Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 EKİM2005ÇARŞAMBA CUMHURİYET
EKONOMI ekonomi@cumhuriyet.com.tr
Yüksek Planlama Kurulu'nun sekretaryası DPT, hatanın giderilmesini istedi
Galataport'ta 'usıü'eksikliği• Hükümete yakın bürokratlar,
eksikliklerin giderilerek ihale
dosyasının hemen yine YPK'ya
sunulacağını ifade ederken
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldınm, "Geri gönderme
yok. Bazı ilave bilgiler
istemişler, hepsi o" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yüksek PlanJama Kurul'u'nun (YPK)
sekretaryasını yürüten Devlet Planla-
ma Teşkilatı (DPT), Özelleştırme îda-
resi Başkanlığı'na gönderdıği bir ya-
zıyla, Galataport ihalesınde yapılan
usul hatasının gıdenlmesıni istedi.
KLonuyla ilgili yazılı bir açıklama
yapan DPT, "Yap-îşlet-Devret (YİD)
modetiyte gerçekleştirilen projeJerde,
YPK'nin ihaleyi onaylaması söz konu-
su değildir. YPK, ihâkyi kazanan şir-
ket Ue Ugiti idarearasmda imzalanacak
olan uygulama sözleşmesini onayla-
maktadır. Yapılan işlem de (ÖİB'ye
gönderilen yaa) bu hususu sağlamaya
BUGÜN ANAYASA M A H K E M E S İ ' N D E
Ekonomi Servisi - Anayasa
Mahkemesi, Özelleştinne
Yasası'nda Galataport ve Araç
Muayene Istasyonlan
ihalelerinın geleceğini
belirleyecek olan dosyayı bugün
ele alacak. Yüksek
Mahkeme'nın bugün sabah
saatlerinde başlayacak
oturumunda CHP'li 117
mılletvekilinın yaptığı
başvuruda 5398 sayılı
yönefiktir" görüşünü kaydetri.
Hükümete yakın bürokratlar, ek-
sikliklerin giderilerek ihale dosya-
sının hemen yine YPK'ye sunulaca-
ğını ifade ederken Ulaştırma Baka-
nı Binali Yıldınm da, "Gerigönder-
me yok. Bazı ilave bilgiler istemişler,
hepsi o. Bu da yeni bir haber değiL
Özelleştirme Yasası'nın imara
ılışkin 22. maddesindeki bazı
tümcelenn ıptal istemini karara
bağlayacak. Reuter'in haberine
göre, eğer mahkeme, söz
konusu düzenlemeyi iptal
ederse, Galataport ihalesinin
yasal zemininin de ortadan
kalkmış olacağı belirtiliyor.
Istanbul Karaköy Limanı'nın
yeniden inşası ve işletmesini
kapsayan proje için Türkiye
Denizcilik Işletmeleri (TDt)
tarafından 16 Eylül'de tekliflerin
açıldığı ihalede, Israilli Ofer
ailesi ortaklığı Royal Caribbean
Cruises ve Global Yatırım
Holding önderliğindeki
konsorsiyum 3.538 milyar Avro
(yaklaşık 4.3 milyar dolar) ile en
yüksek teklifi vermişti.
Söz konusu ihaleyi nihai onay
merci olan yüksek planlama
kurulu ise henüz onaylamadı.
15 gün önce gerçekleşen bir şey" di-
ye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
ıle Maliye Bakanı Kemal Unakı-
tan'ın, Israilli işadamı Sami Ofer ve
ortağı Global Menkul Değerler'in sa-
hıbı Mehmet Kutman ıle gızli olarak
yaptığı görüşmeler nedeniyle günde-
me gelen Galataport ihalesi, ÖÎB'ye
bağlı Türkiye Denizcilik îşletmele-
ri'nin (TDl), Karaköy-Salıpazan
mevkiindeki 1.2 kilometrelik nhtım
ve sahil şeridinin kruvaziyer liman,
oteller, alışveriş merkezleri ve konut
yapılmak üzere 49 yıllığuıa YÎD iha-
İesine çıkanlması işinden oluşuyor.
Ihalenin çok tarhşılan şartnamesi-
ne göre, projede yer alan yapılann iş-
levi değiştirilebilecek. Projeninkulla-
nım süresinin ilk 30 yıhnda ödemenin
sadece yüzde 20'si yapılacak. Proje-
nin 49 yıllık süresi 149 yıla uzatılabi-
lecek. Taşınmazlar ortaklık adına ta-
puya kaydettirilebilecek.
Üıaleye 3.5 milyar Avro ile Ofer-
Kutman ortaklığının verdiği teklifin
bugünkü değeri 193 milyon Avro'ya
gelirken, Başbakan Erdoğan ve Ulaş-
tırma Bakanı Binali Yüdınm, haliha-
zırda mevcut tesislerden yılda 4 milyon
Avro (49 yılda yaklaşık 200 milyon
Avro) gelır elde edildiğini açıkladı.
Başbakanlık Yüksek Denetleme
Kurulu, ortaklığın 401 milyon Av-
ro'ya yapmayı taahhüt ettiği yatınm-
lann değerinin TDl tarafından 121
milyon Avro olarak tespit edildiğini
saptadı. Liman- Iş Sendikası, projenin
hem liman yapımı içermediği, hem
de turizm projesi olduğu için YİD
kapsamında yapılamayacağı gerekçe-
siyle yargıda iptalini istiyor.
ŞlRKETlNE EL KONDU
Taner'den
TMSF'ye
suçlama
Ekonomi Servisi - Aylık cirosu
2 trilyon lirayı bulan bidolu.com
sitesine Uzanlar'la bağlantısı ge-
rekçesiyle TMSF tarafından el
konulmasına, sitenin sahibi Eski
ANAP'lı bakanlardan GüneşTa-
ner'den sert tepki geldi.
Uzan ailesiyle ortaklığını bitir-
diğini belirten Taner, daha sonra
kurulan Tank Internet AŞ'nin ise
oğlu Kamfl'in baldızının üzerine
olduğunu söyledi. Güneş Taner,
Uzan ailesiyle yakından tanıştık-
lannı da kaydederek "Benim mtt-
yonlarca dostum ve sevenim var.
Uzanlar'la da tanışınz, ama her-
hangi bir ortaklığımız yok" dedi.
Türkiye'nin gerçek bir hukuk
devleti olmadığını da savunan Ta-
ner "kanım devleti sistemine geç-
miş Türkiye'de vatandaşlar ger-
çek adalete nasıl kavuşacak, insan-
lar haklannı nasıl arayacak bile-
miyonım" dedi. Taner, "Adalet-
siz davranılmasın'" diye konuştu.
SABANCI HOLDÎNG
Çimentoya
'mortgage'
yatınmı
Ekonomi Servisi- Sabancı Hol-
ding Çimento Grup Başkanı Er-
han Kamışlı. çimento fabrikalan
ihalelerinde 316 milyon dolarlık
bir alım gerçekleşrirdiklerini belir-
terek "Bu fabrikalara önemli yaü-
nmlar gerçekleştireceğiz'' dedi.
Kamışlı, düzenlediğı basın top-
lantısında, 3 bine yakm çalışanla-
n ve 1.5 milyar dolan aşan pıyasa
değeriyle sektörün lider grubu ol-
maktan gurur ve heyecan duyduk-
larmı belirtti. Kamışlı "Mortga-
ge'nin, beraberinde kişi başına rü-
ketimi ciddi rakamlara getireceği-
ni beklemekteyiz" dedi.
Akçansa'da gelecek yıl yeni bir
fabrikanın temelini atacaklannı
ifade eden Kamışlı, "135 milyon
dolarhk bir yatırım olacak. Çim-
sa'nın 50 milyon dolarhk yatinm-
lan olacak 4 yılda toplam 600 mil-
yon dolarhk bir yanrun gerçekleş-
tirmiş olacağız" dıye konuştu.
TIME 2005
3. kuşakarkadaşlık,
aşkve eğlence
Ekonomi Servisi - Ofissiz, kab-
losuz, yenilikçi ve eğlenceli yeni iş
düzeninin ele alındığı TIME
2005 'te 3G uygulamalan ile ilgili
gelecekteki trend ve fırsatlar de-
ğerlendırildı. Artificial Lıfe Baş-
kanı Ebenhard Schoeneburg, 3.
kuşak ürünlerin kullanımlannın
yaygınlaştığını ve operatörlerin bu
ürünler üzerindeki etkisini vurgu-
ladı. Schoeneburg, ödüllü proje-
sınde "Sanal kız/erkek arkadaş -
Vırtual giıi/boy friend" ile birçok
özellığın tek bir uygulamada top-
landığı farklı eğlence konseptini
gözler önüne serdi.
Mardin'in Oscar'ı IstanbuFa gelecek
Amerika Halkla îlişkiler Derneği'nin (PRSA) 2005 Atlas
Ödül Töreni Wilma kasırgası nedeniyle yapılamadı.
• PRSA tarafından 2005 Atlas Ödülü'ne layık görülen,
Image Halkla Îlişkiler ve Strateji Tanıtım'ın onursal başkanı
Betûl Mardin'in ödülü daha sonra kendisine ulaştrnlacak.
Ekonomi Servisi - Amerika America-PRSA) "Halkla Üişki-
Halkla îlişkiler Derneği'nin
(PRSA) 2005 Atlas Ödülü Töre-
ni, Wilma kasırgası nedeniyle
iptal edildı. PRSA Atlas 2005
Ödülü töreninın Wilma Kasır-
gası nedeniyle iptalı sonrasında
yıllannı halkla îlişkiler sektörü-
ne adayan Betûl Mardin Türki-
ye'ye dönüyor. Atlas 2005 Ödü-
lü, PRSA tarafından daha sonra
kendisine ulaştınlacak.
Amerika Halkla îlişkiler Der-
neğı'nin 23 Ekim Pazar günü
Miamı'de gerçekleştırilecek
(Public Relations Society of
lerde Yaşamboyu Başan 2005
AÜas Ödülü" töreni, önceki gün
Meksika'nın güneydoğusunda
başlayan ve hızı saatte yaklaşık
230 kilometreyi bulan Wilma
Kasırgası nedeniyle iptal edildı.
Söz konusu ödül, halkla ilişkil-
er sektörünün 'Oscar'ı sayılıyor.
PRSA tarafından 2005 Atlas
Ödülü'ne layık görülen, Image
Halkla Hişkiler ve Strateji Tanı-
tım'ın onursal başkanı Betûl
Mardin'in ödülü daha sonra
kendisine ulaştınlacak. Türki-
ye'de halkla ilişkilenn bır bilim
dalı ve meslek haline gelmesinin
temellenni atan Betûl Mardin,
aym zamanda Bilgi Ünıversite-
si Halkla Îlişkiler Bölüm Koor-
dınatörlüğü görevinı de yüriitü-
yor.
PRSA "Halkla lüşkilenle Ya-
şamboyu Başan Atlas Ödülü",
1995 yılından ben meslek haya-
tı boyunca halkla ılışkiler mes-
leği ve uygulamasına global dü-
zeyde olağanüstü katkılarda bu-
lunmuş kişilere veriliyor. Ödüle
layık görülen adaylann ulusal
veya uluslararası halkla ilişkiler
organizasyonlanna katılmış ve
bu organizasyonlar aracılığı ile
uluslararası alanda "eniyiuygu-
lamalarur" gelışımıne katkıda
bulunmuş olması gerekiyor. Betûl Mardin'in ödülü istanbuTa gönderikcek.
Yunanistan, îsrail, îspanya ve Portekiz dışındaki ülkelere Türkiye'den gidecek
Zorlu, Sisley Casa'lar açacak• Öci şirket arasındaki
lisans anlaşması kısa
sürede imzalanacak.
Zorlu, Sisley Casa ve
Benetton Home
markalan için iki yılda
15 milyon dolarlık
yatınm planlıyor.
Ekonomi Senisi - Zorlu
Grubu, Benetton marka-
sının ev tekstili lisansının
Yunanistan, îsrail, Îspan-
ya ve Portekiz haricinde-
ki ülkeler için Zorlu Gru-
bu'na verilmesi konusun-
da anlaşmaya vanldığını
açıkladı.
Zorlu Holding Tekstil
Grubu'ndan yapılan açık-
lamada, Sisley'in ardın-
dan Benetton'un da ev
tekstili alanındaki dünya
lisansının Zorlu Grubu'na
verildıği, bu konuda ge-
Uzakdoğu ile ayrı kulvar
Aydm, Benetton Home markasıyla önceliği Benetton mağazalanna
vermek kaydıylafranchisemodeli ıle büyümeyi ve 2006'da 20
Benetton Home mağazası açmayı planladıklannı açıkladı. Son 3
yıldır Zorlu Holding Tekstil Grubu olarak sadecefıyatı ön planda
tutan müşteriler ve pazarlar yerine kaliteyi, hızı ve modayı
önemseyen müşterilere yöneldiklerini belirten Aydın, global
markalarla yaptıkları işbirliklerinin, kendilerini Uzakdoğu 'nun
fiyat savasından ayn bir kulvara geçirdiğini kaydetti.
rekli anlaşmanın Benetton
Grubu ve Zorlu Grubu
arasında önümüzdeki
günlerde ımzalanacağı
belirtildı.
Açıklamada, Sisley'in,
ev tekstili sektörüne dün-
yada ilk kez Zorlu Tekstil
Grubu ile girdiği ve Sisley
markasıyla ev tekstili ala-
nında yapılacak üretim,
dağıtım ve pazarlama fa-
aliyetlerinin dünya gene-
lindeki tüm haklannın
Zorlu Tekstil Grubu tara-
fından yürütüleceğine işa-
ret edildi. Zorlu Holding
Tekstil Grubu Başkanı Ve-
dat Aydın, Sisley Casa ve
Benetton Home markala-
n için 2005-2006 yıllann-
da 15 milyon dolarhk ya-
tınm planladıklannı be-
lirtti.
Zorlu Grubu olarak Sis-
ley Casa markasıyla Av-
rupa'nın önde gelen moda
merkezlerinde beş mağa-
za açtıklannı ifade eden
Aydın, 2006 sonuna kadar
Avrupa yanı sıra Türkiye
ve Rusya'yı da kapsayan
bölgede 30 Sisley Casa
mağazası daha açmayı he-
deflediklerini açıkladı.
Aydın, Amerika'da da 20
Sisley Casa mağazası aç-
mak için çahşmalar yap-
tıklannı anlattı.
EMNİYET
KEMERİ
HAYAT
STANDARDIDIR
TEMİ
EKONOMİ POLTITK
ERİNÇ YELDAN
Ulusal Tasarruf
Kavramına Ne Oldu?
Türkiye'nın resmı kurumlanncaekonominin seyri üze-
nne çeşitli vesileler ile (Nıyet Mektuplan, Güçlü Ekono-
miye Geçiş Programı, Kalkınma öncesı Katılım Prog-
ramı vs.) raporiaryayımlanmakta. Son yıllarda bu tür ra-
porlann ilginç bir ortak özelliği göze çarpıyor Türkiye
ekonomisini inceleyen resmi raporiann hıçbirinde artık
ulusal tasarruf kavramı yer almıyor. Yatınm kavramı da
sadece bir ıkı paragrafta geçıştınlıyor. Daha ılgınç ola-
nı, yatınm sözcüğünün artık sadece doğrudan yaban-
cı senmaye yatınmlannı teşvik etmek bağlamında kul-
lanılması. Söz konusu yabancı sermayeyı teşvik politi-
kalan arasında da özelleştirme hedefleri en ön planda
yer alryor.
Bu elbette rasgele bir olgu değildir. Türkrye neolibe-
ral ıdeolojının öğretilenne uyarak, ekonomının gelece-
ğini salt bir hedefe indırgemıştin Yabancı sermayeyi her
ne pahasına olursa olsun ulusal ekonomiye çekmek. Bu
karar o derece katı uygulanmaktadır ki, söz konusu po-
litikalara eleştirel gözle bakanlar hemen "vatan haini"
ve "çağdışı" suçlamalanna maruz kalmaktadır.
•••
Dünya Bankası venlerine göre gelışmekte olan eko-
nomilere akan net doğrudan yabancı yatınmlar (DYY)
2003'te 152 milyar dolar, 2004'te de 165.5 milyar do-
lar düzeyınde gerçekleşmıştır. Söz konusu rakam as-
lında dünya toplam DDY akımlannın sadece üçte biri-
ne ulaşmaktadır. Yani DYY kararlannda belirieyici olan
olgu, bu akımlann hâlâ gelışmış ülkeler arasında sey-
retmesıdır. Dahası, gelişmekte olan ülkelereyönelikya-
bancı sermaye akımlannın son derece sınırtı bir coğraf-
yaya yöneldıği görülmektedır. Sadece Çın, gelişmekte
olan ülkelere yönelen DYY'nın üçte birini almakta, Bre-
zilya ve Meksıka ile bırlıkte söz konusu toplamın yan-
sından fazlasına ulaşmaktadır. Dolayısıyla doğrudan
yabancı sermaye yatınmlan olgusu, aslında son dere-
ce dar ve çoğunlukla olağandışı iktısadı konjonktürie-
rın beliriedıği coğrafi bölgeler ıle sınııiıdır.
DYY'nın özendirilmesınden umulan yara^lann başın-
da, yabancı sermayenin "ıleri" teknolojı transfen yoluy-
la ış sahalan açarak ıstıhdam yaratması beklentısi gel-
mektedir. Ancak gelişmekte olan ülkelere yönelen ya-
bancı sermaye yatınmlannın nrteliğinebaktığımızda, bu
tür akımlann yeni yatınm yapmaktan zıyade, var olan
şırketlerin satın ahnması ve/veya şirket birieşmeleri
amacıyla hareket ettığı görülmektedır. UNCTAD'ın ve-
nlerine göre 1990'larda gelişmekte olan ülkelere yöne-
len DYY'nin yansından fazlası şirket satın alımlan şek-
lindedir. EğerÇin bu verinin dışındatutulursa, şirket sa-
tın alımlan söz konusu toplamın yüzde 72'sıne ulaşmak-
tadır. Yani doğrudan yabancı sermaye yatınmı verileri
aslında gelişmekte olan ülkelenn iktısadi üretim merkez-
lennın ulusötesı tekellerce satın alınması hadisesini yan-
srtmaktadır. Çoğunlukla bır mülkiyet değişiminden iba-
ret kalan bu sürecın, çağdaş teknolojilen az gelışmiş
dünyaya taşıyarak istıhdam ve üretim artışlanna yol
açacağı beklentısi, en basit ıfadeyle safiyane bir mito-
lojı öyküsüdür.
Bu süreçte daha belirieyici olan olgu ise gelişmekte
olan ülkelerde sürdürulen özeileştirme programlandır.
Gelişmekte olan ülkeler, özelleştirme koşullandırmala-
n ile bıryandan üretken sermayelennı ulusötesi şirket-
lere yok pahasına pazariarken, bır yandan da "doğru-
dan yabancı sermaye yatınmlannı cezbetmek" için bu
şırketlere vergiden muafiyet, ucuz arazi vb. gibi yöntem-
lerie yeni teşvikler sağlamaya mecbur kılınmaktadır.
•••
DYY beklentısının ardındakı bır başka sav ise doğru-
dan yabancı sermaye hareketlerinın uzun dönemli dö-
viz girişlen sağladığı ve cari ışlemler açıklannın finans-
manını kolaylaştırdığıdır. ödemeler dengesi hesaplan-
na son derece basit ve düz bır mantıkla yaklaşan bu
varsayım, yabancı yatınmlann ulusal tasarruf ve yatınm
hacmi üzerinde gözlenen olumsuz etkilenni göz ardı
etmektedir. DYY akımlanndan sağlanan dövız girişlen
çoğunlukla yapay bir dövız bolluğu yaratmakta ve doğ-
rudan doğruyatüketim harcamalannı kamçılayarak ulu-
sal tasarruflan caydırmaktadır. Sonuçta, ülke içindeki
toplam sabıt sermaye yatınm hacmi de beklentilerin
tersıne, düşmektedır. öte yandan, ulusötesı tekellerce
satın alınmış olunan yeriı şirketlenn yarattığı kâriann ar-
tık yurtdışına transfer edilmesı sonucunda cari işlemler
dengesındeki bozulma daha da dennleşmektedır. ör-
neğın UNCTAD verilenne göre 1990-98 arasında geliş-
mekte olan ülkelere yönelen DYY'nin toplaımı 500.8 mil-
yar dolara ulaşmış iken bu ülkelerden toplam 217 mil-
yar dolarlık kâr transfen yapılmış ve dolayısryla bu ül-
kelere olan toplam net transfer yan yanya azalmıştır.
•••
Türkiye geniş iç pazan, metropollerindeki arazi rant-
ları ve stratejik coğrafi konumuyla ulusötesi tekelle-
rin iştahını kabartmaktadır. "Küreselleşen dünyanın
çağdaş koşullanna uyun" propagandası attında, ka-
pitalist dünyanın çekim merkezlerine "kunımsal ça-
palar" aracılığıyla sabitlenmeye çalışılması elbette bo-
şuna değildir.
İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU / ÖZLEM YÜZAK
Avrupa Biriiği ile müzakerele-
rin en yumuşak karnı tanm. Biz
ise "Nasıl otsa görüşmeler uzun
yıllar alacak. Tanm başlığı ise
çok sonra gündeme gelecek"
dıye kılımızı bile kıpırdatmryoruz.
Müzakerelere başladığında AB
ortalamasının çok üzerinde bir
tanm nüfusuna sahip olan Po-
lonya'da tarım sektörü hâlâ ya-
şadığı krizi atlatabilmiş değil.
Türkiye'de tanm nüfusu yüzde
35. AB ortalaması yüzde 4. Ha-
di pazarlıkla yüzde 6-7'ye çıkar-
tıldı diyelim. Ama sonuçta 20
milyon kişinin tarım dışı alanlar-
dan gecimini sağlaması gereke-
cek. Bunu nasıl yapacaksın? Bir
sanayileşme planın var mı? Tan-
mın yerine şunu koyuyorum di-
yebilecek misin? Hem de öyle
bir plan yapmalısın ki uluslarara-
sı arenada rekabet edebilesin....
Edindiğimiz bilgilere göre,
"yaş meyve ve sebze" tanm ko-
nusunda Avrupaida rekabet üs-
tünlüğümüzün olduğu bir alan.
Tapım Bakanlığı Ne Yapıyor?!
Tabii doğru ve verim arttıncı bir
politika ile. Ancak ne yazık ki yaş
sebze ve meyve üreticileri
2004'ten beri neredeyse destek-
siz. Enflasyon artışlan hiç hesa-
ba katılmadan ödemeler sabit-
lenmiş durumda. Gerekçe ise
"geçiş dönemindeyiz" oyalama-
sı.
Türkiye'de yılda yaklaşık 45
milyon ton yaş ve sebze üretili-
yor olmasına karşın bunun yal-
nızca yüzde 3'ünün ihraç ediliyor
olması bazı politikalann eksikliği-
ni açıkça ortaya koyuyor. AB kri-
„ „ . . ...... VeMaestro ',
(FED) Başkanlığı done-
minde 4 ABD başkanı değiştiren, aldığı karar-
larla yalnız kendi ülkesini değil tüm dünyayı de-
rinden etkileyen 78 yaşındaki Alan Grenspan
sonunda 18 yıldan beri sürdürdüğü görevini
devrediyor.
Bu, Greenspan'in ünü kontrol ettiği 'güç' ka-
dar, yönetim tarzından da kaynaklanıyor. Çün-
kü 'paranın patronu', politikacılann arzularına
boyun eğmemeyi iyi beceriyor. Dünyaya yön
venneyi kafaya koyan 'siyasi efendiler' yeri gel-
diğinde Greenspan'in dayatması karşısındasus
pus kalabiliyorlar. Üstelik ondan bugüne kadar
kimse vazgeçmeyi düşünmedi bile. Düşünseni-
ze 5. kez FED başkanı olarak görev yapan Gre-
enspan döneminde hem Cumhunyetçi hem de-
mokratlardan 4 başkan geldi geçti. İlk kez
1987'de Ronald Reagan tarafından FED Baş-
DlVOf k a n l |
ğ| n
Ş atanan Gre-
•^ enspan'i daha sonra
ABD başkanlığına gelen Bill Clinton değiştir-
medi, aksıne görev süresini uzattı.
Elimde Ak Yatınm tarafından Türkçe'ye çevir-
tilerek Maestro adıyla yayımlanan kitap var. 2 yıl
önce okuduğum ve son derece ilgimi çeken
kitaba, Greenspan'ın yerine geçecek adayın
belirlenmesi haberini duyduğumda yeniden
şöyle bir göz attım. Baba Bush 'Ben onu
yeniden atadım, o beni görevden indirdi' diye
yazmış. Clinton ise "Elinizde yol gösterecek bir
rehber bile yokken büyük bir iş başardınız"
demiş. Grenspan'in belki de en büyük başarısı
'risk yönetimini' iyi bilip uygulaması. Bu, onu
kimi zaman kural dışı hareket etmeye ve kendi
iradesiyle karar almaya bile yöneltmiş.
Yönetici olarak, Türkiye'nin de ondan öğ-
reneceği çok şey olduğunu düşünüyorum....
-4-
terlerine göre örneğin tanmın
ekonomiye yaklaşık yüzde 12
katkısı var ise, bunun yüzde 3'ü
kadar destek verilebiliyor. Türki-
ye'de ise verilen destek yalnızca
yüzde 0,75. Yani yüzde 1 bile de-
ğil. Hayvancılıkta belki rekabet
zor ama iddialı olduğumuz bir
alana karşı bu kadar ilgisiz kalın-
ması düşündürücü. Üstelik aldı-
ğımız bilgilere göre Tanm Bakan-
lığı müsteşannın "yaş sebze ve
meyve" konusunda somut poli-
tikalar geliştirme konusundaki
gönülsüzlüğü üst düzey bürok-
ratlar arasında rahatsızlık uyan-
dınyor.
Dünya Tıcaret örgütü ile ge-
çen hafta başlayan tanm görüş-
meleri, destekleryüzünden yeni-
den tıkanma noktasına geldi. Av-
rupa Biriiği Fransa'nın sürekli
muhalefeti yüzünden ortak bir
karar oluşturamıyor. Işte böyle
bir ortamda Tanm Bakanlığı'nın
kafasını kuma gömmesi anlaşılır
gibi değil.
ATEŞ: SAHİBÎ TMSF DEĞÎL
'Lcılapaşa 'nın
satışı geçersiz'
ANKARA (CumhuriyetBürosu)- CHP
Gazıantep Mılletvekılı Abdulkadir Ateş,
Tasarruf Mevduat Sıgortası Fonu (TMSF)
tarafından satılan Lalapaşa'mn hisseleri-
nın hukuken Özelleştinne İdaresi Baş-
kanlığı'nın elınde olduğunu söyleyerek
satışın geçerlı olamayacagını belirtti.
Ateş, çimento fabrikalarının satışına
karşı çeşitli davalar açıldığını belirterek
"Bu davalarm bazdan devamederkenba-
zdarında(örneğin Lalapaşa) idare mahke-
melerince iptal karan \erilnüştir. ÖzeDeş-
tirmesi iptal edilen fabrikalarm hisseleri,
hukuken ÖlB'nindir ve ÖtB'nin eiindeki
bir fabrikanın TMSF taranndan saüla-
mayacağı açıktr" değerlendırmesınde
bulundu Maliye Bakanı Kemal Unala-
tan'ın yanıtlaması istenuyle bir soru öner-
gesi veren Ateş, "ÖzeDeştirme işkmkri
iptal edilen fabrikalann mülkiyeti, huku-
ken halen ÖtB'de okhj^una göre TMSF,
bunlan hangi yetkrvie samuşûr?" dedi.