Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S-AYFA CUMHURİYET 1 KASIM 2005 SALI
3
ls"tsnbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Y 10 Sinop Y 15 Adana Y 20
Edime 9 Samsun PB 16
Ko«aeli Y 11 Trabzon Y 14
Çanakkale PB 12 Gıresun Y 14
Izmir PB 16 Ankara PB 9
M-a-fiisa PB 16 Eskişehir Y 10
PB 10Ay/dın PB 18 Konya
Denızli PB 15 Sıvas PB 6
Zonguldak Y 10 Antalya PB 20 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâıi
Van
Y
PB
PB
PB
PB
PB
PB
20
16
16
15
18
15
14
Y 10
ParçaJı bulutlu
Yurdun kuzey ıç ve do-
ğu kesımlen parçal çok
bulutlu. Marrnara'nın ku-
zey ve doğusu. doğu Ka-
radenız. doğu Anado-
lunun kuzeydoğusu ıle
akşam saatlennden sonra
doğu Akdenız yağışlı dı-
ğef yerier az bulutiu geçe-
cek Yağışiar yağmur ve
sağanak oat ve doğu Ka-
radenız ıle doğu Anado-
lu'da karia kanşık yağmur
ve kar şeklınde olacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
9
9
11
13
16
14
12
16
Münih Y 18 Zürıh
Beriin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
Y
Y
PB
PB
Y
Y
12
12
18
12
12
11
21
19
Y 15 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
B
K
PB
PB
PB
PB
PB
4
23
5
16
21
11
9
23
PB 17
ı Bulutlu t Çok bulutlu > Yaçmuriu , Gok gürültülü
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• üaştarafı 1. Sayfada
~Ya laiklik? Yokl Laiklik sorununu çözmeden de-
mokrasiye ulaşılamayacağına kaîası birtürlü bas-
m lyor.
Çaresiz ka!
dığı kimi zaman laikliğe, laik rejime
şöyle dokunuyor. O kadar!
Avrupa Bırtiği'nde bir avuç siyasetçi, kurum ya da
gazete Türkiye'yi savunuyorsa bunun nedenj Islam
ülkeleri arasında devleti laik temelleri üzerine oturt-
ma başarısını gösterdiğimiz için...
Orneğin Gaziantep'teki son konuşmasına bakı-
lırsa sözünü etmekten sakındığı laikliği, büyüme,
ge^işmişlik, kalkınmagibi sloganlardan biri sayıyor.
Hatta "bugüne kadar taş üstüne taş koymamış,
ortada hiçbir eseri olmayan "lardan da bahseder,
ge»çmiş iktidarlan harcarken eski takıntılarından da
ku'ftulamadığının işaretlerini veriyor.
B u söylemiyle bir zamanlardaki (1993), "Türkiye
Cumhuıiyeti 1923'ten buyana sürekligerileyiş için-
d&ctir. Türkiye'nin 70yıllık tarihiboşa harcanmış bir
zarnandır" ifadesini doğrulamış olmuyor mu?
Ya harcanmamış zamanlar? Elbette üstadın ikti-
dara geldiği 2002'den bu yana yaşanan zamanlar!
• • •
Aileden ve Kadından Sorurnlu Bakan Nimet Çu-
bukçuyu savunurken "Benim bakanım geçmişin
hatalanndan sorumlu değil" mantığını yinelemesi,
kendi döneminde ülkede kötüye giden ne varsa
sorumluluğunu geçmiş iktidarlara yükleme hasta-
lığımın yeni birtezanürü.
Ş u demagojik mantığa bakınız: Bakanım Lond-
ra'da değil de hemen Malatya'ya gitmiş olsaydı
ÇEK yurdundaki dramatik olaylar olmayacak mıy-
dı, diyor.
Üstelik "benim bakanım" Londra'da çocuk yurt-
ları nı nasıl ıslah edeceğini araştırıyormuş.
2003'te, 2004'te ÇEK'in içinde bulunduğu dar-
boğazlan ve çarelerini gösteren raporları okuma-
mış. Kolayını bulmuş. Eskiyi kötüle, suçlanmaktan
kurtul!
Gazeteciler de, Başbakan'ın tutumunu, Bakan
hanımefendinin hocasından aldığı gayretle Malat-
ya olaylarına bakışını görmezden gelerek anlamsız
sorular yöneltiyorlar.
Bakan Çubukçu neden istifa etsin? Savunu avu-
kat ı Başbakan olduktan sonra:
Kendi partisinden TBMM Insan Hakları Komis-
yonu Başkanı Mehmet Elkatmış'ın Bakanı olaydan
5 gün önce çağırdık ve sorguladık sözleri külliyen
yalan! Bakanlığa gelirken Başbakan'ı gizlice yurt-
lara baskın yap diye öğüt vermiş, 1.5 ayda yakla-
şık 250 kurumu habersiz ziyaret etmiş. Bu ziyaret-
lerde ne Malatya tipi ne de Izmir'dekine benzer bir
olayın işaretlerini bile almış. öyle olsun, ne çıkar.
Başbakanını dinlemiş ya; durmadan istifa etmesi-
ni öneren gazetelere bakarak koltuğuna ısınama-
dan görevden neden çekilsin?
Çu bu kçu; "Insan olarak, yapı olarak bir tek çocu-
ğun gözyaşına bütün makamlan feda ederim" diyor.
Diyor ama dayak yiyen çocuklann gözyaşlan mı
yolcsa bakanlık mı, sorusunu bakanlığı yeğleyerek
karşılıyor.
Yadırganacak ne var bunda? Anasına bak kızını
aJ sözünü bugünlere uyarlarsak "Hocasına bak ba-
kanım al" diyebilir, böylece Bayan Çubukçu'ya hak
vermiş olmaz mıyız?
Doğalgaza 'kış'
zammı: Yüzde 5
Ekonomi Servisi - BOTAŞ, konutlarda kulla-
nılan doğalgaza Ankara'da yüzde 5.02, îstanbul'da
yüzde 5 oranında zam yaptı. Serbest tüketicilerin
kullandığı doğalgaz fiyatlan da Ankara ve Istan-
bul'da yüzde 5.64 oranında arttınldı.
BOTAŞ'tan yapılan yazılı açıklamada, son bir
yıl içinde petrolün ortalama varil fiyatının 28 do-
lardan, 65 dolara yükseldiği vurgulanarak zamlar-
la "son 6 aylık petrol fîyatlanndaki artışın,
doğalgaz fiyatları üzerine gerirdiği etkinin iç
piyasaya asgari ölçüde yansıtıldığı" belirtildi.
Benzin ve motorinde indirim
Bu arada benzinler ve düşük kükürtiü motori-
nin rafineri çıkış fıyatında, bugünden geçerli ol-
mak üzere indinme gidildi. îndirimin pompa fi-
yatlanna benzinlerde yüzde 2.2-yüzde 2.3, düşük
kükürtiü motorinde ise yüzde 2 civannda yansı-
ması beklenivor.
AL GÖZÜM SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Hoyatıgüzelleştirenşeyler
• Baştarafı Arka Sayfada
taki tüm tannçalan 13 Ekim 2005-30 Mart 2006 ta-
rihleri arasındaYapı Kredı Vedat Nedim Tör Müzesi 'n-
de görebilme şansımız var. Bu muhteşem bir iş, ben-
ce bütün tarih öğretmenleri çocuklannı alıp bu sergi-
ye gitmeliler. Çünkü bu sergiden sonra hiçbir çocu-
ğun kendi yurdundaki bu müthiş uygarlık hazinesine
yabancı kalması mümkün olmayacak. Çocuklanmıza
hayatın sadece ahşveriş yapmak ve kahvelerde zaman
tüketmek olmadığını öğretmenin tam yeri ve zamanı.
Bugün ne iddialı bir başlık atmışım:"Hayatı güzel-
leştiren şeyler!" Elbette, umanm NTV'de birinci bö-
lümü yayınılanan "Ağlayan Deve" belgeselini izle-
diniz. Izlemediniz mi, mutlaka yeniden yayımlana-
caktır kaçırmayın. Benden söylemesi, Moğolistan'ın
Gobi Çölü'nde yaşayan göçebelerin tüm sert doğa ko-
şullanna karşın yumuşacık hayatlan, içten ilişkileri ve
kar beyaz tüylerle doğduğu için annesi Ingen tarafin-
dan enızirilmeyen, reddedilen yavıoı deve Botok'un ne
yapacağını şaşırmış haUeri içinizi öyle bir ısıtacak ki,
"Yaşasın hayat!" diye bağıracaksınız. Evet, yaşasın
hayat!
Ve tabü. tüm ana tannçalar, o doğurgan ve buyur-
gan kadınlar!
isilozgenturk(g snperonline.com
TürkiyeMen 5 itîraz
KOB Uayer alan Rum Yönetimi ve limanlar, Kürtçenin eğitim dili olması, Genelkurmay 'ın
bakanlığa bağlanması ve sınır sorunlannın çözülmesine ilişkin istemler rahatsızlıkyarattı
MAHMUT GÜRER
ANKARA - Türkiye, AB'nin
Katılım Ortaklığı Belgesi'nin
son taslağını beğenmedi. Anka-
ra'nın birliğe özellikle Kıbns
Rum Yönetimi ve limanJar,
Kürtçe'nin de resmi eğitim dili
halinegetirilmesi, Genelkurmay
Başkanlığı'nın Milli Savunma
Bakanlığı'na bağlanması ve sü-
ren sınrr sorunlannın çözülmesi-
ne ilişkin maddelere itirazlannı
ilermeye hazırlandığı öğrenildi.
Diplomatik kaynaklar, "Bn tür
istemlere Türkiye'nin tabü ki
itirazı olacaktir" görüşünü
kaydetti.
Ankara, AB'nin Türkiye için
hazırladığı Katılım Ortaklığı
Belgesi'ne itıraz etmeye hazır-
lanıyor. Ankara'nın belgedeki en
önemli itiraz konusunu Rum ke-
simi ile ilişkilerin normalleşti-
rilmesi ve bu ülkenin gemi ve
uçaklanna limanJann açılması
oluşturuyor. Türkiye bu konuda-
ki itirazını, adada Annan Planı
konusunda yapılan referandum-
da Rum kesiminden "hayır"
çıkması ile KKTC üzerindeki
ambargolann halen kalduılma-
ması temeline dayandınyor. An-
kara, KKTC'ye uygulanan am-
bargolann kalkması için BM ya
da AB temelli bir çözüm bulun-
maması durumunda Rum kesimi
ile ilişkileri normalleştirmeyi ve
limanlannı açmayı reddediyor.
AB'nin Kürtçenin de resmi eği-
tim dili haline getirilmesi ve
Kürtçe TV ve radyolann açıla-
bilmesi istemi de Türkiye tara-
findan kabul edilemez olarak gö-
rülüyor. Ankara AB'ye ilettiği
itirazda, ülkede Kürtçe kurslann
açıldığını, ancak ilgisizlik nede-
niyle hepsinin teker teker sahip-
lerince kapatıldığını ifade edi-
yor. itirazda aynca TRT tarafin-
dan Kürtçe TV yayını yapüdığı
dile getiriliyor. KOB'de Türki-
ye'nin sınır sorunlannı tasa va-
dede çözmesi de isteniyor. Tür-
kiye'nin Yunanistan ve Ermenis-
tan ile bu yönde sorunlan bulu-
nuyor. Ankara ise itirazrnda srnrr
sorunlannın Türkiye'den kay-
naklanmadığrnı bu nedenle çö-
zülecek bir durumun da olmadı-
ğını ifade ediyor. Türkiye aynca
Yunanistan ile olan sorununun
uluslararası antlaşmalar ile çö-
zümlendiğini kaydediyor.
Öte yandan Türkiye, TSK'nin
ise "iasa vadede" Milli Savun-
ma Bakanlığı'na bağlanmasını
kabul etmiyor. AB'ye bu duru-
mun sürece bağlı olduğunu ifa-
de eden Ankara, bunun için bir-
çok düzenlemenin yapılması ge-
rektiğini kaydediyor.
Diplomatik kaynaklar ise
KOB 'nin Türkiye'nin müzakere
sürecinde yol haritasını belirle-
yeceğini ifade ederek "Tabü ki
belgeye bazı itirazJanmu ola-
cak" dedi. Ekim ayı başında
Türkiye'den giden bir heyete
Brüksel'de belgeye ilişkin bilgi
verildiğini Türkiye'nin de buna
gerekli itirazlannı bildırdiğini
dile getiren kaynaldar, "Briiksel
ile bağlantı halindeyiz. Belge-
de Türkiye'nin lehine olan her
türlü değişikliği yapmak için
çalışıyoruz. Umuyoruz ki bu
çabalanmız başanlı olacak.
Türkiye'nin aleyhine olan öğe-
lerin belgeden çıkanlması için
elimizden geleni yapacağız"
değerlendirmesini yaptı.
BELÇİKA: YETKİMİZ YOK
FehriyeErdal
yargılanmıyor
M Baştarafı 1. Sayfada
teröristin Sabancı suikas-
tında "yarı otomatik"
silah kullanmasını gerek-
çe gösterdi. Avrupa Tero-
rizme Karşı Mücadele
Sözleşmesi'nde sadece
"tam otomatik silah"
kullanılan eylemlerin
başka bir ülkede yargı-
lanmasına olanak tanını-
yor. Bruges Mahkemesı
ise Fehriye Erdal'ın Bel-
çika'da işlediği suçlar
çerçevesinde yargılan-
masına 6 Aralık'ta de-
vam edecek. Erdal'ın
Belçika'da işlediği suçlar
arasında silah taşımak,
suç örgürü faaliyetlerine
katılmak, sahte kimlik
kullanmak bulunuyor.
Sabancı Holding Oto-
motiv Grubu Başkanı
Özdemir Sabancı, To-
yota-SA Genel Müdürü
Haluk Görgün ve sek-
reter Nilgün Hasefe'nin
9Ocak 1996'daöldürül-
mesi olayının zanlılann-
dan olan terörist Erdal,
26 Eylül 1999'da Belçi-
ka'da, NeşeYıldınm adı-
na düzenJenmiş sahte pa-
saportla yakalanmış an-
cak Belçüca, Türkiye'nin
iade talebini, ölüm ceza-
sının yasalardaki varlığı
nedeniyle reddetmişti.
Sabancı aüesinin avu-
katı Fernand Schmitz,
Yargıtay'a giderek Gent
Mahkemesi'nin karanna
itiraz edeceğini ve gere-
kirse AİHM'ye başvura-
caklannı açıkladı. A\TU-
pa Terorizme Karşı Mü-
cadele Sözleşmesi çerçe-
vesinde, Türkiye'ye iade
edilmeyen Erdal'ın bu
ülkede işlediği suçlardan
dolayı Belçika'da yargı-
lanmasını istediklerini
bildıren Schmitz, Belçi-
kalı hakimJerin karannı
"siyasi" ve uluslararası
hukuka aykın bulduğu-
nu açıkladı. Schmitz ay-
nca Erdal'ın Belçika'da-
ki suçlanndan ötürü yar-
gılanacağrnı ve serbest
kalmasının gerçekçi ol-
mayacağım dile getirdi.
Çiçek^ten eleşriri
Hükümet Sözcüsü Ce-
mil Çiçek, Belçika mah-
kemesinin karannı gör-
dükten sonra girişimler-
de bulunacaklannı söyle-
di. Terörle mücadele ko-
nusunda AB ülkelerini
eleştiren Çiçek. uluslara-
rası sözieşmelere rağmen
işbirliği yapılamadığını
belirttı. Belçika'nın daha
önce Türkiye'de ölüm ce-
zası olduğu gerekçesiyle
Erdal'ı iade etmeye ya-
naşmadığım belirten Çi-
çek. "idamı kaldırdık-
tan sonra Erdal'ın iade-
sini istedik. Ancak Bel-
çika yargılamavı kendi-
sinin yapacağını söyle-
di. Şimdi ise bu karar-
dan da vazgeçildj"dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı, New York'ta BM Genel Sekreteri ile görüştü. (AA)
Talat: Annan kesin başan
için uygun zemin anyor
BEHZAT BARIŞ
NEWYORK - ABD'dekı temasla-
n çerçevesinde BM Genel Sekreteri
Kofi Annan ile bir araya gelen KK-
TC Cumhurbaşkanı MehmetAli Ta-
lat, Annan'ın adadaki çözüm için tek-
rar inisiyatif alma arzusunda olduğu-
nu, ancak kesin başan için uygun ze-
min arandığırn söyledi.
Talat, dün Annan ile BM binasında
bir araya geldi. Görüşmenin ardından
gazetecilere bilgi veren Talat, "Gö-
rüşmemizde Kıbns"ta çözüm için
tek zeminin BM olduğunu dile ge-
tirdik.KKTC'ye yönelik izolasyon-
lann kaldınlması gerekriğini ve bu-
nun çözüme hizmet edeceğini ifade
ettik"dedı. BM Genel Sekreten'nin
başlatacağı yeni girişimle mutlaka ba-
şanya ulaşmak istediğirü kaydeden
Talat, şöyle konuştu: "tnisiyatif ab-
nacak. Ancak, zamanı, şekü, yeri ve
koşulları. en azından benim açım-
dan, henüz bilinmiyor." ,\B'nin
Kıbns sorununa çözüm bulabilecek
ya da çözümü cesaretlendirecek taraf
olmadığını kaydeden Talat, "Çünkü
AB tarafsız bir kuruluş değil" dedi.
Başbakan, muhalefeti 'siyasetteki marketing'i bilmemekle suçladı
Erdoğan: KKTC'yi de pazarlanm
GAZİANTEP (AA) - Başbakan Tayyip Erdoğan,
"Türkiye'yi pazarlamakla mükellefim" ifadelerini
eleştirenlere, "Siyaserte bir marketing var, bunu bil-
miyorlar. Ben ülkemi pazarlıyorum. Aynı şeyi KK-
TC için de söylüyorum" diye yanıt verdi.
Gaziantep'te önceki gün bazı açılış törenlerine ka-
tılan Erdoğan, daha sonra partisinin düzenlediği iftar
yemeğine katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşma-
da. muhalefete çatarak "Türkiye'yi pazarlamakla
mükeUefim" sözlerini eleştirenlere yanıt verdi. "Tür-
kiye'de bu işi bilnıeyenlerin olduğunu" söyleyen Er-
doğan, şöyle devam etti: "Siyasette bir marketing
vardır. bunu bilmiyorlar. Parlamento'nun içinde
olan bazı liderlerden de bunu bilmeyenler var. Ba-
zı ilim adamlarına müracaat etsinler, siyaserte de
bir pazarlamamn olabileceğini öğrensinler. Evet
ben ülkemi pazarlıyorum. Aynı şeyi KKTC için de
yapıyorum. Düşünün, İslam Konferansı Orgü-
tü'nde arfık Kıbns bir gözlemci üyedir ve KK-
TC'nin geleceği çok farklı olacaktir."
MınzAilesi'nin, satın aldığı 'kutsal emaneti' ahşveriş merkezinde sergilemesi eleştirildi
6
Kâbe9
nin Anahtarı' tartışması
ANTl\LYA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sakal-ı Şerif'in hava-
limanına getirilmesinin ardın-
dan, şimdi de kutsal emanetler-
den biri olarak kabul edilen
"Kâbe'nin Anahtan"nın An-
talya'da bir ahşveriş merkezinde
sergilenmesi tartışma yarattı.
Dünyada iki tane olan Kâbe'nin
Anahtan 'nın bir eşi Topkapı Sa-
rayı'nda saklanırİcen diğerinin
ahşveriş merkezinde sergilen-
mesi eleştirilere neden oldu.
Kâbe'nin Anahtan 1999'da,
açık arrhrmada 20 milyar liraya
Mınz Ailesi'ne satıldı. B\ı kut-
sal emanetin agık arttırmayla sa-
tışı o tarihte tepkilere yol açmış,
800 YILLIK TARİHE SAHİP
800 yılük tarihe sahip olan anahtar, 12. yüzyılda Abbasiler dev-
rinde yapıldı. Sülüs harflerle Ali Imran ve Fetih surelerinden
ayetlerin yazılı olduğu anahtar, yanm kilogram ağırlığında ve
30 santim boyunda. Anahtar, Mekke Emıri Muhammed Ebu
Bereket döneminde Yavuz Sultan Selim'e teslim edildi. Yavuz
Sultan Selim'in sevdiği bir hocasuıa verdiği anahtar, daha son-
ra Hacı Mehmet Said Efendi'ye, ondan da torunlanna ulaştı-
nldı ve 1999 yılındaki açık arttırmada Mınz Ailesi'ne satıldı.
anahtara devletin sahip çıkması
istenmişti. 2OO3'te aileye ait Er-
dek'teki Agrigento Oteli'nde
sergilenen anahtar, şimdi de yi-
ne aynı aileye ait, Antalya'daki
Beyaz Dünya Alışveriş Merke-
zi'nde görücüye çıkrı. Ancak
karşılannda kutsal emaneti gö-
ren Antalyahlar oldukça şaşkın.
Antalyalılar. böylesine bir değe-
rin yerinin müze olması gerekri-
ğini belirtirken Alışvenş Merke-
zi Müdürü Emre Esiner, Kâ-
be'nin Anahtan'nı daha çok ki-
şiye göstermek için böyle bir dü-
şünceyi hayata geçirdiklerini ifa-
de etti. Bayram sonuna kadar 50-
60 bin kişiye ulaşmayı hedefle-
diklerini anlatan Esiner, "Aile
bu durumdan gurur duyuyor.
Kutsal emanet. emniyete bilgi
verilerek bulunduğu yerden
teslim alındı. Her gün 2 görev-
li kapıda güvenüği sağlıyor"
diye konuştu. Esiner, Kâbe'nin
Anahtan 'nın başka bir kentte
sergilenmeyeceğini de ifade1
et-
ti. Antalya Müftüsü Muammer
Ayan ise sergilemedeki niyetİB.
önemli olduğunu belirtti.
GİINDEM MLSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
taya koyuyor.
Nimet Çubukçu'nun Malatya Valiliği'nde düzen-
lediği basın toplantısına gazetecilerin yanı sıra alkış-
çılar, affedersiniz parti üyeleri de girdi. Nimet Ha-
nım'ın komedi programlannın üstüne bindirilebilecek
şıklıkta alkış alan sözü şu:
"Bir tek çocuğun gözyaşına bütün makamlan fe-
da ederim."
Bakan Hanım sanıyorum "makam" derken, Türk
sanat müziğinden söz etmek istedi. Nihayet maka-
mıolmayacağınagöre, nihavendolabilir... Hazin, af-
federsiniz hicaz makamı var... Ha birde uşşak ma-
kamı var ama, hangisi bilemiyoruz!
öte yandan bir de bakanlık makamı var. Nimet Ha-
nım belki bundan söz etmiş olabilir. Ancak bu zayıf
bir olasılık. Bildiğimiz kadanyla AKP hükümetinden
istifa etmek bakanların elinde değil. Daha önceki
bakan değişiminde ortaya çıktığı gibi, bakanlar bu
göreve gelirken istifa dilekçelerini başbakanın cebi-
ne koyuyorlar. Başbakan bunu istediği zaman iş\e-
me koyuyor. Işleme konduğu an bakan istifa ettiği-
ni öğreniyor. Yerine atanan kişi de bakan olduğunu
anlıyor.
• • •
Başbakan, Nimet Hanım'ın parti için çok önemli
bir nimet olduğunu Ulusa Tersleniş, çok affedersi-
niz (bugün dilimiz çok sürçtü) Ulusa Sesleniş prog-
ramında üzerine basa basa dile getirdi. Başbakan
çok önemli bir noktaya da açıklık getirdi:
"Burada medya göreviniyapmıştır. Birhata, o gö-
rüntülerin sansürsüz olarak verilmesidir."
İki tümceyi yan yana getirmek ayrı bir hüner. Bi-
zim bildiğimiz medyanın tek görevi, o görüntüleri
ekrana getirmek olmuştu.
Bakanın yanında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esir-
geme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdür Vekili Ismail
Banş'ın da görevini başarıyla yaptığı anlaşılıyor. Ba-
rış, önceki gün dayak yiyen çocukları topladı, Istan-
bul'a götürdü. Ekrandaki görüntüler insana, yoksa
SHÇEK'in açılımı şu mu diye sorduruyordu:
Seyahat Hizmetleri ve Çocukları Eğfendirme Ku-
rumu.
SHÇEK olayı AKP iktidarının devlet kadrolarına
ne ölçüde saygılı olduğunu da ortaya koydu. Türki-
ye'de siyasi iktidara dayalı kadrolaşmaya ne yazık
ki alıştık. Bunun geleneği şuydu:
Van ll Müdürlüğü'ne atanan bir kişi yeni iktidara
yakınsa genel müdür olurdu, eski genel müdür de
bu görevden alınır, Erzurum'a gönderilirdi.
AKP döneminde yöntem şu:
Mevcut genel müdürü almak, yerine eğitimi-uz-
manlığı ne olursa olsun, kendi adamlarından birini
getirmek.
Bu durum devlet kadrolarında tamiri zor hasarla-
ra neden oluyor.
• • •
Son sözümüz Malatya'daki çocuklann Istanbul'a
götürülmesine.
Benim korkum şu:
Çocuklarla ilk röportajı yapmak için meslektaşla-
nmız yarışa girecek.
Çocuklara en büyük hediyeyi vermek isteyen bir
sanatçımız medya ordusu eşliğinde ziyarete gide-
cek.
Yerel yöneticilerimiz tüm uzmanlarını yanlarına
alıp, çocuklann hizmetine vermek üzere soluğu yan-
larındaalacak...
Dileriz bu çocukları dayak yemişten beter hale
getirip Malatya'ya yollamazlar!
ankcum" cumhuriyet.com.tr
CHPden Akdağ'a hastane sorusu
• İstanbuJ Haber Servisi - CHP Istanbul Milletve-
kih Mehmet Ali Özpolat. Avcılar'da yıllardır yapımı
devam eden ve bitirilmesi beklenirken son anda Hü-
kümet Konağı'na dönüştürülen Devlet Hastanesi'yle
ilgili Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın yanıtlaması iste-
miyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Öz-
polat, Akdağ'a "bölge insanı hastane ihtiyacı için-
deyken bu devir işleminın hangi gerekçeye dayandı-
nldığını ve karann geri alırup alınmayacağını" sordu.
'Merkerden randevu istemedik'
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık
Sözcüsü Akif Beki, Başbakan Recep Tayyıp Erdo-
ğan "ın 6 Kasım'da Almanya'va yapacağı ziyarette,
Alman Hıristiyan Demokrat Birlik Partısi (CDU)
Genel Başkanı ve başbakan adayıAngela Merkel'in
randevu vermediğine ilişkin haberlerin gerçeği yan-
sıtmadığını söyledi. Beki, "Göriişme arzusu dile ge-
tirmiş. ancak her iki tarafin uygun bulacağı bir tarih-
te gerçekleşmesi için mutabık kalmmıştır" dedi.
Danıştay kararına İtiraz
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Ha-
ber-Iş Sendikası. Damştay'ın. "Telekom'un \iizde
55'inin blok satışının" yürütmesinin durdurulması is-
teminin reddine ilişkin karanna itiraz etti. Sendika
avukatı Serkan Mercimek. Türk Telekom'un değer
tespitinin gerçekçi olmadığını da itiraz gerekçelerine
eklediklerini anlattı. İtirazı. Danıştay Savcılığı'ndan
göriiş alındıktan sonra 29 üyeden oluşan Danıştay
Idari Dava Daireleri Kurulu karara bağlayacak.
Belediyeye trafîk davası
• İSTANBUL (ANKA) - Tüketicıler Birliğı, Istan-
bul Büjükşehir Belediyesi'ni kentin "çileden çıkaran
trafiğine" çözüm bulmama gerekçesiyle dava ediyor.
Tüketiciler Birliği'nden yapılan açıklamada. "Adliye
tarihinde bir ilk: Istanbul Bü)Tİkşehir Belediyesi'ni
dava ediyoruz" denildi. "Istanbul trafiğinden firsat
bulup gelebilirseniz..." kaydı düşülen açıklamada,
bugün Istanbul Tüketici Mahkemesi Levent Adliye-
si'nde belediye hakkında dava açılacağı bildirildi.
2 kişiye 118 binerYR
• ANKARA (AA) - On Numara Oyunu'nun bu
haftaki çekilişınde 10 biien 2 kişi 118 bm 998 YTL
60'ar YKr ikramiye kazandı. Şanslı numaralann; 3,
4, 7, 9, 12, 15, 16. 19.24. 28, 32, 35, 38, 39.46, 52,
55,64, 68, 69, 71 ve 73 olarak belirlendiğı çekilişte 9
bılenler 1256 YTL 70'er YKr. 8 bılenler 62 YTL
70'er YKr, 7 bilenler 8 YTL 55'er YKr, 6 bilenler 1
YTL 35'er YKr, hiçbir numarayı doğru tahmin ede-
meyenler ise 1 YTL 15'er YKr ikramiye kazandı.