18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 2005 PERŞEMBE HABERLER Türkiye Gazeteciler Sendikası basında sansür ve otosansüre karşı kampanya başlatıyor: Bu gidişle haberyazılamayacak• 1 Nisan'da yürürlüğe girccek olan TCY ile hapishanelerin gazetecilerle dolacağını söyleyen TGS Başkanı Ercan Ipekçi, basmın tümünde iktidarın telkinleri doğrultusunda bir yönlcndirme olduğunu belirterek "İktidarın aleyhine yazan gazeteciler, yıllık izinlerine ayrılmak zorunda bırakılıyorlar. Bu, sansür anlamına gelir" dedi. tstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi, 1 Nisan'da yürürlüğe girecek olan Türk Ceza Kununu ile hapisanelcrin gazete- cilerle dolacağını belirtti. lpekçı, "Basında Sansüre ve Otosansüre Hayır" kampanyası başlatacakları- nı da bildirdi. Ercan İpekçi, sendika genel mer- kezinde düzenlediği basın toplantı- sında, geçen ay "basın özgürlüğü ve İHD RAPORU E, hasına müdahalc" konularında, üye olan ve olmayan gazctecilerin katı- lımıyla tstanbul, Ankara, Izmir ve Adana'da toplantılaryaparak, konu- yu tartıştıklarını söyledi. ipekçi, hazırladıkları "Basın Öz- gürlüğü Bildirgesi"nin kamuoyuna açıklanmasının ardından diğer mes- lek örgütleriyle de görüşcceklerini ve "Basında Sansüre ve Otosansüre Hayır" kampanyası başlatacakları- nı ifade etti. Bu kampanya çerçevesinde çeşit- li aktiviteler yapılacagını anlatan İpekçi, daha sonra TGS tarafından hazırlanan "Basın Özgürlüğü Bil- dirgesi"ni okudu. İpekçi, basının tü- münde iktidarın telkinleri doğrultu- rcaıı İpekçi, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplaııtısıııda, hazırladıklan "Basın Özgürlüğü Bildirgesi"nin kamuoyuna açıklanmasınuı ardından diğer nıeslek örgütleriyle de görüşeceklerini ifade etti. (AA) sunda bir yönlendirme olduğunu sa- vunarak, "tktidarın aleyhine yazan gazeteciler, yıllık izinlerine ay nlmak zorunda bırakılıyorlar. Bu, bizim li- sanımızda sansür anJamına gelir" dedi. İpekçi, 1 Nisan 2005 tarihinde yü- rürlüğe girecek Türk Ceza Yasasf nın basınla ilgili maddelerden dolayı ha- pishanelerin gazetecilerle dolacağını vurgulayarak "Gazeteeilik yapnıak zorlaşacak, hiç kinıse hiçbir tiaberi yazamayacak" diye konuştu. 'Sansüre son verilsin' Ercan İpekçi, basında sansür ve otosansüre son verilmesi gerektiği- ni ifade ederek, şöyle devam etti: "Siyasi iktidarın ve temsilcilerinin ve onlara bağiı bürokratlann basın özgürlüğünü ihlal eden nıüdahaleci tavırlan sansür anlamına gelir ve as- la kahııl edilemez ve dışardan gelen bu müdahaleler kamuoyunun bilgi edinme hakkmı kullanmasına agır bir darbe vurur. Editoryal bağımsı/Jık, basın özgürlüğü için olmazsa olmaz koşuludur. Bu nedenle medya sahip- lerinin çıkar ilişkilerinin, yayın poli- tikalan üzerindeki gölgesi kalkma- lıdıı. Gazetecilcrin 212 sayılı Basuı İş Yasası'ndan doğan yasal lıaklan ile sendikalarda örgütlenme ve toplu iş sözleşmesi yapma hakkına saygı du- yulmahdır." 'Bingöl'de hak ihlalleri2003'e oranla azııldı' DİYARBAKIR (Cumhııı iyet Büı-osu) - İHD Bingöl Şube Başkanı Rıdvaıı Kızgın, kentte geçen yıl yaşanan insan haklan ihlallerinde 2003 yılına oranla yüzde 50 oranmda azalma görüldüğüne dikkat çekti. 2004 yılı hak ihlalleri raporunu açıklayan Kızgın, çatışmalarda 9 kişinin yaşamını yitirdiğini, 11 kişinin dc yaralandığını belirtti. Mayın ve patlayıcıların 2 kişinin öliimüne, 6 kişinin de yaralanmasına yol açtığını ifade eden Kızgın, 13 ölüm ve intihar olayını da "kuşkulu" bulduklarını söyledi. 29 kişinin işkence, tehdit ve kötü muamele iddiasıyla derneğe başvurduğunu anlatan Kızgın, yasaklanan etkinlikler, düşünce ve ifade ile örgütlenme özgürlüğü ve insan hakları savunucularına açılan davalarla birlikte kentte toplam 158 ihlal yaşandığını anlattı. Yaşam hakkına yönelik ihlallerinde 2003 yılına oranla yüzde 50 azalma olmasına karşın, 2002 yılına oranla yüzde 50 oranmda artış yaşandığına dikkat çeken Kızgın, ekonomik koşulların düzeltilmemesinden de yakındı. Mülki amirlerin sosyal tepkileri önlemek kaygısıyla geçici çözümlere başvurduğunu savunan Kızgın, "Bu nedenle yurttaşlara hava kirliliği yaratan könıiir ve küçiik çapta gıda yardımları dağıtmak suretiyle yurttaşlann adeta sadakava alıştu*ıldığını gözlemliyoruz" dedi. BAR1Ş ANNELERİ İNİSİYATİFÎ 'Tüm anneler barış için çaba göstermeli J DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'da bir süre önce Genelkurmay Başkanlığı'nın da aralarında bıılunduğu birçok kurumda yetkililerle görüşen "Barış Anneleri İnisiyatifi" üyesi kadınlar, "Tek tarann annesi değiliz. Tüm anneleri barış mücadelesine bekliyoruz" dediler. Grup adına yapılan yazılı açıklamada kadınlar, Ankara'da görüşmeleri demokratik ve barışçıl içerikle yaptıklarını belirttiler. Her şeyden önce annelik duygusuyla hareket ettiklerini anlatan kadınların açıklamasına şöyle devam edildi:" Türk-Kürt iarkı gözetmeksizin büti'uı anneleri kapsayan, ülkemizde kanayan bu yarayı sarmak isteyen, çocukları çatışmalarda yaşamını yitiren, cezaevinde olan, asker olan, çocuklarına savaşsız bir ortamda iyi bir gelecek sağlamak isteyen, yüreği aııne selkali ile dolu olan, dini, dili, ırkı ne olursa olsun her anneye seslenmeyi ve kapsamayı esas alaıı ve sadece annelik misyomı ile hareket eden bir inisiyatiiîz." 'Aitık çocuklarımız ölmesin' Çatışmalardan zarar gören tüm annelerin sesi olmayı amaçladıklarını anlatan kadınlar, açıklamalarında, "Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun yüreğimizi scsimize katarak 'Artık çocuklarımız ölmesin' demeye devam edeceğiz. Barışın tarafı olarak, insani taleplerimizle barış ve kardeşlik için öncelikle Türk asker annclerini, Kürt annelerini, Türkiye ve dünyada barış için çalışan, kimliği, dili, dini, ırkı ne olursa olsun tüm anneleri ve 'kadınım, anayım' diyen herkesi bizimle ortak hareket etmeye ve Barış Anneleri Inisiyatifi'ne katılmaya, kanı durdurmaya çağmyonız" dediler. Ahmet ve Uğur Kaymaz'ı öldüren polisler hakkındaki istem reddedildi Kızıltepe'de tutuldama yok DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Mardin'in Kızıltepe ilçesinde Uğur Kaymaz ve ba- bası Ahmet Kaymaz'ın ölümün- den sorumlu tutulan 4 polisin tııtuklanmaları istemi ikinci kez reddedildi. Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 21 Kasım'da Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz'ı terörist oldukları gerekçesiyle öldüren polisler Yaşafettin Açıksöz, Meh- metKaraca,SeydiAhmet Töngel vc Salih Ayaz'ın tutuklanmaları- nı isteyen aile avukatlan Erdal Kıızıı ve Hüseyin Cangir' in ikin- ci girişimleri de sonuçsuz kaldı. İlk talep de reddedilmisti Avukatlar, bir süre önce hak- larında Uğur ve Ahmet Kay- • 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz'ın ölümünden sorumlu tutulan 4 polisin tutuklanmaları istemi ikinci kez reddedildi. Sanıklar 12 Şubat'ta gerçekleşecek duruşmaya tutuksuz olarak katılacaklar. maz' ı " Resnıen görevli oldukla- rı sırada yasal silah kullanma sı- nırı ile yasal savunma sınırım aşarakfaili belü olmayacakşekil- de öldürmek" iddiasıyla Mar- din 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde toplam 42 yıl hapis istemiyle da- va açılan sanıklann tutuklanma- sı için mahkemeye başvurdu. Ancak mahkeme, sanıklann me- mur oluşları ve sabıt ikametle- rinin bulunuşu gerekçesiyle ta- lebi reddetti. Bunun üzerine avukatlar, bu kez üst mahkeme sıfatıyla I. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, bir önceki ret kararınm kaldırılma- sı ve sanıklann tutuklanması ta- lebiyle itiraz etti. Itirazı değer- lendiren üst mahkeme, sanık po- lıslerintutuklanmalannabirön- cekı mahkemenin verdiği kara- rı dikkate aldığı gerekçelerle ge- rek görmedı. Tutuksuz yargılanacaklar Böylelikle sanıklann tutuklan- malan için yapılabilecek başvu- ruyollantükendi. Sanıklar 12 Şu- bat'ta gerçekleşecek duruşmaya tu- tuksuz olarak katılacaklar. Öte yandan Dıyarbakır Cum- huriyet Savcılığı, Uğur Kay- maz'ın annesi Makbule Kay- maz'ın "terör örgütü üyesi" ol- makla suçlandığı fezlekesıyle il- gıli incelemesini sürdürüyor. Makbule Kaymaz için 12.5 yıl istenebilir Fezlekede Kaymaz ailesinin evi "milis evi" olarak niteleni- yor, Makbule Kaymaz da örgüt üyesi olmaklasuçlanıyordu. Bu iddiaların yer aldığı fezlekeyi inceleyen savcılığın, aynı yön- de kanaat getirnıesi halinde Makbule Kaymaz hakkında ör- güt üyeliği suçlamasıyla 12 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle da- va açılacak. Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, cezaevi operasyonuna kaıılan Çanakkale Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü'nde görevli 15 itfaiyeci lanık olarak dinlendi. Sanıklann tııtukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti duruşmayı erteledi. (Fotoğraf: A A) Hayata Dönüş Operasyonu davasmda 15 itfaiyeci tanık olarak ifade verdi itfaiye tebizinden6 şehit' anonsu ÇANAKKALE (AA) - Çanakkale E-Tipi Cezaevi'nde 5 yıl önce yapılan, Hayata Dö- nüş Operasyonu'na ilişkin 154 mahkûm ile 563 güvenlik görevlisi hakkında açılan da- vanın görüşülmesine dün devam edildi. Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, cezaevi operasyonuna katılan Çanakkale Belediyesi İtfaiye , Müdürlüğü'nde görevli 15 it- faiyeci tanık olarak dinlendi. Çanakkale İtfaiye Müdürlü- ğü'nde onbaşı olarak görev yapan Necat Yılmaz, operas- yon sırasında telsiz muhabe- resine göre içeriye su sıktık- larını belirterek gördüklerini şöyle anlattı: 'Bir şehit verdik' lardı. Bu sırada görüntü alan görevli polis me- mııru, içeride silalılı birinin olduğunu söy- lediği sırada, canılaı ı kırılmış pencereden dışarıya ateş edildi. Ateş edildiği yerde, mev- zi almış bir nıanga askervardı. Bir asker ınev- zi değiştirdiği sırada vurularak yere düştü. Ondan sonra iki el daha ateş edildi. Benim • Çanakkale İtfaiye Müdürlüğü'nde onbaşı olarak görev yapan Necat Yılmaz, duruşmada verdiği ifadedc, opcrasyonun son günü bir askerin vurulduğunu gördüğünü belirtti. Yılmaz, "Benim elimde telsiz vardı. Bir şehit verdik diye gayri ihtiyari anons ettim. Askerin hedef alınarak mı yoksa tesadüfen mi vurulduğunu bilmiyorum" dedi. bulunan bir kanalın içine attılar." 'Türk, tanık olarak dinlensin' "Sanırım operasyonun son günüydü. Va- li, Cumhuriyet Başsavcısı ve görevli general içeriye girmiş ve kömürlüge doğrıı vürüyor- elimde telsiz vardı. Bir şehit verdik diye gay- ri ihtiyari anons ettim. Askerin hedef alınarak mı yoksa tesadü- fen mi vurulduğunu bilmiyorum. Askerin öl- dürülmesinin ardından Vali, Cumhuriyet Başsavcısı ve komutan kendilerini vakında Ifadelcrin alınmasının ardından sanık ve- killerinden Avukat Behiç Aşçı, geçen duruş- mada kendilerine verilen CD'deki görüntü- lerin operasyonun tamamı- nı yansıtmadığını ifade ede- rek, "Tanıklarmifadesinden Emniyet Müdürlüğü tara- fından da kayıt yapıldığı an- laşılıyor. Kayıtların celbini ve olay zamanında Adalet Bakanı olarak görev yapan ı Hikmet Sami Türk'üntanık olarak dinknnıcsinitalcpcdi- yonız" diye konuştu. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının bu talebini reddederken tutuklu sanık Muhar- rem Güzel ile birlikte 6 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruş- mayı erteledi. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Megalomaninin Tepesi Ecevitler, birbiri ardına (herhalde son) bombaları- nı patlattı. Bir tanesi, Atatürk'ten Inönü aracılığıyla kendisi- ne intikal ettiğini ileri sürdüğü "Musul'un alınması" vasiyetini açıkladı. Diğer Ecevit de "Din elden gidiyor" diye yaygara- yı bastı! Affedersiniz, çok nazik olmadı bu tanımlamalar, ama ileri sürdükleri de ülkemiz açısından hiç nazik de- ğil! Eğer bunlar "megalomaninin doruk noktası", "si- yasetin kendilerini bırakmış olmasına duydukları he- zeyan" denmez ve söyledikleri ciddiye alınırsa, Tür- kiye'nin başına pek çok çorap örecek ve örülmekte olan çorapları da pekiştirecek cinsten büyük politika- cı palavraları bunlar. Ben, "belgesi, aslı astan olmayan iddialarla toplu- mu heyecanlandırmaya, toplumda panikyaratmaya, ülkede insanları birbirine kırdırmaya, ülkeyi savaşa sü- rüklemeye yeltenmeye" çalıştıkları için her ikisini de sorguya çekecek bir savcı arıyorum! • • • Ecevit, Cumhurbaşkanı'na çıkıyor ve Atatürk'ten inönü'ye, ondan da kendisine intikal eden sözde bir vasiyeti "devlete teslim ediyor!" Atatürk İnönü'ye "Musul'u al" demiş. Inönü de "durum müsait" olmadığı için alamamış. Bunu o zamana kadar da kimseye söylememiş! Ecevit'in, parti başkanlığını ele geçirmek için İnö- nü'ye karşı kıyasıya mücadele verdiği bir dönemde... 12 Mart 1972 darbesinden birkaç ay önce, ülke bü- yük kargaşa içinde, CHP kaynıyor... ...Inönü Ecevit'i çağırmış, ona, "Bakseningelece- ğin parlak, ileride başbakan olacaksın, Atatürk'ün bana 'Musul'u al' diye vasiyeti var. Durum müsait değildi, yapamadım. Bu vasiyeti sana emanet edi- yorum, durum müsait olunca Musul'u almamazlık etme!"... Demiş... Sayın Erdal İnönü'ye sordum, şunları söyledi: "Böyle bir vasiyeti hiç duymadım. Babamın böy- le bir şey söyleyeceğini tahmin etmiyorum. O za- manlar babam Ecevit'le parti içinde büyük bir siya- si çekişme halindeydi. Böyle bir durumda Ecevit'e neden böyle bir şey desin?.. Ayrıca babam, politika- cı olarak çok temkinli bir insandı. Ülkeyi maceraya sokacakpolitikaları benimsemezdi. 1967'deKıbrıs'ta uçakları uçurdu, ama Kıbrıs 'a o koşullarda çıkmadı. Büyük ülkelerin, asla tasvip etmeyeceğini bildiği bu tür maceralara girişip ülkenin başına iş açacak birpo- litik yapısı yoktu" dedi. Sayın Erdal Inönü'nün söyledikleri tarihsel olarak da doğru saptamalardır. Tam tersine, Inönü'nün Ecevit için tam da o sıralarda "Ecevit, bir Enver'dir" dedi- ği yazılıp çizilmektedir! • • • Acaba Ecevit neden böyle bir girişimde bulundu ve durup dururken, aslı astarı belirsiz bir vasiyet ortaya attı? Üstelik, böyle bir vasiyet olsa bile, uluorta bunu "faş ederek", geçmişe, Atatürk'e ve İnönü'ye ve böy- le büyük bir vasiyete "ihanet ederek" onu ayaklara düşürdü?! Atatürk dile getirmemiş! Inönü dile getirmemiş! Ama Ecevit açıklıyor! Ecevit'in siyasi kişiliğini tanıyanlar için böyle bir "bomba "nın ne anlama geldiğini tahmin etmek zor de- ğii. Ecevit, aklınca bir "Atatürk-lnönü-Ecevit" tarih- sel kahramanhk, şeflik çizgisi kuruyor! Kendisinin ye- rini böylece sağlığında belirlemiş oluyor! Ama, "vasiyeti faş ederek" de kendisinin çizdiği bu hayali hatta (ve kıratta!) aslında yeri olmadığını gös- teriyor! Megalomaninin tam tepe noktasındayız.. Oraya varanın kestirmeden aşağı yuvarlanması da kaçınıl- maz bir olgudur.. Türk Ordusu'nun Musul'agirmesini istiyor.. "ABD'nin onayıyla olsa tabii iyi olur, ama olmasa da girmeli Or- dumuz". Acaba iki yıl önce iktıdardayken, "ona tev- di edilen bu sırn" niye kendisi gerçekleştirmedi de başkalarını savaşa sürme politikası izliyor? O tarihte Türkiye zaten batmış, ya herro ya merro bir de Irak'a yürüseydi ya! Ecevit, müdahale ettiği Kıbrıs konusunu bile 30 yıl- datemizleyememiş, çözememişbirpolitikacıdır. Şim- di önümüzdeki 100 yıl boyunca çocuklarımızı sonuç- larına mahkûm edeceği bir başka müdahaleyi gün- deme getirme cüretini göstermektedir! Olayın bir diğer yüzü de Türkiye'nin dış politikada komşularıyla ilişkilerini düzeltmeye çalışmasından duyduğu rahatsızlığı dışavurmasıdır.. Ecevit'in bu uy- duruk vasiyeti, eğer ciddiye alınırsa, ülke üzerine atı- lan bir bombadır! Sevgili eşinin "Din elden gidiyor!" bombasına ge- lince... obursalifrrcumhuriyet.com.tr. İRAN'A 'ÖLDÜRMEYİN' ÇAĞRISI Antalyalı kadınlar: Fatma yaşamalı GÜRSU KUNT ANTALYA - Antalya Kadın Danışma ve Daya- nışma Merkezi gönüllü- lerinın de aralarında bu- lunduğu bir grup kadın, Iran'da hakkında ölüm kararı çıkan Fatma Hakikat-Pajouh'a destek için kampanya başlattı. Iran gazetesi Itimat'ta çıkan haberde, 32 yaşın- daki Fatma'nın ilk evli- liğınden olan 15 yaşın- daki kızına tecavüz giri- şiminde bulunulmasın- dan sorumlu tuttuğu ko- casını öldürmekten ölüm cezasına çarptırıldığı ve her an infaz riski altında olduğu belirtiliyor. Ha- berden yola çıkan Antal- ya Kadın Danışma ve Da- yanışma Merkezi gönül- lüsü kadınlar, e-posta zin- ciriyle olayı protesto edi- yor. Kadınlar lslam Cum- huriyetı lideri Ali Hamaney'e gönderdik- leri elektronik posta me- sajlarında şu cümlelere yer verdi: "Fatma'nın, kocasını öldürme sııçun- dan ölüme mahkûm edil- diğini biliyorum. Fatma'nın ölüm ceza- sıııın derhal hafiflctilme- sini sizden ısrarla istiyo- rum. Fatma'ya karşı açı- lan davadelillerinin,mah- kûmiyetinin daha üst bir ınahkemede değerlendi- ı ilınesini de kapsayacak şekildcincelenmesi koıııı- sıında ısrarediyorunı. Si- ze imzanız bulunan Ulus- lararası İnsan Hakları Bildirgesi'nin 3. madde- sini habıiatırım ki her in- sanın yaşama lıakkı var- dır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle