18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURfYET 1KASIM2005! OLAYLAK VE GORUŞLER ETET / HAYIR fli Geleceklere!.. AKBAL Sakan'ın eşi Emine Hanım, AKP'li kadın- g öğütler vermiş, "Siyasetimizi ve tica- \tim,izi kendi egomuz için yaparsak, daha şeh- vetli, dana aydınlık bir geleceği mümkün kıla- mayız" detr\\ş. Once anladım ki, sayın bayan "şehvet" söz- cüğünün anlamını bilmiyor! Bilse söyler miydi, "şeh\set"\n aşm cinsel istek olduğunu!.. Bilgisizlikten beterdir her şeyi bildiğini, AKP'li kadın lara öğütler verecek düzeyde olduğunu sanm-ak! "Sosyalyapınızda ve günlükhayatınız- da de-ğişirni hissetmek ve hissettirmek için her birinizi bekleyen görevler vardır." AKP'li kadınlar bu öğütlerle bilmem "daha şehv&tli ve daha aydınlık bir geleceğe" doğru nasıl yürûyecek? Sayın Başbakan'ın her toplan- tıda söyledikleri yetmiyor, bu kez eşi, partili ka- dınlar» coşturacak söylevler çekmeye başlıyor. Gelecek "şehvetli ve aydınlık" olsun!.. Şunun şurasrnda genel seçimlere bir-iki yıl var. AKP üç yıldır baskıcı, azarlayıcı, umursamaz, kendini beğenmnişJik çizgisinde... Karşısındayeterlibirgüç görmüyor. Şehvet, aydınlık bir geleceğe götünür mü AKP'li kadınlan!.. Bu sözü söyleyen hanım tepeden tır- nağa örtülü, saçının bir teli bile görünmeyen bir hanımsa hele!.. Çok bekledim, "Ben bu sözü yanlışlrkla söyledim" diye bir açıklama yapma- sını.. "Herkes yerini bilmeli" diyor Başbakan! Bir bilim acfamının, bir rektörün çete reisi gibi tutuk- landığı birolay karşısında "Herkes kendi yerini bilsin " demek, herşeyden önce kendi yerini bil- mernek değil midir? Hemen her sağcı hükümette bakan olmayı be- ceren Sayın Adalet Bakanı'nın, yetmiş iki rektör- le görü şmesinden sonra "Adeta gösteri yaptı- lar" demesi, Türkiye'de ilk kez gördüğürnüz bir olay!.. Ama 1960 Mayısı'nda istanbul Üniver- sitesi Rektörü'nün başına gelenleri anımsattı... İki üç zorba görevli yaşlı başlı bilim adamına meydan dayağı çekmişlerdi. Başbakan Men- deres'in profesörlere "Kara cüppeliler"diye sal- dırması.ndan güç alarak!.. Bilim adamlanyla uğraşmak iktidardakilere ya- rar sağlamaz. Bunu kaç kere yaşadık. Bir daha görmeyiz d/yorduk! Ne yapalım ki, dünküleri da- ha da aşan görgüsüzlük, bilgisizlik ömekleriyle yeniden karşılaşacakmışız!.. i Kapitülasyonlar.. Erol ERTUĞRUL Hukukçu • lköğretirnögrencileriarasındaABko- I nusunda yapılan bir araştırmada çok ilginç yanıtlar alınmış. Bir öğrenci, "AB'ye nasıJ girmeliyiz" sorusuna, *Yahararak" yanıtını vermiş. AKP yö- netiminin AB 'nın her isteğini kabul etme- sine karşın, bize çıkanlan güçlükler karşı- sında, bu yanıt şaşırtıcı sayılamaz. Gerçek- ten de son üç yıldır her istenileni kabul et- tiğimizden, sürekli oJarak yeni istekler gün- deme getiriliyor. Nasıl olsa kabul edecek- ler diye düşünülüyor. îstekler, bağımsızlı- ğunızı ve bütünlügümüzü yok edecek bo- yutlara vardınhyor. AKP ise AB'ye daya- narak, içeride dinsel bir düzen kurmaya ça- lışıyor. Bu amaçla yogun bir kadrolaşma gerçekleştiriJdi. Binlerce imamkamukurum- lanna yerleştirildi. Yaşamın her alanuıa din- sel motifler işleniyor. TSK etkisizleştiriJme- ye, köşeye sıkıştınlmaya çalışılıyor. AB is- tiyor aldatmacası altında her yasayla dinci kurallar koyuyor. 17 Arahk 2004 günü, AB ıle görüşmele- nn başlaması için tarih verilirken, bizden is- tenilenleraçık biçimde dile getirildi. 3 Ekim 2005 günü görüşmeler için, anlaşılmaz güç- lükJerçıkanldı. Sonunda, görüşmelerin baş- lamasına karar verildi. Bizden istenilenler, bu kez daha açık bir biçimde söylendi. Gö- rüşmelerin, karşılıklı bir görüş alışverişi ol- madığı, AB 'nin isteklerinin, tarafimızdan uy- gulanması ve onlann da bu uygulamalan ge- lip yerinde denetlemeleri olduğu. daha açık biçimde anlaşıldi 1 . Görüşmelerin 15-20 yıl süreceği belirtildi. Görüşmelerin ucunun açık olduğu, bir başka anlatımla, görüşme- ler sonucunda bizim kesinlikle AB'ye ah- nacağımız gibi bir durum olmadığı açıklık kazandı. AB kurallan emrediciydi, onlar isteyecek. biz yerine getirecektik. Fransa ve Avusturya, görüşmeler sonucunda, biz her istenileni yapmış olsak bile, kendi haJkla- nnın onayına başvuracaklannı açıkça belirt- tiler. Kahlım Ortaklığı Çerçeve Belgesi'nde, görüşmeler sonucunda. Türkiye'nin AB'ye gırmesinin, "hazmedilmesi" (özümsenme- si) gerektiği de yer ahyordu. Eğer bizi özüm- seyemiyorlarsa, AB'yegiremeyecektik. Bel- li ki bu biçimde, AB ile görüşmelerin baş- lamasınınTürkiye'ye değil, AB'ye yaran var- dır. Çünkü bu aşamada AB "nin kaybedece- ği bir şey yoktur, ama Türkiye'nin kaybe- deceği çok şey vardır. AB, ekonomik, kültürel ve siyasaJ bir bir- liktir. AB ülkeleri. ekonomik, sosyal, kül- türel sorunlannı çözmüşlerdir. Avrupalı bi- reyin, sağlık, eğitim, iş bulma, güvenlik so- runlan çözülmüştür. Bireyin hak ve özgür- lükleri tanınmıştır. Gece sabaha doğru evi- nizin kapısı çalınsa, kuşkuya kapılmazsıruz, gözaltına alınacağmız korkusuna düşmez- siniz, gelen yapostacıdırya da sütçüdür. Böy- le bir düzende kim yaşamak istemez? L'lu- sal onurumuzdan ve bağımsızhğımızdan ödün vermeden böyle birbirliğe girmeyi kim istemez? Böyle bir dünyayı biz, AB'ye gi- receğiz diye değil, kendi ulusumuz için ger- çekleştirmeliyiz. Eşit koşullarda, böyle bir birliğin üyesi olmayı isteriz. Ancak öbür üyelerde istenılmeyenJer bizden isteniyor- sa, birtakım koşullar yalnızca bize dayatı- lıyorsa, bize dayatılanlar, bağunsızlığımıza ve bütünJüğümüze karşı ise böyle bir birli- ği istemeyiz. AB bizden, Kıbns Rum yönetimini, Kıb- ns Cumhuriyeti olarak ve Kıbns 'ın tek tem- silcisi olarak kabuJ etmemizi istiyor. Deniz ve havalimanlanrnızı Kıbns Rum uçak ve gemilerine açmamızı istiyor. AKP yöneti- mı. "Hava ve deniz timanlannı açmak, ta- mmakanlamınagefanez" diyerek, lımanla- n açmaya hazırlanıyor. Bu yönetimin ulus- lararası kurumlara, Örneğüı NATO'ya gir- mesi sırasmda bizim güçlük çıkarmama- mızı istiyor. Sözde Ermeni soykınnunı ta- nımamızı ve Ermenistan sınır kapısıru aç- mamızı istiyor. Heybeliada'da ruhban oku- lunun açılmasını istiyor. Bu konuda engel yok. Ancak ruhban okulunun ne YÖK ve ne de Milli Eğitim Bakanlığf na bağlı olma- ması isteniyor. Bu konuda Milli Eğitim Ba- kanı, "Bana kaisa 24 saatte açanm, her yıl bu okuldan yüz papaz mezun oisa ne olur? " diyebiliyor. Günü geldiğinde bu okulun bir Truva atı olabileceğini göz ardı ediyor. AB, Fener Rum Patrikhanesrnin ekümenhğini, böylece bu patrikhanenin siyasal bir birlik olmasını kabul etmemizi istiyor. Kürt kö- kenli vatandaşlanmızı azınlık olarak kabul etmemizi, onlara ayn eğitim, ayn haklar vererek yakın zamanda bir federasyonun gerçekJeşmesini istiyor. AB bizden istanbul ve Çanakkale Boğazlan nı birlikte yönet- memizi istiyor. Fırat ve Dicle nehirlerinin uluslararası birkurul tarafından yönetilme- sini ve denetlenmesini istiyor. AB bizden, tüm uluslararası antlaşmalanmızı, AB ko- şullanna uydurmamızı istiyor. Daha açık bir anlatımla Lozan'ı kabul etmiyor, Sevr'ı gündeme getiriyor. Özelleştirmeyi hızlan- dırmamızı ve tamamlamamızı istiyor. Çün- kü anJaşmalar gereği, özelleştirme gelirle- ri, dış borçlanmıza aktanlacaktır. Mahye Ba- kanı marifetmiş gibi böbürlenerek "Her şe- yişatanm" diyor ve satıyor da. ERDEMtR, TÜPRAŞ, PETKİM gibi, Tekel, Telekom gi- bi en değerli ekonomik kaynaklanmızı özel- leştirme adı altuıda yağmalattılar. Tüm bun- lardan elde ettiğünız gelir, yaklaşık 20 mil- yar dolara yakındır. Bu paranın tamamını bile hemen almamız söz konusu değildir. Tür- kiye'nin dış borçlan ise 250 milyar dolar- du". Özelleştirme gelirleri, ancak dış borç- lanmızın faizlerini karşılamaktadır. AB bu isteklerini tartışmıyor. "Eğerbunları kabul etmezseniz, AB'yegiremezsiniz,görüşmeler kesiür" diyor. Bu durumlar karşısında dü- şünelim: bu koşullarda AB'ye girmek, ye- ni kapitülasyonlan kabul etmek değil mi- dir? Bu koşullarda, AB ile görüşmelerin başlamasına en çok satıhnış basın, Erme- nistan ve bölücüler sevindiler. Çünkü görüş- melerin başlaması en çok onlann işine ya- rayacaktır. Cniversite yıllanmızda, ABD üslerine, ABD yayılmacılığına ve sömürgeciliğine karşı çıktığımızda. belirli çevTelerden hep eleştiriler alu"dık. Yıllar geçtı, haklı oldu- ğumuz anlaşıldi, bizi eleştırenler de aynı görüşlere geldiler. Bu koşullarda AB'ye eleştirilerimıze, birileri "paranoya'' diyor- lar. Gerçek anlaşıldığında, umanm çok geç olmaz. Elektrik Faturası KuyruğuHemen bir Akbank subesine, www.akbank.com Akbank internet Suöesı'ne veya AâA 25 25 Akbank Telefon Subesi'ne otomatik ödeme talımatı verin. Bir daha uzun fatura kuyruğu görmeyin. Ayrıca çekilişle sürpriz hediyeler kazanma şansına sahip olun. Detaytı bitgiye; www.akbank.com adresinden, kUk 25 25'ten ve tüm şubelerimizden ulaşabilirsiniz. ^ p p n y a Mıllı Pıyango Idaresı'nın 31/08/2005 tarıh ve B 07 ! MPI 0 13 00 02/U15-5562 sayılı izn, He Üuzenlnmıştır. Kampanys 05 Eyiut 2005 - 30 Kasım 2005 tanhlerı arasıntia gecerlıdır ÇekıLışe Kampanya tanhlen arasınca, vadesız hesabına bağlı elektnk, su, doğaigaz, telefon. cep telefonu, Kablo TV. AOSL otomatik odeme talımat veren kısıler katılacaktır Verılen her talımat ıcın bir çekıbş hakkı kazanılacaktır Çekılıste her ıkı hedıye ı c n d e '00 asıl 50 yedek tadhd bcdrlenecektır Çekılış sonunda lOOkışı Bosch BSA28011800 Watt elektrıklı supurg?. 10Û ki$ı Sıemens Gıgaset C340 Dect telsız teiefon kazanacaktır Çekılıs 13 Aralık 2005 Saat 10.00 da Momernjm IstanbuL Buyukdere Cad , Ecza Sokak. No 6, Kat 6, Gultepe, İstanbul adresınde yapıiacaktır Cekılıs sonuçla'i 18 Araük 2005 tanhınde Hurrryet gazetesınde yayınlanacakt r Kazanan asıl talıhlılerın son basvuru tarıhı 0^1/2006, yedek ta.ıhlılenn ıse !7/0V2OOödır Igyasındar kuçukler kampanyaya katılamaz. katılmıs ve kazan*ri5 otsalar bile ıkramıyeteri verilemez KDV ve 0TV harıc tum yasal yukumluljkler tatıhtı tarafından odenecıktır www.atbcink.com 'AKBANK Uygarlık Yolunda... AbduIlahAKAY K ırkaltıyılbirkapmın önünde bekledik. Kapınıntokmağıeli- mizden düşmedi. Sesimizi duymadıJar. Bekleyin, dedi- ler. 17 Aralık'ta kapıyı bi- razcık araJadılar. Kapının ar- kasında zincıri takılı idi. Son- ra bugün git yarm gel dedi- ler. 3 Ekim'de yann oldu. Tekrar çaldık kapıyı. Birile- ri kapının önüne bariyerler koymuştu. Önümüzde aşü- ması güç engeller vebubi tu- zaklan vardı. İçeri girmemiz çok zordu. Siz bizden değfl- siniz. diyorlardi. (eski Fran- sa Cumhurbaşkanı \aJerj' Giscard D'Estaing Tüıider Avrupalı değiT demişti.) Avusturya kusatmasınj hâlâ unutamamıştı. 600yılAvru- pa'da at oynatan Türk kor- kusu her gün rüyalanna gir- misti. Engizisyonlardan, soy- kınmlardan hiç utanmayan- lar, soykınm diyorlardi. Insân haklannı Türkler- den öğrendiklerini unutmuş- lardı. Oysa biz onlara ada- leti, uygarlığı öğretmiştik. Dünü ne çabukda unutuyor- lardı. Imzaladıklan belgele- ri görmezden geüyorlar, bi- zim olan çok önemli şeyleri istiyorlardı. Utanmadan, na- sıl da onurumuzla oynuyor- lardı. Nihayet3 Aralık'ta âteş- kes yapü. 3 Arahk müzake- re tarihi ile önümüze Hirna- layalar'ı koydular. Hedefî- niz Everest Tepesi ileri, em- riyle Avrupalı olmakiçin ür- manmahyız. Başka çaremiz yok. Avrupalı olmak için!.. Merkel adlı bayan var Al- manya'da, arkasında Fran- sa'dan Sarkozy, Danimar- ka'danAndersfi)gh. Avustur- ya'dan VVolfgang SchüsseL UrsubPSassnikgibi daha bir- çoklan Türkiye karşıtı işbir- likçi. Yemek istedikleri ko- ca bir dev 80 milyonluk. Özümseyebilecekler mi?.. Emperyalistlerle sa\-aşan ve bagımsızlık meşalesini eh- mize veren GaaMustafeKe- malAtatürkbaşımız dık. al- nımızaçıkolmayı ögretti biz- lere. Yannlanmızı kuşatmak isteyenlere ödünmü verece- ğiz.'.. Kısacası Atatürk ilke- lerinden ödünvermediğimiz sürece, "fikri hür. vkdanı hür" bir millet olarak sonsu- za kadar ayakta kaünz. Ye- ter ki kenetlenelim. Ata- türk'ün çizdiği yoldan aynl- mayalım, uygarve bağırnsız Türkiye olmak inancınjzı yitinneveüm. PENCERE Sonları Ne Olacak?.. Hersabah mahaJlemizdeki bakkal, kocaman tomar gazeteyi kapıya bırakır... Pazartesi günü (dün) de öyle oldu... Içlerinden üçünün manşeti ilginçti: Sabah: "Sosyal felaket" "'Sabah, sosyal güvenlik dosyasını açıyor... ı tesistemitıkayantablo.L 71 milyonunyûkû 13^ yon çalışanda..." Yeni Şafak: "Belimizi büken rakam: 475 kathlyon..." "Ne dış borç, ne cari açık!.. Sosyal güvenl kuruluşlannın son 10 yılda 475 katrilyon liray ulaşan açığı, Türkiye ekonomisiiçin en büyûk tet ditt.. Bu kurvmlar2006'da 23.8 katrilyon daha yı tacak..." Akşam: "Lüks İstanbul" "Yenibirİstanbul doğuyor. OzellikleAnadoluya kasınamilyon dolahıkkonutlaryapılıyor. Süperlük: evler, daha proje aşamasında kapışılıyor..." • Manşetlerin içeriklenni ve gerekçelerini tersine ya da düzüne yorumlamak gereksiz; üçü de çar- pıcı bir yapısal bozuk/uğun üstüne kuş konduru- yorlar... Peki, üç yıldan beri iktidar koltuğunda oturan AKP'li yöneticiler bu konularda ne yapmışlar?.. Hiç... Zaten ekonomide bu iktidar ne yapabilir?.. Hiç... • Üç iktidar yılında anlaşıldi ki bizimkilerin Islam- cılığı halk kitlelerini aldatmak için bir martavaldır; AKP'de Allah korkusu olsa çıkıp millete der ki: - Eyahali!.. Müslüman kardeşler!.. Bakmayın bi- zim Islamı siyasate alet ettiğimize, kanmayın ha- nımlanmızı tesettürezorladığımtza!.. Ramazanda alenen oruç tutup, iftar sofralannda hava attığı- mıza aldanmayın!.. Bir ülkenin ekonomisi ile din, iman, Müslümanlık, namaz, niyaz, HazretiPeygam- berarasında ılişkı, bağıntı, nedensellikyoktur!.. 01- saydı, Islam coğrafyası Avrupa'dan da Ameri- ka'dan da zengin oiurdu!.. Bizim siyaseten Müs- lümanlığımız, iktidarkoltuğuna oturmak içindir... Ve eklerlerdi: - Üçyıldan beriiktidardaytz, ama, ülkemizdezen- gin daha zengin, yoksul daha yoksul oldu, dış borcumuzarttı, IMFgözümüzünyaşına bakmıyor, Türkiye faize çalışıyor, ülkemiz gerçekte dış güç- lerin şamar oğlanıdır, onlar ne deherse biz yap- makzonındayız!.. Ne var ki Müslümanlıkta -Hıristiyanlıktaki gibi- günarı çıkarmak yoktur... Bizimkilerde yürek de olmadığından gerçekieri itiraf edemezler... • AKP'den medet umanlar, oturup kırk kez nafi- le namazı kılsınlar... Bunlan Arap sermayesi de kurtaramaz... Kelin merhemi olsa başına sürerdi... Arap sermayesinin Müslümanlara değil, Hıristi- yanlara hizmet ettiğini Mısır'daki sağır sultan bile biliyor, İstanbul Boğazı'nın tepelerine 300 metre> lik çifte Dubai kulesi dikmeye kalkan AKP'li yöne- ticilerin çapı da zamiri de çoktan ortaya çıktı... Iktidan kaybettikleri gün, dokunulmazlıklan kal- kacak, yargıdaki suç dosyalan gündeme girecek, kendileri de adaletin karşısına çıkacak ve hesap verecekler... siberex.com BULAMADIĞINIZ KİTAPLARIARAMA SERI/İSİ M E Ş E N ORMAN DENİZ SESSİZÜK BAYRAMDA GECELİK BİR KİŞİ XP 60 YTL 03806114436 AKCAKOCA www.mesenofel.com DERSANELERİN DİKKATtNE! KPSSHazırlık kursunu birlikte verelim! Yayın desteği bizden!.. tlklimilt'un Uzman Yayuı Ekıbı'nin hazırlamış olduğu Yardımcı Kitap - Soru Bankası - Konu Tarama testlerinden yararlanarak, tüm öğrencilerinizi yüzde yüz başanya ulaştırabilirsiniz. İÜİLMLL İJkumut 24 yaşında îügi için: (0 216 418 92 40) www.ilknmut.com.tr "Senin adresin" ÜMRANİYE2.İCRA MÜPÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA tLANI Dosya No: 2004 3388 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cıns, miktar ve kıymetlen yazılı mallar satışa çıkartılmı^tır. Birincı artırma ]0.11.2005 günü saat 10.30-10.40 Şahin Cad. Cumhur Sk. No: 40A Cmraniye'de yapıla- cak ve o günü kıymetlerin %60'ına istekli bulunmadj- ğı takdirde 15.11.2005 günü aynı yer ve saatte 2. ar- tınna yapılarak satılacağı. Şu kadar ki artınna bedeli- nin malın tahmin edilen kıymetinin %40'ını bulması- nın ve satış isteyenin alacağuıa riiçhanı olan alacaklı- nnı toplamından fazla olmasının ve bundan başka pa- raya çevirme ve payların paylaştırma masraflarmı geçmesinin şarf olduğu, mahcuzun sanş bedeli üze- rinden % 18 oranında KDV'nın alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin bir örneğinin isteyene gönderile- bileceğı, fazla bilgi almak isteyenlenn yukanda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvunnalanricaolu- nur. 21.10.2005' Muhammen kıymetı lira: 24.300.00 Adedi: 36 çuval Cinsi (Mahiyeti ve önemli niteükkri): Vitamin B6 ilaç hammaddesi her çuval 25 kg. lot N: 16040019 Basın: 51241
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle