Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 2005 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Şecaat APZ Ederken...
Doğrusu, sözcükleri bulmaktazorlanıyorum. öf-
ke desem değil, ondan değişik ve öte bir duygu,
yanlışa kızmak desem, olay yanlışın ötesinde, şaş-
kınlık, üzüntü ve hatta... Her neyse, olayı anlamak
güç, arkasındaki nedeni anlatmak daha güç.
Bülent ve Rahşan Ecevit'ler, aktif siyaset sah-
nesinden ayrılalı şunun şurasında çok olmuyor.
Ama kısa sürede yeniden aktif siyaset gündemi-
nin baş köşesine oturdular.
Hem de nasıl!..
Bülent Bey, Atatürk'ten Inönü'ye, ondan da ken-
disine intikal eden bir vasiyeti açıkladı. "Türkiye
Musul'u almalıydı."
Aynı vasiyetten Yalçın Küçük de, Ceviz Kabu-
ğu programında söz etti. Yalnız onun açıklamasıy-
la kalsaydı pekfazlayankı uyandırmayacak, Küçük'ün
çevresi ile sınırlı kalacaktı.
Ama Bülent Bey de aynı hususu kendisine Inö-
nü'nün söylediğini açıklayıverdi.. bunca yıl sonra.
"Yurtta sulh, cihanda sulh" diyen Atatürk, Inö-
nü'ye söylemiş Musul'u almasını, Inönü de Bülent
Bey'e, hem de tam Ecevit altını oyarken aynı vasi-
yeti yapmış.
Basında ciddi kalemlerin hiçbiri bu açıklamayı
ciddiye almadı. Her ikisini de tanıyan kişilerin hiç-
biri böyle bir şeyin olabilirliğine ihtimal vermedi.
Kimse çıkıp, Bülent Bey'e de sormadı, "Ee bira-
der, madem öyle bir vasiyet vardı, kafadan Irak'a
dalmaya aday Özal'ı o zaman niye eleştirdin?
Adam nihayetinde, Atatürk'ten Inönü'ye, ondan
da sana geçen bir vasiyeti yerine getirmek üzere
kolları sıvıyordu" diye.
Neyse, bu olay üzerinde fazla durmanın anlamı
yok. "O, ona demiş ki, dediği de bana dediydi ki"
şeklinde nakledilen öykünün analizini yapmak müm-
kün değil.
Olayın ilginç yanı, Bülent Bey'in büyük dönüm nok-
talarında hep sağa doğru direksiyon kırması; şim-
di de, sınır ötesi fetih önerilerinde bulunarak nice
şovene parmak ısırtıyor.
•••
Aradan birkaç gün geçti geçmedi, Rahşan Ha-
nım çıktı ortaya ve kısa biraçıklamayaptı, özeti şu:
- Uyanın ey ehli vatan din elden gidiyor!..
Ne olmuş? MisyonerlerTürkiye'de cirit atıyorlar-
mış, apartıman dairelerinde kiliseler kuruluyor, Müs-
lümanlar Hak Dini'nden çıkarılıp Hıristiyan yapıl-
maya çalışılıyormuş.
Türkiye Cumhuriyeti'nde dinin elden gitmesi teh-
likesiyle karşı karşıyaymışız ve de bunu fark eden
tek kişi de Rahşan Hanım'mış.
Gerçi daha önce DSP'nin yeni genel başkanı da
açıklamış bunu, ama kimse fazla üzerinde durma-
mış.
Rahşan Hanım açıkladıktan sonra da kimse üze-
rinde fazla durmadı. Kimse Türkiye'deinsanlarındin-
lerinden vazgeçeceklerini ve Hıristiyan olacakları-
nı düşünmedi.
Tepki tam ters oldu. Herkes Rahşan Hanım'ın çı-
kışına şaşırdı, okadar.
Rahşan Hanım'ın ne yapmak istediğini anlamak
güçtü. Acaba, AKP'yi din silahı ile mi vurmak isti-
yordu?..
Fethullah Hoca'nınyurtiçi veyurtdışındaki okul-
larından övgüyle söz edenler, onun Müslümanlığı
yayma çabalarına alkış tutanlar, şimdi benzeri olay-
lar karşısında alarm zillerini çaldırıyorlardı.
•••
Bülent Bey'e olduğu gibi Rahşan Hanım'ın çıkı-
şına karşı da söyleyecek söz bulamıyorum.
Daha doğrusu başka birçok kimse gibi ben de
buluyorum, amatarihi kişiliklerine hürmeten bunu
söyleyip yazamıyorum.
Rahşan Hanım'ın din silahıyla vurmak istediği
AKP cenahından, Abdullah Gül'den gelen yanıt,
Ecevitler'in de dönemlerinde imam hatipleri ve Ku-
ran kurslarını kapattıkları yolundaki eleştiriye cevap
verirken öyle yapmadıklarını, tam tersine yerine ye-
nilerini açtıkları oldu.
Sağ olsun, bizim yıllardır kimilerine anlatamadı-
ğımız gerçekleri, o kendi ikrar ediverdi.
Sayın Ecevitler böylelikle çekildikleri siyasete ga-
rip bir dönüş yaptılar. Partileri üzerindeki etkilerini
ise geçen gün gazeteci dostumuz Ahmet Tan ile
yapılan bir söyleşiyi dinlerken bir kez daha gördük.
Ahmet Tan, Rahşan Hanım'ı savundu ve DSP'nin
din ve vicdan özgürlüğüne saygılı bir laikliği savun-
duğunu programınayazmış bir parti olduğunu söy-
ledi.
Nedemeli?..
Işte laikliğe karşı şike, işte DSP, işte vicdan öz-
gürlüğüne saygılı laiklik, işte...
Keşke Ecevitler ayrıldıkları siyasete böylesine
dönmeselerdi, keşke!..
asirmenfr'cumhuriyet.com.tr
Ertuğrul Günay'ın açtığı dava
CHR, reddi hâkim
îsteminde bulundu
ANKARA (Cumhu-
riyetBürosu)-CHP,es-
ki genel sekreterlerden
Ertuğrul Günay' ın par-
tiden ihraç edilmesine
ilişkin kararın iptali is-
temıyle açtığı davada,
"ihtiyati tedbir" kararı
veren Ankara 2. Asliye
Hukuk Malıkemesi Hâ-
kimi Yılmazİğrekhak-
kında "reddi hâkim'1
is-
teminde bulundu.
Günay1
ın, Yüksek
Disiplin Kurıılu'nun
(YDK) 12 Ekim 2004
tarihinde verdiği "ke-
sin ihraç" kararının ip-
tali istemiyle açtığı da-
vada, CHP Genel Baş-
kanlığı'nın avukatı Şa-
hin Mengü, dava dilek-
çesine karşı cevaplannı
mahkemeye sundu.
CHP'nin lOsayfahk
cevap dilekçesinde, Hu-
kuk Usulü Muhakeme-
leri Kanunu'nun 103.
maddesine göre, "ge-
cikmesinde tehlike olan
veya önemli bir zarar
olacağı anlaşılan haller-
de, olayın niteliğine gö-
re ihtiyati tedbir kararı
verilebileceği" belirtile-
rek özetle şu görüşlere
yer verildi:
"Sayın mahketnenin
huzurundaki davanın
konusu oian davacının
CHP'den ihracının dur-
durulmasuun gecikme-
sinde, sadece davacı asi-
lin parti içi demokratik
bir yanşa kanlanıanıa-
sı tehlikesi söz komısu-
dur. Parti içinde ihtiya-
ti tedbir kararı verildi-
ği tarihte henüz ne ilçe,
il kongreleri nede kurul-
tay süreci başlamış de-
ğildir.''
Muhalif vekiller, YDK'nin karannı 'korku imparatorluğuna başkaldın' olarak değerlendirdi
Baykal'ı istifaya çağırdüar• Sangül
kurultaya
dönük bölge
toplantıları
ve mitinglere çıkıyor. Henüz
kesinleşmeyen programa göre
Sangül, en az 10 ilde miting ve
bölge toplantısı yapacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP'de genel başkanlık yanşına ha-
zırlanan Şişli Beledıye Başkanı Mus-
tafa SarıgüTe destek veren 14 millet-
vekili, CHP lideri DenizBaykal'ın is-
tifasını istedi.
CHP'de son olarak Diyarbakır Mil-
letvekili Muhsin Koçyiğit'in katıh-
mıyla sayılan 14'e yükselen Sarıgül
yanlısı milletvekilleri Baykal'ın YDK
üyeleri ve Sarıgül'e yönelik suçlama-
lanna ortak açıklamayla yanıt verdi.
Açıklamada, MuzafferKurtulmuşoğ-
lu, İsnıail Değerli, MehmetTomanbay,
Hasan Aydın, Ahmet Güryüz Keten-
ci, Muharrem Toprak, Sefa Sirmen,
Züheyir Amber, Ersoy Bulut, Türan
Tüysüz, Muharrem Eskiyapan, Hüse-
yin Özcan, Erdoğan Kaplaıı ve Muh-
sin Koçyiğit imzası yer alırken Eski-
yapan ve Kaplan, mazeretleri nede-
Sarıgül hakkında suç duyurusunda bulunacak
Emniyet, sahteplaka için hareketegeçti
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Emniyet Genel Müdürlüğü,
Ankara'da "sahte" plaka ile dola-
şan Şişli Belediye Başkanı Mus-
tafa Sarıgül hakkında suç duyuru-
sunda bulunmaya hazırlanıyor.
Mustafa Sarıgürün Yüksek Di-
siplin Kurulu'nda savunma yap-
mak için geldiği Ankara'da, ma-
kam aracına "06 CHP 356" sahte
plakasını takması üzerine emniyet
harekete geçti.
Otomobilin basına yansıyan fo-
toğraflarını ihbar kabul eden Em-
niyet Genel Müdürlüğü, lstanbul
Emniyet Müdürlüğü'nde tescil
kaydı bulanan makam aracında
sahte plaka kullandığı gerekçe-
siyle Sangül hakkında suç duyu-
rusunda bulunacak. Emniyet suç
duyurusunu Trafik Yasasfnın
"Araçlar, tescil belgesi, trafik bel-
gesive tescil
plakalan
araç üze-
rinde veuy-
gun du-
runıda bu-
lundurulmadan trafiğe çıkarıla-
maz" hükmüne dayandıracak.
Mustafa Sangül hakkında aynı
suçlama çerçevesinde 45.80 YTL
para cezası da uygulanacak.
niyle toplantıya katılamadı. Mersin
millervekili Ersoy Bulut'un okuduğu
açıkJamada, Baykal 'ın CHP tarihinde
ilk kez YDK'de rüşvetle karar alındı-
ğı şeklinde "talihsiz, mesnetsiz ve in-
safsız" suçlamalarda bulunduğu kay-
dedıldı. Baykal'ın kendi iradesiyle be-
lirlediği disiplin kurulu üyelerini, is-
tediği yönde karar vermediği için bu
kadar ağır suçlamasının hiçbir parti-
de görülmediği belirtilen açıklamada,
Baykal'ın son dönemde partililere kar-
şı bu tür "hayali ve dayanaksız" suç-
lamalarda bulunduğu kaydedildi.
Milletvekilleri zan altında'
Baykal'ın 3 Temmuz Kurultayı'nda,
birmilletvekilini de danışmanı aracı-
lığıyla CIA ile ilişkı içinde olmakla suç-
ladığı anımsatılan açıklamada, bu mil-
letvekilinin kimliği açıklanmayarak
tüm milletvekillerinin zan altında bı-
rakıldığı ifade edildi. Muhalıfler, "Yi-
ne kendisine karşı olan partilileri ça-
pulcular diyerek suçlanuş ve böylelik-
le bir ilki daha gerçekleştirmiştir'' gö-
rüşüne yer verdi. Baykal'ın "hırsı ve
ihtirasr uğruna CHP'yi hançerlemek-
ten kaçınmadığını savunan muhalifler
şu görüşleri dile getirdiler:
"Bu hırsa davalı, kavgacı, tehditede-
rek. sindirerek sonuç alnıa yöntemi de-
nıokrasilerde görülen bir yöntem de-
ğildir. Deniz Baykal bu yöntemle
CHP'nin en önemli olmazsa olmazı
olan temiz siyaset, temiz toplum iddi-
asını maalesef büyük miktarda yara-
lamıştır. Kcndisinin asılsı/ suçlamala-
n sonucunda istediği kararuı YDK'den
çıkmaması üzerine bir panikle kurul-
tay çağnsı yapmıştır. Cenel başkanın
kurultay çağnsı yapmak yerine bu gö-
revinden istifa etmesi gerekir."
Bu arada Baykal'ın YDK üyesi
Ergün Aydoğan'a rüşvet verme gi-
rişiminde bulunmakla suçladığı Ca-
fer Dursun, muhaliflerden Hasan
Aydın ve Turan Tüysüz ile birlikte
bugün TBMM'de bir basın toplan-
tısı düzenleyecek. Dursun'un iddi-
alara "yeni bilgi ve belgelerle" yanıt
vereceği belirtildi.
Sangül'ün İlk hedefl Ordu
Sangül ve kendisine destek veren
milletvekilleri, kurultaya dönük stra-
teji belirleme çalışmalannı sürdürüyor.
Bu çerçevede Sangül yanlısı milletve-
killeri Ankara'da Iran Caddesi'nde bir
ofis kiraladılar. Sangül'ün 10 kadar il-
de bölge toplantılan ve miting yapma-
sı planlandı. Sangül'ün ilk mitingini
de 28 Mart seçimleri öncesinde il ör-
gütü, genel merkezle ters düşen Ordu'da
yapması planlanıyor. Muhalif millet-
vekilleri de kurultaya kadar 81 il de-
legesine ulaşmayı hedefliyor.
Baykal, çağnsmm özünün rüşvetin R'sini bile CHP'den uzaklaştırmak olduğunu söyledi
'Pisliği kurultay temizleyecek'
1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
SAĞLIKTA "ÜZELLEŞTİRME"DEN ÖNCE ÖZELLEŞTİRMEDEN SONRA
Rüşvet suçlaması yapan Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Ergün Aydoğan:
'CHPTi gibi davrandun'
TAKVÎM
Seçimli
kurultay
tekgünde
yapılacak
CHP'de kurultaya
yönelik çalışmalar da
başladı. Dün akşam
toplanan merkez
yürütme kurulunda
kurultay takvimi
netleştirildi. Buna
göre kurultay 29
Ocak Cumartesi
günü Ahmet Taner
Kışlalı Spor
Salonu'nda
yapılacak. Yaklaşık 2
bin 500 kişılik salona
sınırlı izleyici
alınacak. Tek gün
olarak planlanan
Kurultayda sadece
genel başkan adaylan
konuşacak. MYK'de
ayrıca bu cumartesi
il başkanlarının
Ankara'da
toplanması
kararlaştırıldı. Pazar
günü de CHP lideri
Baykal lstanbul'da
delegelerle toplantı
yapacak.
COŞKUN YAMAN
BALIKESİR- CHP Yüksek Di-
siplin Kurulu Üyesi Ergün Aydoğan,
diğer YDK üyesi Cafer Dursun'a
yönelik "rüşvet teklifettiğT yönün-
deki suçlanıalanyla ilgili "Bu bir id-
dia değildir. Yaşanmıştır. Olay son-
rası CHP'li olmanın bilinciyle ses-
siz kalamayacağımı düşündüm" de-
dı.
CHP Balıkesir tl Başkanı Münir
Balkanlı'yla birlikte dün basın top-
lantısı yapan Aydoğan, YDK üye-
si Cafer Dursun'un, yine kurul üye-
si Engin Baba ile Balıkesir'e gel-
diğinde kendisine sarı büyük bir
zarf içinde "Bu senin " diyerek pa-
ra verdiğini belirtirken parayı hemen
iade ettiğini söyledi. Paranın iddia
edildiğinin tersine, Türk lirası oldu-
ğunu belirten Aydoğan, miktarını
saymadığını da vurguladı. Olayı ön-
celikle genel başkan Deniz Baykal
olmak üzere yetkili organlanna an-
lattığını belirten Aydoğan, sözleri-
ni şöyle sürdürdü:
"Bu bir iddia değildir, yaşanmış-
tır. Bu olay maalesef toplumun her
kesimindeki yozlaşmanın,çürümüş-
lüğün göstergesidir. CHP bııgüne
kadar bu yozlaşmanın, çürümüşlü-
ğün dışında kalmıştır. Olayın
CHP'nin en yüksek orgamnda ya-
şanması da kaygı vericidir. CHP'de
siyaset yapan insanlar böyle bir an-
layışı taşımamalıydı. Olay sonrası
CHP'li olmanın bilinciyle sessiz ka-
lamayacağunı düşündüm. tkinci ge-
nel başkammız Sayın tsmet Inö-
nü'nün tarihe nıaJ olmuş, çokönem-
li 'Bir ülkede namuslular da namus-
suzlar kadar cesur ve yürekli olma-
lıdır' sözünü düstur edinmiş, şiar
edinmiş bir kişi olarak, durunıu yet-
kili kurullara aktardım. Bu olayı
kinıseye taraf olmak adına yapma-
dım.Olayınüzerininörtülmemesige-
rektiğine inandun. Bir CHP'li gibi
davrandım."
Suçlanan Cafer Dursun'un ise ra-
mazan ayında, daha sonra da 8-9
Aralık 2004 tarihlerinde Balıkesir'e
geldiği öğrenildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'de 29
Ocak'ta yapılması planlanan 13. Olağanüstü
Kurultay'a dönük takvim belirleme çalışmalan
sürerken kurultay sürecinde "süa pazarlıklann"
yaşanması bekleniyor. CHP'de "lider sorunu
olmadığuu" savunan bir grup milletvekili ve partili,
"parti vitrininin değiştirümesi" koşuluyla Baykal'a
destek verebileceklerini belirtiyor. CHP lideri
Deniz Baykal ise dün Sangül yanlısı
milletvekillerinin kendisini suçlayan
açıklamalarına, "Olağanüstü kurultay çağnmın
özü, rüşvetin R'sini bile CHP'den uzaklaştırmaktır''
yamtını verdi. Baykal dün sabah saatlerinde ortak
açıklama yaparak kendisine ağır eleştiriler yönelten
Mustafa Sangül yanlısı milletvekillerine, birkaç
saat sonra yaptığı yazılı açıklamayla yanıt verdi.
Kurultay çağrısımn özünü "Rüşvetin R'sinin bile"
CHP'den uzaklaştınlmasının oluşturduğunu
kaydeden Baykal, "Olayın nıerkezinde rüşvet
alınması, rüşvet verilnıesi gibi her CHP'liyi
kahredecek bir durum varken rüşveti bir kenara
koyup bunun bir genel başkanlık mücadelesi gibi
sunulması büyük haksızhkbr" görüşüne yer verdi.
CHP'de genel başkanlık
için yanşa girmenin
saygın bir iş olduğunu
belirten Baykal, "Ama
CHP'de rüşvetle iş
görmeye yeltenmek ayrı
bir iştir. Bu ikisi birbirine
kanştırüamaz" dedi.
Baykal, muhaliflerin
rüşvet iddialannın
odağındaki YDK
üyeleriyle ilgili neden
parti yönetiminin hiçbir
işlenı yapmadığı
yönündeki
eleştirilerineyse "Genel
başkan olarak YDK veya
YDK üyelerine yaptıı ım
uygulama yetkim yok"
yamtını verdi.
Liderlik değil
yönetim sorunlu'
• CHP içinde
"genel başkanlık"
sorunu olmadığmı
savunan bazı
milletvekili ve
partililer, Baykal'a
"parti vitrinini
değiştirmesi" için
baskı yapmaya
hazırlanıyor.
lstanbul İl Başkanı Öktem, Baykal'ın yanmda olduğunu açıkladı
' Sonuç şimdiden belli'
<•*•*«:..
Şinasi Öktem
EBRU ERDOĞAN
CHP lstanbul İl Başka-
nı Şinasi Öktem, lstan-
bul'un net ve katı bir ör-
güt olduğunu ifade ede-
rek, olağanüstü kurultay-
da genel başkanhğa aday
olacağını aylar önce açık-
layan Şişli Belediye Baş-
kanı Mustafa Sarıgül'ü
ciddiye almadığını söyle-
di. İstanbul delegelerinde
bazı firelerin olabileceğı-
ni fakat bunun ciddi bir
rakanıa ulaşmayacağını
belirten Öktem, Sangül'ün
aday olacağına da inan-
madığını kaydetti.
Öktem, partisinin ner-
den kaynaklandığını bil-
mediği bir kurultay has-
talığına yakalandığını an-
latarak, bunun örgütlere
zarar verdiğini söyledi.
CHP'nin bu kurultayda,
yeni bir yapı ve yeni bir
vizyon ortaya koyması ge-
rektiğini ifade etti. San-
gül'ün "812oyalacağım"
sözlerini anımsatan Ök-
tem, "İstanbul'da millet-
vekilleri dışında 140 dele-
ge var. Ben 140 delegenin
tamamının kime oy vere-
ceğini bilemem. Sarıgül bu
sayıyı nerden bilebüiyor?
Sarıgül, aklına geleni söy-
lüyor. Siyaset ciddi bir iş-
tir" diye konuştu.
Olağanüstü kurultayın
sonucunun şimdiden bel-
lı olduğunu savunan Ök-
lem, birkaç parti meclisi
(PM) üyesi dışında, yöne-
tim kurulunda önemli de-
ğişikliklerin olmayacağı-
nı öne sürdü.
Bu konudaki yetkili
kurulların Parti Meclisi
ile kurultay olduğunu belirten Baykal şu görüşleri
dile getirdi: "Ben bu durunıu öğrendikten sonra
yetkili kurullanmı/ın duruma el koyması
gerektiğine inandığım için hemen harekete geçtinı
ve yapmam gerekeni yaptını. Genel başkan olarak
bu pisliğiıı temizlenmesi, hesap sorulması için en
yetkili orgammız olan kurultayımızı olağanüstü
toplantiya cağıı tlını. Benim aldığun kurultay
kararının özü budur. CHP bu pisliği temizlemelidir,
temizleyecektir. Rüşvetle CHP adının yan yana
kullanılmasından, hele hele rüşvetle CHP'den karar
alınmaya çalışılmasmdan zül duyanm." Bu arada
CHP içinde Sarıgül'e karşı oian ancak parti
yönetiminden de memnun olmayan milletvekilleri
Baykal'a "Çevreni değiştir" baskısı yapmaya
hazırlanıyor. CHP'de "liderlik" değil, "parti
yönetiminde sorun" olduğunu savunan bu gruptaki
milletvekilleri ve partililer, Parti Meclisi ve daha
sonra belirlenecck Merkez Yürütme Kurulu'nun da
tamamen yenilenmesinı istiyorlar.
Tüvsüz'e kınama isteml
Bu arada CHP Grup Yönetimı sürpriz bir girişimle
Sarıgül yanlısı Şanlıurfa Milletvekili luran
Tüysüz'ü, geçen kasım ayında TBMM İnsan
Hakları Komisyonu'nda aynı partiden arkadaşı
Özlem Çerçioğlu ile gırdıği tartışma nedeniyle
"kınama" istemiyle grup disiplin kuruluna sevk
etti. Grup Disiplin Kurulu Başkanı
Hali Ünlütepe, grubun sevk karannı 22 Kasım'da
aldığını, ancak kendilerine önceki gün havale
ettiğini belırterek "Bu sonuçta kınama istemi, bunu
kurultaya dönük bir girişim olarak
değerlendirmemek gerekir" dedi.