18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 O 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kulturi/r cumhuriyet.com.tr 15 KULE CANBAZI SUNAY AKIN Helebir detamokka...Toplumsal Tarih Dergisi'nin ocak sayısmın kapağında, 400 yaşına giren bir roman kahrama- nı çıkıyor karşıtnıza. Kahramanımızın kim ol- duğunu Can Yücel'in dizelerinden öğrenelim: Upuzun bir Don varya Servantes 'ten müdev- ver, Ben o yellim-yellimin kahve değirmeniyim. Yoksulluklar, savaşlar, tutsaklıklar, sürgünler, Rozinant 'ın kıçında yıllardır seferiyim. Varsın bu pirinç beden ve bu inançlı keşiş Dağ bayır dolaşırken hasret gitsin kahveye! Vurdukça güneş kursu nakışlanma Sevinçler öğütürüm o gamlı şövalyeye. Derginin sayfaları arasında Murat Belge'nin 'Don Kişotluk Nedir?' ve Özlem Kumru- lar'ın 'Don Kişot 400 Yaşında' başhkla yazı- lannı ilgiyle, bir solukta okudum. Sayın Belge, Ahmet Mithat Efendi'nin Don Kişot'u tanıya- madığının altını çizerek başlıyor yazısma. Bu bilgiyi de, yazann 'gençlik' dönemi olarak ka- bul edilen 'Çengi' adlı eserinden yaptığı birkaç alıntıyla sunuyor okura. Bunu yaparken de, Ah- met Mithat Efendi'ye bir haksızlık yapmama konusunda özen gösteriyor. Efendı 'nin, Don Ki- şot'u sonuna kadar okumamış olabileceğinı, bu yüzden de, Cervantes'in kahramanının 'gülünç bir deli' olarak algılanma olasılığını da belirt- meden geçmiyor. 'Camlı' şövalye... Ahmet Mithat Efendi'nin, söz konusu kitabın- da Don Kişot'a benzettiği, Saliha Molla adlı üfürükçü kadının oğlu Daniş Çelebı'dir. Anne- sinin büyü ve cin, peri kitaplarını okuyarak bü- yüyen Danış Çelebi 'neredeyse deliliğe yakla- şan' davramşlar sergilemeye başlar. Fakat, Ah- met Mithat Efendi öykünün bütününde, Danış Çelebi'yi 'hayalleri' peşınde koşan bıri olarak tanıtır bizlere. lşte, birkaç örnek: "Fakat zih- ninden geçen hayalleri unutmayalım", "Da- niş çelebi hayal denizinin ta derinliğine kadar daldı", "Bu ilk başarı Daniş Çelebi'nin bü- tün evhanı ve hayallerinin gerçekleşmesine bir kat daha yardınt etıniş oldu." Bız yıne de, Sayın Belge'nin belirttiği gibi, Ahmet Mithat Efendi'nin Don Kişot'u tam ola- rak anlayabildiğini söyleyemeyiz. Ama, bir öy- kü ya da romanda, Don Kişot'un eksiksiz, tam olarak irdelenmesıni de bekleyemeyiz; aksi hal- de, Don Kişot'un taklidi bir eser çıkar ortaya kı, bunu da aklı başında hiçbır öykü ya da roman yazarı yapmaz. Ahmet Mithat Efendi de zaten "bu garip zatı tstanbul'a getirdik sanmayın" diyerek tartışmaya bir sınır koymuştur. Don Ki- şot'u İstanbul'a getiren ve onu bu dert yumağı kentte gezdiren yazar Rıfat Ilgaz'dır. Ilgaz'ın ki- tabını, bu 'gamlı' şövalyeyı ne kadar tanıyıp, ta- nımadığı gözüyle okumak ne derece doğrudur, bilemiyorum!?. Ama, şiirde durum farkhdır. Şiirin kollan Don Kişot'u kucaklayabilecek güçte ve uzunluktadır; Cervantes'in ölümsüz kahramanını bizlere ek- siksiz, kusursuz olarak anlatan şiirler sıralama- sında ilk sırayı Nâzım Hikmet'e vermeliyiz. lş- te, Nâzım'ın 1947'de, Bursa Cezaevi'nde yaz- dığı 'Don Kişot' adlı şıiri: Ölümsüz gençliğin şövalyesi ellisinde uydu yüreğinde çarpan aklına, bir temmuz sabahıfethıne çıktı güzelin, doğrunun ve hakhnın: önünde şirret, aptal devleriyle dünya, altında mahzun, fakat kahmman Rosinant'ı. Bilirim, hele bir düşmeyegör hasreûn halisine, hele bir de tam okka dört dirhemse yürek, yoluyok, Don Kişot'um benimyoluyok, yeldeğirmenleriyle dövüşülecek. Haklısın, elbette senin Dülsinyan 'dır en güzel kadını yeryüzünün, sen, elbette bezirgânların suratına haykıra- caksın bunu, alaşağı edecekler seni bir temiz pataklayacaklar. Fakat, sen, yenilmez şövalyesi susuzluğumu- zun, sen, bir alev gibi yanmakta devam edeceksin ağır, demir kabuğunun içinde ve Dülsinya bir kat daha güzelleşecek... Don Klşot 400 yaşında Don Kişot'un yaralı dizlerinin acısmı dizeus- taları kalplerinde duymuşlardır. Onlardanbiri de Cahit Sıtkı Tarancı'dır. Tamam, bu yıl Don Ki- şot 400 yaşına girdi; ama, Cahit Sıtkı da 95 ya- şına basıyor 2005'te! . Tarancf nın 95. yaşını "Değirmen" adlı şıiriyle kutlayahm: Bir değirmen bilirim, Hani paramparça etmişti Kocaman kılıcım Don Kişot'un. Ah o değirmen! Su dedi döndü, Rüzgâr dedi döndü, Devranmış döndü, Değirmen durmadı döndü, Değirmen öğüttü beni; Hem de gençliğim pahasına! 400 yılda nice krallargeldi geçti... Çoğu unu- tuldu ya da tarih sınavlarında anılır oldu. Don Kişot ise dimdik ayakta! GÖSTERÎ YARIN SAAT 20.00'DE ÎŞ SANAT KÜLTÜR MERKEZÎ'NDE Fotograflarla Londra | Aşlcı anlat^Ş^azat... Kultnr Servısı -Unlu foto&rafcı Izzet Kerıbar I •> •' •>Kültür Servisi -Ünlü fotoğrafçı İzzet Keribar 3 Şubat Perşenıbe günü saat 19.00'da Akbank Kültür Sanat Merkezi'nde dia gösterisi düzenliyor. Ücretsiz olan etkinlikte Keribar, Londra'ya yaptığı dört ayrı seyahatte clde ettiği görüntüleri çeşitli bölümlere ayırarak sunacak. Londra'yı Londra yapan sokakları, müzeleri, tarihi yapıları ve özellikle insanları bir belgesel tadında izleyicisine aktaracak. Kültür Servisi - 'Binbir Gece Masalla- rı'ndan uyarlanan ve 1997-98 sezonunda sergilenen 'Anlat Şehrazat' adlı müzikalin şarkılannın bir bölümü yeniden izleyiciyle buluşacak. Atilla Birkiye'nin metin ve şar- kı sözlerini yazdığı gösterinin sahne düze- ni Mehmet Birkiye'ye ait. Müşfik Kenter ve Tilbe Saran'ın anlatıcı olarak yer alaca- ğı gösterinin şarkılannı soprano Ruhsar Ö- cal ve Özlem Soydan ile tenorHüseyin Li- kos ve bariton Kevork Tavityan seslendi- recek. Şehrazat'ın anlattığı masal, bir Ana- dolu prensi olan Abriza Ece ile Arap pren- sı olan Şarkan'ın büyük aşkıdır. Entrika, kıskançlık, çıkar, yükselme hırsı, bu aşkın etrafinda kötücül ağlarını örmektedir. ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Hakkâri, Uzakdoğu'da Değil, Türkiye'de... Çoook çok eskidenmiş: Günün birinde, yeryü- zündeki tüm dağlar, yüce dağlar bir olup toplanmış- lar ve yürüyüşe geçmişler... Yürümüşler, yürümüş- ler, yürümüşler... Tanrı da, olduğu yerden dağları iz- lermiş. Doğrusu bu yürüyüşten de biraz sıkılmaya başlamış. Bu işin sonu nereye varacak ki? Dağlar, tam Hakkâri yöresine geldiklerinde... Bu yürüyüşe artık iyice öfkelenen Tanrı "Duuuur!" diye buyruk vermiş. Ve tüm dağlar, oldukları yerde duruvermiş. lşte o gün bugün, dağların durduğu yer Hakkâri'y- miş... Bu söylenceyi ilk ne zaman duydum? 80'li yıllar- da Hakkâri'deyken mi, daha mı önce, bilmiyorum. Ama günlerdir Hakkâri'den Ali Sevmiş'in yolladığı haberleri okurken ne yürüyüşe geçen dağların is- yanı, ne Zap Suyu'nun hırçınlığı, aklımda, gönlüm- de yalnızca insanlar, çaresizlik içindeki insanlar... Bir de büyük bir utanç duygusu, bir de boğazımda dü- ğümlenen "Ayıptır Beyler!" haykırışı... Cumhuriyet'in başlığı "Geçmiş olsun bile deme- d/"ydi. Hakkâri'de 5.5 büyüklüğündeki deprem ve ardından gelen sarsıntılardan sonra, evlerine döne- memeleri, geceyi eksi yirmiye varan soğukta ve karda kamyon kasalarında geçirmeleri değil, yardım ve ilgi görmemeleri değil, başta Başbakan olmak üzere, yetkililerin duyarsızlığıydı Hakkârililerin en ağırına gıden. 85 bin nüfuslu kente gele gele 150 soba ve üç çadır... Kızılay'dan gelen çadırlaryazhkolduğundan içinde barınmak olanaksız... Kardan, köy ve mezra yolları kapalı... Millet aç ve açıkta... Ve bu durumu protesto etmeye kalktıklarında polis üzerlerine bi- ber gazı sıkıyor, havaya ateş ediyor. Biber gazından zehirlenen Belediye Başkanı ve yurttaşlar hastane- lik... 15 kişi gözaltına alınıyor... Ne oldu bize? Insanlığımızı, duyarlığımızı nerede, nasıl kaybet- tik? Kadere razı olup "Allah büyüktür"e sığındığımız- da mı? ABD'nin bize biçtiği ılımlı Müslüman devlet- te mi? Çıkar yarışında, bir koyup üç alma hesapla- rında mı? Her geçen gün büyüyen yöreler arası ge- lir dağılımındaki uçurumda mı? Sansasyon ve 'ra- ting' peşinde koşan medya yarışlarında mı? Çal oy- nasın vur patlasınlarla avunup bana dokunmayan yılan bin yaşasınlarda mı? Güç, iktidar, şan şöhre- ti en yüce erdem belleyip, emeği, alın terini, yoklu- ğu, yoksulluğu yok saydıgımızda mı? Sahi, nasıl bunca duyarsız hale geldik! Ayıptır Beyler! Başbakan'ın istediği zaman yardım toplama ko- nusunda nasıl atik, cevval ve hünerli davrandığını gördük. Elbet, Hakkâri, Endonezya ya da Phuket Adası değil. Güney Asya'daki faciayla Hakkâri'de- kini karşılaştırmak bile istemem. Ama birilerinin, Hakkâri'nin Türkiye'de olduğunu yetkililere hatır- latması gerek. Yıllar önce, 1988'de, Hakkâri ve çevresinde uzun bir yolculuğa çıkmıştım. (Şimdi Hakkâri'den deprem sonrası haberlerini okuduğum Ali Sevmiş'le birlik- teydik) Herkese potansiyel suçlu muamelesi yapıl- dığı, kent ve çevresinde kanalizasyonu olmayan, yolu olmayan, yarısı elektriksizlikten karanlığa gö- mülmüş olan bir dönemdi. Hakkâri, Çığlı, Geyvan, Yüksekova, Çukurca, Narlı, Üzümlü köyleri... Dağlar yine çok yüksekti. Hava yine çok soğuk- tu... Röportajlar yapıp duruyordum... "Gelecekten beklentin ne" diye sorduğum, yaşı- tım bir kadından aldığım yanıtı hiç unutmadım: "Bir battaniye." www.zeynep/zeyneporal.com faks:(0212)25716 50 KÜLTÜR • SANAT www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 Yeni evlenenlere ve boşananlara ücretsiz! Kısa bir sure, 01 01 2004 tanhınden sonra evlenen ve boşananlar ıçın geçerlıdır Her Pazar 18.30 KADIKÖY- BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ 0 (216) 418 95 49 ATOLYE TIYATROSU CLUEDfl SflRflV - BOSnfl MUAMER KARACA TIYATROSU 2 SubatCarş. 20:30 9 SubatCars 2030 YAZAN: S.SCHNEIDER 16 SubatCarş.20:30 YÖNETEN: SAVAS MUTLU 23 Şubat Carş. 20:30 DIS SES: MÜSFİK KENTER BİR DELinm rlflTIRfl DErTERI ŞIŞLI KULTUR MERKEZİ 5$ubatC.tesi 20:30 12 SubatC.tesi 20:30 YAZAN: N. GOGOL 19 Subat C.tesi 20:30 YÖNETEN: SAVAŞ MUTLU 26 Subat C.tesi 20:30 0YUNCU: ERDEM TOPUZ IRezervasyon : 0212. 244 67 46 / e-mail:atolvetivatrosuiavahoo.com İlanlarınız İçin (0212)293 89 78 perareklam@perareklam com tr [email protected] www.perareklam com.tr Hayştı Değiştîrme EtkinlîkleriORUSAMKültür ve Sanat IstıklalCad No 421 34433 Tunel-Beyoğlu-lstanbul Tel 0212 292 06 55-0212 336 32 80 Faks 0212 252 45 91 www borusansanat com ENKAODITORYUM 5ŞUBAT2005 SAAT 20.00 onser 09 subat 2005 Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Konser oncesı saat 19 00 ve konser bıtımınde Akm Enka Odıtoryum arası servıs konuUcaktır10 şubat 2005 Lütfi Kırdar Konser Salonu şef : Gürer Aykal soiist : Hüseyin Sermet Program: R. VVagner: Die Meistersinger von Nürnberg M. Falla : Ispanya Bahçelerinde Geceler Borusan Kültür ve Sanat Merkezl Müzlk Kütüphanesl pa?af harlç hergun 10 00-19 00 saatleri ara9inda tüm müzlkieverlerln hlzmotJndedir Bllot Satif Noktalan Borusan Kûltur ve Sanat Markezl Kadıköy Halk Eğitim Merkez Blletl* sat ş noktala Blletln Çaflrt M«rkezl: 0216 454 15 55 BHotİK Intsmst: www bllellx com TAIPEI FİLARMONİK 0DAK0R0SU KONSERİ AYRINTILI BILGI VE REZERVASYON İCIN Sadı Gulçelık Spor Sıtesı Istınye Istanbul T: 0212 276 22 14 1b / 209 SES-1885 ORTAOYUNCULAR www.ortaoyuncular.com Ferhan Şensoy'un BENİ BEN MİDELİRTTİM?H Cumartesi 20.00 ve Paasar 17.00 ^ ^ ^ Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYLER 4 Şubat Cuma 20.00 Ferhan Şensoy FELEK BİR GÜN SALAKKEN! 30 Ocak Pazar 17.00 ISTIKLAL CAD. N0:140 TEL: (0 212) 25118 65-66 FAX: (0 212) 244 43 27 Bulunmaz Tiyatro-İstanbul Z i n d a n d a k i S a i r NAMIK KEMAL Yazan ŞUKRAN KURDAKUL Yöneten HİLMİ BULUNMAZ Oynayan İHSAN USTAOĞLU [Www.bulunmaztiyatro.com /^W^ İlanlarınız İçin (0212)293 89 78 perareklam@perareklam com.tr [email protected] www.perareklam.com tr D^STLAR TİYATR^SU Genco Erkol/Dolunoy Soysert/Erdem Akokçe/Ali Uyandıran Yozan Muammer Karoca Tıyatrosu'ndo Teny Johnson 30Ocak Pazar 15.00 /4 ŞubalCuma 20.30 % M * Â f 5Şuba,C..esl18 .00 Yoneten t . ^ P , Gije (0212) 252 59 35 Genuhkal^ | F - ^ , Biletıx (0216) 45415 55 D6K0F Oyutı hoklon OSK E F E S PUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. İlanlarınız İçin (O212) 293 89 78 [email protected] [email protected] . perareklam.com.tr Terciiı yine Topkapı Sarayı • ANKARA (AA) - Topkapı Sarayı Müzesi, Harem Dairesi ve Hazine bölümüyle yine ziyaretçilerin birinci tercihi oldu. Geçen yıl Harem Dairesi ve Hazine bölümüyle Topkapı Sarayı Müzesı'ni gezen 1.5 milyonayakın ziyaretçi, yaklaşık 10 trilyon 839 milyar 235 milyon lira gelir bıraktı. Topkapı Sarayı'nı 1 milyon 147 bin ziyaretçiyle Mevlana Müzesi, 841 bin ziyaretçiyle de Ayasofya Müzesi izledi. Efes ören yerini 363 bin kişi, Troya antık kentini 269 bin kişi, Göreme açık hava müzesini 244 bin kişi, Alanya Kalesi'ni 219 bin kişi, Aspendos antik kentini 180 bin kişi, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'ni 169 bin kişi ziyaret etti. BUGÜN r Ç M S t A • NÂZIM HİKMET KÜLTÜR MERKEZİ ndc saat 18.00'deYeşim Ustaoğlu'nun 'Sırtlarındaki Hayat' ve saat 18.45'te 'Güneşe Yolculuk' filmleri gösterilecek. (0 216 414 22 39) • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU nda saat 19.30'da tstanbul Otantik Türk Müziği Topluluğu'nun 'Gönül Sultanlarımız' konseri. (0216454 15 55)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle