Katalog

ÎATRA + CUMHURİYET 1KASIM2005SAU 10 irjfi [email protected] KAVŞAK OZGEN ACAR Anadolu'da Yeni Haçlı Seferi! Geçen haftalran'ın, Türkiye'ye kök- tendincıliği yaymak için türbandan neydan nutuklan atmaya; adam ka- çırmadan aydın öldürmeye kadar ge- nş bir yelpazede nasıl at oynattığını sergilemiştik. Bugün de madalyonun ctekı yüzünü, Hıristiyan dünyasının Türkiye'de izlediği siyasayı yorumla- mak ıstıyoruz. Eski Kardinal Joseph Ratzinger, yeni Papa 16. Benediktus geçenler- ae bır "endülijans (fetva-kararname)" ile "mezhep gözetmeksizin tüm Hıris- tıyanları kutsal birliğe" çağırdı. llk olumlu"yanıt Fener Rum Patnği Bart- holomeos'tan geldi, Papa'yı Kıbnslı Rurnlar için kutsai olan Aziz Andre- as'ın yortusu için 30 Kasım'da Istan- bul'a davet etti. Papa, Ayasofya'da br törene de katılacaktı. Papa, ılk gezisini anavatanı Alman- ya'yayaptı. Büyükbiralandayönete- ceği törene katılacaklann "cennete gıdecekleh" sözü üzerine bir milyona yakın Hıristiyan, Köln'de buluştu. Her- halde 0 gün Almanya'daki çilingirler bu denlianahtartalebinı karşılamaktazor- lanmışlardır. Papa, ikinci ziyareti için Istanbul'a gelseydi, Ayasofya'daki tö- rende kendisini izleyeceklere yine "cen- netîn anahtan"sözünü verebilir, Türk çi.ıngirleri de zengin edebi- lirdi. Ne var ki Curnhurbaşka- nıAhmetNec- detSezer, Pa- pa'yı 2006'da "resmen" da- vet etti. Papa, Lond- ra'daki bomba olaylan hakkın- da"Anti-Hıris- tiyan (Hıristiyan Karşıtı)" deyi- mini kullandı, terörün "Hıristiyanlıkde- ğerierine" karşı yapıldığını söyledi. Pa- pa'nın, koltuğunu dahi ısıtamadan ye- ni bır "Haçlı seferi" havasında "Hıris- tiyanlık cephesi" oluşturmaya yönel- diği gözleniyor. Daha Kardinal Ratzinger iken, Müs- iüman "Türklerin AB'ye alınmaması- nı" söyleyerek Avnjpa Hıristiyan par- tilerini etkiledi. Geçenlerde Fener Pat- riklıgi Istanbul'da, Avrupa Hınstiyan Demokrat partilerinin temsilcileri ıle birtoplantı düzenledi. AB'liler, patrik- liğin papalık gibi "ekümenikliği (ev- renselliği)" ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması konularında teh- ditter savurdular. Cennetin anahtannı arka cebine koymuş olan AB rapor- tönj Camiel Eurtings tehditlerin ba- şını çekti. Türkiye'nin resmi dili Türk- çe olduğu halde Patriğin Bizans'tay- mışçasına Yunanca konuşması da il- ginçti. Acaba, Moskova'dakı Rus Or- todoks Patriği de Yunanca mı konu- şuyor ya da Diyanet Işleri Başkanı Av- rupa'da benzeri bir siyasal toplantıda "Halife olmakistiyorum!" diyebilir mi? Papa 16. Benediktus'un geçmişi il- Joseph Ratzinger (ortada). ginç. 1951'de papaz olmadan önce Hitler yanlısı bir Nazi idi. Nazi tören- lerinde, Nazi ve kilise ileri gelenleri ile birlikte boy göstermiştı. Şimdi kilise, "Luftwaffe AA birtiğinde bir askerdi ama, Nazi değildi" derken ABD'deki Yahudi lobısi yeni papanın Nazi top- lantılarındaki fotoğraflarını yayıyor. öncülü Polonya kökenli Papa İkin- ci Jean Paul'ü Sovyet Bloku'nu yık- mada kullanan ABD-AB işbirf/ğinin, bu kez Ortodoks kilisesini kullanmaya başladığı anlaşılıyor. Ortodoks kilisesi içinde Moskova'dan Antakya'ya; Ar- navutluk'tan iskenderiye'ye; Roman- ya'dan Arnavutluk'a kadar bolca Or- todoks patriği vardır. Patriklerin hepsi eşit düzeydedir. Istanbul Rum Patriği "eşit/er arasında birincidir", 0 kadar. Sovyetler Biriiğı Başkanı Mihail Gor- baçov, Moskova Patrikliği'ne 1988'de itibânnı geri verip Patriği Kremlin'de ka- bul edince Ortodoks dünyasında den- geler sarsılmaya başladı. Moskova Patrikliği, ülke içinde ve Balkan Orto- dokslan arasında yayılmakla yetinme- dı. Rus Federasyonu Başkanı Vladi- mir Putin de, Patrik Aleksi'yi olağa- nüstü yetkilerle donattı. Patrik Aleksi, şemsiyesi altındaki 330 kilise ile, üye- si olduğu "Dünya Kiliseler Kurulu 'na" kafa tuttu. Bundan son- ra Istanbul Pat- rikliği'nde bir- denbire "ekû- menik (evren- sellik)" söytemi gündeme otur- du. Ortodoks kiliseterinde "el el üstünde ki- rnineli var" oyu- nu başlayınca, Istanbul Patriği "enüsttebenim elim var" anlamında "Ben eküme- nik'im" der oldu. Ardından ABD-AB devreye girdi. Eski ABD Büyükelçisi ErikEdelman "ekümenikpatrik" onu- runa yemek verdi. ABD ve AB'den ge- len konuklar Fener'i ziyaret etmeden Istanbul'dan aynlmaz oldular. Her ne- dense "£rmen/soy/c/r/m/"savunucu- su Batılılar Errnenı Patriği Mesrop Mu- tafyan'ı ziyaret etmediler. Katolik-Ortodoks koalisyonu, AB üyelik kaldıracını "ekümeniklik ve Ruh- ban Okulu" gıbi konulardatehdit ola- rak kullanıp Müslüman, fakat laikTür- kiye'de, Türkiye'ye ve Moskova'ya karşı yeni planlar peşindeler gibi ge- liyor bize... Bir yanda Iran'ın kökten- dincilik ihracatı, öte yanda Hıristiyan dünyasında dağıtılan cennet anahtar- lan ile Türkiye dinler arasında bir sür- tüşmeye itiliyor. Bu durumu gerçekçi olarak gözleyen Ermeni Patriği Mu- tafyan "Heybeli Ruhban Okulu açılır- sa, karşılığında da köktendincilerin okul açılması isteğini laik Türkiye na- sıl önleyecektir?" diye soruyor. MGK'nin son belgesinde her neden- se Ruhban Okulu yer almıyormuş! Kuş Gribinden Değil Bakandan Kork Hiç 30-31 Ağustos günlerinde Is- tanbul-Çanakkale Boğazlan üzerin- de on binlerce leyleğin buluşmaları- na, bir saat içinde gözden kaybolma- lanna tanık oldunuz mu? Irili ufaklı leyleklerin iki kıta üzerindeki baleleri olağanüstü bir doğa gösterisidir. Bu dakik buluşma için leyleklerin kolla- rında saatleri ya da cep telefonlan var sanırsınız. Balkanlar'dan, Batı Ka- radeniz'den Boğazlar'a gelen leylek- ler, bir anda gözden kaybolur, sıcak iklimlere uçarlar. Dünyada (Amerika dışında) göç eden her üç kuştan biri, yılda iki kez Anadolu'da üç yoldan geçer. Bunlar- dan ikrsi Çanakkale, Istanbul Boğaz- lan, üçüncüsü Kafkaslar üzerindendir. En yobun buluşma Adana-Hatay'da oİLir. Öteki yollar ise Ispanya-Cebeli- tank. İtalya-Sicilya üzerinden Afri- ka'dır. Balkanlar'dan Ege adalan üze- rinden de kin- cil bir göç yo- lu vardır. 1. Dünya Savaşı'nınson yılı 1918'de Afrika'dan göçmen kuş- lariaCebeiita- nk üzerinden gelen, "Ispan- yof nezlesi" denilen grip salgını 150 milyon insa- nı öldürmüştü. Afrika'da ilk kez rnay- munlardaninsanlara geçen "AIDSvi- rüsü" kınmını sürdürüyor. Birkaç yıl önce Kongo'da çıkan "Ebola virüsü" öe maymunlardan geçen ölümcül vi- rJsedönüşmemişmiydi? Geçen yaz başında göçmen kuşların taşıdığı 'Kongo-Kınm kenesi", Tokat-Yozgat- Svas yöresinde ölümtere neden olma- mış mıydı? Şimdi de dünya çapında öntem alınmazsa kuş gribinin 2-40 milyon insanı öldürmesi gündemde. Fransız < myacı Antoine L. Lavo- isîer'in "hfçbirşeyyoktanvarolmaz, vsr olan yoK olmaz, biçim değiştirir" oadiğigibivirüslerin de birdenbiretü- remeleri efcette düşünülemez. Bilim irsanlannn "mutasyon (dönüşüm)" öeKJikleri br olaya göre, yumuşak baş- lı bir virüs, içinde bulunduğu koşullar bnJenbiredeğiştiğinde ölümcül yeni br viruse rfönüşebiliyor. Nasıl ozon TûrMye üzerinden geçen kuş göç yollannın şematik gösterimı. tabakasının delinmesi iklim değişiklik- leri yaratıyorsa, Afrika'da doğaya yö- nelik yıkımlar, doğal dengeyi bozmak- la kalmıyor, binlerce yıl paşa paşa uyu- yan virüsleri yeni koşullarda canavar- laştınyor. Masum kuşlar da bunlan başka yörelere taşıyorlar. 1997'de be- lirlenen ilk kuş gribi, etkisini Güney Doğu Asya-Sibirya göç yolu üzerin- de gösterdi. Türkiye'de önemli bir nokta göz- den kaçıyor. llk olayın Romanya'da patfamasından sonra, grip Türkiye'de Manyas'ta ortaya çıktı. Aynı günlerde Ege adalannda, Makedonya, Hırvatis- tan ve ardından da Rusya'da saptan- dı. Oysa kuşlar çoktan Âfrika'ya göç- müşlerdi. Demek ki kuşgribi virüsü Bal- kanlar'da ve Manyas'ta kuluçkaya yatmış, belli bir süre sonra bu yörede canlanmışlardı. Salgın AB'de tartışı- lırken Ingiftere'den bir haber geldi. Af- rika'dan ithal edilen bir pa- pağanda virüs saptanmıştı. Anlaşılan, kuş- lar virüsü ye- niden Afri- ka'ya taşımış- lardı. Oradaki doğaortamın- da geometrik dizi ile çoğa- lıp yeni taşıyıcılarla geri dönecekler- di. Türkiye'yi, önümüzdeki baharda önemli birtehlike bekliyordu. Buna karşılık Sağlık Bakanı Recep Akdağ "Tehlike geçti. Kuş gribi ülke gündeminden çıkanlmalıdır. Olursa önlemler alınır" diyor. Dünya tehlike- nin geçmediğini söylerken, kuş gribi- ne karşı ilaç üreten Manisa'daki ens- titü kapatılırken.halkj böyle bir salgı- na karşı eğitim vermeden, salgın baş- ladıktan sonra önlem almışsın kaç ya- zar! Bakanın, 70 milyonun sağlığını "Allah'a emanet" ederken, kuş gri- binden değil cehalet içindeki yöneti- cilerden korkulmalıydı. Acaba halkımı- za kuş gribine karşı nasıl önlem ala- cağı, hastalık durumunda ne yapıla- cağı, kümes hayvanlan ile birlikte ya- şama koşulları anlatıldı mı? llacı, aşı- sı var mı? Kuş gribi insana nasıl ge- çiyor? Sayın Bakan bunlan halka an- latacağına galiba masal anlatıyor. Bmek: oac^[email protected] Faks:0312. Ankara, Ahmedinecad'm açıklamalannın ardından îran politikasını sertleştiriyor Tahran9 a yakmtaldpA3NJKARA(Cumhuri>etBü- rosu) - İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad 'ın Js- rail'e ilişkin açıklamalan An- kara'nın Iran politikasını ye- nidengözden geçirmesine ne- den oldu. Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral Hilmi Öz- kök'ün "tran'ın nükleer fa- aüyederi Türkiye için tehdit- tir" değerlendirmesini yap- ması, diplomatik çevTelerce "*u\an niteöginde bir tepkT şeklinde açüdandı. Dışişleri Bakanlığı kaynak- lan ise "Türkiye'nin dış poH- tikası her zaman banşçıJ çö- züm yönündedir. Buna kar- şın Türkiye'ye yönelen tehdi- deefcette karşılıkverifir" açık- lamasını yapıyor. • Türkiye'nin, Iran'ın nükleer faaliyetlerine yönelik tepkisinin sertleşmesi, bu çerçevede, çeşitli uluslararası organizasyonlarda Iran'daki nükleer çalışmalann engellenmesine yönelik karar tasanlanna olumlu oy kullanması bekleniyor. İran Cumhurbaşkaru Ahme- dinecad'ın Israü'e yönelik açıklamalanna, Türkiye diğer ülkeler kadar sert tepki göster- mese de İran konusundaki po- litikasını yeniden değerlen- dirme karan aldı. 'Tepldmiz makuldü' Edinilen bilgilere göre Tür- kiye, Iran'ın nükleer çalışma- lanna karşı verecegi tepkile- ri önümüzdeki dönem biraz daha sertleştirecek. Kaynaklar, Ahmedinecad'm açıklamala- nnın ardından tran Büyükel- çisi "nin Dışişleri'ne çağnlma- dığına işaret etti. Türkiye'nin komşulanyla, kendisiyle iyi geçindiği süre- ce ilişkilerini iyi tutacağını di- le getiren kaynaklar, "Biam tepkimiz oldukça makuldü. Başbakan ve Genelkurmay Başkannmzm açıkiamalan da birer uyarı niteliğindeydi. İran 'ın buna dikkat etmesi ge- rekKor" dedi. Buna göre Türkiye'nin, çe- şitli uluslararası organizasyon- larda Iran'daki nükleer çalış- malann engellenmesine yö- nelik karar tasanlanna olum- lu oy kullanması bekleniyor. Büyükelçi çağnlmamıştı İran Cumhurbaşkanı açıkla- masında, Israil'in haritadan silinmesi gerektiğini belirt- miş, bunun üzerine AB başta olmak üzere neredeyse tüm ülke ve organizasyonlar, Iran'ın büyükelçilerini çağıra- rak konu hakkında uyarmış ve bilgi istemişlerdi. Ankara bu yönde bir tepki göstermez- ken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Londra'daki AB do- ruğu sonrasında "Kendilerini şahsen siyasi itidale davet edi- yorum. Kcndi yaklaşun tarz- İaruu beürlerlerse çok daha isabetli olur. Hiçbir ülkenin hangi ülke\le nasıl münase- bette bulunacağuıı beorteme hakkı voktur" değerlendirme- sini yapmıştı. Genelkurmay Başkanı Orge- neral Özkök de "tran'mnükle- er faaliyetleri Türkiye için teh- dittir" açıklamasuıda bulunur- ken Dışişleri Sözcüsü Namık Tan kendisine yöneltılen bir so- ruyu "Bö\1e biraçıklanıa\ı onay- lamamız. tabialıvla münıkün degfldir'' diye yanıtlamıştı. Rolisten kaçan 2 gencin öldüğü olayda ağır yaralanan kişinin 18 yaşındaki Şanlıurfalı Muhittin Altun olduğu söyleniyor. Ölümüne kaçışın nasıl başladığı hâlâ bilinmiyor. (Fotoğraf: AFP) Afrika kökenlilerle Türk nüfusun yaşadığı banliyö ayakta Polîse ö£ke dînmiyorDış Haberler Servisi - Fransanın başkenti Paris yakınlannda geçen per- şembe polisten kaçan 3 gençten iki- sinin elektrik trafosunda akıma kapı- larak ölmesi, birdiğerinın de ağır ya- ralanmasının ardından çıkan protes- tolar sürüyor. Türk basınında çıkan ha- berlerde Ölümüne kaçışta ağır yara- lanan gencin 18 yaşındaki Şanlıurfa- lı Muhittin Altun olduğu yer aldı. Afrika kökenli göçmenlerin ve Türk nüfusun yoğunlukla yaşadığı Clichy- Sous-Bois banliyösünde 5. gününe giren polis karşıtı protestolar, güven- lik güçlerinin bir hırsızlık olayıyla il- gili bu gençleri sorgulamak üzere peş- lenne düştüğü iddiasıyla başlamıştı. Ancak iki gencin ölümüne neden olan olaylann neden çıktığı konusun- da hâlâ resmi bir açıklama yapılmış değil. Bölge savcısı ve polis bu genç- lerin hırsızhk olayıyla ilgilerinin ol- madığı görüşünde. Savcılık, gençlerin olay sırasında polis tarafindan kovalandıklannı dü- şünmüş olabileceklerini belirtirken, yetkililer böyle bir takibin yaşanma- dığını, ekiplerin gençlerin ölümün- den yaklaşık 20 dakika önce merke- ze döndüklerini sa\Tinuyor. Çaüşma çıktı 15 ve 17 yaşındaki Afrika kökenli göçmen olduklan tahmin edilen 2 gencin öldüğü olayın ardından bölge- de dün de öfkeli protestocularla po- lis arasında çatışmalar çıktı. Bir ca- mi yanında toplanan yaklaşık 150 gençten oluşan eylemci grup taşlar- la polise saldırdı. çok sayıda aracı ve çöp kutusunu ateşe verdi. Bu sırada nereden atıldığı bilinmeyen göz ya- şartıcı bir bombanın camiyi hedef al- masıyla olaylar daha da şiddetlendi. Cami içindeki görgü tanıklan bom- banın polis tarafindan atıldığuıı söy- lüyor. Ancak yetkililer bunu henüz doğrulamadı ve konuyla ilgili soruş- turma açılacağını belirtti. Dünkü olaylar sırasında 6 polis ya- ralandı, 11 protestocu gözalhna alın- dı. Böylece 5 gündür süren protesto- larda yaralı bilançosu 30'a, gözaltı- na alınanlaruı sayısı da 40'a yüksel- miş oldu. Ölen gençler için bölgede cumartesi günü düzenlenen banş yü- rüyüşünde "Bir hiç için öldüler" ya- zılı tişörtler giyen kalabalık polisi protesto etmişti. Fransa'da göçmenlerin yaşadığı birçok banliyöde olduğu gibi Clichy- Sous-Boıs'de de başlıca sorunlann yoksulluk, işssizlik ve eğitim ola- naklanndan yoksunluk olduğuna dik- kat çekiliyor. Ölümüne kaçışla sonuçlanan ola- yın ardından yoğun eleştirilerin he- defi olan Içişleri Bakanı Nicolas Sar- kozy, "Savcıhğuı, gençlerin ölümüne yol açan ola\ı soruşturduğunu" söy- ledi. 2007 başkanhk seçimlerinin güçlü adaylanndan olan Sarkozy, protestolarla ilgili olarak ise "Ka- mu düzenine karşı çıkanlara sıfir to- lerans göstereceğiz'" diye konuştu. UNANÎSTANBAŞBAKANI 'îşgalci ülke üye olamaz'ATÎNA (A.\) - Yunanıstan Başbakanı Kostas KaramanMs. ilk kez aday bir ül- ke, yani Türkiye'nin sadece iç reformlar- la ilgili kriterlerle değil, dış politikasın- daki tavırlannı sınırlayan önkoşullarla da değerlendinleceğini belırterek "Tür- kiye sadece AB kriterlerine ve önkoşulla- nna. AB'nin ilke ve değerierine tam ola- rak uyum sagladığında AB üvesi olabiür. "Casus belli" \e AB topraklannı işgaleden flkeleriedeğil''dedı. Karamanlis, parlamentoda dış politi- ka konulu gündem dışı genel görüşme- de yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB perspektıfi ıle Türk- Yunan ihşkileri ve Kıbns konusuna değindi. Türkiye'nin AB üyeliği için önünde 35 aşamalı bir sü- reç bulunduğunu belirten Karamanlis, "Bu süreç içerisinde aolacak her adımuı aralarmda Vunanistan ileKıbns'm(Rum kesüni) da bulunduğu 25 üve ülke tara- findan sürekli olarak denetleneceğini" belirtti. Yunanıstan Başbakanı. "İlk kez aday bir ülke, yani Türkiye, sadece iç re- formlaria ilgfli kriterlerle değiL dış politi- kasındaki ta\ ırlarını sınıria>an önkoşul- larla da değerlenduTİecektir" dedi. Tür- kiye'nin dış polıtikasıyla ilgili AB tara- findan değerlendirilmeye alınacak ko- nular arasında özellikle *Kıbns'ı(Rum) taıumasT, "İstanbulRum Ortodoks Pat- riği ik tstanbuL Bozcaada ve Gökçeada Rumlanrun haklanyia ilgilipolitikasuıda köklü değişiklikler yapması". "dış poüti- kasmda banşçı yöntemler benimseyerek, gerektiğinde Lahey l luslararası Âdalet Divunı'na genel yargı vetkisini kabul et- mesi", "GümrükBuüği Anlaşması'ndan ve bunu tüm yeni üye ülkelere genişleten protokolden kaynaİdanan yiikümlülük- leri yerine getirmesi" gıbı konulann yer aldığuıı belirten Karamanlis, "Türkiye sadece bunlara, AB kriterlerine ve ön- koşullanna, AB'nin ilke ve değerierine tam olarak uyum sağladığmda AB üyesi olabiür. 'Casus belli' ve AB topraklannı işgal eden ilkeleıie değfl" diye konuştu. ANKARA 3. AİLE MAHKEMESİ'NDEN Dosya No:2003'224 DAVALI. HACI ALİ SÜRAY. Alıdede Sokak 33,5 A Ayrancı Ankara adresı ıken adresı meçhui. Da\acı Onur Robert Alp adına Firdes Güliz .\lp tarafindan davalı- lar Hacı .Mi Sûray.. C Başsa\ cılığı. nûius müd. Hazme alev'huK açı- lan babalık. so>bağının kunılması davasmda; Davacı da\a dılekçesınde; Dıbar olunan Halıse Alp ıle davalının 1989 yıh ıçensmde gönül ılışkısı oldugunu. mü\ekkılının 1980 vılında tngıltere'de daialı Hacı .^Jı Süray ıle Halıse'nuı mu$terek çocuklan Onur Robert'm dunyaya geldığını, Davalının çocuğım kendısınden ol- duğunu kabul ettığını fakat, nüfus ka>dına bu hususu derc etûrmedigı- nı. Çocuğun buyüvüp gelışimıne katkıda bulunmadığını bev'an ederek. davalının babalığına. Küçuk ıle davalı arasında so\bağının kurubnası- na karar venlmesmı ıstemış. adresınız bıüunamadığından da\a dıkk- çesi \e duruşma günûnün ılanen tebliğıne karar \enlm)şnr.. DURUŞ- XL\ GÜNÜ 0 7 .1: 2005 günü saat 10 CO'dedır TNIK.nun 284 2 maddesı gereğınce. Taraflar ve üçüncü kışıler soybağının belırlenmesmde zorunlu olan \e sağhklan \önünden tehli- ke yaratma>an araştırma \e ıncelemelere nza göstermekle yükumJu olduğu belırtilmekle. da\anın nıtelığı gereeı DN'A testı \e dığer tıbbı testlenn >apıJması ıçın muracaa! etmeruz. aksı haide durum ^e koşui- lara gore bu ınceleme araştırmalardan beklenen sonucun aleyhınıze dogmuş sayılabüecegı hususu tLAN'EN tHTM \ r E TEBLlC OLU- NUR. 3 10' 2005 Basın: 50344 İLÂS TC KADIKÖY 2. SLTfl HUKUK MAHKEMESİ 2005'425 Vas. Taymi Mahkememızce verilen 11.10.2005 tarih ve 2005 425 E 2005762 K. sayıh karar ıle Hacı ıbrahim kızı, 1919 doğumlu Ayşe Suat Hamevıoğlu TMK 405. maddesı gereğince vesayet altına alınarak kendisine Halil oğlu 1947 dofumlu oğlu Mehmet Talat Hamevıoğlu vası ola- rak tayın edilmıştir. P 10 2005 Basın: 50427 Nüfus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Lale ORAL Kumara krbaç cezası Endonezya'nın Banda Açe özerk bölgesinde 6 kişi kumar o> nadıklan gerekçeshle kırbaçlandı. Şeriat kanunlaruun geçerli olduğu Banda Açe'de, kumar oynadıklan gerekçesi>1e yargılanan 6 kişi suçlu bulunarak kırbaç cezasına çarpünldı. Kırbaçlama, yiizüne nıaske takmış bir "din görevh'si" tarafindan gerçekleştirildi. (Fotoğraf: AP)