırmayı ülkeler içinde, zengin-yoksul hepsinde, giderek daha azınlığın çok fazla zenginleşmesi, kitlelerin çok ağır boyut- larda yoksullaşması, yoksunlaşması olarak getiri- yor. Kapitalizm, yeni emperyalizme ideolojik eleş- tiri yasaklandığından, ortaya çıkan bu acımasız sonuçlar, dinler, küttürler, ırklar aynşması, çatışma- sı olarak pazarlanıyor. Tabii yediğimiz sürece... Kim ki Fransa'daki iç savaş boyutlanna varan 'ötekiler'm ayaklanmasını ırklar, dinler, küttürler ekseninde tartışmayla sınırlı tutuyor, yeni emper- yal sömürü düzenini, vahşi kapitalizmi görmezlik- ten geliyorsa, yeni dünya sömürü düzeni çarkla- nna bir biçimde suç ortaklığı, uşaklık yapıyor... soner@cumhuriyet.com.tr LALELİ'YE ÖNLEM İSTENİYOR Tarih ve kültürün beşiği îstanbul Laleli'de 120'si turistik, 550 'yeyakın otel bulunduğunu belirten Eminönü Laleli Turizm- ci ve Işadamlan Derneği (ELTİD) Başkanı ve TUROB Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Zelzele, bölgenin Taksim Talimhane gibi olması için çaba harcıyor. Bölgenin "aydınlatılmamış karan- lıksokakiarı, trafik, temizlik, kaldınmlann araçlar veya ma- ğazaların ürünleri tarafından işgal edilmesi, güvenlik" gi- bi ciddi sorunlarla boğuştuğuna dikkat çeken Zelzele, Bü- yükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş 'ın sözünü tut- masını ve çalışmalann başlatılmasım istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle