23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 EKİM 2005 ÇARŞAMBA DÎZİ Nâzım Hikmet'in halasının eşi, aileile ilgilianı vefotoğraflan düzenliolarak kayttaltuıda tutmuştu AVRUPA'DAN Memduh Bey'in anı defteri GLRAY OZ N âzım Hikmet'in Mediha ve Güzide adlarında ıki halası vardı. Mediha Hanım, ünlü bir hukukçu olan Memduh Bey ile Mersin'de evlendi. O sırada Mediha Hanım'ın babası Şair Nâzım Paşa Mersin mutasarnfı, kocası Memduh Bey de Mersin adliyesinde görevliydi. Nâzım Hikmet'in ikinci halası Güzide Hanım'dır ki yaverandan Kolağası Necip Bey ile evli idi. Mediha halasının Mehmet Celalettin ve Mustafa Orhan adında ıki oğlu vardı. Bunlardan Mehmet Celalettin (Ezıne), bır dönemin ünJü yazarlanndan bin ıdi. Kardeşı Mustafa Orhan Ezıne de bir müddet gazetecilik yaptı. Her iki kardeş edebiyata eğilimlı, geniş kültürlü kişilerdi. Çocuİcsuz öldüler. Nâzım Hikmet, Güzide halasını çok severdi. Esasen bu hala, Nâzım'ı edebiyat eğilıminde teşvik edenlerdendi. Nâzım Hikmet gençlik döneminde yazdığı "Lades" şiirini bu halasını ithaf etmiştir. Nâzım Hikmet'in halası Mediha Hanım'ın kocası Memduh Bey, aslmda bir hukuk bilgınidir. Mersin'de savcılık, Selanik'te ticaret mahkemesı reısliğı, Istanbul'da Yargıtay üyelığı ve hukuk profesörlüğü yapan Memduh Bey. günlük anı lar yazmakla aıle çevresi ile alakalı da bir hizmette bulunmuştur. Memduh Bey, çocuklan için bir hahra defteri bastırmış ve oraya günlük not ve hatıralannı geçirmiştir. O zaman büyük oğlu Celalettin bir yaşındadır. Öd oğlu olduktan sonra bu hatıra defterine Nâzım Hikmet'in de adını eklemek suretiyle günlük anılannı yazmaya devam etmiştir. Bu gayretiyle Memduh Bey, aile geçmışini ailenin gelecek nesıllenne taşımış bir kültür adamıdır. Anı defterinde ailelerine ait günlük notlardan ayn, tanhi konulara da değinmiş bulunmaktadır. NA2IM HİKMET'İN FOTOCRAFI Memduh Bey'in, gerek kayınbabası Nâzun Paşa, gerek kayınbiraderi Hikmet Bey ve onun oğlu Nâzım Hikmet ile ilgili bazı not, fotoğraf ve anılan da bu defterde yer almıştır. Bunlar arasında Nâzım Hikmet'in 47 günlük bebeklik fotoğrafı ile 1 yaşına bastığında kendi oğlu ile birlikte aldığı fotoğrafı da bulunmaktadır. Memduh Bey, kayınbabasının hizmet gördüğü yerlen ve buralarda geçen hizmet müddetlerinı hatıra defterine geçirdıgi gibı, Nâzım Hikmet'ın bebeklik ve çocukluk çağlannda babası ile beraber Nâzun Paşa'nın hizmet gördüğü vilayetlere, tatil aylannda gidip gelmelerini de günü gününe kaydetmiştir. Bu arada Memduh Bey, ailenin özel hayatıyla ilgili konulan da: "lnşaüah bir daha tekerrür etmez, diyerek anlatmışür." Mesela, Hikmet Bey ile Celile Hanım'ın bir geçimsizlik neticesinde Halep'te boşandıklannı fakat kısa zaman sonra yeniden nikâh tazeleyerek aıle birliklerini sürdürdüklennı de günü gününe defterine ışlemiştir. Bu kayıtlara göre, Nâzım Hikmet'in babası ve annesi iki defa nikâhlanmışlardır. Olay, 29 Haziran 1913'te deftere şöyle kaydedilmiştir: -_ Bir manasız kavga neticesi olarak bunlann nikâhlannı yeniledik. Kan- kocanın bu gibi kavga ve boşanmalan ahlaken çirkin olduğundan bundan sonra tekerrüründen çekinirler. Nikâh yenüenme 24 Haziran'da oldu' diyor. Yukandaki olay Nâzım Paşa Halep'te görevli iken vuku buhnuştur. Nâzım Hikmet'in çocukluğunda olmuştur. MEMDUH BEY'İN ANILARI Memduh Bey'in anılanndan birkaç örnek vermek ıstiyorum. 21 Şubat Rumi 1317 günü, Nâzım Hikmet ile kendi oğlunun bebeklik fotoğrafını defterinin bir sayfasına yapıştırmış ve şu izahatı • kaydetmiştir: "Bu fotoğraf bir atötyede ahnmışör." Nâzım'ın süt şişesi kendi oğlunun elindedir. Başka bir örnek de deftenn 200. sayfasından. "Nâzun, maşallah bir yaşına basü. Bu çağda aldınlacak fotoğrannm yalıuz aldınhnaması arzusunu Hikmet Bey ve Celile Hanım biktirince bram Celalettin'i (Ezine) de alarak fotoğrafhaneye gittiler. tkisinin fotoğrafını cektüer." Defterin 13 Eylül 1903 tarihli notu ise şöyledir: "Hikmet Bey, Selanik'ten izin alarak Nâzım'u dedesi Nâzım Paşa'nın vazifeh' olduğu Diyarbakır'a götürdü". Memduh Bey'in ilave ettiği nota göre, lcendisi ve eşi Nâzun'uı aynhşına çok üzülmüslerdir. Memduh Bey (üstte) ve Nâzım Hikmet'in Halası Güzide hanım (altta). Nâzım Hikmet'in 53 günlük fotoğrafı. Bu fotoğrafı babası Hikmet Bey, Nâzım Hikmet'in ağzmdan halasına ve eniştesine ithaf etmiş. Memduh Bey'in hatıra defterine yapıştırılmış fotoğrafta Nâztm Hikmet 1 yaşında. Halasının oğlu Celaleddin, Nâzım Hikmet'in süt şişesini tutuyor. MehmedAli Paşa y nın tayfalıktan saraya uzanan ilginç yaşamı M üşjr Mehmed Ali Paşa, 1829 yılında Magdeburg'da doğdu. O zamankı adı Juüen Detroit'dı. Bır Fransız ailesin- den gelen Prusyalı fakır bır müzisye- nın oğluydu. Almanya'daki Denız Harp Okulu'ndan kaçıp bıryük gemısıne ışçı olarak girdığınde 15 yaşında ıdı. Gemı tayfasından hay- li ışkence görmüştü. Bu ışkence nedenıyle şı- lep, Boğaziçi'nden geçerken Julıen Detroıt, Baltalımanı önlennde denıze^atladı. Olayı o dö- nemde Hariciye Nazın olan ÂfiPaşa'ya duyur- dular. Ali Paşa, atlayan bu çocuğu buldurup ko- nağma getırttı. Gemi yönetıcıleri onu ıstedıler- se de çocuk onlann ısteklerinı reddettı. Dışişlen Bakanı Ali Paşa, bu çocuğu hımaye- si altına aldı ve adını Mehmed Ali'ye çevırdı. Müslüman olan çocuk, çok yakışıklı ve çok ze- ki idı. Harbiye Mektebi'nde okutuldu Buradan birincilikle diploma aldı. Almanya'ya ve Fran- sa'ya gönderilerek modern bır eğitım de gördü. Mehmed Alı'nın ılk görevı, Kınm savaşında Os- manlı ordulannın başkumandanı Ömer Paşa'nın yaverlıği idi. Mehmed Ali, gerek savaştaki kah- ramanlığı, gerek Batı dıllerine aşınalığı dolayı- sıyla kısa zamanda kendısını herkese \e yaban- cılara sevdirdi ve tanıttı. Tuna kamplanndaki hız- meti dolayısıyla, 1868 yılında 39 yaşında iken, paşalığa yükseltıldi. 1868-1870 yıllannda Gınt kumandanı ve va- lisı oldu. Daha sonra Avusturya, Rusya. Sırbıs- tan ve Karadağ savaşlannda büyük kahramanlık- lar göstererek ün kazandı.Mehmed Ali Paşa, Sof- ya'da vazıfelı iken Padışah tarafından Istanbul'a çağrıldı. Padışah tarafından ıltıfatlaryağdınlarak genış yetkılerle. Abdülkerim Paşa'nın yenne, Serdar-ı Ekremlık (Başkumandanlık) görevı ve- nldı ve Mareşal oldu. Mareşal Mehmed Ali Pa- şa, Türk-Rus savaşı sonunda, Berlin Kongresfne Türk delegesi olarak katıldı. Ne var ki, Arnavııt- lar ile Karadağlılar, Berlin Antlaşması'ndan mem- nun olmadılar ve bır ayaklanma başlattılar. Sultan II. Abdülhamıt durumun halledılmesı ve yapılan Berlin Antlaşmasf nın anlatıhnası ıçuı Müşir Mehmed Ali Paşa'yı görevlendirdi. Oysa ayaklanan halk, Mehmed Ali Paşa'nın bu göre- vınden memnun olmadılar. Mehmed AJı Paşa"nın kökenı baknnından Hırıstıyan olduğu ıçın, Ber- Müşir Mehmed Ali Paşa'nın (solda) kızı, Nâzım Hikmet'in anneannesi LeylaHamm (ortada), Mehmed Ali Paşa'nın kızı Ali Fuat Cebesoy'un annesi Zekiye Hanım (Sağda). lin Antlaşması'nda kendilerini Hınstiyanlara sat- tığı propagandasını yaymaya başladılar. Meh- med Ali Paşa, üç Arnavut muhafız bölüğü eşli- ğinde buraya gelınce halkın aleyhte gösterileri ile karşılaştı. 2 Eylül 1878 günü, kaldığı bına petrol dökü- lerek yakıldı. Müşır Mehmed Ali Paşa, kendısi- ne bağlı 200 askerle, çemberi yarmak teşebbü- sünde bulundu. Ne var ki, ayaklananlar tarafın- dan öldürülerek cesedi sokaklarda sürüklendi. Padışah.Mehmed Ali Paşa'nın kaç çocuğu oldu- ğunu sordu. Küçük yaşlarda dört kızının olduğu- nu ve eşi Ayşe Sıdıka Hanım'uı dul kaldığını söy- ledıler. Padışah'ın emn şu oldu: "Merhumuneşi- ne maaş bağlansın' Kızlannın evlenme çağları geldiğinde ordu mensuplanndan kabilhetli birer eş seçiLsia Bütün cihaz nıasraflan hazineden öden- sin_" Padışah'ın emrine uyularak Mehmed Ali Pa- şa'nnı evlenme çağına gelen kızlanna, ıstikbal vaateden, ordu mensubu dört subay seçıldı. Bun- lann üçü daha sonra Osmanlı ordusunda gene- rallığe kadar yükseldıler. Mehmed Ali Paşa'nın kızlarından ılkı olan Hayriye Hanım, Hareket Ordusu Kumandanı Hü- se>in Hüsnü Paşa ile evlendirildi. Bu Paşa, ılk su- baylık döneminde Mehmed Ali Paşa"nın yaver- lığını yapmıştı. Hüseyın Hüsnü Paşa'nın ıki oğ- lu ve bir kızı oldu. Oğullanndan MehmetBey ço- cuksuz öldü. Diğer oğlu Tahsin Bey aynı meslek- ten değerlı bır kurmaydı. Kısa müddet, Sultan Re- şad'ın ve Velıaht Yusuf tzzeddin Efendi'nın ya- verlığmde bulundu. Bunun oğlu, ünlü düşunce ve siyaset adamı, MehmetAli Aybar'dır. Kızı Ni- met Hanım, Ittıhatçılann meşhur tzmir valısi Rahmi Bey ile e\ lendirildi. Mehmed Ah Paşa'nın ikinci kızı Leyla Ha- nım, Polonya kökenlı, Mustafa Celaleddin Paşa'nın oğlu, Hasan Enver Paşa ile e\ lendınldı. Bu En- ver Paşa, Nâzım Hikmet'in dedesıdır. Üçüncü kızı Zekiye Hanım, Ankara'da bakanlık hizme- tinde bulunan tsmail Fazıl Paşa'nın eşi ıdı. Ünlü kumandanlanmızdan ve siyaset adamlanmızdan AB FuatCebeso>r ,bu ailenin oğludur. Kültür dün- yamızın tanınmış kadınlanndan Ayşe Sanalp ile Dr. Ismail Cebesoy, Zekiye Hanım'ın torunlan- dır. Bunlann babalan da, dedelerinınkı gıbi Meh- med Ali ismini taşır. Mehmed Ali Paşa'nın dör- düncü kızı olan Rabia Adeviyye Hanım ıse ıki ev- lılık yaptı. Ilk eşi, Mareşal Zeki Paşa'nın yaveri Miralay Selahaddin Tevfîk Bey \ e ıkıncı eşi, Mu- tasamf Selami Bey ıdı. Rabia Hanım'ın her iki- sinden de çocuğu olmadı. YARIN: NÂZIM HİKMET'İN YAŞAMI Münevve Hanım NÂZIM HİKMET'İN TEYZELERİ Nâzım Hikmet'in iki teyzesi vardı. Büyük tey- zesı Münevver Hanım dır. Bır eskı zaman ge- leneğı olarak, evlenme çağma gelen kızlar dü- ğünlere götürülürdü. Annelen Leyla Hanım, iki güzel kızını. davetlı olduğu bır düğüne götür- müş. Celile Hanım"ı Hikmet Bey'ın ailesı. Mü- nevver Hanım' ı da Kazasker Rıza Efendi aıle- si pek beğenmişlerdir, Babıâli'de çalışan Ka- dir Bey, Münevver Hanım ile evlenmıştır. Mü- nevver Hanım o sıralarda henüz 15 yaşında imiş. Kocası kendısinden 15 yaş büyükmüş Seyda Yalönm. bu çiftin çocuğu olarak doğmuş- rur. Ne var ki kıskar.çlık yiizünden Kadir Bey, Münev- ver Hanım'dan aynlmıştır. Seyda'yı da babası almış- tır. Münevver Hanım daha sonra Türk Dili üstatla- nndan ve eski valilerden Sami Rıfat Bey ile ikin- ci evliliğini yapmıştır.Seyda Yaltınm, Nâzım Hikmet'in hem teyze oğlu hem de enıştesidir. Oğlu Dr. Hikmet ve kızı Ayşe'dir. Müne\"ver Hanım'ın ikinci evliliğı Samı Rıfat Bey ile ol- du. Bundan bir kızı ve bir oğlu vardı. Kızı Hüsnüaşk, oğlu ünlü şaırimız Oktay Rıfat "tır. Nâzım Hıkmefın küçük teyzesi Sare Okçu'dur. Yaşça şainmizden de küçüktür. Sare Hanım üç evlilik yaptı îlk eşi Şe% ket Mocan'dır. Ikıncı eşi Feridun Bey (Demokan) (5) ve son eşi de Avnı Okçu'dur. Sare Hanım'ın nesli kızı Ayşe Baştımar ile devam etmektedır. Mustafa Celaleddin Mehmet Ali'nin çocukluğu. NÂZIM HİKMET'İN DAYILARI Nâzım Hikmet'in iki dayısı vardı. Nâzun Hikmefin annesi Cetile Hanım ile dayısı Mustafa Celalettin Bey arasında. nüfusa bakıhrsa, bu- yaş fark olduğu görülüyor. Mustafa Celalettin Bey, Galatasaray'da okudu. Bınncılikle diploma aldı. Paris Hu- kuk Fakültesı'ni üstün bir derece ile bıtir- di. Diplomat olarak Hariciyeye girdı. tlk gö- re\ i Karadağ'da. Cetine kâtipliğidır. Daha sonra, oraya konsolos oldu. Türkıye'de ilk bisiklet kullanan ve bisiklet şampiyonu olan Mustafa Celalettin Bey 39 yaşında 1919 Ağus- tos'undaNapoli'de öldü. Napoli'de Müslüman me- zarlığı ohnadığından ölüsü Marsilya'ya götürül- dü. Kemiklennin yurda nakledılmesi düşünül- düyse de mezan bulunamadı. Eşi Gabrielle Taron, çocuklannı Fransa'da \e ttalya'da okutru. 1935 yılında kızlan Leyla ile Mü- nevver, Türkiye'ye döndüler. Münevver. hu- kuka devam ederken, ressam Nurullah Berkile 1945'te e\lendi. Kızlan Renan"dır. Münevver'in, daha sonra Nâzım Hikmet ile evliliğınden, ıkıncı çocuğu Mehmet doğdu. Leyla'nın, iki evhlığinden de ço- cuğu olmadı. Mustafa Celalettin Bey'in ai- lesi "Andaç" soyadını almıştır. Nâzım Hik- met'in ikinci dayısı ise 1915'te Canakkale'de şehit olan Mehmet Ali Bey'dir. Django Asül Sen Ne Yaptın! Tünel'den aşağı Galip Dede Sokağı'na sapınca, biraz ilerde Almanlann sık sık buluştuğu Teutonya vardır. Eski iş arkadaşlanm Çiğdem ve Lamia'nın konuğuydum. Salon silme "entegre olamamış" Alman doluydu. Hepsi de irilı ufaklı bardaklarını ön- lerine çekmişler biralarını yudumluyorlardı. Biriniz de rakı için be kardeşim. Yok! Alman Almandır; Al- man gittiği yere birasını ve sosisini mutlaka götü- rür. Ben de onlara uydum, "entegre olmuş" Frank- furtlu kahraman Türk olarak, Almanca konuşma- ya meraklı garsondan bir bira istedim. Sonra salon karanr gibi oldu, sahneye Django Asül çıktı. Bavyera şivesiyle Alman politikacılannı diline do- ladı Django. Alman politika sahnesinin ilertutarye- rini bırakmadı. Izleyenler kahkahadan kınlıyor. Ben sıkıntıdayım. Django Asül sen ne yaptın! Arada üç beş Alman dostu Türk var; alınıhar, kınlırlar, bir du- yan olur; Türkiye'nin AB üyeliğini canla başla des- tekleyen Schröder'e ayıp bir kere. Django sus! Django, burası Türkiye! Django çığlıklanmı duymadı. • • • Işte Almanya'da seçim oldu, bitti. Seçim önce- si çok "ciddi" bir kayıkçı dövüşü ile bırbirinin gö- zünü oyan, neoliberal sosyal demokratlarta neoli- beral muhafazakârlar birlikte hükümet kurmaya karar verdiler. Almanlann Tansu Çiller'i Merkel, baş- bakan oldu. Bundan sonra, rüşvet ve seks skan- dallarıyla Bild gazetesine malzeme olan Hartz'ın adıyla anılan reformlara yenileri eklenir artık. Al- man demokrasisinin sınırlannı, Çiçero dergisini ba- sarak, basın özgüriüğüne katkılarda bulunarak, sı- nır ötesı mülteci kamplan projeleri geliştirerek da- raltan, kameracı Schily gidiyor. Yerine hemalde sempatik "Türk dostu, Mehmet düşmanı" Becks- tein'ı getirir Merkel. Ama yine de Alman demokrasisinin hakkını ye- meyelim. Orada hâlâ stand-up sanatçılan, kabare oyun- culan eleştiri oklannı acımasız bir şekilde politika- nın zayıf karnına saplayabiliyorlar. Bizim gibi değil canım, bizde stand-up dedin mi, televole!.. Gül, Al- lah gül! Güleceksin, ama düşünmeyeceksin. Boşuna mı zahmet çekti, boşuna mı uğraştı bir bir terk-i dünya eyleyen 12 Eylül generalleri... ••• Alman demokrasisi, şimdilik kabare, stand-up, karikatür ve diğer eleştiri olanaklanna kapısını açık tutuyor. Bu güzel demokrasınin hoşlanmadığı, po- litika sahnesini zoriayan eleştindir. Almanya, sınır- lannı Marksizme, sosyalizme, sistem eleştirisine, ne- oliberal ekonomi düşmanlanna sıkı sıkı kapatmış- tır. Almanya'da özgürlük vardır, ama unutmamalı; her şey "kanun dairesinde" serbesttir. 54 millet- vekiline sahip Sol Parti bile her ne kusur işlediyse, sistemin ve medyanın dışına itilmiş durumdadır. "Bu nasıl iştir" diye sorunca gülüyor Almanlar. Zaten bu AB'ciler toptan stand-up meraklısıdıriar. Türkiye'ye gelip orda burda, ev ziyaretlerinde yap- tıklan da nihayet stand-up değil mi? Django Asül'ün işi bundan sonra hem daha zor, hem daha kolaydır. Merkel başbakanlığındaki Al- man demokrasisinde malzeme sıkıntısı olmaya- cak, fakat ortakları çoğalacaktır. Biryanda Merkel, bir yanda Müntefering, köşede Stoiber. Ben Al- man işçilerinin, işsizlerinin, emeklilerinin yakın bir zamanda gülmekten katılıp kalacaklan kanısında- yım. Django Asül kardeşim, biraz dikkat et. Işsiz ka- lırsan, Türkiye'ye gel. Sana "televole stand-up" kadrosu buluruz bir yerden. Koşullanmızağırdeğildin politikaya bulaş- ma yeter. e-posta: guray.oz@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Öğretmenleruıden Karaözülü ZİYA ASLAN Hastalığın seni bi/den almadı, Seni bize verdi. Hissettiğimiz, yokluğun değil, varlığındır. Eşi: Harice Evlatlan: Meral, Süre>ya, \edat Damatlan Mehmet, Bekir Gelını: Seval Tonınlan: Gonca, Ece Güneş, Deniz, Gfinsoş Acımızı paylaşan herkese teşekkür ederiz. Arkadaşımız Izmir Barosu Mensubu Avukat ALİ SERVET SEVEN'i (20.04.1970-10.10.2005) genç yaşta kaybettik, acımız çok büyük. Arkadaşımıza Allah'tan rahmet, ailesıne ve tum sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Abbas Özden, Afhan Topel, Cemal N. Erdem, Ertıan Kundak, Halil Y. Turgut, Hüseyin Köse, llhan Kullep, Kemal Eskier, Kenan Gökkaya, Kurtuluş Binici, Olcay M. Akbaba, Recai Arslan, Rüştü Aksoy
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle