25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA + CUMHURİYET 5 EYLUL 2004 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI RKIYE Istanbul PB 29 Edırne PB 30 Kocaelı PB 30 Çanakkale PB 24 Izmır B 31 Manısa B 33 Aydın B 37 Denizli B 34 Zonguldak Y 25 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas Y y Y Y PB PB B PB 2b 24 26 25 28 28 30 20 Adana B 32 A 33 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıirt Hakkâri Van B A A A A B B 32 37 37 35 35 29 22 Y 20 Yurdun kuzey ke- sımlen parçalı çok bu- lutlu, Marmara'nın ku- zeydoğusu, Batı ve Or- ta Karadenız kıyılan ıle Kars, Ardahan çevrele- n sağanak ve gokguaıl- tulu sağanak yağışlı. dı- ğer yerter az bulutlu ve açık geçecek Sıcak- lıklarda onemlı bır değı- şıklık olmayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Münih PB ÇB PB PB B B Y PB PR 21 20 21 23 24 26 27 25 Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B B PB B B B B B 22 27 25 25 27 26 29 31 Moskova PB 20 Zürih ÇB 27 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire B B B B Y B A 36 21 32 29 28 17 34 A 38 E Parç£> buütlu Sıslı ^ Çok bulutlu G U N C E L Ct'NEYT ARCAYÜREK H Baştarafı 1. Sayfada zina ile ilgili kovuşturmanın erkeğin veya kadının şikâyetine bağlı olacağını söylemek istiyormuş. Savın bir başka ilginç yanı; her dediğini, her emrini başüstüne diyerek sineye çektiği, ama zi- nanın cezaya bağlanmasına gelince, "Batı'nınbi- ze dört dörtlük örnek olamayacağını. şayet bunu kabul edersek biteceğimizi" söyleyerek AB'ye ka- fa tutar (Kasımpaşalı) bir tavır sergi emesi. RTE de yoldaşı Dışişleri Bakanı Gül de "herül- kenin hassasiyetleh olabileceğini" söyleyerek AB üyesi 25 ülkenin ceza yasalarında yeralmayan zi- nayı savunuyorlar. Oysa devletin zinaya yasa getirmesine, uzun uzadıya savcılık soruşturmalarına, hatta mahke- melere ne gerek var; ülkemizde zına, namus ci- nayeti namı altında, üstelik son zamanlarda ça- ğın araç ve gereçleri kullanılarak çoktan çözüme ulaştırıldı. Geçenlerde bir erkek, kendini aldatan karısının elini kolunu bağladı, kamerayla geçti karşısına. Kadının isimlerini de vererek kimlerle yatıp kalktığını bir bir saymasından sonra; baktı ki 30 kişiyle aldatılmış, eşini oracıkta otuz kez bı- çaklayarak öldürdü. Eskiden fazla rastlanmıyordu, şimdilerde ka- dınlardaekmekbıçağını kaptıkları gıbı namus ci- nayeti işliyorlar. • • • Kentlerde çözüm ya pratik yoldan böyle çö- zümleniyor ya da kadın veya erkek sineye çeki- yor, kimileri de -giderek azalmasına karşın- bo- şanma yolunu seçiyor. Anadolu'da ilçelerde, kasabalarda. hatta kent- lerde erkek, eşinin üstüne kuma getinyor, bir met- res. Bu durumda olan resmi nikâhlı veya imam ni- kâhlı kadın şikâyetçi olabiliyor mu, oiabilecek mi? Ne Başbakan Beyefendi, ne de Çiçek Cemil bu gerçeğe ucundan dokunmuyorlar. RTE'ye göre, neymiş efendim? Aılenin yıkılma- ması için -yasa son aşamadayken- nedense bir- den akıllanna TCY'ye böyle bır madde koymak gelmişmiş. Hadi canım sen de! Yahu yalakalarınız bile ceza kanununda böyle bir değişikliğe karşı çıkıyor. Ama diyeceksiniz kit onların karşı çıkması normal. Zira kafaları Brük- sel ile bağlantılı. Yalakalar arasında zina yorumlarında ayrıca- lıklı olanlar da yok değil: Allameliği kendınden menkul bir eski faşist ya- zar, dün şeriata uygun mu değil mi diye koruma- cı bir yazı döktürdü. Eli çenesinde düşünür po- zunda köşe resmi veren, islam cumhuriyeti sa- vunuculuğundan demokrasiye dönme bir baş- kası da her sabahki vaizlerinden önceki sabah, ıkına sıkına zinaya ceza kesmeyi konu edindi. O kadar! • • • Meclis'ten acele geçirerek AB'nin isteğini ye- rine getirmek çabasında olduklan TCY, ama bi- zimkilere göre her açıdan mükemmel. Sözcüsü Christophe Filori'nin zina cezasını yasaya ekle- menin Türkiye'nin "imajını sarsabileceğini" içeren açıklamasından sonra Ankara'da beklenen AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Verheuegen; bir adım ileri gitti. Bizimkilerin ör- nek olacak diye ilan ettikleri TCY'deki son olası değişikliklere karşı çıktı, kadın konusunda AKP'nin yaklaşımlarını yeterii bulmadı. "Türkiye kadın konusunda henüz 'kriterleri' yerine getirme- d/"dedi. Üstelik müzakere tarihi üzerinde kesin kararı verecek olan 25 üyeli Bakanlar Konseyı'ne sunu- lacak raporda "büyük sorun diye nitelediği kadın konusuna aynntılı bir şekilde yer vereceklerini" söyledi. Muhalefetin onca çabasını, onca hukuksal bi- limsel uyarıyı ırgalamıyorsanız... Ceza hukukçu- larının "zinayı yeniden ceza yasası içine almanın çağdaş yaklaşımlara, hukukun genel ilkelerine ve yenianlayışlara aykın olacağını" içeren açıklama- ları; ey iktidar sahipleri, sizleri etkilemiyor, yolu- nuzdan dönmenizi sağlamıyorsa... ... -Hiç değilse gazetelere manşet olan- geç- mişiyle bugünkü şöhretine onca kişısel çabayla yükselen sahne, perde, ekran yıldızı, vergi rekort- meni ve AKP'ye, sizlere oy vermekle övünen Hül- ya Avşar'ın dediğine kulak veriniz; diyor ki: "Ka- n-koca arasına devlet girdi." Hülya da karşı çıktı mı? Çıktı. Sorun bitmiştir, bitmelidir! ^ ^ f c Yağmuriu Kart Sulu kar > Gok gunjltülû 13 ölü, 50 yaralı Türkmenler ABD ile çaüşü Dış Haberler Servisi - Irak'ın kuze- yindeki Musul yakınlannda Şii Türk- menlerle ABD askerleri arasında çı- kan çatışmalarda 13 kişi öldü 50'den fazla kişi de yaralandı. Musul yakın- lanndaki Tel Afer bölgesindeki çatış- manın 3 saat sürdüğü ve birçok evin hasar gördüğü bildirildi. Çatışma böl- gesinin ABD savaş uçaklan tarafın- dan da bombalandığı belirtilirken ABD askerlerine destek veren bir as- keri helikopterin vurulduğu ve zorun- lu iniş yaptığı öğrenildi. Helikopterde bulunan iki ABD askerinin yaralandı- ğı bildirildi. Çatışmanın, ABD güç- lerinin Suriye sınınndan sızan direnişçileri bulma gerekçesiyle sal- dırmasıyla başladığı kaydedildi. Kerkük - Yumurtalık Boru hattında yangın çıktı Dış Haberler Servisi - Kerkük-Yu- murtalık petrolboru hattının Irak tarafındaki bölümüne önceki gün düzenlenen sabotaj sonucu çıkan yanguı sürüyor. Sabotaj nedeniyle Kerkük'ten ham petrol sevkıyatı ta- mamen durdu. Polis yetkilileri, yo- ğun çabalara karşın yangının söndü- rülemediğini ve bölgedeki ailelerin yoğun duman nedeniyle evlerini terk ettiğini açıkladı. Kerkük'ün yaklaşık 70 kilometre güneybatısın- daki Riyad bölgesinde süren yangı- nın iki gün içinde söndürülebilece- ğini bildiren Kuzey Petrol Şirketi güvenlik yetkililerinden Ahmet El Abadi. "Son saldın, öncekilere göre çok daha şiddetliydi" dedı. Vldeo kaset yaytmlandı Türk şoför rehin alındı Dış Haberler Servisi - Irak'ta öldürü- len iki Türk şoförünün cenazeleri alınmadan, Kuveyt firması için çalı- şan bir Türk kamyon şofbrü daha ka- çınlarak rehin alındı. Eylemciler Türk şoförünün çalıştığı şirket ve ABD ile işbirliği yapan tüm Türk şirketlerinin Irak'tan çekilmemesi halinde rehine- nin başını keserek öldüreceklerini açıkladılar. El Arabiya televizyonu dün Türk şoförünü kaçıran ve kendi- lerini "Islami Direniş Hareketi, El Noman Tugayları" olarak adlandıran grubun gönderdiği video kaseti ya- yımladı. Eylemciler, "Irak'ta ABD güçleriyle işbirliği yapan tüm Türk firmalannı uyarıvoruz. Irak'ı he- men terk etsinler" dediler. Polis akademisine düzenlenen saldında 20 kişi yaşamını yitirdi, 36 kişi yaralandı Kerkük'te kanlı günDış Haberler Servisi-Irak'ın misinde bulunanlann evlerine kentinde de direnişçilere karşı yindeki Bakuba'da, eski Baas Kerkük kentinde, polis akademi- gihnek üzere yola çıktıklan sıra- başlatılangenişçaplıoperasyon- partisi üyelerinden birinin öldü- si önünde bir saldırganın bomba da meydana geldiğini belirttiler. da 12 polisin öldüğü, 5 ulusal rüldüğü, diğerinin ise kaçınldığı yüklü aracı infılak ettirmesı so- o o m h a vülrlü arae muhafizın yaralandığı bildirildi. bildirildi. Çahşmalarda ise 8 ki- nucu 20 kişi hayatını kaybettı, 36 yunıu araç Ulusal Muhafız Istihbarat Servi- şinin öldürüldüğü belirtildi. kişi de yaralandı. Latifiye kentin- Patlamanın olduğu bölgede 7 si'nden adının açıklanmasını is- Maslrell Ü£ Iflsl de de direnişçilere karşı başlatı- aracın alevler içinde kaldığı bil- temeyen bir yetkili, "Latifi- * * lan geniş çaplı operasyonda 12 dirildi. Iraklı güvenlik yetkilile- ye'nin merkezindeki El Baas Polis yetkilisi Velid Mahmud, polis öldü, 5 ulusal muhafız ya- ri, saldırganın bomba yüklü ara- Mahallesi'nde 12 polisin öldü- saldırının maskeli 3 kişi tarafın- ralandı.Bakuba'da çıkan çatışma- cı havaya uçurduğu ihtimali üze- ğünü, 5 ulusal muhafizın yara- dan kentin el Cedide Mahalle- larda ise 8 kişi hayatını kaybetti. nnde duruyor. Öte yandan I- landığını, 200 şüphelinin yaka- si'nde düzenlendiğini belirtti. Güvenlik yetkilileri, Ker- rak'ın başkenti Bağdat'ın 30 ki- landığını" söyledi. Bu arada I- Mahmud, saldında bir kişinin de kük'teki patlamanın polıs akade- lometre güneyindeki Latifiye rak'ın başkenti Bağdat'ın kuze- yaralandığını kaydetti. Cumhurbaşkanı, Sıvas'ta alınan kararlann bağımsız Türkiye'nin habercisi olduğunu vurguladı Sezer: Ödün vermeyeceğiz Sıvas Kongresi'nin 85. yıldönümü, Sıvas'ta yapılan coşkulu törenlerle kutiandı. (Fotoğraf: AA) Gökova'dan Marma- ris'e giden yoldaki güze- lim okaliptüsleri kesecek- lermiş! Hangi akılsız, du- yarsız kişinin işidir, bil- mem? Yörenin en güzel yeri, en anlamlı köşesi!.. Yanda yeni yapılmış koca bir yol, ne gereği var oka- liptüslü yolu kapatmanın, yıllan- mış ağaçları kesmenin?.. Oğrendim, Bağdat Cadde- si'ndeki bazı ağaçların dallarını da budamaya başlamışlar!.. Ne- deni de rüzgâr estiğinde polen- lerin uçuşması!.. Ağacı, kolunu bacağını koparmak ya da yolu açmak bahanesiyle kökünden kesmek!.. Bir tek ağaç bile bir mutluluk- tur! Bir ağacın gölgesinde otur- mak yaşamın en hoş bır anıdır. Ağaç sevgisini bilmeyen, bir ağa- cın gölgesinin huzurunu yaşa- mamış kişilere ancak acınır. Böy- le bir emri veren yöneticilere ise daha çok!.. Bir dost şair, Adil Izci'nin yeni çıkan "AğaçlarKitabı"n\ okurken duydum, okudum bu saçma iş- leri... Yalnız saçma değil, hainlik, görgüsüzlük, doğadüşmanlığı!.. Ağaçsız bir kent, ağaçsız bir so- kak, ağaçsız bir dünya hayal bi- le edilemez. Nerde ağaç varsa, nerde orman^varsa, nerde bol â^açlı bir park* bir gezi yeri var- EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Dostlapımız Ağaçlar... sa, orada uygarlık vardır. Gezin görün Batı kentlerini, hepsinin yıllanmış ağaçlarla sarmaş dolaş olduğunu göreceksiniz... Bir dostturlar, bir sevgilidirler. Ta ço- cuk yaşından başlayarak ağaçla insan bütünleşmiştir. Şehzadebaşı'ndaki eski evi- mizin bahçesindeki dut, erik ağaçlarını anımsıyorum. Şimdi bıri bile yok.. basmışlar baltayı, arabaları yerleştirmiş, otopark yapmışlar! Keşke gitmeseydim, görmeseydim! Doğa düşmanı olan bırtoplum hiçbirzaman ki- şiliğini bulamaz, çöl uygarlığı di- ye bir şey varsa, işte onun bir parçası olur!.. Adil Izci bir öğretmen, hem de iyi bir şair... Bu kitabıyla düzya- zıda da usta olduğunu gösteri- yor. Her ağaç için birşiiryazmış! Anılarındaki doğanın armağan- lan olan ağaçlar, badem, şeftali, muz vb... Her biri üstünde de- ğeriendirmeler... "Koca bir yaz gelip geçmiş, 7<entin özellikleTini, bazı sokakla- nnı belirgin birgüz koku- su sarmıştır. Ağaçlar yaprakdöküyor, otlarsa- ranrken, bahçeler sessiz sedasız ölgünleşiyor. Bağyollannda vebağlar- da iyice yoğunlaşır bu koku, insanın içine işler. Kimi günler derin derin solur, bir yandan da ıssızlığı din- lerken sesler duymaya başlanm: Ceviz çırpılıyor. Hışırtılar, ayak sesleri, çıngıraklı bir el arabası, gökyüzünün maviliğini kısmış sonsuz bir bulut, güz işte!" Ne diyor şair, "Kimi ağaçlara insanmış gibi alışıyoruz, çiçek açışlan, gurbettekibiryakınımızın dönüşünü beklediğimiz gibi olu- yor"... Ben de her ilkyaz başında birbirbakanm şeftaliye, portaka- la, zeytinlere, limonlara.. her biri ayrı renklerdedir, ayrı güzellikte- dir... Adil Izci'nin sevincini, coş- kusunu, sevgisini duyarım. Haydar Ergülen'in Adil'ın ağaçlarına sunduğu şu dizeler gibi: "Zeytini dinledim beklemeyi oğrendim akasyadan gitmeyi I vuslatı ceviz ağacından, limonun dediği aynlığı ve aşkı nardan I Ağaçlar komşumuzun evidir, ru- humuz gülüyor avlusundan" Ne demiş atalarımız, "Bugün ağaç kesen, yarın baş keser". Unutmayalım... 16 iilke katılıyor NATO tatbikatı Konya'da başladı ERKA.NT UYSAL KONYA - NATOAir Meet (NAM- 04) tatbikatı dün Konya'da başladı. 3. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Fu- at Özakdağ, NATO'nun önemli bir değişim içinde olduğunu vurgulaya- rak "Bu değişiklik kuvvet ve komu- ta yapısı değişikliğinin ötesinde an- layiş, küitür yaklaşımı. fonksiyon. yetenek değişimlerini kapsamakta- dır. Bu ortamda tatbikatın dünya banşına büyük katkı sağlayacağını umuyorum" diye konuştu. Tatbıkat Eşbaşkanı David E. Clary de bu tatbikatın Türkiye'de ilk kez gerçekleşhrileceğine dikkat çekerek Romanya'nın da ilk kez tam üyelik sorumluluğu altında katılacağını be- lirtti. Almanya, ABD, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Hollanda, Ingiltere, îtalya, Macaris- tan, Norveç, Polonya, Portekiz, Ro- manya, Türkiye ve Yunanistan'dan yaklaşık 1500 askeri personelin katıl- dığı tatbikatta Litvanya ve Estonya gözlemci olarak bulunuyor. Haber Merkezi - Sıvas Kongresi'nin 85. yıldönümü törenlerle kutiandı. Cumhurbaş.kanı Ahmet Necdet Sezer, yayımladığı mesajda, Türkiye'nin, bağımsızhğından ödün vermeden, kimliğini, kültürünü ve değerlerini yitirmeden gelişme çabalannı sürdüreceğini ve Atatürk'ün gösterdiği büyük hedeflere ulaşma başansını mutlaka göstereceğini bildirdi.Cumhurbaşkanı Sezer, Sıvas Kongresi'nin 85. yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, kongrede alınan kararlann, ulusal egemenliğe dayanan, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin habercisi niteliğinde olduğunu kaydetti. Sezer. dayatmalann, kimi ülkelerin güdümüne ve koruması altına girme yönündeki yaklaşımlann reddedildiği Sıvas Kongresi'nin, Samsun'da yakılan bağımsızhk ateşinin hedefine doğru ilerlemesini sağlayan bir dönüm noktası olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Sezer şu görüşleri dile getirdi. "Cumhuriyetimizin, ülkesi ve ulusuyia bölünmez bütünlüğümüzün, birlik ve beraberliğimizin korunması, kültürümüze ve ulusal değerlerimize sahip çıkılması, Türkiye'nin sonsuza kadar var olmasının en önemli koşuludur." Sıvas'ta coşkulu kutlama Sıvas Kongresi'nin 85. yıldönümü Sıvas'ta coşkuyla kutiandı. TBMM Başkanı Bülent Annç ile Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in de katılımıyla tren ganndan başlayan kutlama, gardan Cumhuriyet Meydanı'na kadar Kongre Yürüyüşü'yle devam etti. Çok sayıda yurttaşın karıldığı törende, Sıvas Devlet Tiyatrosu sanatçılan Atatürk ve kongre üyelerini canlandırdılar. Burada Atatürk Anıtı'na çelenk sunulmasının ardından konuşan Annç, bağımsız ve özgür bir Türkiye için atılmış en önemli adımlardan birinin yıldönümünün kutlandığını söyledi. Konuşmalann ardından Türk Hava Kuvvetleri Akrobasi Timi, "Türk Yıldızlan" Cumhuriyet Meydam üzerinde gösteri uçuşu yaptı. Ardından Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi'nde Sıvas Kongresi'nin yapıldığı salonda, Sıvas De\iet Tiyatrosu sanatçılan kongreyi temsili olarak canlandırdılar. Müze Sergi Salonu'nda da "Milli Mücadelede Sıvas" konulu fotoğraf sergisi açıldı. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ölü-yaralı sayısında. Eylemciler daha önceki hastane ve tiyatro bas- kınından sonra okul basıp yelpazeyi genişlettiler. 14 Haziran 1995'te Rusya'nın "en büyük terö- ristlerden" ilan ettiği Şamil Basayev in yöneti- mindeki 200 kadar Çeçen militan, Rusya'nın gü- neybatısındaki Budennovsk kasabasında birhas- taneyi basıp 1500 kişiyi rehin almıştı. Rus güven- lik güçleriyle militanlar arasında çıkan çatışmada 150 kişi ölmüştü. Çeçen militanlar 9 Ocak 1996'da Dağıstan'ın Kızılyar yöresinde 2000 kişiyi rehin aldılar. Uzun süren pazarlıklardan sonra pek çok rehine serbest bırakıldı. Kalanlarla Çeçenistan'a doğru yola çı- kan militanlar, Rus güvenlik güçleriyle çatıştı, en az 50 kişi öldü. 23 Ekim 2002'de Moskova'da tiyatroyu basan 41 Çeçen militan, 800 kişiyi rehin aldı. Eylemin 3. gününde (tıpkı Kuzey Osetya'daki gibi) Rus gü- venlik güçleri tiyatroya baskın düzenledi. özel bir gazın kullanıldığı baskında bütün militanlar ve 129 rehine zehirlenerek öldü. Eylemin sorumluluğunu hastane baskınında olduğu gibi Şamil Basayev üstlendi. Tablo, Çeçen militanların masum insanların bu- lunduğu yeıierde rehin alma eylemi yapmayı bir gelenek haline getirdiğini, buna karşılık Rusların da kaç kişi ölürse ölsün, teröristlere karşı operas- yon düzenleme seçeneğinden başka bir şey dü- şünmediğini gösteriyor. Şiddete karşı şiddet... Sonuçta ne olmuş? Şiddet büyümüş! Şiddet yöntem olarak seçildikten sonra haklı- haksız ayrımı da ister istemez anlamını yitiriyor. Arap teröristler! Son eylemlerin arkasındakiler de dahil olmak üzere Çeçenlerin çoğu, 1991'de Sovyetler Birli- ği'nin dağılmasından sonra kendilerinin de ba- ğımsız kaldığını, Rusya ile bağlantılannın kalma- dığını iddia ediyoriar. Bunu kabul etmeyen Rus- ya'ya karşı tepkilerini göstermek için her türlü yön- temi deniyorlar. Buna karşılık Rusya da Kafkas- lar'da sahip olduğu konumdan bir milim geri at- ması halinde arkasının geleceğine inanıyor. Bu endişe ile hareket ediyor. İki uç Çeçen ve Rus fak- törünün arasında "us" faktörünü aramak, ne ya- zık ki yerle bir olmuş binanın çatısını onarmaya benziyor! Dün akşam saatlerine dek Kuzey Osetya ey\e- mine katılan terörist sayısı hâlâ kesinleşmemişti. Rus yetkililer teröristlerin değişik ülkelerden gel- diğini söyleyip 10'unun Arap kökenli olduğunu açıklamakla yetinmişti. Bu açıklamaya göre eyle- min mali yükünü de El Kaide karşıladı. Militan des- teöinin de buradan olduğu iddiası var. önceki eylemleri üstlenen Basayev, sonuncu- sunu üstlenmedi. Durum böyle olunca eylemin amaçları, destekçileri konusunda akla gelen her şey, bir olasılık olarak listedeki yerini koruyor. Böylesi olaylarda ilk yapılan açıklamalar, teröre hedef olan devletin kimi-nereyı hedef seçtiğine yönelik ipucu verir. Ruslar, El Kaide ve Arap diye- rek neyi kayda geçirmek istemiş olabilir? Bakarsınız, Rusya da Orta Asya'dan Ortado- ğu'ya geniş bir coğrafyada El Kaide izleri arama- nın gerekliliğine inanır! Bakarsınız, ABD de "İşte kardeşim Rusya... önünde uzanan Asya... Gel şu terörle mücadele- yi birlikte yapalım. Bak seni de vurdu" der. Ne Rus'un "us"u... Ne USA'nın "us"u... Korkarız ki, akıl iyice terk ediliyor. Artık terörle mücadele tek rumuz, karşı çıkan domuz! Küresel barışı sağlamanın başka bir yöntemi olmalı... ankcum « cumhuriyet.com.tr Ölüdeniz Küitür ve Sanat Festivali 'Iktidann gerçek yüzü ortayaçıktyor' FETHfYE (Cumhu- riyet) - Gazetemız Imti- yaz Sahibi ve Yaym Ku- rulu Başkanı tlhan Sel- çuk, takıyyeci iktidann gerçek yüzünün her ge- çen gün görüldüğünü söyledi. AKP iktidanna solun parçalanmasının neden olduğunu belirten Selçuk, bundan ders alınması gerektiğini kaydetti. Ölüdeniz Belediyesi tarafından düzenlenen "1. Ölüdeniz Küitür ve Sanat Festivali" cum- huriyet aydınlannı ağır- ladı. Etkinlikte konuşan Selçuk, geleceği görme- miz gerektiğini söyledi. Bunun için üç boyutun yanı sıra tarihsel boyut da katmamız gerektiğinı belirten Selçuk, "Bura- dan bakınca Mustafa Kemal Atatürk ve arka- daşlarının kurduğu Cumhuriyefin tarih- sel olarak Türk toplu- muna kazandırdıklan- nı doğru ve iyi kavra- mak gerekiyor. Bugün takıyyeci iktidar bir yandan Avrupa Birliği uyum programı der- ken öte yandan önü- müze zina meselesini getiriyor. Oysa Atatürk şeriat hukukunu yıkıp yerine çağdaş hukuku getirmişti. Bu tarihsel süreci doğru kavra- mak gereldr" dedi. Aydınlanmanın öne- minin Türk toplumunda çok büyük olduğunu vurgulan Sunay Akın ise Atatürk'ün her şey- den önemli olarak bilim ve aklın yolunu göster- diğini söyledi. Gazete- miz yazan Deniz Som da cumhuriyet değerle- rinin karanlığın egemen olduğu bir topluluğu ay- dınlattığını belirtti. Ümit ZUeU de AKP iktidannın ABD ile iş- birliği halinde çalıştığı- nı, Büyük Ortadoğu Projesi ile Türkiye üze- rine değişik hesaplar ya- pıldığını söyledi. Gazetemiz karikatü- ristlerinden Nuri Kurt- cebe, çağdaş dünyaya açılan pencerelerin ka- rarmaması için herkesin üstüne düşen sorumlu- luğu yerine getirmesi gerektiğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle