21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EKİM 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET J j j J V V f l l \_JİVLl ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr İSO hükümeti 'yavaşlama kalıcı' diye uyardıEkonomi Servisi - Istanbul Sanayi Odası (tSO), hükü- meti, "sanayi üredmindeki yavaşlamanın kahcı hale gel- me riski taşuhğT konusunda uyardı. Öd gündür Ankara'da temaslarda bulunan ISO Baş- kanı Tanıl Kiiçük başkanlığındaki oda yöneticileri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bazı bakanlar ile görüşmesi sırasında ekonominin öncelikli so- runlanna ilişkin hazırladıklan raporu sundu.Ra- porda özetle şu noktalara dikkat çe- : kiliyor: • Enflasyonla mücadelede sağla- nan başan, ekonominin mevcut so- runlannın çözümünü sağlamak için yeterli değil. Yılm ilk 6 ayında yüzde 4.3 büyüme sağla- ndı. Bu, hedefin altında. • Sanayi üretimi ve ihracattaki genlemenin nedeni de yüksek girdi maliyetlennde ıyileşme olmaması ve TIMe- ld süregiden aşın değerliliktir. • Ucuz ve kontrolsüz ithalat, iç pazarda da büyük sı- kıntılara yol açıyor. Irak, elektrik-elektronik sektörü ürün- leri başta olmak üzere pek çok Uzakdoğu ürününün gi- riş kapısı oldu. • Yatırımı, üretimi, ihracatı ve istihdamı destekleyen tedbirler süratle alınmazsa sanayi üretimindeki yavaşla- manın kalıcı hale gelme riskı vardır. • tstihdamda henüz istenilen iyileşme yok. A\Tupa ts- tıhdam Stratejisi'yle uyumlu bir "Ulusal Istihdam Stra- tejisT geliştirilmeli. • Büyümenin de\r amı için üretim ve yatınm ortamı iyi- leştirilmeli, girdi maliyetleri rekabet edilen ülkelerin dü- zeyine çekilmeli, rekabet gücünü arttıracak yapısal dü- zenlemeler yapılmah. • Türkiye'de üretilen malın kullanılması desteklenme- lı, devlet ihalelerinde yerli ürün ve üretime öncelik veril- meli, ihale şartnamelerinde yerli ürün tercihini zorlaştı- racak tanımlara ve markalara yer verilmemeli. • Uluslararası doğrudan yatınmlan çekmek için diğer ülkelerde de örneği görülen "vergitatili'' uygulaması ya- pılmalı. BAŞVURUYOK Stargazetesinin satışı ertelendi Ekonomi Servisi - Tasarruf Mev- duatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) sa- tışa çıkardığı Star Medya Grubu şir- ketlerinden Star gazetesinin ihalesi, başvuru olmadığı için ertelendi. TMSF'denalınan bilgiye göre, 19 milyon 500 bin dolarlık muhammen bedele sahıp bulunan Star gazetesi için bugün yapılacak ihaleye katılım amacıyla idari belge tesliminde bu- lunan firma olmadı. Öte yandan grubun daha önce ihalesi yapılan ve Çukurova Gru- bu'nun en yüksek teklifi verdiğı Kral TV kanal ilahesi ile Joy FM ve Joy Türk radyolannın satışı iptal edilirken, Star televizyonu satışının da tekelleşmeye neden olup olmadı- ğına bakılacağı belirtildi. Geçen hafta TMSF tarafından ihale yolu ile Doğan Yayın Holding'e satılan Star'ın satış işleminin gerçekleşme- si için RTÜK'ün 30 gün içerisinde onay vermesi gerekiyor. Üst Ku- rul'un onay verip vermeyeceği ise yapacağı inceleme sonrasında belli olacak. 10 YILDA KAPATACAK Çukumva 'dan yeni ödemeplanı Ekonomi Servisi - Yapı Kredi Bankası hisselerini Koçbank'a satıp elde etriği geliri bankaya olan top- lam 2 miryar dolarlık borcunu ka- patmakta kullanan Çukurova Gru- bu, kalan 791 miryon dolarlık bor- cunu hisse devir tarihinden itibaren 10 yıllık yeni bir ödeme planına bağladı. Bankacılıkkaynaklanndan alınan bilgiye göre, grubun kalan borcu için uygulanacak 10 yıllık yeni plan her yılın eylül sonunda anapara öde- mesi ve mart sonunda da faiz öde- mesi esasına dayalı olacak. Grup ile banka arasındaki anlaş- maya göre, bazı YKB varlıklannın satışından, YKB'deki Turkcell his- selerinin Alfa grubuna devrinden ve Emekli SandığYnın SSK'ye dev- rinden kaynaklanacak indirimlerin de grubun borcuna mahsup edilme- si öngörülüyor. MORGAN STANLEY Akbankglobal bankalar listesinde Ekonomi Servisi - Uluslararası fınans kurumu Morgan Stanley, Akbank'ı global bankalar portföyüne aldı. Akbank'ın açıkladığı Morgan Stanley Global Bankalar Portföyü Raporu'na göre Akbank, yılın ilk 6 ayında Türkiye'de "en iyi perfonnans gösteren banka" oldu. Raporda Akbank'ın bu başansının güçlü bilanço yapısı, kredi ve mevduatlanndaki performansı ile özellikle konut ve KOBl kredilerindeki hızlı büyümeden kaynaklandığı belirtildi. Morgan Stanley'in raporunda, Akbank" ın kurucu hisselerini de almasıyla özkaynak kârhlığını 2005'in ilk yansında yüzde 26'ya çıkardığı kaydedildı. Tarım Bakanlığı'nın açıklamasında, 'Müzakerelerde kimse tozpembe tablo beklemesin' dendi Verfler büe sagbksız• Müzakereler için ekip oluşturuldu. Henüz ortalıkta tarıma ilişkin veriler bile yok. Öncelikli hedef tanmsal istatistikleri tahminlerden anndınp güvenilir hale getirmek ve kayıt dışı üretimi kayda almak. ANKARA (CumhuriyetBürosu) - Avrupa Birliği'ne (AB) uyum ça- lışmalan kapsamında tanm konu- sundaki müzakerelerin sürdürül- mesi amacıyla Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nda, Müsteşar Yardım- cısı Nebi Çeük başkanlığında 5 ki- şilik bir ekip oluşturuldu. Müza- kerelenn sağlıklı yürütülebilmesi için de öncelikle Türkiye'deki ta- nm istatistiklerinin ve kayıtlannın güvenilir hale getirilmesi gereki- yor. Tanm ve Köyişleri Bakanlığı ise AB üyeliğinin Türk tanm sek- törü üzerindeki etkileri bakunın- dan "toz pembe" bir tablo yaratma- yacağını bildirdi. Müzakereler 5 Arahk'ta Alınan bilgiye göre AB ile tanm alanında, tanm ve kırsal kalkınma, veterinerlik, bitki sağlığı ve gıda, balıkçılık ve mallann serbest dola- şımı başlıklan altında yürütülecek uyum süreci sonunda, Türkiye'nin bu alandaki mevzuatın tamamını üstlenmesi gerekecek. AB ile tanm müzakerelerinin "tanm ve kırsal kalkınma konusıTnun ise 5 Ara- lık'tan itibaren başlaması öngöru- lüyor. Brüksel'deki Türkiye tem- silciği, bu kapsamda AB'nin ara- lık ayının ilk haftasında, Türk ta- rafma konuyla ilgili mevzuata iliş- kin aynntılı bilgi vermesinin bek- lendiğini, ardından 2006 yılı ocak ayından itibaren de mevzuat tara- masının gerçekleştirilecegini bil- dirdi. Müzakerelerin sağlıklı yürütül- mesi açısından Türkiye'de tanmla ilgili kayıt ve verilerin gerçekçi ol- masının büyük önem taşıdığı ifa- de ediliyor. AB'nin 45 yıllık tecrii- be ve birikimiyle biçimlenen Ortak Tanm Politikası (OTP); veteriner- lik ve bitki sağlığı, gıda güvenliği gibi konulann yanında, tanmsal ürünlerin pazarlanması ve piyasa- lann düzenlenmesi ile ilgili kural- Bakanlık yeniden örgütlenecek AB'ye uyum nedeniyle sadece ulusal mevzuat değil, kamu kurumlannın yapısı da değişecek. Bu kapsamda Tanm ve Köyişleri Bakanlığı, "Tanm ve Kırsal Kalkınma Bakanhğı" adı altında yeniden örgütlenecek. Konuyla ilgili hazırlanan yasa taslağına göre bakanlık, "piyasa düzenleyicisi ve Türktanmnun geleceğini planlayan bir kurum" haline getirilecek. Aynca AB'ye uyum halinde, devlet doğrudan alım yapmayacak, kurulacak müdahale kuruluşlan ile fiyatlara müdahale edilecek. Bu kapsamda TMO'nun bir müdahale ve destekleme-ödeme kuruluşuna dönüştürülmesi de öngörulüyor. aşlangıçta zor, uzun vadede lehimizeD ğ J Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'ndan "AB'ye uyumun tanm sektörüne etkfleri" konusunda verilen bilgide, AB'ye katılım sürecinin her iki tarafın da yüzde 100 kazanacağı bir süreç olmadığı \oirgulanarak şöyle dendi: "AB üyebğinin Türk tanm sektörü üzerindeki etkileri bakımından toz pembe bir tablo yaratmayacağuu, ancak uzun vadede örgütlü,rekabetgücü yüksek ve sürdürülebilir bir tanm sektöriinün oluşturulması bakımından önemU katkılar sağlayacağuu söylemek mümkündür. Yani Türkiye için başlangıçta zor, ama uzun vadede tanm sektöriinün lehine bir dunımun çıkması beklenmektedir." Öte yandan Türkiye, OTP'de yapılan reformlan da göz önüne alarak ilk defa hazırladığı Tanm Strateji Belgesi'ni 2006 yılı başından itibaren uygulamaya başlayacak. Tanmdaki öncelikleri ortaya koyan ve 2010 yılına kadar yürütülecek tanm politikalannın temel doğrultulannın belirlendiği strateji, uygulanacak destekleme araçlannı tanımhyor ve bunlann bütçe içindeki paylannı gösteriyor. lan gösteriyor. OTP mekanizması, üretim alan- lannın, üreticilerin, işletmelerin, ürünlerin ve hayvanlann kayıt al- tına alınmasına ilişkin sistemleri de kapsıyor. Söz konusu verilerin, AB'de desteklerin dağıtımında esas teşkil etmesi nedeniyle, Tür- kiye'nin bu verileri sağlıklı hale getirmesi gerekiyor. Oysa Türkiye'de bitkisel üretim rakamlan ve hayvan varlıklan ka- yıttan ziyade tahminlere dayanı- yor. Gıdada ise mevzuattaki zorun- luluğa karşın hâlâ işletmelerin bir bölümü gıda siciline kayıt olmaz- ken; üretim, verim rakamlannın sağlıklı olması, AB'de süt gibi ko- ta uygulanan ürünlerde ahnacak üretim kotası açısından büyük Önem taşıyor. Sabancı Universitesi'ne 'dünya karması' Dünyanın önde gelen üst düzey yöneticileri danışma kurulunda yer alıyor • N.V. Bekaert S.A Yönetim Kurulu Başkanı Baron Paul Buysse, DuPont Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Charles O. Holliday, Paradigm Ventures Başkanı Candace Johnson kurulda yer alan isimler arasında. ISTANBUL (AA> - sabancı Üniversitesi'nce oluşturulan "uluslararası danışma kuruhı"na, dünyanın önemli kuruluşlannın üst düzey yöneticileri üye oldu. Sabancı Üniversitesi'nden yapılan açıklamada, üniversitenin Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek, dünya standartlannda eğitim kalitesi kazanılması yolunda önemli bir adrm attığı belirtildi. Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı da "Sabancı Üniversitesi'nin dünyanın gidişine göre kendi aldığı pozisyonu sık sık sorgulaması ve bu değjşim sürecine öndeıük etmesi gerekir. Uluslararası danışma kurulu, üniversitemize işte böylesi bir refleks. ilham ve danışmaniık sağlayacak" dedi. Uluslararası danışma kurulunda yer alan isimler arasında, Deutsche Bank AG'nin eski yönetim kurulu başkanı ve halen denetleme kurulu başkanhğı görevini sürdüren RolfE. Breuer, Barclays Bank PLC'nin eski yönetim kurulu başkanı Andrew Buxton. N.V Bekaert S.A'da yönetim kurulu başkanlığı görevini sürdüren Baron Paul Buysse, Fujitsu ServicesHe idari başkan olarak görevini sürdüren Ricbard Christou, DuPont'ta yönetim kurulu başkanı görevlerini sürdüren Charles O. Holliday bulunuyor. Kaptan Şoförlerimizi ödüllendiriyoruz. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Kim Kimi Aldatıyor? 17 Aralık AB çerçeve belgesi üzerine çelişkili deger- lendirmeler elbette olacak. Ama siyaha beyaz da de- nemez ki... Sadece muhalefet partilerimiz ile iktidan- mız arasındaki siyahı beyaz görme, daha doğrusu gös- terebilme farkından ya da bizim gazete ile bizim med- ya arasındaki renk uyuşmazlığından söz etmiyorum. Bu noktada gerçeği görmek, aymak için, belki de AB ülkelerinin siyasilerinin, medyasının yaklaşımlan ile bi- zimkilerin yüz seksen derecelik çelişkilerine bakmak gerek. AB siyasileri, medyası, 3 Ekim'de verilen yazılı söz- lerinden çark etmek üzere yaptıklarını sayıyorlar. Kimi- leri kendilerini haklı görerek, kimileri ayıplayarak, orta- dan kaldıramadıklan 3 Ekim belgesini, yani müzake- relerin başlatılmış olmasını, nasıl işlemez kıldıklannı anlatıp duruyorlar.. Çok kızdığımız, bize son saatlerde kök söktüren Avusturya sadece Hırvatistan'ı güvenceye almakla övünmüyor. AB'nin hazmetme kapasitesi kavramını çerçeve belgesine yerleştırmış olmakla, aslında iste- dikleri ayncalıklı ortaklık statüsünü garanti altına aldık- lannı kendi kamuoyuna dönük olarak açıklayabiliyor. Güney Kıbns, Ingittere'nin ek belge ile NATO'ya yö- nelik Türkiye'ye verdiği güvencenin kendileri için özel bir anlamı, kıymeti harbiyesi olmadığının altını çizdik- ten sonra, Türkiye'nin kendilerini eninde sonunda ko- şulsuz tanımak zorunda olduğunu anımsatıyor. Tabii müzakere masasına oturtulmamış bir Türkiye'nin bu anlamda denetlenmesinin söz konusu olamayacağını bildiği için de, takvimin işlemeye başlamış olmasından duyduklan memnuniyeti açıklamayı unutmuyor. Fransa, 17 Aralık'ta alınmış karardan, 3 Ekim takvi- minden geriye dönüşün AB için olabilemez bir yanlış, felaket olacağını anımsatıyor. Ev ödevlerini eksiksiz yapmış Türkiye'yi bu noktada geri çevirmenin bütün Islam âlemini karşıya almak anlamına geleceği vurgu- lanıyor. Devlet başkanının ağzından devamla, aslında müzakere çerçeve belgesinin Türkiye'nin AB üyeliğin- de çok uzun bir yol anlamına geldiği, Türkiye'nin bu belgenin gereklerini yerine getirememe olasılığının yük- sekliği, üstüne üstlük en sonunda da başta Fransa'nın referandum yolunun açık olduğu.. anlatılıyor. AB medyasındaki çok değişik yaklaşımlann yorum- larından çıkan ortak sonuç ise, 3 Ekim'de çamura yat- mak üzere AB cephesinin yapılabilecek her şeyi yap- tığı, ancak dönüşü olamadığı için takvimin işletilmek zorunda kalındığı, Türkiye'nin üyeliği açısından 3 Ekim'de 17 Aralık'tan çok daha uzak bir noktaya ge- lindiği yolunda. Henüz çerçeve belgesi, 3 Ekim görüşmeleri aşama- sındaki bağlayıcı diğer görüşmeler, AB Partamento ka- rarı, Kıbns için Türkiye deklarasyonuna karşı AB'nin karşı deklarasyonu dahil, 3 Ekim'de başlayan müza- kereleri biçimleyecek kararvebelgelerin sonuçlan üze- rine aslında çok az bilgi sahibiyiz. Kamuoyunu, bizle- ri değil, uzmanlan kastediyorum. Çünkü hepimizin bil- diği gibi Erdoğan hükümeti, Türkiye'nin geleceğini bağlayan bu yaşamsal görüşmeler aşamasında da de- mokrasi geleneğini, devleti yok saydı. Meclis'i bilgilendirmek, görüşünü almak hak götü- re, görüşmeler, tüm pazariıklar kapalı kapılar arkasın- da, hatta AKP merkezinden yürütüldü. Lütfedilip, son dakikada verilmiş kararlann, telefonla herkesin bildiği çerçeveler içinde bildirilmesi eylemi ile, AKP hüküme- ti, 3 Ekim sonrası AB'nin demokrasi kriterleri ile ilgili bu ilk sınavında çakmış oldu. Tabii Türkiye'ye yönelik politikalannda AB, Kopen- hag kriterlerini, hukuk, değerlerini çiğnemekte birbiri ile yanşmış AB siyasilerinin, bu yüzden Erdoğan hü- kümetine değil söz söylemek, ağızlarını açacak halle- ri olmayacak. Sorun şu ki, onlar AB değerlerini, huku- kunu çiğneyen ikiyüzlü politikalannı kendi ülkelerine dönük, kendi vatandaşları üzerinde bu kadar kolay çiğneyemiyorlar. Güçleri, oyunlan bize yönelik geçer- li. Dahası AB halklan açısından yanlış, uzun süreçli, in- san haklan, AB değerieri, kriterleri anlamında doğru ol- masa bile, AB halklannın çıkarian adına bizim çıkaria- rımıza zarar verilen bir tablo var ortada. Uluslararası si- yaset, Türkiye-AB ilişkileri çerçevesinde Türkiye'nin, halkının çıkariannı korumak, kollamaksorumluluğu bi- rinci derecede bizim işimiz. Siyasi iktidanmızın Atatürk devrimlerinde yeri olan çağdaş uygarlığı yakalama yolunda, AB üyeliği için çaba göstermesi ne kadar önemli bir görevse, AB üye- lik görüşmelerinin her aşamasında ülke çıkariannın so- nuna kadar korunması, dayatmalara boyun eğilme- mesi, Türkiye'nin çıkarian açısından olmazlann, kırmı- zı çizgilerin aşılmaması o ölçüde önemli ve görev. Sonuç olarak AB siyasilerinin kendi çıkarian adına bize oynadıklan oyunlara karşı duyariı, gözlerimiz açık, dikkatli olmalıyız. Olsa olsa kızabiliriz. Bizimkilerin ka- sıtlı olmasa da yanlışlan, zaaflan için seyirci kalma lük- sümüz yok. Bizimkilerin yaptıklan bizim hak ve çıkar- larımızı, bizim değerlerimizi, bizim geleceğimizi ayak- lar altına alıyor. Hesap sormak bizim görevimiz, sorum- luluğumuz, hakkımız oluyor. [email protected] KART KULLANMAYANA 'TOZ BEZİ' GÖNDERİLDİ Garanti Bankası Bonus kredi kartıyla düzenli harcama yaparken, son birkaç ay içinde kartım kullanmayan veya tercihlerini baş- ka vöne kavdıran müsterileriniye- niden kazanmak için bu kişilere, "Kredi kartını uzun süredir kul- lanmadığımz için tozlanmıştır. Umarız bu bezle kartın tozunu aîıryeniden kullanmaya baş- larsmız "yazılı not ile toz be- zi gönderdi. Garanti Bankası Ödeme Sistemleri Portfby Yö- netim Direktörü Merve Tezel, müşterilerin, özel olarak açtıklan telefon hattını arayıp ihtiyaç veya memnuniyetsizliklerini aktarmala- , nnı sağlamak istediklerini söyledi. BOEING'DEN STRATEJİK İLİŞKİ MESAJI Boeing Uluslararası tliş- kiler Başkan Yardımcısı ve Türkiye Başkanı Greg Pepin, Türkiye ile Bo- eing arasında "Banş Kartalı Havadan Erken Uyarı ve Kontrol Uçağı programıyla başlayan stratejik ilişkiyi, daha da geliştirmek istediklerini belirtti. Pepin, proje kapsamında 4 adet ha- vadan erken uyarı ve kontrol uçağını ve yer destek ekipmanlannı Türk milli sanayisiyle hirlikte üreteceklerini anımsatarak, buna 2 uçağın eklenebileceğini söyledi. Amerika da ya- pılacak Türkiye 'nin ilk havadan erken uyan ve kontrol uçağı olan "Ba- nş Kartalı", Temmuz 2007 de, Türkiye de mo- difiye edilecek, ilk uçak ise Ekim 2007'de teslim edilecek. Pepin, progra- mın, Türk sanayine üre- tim, eğitim ve bakım des- teğinin yani sıra ofset katkısıyla birlikte yakla- şık 900 milyon dolar ge- tirisi olacağını ifade etti. Türkiye'nin ilk havadan erken uyan uçağı olan "BanşKartalT Türkiye'demodifrye edilecek. (AA) HAVADA REKABET YOLCULARA YARABI Havayolu taşımacılığında ramazan dolayısıyla uçıış ücretlerinde indirim yapıldı. TürkHava Yollan (THY), ra- mazan ayı boyunca bazı iç hatların bel- li saatlerinin uçuş ücretlerini 59 YTL'ye, OnurAir ise 69 YTL'ye kadar indirdi. Türk Hava Yollan 'nın ramazan ayı indirimli tarifesi Izmir, Ankara, Adana, Kayseri, Konya, Samsun, Trab- zon, Adıyaman, Antalya, Kahramanma- raş ve Malatya hatlarındaki belli sefer- ler için uygulanacak. Onur Air Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şahabettin Bolukçu, ramazan ayı dolayısıyla dolu- luk oranlarındaki rahatlamamn yolcu- ya kazandırüması için böyle bir uygu- lamaya yöpeldiklerini belirtti. HİBRİD ARAÇTA SERİ ÜRETİM Hyundai, doğa dostu, elektrikli ve ben- zinli motoru aynı anda kullanan hibrid motorlu araçlann seri üretimine, 2006 vılında başlamaya karar verdi. Test amacıyla geliştirilen 50 adet Getz Hybrid modelini geçen yıl Kore hükü- metine veren Hyundai, yine pilot proje kapsamında hibrid motora sahip 350 adet Accent modelini hükümetin diğer birimlerinde kullanılmak üzere 2005 yı- lı sonuna kadar teslim edecek. Kore pa- zarının bu araçlara olan ilgisini ölçmek içinse ilk olarak Accent Hybrid modelleri 2006 yılı içinde satışa sunulacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle