19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 EYLÜL 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER îskenderun'daki faciaya göz yuman yöneticiler yükü çıkanp İspanya'ya göndermeyi planlıyor! ZehiryüklügemibatüAKEVBODUR İSKENDERUN - îskenderun Limanı'nın iki mıl açıldannda 26 Şubat 2000'den bu yana de- mirli duran 2 bin 200 ton toksik atık yüklü St. Vincent bandralı M/V ULLA gemisi dün battı. 9 Arahk 1999'da îspanya'nın kuzeyindeki ter- mik santrallardan aldığı 3 bin 488 ton baca kü- lünü Cezayir'e götürmek üzere yola çıkan UL- LA, toksik yüküne deniz suyunun kanşması üzerine boşaltımı yapamayınca, rotasını ISDE- MÎR Limanı'na çevırdi. ULLA, 26 Şubat 2000'de İSDEMlR Limanrna yanaştığında konşimentosunda yükün 2 bin 200 ton olduğu belirtildi, kalan 1288 ton yükün ne olduğu soru- suna da yanıt bulunamadı. UYARILARA KULAK ASILMADI Basel Sözleşmesi'nce "tehHfceB aük" olarak kabul edilıp îskenderun'da gözaltına alınan UL- LA için, Türkiye, Ispanya hükümetine de iki kez nota vermişti. Bu sırada 4.5 yıldır korumasız olarak bekleyen gemide çürüme meydana geldi- ği belirlendi. Tüm uyanlara karşın gemide hiçbir bakım yapılmadı. ULLA gemisi 2 bin 200 ton toksik yüküyle büiikte battı. Gemınin yaklaşık 7 dakıka ıçınde îskenderun Körfezi'nin mavı sula- nna gömüldüğünü belirten bir görgü tanığı, UL- LA batmadan önce küçük bir teknenın çevresin- de dolaştığına dikkat çekti. ULLA'nın îskende- run'daki acentesi olan Mavi Deniz Taşımacılık ve Gemi Acentalığı Ticaret Ltd. Şti. ise konuyla açıklama yapmazken, Îskenderun Kaymakamı Cnal Erdoğân, U 25 metre derinlikteki yükü çıkanp başka bir gemiye yükleyerek İspanya'ya göndermenin vollannı anyoruz" dedi. Abantİ2zetBaysalÜniversfte«'ne(AİBÜ)bağ- hBedenEğitimiveSporYüksekokuhı'nunseç- me sınavma kanlanlann bir bölümü, 2 bin 900 ve 2 bin 400 merrelik "dayanıkhhk" par- kurlannı tanıamlamaya çahşırken bayüdı. Yüksekokui Müdürü Gazanfer Doğu, bu yıl antrenöriük. spor yönetkiliği ve beden cgitimi öğrctnıeniiği bölüınJerinc toplam 160 öğ- renci ahnacağmı belirterek sınava toplam 1127 başvuru yapıldığını, öğrenciferin üç gün sürecek sınavlar sotırasında seçüeceğiııi biklirdi Beden Eğitimi ve Spor Vüksckokulu'na abnacak öğrenciler için düzenlenen seçme sınavının bu sabahki bölümünde erkek öğren- cfler ilk aşamayı geçmek için 2 bin 900, kız öğrenciler ise 2 bin 400 metrelik bir parkuru koştular. Koşuya katılan kız öğrencilerin bir bölümü parkuru tamamlayamadan bayıl- dL Bayılan öğrencilere ilk müdahaievi saha içinde bekleyen sağhk görevlileri yapti. (AA) Evrim Teorisi müfettişi çocukları da sorguya almış ANKARA (ANKA) - Derste "Evrim Te- orisiT> ne değindiği gerekçesiyle öğretmen Zeiiha Avcı hakkında soruşturma açan il- köğretim müfettişi Yusuf Ziya Acun'un, önceki görev yeri Antalya'da yürüttüğü bir soruşturmada da 9 yaşındaki çocukla- nn ifadesini aldığı, kendilerinden öğret- menleri hakkında görüş istediği öğrenildi. Çocuklannın psikolojisinin olumsuz et- kilendiğini bildiren veliler, müfettiş Acun'u valilik ve kaymakamlığa şikâyet ettiler. Kamuoyunun, adını "Evrim Teori- si'ne takan müfettiş olarak" öğrendiği Yu- suf Ziya Acun'un, ilginç soruşturmalara imza attığı ortaya çıktı. Şu anda Ankara II Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde gö- rev yapan ilköğretim müfettişi Yusuf Ziya Acun'un, Antalya'daki görevi sırasında pedagojiye aykırı yöntemlerle soruştur- malar yürüttüğü belirtildi. Acun, Antal- ya'nın Alanya ilçesındeki Kemal Şuberi İlköğretim Okulu Müdürü Erdal Sayı hak- kında gelen ihbarlar üzerine okulda yakla- şık 6 ay süren bir soruşturma sürdürdü. Acun'un 9 yaşındaki çocuklan, müdür- leri hakkındaki görüşlerini açıklamalan için yanlarında öğretmenleri olmadan sor- guya aldığı belirtildi. fo* GUSTOS-28 EYL ,ustos-28 Eylül arasında CardFinans sahipleri extra goBAD'"! ftR .N »z kazançlı. Cünkü extra kullamma, extra ParaPuan var. ÖZEL V,A« Yani, CardFinans kullanımınız bir önceki döneme göre • artarsa size extradan ParaPuan var. Ne kadar çok artış, o kadar çok extra. Ayrıca, kampanyaya katılan üye kuruluşlarda extra indirim, extra taksit var. "EXTRA'YA EXTRA" CardFinans'ta. Kompanya suresınce karttnızla yapacağını? topKını harcama tut,ırı, Ağııstos 2004 hesap özcti bakiyenizle kar}ita$tırılacaktır. Kampany,ı iüresınıe yaptıgınıs toplam harcama, Ağustos 2004 hvsap ösctmclen fnzlaysa aradaki fark uzcrmden ckstra ParaPuan kazanacaksını,- Hesaplamalar kart bazında yapılacaktır. Telefon Bankacılığı: 444 0 900 • İnternet Bankacılıgı: www.finansbank.com.tr • www.cardfinans.com.tr Yangına Ukraynalı desteği • ÇANAKKALE (AA)- Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü bün- yesinde, Çanak- kale Havaala- nı'ndakonuşla- nan yangın sön- dürme hava ti- minde bulunan helikopterin 4 Ukraynahdan olu- şan ekibi, 7 dakikada yangına müdahalede bulu- nuyor. Orman yangınlanna hassas dönem olarak belirtilen temmuz-eylül aylan arasında, Orman Genel Müdürlüğü'nün her yıl yangınlarla müca- dele kapsamında açtığı ıhale sonucu kiralanan helikopterin Ukraynalı ekibi, Türk Hava Kuru- mu'na bağh yangın söndürme uçaklanyla birlikte Çanakkale Havaalanı'nda konuşlanıyor. Marmara Denizi'nde fırtına • BURSA (AA) - Marmara Denizi'ndeki fırtına nede- niyle bazı seferler iptal edildi. Edinilen bilgilere gö- re, Türkiye Denizcilik Işletmeleri'nin Erdek-Mar- mara Adası ile Erdek-Avşa Adası arasındaki arabalı vapur seferleri, olumsuz hava şartlan nedeniyle iptal edildi. Aynca, Tekirdağ-Bandırma arasında çalışan ro-ro gemilerinin, Erdek'te bekletildiği bildirildi. İki Türk doktora ödül • GLASGOVV (AA) - Iskoçya'nın Glasgow kentinde düzenlenen "14. Avrupa Göğüs Hastalıklan Kong- resi"ne katılan iki Türk doktor ödül aldı. SSK Sü- reyya Paşa Göğüs, Kalp ve Damar Hastalıklan Eği- tim Hastanesi'nden doktor Zuhal Karakurt ile Istan- bul Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıklan Ana Bilim Dalı'nda görevli fizyoterapist Gökşen Kuran, poster ve bildiri dallannda ödül aldı. Valizden timsah çıktı • îstanbul Haber Servisi - Atatürk Havalimanı 'nda, bir valiz içerisinde, THY'nin Tripoli-Istanbul sefe- riyle Libya'dan getirilen 55 timsah yavrusu bulun- du. Yavru timsahlardan 15'inin ölmesi üzerine diğer yavrular gözetim altına alınmak üzere Danca Hay- vanat Bahçesi'ne götürüldü. Yavru timsahlann piya- sa değerinin yüz dolardan başladığı belirtildi. Samos'ta 22 kaçak • A1ÎNA (AA) - Yunanistan'ın Samos Adası açık- lannda ahşap bir tekneyle karaya ulaşmaya çalı- şan 22 kaçak yakalandı. Sahil güvenlik birimleri tarafmdan Samos Adası yakınlannda "Kurude- re" mevkiinde tespit edilerek gözaltına aünan ka- çaklann arasında bir kadının da bulunduğu bildi- rildi. Kaçaklann, Fildişi Sahili ve Afganistan uy- ruklu olduklan belirtildi. On Numara devretti • ANKARA (AA) - On Numara çekilişinde 10 bilen çıkmazken, 109 milyar 847 milyon 955 bin lira ge- lecek haftaya devretti. Şanslı numaralann 2, 4, 9, 15,16, 18, 19,20,24,27,28, 31, 36, 47, 49, 50, 55, 56, 58,62,67 ve 80 olarak belirlendiği bu haftaki çekilişte, 9 bilenler 974 milyon 50 biner, 8 bilenler 55 milyon 850 biner, 7 bilenler 5 milyon 850 biner, 6 bilenler 850 biner, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler ise 700 biner lira ikramiye kazandı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Zinaya Değgin... Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın romanlarında, sık rastlanan bir sahne vardır. Mahalledeki mescit ya da caminin imamı, elinde bir fenerle mahalle hal- kının önüne düşer ve zina yapıldığı tahmin edilen eve baskın yapar. Eğer ihbar ya da tahminler doğruysa, yakalanan "zempare"® dövülerek zap- tiyeye teslim edilir. Kadınsa gene dövülerek ora- dan uzaklaştınlır... Bu türden baskınlar, doğrusu sadece Hüseyin Rahmi'nin romanlarında değil, gerçek yaşamda da görülen şeylermiş. îstanbul halkı, hem "mahal- lenin namusuna" çok düşkünmüş ve hem de in- sanlann özel hayatlarına kanşmaya çok meraklıy- mış. Anadolu kentlerinde ve kasabalarındaki du- rumun, bundan daha beter olduğunu tahmin ede- biliriz. Yani, özel hayat ve meşru olmayan ilişkiler, halkın bizzat kendisi tarafmdan ızlenır ve cezalan- dınlırmış! Cumhuriyet ile beraber; çok şükür (en azından Istanbul'da), bu türden maskaralıklar yaşanmadı. Camdan cama konuşan kenar mahalle hatunlan, istedikleri kadar dedikoduya ağırlık versinler; ima- mın öncülüğünde ev basmak söz konusu olmadı. Tabii daha sonraları, özellikle cunta yönetimleri zamanında, polisin ya da inzibatların ev basmaları çok acı şekillerde yaşandıysa da; bu dönemlerde hedef, solcu gençlerdi. Üstelik çoğu kez, döv- mekle kalınmaz, "nefsi müdafaa" bahanesiyle ci- nayetler işlenirdi... • • • Mahallesinin namusunu koruyamayan(!) muha- fazakâr vatandaşlarımız, özel hayata müdahale için, sürekli olarak fırsat kolluyorlardı. Her ne ka- dar bundan bir süre öncesine kadar ceza yasa- mızda, kadının gayrimeşru ilişkısi zina olarak de- ğerlendiriliyor idiyse de, ceza yasamızın bu mad- deleri pek uygulanmıyordu. Zira, imam nikâhıyla evli bir mılletvekilı kansının, hatta bakan karısının zinadan dolayı mahkûm edilmesi söz konusu ola- mazdı. Zaten bu türden gayrimeşru ilişkiler; zen- ginler arasında olunca "ö^güye değer" ve "ce- sur" ilişkılerdi. Ama eğer söz konusu ilişki fukara- lar arasındaysa "zina" sayılırdı. Günümüzde de eğer bu türden rezillikler, popü- ler isimler arasında olursa bunun açıklaması "se- viyeli bir ilişki"^}, eğer fukaralar arasında olursa ayıplanan, "gayrimeşru bir ilişki" sayılır. Rezillik işte... • • • Benim gibi haftada üç gün yazan ve yazılarını bir gün önce vermek zorunda olan bir köşe yazan için, günlük aktüaliteyi izlemek pek mümkün de- ğil. Zaten birkaç günlüğüne îstanbul dışında oldu- ğum için, güncellikten iyiden iyiye kopmuş du- rumdaydım. Ve bu nedenle, diğer köşe yazan ar- kadaşlar tarafmdan ıcığı cıcığı çıkartılan zina ko- nusuna, ancak şimdi değinebiliyorum. Bu konuya, mutlaka değinmek istiyordum. Zira kimi vatandaşlanmızın, başkalarının özel yaşam- lanna (iyi niyetli olsa bile), böylesine karışmak is- temelerine ve o insanları doğruluğa sevk etme ar- zulanna, her zaman karşı çıktım. Buna benzer bir durum, altın yumurtlayan tavuk olan kumarhane- lerin kapatılması sırasında da yaşama geçirildi. Aklı sıra, insanları kumardan uzaklaştırmak ıste- yen, kimi siyasetçilerimiz, (sözde de olsa) ancak pasaportla girilen kumarhanelerin kapısına kilit astılar. Böylece, hem turist kaybettik hem de bir- takım zenginlerimiz kumar oynamak için başka ülkelere gitmeye başladılar. O zamanlar, bu konu- da birkaç yazı yazmıştım. Ancak ısrar edersem "mafyanın adamı" derler, korkusuyla ben de fazla uzatamadım. O dönemdeki amaç da aynıydı. Birtakım "muh- teremler", ınsanların ne yapması ve ne yapma- ması konusunda karar verme yetkisinin kendile- rinde olduğunu düşünüyorlardı. Ve uygulamaları, maalesef böyle bir yetkilerinin de olduğunu gös- terdi. • • • Insanlar arasındaki meşru ya da gayrimeşru gönül ilişkileri, sadece ve sadece o insanlan ilgi- lendirir. "Zina" diye bir suç, modern devletlerin yasalannın hiçbirinde mevcut değildir (ABD öme- ğini vermeyin. Çünkü ABD modern bir devlet de- ğildir). Böyle bir ilişki evli çiftler arasında (eğer çiftler- den biri isterse) boşanma sebebidir. Onun dışın- da, rüştünü kazanmış insanlann ilişkileri, sadece onları ilgilendirir. Böyle bir düzenlemeyi, yani zina- yı (her ne demekse) suç ilan edip, hapis cezası öngörmenin, hiçbir mantıklı açıklaması olamaz. Zira, böyle bir düzenlemeyle, gayn meşru ilişkile- rin azalacağını zannetmek, doğru değildir. örne- ğin, hırsızlık suçtur ve doğal olarak hapis cezasını gerektirir. Fakat hapis cezası olduğundan ötürü, hiç kimse hırsızlığın ortadan kalkacağını bekle- mez. Aynı şey bu türden ilişkiler için de söz konu- sudur. • • • Devletin neşter vurması gereken sayısız yara varken, insanların yatak ilişkileriyle uğraşması, tek kelimeyle "abukluk"Xur. Devletin, dilendirtilen ço- cukların vicdansız ailelerine hiçbir yaptırım öngör- mezken ve bu konuda ceza yasasına ek madde- ler koymayı düşünmezken, böyle konularla uğ- raşması çok anlamsızdır. Yukarıda da vurguladığım üzere; buradaki amaç, insanlann özel yaşamlarına müdahale et- mek isteyen, "tutucu" ve "gerici" zihniyeti yaşa- ma geçirmektir. Allah bu insanlara fırsat vermesin. Yakında; giyimimize kuşamımıza da karışmaya, ne yiyip ne yemememiz gerektiğinı belırlemeye ve özellikle, ne içip ne içmememiz gerektiğine karış- maya çabalayacaklardır. Ancak umalım ki, güçleri yetmesin. Fukaranın ekmeğinden çalan ve 200 gr olması gereken ekmeği 150 gr. üreterek satan fırıncıya hapis cezası düşünülmezken; milletin milyarlarca dolarlık servetini iç edip, havaalanlarında VIP sa- lonlannı kullanan yüzsüzler, ellerini kollarını salla- yarak dolaşırken, zinaya hapis cezası getirmenin hiçbir mantığı olamaz... Eğer amaç, imam nikâhlı "muhteremleri" resmi nikâh yapmaya zoriamaksa, o kadannı bilemem... Sebeke cökertildi Ankarada uyuşturucu operasyonuı ANKARA(CumhuriyetBürosu)-An- kara'da gerçekleştirilen operasyonda uyuşturucu madde getiren ve satan bir şe- beke cökertildi. Operasyonda şebeke üyesi ve uyuşturucu madde kullanıcısı toplam 18 kişi yakalandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri, ankaya ilçesinde barlann yoğun olarak ulunduğu bölgede, bazı kişilerin îstan- bul'dan uyaşturucu madde getirdikleri- ni ve sattıklannı belirledi. Harekete ge- çen ekipler, uyuşturucu madde sattığı belirlenen "Matrix" lakaplı bir kişiyi ta- kibe aldılar. Takip sonucu, barlar bölge- sindeki bir kadın kuaförüne uyuşturucu madde getirileceği belirlendi. Söz ko- nusu kuaföre düzenlenen baskın sonu- cu, kuaför salonu işletmecisi de yakalan- dı. Derinleştirilenoperasyon sonucunda toplam 18 kişi gözaltına alındı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle