Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14OCAK2005CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Denizli
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
B
9
8
12
10
15
13
15
15
Sinop ÇB 13 Adana PB 19
Samsun PB 14 Mersin PB 18
Trabzon PB 13 Diyarbakır B 12
Giresun
Ankara
PB 14 Şanhurfa B 16
PB 11 Mardın B
Eskışehir PB 9 Siirt
Konya
B
PB 9 Hakkâri
Sıvas 4 Van
Zonguldak B 13 Antalya Y 17 Kars
Yurdun guney ve
batı kesımlerı parçalı
çok bulutlu, Marmara
ve kıyı Ege ıle Batı Ak-
denız kıyıları sağanak
yağışlı, dığer yerler
parçalı ve az bulutlu
geçecek. Havasıcaklı-
ğı, yurdun batı kesım-
lerınde 1 ıla 3 derece
azalacak, dığer yerler-
deonemlıbırdegışıklık
olmayacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
A
PB
B
PB
A
A
B
A
2
-1
4
8
7
5
4
7
Berlın Y 7 Moskova
Munıh
Açık lı bulutlu Sıslı 3ulutlu k
Çok bulutlu ı Yağmurlu
Budapeşte PB 4 Aşkabat B 4
Madrid
Viyana
Sulu kar . Gok gurultulu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
bu yana ucu açık işaretler veriyorlar.
Başbakan, Moskova dönüşü Esenboğa Havaala-
nı'ndaki basın toplantısında "planın adının değil, içe-
riğinin önem taşıdığını" söyledi. Olası planı "kalıcı,
adil ve Kıbns Türklerinin haklarını" koruyorsa.. kimin
adıyla anılırsa anılsın destekleyeceğini açıkladı.
Ne var ki RTE'nin Ankara'ya dönüşündeki söy-
lemleri, Putin'in medyamızın sevinç ve başarı çığlık-
ları atmasına yol açan Kıbrıs'la ilgili açıklamalarına
değinmiyor. Teğet bile geçmiyor.
Sadece niyete dayalı birtakım görüşler izlenimi ve-
riyor.
Üstelik Putin'in açıklamaları acaba Rusya'nın Kıb-
ns Rum Yönetimi'ni kollayan politikalardan vazgeçti-
ğini gösteriyor mu; yoksa Moskova'nın gerçek hedef-
lerini saptamaya yeterli olmayan bu söylemler, bekle
ve gör stratejisine uygun bir zemin mi hazırlıyor?
Üstelik Putin "Kuzey Kıbrıs'a ekonomik tecridin
adil olmadığını, BM Genel Sekreteri'nin adıyla anılan
planı aktifbir şekilde destekleyeceklerini söyledikten
sonra, Güvenlik Konseyi'ne getireceği raporu -daha
önce olduğu gibi vetodan vazgeçerek- onaylayacak-
lannı" vaat etmiyor.
Raporun içeriğini inceledikten sonra oy kullana-
caklarını söylüyor.
Bu söylemler, açıklamalar üzerinde RTE pekâlâ bir
yorum yapabilirdi. Sustu!
*••
Putin'in Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamalarını "ger-
çekçi bulduğunu ve çok memnun kaldığını" neden
sonra; bağlı olduğu holdingle başbakan arasında
köprü görevi yapan bir köşe yazarına açıklayacağı
yerde, ortak basın toplantısında Putin'in yüzüne söy-
leyebilirdi.
Ya da Moskova dönüşü Ankara'da olası Kıbrıs so-
rununa başka açılardan bakacağı yerde Putin'in söz-
lerini doğrudan yorumlayabilirdi.
Soruları, Putin'den yankılanan olasılıklaradeğinme-
den geçiştirmesi ve Rusya Devlet Başkanı'nın açık-
lamalarının "herşeyin halledildiği anlamına gelmedi-
ğini" vurgulaması da Moskova'nın Güney Kıbrıs po-
litikalarında değişiklik yaptığı anlamına gelmiyor.
"Izaha muhtaç" davranışların arkası kesilmiyor.
RTE, Moskova'da ve dönüşte iki toplum arasında
müzakereleri yeniden başlatması için BM Genel Sek-
reteri ile yapacağı görüşmeyi bir ay sonraya, şuba-
ta bırakıyor. Olası girişimi gerilere atmasındaki nede-
ni açıklarken inandırıcı olmaktan hayli uzak... Güney
Asya'ya elinde depremzedelere büyük yardımı ifade
eden bir çekle giderek BM Genel Sekreteri'ne "iti-
bar" sağlayacakmış!
Başbakan, acaba bir çekle Annan'ı görüşmeleri
başlatmaya ikna edebileceğini mi sanıyor?
• • •
Putin'in sözleri Kıbrıs'ın güneyinde kuzeyinde tep-
kiyle karşılandı. Papadopulos'a göre Rusya, "güne-
ye verdiği destek ilkelere dayandığı için vazgeçe-
mez". Tabii MA Talat'tan ses yok. O, her koşulda Gü-
ney Kıbrıs'la müzakereye açık olduğunu söyleyerek
daha görüşmeler başlamadan Rumlara ödün ver-
meye hazır olduğunu ilan etti.
Rauf Denktaş kuşkulu. Rusya'nın Annan'ın Gü-
venlik Konseyi'ne vereceği rapora vetodan vazgeç-
mesi Kuzey Kıbrıs'a ne ölçüde yarar veya zarar sağ-
layacak? Orneğin BM garantörlüğünün Türkiye'nin
garantörlüğünü sulandıracağından kaygılanıyor. Ya
da raporda yer alan Kıbrıs Türklerinin egemenlik is-
temediği gibi garip bir saptamanın kabul edilmesin-
den...
Annan, raporu GK'ye sunmayı kabul eder, rapor
vetoya uğramazsa, plan Rumların olası yeni istekle-
rini karşılayacak, ne ki KKTC aleyhine bir içerikle uy-
gulamaya geçilecek, demektir.
RTE; adı Annan olsun olmasın, ödünlü yeni koşul-
lar içeren bir planı görüşmeye hazır. MA Talat ödün
vermeye dünden razı.
Annan planına şapka çıkarmadan önceki günler-
de "Çözümsüzlük çözüm değildir" diyordu RTE; bu
sloganı yine kullanıyor.
Görünen köy kılavuz istemez; yinelediği bu slogan
ve kazan-kazan anlayışıyla hazretin; AB ile müzake-
relerde Rum engellerinden kurtulmak için, tabii içi-
mizdeki ver-kurtulcuların desteğiyle ödün vermeye
hazırlandığını gösteriyor.
'Mahmur'dakiler kurtarılmalı'
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel
Başkan Yardımcısı Onıır Oymen, lrak'taki Mahmur
Kampı'nda yaşayan I urkiye Cumhuriyeti yurttaşları-
na dikkat çekerek "Bu vatandaşlarımız terör örgütü-
nün baskısından kıırtanlmalıdır. Dünyada hiçbir iilke
vatandaşlannın tel örgü arkasında yaşamasını iste-
mez" dedi. Öymen, Mahmur Kampı'nda tutulan
Türk vatandaşlannın dıırumunun medyada yer alma-
dığına dikkat çekerek "Medyamız hükümeti üzmek
istemiyor anlaşılan. Hükümetin geçmiş hükümetlerin
gösterdiği duyarlığı göstermesini bekliyoruz" dedi
IMF: Önce adım, sonra tarih
• WASH1NGTON (AA) - Uluslararası Para Fo-
nu'nun (IMF) Dış İlişkiler Direktörü Tom Davvson,
Washington'daki IMF merkezinde düzenlediği top-
lantıda, yeni stand-by düzenlemesini ele alacağı tari-
hin belirlenmesi için Türkiye'nin atması gereken
adımlar olduğunu söyledi. Üç yıllık yeni stand-by
düzenlemesi çerçevesinde IMPninfiirkiye'ye 10
milyar dolar kredi sağlaması öngörülüyor. IMF, ban-
kacılık, gelir idaresi ve sosyal güvenlik konularında
bazı yasal düzenlemelerin tamamlanmasını istiyor.
AKP içinden hükümete uyarı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP içinde-
ki "milliyetçi" kanat, Meclis'te ikinci bir çıkışla hü-
kümete uyarıda bulundu. AKP Malatya Milletvekili
Süleyman Sanbaş, genel kurulda söz alarak parti
içindeki bir grubun görüşlerini seslendırdi. Kıbrıs'la
ilgili gelişmeleri değerlendiren Sarıbaş, "Kıbrıs so-
rununuTürk ordusunun Kıbrıs'ta bulunması olarak
tarif eden tavnn, çözümsüzlüğün temel nedeni oldu-
ğunu" söyledi. Sarıbaş, "İki kesimliliğe, eşit ege-
menliğe ve iki halkın kurucu ortak olduğu, BM Gü-
venlik Konseyi ve AB Konseyi'nden yaptırımlar da
içeren tcyıtler alınmadığı sürece hiçbir cumlıuriyet
hükümeti, benim hükümetim dahil Kıbrıs ve Rum
kelimesi geçen hiçbir belgeyi paraf edemez" dedi.
Vekillerden rüşvet istendi
Ruspolisi, CHP veAKP'li 55 Türk milletvekili ile 250 oda başkanını havaalamnda 4.5 saat
beklettL Heyetten bazı kişiler nezarethaneye atılmaktan 100-200 dolar ödeyerek kurtuldu
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Rusya ziyaretine giden
55 milletvekili ile 250 ticaret ve
sanayi odası başkanı, organizas-
yon bozukluğu nedeniyle Mos-
kova'daki havaalamnda 4.5 saat
beklemek zorunda kaldı. Arıza
yapan uçağın gecikmesi nede-
niyle havaalanına hapsolan mil-
letvekilleri, gönderilen başka bir
uçakla yurda dönebildi. AKP
Adana Milletvekili Tacidar
Seyhan Moskova polisinin ken-
dilerinden rüşvet istediğini be-
lirtirken konuyu TBMM günde-
mine getiren CHP Grup Başkan-
vekili Haluk Koç," Milletvekil-
lerimiz Moskova'da kırmızı
pasaport taşımalarına rağnıcn
polis tarafından gözaltına alın-
nıak istenmiştir. Bu arkadaşla-
rınıız 100-200 dolar rüşvet ve-
rerek nezarethaneye atılmak-
tan kurtulmuşlardır" dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın
Rusya temaslannı izlemek üze-
re Moskova'ya giden milletveki-
linin bir bölümü havaalamnda
uzun süre beklemek zorunda
kaldı. 10'u CHP'li olmak üzere
55 milletvekili ve 250 ticaret ve
sanayi odası başkanını öğleden
sonra Moskova'dan Ankara'ya
taşıyacak THY uçağı anzalana-
rak gecikti. Bu nedenle yaklaşık
IVANOV'DAN TÜRKİYE'YE 'TERÖR' SUÇLAMASI
VVASHINGTON (ANKA) - Rus Dışışlerı Bakanı Sergei
İvanov, Çeçenıstan'ta öldürülen "yabancı paralı askerlerin
çoğunun Türk olduğunu" öne sürdü. İvanov, Vvashington'da
düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin, yurttaşlan
Çeçenistan'da yasa dışı silahlı oluşumlar bünyesinde faallyet
gösterirken öldürülen ülkeler arasında "rekortmen" olduğunu
iddia etti. ivanov, Rusya ileTürkıye arasındaki ıhşkilerde
"Terorizmle nıücadele konusundaki çiftc standartlar
dışında ciddi bir sorun görmüyorum" diye konuştu.
4.5 saat havaalamnda bekleyen
milletvekilleri, Ankara 'daki ran-
devulannı iptal etmek zorunda
kaldı. Milletvekilleri ancak sa-
atler sonra gönderilen başka bir
uçakla Ankara'ya dönebildi.
CHP İzmir Milletvekili ve Ana-
yasa Komisyonu üyesi Yılmaz
Kaya, yaşananın "tam bir re-
zalet" olduğunu belirterek "Bu
durumdan haberimiz olsaydı
Moskova'yı gezerdik. Bugün
Lenin'in anıtmezarını ve Nâ-
zım Hikmet'in mezarını ziya-
ret ettik" diye tepki gösterdi.
Büyükelçilik eleştirildi
Moskova'daki Türk Büyükel-
çiliği'nin de sorunlann gideril-
mesi konusunda çaba gösterme-
diğinden yakınan Kaya, "Şehir
gezisi sırasında pek çok arka-
daşımız, Rus polisi tarafından
'Nıye vizeniz yok' gibi çirkin
yaklaşımlara nıaruz kaldı.
Türkiye'nin büyükelçiliği, bu
sorunları önleyebilirdi. Ama
ortalıkta büyükelçilikten kim-
seyi göremedik" diye yakındı.
AKP'li Seyhan ANKA'ya
yaptığı açıklamada, kenti gezen
milletvekillerinden polıs tarafın-
dan rüşvet ıstendiğıni söyledi.
Seyhan, şunları söyledi: "Bu-
gün Nâzım'ın mezarını ve Le-
nin'in mozolesini gezmek iste-
yen 9 kişilik CHP heyeti ile bir-
likte diplomatik vizemiz olma-
dığı gerekçesiyle 15-20 dakika
kadar Rus polisi tarafından
Arbat Caddesi'nde alıkonul-
duk. Bizden de 500 ruble rüş-
vet istendi. Ben 'Başınıza bela
mı almak istiyorsunuz, diploma-
tik pasaportumuz var' diyerek
karşı çıktım. Yanımızda bulu-
nan Moskova Üniversite-
si'nden öğretim görevlisinin de
'Diplomatik problem istiyorsa-
nız bu ısrannızı sürdürün' diye
çıkış yapmasıyla Rus yetkili-
ler bizi bıraktılar."
TBMM gündemine geldi
CHP Grup Başkanvekili Koç
da TBMM kürsüsünden yaptığı
konuşmada, şunları söyledi:
"Milletvekillerimiz ve oda
başkanlarımız; ayakkabıları,
çorapları, ceketleri çıkarıla-
rak aranmaktadır. Bu bir re-
zalettir. Milletvekillerimiz kır-
mızı pasaport taşımalarına
rağmen polis tarafından gö-
zaltına alınmak istennıiştir. Bu
bir rezalettir."
TBMM Genel Kurulu'ndabu-
lunan Başbakan Yardımcısı
Mehnıet Ali Şahin ise Dışişleri
Bakanlığı'na şu ana kadar bu ko-
nuda herhangı bir şikâyct ulaş-
madığını öğrendiğini ifade ede-
rek "Sayın Dışişleri Bakanımız
ile görüştüm, konuyu ilettim.
Kendisi şu anda konuyla ilgile-
niyor. En kısa sürede Meclis'e
bilgi vereceğiz. Böyle bir şey ol-
muşsa bunun kabulü mümkün
değildir" dıyc konuştu.
GENEL KURULDAN GEÇTİ
CHP muhalefeti
'Köy Hizmetleri 'ne
yetmedi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Köy
Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nünkaldırıl-
ması ve yürüttüğü hizmetlerin istanbul ve
Kocaeli'nde büyükşehir belediyelerine, di-
ğer illerde ise il özel idarelerine devrini ön-
gören tasarı, CHP'nin muhalefetine karşın
yasalaştı. Yasa 16 Mart 2005'te yürürlüğe
girecek. Devir işletnleri yasanın yürürlük
tarihınden başlayarak bir yıl içinde tamam-
lanacak. Getirilen düzenlemeler şöyle:
• Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un
adı KöyeYönelik Hizmetler Hakkında Ka-
nun olarak değiştirildi. Hizmetler de yeni-
den belırlendi.
•Genel müdürlüğün taşra teşkilatının
bölge müdürlüklerinin görev alanına gi-
ren işler, il özel idarelerince her yıl müş-
terek yapılacak iş programı çerçevesinde
yürütülecek.
v' Merkez teşkilatının kadro ve pozis-
yonlan, personeli, varlıkları, araç, gereç
ve taşınırları ile hizmet binaları ve diğer ta-
şınmazları Tanm ve Köyişleri Bakanlı-
ğı'na aktarılacak.
• Özelleştirme kapsamındaki kuruluş-
lardan Köyişleri Genel Müdürlüğü'ne atan-
mış personel, merkezde Tanm ve Köyişle-
ri Bakanlığı merkez teşkilatına, taşrada ise
bakanlığın taşra teşkilatına geçirilecek.
• Üst düzey yöneticilerle sayman ve
merkezdeki avukat unvanlı kadrolarda ça-
lışanlar devredildikleri kurumda ihtiyaç
duyulan işlerde görevlendirilecek.
*^ Müdürlüğün yatırım projeleri ve öde-
nekleri Yüksek Planlama Kurulu ile ilgili
kurum ve kuruluşlara devredilecek.
• Köy Hizmetleri'nden devredilecek
personel için Tarım ve Köyişleri Bakanlı-
ğı'na 108 kadro tahsis edüecek.
Çanakkale'ninardındanGöko-
y v a Körfezi'nde 10 metre, Mar-
maris Hisarönü Körfczi Kızkumu mevkiinde de 50 mctreye kadar deniz suyunun çekil-
mesi halkta deprem olacağı endişesi yarattı. Marmaris Kaymakamı Cemalettin Özdemir
paniğe gerek olmadığını açıkladı. Jcofizik mühendisi Hakan Bcyaz deniz suyu çekilmele-
rinin lokal olmadığını, bu nedenle deprem ya da tsunamiyle ilgisinin bulunmadığını kay-
detti. Beyaz, "Tamamen atmosferik olaylarla ve deniz akıntılarıyla ilgili" dedi. Çanakka-
le Onsekiz Mart Üniversitesi Su Ürünleri Dekanı Prof. Şükran Cirik de Çanakkale'de ya-
şanan su çekilmesinin atmosferik olduğunu bclirtti. Bu arada, Manisa'nın Sonıa ve Kır-
kağaç ilçelerinde büyüklüklcri 2.8 ile 4.0 arasında değişen 4 deprem meydana geldi. (AA)
Altm Küre adayları açıklandı
H Baştarafı 1. Sayfada
Drake), Hillary Svvank (Million Dollar
Baby), UmaThurman (Kill Bill-Vol. 2);
En İyi Erkek Oyuncu (Komedi ya da
Müzikal) Jamie Foxx (Ray), Paul
Giamatti (Sidevvays), Jim Carrey (Eternal
Sunshine of the Spotless Mınd), Kevin
Kline (De-Lovely), Kevin Spacey (Bcyond
the Sea); En İyi Kadın Oyuncular (Müzikal
ya da Komedi): Annette Bening (Being
Julia), Ashley Judd (De-Lovely), Emmy
Rossum (The Phantom of Opera), Kate
Winslet (Eternal Sunshine of the Spotless
Mind), Renee Zellvveger (Bridget Jones:
The Edge of Reason); En İyi Yönetmen:
Alexander Payne (Sideways), Martin
Scorsese (The Aviator), Clint Eastwood
(Million Dollar Baby), Marc Foster
(Findıng Neverland), Mike Nichols
(Closer); Yabancı Dilde En İyi Film: 'The
Chorus' (Fransa), 'A Very Long
Engagement' (Fransa), 'House of Flying
Daggers' (Çin), 'The Motorcycle Diaries'
(Brezilya), 'The Sea Inside' (ispanya).
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
"...Gâzi'nin, Aradığı 'Fark'!.."
B Baştarafı Arka Sayfada
Onun indinde, Şeyh Sait mürtecidir, ama-
cı 'Kürtçülük' olan isyan, 'Şeriat isteriz' di-
yordu; istediği, Halife ve Padişah'dı, yânı In-
giltere Devleti fehimânesi'nin himayesin-
deki Sultan Vahdettin! Onun indinde, Der-
viş Mehmet ve 'avenesi', yâni Kubilay'ı kör
bağ bıçağıyla ensesinden kesenler, 'mürte-
ci'ydi; zira amaçları dın-i mübine saygı sağ-
lamak değildi; o bahâneyle anti-emperyalist,
yani ulusalcı, yani Kemalist Türkiye'nin, ye-
nıden 'Sistem'in kontrolüne girmesi idi. Gâ-
zi'nin, Bursa Nutku'nda 'ben bizzat onların
düşmanıyım' dediği; hiçbir zaman 'müte-
deyyin', yâni dini diyanetiyle haşır neşir, na-
muslu ve kendi halindeki vatandaş, olmadı;
aksi halde, devletin laikliği, onun ölümünün
arifesine, (1937) kadar gecikir miydi?
Kaldı ki, Müslüman'ın hasıyla, daima iyi ge-
çinilmiş, çok sıkı işbirliği yapılmıştır: sadece,
'Börekçizade' Rifat Hocaefendi'yi, 'Sütçü
Imam'ı, vd. hatırlamak yeterli.
Börekçizade Rlfat Hocaefendi...
Başka bir münasebetle, sanırım dokun-
muştum: Müdâfaa-i Hukuk Cemiye-
ti'nin Hey'et-i Temsiliyesi, (Gâzi ve arkadaş-
lan) Ankara'ya intikalettiklerinde.Cemiyet'in
kasasında hepi topu 48 kuruş para vardı; ida-
ri ışlere bakan Mazhar Müfit Bey'ın (Kansu)
çekmecesinde de, hatırlı misafirlere kahve
yapabilmek için sakladığı, iki adet kesme şe-
ker! O zaman, Paşa'yı ziyarete gelen Anka-
ra Müftüsü Börekçizade Rifat Hocaefen-
di, vaziyetin vahametini muhtemelen kestire-
rek, kendiliğinden halktan topladığı bın lira-
yı, getirip onlara bağışladı: bin lira o zaman,
bir servet!
Hepsi bu mu? Hayır! Bilındiği üzere, Şey-
hülislam Dürrizade, Yunan uçaklarının Ana-
dolu'ya yağdırdığı bir fetvasıyla, Mustafa
Kemal ve arkadaşlarını 'dinen katli vâcip'
ilân etmişti; Börekçizade Rifat Hocaefen-
di, Ankara çevresindeki vilayet ve sancakla-
rın müftüleriyle bir toplantı yaparak; Şeyhü-
lislam'ın bufetvayı işgal altında verdiğini, bi-
naenaleyh, dıni bakımdan geçerlı olamaya-
cağını, ilan etti. Onlarda, kendı fetvalarının al-
tına mühürlerini bastılar, hepsi muteber, gö-
revlerının bilincınde, hocalardı:
Şeyhülislam Dürrizade ile aralarında fark,
(buraya dikkat!) Gâzi'nin ve Kemalizm'in,
mütedeyyin kesımde mevcudiyetine hassas
olduğu farktır: Şeyhülislam, neyazık ki 'ec-
nebi'nin dürtüsüyle hareket ediyor, ülke-
sinin 'hürriyet' ve 'istiklâli' aleyhinde bu-
lunuyordu; Börekçizade Rifat Hocaefendi
ve onu destekleyen öteki müftüler, bu
'hürriyet' ve 'istiklâl' için savaşmanın, din-
i mübin'in bir gereği, -gereği de laf mı, 'za-
rûreti'- olduğuna inanmışlardır; hayatları
pahasına Vaz/yef aldılar'.
Yanlış bilmiyorsam, Börekçizade Rifat Ho-
caefendi, Türkiye Cumhuriyeti'nın, ilk Diya-
net Işleri Reisi olmuş, vefatına kadar bu gö-
revde kalmıştır: Nur içinde yatsın!
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Bunun adı başkanlık olur, bu sisteme nasıl geçe-
biliriz?
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in böyle
bir arayışı yok. Görev süresinin tamamlanmasıyla
bırlikte başlayacak yeni yaşam biçimine şimdiden
hazırlanmış görünüyor. Ancak Sezer'den sonrasını
arada bir akıllarına getiren AKP'liler, başkanlık sis-
teminin Türkıye'ye göre olmasa bile kendilerine gö-
re çok ideal olduğunu düşünüyorlar.
Geçen gün Korkut Özal'ın açıkça söylediği gi-
bi, AKP'liler önlerindeki en büyük engelin Sezer ol-
duğunu düşünüyorlar. Başlangıçta görev süresinin
kısaltılması için bazı çalışmalar yaptılar, ama Se-
zer'in arkasındaki büyük halk desteğini de dikkate
alarak bundan vazgeçmiş görünüyorlar. Bunun ye-
rine başkanlık sisteminı ısıtmanın arayışınagirdiler.
Mayıs 2007'de Sezer'in 7 yıllık görev süresi do-
luyor. 3 Kasım 2002 seçimleriyle oluşan parlamen-
tonun anayasal süresi de Kasım 2007'de tamam-
lanıyor. Bugüne kadar hiçbir Meclis, 5 yıllık süreyi
sonuna kadar dolduramadı. Seçimler 3 yıldan er-
ken, 4 yıldan geç yapılmadı. AKP'nin ağırlıklı oldu-
ğu Meclis, yeni cumhurbaşkanını seçmek için öm-
rünü son kullanma tarihıne dek uzatır mı, yoksa ge-
lenek devam eder mi?
Sorunun yanıtı, bu yılın ikinci yarısında biraz da-
ha netleşebılir. Ancak AKP saflarında cumhurbaş-
kanlığı kulislerinin şimdiden başladığını söyleyebi-
liriz. Çankaya Köşkü'ne çıkma fırsatı önüne gelen
hiçbir siyasi lider, bunu geri çevirmez. Başbakan Er-
doğan da bu yolu izleyecektir.
AKP'nin ikilemleri
Erdoğan'ın önünde iki denge duruyor: j
Parti içi dengeler, dış dengeler.
Dış dengeleri ayrı bir yazı konusu yapıp AKP'nin
içinebakahm... Erdoğan'ın Köşk'e çıkmasından ya-
na olanlar ikiye ayrılıyor: ;
1 - 2006'da parti içindeki bütün düzeni tamamla-
mış oluruz. Kongreler biter. Genel başkanlıktartış-
ması olmaz. Ekip yerine oturur. Ardından Erdoğan'ı
Çankaya'ya çıkarırız. Sonra da seçim olur. Halka,
"Çankaya ile uyumlu bir Meclis getirin" deriz.
2- Yok böyle olmaz. Genel seçimleri cumhurbaş-
kanı seçiminin önüne alınız. Güçlü bir Meclis olu-
şur. Böylece Erdoğan en azından görev süresinin
ılk yarısında kendisiyle uyumlu bir Meclis ve hükü-
metle çalışma fırsatı bulur.
Erdoğan'ın Köşk'e çıkmasına karşı olanların te-
zi şu:
Ozal ve Demirel örneğı gösterdi ki başbakanlar
partilerinin başından ayrılıp Köşk'e çıkınca parti çö-
küyor. Bu yüzden Erdoğan partinin başında kalsın.
Çankaya'ya onun güvendiği bir kişiyi çıkarahm. !
O kişi kim olur?
Bülent Arınç ve Abdullah Gül hazır! Arınç'ın çev-
resıyle paylaştığı şöyle bir değerlendirmeden söz
ediliyor:
"Ben, Erdoğan'ın arkasında kalacağım birmaka-
mı kabul etmem."
Meclis Başkanlığfnın Başbakanlık makamının
önünde olduğu ve Arınç'ın 3 yıldır bu makamdan
başka bir şey istemediğı dikkate alınırsa bu kulis ya-
bana atılır cinsten değil.
Gül'ün şu aşamada hükümet içindeki dengeler-
de de etkili olduğu dikkati çekıyor. Bunun yanında
Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve Milli Savunma Ba-
kanı Vecdi Gönül potansiyel olarak adı geçen ki-
şiler.
Bu pilav elbette daha çoook su kaldıracak, ama
biz kulis derinliklerinde konuşulanları özetleyelim is-
tedik. 2007'yi dört gözle bekleyen bir başka isim
de Fethullah Gülen. Çevresindekilere 80-90'lı yıl-
lar boyunca, "2000yılına kadar cumhurbaşkanı da-
hil bütün devlet bizden olacak" demişti.
Hukuk devleti ve laiklik konusundaki kararlılığını
her fırsatta dile getiren Sezer, arkadaşları üzüyor!
Bakalım 2007'nin ikinci yarısı neler getirecek!
ankcum / cumhuriyet.com.tr
Alman büyükelçiye protesto
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Üni-
versitesi Siyasal Bilgiler l'akültesi'nde düzenlenen
sempozyuına katılan Almanya'nın Ankara Büyükel-
çisi Wolf Ruthard Born, bir grup öğrenci tarafından
protesto edildi. Sempozyum öncesinde "Kahrolsun
AB emperyalızmi", "AB'ye geçıt yok", "Kurtuluşu-
muz Avrupa'da değil, sosyalizmde" sloganlan atan
grup, fakülte bınasına Türkçe ve Alnıanca olarak
"Niyetinızı bıliyoruz, izın vermiyoruz" yazılı pan-
kart astı. Protestoyu gülerek ızleyen Born, "Tamam,
okey" diyerek sempozyumun yapıldığı salona geçti.
Türkiye tazminata mahkûm oldu
• STRAZBURG (ANKA)-Türkiye, Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) mahkûm oldu.
Aİ11M, 19%'da Diyarbakır Cezaevi'nden Gaziantep
C'ezaevi'ne nakledildiği araçta uğradığı saldırı sonu-
cu öldüğü belırtılen Kadri Demır'in yakınlarına top-
lam 93 bin Eııro (166 bin YTL) taznıinat ödenmesi-
nc karar verdi. AİHM, Demir'in ölümüyle ilgili ola-
rak Avrupa tıısan Hakları Sözleşmesi'nin çeşitli
maddelerinin ihlal edildiğine karar verdi.
THK, 1 milyon deri hedefliyor
I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Hava
Kurıımu (T11K) Genel Başkanı Emekli Tümgeneral
Yusuf Güngör, bu yıl 1 milyon 100 binin üzerinde
kurban derisi toplamayı hedeflediklerini belirtti. Bu
rakamın artabileceğini söyleyen Güngör "Halkımı-
zın sağduyusuna güveniyoruz. 12 milyar YTL gelir
bekliyoruz" dedi. Güngör, THK'nin bu yıl da vekâ-
leten kurban kesimini modern tesislerde, dini vecibe-
lere uygun ve noter huzurunda yapacağını söyledi.
HEIDELBERG KONSERVATUVARI
PİYANO ÖĞRETMENİ
PÎYANO DERSLERİ (0216) 336 54 64