Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 OCAK 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA
CHP KURULTAYINA DOGRU
SEFİNE-İ TERAKKİ TURHAN SELÇUK
İ5ÖYJ-KE,DiPKu$
1ABÎATLLI
ÎSTAFBUL
EFENDİSt
IBf
HAHİKULİDE
MACERALAEI
KISIKL
ÎLEKMİLİ
BÎEDEN
'Sarıgül'ün ihracı yönünde oy kullanmalan için bazı Disiplin Kurulu üyelerine rüşvet teklif edildi'
Dursun'dan ağır suçlamalarMİYASE İLKNUR
Yıllarca CHP'dc Deniz Baykal eki-
bi içinde politika yapan Cafer Dur-
sun, Mustafa Sarıgül'ün ihracını red-
detmesi karşıhğında disiplin kurulu
üyesi Ergün Aydoğan'a rüşvet ver-
mekle suçlanıyor. Disiplin kurulun-
dan ihraç karan çıkmaması üzerinc
parti karıştı, genel başkan Deniz Bay-
kal kurultay karan aldı. Suçlamala-
rın odağındaki isim Cafer Dursun ile
konuştuk. Suçlanan iki kişi de genel
merkez yönelicilerine ağır suçlama-
larda bulundular. Dursun, Kâğıtha-
ne'de belediye başkan adayı iken pa-
ra karşılığıseçimdençekilmesininis-
tendiğini, Sarıgül dosyası görüşül-
meden önce kurul üyelerine para, Iş
Bankası yönetim kurulu üyeliği ve
milletvekilliği teklif edildığini öne
sürdü.
• Sarıgül lchine oy kullanması için Ergün Aydoğan'a rüşvet vcrmckle suçlanan
Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Cafer Dursun, genel merkeze yönelik karşı rüşvet
suçlamalannda bulundu. Dursun, "Asıl rüşvet teklifi onlardan geldi. Üç
arkadaşımıza İş Bankası yönetim kurulu üyeliği, bir arkadaşımıza da 600 milyarlık demir faturası
bulup gctirmesi karşıhğında KDV'si hariç bu bedelin kendisine ödeneceği vaat edildi" dedi.
- CHP'yi kurultaya götüren adaın
olarak tarifıegeçtiniz. Şöhret olınak
nasıl bir şey?
DURSUN - Bızim genel başkanla
sürtüşmemiz 3 Kasım seçimleri ön-
cesine dayanıyor. 0 süreçte genel baş-
kan, aday olan ilçe başkanlanna 'Par-
ti zor bir dönemden geçiyor, siz aday
olmayın' dedi. Biz de 'peki' dedik.
Ama Ankara'ya gittiğimizde sayın
genel sekreteryardımcılarımız, MYK.
üyeleri 'Sizin ne işinizvar burda, baş-
ka işinizyok mu, belediye başkan ata-
malarına siz ne diye karışıyorsunuz?'
anlayışıyla bizlerı terslediler. Hoşu-
muza gitmedı. O dönem biz kendi ör-
gütlerimiz içinden arkadaşlarımızı
listelere sokma mücadelesi veriyor-
duk. Bunda da başarılı olamadık. Oün-
kü ekonomik gücü olanlar Jstanbul 'da
olduğu gıbi Anadolu'da da başanlı
oldular. Bu iddialarla ilgilı sayın ge-
nel başkan hıçbir şey yapmadı. tstan-
bul'un kazanılması muhtemel ilçele-
ri örgütler hiçe sayılarak birilerine
peşkeş çekildi. Yerel seçimlerde ismi
şaibeli bir sürü isim aday gösterildi ve
sadece dört ilçeyi kazanabildik. İstan-
bul il Başkanı Şinasi Öktem, ıl baş-
kanları toplantısında bizım için 'cep-
lerinde dolarlarla dolaşıyorlar' şek-
linde bir söz sarf etmiş. Çok ayıp, hoş
değil. Ben de 30 yıldır Istanbul'da si-
yaset yapıyorum> tl Başkanı Öktem
de. Istanbul örgütü kimin cebinde do-
larla dolaştığını, kimin yolsuzluk yap-
tığını ve rüşvetle iş yaptığını iyi bilir.
Benim malvarlığım da ortada, Şina-
si Öktem'in de.
- Siz Baykal ekibi içinde yıllarca
politika yaptınız. Son yerelseçimler-
de de Baykal sizi Kâğıthane 'den be-
lediye başkanı adayı gösterdi. Ne ol-
du da birdenbire aranız bozuldu?
DURSUN - Maalesef. Ben Kâğıt-
hane'de belediye başkan adayı oldu-
ğumda bana da birtakım çirkin tek-
lifleryapıldı. Bu teklifleri yapanlar or-
tada, il başkanımız orda. Bunu şim-
di söylemek istemiyoruz. Bu teklif-
leri climizin tersiyle ıttık, hiçbir yer-
de de söylemedik.
- Para ını istendi sizden yoksapa-
ra mı teklif edildi?
DURSUN - Yenmize paralı bir aday
bulundu. 'Senin Kâğıthane'dekazan-
ına şansın yok, emeğinin kaı şılığını al
veçekil'dendı. Bunlarönümüzdeki sü-
reçte tartışılacak. Bu yaşananları Ge-
nel SekreterÖnderSavve Genel Sek-
reter Yardımcımız Algan Hacaloğlu
çok yakından biliyor. MYK üyeleri-
nin bir kısmı da bu olaylan biliyor. Ben
o dönemde isterdim ki, yolsuzluk ko-
nusunda bu kadar hassas olan genel
başkanımız bu iddianın da üzerine
gitsin.
çanakçı bana
milletvekilliği
önerdi- Gelelim şu ıneşhur Balıkesir ziyaretinize...
DURSUN - Onun daveti üzerine gittik. Sohbet ettik.
Partideki ihraçların doğru olmadığını konuştuk. Ben
bu görüşlerımi üç ay önce genel başkana da
söylemiştim. Sen örgütü dinlemeyıp yanlış aday
getirmişsin, seçimi kaybetmişiz, sonra da hıncını o
adayı istemeyen örgütten çıkarmaya çalışıyorsun.
tstanbul'da da aynısını yaşamadık mı? Bakırköy
Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen örgütten mi
Allah aşkına söyleyin. Jitem ilişkili diye Haluk
Koç'a evrak gidiyor, buna rağmen aday yapılıyor.
Beşiktaş'ta İsmail Ünal örgütten mi, başkan yapıldı.
Avcılar Belediye Başkanı'nın, ağır cezada dosyası
var diye üç kez dosyası MYK'de geri çevrildi.
- Daha önce de genel merkezin isteminin tersine
oy kullandınız, onlarda rüşvetle suçlanmadınız da
bu kez niye suçlandmız?
DURSUN - Biz Balıkesir'e gittik. O da bıze
defalarca geldi ama onu söylemiyor. Yani sözde
paketin verildiği tarih 7 Aralık. Madem bu
arkadaşımız paketı niye savcılığa veya genel
başkana bıldirmiyor. Aradan 15 gün geçiyor. Genel
başkana 21'inde bu olay söyleniyor. Genel başkana
yakın bir gazeteci bir gün sonra beni anyor ve olayı
soruyor. Aklınca beni konuşturup kasete alacak,
genel başkana götürecek. Bir genel başkana bunu
yakıştıramadım. Bu olaylar 27'sinde basında yer
aldı. Ergün Aydoğan, gazeteye kendisine rüşvet
teklif edilmediğini ve böyle bir şey söylemediğini
belirtıyor ve 'Konuyu genel başkan biliyor' diyor.
Sonra 2 Ocak günü Disiplin Kurulu Başkanı Isnıet
Çanakçı beni anyor. Kendisi benım aradığımı iddia
ediyor ama doğru değil. TurkcelPde bunun kayıtlan
bulunabilir. Parlamenterler misafirhanesine gittik.
Orada bana 'Seni genel başkana götüreyinı. Genel
başkan bu işe oldubitti gözüyle bakıyor. Bu karar
çıkmadığı takdirde genel başkan zor durumda
kalacak. Sangürün suç dosyası kabarık. Bunu
mııtlaka bitirmenıiz lazım. Senin öniiıı açık.
Önünıüzdeki dönem milletvekiliğinin teyidini genel
başkandan alırı/. İstersen şimdi, istersen yann sabah
seni genel başkanla görüştüreyim' dedi. Ben kabul
etmedim. Bu konuşmaları kasete aldım.
Dursun'un açıklamalan CHP'yi daha da kanştıracak. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
Malvarlığım açıkladı
- Malvaılıgınızı açıklamanızı rica et-
senı?
DURSUN - llk kez size açıklıyorum.
1999 model Opel Vectra arabam var.
Bir sürücü kursum vardı, yüzde 50'si
benimdi, onu 3-4 ay önce devrettim.
Kâğıthane'de 100 metrekare tabana
oturan 5 katlı bir işhanım var. Onun iki
katı da parlinın hizmetinde kullanılıyor.
Mecidıyeköy'de bir evım var. Gürsel
Mahallesi'nde bir işyerim var. Bir de
eşime ait Çınarcık'ta bir apartman dairesı
var. Bankada da cüzi bir miktar param
var.
'Gereğini yapmazsan siyasi hayatın biter'
- Kurulda konu nasıl açıldı ve Ergün Ay-
doğan rüşvet olaymı anlatırken niye sessiz
kaldtnız?
DURSUN-Ne münasebet efendim. Konu-
yu gündeme getiren benim. Dosyalar görü-
şülmeden önce'Benimle ilgili bir iddia var, ko-
nunun tarafları burda iken önce bunu açıklı-
ğa kavııstııı alıııı sonra dosyaları görüşürüz'
dedim. Ancak Sayın Çanakçı ve Bedia Söy-
lemez, 'Ne gereği var, iki kişi arasında olmuş
bir olay, siz aranızda sonra konuşursunuz ola-
yı' deyip izin vermediler. Bunu diğerarkadaş-
lara sorabilirsiniz. Toplantı sırasında başkan
Çanakçı sürekli genel başkanın yaıuna gidip
gelij'Or. Kurul üyesi arkadaşlarımızı alıp ge-
nel başkana götürüyor. Genel başkan toplan-
tıya girmek istedi. Başta AJi Şahin ağabeyı-
miz olmak üzere bizlerkarşı çıktık. Kurul za-
man kazanmak ıçın Malatya'dan gelecek olan
kurul üyesi Veli Ağbaba bekleniyor. Bu ara-
da ben konunun sürekli gündeme getirilme-
sıni talep ediyorum. Bu arada Ergün Aydo-
ğan a sordum: 'Ergün arkadaş siz genel baş-
kana ne söylediniz. Bu olayı bir de burda an-
latın' dedim. Bızim kendisine rüşvet verdi-
ğimizi, kendisinin de bunu iade ettiğini açık-
ladı. Ben bu kez 'Ben size rüşvet verdiysem,
ayın 20'sindeki kurul toplantısında neden bu-
nu dile getirmediniz ve o gün neden benimle
aynı odada kaldınız, gece geç saatlere kadar
benimleaynımasayıpaylaştınız' diye sordum.
Sonra da ben hem kendisini hem de genel baş-
kanı dava edeceğimi ve ispata çağıracağımı
söyledim. Olay aynen böyle oldu. Bütün ar-
kadaşlar tanıktır. Kurul toplantısmdan sonra
genel başkan görmediği olayı kalkıp 'Efen-
dim konu gündeme gelmiş, Cafer Dursun kem
küm etmiş, suskun kalnuş' diyor.
Kuruldaki konuşma saptırılıyor
Ayıptır sayın genel başkan, yalan söylü-
yorsunuz. Bu konuyu kurulda konuştuk. Ça-
nakçı da 'Bu olay tehlikeli, zaten yargıya da
gidecekmiş, biz bu olayı hiç konuşulmadı var-
sayalmı. bu iki arkadaş kendi aralannda ko-
nuyu halletsinler' dedi. Sonra ortaya dört im-
zalı bir tutanak çıktı. Kurul dört kişiden mi
ibaret. Biz kararları imzaladık. Genel başkan
bir gün sonra tutanak tutulduğunu söylüyor.
Sayın genel başkan, yakışmıyor.
Masaya silah
koyup yemin
etmişler
- Sarıgül'ün ihracına karşı çıkan başka üyeler de
vardı. Neden siz hedef seçildiniz, niye Ali Şahin,
Şehriban Ercan ya da İrfan Gürpınar rüşvet
vermekle suçlanmıyor da siz suçlanıyorsunuz?
DURSUN - Bizim genel başkanla bir süreden beri
aramızda gerginlik vardı. Ertuğrul Günay'ın
dosyası geldığınde kendısiyle konuştum. Sayın
Günay'a haksızlık yapıldığını söyledim. Genel
Başkan bana dönerek 'Önümüzdeki günlerde
Sarıgül'ün dosyası gelecek, senin Sangül'le
ilişkilerini biliyorum' dedi. Ben genel sekretere de,
Mustafa Sarıgül'ün ihracını gerektırecek bir şeyi
yok dedim. Sayın genel sekereter de 'Neyapayım
genel başkana anlatamıyorum, yanındakiler yanlış
yönlendiriyor kendisini, büyük bir olay alıyoruz
başımıza' dedi.
-Ama genel sekreter sonra televizyona çıkıp
Sarıgül hakkmda ithamlarda bulundu'/
DURSUN - Onu bilemem. Sarıgül'ü genel
başkanlığa aday olması için biz teşvik etmedik.
Onu teşvik edenler sayın genel başkanın etrafında.
Başta Istanbul İl Başkanımız Şinasi Öktem, Hasan
Aydın ve sayın genel sekreterimiz bu işin içinde.
Teşvik edenler, çıkaranlar onlar. Genel başkan
birilerinı ihraç etmek istiyorsa önce etrafına
baksın.
- Şu meşhur Şile toplantısmdan mı söz
ediyorsunuz?
DURSUN - Bunlar basında çıktı. Masaya silah
koymuşlar, namus sözü vermişler. Bu olayı genel
başkanın kendisi bizzat biliyor. Genel sekreterin ve
ıl başkanınm bu işin içinde olduğunu, onlann
'Baykal'la bu iş yürümüyor, ben kendimde güç
bulsam çıkar aday olurum' dediğinı genel başkan
da örgüt de biliyor. Sayın genel başkan niye
yapmıyorsun gereğini. Bilmiyor musun, duymadın
mı bunları, burda niye aynı duyarlılığı
göstermiyorsun? Çırpındıkça batıyorsun sayın
genel başkanım.
Teklif MYK uvesinden geldi
- Sizin Şişli Belediyesi ile iş ilişkiniz var mı,
yakınlannız bu belediyede çalışıyor mu?
DURSUN - Hıçbir ış ilişkim yok ve hiçbir yakınım
da Şişli Belcdiyesı'nde çalışmıyor. Ali Şahin'in
gelinı bir buçuk yıl önce belediyede asgari ücretle
işe başlamış. Aracı olan da Eşref Erdem. Ayıptır.
Gelini işe girdiğınde Sarıgül'ün genel merkezle
arası iyiydi. Ali Şahin nerden bilebilırdi bir süre
sonra Sangül'ün dosyası önüne gelecek. O zaman
biz de açıklayalım; 15 gün önce bir MYK üyesi
kurul üyesi bir arkadaşımıza Sarıgül'ün ihracı
karşıhğında '600 milyar liralık demir faturası getir,
KDV'sini sen ödersin, biz o demir faturasım genel
merkez inşaatında kullanılmış gibi kayda geçiririz,
ilk seçimde de milletveküi yaparız' dıyerek rüşvet
teklif ettı. Bu olayı biz parti yaralanır gerekçesıyle
bugüne kadar kullanınadık. Uç arkadaşımıza İş
Bankası yönetim kurulu üyeliği teklif ettiler. İki
arkadaşımıza da Sayın Çanakçı, PM üyeliği ve
milletvekilliği teklif etti. Biz ağzımızı açmıyoruz
ama yavuz hırsız ev sahibinı basarnıış misali onlar
konuşuyorlar.
DUZ YAZI
ORHAN BİRGİT
0 Anmağanları Kızılay'a
Gönderin Sayın Başbakan
Dokunulmazlıkların kaldırılmamasında ısrar eden
politikacılar için armağan adı altında "aldı-verdi"
trafiğini önleyecek bir etik yasası çıkartmamakta
direnen bir parlamento nasıl saygın olabilir? Dün
bir grup meslektaşla Başbakan'ın Moskova gezisinin
son günü Bayan Erdoğan'a hediye edilen pırlanta
ve mercan karışımı gerdanlık üstüne konuşuyorduk.
Hepimiz Erdoğan ailesinin küçüklü büyüklü
armağanlar karşısında niçin direnmediklerini
birbirimizesorduk. Veanılarımızın üstündeki örtüyü
açarak Ismet Inönü'den Fahri Korutürk'e kadar
cumhurbaşkanlarının, Menderes'ten Ecevit'e
kadar başbakanların elbette eşleriyle birlikte
kendilerine sunulmak istenilen armağanlar
karşısındaki ortaktutumlarını hatırladık; birbirimizle
paylaştık.
Reşide ve Celal Bayar da bu konuda hassas
bir tutum izlemişlerdir. Aynı şeyi Atıfet-Cevdet
Sunay için söylemek olası değil. Bayan Sunay'ın
bir Iran ziyaretinden Emine Erdoğan gibi yükte
hafif paha da ağır armağanlarla dönmesi, o günlerde
Ankara kulislerinin başlıca konusuydu. Ismet
Paşa'nın başbakanlarından Refik Saydam'ın da
hediye koleksiyoncusu olduğu anlatılır.
Kolay yapılabilen test
Bayan Erdoğan da Başbakan da benzerönerilerle
karşılaştıkları zaman acaba polıtikaya atılmadan
kimler kendilerini armağan yağmuruna tutmak
istiyorlardı diye düşünmüyorlar mı? Sorunun yanıtı
ortak hafızalarında 'evet' olarak veriliyorsa mesele
yok. Ama bundan yirmi yıl önce kapınızı çalmayacak
kişi ve kurumların politikadan ayrıldıktan sonra
hediye paketleriyle gelmek şöyledursun, sizi
hatırlayacakları bile kuşkuluysa sadece hayır
demelidırler.
Inanmazlarsa Semra Özal'a ve çocuklarına
sorulsun. Turgut Özal'ın başbakanlığı sırasında
Semra Hanım'ın Kapalıçarşı ziyaretinde dönemin
Istanbul Emniyet Müdür Yardımcısı'nın bileğine
taktığı bilezikli fotoğrafı Milliyet gazetesinde haber
olmuştu. Ya öteki armağan kervanları ve Bağdat
Caddesi'nde Zeynep'in eşi Asım Ekren ile ortak
sahibi olduğu butikten yılbaşı paketleri düzdürüp
'Bunları Ankara'ya gönderirsiniz' diyen işadamları
ve dönemin bürokratları, bugün aileden hangisini
aramak zahmetinde bulunuyorlar ki? önceki gün
Moskova'da Arkadia Ahşveriş Merkezi'nin açılışında,
Stork-s Kuyumculuk'un sahibinden mercan-pırlanta
karışımı gerdanlığı armağan alan Emine Hanım'ı,
başka birsürprizin de beklediği anlaşılıyor. Mağaza
sahibi açılışta Rusya'yı temsil edecek kişinın eşi
için de benzer bir cömertlik örneği sergilemek
istemış. Açılışta ev sahibi ülkeden bulunan en üst
düzey kişi Moskova Belediye Başkan Yardımcısı.
Gospodin Reisen Vladimir losoviç, kendisine
verilen pııianta-mercan karışımı, Osmanlı motifleriyle
süslü broşu, eşinin yanında olmadığı gibi sudan
bir mazereti ileri sürerek Bayan Erdoğan'a transfer
edivermiş. Ne Başbakan ne de eşi bu geri
çevırmedeki inceliği anlamışlar. Bu nedenle Emine
Erdoğan o paketi de çantasına yerleştirmekte
sakınca görmemiş!
O alışverişi ölümsüzleştiren fotoğraflara
bakarsanız Erdoğan çiftinin ne kadar mutlu
olduklarını görürsünüz.
Alerjisi olmayanlar
Siz belediye başkanı adına, Türklerin sahibi
olduğu bir dizi alışveriş merkezinin açılışına
katılmışsınız. Eşinizyanınızdayadayok. "Buküçük
hediye saygıdeğer eşiniz için bugünün anısına"
diye uzatılan armağanı içinize siniyorsa alır, evinize
götürürsünüz. Yok "Ben bu türarmağanları rüşvet
gibi algılanm. En azından etik bulmam" derseniz,
Vladimir losoviç gibi yapar, elinizdeyakartopgibi
tutmak zorunda oldugunuz broş kutusunu bu
konularda alerjisi olmayanlara uzatırsınız!
Kuyumcu armağanları 30 bin dolarcık kadarmış.
Firma sahibi Muammer Alkım, Başbakan'ın Rusya
ile ticaretin geliştirilmesi için çok çalıştığını söyleyerek
hediyeleri hatıra olsun diye verdiklerini, maddi
değerin önemli olmadığını söylemekle yetinmiyor,
"Moskova'da hızlı büyüyecek bir firmayız. Kısa
sürede 20 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz" diyor.
Ticaret dilinde bu sözlerin karşılığı 'Kaz gelecek
yerden tavuk esirgenmez' atasözüyle çakışır.
Erdoğanlar'ın Moskova'dan bir de büyük ve çok
değerli taban halısıyla döndükleri söyleniyor.
Erdoğan'ın bu armağan kabul etme alışkanlığı,
vazgeçemeyeceği bir hastalık haline dönmek üzere.
Otobüs, otomobil, mont, ziynet eşyası, takı vb...
Kendisine içten bir önerim olacak. Moskova'dan
getirmek zorunda kaldığı o armağanları Başbakan,
bugünden tezi yok Kızılay'a vermelidir. 'Alın bunları
paraya çevirin ve tsunami felaketine uğrayanlar için
yürüttüğünüz kampanya hesabına kaydedin'
demelidir. Ve bu armağan toplama dosyasını da
bir daha açılmamak koşuluyla kapattığını
açıklamalıdır.
Faks: 0 212 677 08 21 obirgitre-kolay.net
Cumhuriyet
kitap kulübü
ANMA VE SÖYLEŞİ
100. Doğuııı Yıldönümünde
NAZIM HİKMET
Orhan Karaveli
dostu Nazıtn Hikmet 'in
sürgün yıllarını anlatıyor.
15 Ocak Cumartesi
16:00 - 18:00
Cumhuriyet Kitap Kulübü - Taksim
Istiklal Cad. Zambak Sok. 4/1 (Fransız Konsolosluğu Yani)
Taksim-lstanbul Tel: (0212) 252 38 81/82
İL) öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür.
ZEYCAN ÜNÜVAR