Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 EKİM 2005 ÇARŞAMBA
DÎZİ
Nâzım Hikmet'in halasının eşi, aileile ilgilianı vefotoğraflan düzenliolarak kayttaltuıda tutmuştu AVRUPA'DAN
Memduh Bey'in anı defteri
GLRAY OZ
N
âzım Hikmet'in Mediha ve
Güzide adlarında ıki halası
vardı. Mediha Hanım, ünlü bir
hukukçu olan Memduh Bey ile
Mersin'de evlendi. O sırada Mediha
Hanım'ın babası Şair Nâzım Paşa Mersin
mutasarnfı, kocası Memduh Bey de
Mersin adliyesinde görevliydi. Nâzım
Hikmet'in ikinci halası Güzide Hanım'dır
ki yaverandan Kolağası Necip Bey ile evli
idi. Mediha halasının Mehmet Celalettin
ve Mustafa Orhan adında ıki oğlu vardı.
Bunlardan Mehmet Celalettin (Ezıne), bır
dönemin ünJü yazarlanndan bin ıdi.
Kardeşı Mustafa Orhan Ezıne de bir
müddet gazetecilik yaptı. Her iki kardeş
edebiyata eğilimlı, geniş kültürlü kişilerdi.
Çocuİcsuz öldüler. Nâzım Hikmet, Güzide
halasını çok severdi. Esasen bu hala,
Nâzım'ı edebiyat eğilıminde teşvik
edenlerdendi. Nâzım Hikmet gençlik
döneminde yazdığı "Lades" şiirini bu
halasını ithaf etmiştir.
Nâzım Hikmet'in halası Mediha Hanım'ın
kocası Memduh Bey, aslmda bir hukuk
bilgınidir. Mersin'de savcılık, Selanik'te
ticaret mahkemesı reısliğı, Istanbul'da
Yargıtay üyelığı ve hukuk profesörlüğü
yapan Memduh Bey. günlük anı lar
yazmakla aıle çevresi ile alakalı da bir
hizmette bulunmuştur.
Memduh Bey, çocuklan için bir hahra
defteri bastırmış ve oraya günlük not ve
hatıralannı geçirmiştir. O zaman büyük
oğlu Celalettin bir yaşındadır.
Öd oğlu olduktan sonra bu hatıra defterine
Nâzım Hikmet'in de adını eklemek
suretiyle günlük anılannı yazmaya devam
etmiştir. Bu gayretiyle Memduh Bey, aile
geçmışini ailenin gelecek nesıllenne
taşımış bir kültür adamıdır. Anı defterinde
ailelerine ait günlük notlardan ayn, tanhi
konulara da değinmiş bulunmaktadır.
NA2IM HİKMET'İN FOTOCRAFI
Memduh Bey'in, gerek kayınbabası
Nâzun Paşa, gerek kayınbiraderi Hikmet
Bey ve onun oğlu Nâzım Hikmet ile ilgili
bazı not, fotoğraf ve anılan da bu defterde
yer almıştır. Bunlar arasında Nâzım
Hikmet'in 47 günlük bebeklik fotoğrafı ile
1 yaşına bastığında kendi oğlu ile birlikte
aldığı fotoğrafı da bulunmaktadır.
Memduh Bey, kayınbabasının hizmet
gördüğü yerlen ve buralarda geçen hizmet
müddetlerinı hatıra defterine geçirdıgi
gibı, Nâzım Hikmet'ın bebeklik ve
çocukluk çağlannda babası ile beraber
Nâzun Paşa'nın hizmet gördüğü
vilayetlere, tatil aylannda gidip
gelmelerini de günü gününe kaydetmiştir.
Bu arada Memduh Bey, ailenin özel
hayatıyla ilgili konulan da: "lnşaüah bir
daha tekerrür etmez, diyerek anlatmışür."
Mesela, Hikmet Bey ile Celile Hanım'ın
bir geçimsizlik neticesinde Halep'te
boşandıklannı fakat kısa zaman sonra
yeniden nikâh tazeleyerek aıle birliklerini
sürdürdüklennı de günü gününe defterine
ışlemiştir. Bu kayıtlara göre, Nâzım
Hikmet'in babası ve annesi iki defa
nikâhlanmışlardır. Olay, 29 Haziran
1913'te deftere şöyle kaydedilmiştir:
-_ Bir manasız kavga neticesi olarak
bunlann nikâhlannı yeniledik. Kan-
kocanın bu gibi kavga ve boşanmalan
ahlaken çirkin olduğundan bundan sonra
tekerrüründen çekinirler. Nikâh yenüenme
24 Haziran'da oldu' diyor.
Yukandaki olay Nâzım Paşa Halep'te
görevli iken vuku buhnuştur. Nâzım
Hikmet'in çocukluğunda olmuştur.
MEMDUH BEY'İN ANILARI
Memduh Bey'in anılanndan birkaç örnek
vermek ıstiyorum. 21 Şubat Rumi 1317
günü, Nâzım Hikmet ile kendi oğlunun
bebeklik fotoğrafını defterinin bir
sayfasına yapıştırmış ve şu izahatı •
kaydetmiştir: "Bu fotoğraf bir atötyede
ahnmışör."
Nâzım'ın süt şişesi kendi oğlunun
elindedir. Başka bir örnek de deftenn 200.
sayfasından. "Nâzun, maşallah bir yaşına
basü. Bu çağda aldınlacak fotoğrannm
yalıuz aldınhnaması arzusunu Hikmet Bey
ve Celile Hanım biktirince bram
Celalettin'i (Ezine) de alarak
fotoğrafhaneye gittiler. tkisinin fotoğrafını
cektüer."
Defterin 13 Eylül 1903 tarihli notu ise
şöyledir: "Hikmet Bey, Selanik'ten izin
alarak Nâzım'u dedesi Nâzım Paşa'nın
vazifeh' olduğu Diyarbakır'a götürdü".
Memduh Bey'in ilave ettiği nota göre,
lcendisi ve eşi Nâzun'uı aynhşına çok
üzülmüslerdir.
Memduh Bey (üstte) ve
Nâzım Hikmet'in Halası
Güzide hanım (altta).
Nâzım Hikmet'in 53 günlük fotoğrafı. Bu fotoğrafı
babası Hikmet Bey, Nâzım Hikmet'in ağzmdan
halasına ve eniştesine ithaf etmiş.
Memduh Bey'in hatıra defterine yapıştırılmış
fotoğrafta Nâztm Hikmet 1 yaşında. Halasının oğlu
Celaleddin, Nâzım Hikmet'in süt şişesini tutuyor.
MehmedAli Paşa
y
nın tayfalıktan
saraya uzanan ilginç yaşamı
M
üşjr Mehmed Ali Paşa, 1829 yılında
Magdeburg'da doğdu. O zamankı adı
Juüen Detroit'dı. Bır Fransız ailesin-
den gelen Prusyalı fakır bır müzisye-
nın oğluydu. Almanya'daki Denız Harp
Okulu'ndan kaçıp bıryük gemısıne ışçı olarak
girdığınde 15 yaşında ıdı. Gemı tayfasından hay-
li ışkence görmüştü. Bu ışkence nedenıyle şı-
lep, Boğaziçi'nden geçerken Julıen Detroıt,
Baltalımanı önlennde denıze^atladı. Olayı o dö-
nemde Hariciye Nazın olan ÂfiPaşa'ya duyur-
dular. Ali Paşa, atlayan bu çocuğu buldurup ko-
nağma getırttı. Gemi yönetıcıleri onu ıstedıler-
se de çocuk onlann ısteklerinı reddettı.
Dışişlen Bakanı Ali Paşa, bu çocuğu hımaye-
si altına aldı ve adını Mehmed Ali'ye çevırdı.
Müslüman olan çocuk, çok yakışıklı ve çok ze-
ki idı. Harbiye Mektebi'nde okutuldu Buradan
birincilikle diploma aldı. Almanya'ya ve Fran-
sa'ya gönderilerek modern bır eğitım de gördü.
Mehmed Alı'nın ılk görevı, Kınm savaşında Os-
manlı ordulannın başkumandanı Ömer Paşa'nın
yaverlıği idi. Mehmed Ali, gerek savaştaki kah-
ramanlığı, gerek Batı dıllerine aşınalığı dolayı-
sıyla kısa zamanda kendısını herkese \e yaban-
cılara sevdirdi ve tanıttı. Tuna kamplanndaki hız-
meti dolayısıyla, 1868 yılında 39 yaşında iken,
paşalığa yükseltıldi.
1868-1870 yıllannda Gınt kumandanı ve va-
lisı oldu. Daha sonra Avusturya, Rusya. Sırbıs-
tan ve Karadağ savaşlannda büyük kahramanlık-
lar göstererek ün kazandı.Mehmed Ali Paşa, Sof-
ya'da vazıfelı iken Padışah tarafından Istanbul'a
çağrıldı. Padışah tarafından ıltıfatlaryağdınlarak
genış yetkılerle. Abdülkerim Paşa'nın yenne,
Serdar-ı Ekremlık (Başkumandanlık) görevı ve-
nldı ve Mareşal oldu. Mareşal Mehmed Ali Pa-
şa, Türk-Rus savaşı sonunda, Berlin Kongresfne
Türk delegesi olarak katıldı. Ne var ki, Arnavııt-
lar ile Karadağlılar, Berlin Antlaşması'ndan mem-
nun olmadılar ve bır ayaklanma başlattılar.
Sultan II. Abdülhamıt durumun halledılmesı
ve yapılan Berlin Antlaşmasf nın anlatıhnası ıçuı
Müşir Mehmed Ali Paşa'yı görevlendirdi. Oysa
ayaklanan halk, Mehmed Ali Paşa'nın bu göre-
vınden memnun olmadılar. Mehmed AJı Paşa"nın
kökenı baknnından Hırıstıyan olduğu ıçın, Ber-
Müşir Mehmed Ali Paşa'nın (solda) kızı, Nâzım Hikmet'in
anneannesi LeylaHamm (ortada), Mehmed Ali Paşa'nın
kızı Ali Fuat Cebesoy'un annesi Zekiye Hanım (Sağda).
lin Antlaşması'nda kendilerini Hınstiyanlara sat-
tığı propagandasını yaymaya başladılar. Meh-
med Ali Paşa, üç Arnavut muhafız bölüğü eşli-
ğinde buraya gelınce halkın aleyhte gösterileri ile
karşılaştı.
2 Eylül 1878 günü, kaldığı bına petrol dökü-
lerek yakıldı. Müşır Mehmed Ali Paşa, kendısi-
ne bağlı 200 askerle, çemberi yarmak teşebbü-
sünde bulundu. Ne var ki, ayaklananlar tarafın-
dan öldürülerek cesedi sokaklarda sürüklendi.
Padışah.Mehmed Ali Paşa'nın kaç çocuğu oldu-
ğunu sordu. Küçük yaşlarda dört kızının olduğu-
nu ve eşi Ayşe Sıdıka Hanım'uı dul kaldığını söy-
ledıler. Padışah'ın emn şu oldu: "Merhumuneşi-
ne maaş bağlansın' Kızlannın evlenme çağları
geldiğinde ordu mensuplanndan kabilhetli birer
eş seçiLsia Bütün cihaz nıasraflan hazineden öden-
sin_"
Padışah'ın emrine uyularak Mehmed Ali Pa-
şa'nnı evlenme çağına gelen kızlanna, ıstikbal
vaateden, ordu mensubu dört subay seçıldı. Bun-
lann üçü daha sonra Osmanlı ordusunda gene-
rallığe kadar yükseldıler.
Mehmed Ali Paşa'nın kızlarından ılkı olan
Hayriye Hanım, Hareket Ordusu Kumandanı Hü-
se>in Hüsnü Paşa ile evlendirildi. Bu Paşa, ılk su-
baylık döneminde Mehmed Ali Paşa"nın yaver-
lığını yapmıştı. Hüseyın Hüsnü Paşa'nın ıki oğ-
lu ve bir kızı oldu. Oğullanndan MehmetBey ço-
cuksuz öldü. Diğer oğlu Tahsin Bey aynı meslek-
ten değerlı bır kurmaydı. Kısa müddet, Sultan Re-
şad'ın ve Velıaht Yusuf tzzeddin Efendi'nın ya-
verlığmde bulundu. Bunun oğlu, ünlü düşunce
ve siyaset adamı, MehmetAli Aybar'dır. Kızı Ni-
met Hanım, Ittıhatçılann meşhur tzmir valısi
Rahmi Bey ile e\ lendirildi.
Mehmed Ah Paşa'nın ikinci kızı Leyla Ha-
nım, Polonya kökenlı, Mustafa Celaleddin Paşa'nın
oğlu, Hasan Enver Paşa ile e\ lendınldı. Bu En-
ver Paşa, Nâzım Hikmet'in dedesıdır. Üçüncü
kızı Zekiye Hanım, Ankara'da bakanlık hizme-
tinde bulunan tsmail Fazıl Paşa'nın eşi ıdı. Ünlü
kumandanlanmızdan ve siyaset adamlanmızdan
AB FuatCebeso>r
,bu ailenin oğludur. Kültür dün-
yamızın tanınmış kadınlanndan Ayşe Sanalp ile
Dr. Ismail Cebesoy, Zekiye Hanım'ın torunlan-
dır. Bunlann babalan da, dedelerinınkı gıbi Meh-
med Ali ismini taşır. Mehmed Ali Paşa'nın dör-
düncü kızı olan Rabia Adeviyye Hanım ıse ıki ev-
lılık yaptı. Ilk eşi, Mareşal Zeki Paşa'nın yaveri
Miralay Selahaddin Tevfîk Bey \ e ıkıncı eşi, Mu-
tasamf Selami Bey ıdı. Rabia Hanım'ın her iki-
sinden de çocuğu olmadı.
YARIN: NÂZIM HİKMET'İN YAŞAMI
Münevve
Hanım
NÂZIM HİKMET'İN TEYZELERİ
Nâzım Hikmet'in iki teyzesi vardı. Büyük tey-
zesı Münevver Hanım dır. Bır eskı zaman ge-
leneğı olarak, evlenme çağma gelen kızlar dü-
ğünlere götürülürdü. Annelen Leyla Hanım, iki
güzel kızını. davetlı olduğu bır düğüne götür-
müş. Celile Hanım"ı Hikmet Bey'ın ailesı. Mü-
nevver Hanım' ı da Kazasker Rıza Efendi aıle-
si pek beğenmişlerdir, Babıâli'de çalışan Ka-
dir Bey, Münevver Hanım ile evlenmıştır. Mü-
nevver Hanım o sıralarda henüz 15 yaşında imiş.
Kocası kendısinden 15 yaş büyükmüş
Seyda Yalönm. bu çiftin çocuğu olarak doğmuş-
rur. Ne var ki kıskar.çlık yiizünden Kadir Bey, Münev-
ver Hanım'dan aynlmıştır. Seyda'yı da babası almış-
tır. Münevver Hanım daha sonra Türk Dili üstatla-
nndan ve eski valilerden Sami Rıfat Bey ile ikin-
ci evliliğini yapmıştır.Seyda Yaltınm, Nâzım
Hikmet'in hem teyze oğlu hem de enıştesidir.
Oğlu Dr. Hikmet ve kızı Ayşe'dir. Müne\"ver
Hanım'ın ikinci evliliğı Samı Rıfat Bey ile ol-
du. Bundan bir kızı ve bir oğlu vardı. Kızı
Hüsnüaşk, oğlu ünlü şaırimız Oktay Rıfat "tır.
Nâzım Hıkmefın küçük teyzesi Sare Okçu'dur.
Yaşça şainmizden de küçüktür. Sare Hanım üç
evlilik yaptı îlk eşi Şe% ket Mocan'dır. Ikıncı eşi
Feridun Bey (Demokan) (5) ve son eşi de Avnı
Okçu'dur. Sare Hanım'ın nesli kızı Ayşe Baştımar
ile devam etmektedır.
Mustafa
Celaleddin
Mehmet
Ali'nin
çocukluğu.
NÂZIM HİKMET'İN DAYILARI
Nâzım Hikmet'in iki dayısı vardı. Nâzun
Hikmefin annesi Cetile Hanım ile dayısı
Mustafa Celalettin Bey arasında. nüfusa
bakıhrsa, bu- yaş fark olduğu görülüyor.
Mustafa Celalettin Bey, Galatasaray'da
okudu. Bınncılikle diploma aldı. Paris Hu-
kuk Fakültesı'ni üstün bir derece ile bıtir-
di. Diplomat olarak Hariciyeye girdı. tlk gö-
re\ i Karadağ'da. Cetine kâtipliğidır. Daha
sonra, oraya konsolos oldu. Türkıye'de ilk
bisiklet kullanan ve bisiklet şampiyonu olan
Mustafa Celalettin Bey 39 yaşında 1919 Ağus-
tos'undaNapoli'de öldü. Napoli'de Müslüman me-
zarlığı ohnadığından ölüsü Marsilya'ya götürül-
dü. Kemiklennin yurda nakledılmesi düşünül-
düyse de mezan bulunamadı. Eşi Gabrielle
Taron, çocuklannı Fransa'da \e ttalya'da
okutru. 1935 yılında kızlan Leyla ile Mü-
nevver, Türkiye'ye döndüler. Münevver. hu-
kuka devam ederken, ressam Nurullah
Berkile 1945'te e\lendi. Kızlan Renan"dır.
Münevver'in, daha sonra Nâzım Hikmet
ile evliliğınden, ıkıncı çocuğu Mehmet
doğdu. Leyla'nın, iki evhlığinden de ço-
cuğu olmadı. Mustafa Celalettin Bey'in ai-
lesi "Andaç" soyadını almıştır. Nâzım Hik-
met'in ikinci dayısı ise 1915'te Canakkale'de
şehit olan Mehmet Ali Bey'dir.
Django Asül Sen
Ne Yaptın!
Tünel'den aşağı Galip Dede Sokağı'na sapınca,
biraz ilerde Almanlann sık sık buluştuğu Teutonya
vardır. Eski iş arkadaşlanm Çiğdem ve Lamia'nın
konuğuydum. Salon silme "entegre olamamış"
Alman doluydu. Hepsi de irilı ufaklı bardaklarını ön-
lerine çekmişler biralarını yudumluyorlardı. Biriniz
de rakı için be kardeşim. Yok! Alman Almandır; Al-
man gittiği yere birasını ve sosisini mutlaka götü-
rür. Ben de onlara uydum, "entegre olmuş" Frank-
furtlu kahraman Türk olarak, Almanca konuşma-
ya meraklı garsondan bir bira istedim.
Sonra salon karanr gibi oldu, sahneye Django
Asül çıktı.
Bavyera şivesiyle Alman politikacılannı diline do-
ladı Django. Alman politika sahnesinin ilertutarye-
rini bırakmadı. Izleyenler kahkahadan kınlıyor. Ben
sıkıntıdayım. Django Asül sen ne yaptın! Arada üç
beş Alman dostu Türk var; alınıhar, kınlırlar, bir du-
yan olur; Türkiye'nin AB üyeliğini canla başla des-
tekleyen Schröder'e ayıp bir kere. Django sus!
Django, burası Türkiye!
Django çığlıklanmı duymadı.
• • •
Işte Almanya'da seçim oldu, bitti. Seçim önce-
si çok "ciddi" bir kayıkçı dövüşü ile bırbirinin gö-
zünü oyan, neoliberal sosyal demokratlarta neoli-
beral muhafazakârlar birlikte hükümet kurmaya
karar verdiler. Almanlann Tansu Çiller'i Merkel, baş-
bakan oldu. Bundan sonra, rüşvet ve seks skan-
dallarıyla Bild gazetesine malzeme olan Hartz'ın
adıyla anılan reformlara yenileri eklenir artık. Al-
man demokrasisinin sınırlannı, Çiçero dergisini ba-
sarak, basın özgüriüğüne katkılarda bulunarak, sı-
nır ötesı mülteci kamplan projeleri geliştirerek da-
raltan, kameracı Schily gidiyor. Yerine hemalde
sempatik "Türk dostu, Mehmet düşmanı" Becks-
tein'ı getirir Merkel.
Ama yine de Alman demokrasisinin hakkını ye-
meyelim.
Orada hâlâ stand-up sanatçılan, kabare oyun-
culan eleştiri oklannı acımasız bir şekilde politika-
nın zayıf karnına saplayabiliyorlar. Bizim gibi değil
canım, bizde stand-up dedin mi, televole!.. Gül, Al-
lah gül!
Güleceksin, ama düşünmeyeceksin.
Boşuna mı zahmet çekti, boşuna mı uğraştı bir
bir terk-i dünya eyleyen 12 Eylül generalleri...
•••
Alman demokrasisi, şimdilik kabare, stand-up,
karikatür ve diğer eleştiri olanaklanna kapısını açık
tutuyor. Bu güzel demokrasınin hoşlanmadığı, po-
litika sahnesini zoriayan eleştindir. Almanya, sınır-
lannı Marksizme, sosyalizme, sistem eleştirisine, ne-
oliberal ekonomi düşmanlanna sıkı sıkı kapatmış-
tır. Almanya'da özgürlük vardır, ama unutmamalı;
her şey "kanun dairesinde" serbesttir. 54 millet-
vekiline sahip Sol Parti bile her ne kusur işlediyse,
sistemin ve medyanın dışına itilmiş durumdadır.
"Bu nasıl iştir" diye sorunca gülüyor Almanlar.
Zaten bu AB'ciler toptan stand-up meraklısıdıriar.
Türkiye'ye gelip orda burda, ev ziyaretlerinde yap-
tıklan da nihayet stand-up değil mi?
Django Asül'ün işi bundan sonra hem daha zor,
hem daha kolaydır. Merkel başbakanlığındaki Al-
man demokrasisinde malzeme sıkıntısı olmaya-
cak, fakat ortakları çoğalacaktır. Biryanda Merkel,
bir yanda Müntefering, köşede Stoiber. Ben Al-
man işçilerinin, işsizlerinin, emeklilerinin yakın bir
zamanda gülmekten katılıp kalacaklan kanısında-
yım.
Django Asül kardeşim, biraz dikkat et. Işsiz ka-
lırsan, Türkiye'ye gel.
Sana "televole stand-up" kadrosu buluruz bir
yerden. Koşullanmızağırdeğildin politikaya bulaş-
ma yeter.
e-posta: guray.oz@cumhuriyet.com.tr
Cumhuriyet Öğretmenleruıden Karaözülü
ZİYA ASLAN
Hastalığın seni bi/den almadı,
Seni bize verdi.
Hissettiğimiz, yokluğun değil,
varlığındır.
Eşi: Harice
Evlatlan: Meral, Süre>ya, \edat
Damatlan Mehmet, Bekir Gelını: Seval
Tonınlan: Gonca, Ece Güneş, Deniz, Gfinsoş
Acımızı paylaşan herkese
teşekkür ederiz.
Arkadaşımız
Izmir Barosu Mensubu
Avukat
ALİ SERVET
SEVEN'i
(20.04.1970-10.10.2005)
genç yaşta kaybettik, acımız çok büyük.
Arkadaşımıza Allah'tan rahmet,
ailesıne ve tum sevenlerine
başsağlığı diliyoruz.
Abbas Özden, Afhan Topel,
Cemal N. Erdem, Ertıan Kundak,
Halil Y. Turgut, Hüseyin Köse, llhan Kullep,
Kemal Eskier, Kenan Gökkaya,
Kurtuluş Binici, Olcay M. Akbaba,
Recai Arslan, Rüştü Aksoy