Katalog

26 OCAK 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HJJVUilU1VJLJ. ekonomi(« cumhuriyet.com.tr 13 Konut kredilerinde vade 20 yıla kadar uzadı, bankaların faiz indirimi devam ediyor Ayda 208 milyona ev mümkünEkonomi Servisi - Kira öder gibi ev sahibi olma imkânı sağlayan mortgage sisteminin gündeme gelmesiyle birlıkte pek çok banka, konut kredilerinin vadesini uzatırken indirim de yapmaya başladı. Dün itibarıyla geçerli faiz oranlanna göre ayda 208 milyon lira ödeyerek konut sahibi olmak mümkün. Son olarak Yapı ve Kredı Bankası, konut kredisi faiz oranlannı 0.15-0.25 puan arasında indirdı. Banka, dünden itibaren geçerli olmak üzere, yüzde 2 olan 3-36 ay vadeli konut kredisi faiz oranını yüzde 1.85'e, yüzde 2.10 olan 48 ay vadeli ve yüzde 2.25 olan 60 ay vadeli konut kredilerinin faiz oranını ise yüzde 1.9'a kadar düşürdü. Daha önce de Koçbank, vadeyi 12 yıla çıkarmıştı. Vakıfbank ise konut kredilerinde vadeyi 20 yıla çıkanrken 1-36 ay vadede faiz oranını da aylık yüzde 1,80'e indirmıştı. Banka aynca 20 yıl vadede aylık faiz oranını ise yüzde 2 olarak belirlemişti. Edinilen bilgıye göre banka yenı bir indirim yapmaya da hazırlanıyor. Dün geçerli olan faiz oranlannı baz alarak yapılan hesaplamaya göre, örneğin, Vakıfbank'tan 20 yıl vadeli kredi kullanılarak ayda 208 milyon lıra ödenerek konut sahibi olmak mümkün. Dığer bankalar da farklı vade seçenekleriyle yıne düşük oranlarda faızle kredi kullanma olanağı sunuyorlar. Yurttaş ne ödeyecek örnek banka Faiz oranı Vade Kredi tutarı Vakıfbank %2 20 yıl (50 bin YTL)50 milyar TL Aylık ödenecek tutar 208 milyon TL (208 YTL) Not Dun geçerli olan faiz oranı uzerınden omek hesaplama yapılmıştır. TMMOB 'den Sezer 'e veto çağrısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Mühendis ve Mimar Odalan Bir- liği (TMMOB) Yönetim Kurulu Baş- kanı Mehmet Soğancı, devletin toprak ve su yönetimınden çekilmesını ön- gören Köy Hizmetleri Genel Müdür- lüğü'nün Kaldırılması ve Bazı Yasa- larda Değişiklik Yapılması Hakkında- ki Yasa'nın Cumhurbaşkanı Ahnıet Necdet Sezer tarafından veto edilme- sini istedi. TMMOB, Köy Hizmetleri'ni tasfi- ye eden yasayı kapsamlı olarak ince- leyerek görüşlerini raporlaştırdı. Ha- zırladığı raporu dün CHP ve Cumhur- başkanlığı'na sunan TMMOB Yöne- tim Kurulu Başkanı Soğancı, düzen- lediği basın toplantısı ile de yasanın anayasa ile çelişen bölümlerini açık- ladı. Soğancı, yasanın gerekirse Ana- yasa Mahkemesi'ne götürülmesini sağlayacaklarını belirtti. Soğancı, or- taya çıkabilecek sorunları şöyle özet- ledi: "Yerelsiyasi baskılarartarak, kay- naklar plansızca ve savurganca kulla- nılacaktır. Bölgesel eşitsizlik ve denge- sizlik sorunu büyüyecektir. Parası ol- mayan köylüye hizmet verilemeyecek- tir. Sendikal örgütlenme kısıtlanacak ve esnek çahşma saatleri yaşama geçirilecektir." CEMALETTİN KÜÇÜK: Muhtar, IMF politikasının kurbanı EVRİM KAYA ~ Kurban Bayramı'nda su depolarında meydana gelen sorun nedeniyle susuz kalan köyüne su verebilmek içın kendi imkânlarıyla yaklaşık 2 bin metre yük- seklikteki depolara giden ve anzayı gi- dermeye çalışırken çığ altında kalarak yaşamını yitiren Trabzon'un Sürmene ilçesine bağlı Birlik Köyü Muhtan Mu- zaifer Küçük (54) toprağa verildi. Kü- çük'ün cenaze törenine katılan TM- MOB Yönetim Kurulu üyesı ve Muzaf- fer Küçük'ün yakın akrabası Cemalet- tin Küçük, "Bu katliamdır. Köy Hizmet- leri'ni lMF'nin istekleri doğrultusunda kapatanlar, bu katlianun sorumluluğun- dankendilcrinikurtaramazlar" dedi. Muzaffer Küçük'ün ölümünü "cina- yet" olarak da lanımlayan Cemalettin Küçük, köylünün sorununu çözecek olan kurumun Köy Hizmetleri olduğu- nu vurguladı. Küçük, "Köy Hizmetleri, yıllardır yürütülen IMF politikalanyla arıl duruma getirilmiş ve son noktada da kapatılmaya çahşılnıaktadır. Son yaşa- nan olay, bu felaketlerin yenilerinin do- ğacağuûn açık seçik bir göstergesidir" diye konuştıı. ÖZEL SEKTÖRE SATILACAK Hastaneden alışveriş merkezine İstanbul Haber Servisi- Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan, şehir içindeki has- tanelenn özel şirketlere kat karşılığı ve- rileceğini belirterek satın alanlann o bi- nayı isterse hastane, isterse alışveriş mer- kezi yapabileceklenni söyledi. Başbakan Erdoğan, Acıbadem Sağlık Grubu'nun sekizınci hastanesi olan Acı- badem Hastanesı Kozyatağı Şubesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, modern hastaneleri çoğaltma adı altında, şehir içindeki devlet hastanelerinin özel şir- ketlere satılabileceğini duyurdu. Yeni ya- pılan devlet hastanelerinin modern ola- rak inşa edildiğini savunan Başbakan Er- doğan, "Buradan bir müjdevereyim, şe- hir merkezlerinde kalan lıastaııclcrimizi kat karşılığı veriyoruz" diye konuştu. Hastanelerin SağlıkBakanlığı 'na bağlanması konusunda yönetim kurulu bilgilendirilmedi Devirde SSK dışlaınyor IŞTEN ÇIKARILAN TEKSTİLCİLER EYLEMDE Çelebi'den işçilere destek İstanbul Haber Servisi - Türkıye Dev- rimci lşçı Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çe- lebi, Topkapı'daki bir tekstil fabrika- sından atılan ve burada oturma eylemi yapan 22 işçıyi ziyaret etti. Çelebi, Topkapı'daki Courtoulds Tesktüre Tekstil AŞ'nin önünde oturma eylemindeki işçileri ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, DİSK Tekstil îşçi- leri Sendıkası'nın, uzun süreden beri Tekstüre'de bir örgütlenme süreci yaşa- dığını belirterek, söz konusu işyerinde daha önce Türk-lş'in de örgütlü oldu- ğunu söyledi. DİSK'in söz konusu iş- yerinde örgütlenmeye başlamasının ar- dından, işverene ve sendikalarına üye olan işçilere yönelikçeşitli baskılar ya- pıldığını anlatan Çelebi, "Ama arka- daşlarımız bizi satmadılar. Her türlü teklifi reddetiler ve tnücadeleye DİSK çatısı altında devam etmeye karar ver- diler" dedı. Çelebi, kendilerinin her za- man diyalog kurma çabasında oldukla- rını yurgulayarak özetle şunlan söyle- di :"Üretim diyorlarsa sonuna kadar üretimde olacağımızı ifade ediyoruz ama bizden sendikasız olmanuzı iste- mesinler." Âkgübre'de grev sürüyor Mersin Akdeniz Gübre Sanayi (Ak- gübre) fabrikasında çalışan 164 işçinin grevi bugün 93. gününe girdi. Grevci işçilere Mersin 78'lilerBirliği Girişimi üyeleri de fabrika önüne giderek des- tek verdi. Abidin Yağmur'un haberine göre geçen ekim ayında yüzde 15 ora- nındaki ücret artışı taleplerinin kabul edilmemesi üzerine greve çıkan Ak- gübre işçilerinin grevi sürüyor. Şeker Bayramf nın ardından Kurban Bayramı'nı da grevde geçiren Akgüb- re işçisıne destek veren Mersin 78'liler Birliği Girişimi üyeleri, grevdeki işçi- leri fabrika önünde ziyaret ederek des- tek verdiler. • Kurulun, SSK hastalannın eczanelerden ilaç alımıyla ilgili olarak da devre dışı bırakıldığı ve bu konuda herhangi bir karar almadığı ortaya çıktı. HACER BOYACIOĞLU ANKARA - SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığf na devri konusun- da SSK dışlanıyor. Kurumun gayri- menkulleri üzerinde tasarruf yetki- sine sahıp tek organ niteliğindeki SSK Yönetim Kurulu'na bugüne ka- dar hastanelerin devrıyle ilgili bilgi verilmezken; kurul da hastanelerin Sağlık Bakanhğı'na devrini öngö- ren bir karar almadı. Kurulun, SSK hastalarının eczanelerden ılaç alı- mıyla ilgili olarak da devre dışı bı- rakıldığı ve bu konuda herhangi bir karar almadığı ortaya çıktı. SSK hastanelerinin Sağlık Bakan- lığı'na devnnı öngören yasanın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'ce onaylanıp yürürlüğe girmesı- nın ardından gözler yapılacak çalış- malara çevrıldı. Ancak konunun başlıca muhatabı niteliğindeki SSK Yönetim Kurulu, bugüne kadar ya- pılan çalışmalara dahıl edilmedı. Edinilen bilgıye göre ışçı, işveren ve hükümet tarafından belırlenen ısim- lerden oluşan SSK Yönetim Kuru- lu'na bugüne kadar; SSK hastanele- rinin devrı konusunda herhangi bir bılgı venlmedi. Kurul, elınde bulu- nan hastane ve sağlık merkezlerinın Sağlık Bakanhğı'na devn konusun- da da herhangi bir karar almadı. 'Hukuki sorun doğurur' Kurul üyeleri, bugüne kadarki ge- lişmelerde hep SSK Yönetim Kuru- lu'nun dışlandığına dıkkat çekerek "Bizden herhangi bir karar almamız istenmiyor. SSK Yönetim Kunı- lu'nun hastanelerin devrine ilişkin bir karar almanıası da sonralti dö- nemde ciddi hukuki sorunlann doğ- nıasına neden olacaktır" dedı. 4958 sayılı SSK Kanunu'nun 7 ve 22. maddelerıne göre SSK gay- rimenkullerı üzerinde tasarruf yet- kısı; kurumun yönetim kuruluna aıt bulunuyor. Yetkıhler, SSK Yönetim Kurulu'na hıç danışılmadan özerk bir kuruma aıt sağlık tesıslerinın tamammın elınden alınmasının idari tüm teamüllere aykırı olduğuna dik- kat çekıyor. Hükümet topu bürokrata atb ÇÎFTÇÎYE DESTEK İÇİN EK KAYNAK A RANIYOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta çiftçilere büyük müjde olarak açıkladığı mazot ve gübre desteğinde hâlâ ilerleme olmadığı, Maliye Bakanlığı'nın bütçeye büyük yük getireceği gerekçesiyle bu iyileştirmeye karşı çıktığı öğrenildi. Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, gübrede KDV, mazotta özel tüketim vergisi (ÖTV) indirimi öngördüklerini, ancak Maliye Bakanlığı'nın bu konuda farklı bir düşüncede olduğunu söyledi. Güçlü, ek kaynak bulmak zorunda olduklarını belirterek "İyileşme olacak, ama adımın ne kadar olacağı konusu, bürokrallara bağlı" dedi. Bir basın toplantısı düzenleyen Güçlü, tarım sektöründe bu yıl uygulanacak desteklemeler içın 2005 yılı bütçesine 3 milyar 462 milyon YTL pay ayrıldığını belirtti. Güçlü, şu anda tanmda esas destekleme aracı olan "Doğrudan Gelir Desteği (DGD)" ödemelerinin bütçe içideki payının azaltılacağını açıkladı. Tarımsal desteklerde geçen yıl yüzde 78 oranında olan DGD'nın payının yüzde 56'ya çekıldiğini ifade eden Güçlü, pnm ve hayvancılık desteklerinin payının ise yüzde 17'lere çıkarıldığını bildirdı. Güçlü, bu yıldan itibaren ödemelerin üretim faaliyetinin olduğu dönemde ve ürün satış faturası ve müstahsil makbuzu karşılığında yapılacağını açıkladı. EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN SEKA Gerçeği Cumhuriyet Türkiyesi'nin öncü sanayi kuruluşların- dan biri olan SEKA Izmit Işletmesi'nın, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 8 Kasım 2004 tarihli kararı ile bir oldubıttiye getirilerek ve gerekçesiz olarak kapatılma- sına, fabrikanın arazisinin ise belediyeye tahsis edilme- sine karar verildi. Ülkemizde ilk modern kâğıt üretimi- ni gerçekleştiren ve 2004 verilerine göre sadece Ko- caeli ekonomisine 7.1 milyon YTL'lik vergi ödemesi de dahil olmak üzere personel, enerji ve elektrik kullanımı ile toplam 50 milyon YTL katkı yapan bu teknoloji de- vinin kapatılmasına karşı çıkan SEKA'lı işçiler, direniş- lerini 19 Ocak tarihinden itibaren aileleri ile birlikte fab- rikalarına kapanarak sürdürmeye başladılar. Özelleştirme Yüksek Kurulu kararında SEKA Izmit Işletmesi'nin hangi ekonomik ya da çevresel gerek- çeyle kapatılacağı açıklanmamış durumdadır. Kamu- oyuna açıklanmayan (aslında açıklanması da mümkün olmayan) gerekçeyi burada biz vurgulayalım: SEKA'nın kapatılması kararı, Türkiye'yi uluslararası işbölümü içerisinde düşük katma değerli, emek yoğun teknolo- jiler üretmekle görevli bir ucuz işgücü deposuna dö- nüştürmeyi hedefleyen ve ülkemizi bir ucuz ithalat ve finansal spekülasyon cenneti olarak gören neoliberal projenin bir uzantısıdır. Daha somut bir ifadeyle, bu ka- rar Türkiye'nin sanayisizleştirilmesini; sosyal devletin etkinsizleştirilerek tasfiyesini; ve temel kamu hizmet- lerini özel sermayenin kâr güdüsü altında ticari bir me- taya dönüştürerek, ülkemizi ulusal ve uluslararası ser- mayenin sömürüsüne açmayı hedefleyen neoliberal projenin açık bir uygulamasıdır. ••• SEKA Izmit Kâğıt Fabrikası 1936 yılında yılda 10 bin tonluk kapasıte ile üretime başlamıştı. Bundan sonra- ki yıllarda özellikle planlı dönemde sürdürülen kap- samlı bir yatırım ve teknoloji yenileme çalışmaları ile SEKA işletmelerinin kurulu kapasitesi 1980'e değin her on yılda ortalama 2.5 misli büyüdü ve yılda 617 bin to- na ulaştı. 1980'li yıllarda ise SEKA'nın özelleştirilme- sine zemin haztrlamak amacıyla işletmenin öncü ro- lünü tamamladığı ilan edildi ve nihayet 1991 yılında özelleştirme kapsamına alındı. llginçtir ki özelleştirme kararı sonrası ihale süreci bir türlü başlatılmayan SE- KA'ya son yirmi yılda da hiçbir yatırım yapılmadı. Ku- rulu on kâğıt makinesinden altısı 199O'lı yıllarda ya ömrünü tamamladığı ya da ekonomik olmadığı gerek- çeleriyle elden çıkartıldı ve 2004'te kurulu kapasitesi yılda 73 bin tona geriletildi. Türkiye'de uygulanmak istenen plan çok açıktır. Ül- kemizde "özelleştirme" ile gerçekte amaçlanan şey, kamunun kâr eden, yüksek teknolojili işletmelerinin öncelikle ulusal ve uluslararası özel tekellere yok pa- hasına devridir. özelleştirilmesi şu ya da bu nedenle başarılamayan işletmeler ise modernleştirme yatırım- ları yapılmayarak bilinçli bir program dahilinde gerile- tilmekte ve zarara uğratılmaktadır. Böylelikle kamu- oyunda kamu işletmeciliğine karşı sürdürülen "verim- siz, köhne kuruluşlar" propagandasına ideolojik zemin hazırlanmakta, kamu varlıklarının özelleştirme yoluy- la sürdürülen talan ve yağmalanmasına karşı toplum- sal muhalefet sindirilmeye çalışılmaktadır. Nitekim işletme dahilinde hazırlanan son teknik de- ğerlendirme raporu aynen şu görüşleri dile getirmek- tedır: "Bugün itibarıyla fabrika bünyesinde bulunan dört kâğıt makinesinin modernizasyonu ve üretimin- de kullanılan enerjinin ekonomikleştirilmesi için yapı- lacak toplam 5.8 milyon dolarlık bir yatınmla bütün kâğıt-karton türlerinde gerekli piyasa şartlarında fiyat ve kalite yönünden rekabet edilebilecek bir üretim gerçekleştirilebilecektir... SEKA Izmit Işletmesi maki- nelere ve enerji sistemlerine yapılabilecek yatırımlar ve modernizasyonlar sonrası yılda 90 bin tonluk bir kapasiteye ulaşarak ekonomik bir birime dönüşebil- me, geçmişte olduğu gibi gelecekte de Kocaeli ve ül- kemiz ekonomisine istihdam ve katma değer yarat- ma görevine sahip olabilecektir." • • • SEKA Izmit Işletmesi'nin modernizasyonu için ye- terli olduğu teknik raporlarca önerilen 5.8 milyon do- larlık yatırımları uygun görmeyip 2001 krizi sonrasın- da bankacılık ve finans kesimine 40 milyar YTL (yak- laşık 30 milyar dolar) tutarında kaynağı aktarmakta tereddüt etmeyen ve SEKA'nın Sapanca Gölü kıyısın- da 20 milyon dolar değer biçilen arazisini bir otomo- tiv tekeline hibe etmekte çekinmeyen zihniyetin, bu gerçeklere ve SEKA işçisinin haykırışlarına gözlerini kapatacağı bellidir. Aynı siyasi zihniyetin, Mustafa Kemal'in 1936'da kendisine sunulan ilk kâğıt örneği- ni inceledikten sonra Nurullah Esad Sümer'e ilettiği aktarılan şu sözlerdeki gerçekleri görmezden gelece- ği de kesindir: "Çocuğum, bana bu yapılan fabrikaların işlemeye- ceğini, memlekete dert olacağını, lüks ve fanteziden ileri gidemeyeceğini açık-kapalı çok söyleyen oldu. En çok ve ısrarlı tenkitleri kâğıt sanayiinde topladılar. Amma ben biliyorum ki, ötekilerden vazgeçilse bile bundan vazgeçilemez. Çünkü bir memleket, kâğıdı- nı yapamadığı zaman ulusal kültürünü yabancı lütfu- na bağlar. Kapitülasyonların en tehlikelisi de budur. ötekilerden önce bütün dikkat ve ilginizi kâğıt sana- yiinde toplayın." • •• Ülkemizde özel sektör işletmeleri ile SEKA'nın yatı- rımları ve ürün nitelikleri farklıdır. Kâğıdın hammadde- si olan selüloz entegre olarak sadece SEKAtesislerin- de üretilmektedir. Selüloz, büyük sermaye yatırımları gerektiren ve dünya piyasalarında yoğun bir rekabetin hüküm sürdüğü bir ürün olduğu için özel sektör tara- fından bu alana yatırım yapılmamaktadır. Oysa SEKA geniş bir hammadde çeşitlemesi yapmış durumdadır. Dolayısıyla, uluslararası kâğıt tekellerinin fiyatlama politikalarına karşı ulusal bir savunma gören SEKA'nın kapatılması ile oluşacak olan açıklar özel sektör tara- fından kapatılamayacak ve sektörün dış hammadde bağımlılığı artacaktır. Bu koşullarda ithal kâğıt ürünle- ri ile baş edemeyecek olan özel sektör üreticileri de ya üretimden çekilecekler ya da yabancı tekellerin taşeronluğuna soyunacaklardır. STKART'A YABANCI ORTAK Dünyanın 10 farklı ülkesinde akıllı kart üretimi gerçekleştiren Fransız Gemplus ile Plastkart ara- sında ortaklık kurulacak. Plastkart Genel Miidii- rii Ali Yridız, ortaklığın sadece hisse satışını değil sermaye artünmu ortakyanrımlarve yönetimde iki taratın da söz sahibi olınasını kapsayacağını belirterek "8-15 Şubat'ta Fransa'da fornıülleştirme için görüşeceğJz, eğer tüm konularda anlaşırsak ilk çatıyı 2005'in ilk çeyreğinde görürüz" de- di. Cirolannı 2004yılına göre 2.5 kat artürmayı planladıklaıını söyleyen Genel MUdür Yıldız, Plastkart'uı Gemplus ileyurtdışı maıketlcre de açılmayı hedeflediğini kaydetü. 0T0 PAZARIDARALACAK YÜRÜTMEYİ DURDURMAYA RET Kriz nedeniyle ertelenen talep ve hayata geçirilen projeler sayesinde 2004 yılını üretim vc ihracat re- korlanyla kapatan otomotiv sektöründe bu yıl iç pazaruı yüzde 15-20 oranında daralacağı, ihraca- tuı ise yerinde sayacağı tahmin ediliyor. Bu durumun yüksek vergiler ve yaturım ortamının cazip hale ge- tirilemenıesinden kaynaklandığmı öne siiten Ulu- dağ TaşıtAraçları ve Yan Sanayii 1hracatçılan Bir- liği, sektörün orta vadedeki üretim hedefinin yıllık 1.5 milyon adet olduğunu açıkla- dı. Biriiğe göre bu rakamı yaka- lamak için ana ve yan sana- yilerle birlikte en az 5 mil- yar dolarlıkyeni yatınnı yapılması gerekiyor. 1 ürün Kurumu'nun, TEKEL'm kiıaladığı sert pa- ket sigara nıakinclarinin 60 gün içinde menşe- üıe iade kararının ardından, TEKEL'in Anka- ra Bölge İdare Mahkemesi'ne yetki yönünden yaptığı yürütmeyi durdurma başvurusu red- dedildi. TEKEL tarafından sert paket sigara üretimi amacıyla toplam 11 makinenin kira- lanması işi ile ilgili olarak kuruluş ile Tütün Kurumu arasındaki yetki tartışmasuıın ilk bö- lümünde Bölge İdare Mahkemesi Tütün Ku- ruınu'nu haklı buldu. Tokat Sigara Fabrika- sı'nda yumuşak paketleme makinelerinin ye- rine sert pakct üretiminin arttırüması amacıy- la 8 adet makinenin 4 yıl süre ile kiralanması işini İspanyol MTS fırması yüklenmişti.