Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 EYLUL 2004 PAZAR
HABERLER
DÜNYADABUGUN
ALİSİRMEN
Asıl Sorumlu Kim?
Sevgili,
Hıncal Uluç'un Sezen Aksu hakkında yazdı-
ğı, bu gerçekten karizmatik ve bir o kadar da se-
vimli, çevresinin ve toplumun sevgisini fazlasıy-
la hak etmiş sanatçımızın yanıtı kamuoyunu bir
süre meşgul etti ve basının işleviyle meslek eti-
ği konularının yeniden gündeme gelmesine yol
açtı.
Geçen hafta bugür "Radikal lki"de bu konu-
da iki ilginç yazı yayımlandı.
Bunlann ikisinin de yaşamsal bölümlerini hem
seninle hem okurlanmla paylaşmak istedim.
Birinci yazı iletişim uzmanı Prof. Dr. Erol Mut-
lu'ya ait. Hoca'nın "Neogazetecilerin özeilikle-
ri" yazısının, "Yeni mühim gazeteciler" bölümü-
nün önemli bir kısmını aşağıya alıyorum:
• • *
"... Medya âlemindeki değişme herkesin bil-
diğigibi, ticaret ve sanayi sermayesinin bu ala-
na girmesiyle başladı. Gazetecilikten bihaber,
ama diğer şirketlerinın kazançlarıyla medya şir-
ketlerini de sübvanse eden ve dolayısıyla tele-
vizyon ve radyolannı ve dahi gazetelerini halkla
ilrşkiler ve reklam mecraı olarak gören patronlar
ile medya dünyasında varlığını sürdürebilmek
için gazetecilik etfğini giderek ıskalayan bir za-
manların mühim gazetecileri arasındaki bir or-
taoyununa dönmesf. Bu mühim gazetecilerin
büyük bir bölümü bu ortaoyununa dahil olma-
nın sıkıntısını yaşadı. Ama yine aynı değişmenin
önemli bir parçası çok fazla gazetecilik birikimi
olmayan, daha ziyade patronların halkla ilişkiler
faaliyetlehni siyasal düzeyde de yürüten yeni
şahsiyetlehn medya dünyasına katılmalarıydı.
Bu işadamı, gazeteci, işletmeci kanşımı postmo-
dern şahsiyetleryeni medya âleminin baş oyun-
cusu oldu.
... Yeni mühim gazetecilerin gazetecilik etiği-
ne hiç de uymayan birtakım özellikleri var. Bu özel-
liklerin en önemlisi bu yeni gazetecilerin iktidar
seçkinleriyle içli dışlı ilişkiyi kollamalan ve sür-
dürmeleriydi. Böylelikle köşk muharrirleri, Baş-
bakanlık Konutu muharrirleri, Genelkurmay mu-
harrirleri türedi. Ferdi seviyede olsun, kurumsal
seviyede olsun, medya muktedirieri çıktı orta-
ya. Bu yeni iktidar, toplumun diğer iktidar odak-
larıyla işbiriiği içinde olması sayesinde yerieşik-
leşti ve gelişti. Bu özellik gazetecilik etiğinin ol-
mazsa olmazlan nesnellik ve tarafsızlık unsuria-
rını berhava ediyordu.
... Bu neogazetecilerin Ikinci özelliği de mu-
halefete, eleştiriye aJabildiğince kapalı olmala-
n, muktediriere muhalefeti modası geçmiş bir fa-
aliyet olarak, eskinin küflenmiş, takıntılı, negatif
zihniyetinin hortlatılma çabası olarak görmele-
ri, daha doğrusu bu şekilde takdim etmeleriydi.
Ama bu arada aynı yazıda garip karışımlar gö-
rülüyordu, mesela en kokuşmuş eskimiş milliyet-
çilik ile globalizm şakşakçılığı birbirine kanşıyor,
halk yaranna her ekonomik talep popülizm ola-
rak alabildiğine eleştirilirken yazılarda halk şak-
şakçılığının dik âlâsı yapılıyordu..."
• • •
Erol Mutlu'nun "neogazetecilerin yaşam gus-
tolannı (butik oteller, butik adalar, özel şaraplar
vb.), aşk hikâyelerini okurlarla paylaşmayı esir-
gemediklerini, vatandaşın nasılyaşaması gerek-
tiğini bu kıymetli muharririerimizden öğrendiği-
ni, ama aslında çoğunluğunun böyle bir takati
de olmadığını" belirttiği yazısının hemen yanın-
da, Pakize Banşta'nın yine aynı konuyia ilgili "Ku-
suriu medyacı" yazısı da aynen şöyle başlıyor-
du:
"Köşe yazısının yükseldiği arazinin gerçek sa-
hibi kimdir aslında ? Ne köşe yazandır ne de ga-
zete patronu; bence köşenin sahibi okurduryal-
nızca. Gazete okura biralan tahsis eder, yani fi-
ziki bir ortam sağlar. Okur vekâleten yazarını
oturtur oraya ve bu işlemi de okur adına gaze-
te yönetimi yapar elbette. Köşe yazan vekâle-
ten bulunduğu köşesinde, ne kendi adına ne de
gazetenin patronu adına değil, okur adına ka-
lem oynatır."
Işte Sevgili, ilk bakışta çelişkili gibi görünen, bi-
raz daha düşündüğün zaman birbirini tamamlar
izlenimini edinebilecegin iki yazı.
Ben Prof. Dr. Erol Mutlu'nun "neogazeteciler"
hakkındaki görüşlerine de, Pakize Banşta'nın ga-
zetenin ve köşelerin gerçek sahipleri konusun-
daki düşüncelerine de katılıyorum.
Unutmayahm ki kamu hizmeti yönünü göz ar-
dı edemesek bile, eninde sonunda ticari bir me-
ta olan gazeteler de sunu-istem (arz-talep) ya-
sasına tabidir.
Okuraradığını bulamadığı gazetesini bırakıve-
rir, bir başkasına geçer, ekranda beğenmediği ka-
nalı, çağımızın en demokratik buluşlarından biri
olan zaping aygıtına basarak değiştirir.
Demek ki Erol Mutlu'nun vurguladığı değişimin
sorumlusunu ararken gazetenin künyesine, kö-
şelerdeki imzalara bakmakla yetinmeyip daha
ileri gitmek ve okura ya da daha uygun deyimiy-
le müşteriye de bakmak gerekiyor.
Bu yüzdendir ki ben bu yozlaşmayı, hayret ve
dehşetle izlerken, bir kısmı eski dostum olan ne-
ogazetecileri, sütunlannın hem yazan hem de
konu mankeni olan basının yeni egemenlerini hiç
değil ama, fazla suçlamıyor, daha çok asıl sorum-
luya şaşınyorum.
O müşterinin nasıl bu hale geldiğini de hafta-
yatartışınzdilersen.
asirmenfS cumhuriyet.com.tr
ANMA
BORA ARI
1965- 1994
Seni hiç dinmeyen
özleminle sevgi ve rahmetle anıyoruz.
Hep bizimlesin.
ARI AİLESİ
Yargıtay Başkanlığı'nda yapılacak törene, MİT-yargı eksenli tartışmalar damgasını vuracak
Gözler adliyılaçılışında
Yargıtay 1. Baskamekili Mater Kaban.
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Adli yıl, MÎT-yargı eksenli tartışma-
lann gölgesinde yann başlayacak.
Yargıtay Başkanlığı'nda düzenlenecek
törende, adli yıl açılış konuşmasını
başkan EraslanÖzkaya'nınraporluol-
ması nedeniyle Yargıtay 1. Başkanve-
kili Mater Kaban yapacak. Yargının
sorunlan ve siyasüerin girişünlerini
değerlendirecek olan Kaban'ın, isim
vermeden Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcısı NuriOk'un açıklamasını da de-
ğerlendirecegi belirtildi.
Eraslan Özkaya'nın adının kanş-
tığı MÎT-yargı eksenli tartışmalar ne-
deniyle gözler, Yargıtay Başkanlı-
ğı'nda yann gerçekleştirilecek adli yıl
açılış törenine çevrildi. Yargıtay Baş-
kanı Eraslan Özkaya, 27 Ağustos ta-
• Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın raporlu olması
nedeniyle adli yıl açılış konuşmasını Yargıtay 1.
Başkanvekili Mater Kaban yapacak. Kaban'ın
konuşmasında, başta hükümet olmak üzere bazı çevrelerin
yargıya yönelik eleştiri ve bakışından duyulan
rahatsızlıklara yanıt vermesi bekleniyor.
rihinde 20 günlük rapor aldığı için ad-
li yıl açılış konuşmasını yapamaya-
cak. Eraslan Özkaya'nın yerine açış
konuşmasını başkanvekili Mater Ka-
ban yapacak.
Başkanvekili Mater Kaban'ın ko-
nuşmasında, başta hükümet olmak
üzere bazı çevrelerin yargıya yöne-
lik eleştiri ve bakışından duyulan ra-
hatsızlıklara yanıt vermesi bekleni-
yor. Yargıtay onur günü nedeniyle de
Devlet Konukevi'nde yann kokteyl
verilecek.
Başkanvekili Mater Kaban, Özka-
ya'ya ilişkin dosyayı. gelecek gün-
lerde toplanması beklenen Yargıtay
Başkanlar Kurulu gündemine taşı-
yacak. îddialar kendisiyle ilgili oldu-
ğundan Eraslan Özkaya, kurula baş-
kanhk edemeyecek. Başkanlar Kuru-
lu, gerek görmesi durumunda ön in-
celeme için muhakkik üye görevlen-
MARMARİSTE FESTİVAL
'Netekim 'de
MHPsorun
çıkarmayacak
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - MHP Muğla II Başkanı
Osman Güven, 11-12 Eylül
tarihlerinde düzenlenecek Netekim
Festivali'ni engelleme
girişimlerinin söz konusu
olmadığını söyledi. Festivalin ilçe
halkının birlik ve beraberliğinı
bozacağmı savunan Güven,
kendilerinin sadece gerekli
birimleri uyaracağını kaydettı.
78'liler Vaİcfı Girişımi tarafından
11-12 Eylül tarihlerinde
gerçekleştirilecek olan Netekim
Festivali öncesi yaşanan gerilim
üzerine açıklama yapan Osman
Güven, "MHP'nin, demokrasiye
tam inanmış bir parti olarak,
ihtilaDeri ve ihtüali yapanlan
savunması asla söz konusu otamaz"
dedi. Genlim kaynagı
olmayacaklannı belırten Güven,
"Marmaris'te kim festival
düzenlerse düzeniesin, MHP'nin
bunu engelleme gibi bir görevi,
misyonu olamaz. Burada MHP'nin
görevi, zaman, mekân, yani niçin
Marmaris ve niçin turizmin en
yoğun yaşadığı eylül ayında, festivali
düzenleyenler, yani kişi, kuruluş ve
siyasi partiler konusunda devletin
kaymakamnu, savcısını ve güvenUk
güçierini uyarmakür" dıye konuştu.
1ĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Rusya'daki kanlı terör eylemine batılı devlet ve hükümet
başkanlarının tepkisi sürüyor.
ONI^M pgfltPIK-'
Narlıdere Belediyesi tarafından yaptınlan büst, Pir Sultan Abdal Parkı'nda açıldı
'Piriştina projeleriyle yaşayacak'
İZMtR(GımhuriyetEge Bürosu)- Kalp kri-
zine yenik düşen tzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Ahmet Piriştina anısına yaptınlan
büst, Pir Sultan Abdal Parkı'nda açıldı. Nar-
lıdere Belediyesi tarafindan yaptınlan büst,
CHP milletvekilleri, tzmir Büyükşehir Bele-
diye Başkanı Aziz Kocaoğlu. ilçe belediye baş-
kanlan, Piriştina'nın ailesı ve çok sayıdayurt-
taşın katıldığı törenle açıldı.
Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, he-
deflerinin Piriştina"nın hizmet çıtasını daha da
yükseltmek olduğunu behrterek "Bundan son-
raki başkanlann, onun büyük hedefi olan, İz-
mir'i kongreter, fuarlar, tarih \e turizm kenti
olarak çağdaş kenüerden biri haline getirmek
olmalıdır" dedi. Piriştina'nın ölümünün üze-
rinden 80 gün geçmesine karşın bazılannın
onun hizmetkrini unutturmaya çahştığını kay-
deden Batur. onu gelecek kuşaklara tanıtmak
amacıyla büstü açnklannı söyledi.
Izmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu da onun kentin geleceğine yönelik
projeleri olduğunu annnsatarak Piriştina'nınpro-
jelerini bitireceklerini vurguladı. Piriştina'nın
kentliyi ortak bir amaçta birleştirdiğine deği-
nen Kocaoğlu, "tzmir'i ayağa kaknrdL Yaşa-
saydı önümüzdeki 5 yılda projelerini geBştire-
cektL O tzmir'de çıtayı yükseitti. Projeierin bir
kısmı haar, hepsmi onun anısına ve ona saygı
için gerçekleştireceğiz. Ona la>ık olmakiçin ça-
hşacağun" diye konuştu.
CHP lzmir 6 Başkanı Alaaöin Yüksdise Tür-
kiye'de Piriştina'nın başkanlığı sırasında hiç-
bir şaibe yaşanmadığını dile getirdi.
Tören sırasında Batur, Piriştina'nın eşi Mine
Pirişbna'ya, öKimünden sonra oluşturan anı def-
terini verdi. Törenin ardından büst çok sayıda
davetlinin katılımıyla açıldı. Ahmet Piriştina büstü çok sayıda davetlinin kanhnuyla açıkn.
direcek. Bu üyenin hazırlayacağı ra-
poru görüşecek olan kurul, Ozkaya
hakkında soruşturma açıknasına ge-
rek olup olmadığını karara bağlaya-
cak. Kurulun soruşturma açılması
yönündeki olası karan durumunda,
Özkaya'nın Yargıtay Ceza Genel Ku-
rulu'nda yargılanması gündeme ge-
lecek. Olası bu yargılama 24 Ekim
tarihinden önce olursa kurula Mater
Kaban başkanlık edecek. Çünkü, 24
Ekim tarihinde başkamekili Mater
Kaban emekliye aynlacak.
Geçmişte by-pass ameliyatı olan
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya,
yeniden rahatsızlanması üzerine GA-
TA'da doktor gözetimine alındı. Öz-
kaya'nın rahatsızlığı nedeniyle tetkik-
leri hâlâ sürüyor.
TUTUKLANDILAR
Cizre'de canlı
kalkana izin
verilmedi
MAHMUTORAL
CtZRE/DİYARBAKIR - Cudi ve
Gabar'da devam eden
operasyonlarda canlı kalkan
olmayı planlayan 35 kişi
tutuklandı. Diyarbakır'dan dört
gün önce yola çıkan ve 24 saatte
Şırnak'ın Cizre ilçesine varan
Diyarbakır Demokratik Gençlik
Platformu üyelerinden oluşan
Canlı Kalkan Girişimi'ne yönelik
koruculann taşlı saldınlan üzerine
şoförler yola devam etmekten
vazgeçtı. Yeni bir araç bulamayan
girişim üyeleri önceki gün kırsal
alana doğru yürüyerek yola
çıktılar. Cizre Köprüsü'nü
geçtikten sonra durdurulan girişim
üyeleri bir süre izin verilmesini
bekledıkten sonra DEHAP ilçe
Örgütü'ne gen döndüler.
Akşam saat 18.30 sıralannda
girişim üyeleri, bir kez daha
yaya olarak yola çıkınca
polisler ve özel giysili jandarma
birlikleri Cizre Köprüsü'nde
önlem aldılar. Uyanlar üzerine
"Baskılar bizi yıldıramaz"
sloganlan atarak yola devam
etmekte ısrar eden girişim üyeleri
gözaltına almdılar.
tfadeleri alındı
Ifadeleri ahndıktan sonra
dün saat 02.00 sıralannda
savcıhğa sevk edilen canlı
kalkanlar, çıkanldıklan
mahkemece "Halkta infial
uyandırmak" suçlamasıyla
tutuklandılar. Grup üyelerinin
tutuklanması Diyarbakır'da
tepkiyle karşılandı. DEHAP tl
Örgütü'nde basuı açıklaması
yapan Demokratik Gençlik
Platformu sözcülerinden Faruk
Şehir, tutuklamalarla hükümetin
"Banş istemiyoruz" mesajı
verdiğini savundu.
Bölgede banşın sağlanması için
öncelikli olarak askeri
operasyonlann durdurulması
gerektiğini vurgulayan Şehir,
tt
Bu
doğrultuda arkadaşlanmızm
gerçekleştirdiği banş eylemine
karşı geliştirilen engeDemeleri,
saldınlan ve tutuklamalan
kuuyoruz. Banş girişimimize karşı
hükümetin bu tutumu, aym
zamanda bir demokrasi ayıbıdır"
diye konuştu.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
AKP hükümetinin hazırladığı Ceza
Yasası taslağındaki "ataerkil" anlayış-
laryalnızca "zina" hükmüyle sınırlı de-
ğil. Bu köşede kısaca özetlediğim ko-
nularda kadınlara yönelik olumsuz hü-
kümler varlığını koruyor. Adalet Baka-
nı Cemil Çiçek bu konudaki eleştiri-
lere verdiği cevapta, "Bizbu taslağı tar-
tışmalara açık bir şekilde hazırladık" di-
yordu. Türk Ceza Kanunu Kadın Plat-
formu, ısrarlı bir şekilde taslaktaki ba-
zı maddelere yönelik eleştiri ve uyan-
lan sürdürüyor. TCK Kadın Platformu
adına Müjde Bilgütay, dünkü yazım
üzerine bir açıklama yollayarak itiraz-
lannı bir kez daha dile getirmiş
Işte Bilgütay'ın mektubu: "Bugün-
kû Cumhuriyet gazetesinde yer alan
'AKP neden zinada ısrar ediyor' öaş-
lıklı yazınızı sevinerek okuduk. Yeni
Türk Ceza Kanunu tasansında kadın-
lara karşı aynmcılık yapan düzenle-
melere karşı gösterdiğiniz ilgiye te-
şekkür ederiz.
AKP'nin son bir hamleyle TCK ta-
sansına 'zina'y/ da dahil etmeye kal-
kışması kadın örgütlerini şaşırtan bir
Yalnız Zina Değil...
gelişme değil. Son iki yıldır ceza ka-
nunu tasansı üzerinde çalışırken kar-
şımıza çıkan aynı ataerkil ve tutucu
zihniyetle bir kez daha karşılaşmış ol-
duk.
Geçen aylarda hepimiz art arda ge-
len namus cinayeti haberieriyle sarsıl-
dık. Ne Başbakanımız, ne Adalet Ba-
kanımız bu konuda ağızlannı bile aç-
madılar. TCK tasarısının hazıriandığı
TBMM Adalet Komisyonu üyeleri ise
kelime oyunlan yaparak, tasanda ya-
pılan düzenlemelerin yeterii olduğu-
nu savundular. Oysa gerçekböyle de-
ğil. örneğin, cinayete verilen cezala-
nn ağıriaştıncı nedenleriarasına alınan
'töre saiki' ifadesi, ülkemizde işlenen
namus cinayetlerinin bütününü kap-
samıyor, kendi kişisel namus anlayışı
yüzünden cinayet işleyen failler, bu
madde kapsamının dışında kalıyor.
Şimdizjnayı da suç haline getirerek na-
mus cinayeti faillerinin tasannın 29.
maddesindeki 'haksız fiil' indirimin-
den yararlanmasını kolaylaştınyoriar.
Deyim yerindeyse, kaşıkla verip sa-
pıyla göz çıkartıyorlar.
Temmuz ayında TCK Kadın Platfor-
mu temsilcileri olarak Meclis Adalet
Komisyonu'na yaptığımız ziyarette,
bazı milletvekillerinin bize 'artık bazı
namus cinayetlerini de anlayışla karşı-
lamak lazım' demeleri, nasıl birzihni-
yette olduklannı açıkça gösterdi. Ay-
nı tavn bekâret testlerinde de göster-
diler. Tasanya alınan 'genital muaye-
ne' maddesinin bekâret testi uygula-
masını sona erdireceğini savunurken
yine kelime oyunu yapıyoriardı. Mad-
dede bir kişiyi hâkim ya da savcı ka-
ran olmaksızın genitalmuayeneye 'gön-
dermek' suç, ama 'muayeneyi yap-
mak' suç değil. Yani özel doktoriann
muayenehanelerinde rahatlıkla yapıla-
bilir... Aynca muayeneye götürülen ki-
şjnin onayına da gerek duyulmuyor.
Üstelik, TCK tasansına eklenen 'reşit
olmayanlacinsel ilişki' maddesi 15-18
yaş arası gençlerin nzaya dayalı ilişki-
lerine hapis cezası öngörerek, gereken
hâkim ya da savcı karannı çıkartmayı
çok kolaylaştmyor. 15-18 yaş arası
gençlerin sevişmesi suçsa, bu suçu na-
sıl kanıtlayacaksınız? Tabii ki bekâret
testiyle... 15-18 yaş arası gençlerin
cinsel ilişkisine getirilen yaptınmlar,
bekâret testlerine ve dolayısıyla yeni
namus cinayetlerine zemin hazırlıyor.
Ne aralık ayında tarih beklediğimiz
AB ülkelerinde, ne de başka ülkeler-
de, cinsel ilişkiye nza yaşı 18'e kadar
yükseltilmemiştir. TBMM Adalet Alt
Komisyonu'nun tasandaki 'ayınmcı-
lık' maddesine aldığı ve Adalet Komis-
yonu tarafından son anda çıkartılan
'cinsel yönelim' ifadesi de, bu tutucu
zihniyetin nasıl çalıştığını gösteriyor. An-
laşılan Adalet Komisyonu üyeleri ve hü-
kümet, eşcinsellere karşı aynmcılık
yapılmasını doğal buluyor ve buna bir
yaptınm öngörmüyor. 'Müstehcenlik'
maddesinde yer alan ve heryöne çe-
kilebilecek belirsiz ifadeler (örn: doğal
olmayan yolla yapılan ilişki) sadece
eşcinselleri değil, aslında herkesi töh-
met altında bırakabilir. Ensest üzeri-
ne bir kitap yazdınız ya da gazeteniz-
deAbu Garip Hapishanesi'ndekiişken-
ceyi gösteren bir fotoğraf yayımladı-
nız diyelim...10yıla kadar varabilen ha-
pis cezasıyla karşılaşabilirsiniz.
Sayın Başbakan zinayı 'insan onu-
runu korumak' adına TCK kapsamına
almakistediklerini söylemiş. Namus ci-
nayeti faillerini koruyan, bekâret test-
lerini bir türiü yasaklamayan, eşcinsel-
lere aynmcılığı destekleyen, gençle-
rin ilişkilerine hapis cezası getiren ve
ne olduğu belirsiz bir 'müstehcenlik'
maddesiyle ifade hürriyetini kısıtla-
maya çalışan düzenlemeleryaparken,
hangi onuru nasıl koruyacaklar, anla-
mak mümkün değil... Sevgiler, TCK Ka-
dın Platformu adına Müjde Bilgütay.
Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler
Vakfı."
Umarız, Adalet Bakanı ve TBMM,
kadınların bu uyarılarını dikkate alır ve
taslaktaki ilkel hükümleri çıkarır.