19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 EYLUL 2004 PAZAR HABERLER DÜNYADABUGUN ALİSİRMEN Asıl Sorumlu Kim? Sevgili, Hıncal Uluç'un Sezen Aksu hakkında yazdı- ğı, bu gerçekten karizmatik ve bir o kadar da se- vimli, çevresinin ve toplumun sevgisini fazlasıy- la hak etmiş sanatçımızın yanıtı kamuoyunu bir süre meşgul etti ve basının işleviyle meslek eti- ği konularının yeniden gündeme gelmesine yol açtı. Geçen hafta bugür "Radikal lki"de bu konu- da iki ilginç yazı yayımlandı. Bunlann ikisinin de yaşamsal bölümlerini hem seninle hem okurlanmla paylaşmak istedim. Birinci yazı iletişim uzmanı Prof. Dr. Erol Mut- lu'ya ait. Hoca'nın "Neogazetecilerin özeilikle- ri" yazısının, "Yeni mühim gazeteciler" bölümü- nün önemli bir kısmını aşağıya alıyorum: • • * "... Medya âlemindeki değişme herkesin bil- diğigibi, ticaret ve sanayi sermayesinin bu ala- na girmesiyle başladı. Gazetecilikten bihaber, ama diğer şirketlerinın kazançlarıyla medya şir- ketlerini de sübvanse eden ve dolayısıyla tele- vizyon ve radyolannı ve dahi gazetelerini halkla ilrşkiler ve reklam mecraı olarak gören patronlar ile medya dünyasında varlığını sürdürebilmek için gazetecilik etfğini giderek ıskalayan bir za- manların mühim gazetecileri arasındaki bir or- taoyununa dönmesf. Bu mühim gazetecilerin büyük bir bölümü bu ortaoyununa dahil olma- nın sıkıntısını yaşadı. Ama yine aynı değişmenin önemli bir parçası çok fazla gazetecilik birikimi olmayan, daha ziyade patronların halkla ilişkiler faaliyetlehni siyasal düzeyde de yürüten yeni şahsiyetlehn medya dünyasına katılmalarıydı. Bu işadamı, gazeteci, işletmeci kanşımı postmo- dern şahsiyetleryeni medya âleminin baş oyun- cusu oldu. ... Yeni mühim gazetecilerin gazetecilik etiği- ne hiç de uymayan birtakım özellikleri var. Bu özel- liklerin en önemlisi bu yeni gazetecilerin iktidar seçkinleriyle içli dışlı ilişkiyi kollamalan ve sür- dürmeleriydi. Böylelikle köşk muharrirleri, Baş- bakanlık Konutu muharrirleri, Genelkurmay mu- harrirleri türedi. Ferdi seviyede olsun, kurumsal seviyede olsun, medya muktedirieri çıktı orta- ya. Bu yeni iktidar, toplumun diğer iktidar odak- larıyla işbiriiği içinde olması sayesinde yerieşik- leşti ve gelişti. Bu özellik gazetecilik etiğinin ol- mazsa olmazlan nesnellik ve tarafsızlık unsuria- rını berhava ediyordu. ... Bu neogazetecilerin Ikinci özelliği de mu- halefete, eleştiriye aJabildiğince kapalı olmala- n, muktediriere muhalefeti modası geçmiş bir fa- aliyet olarak, eskinin küflenmiş, takıntılı, negatif zihniyetinin hortlatılma çabası olarak görmele- ri, daha doğrusu bu şekilde takdim etmeleriydi. Ama bu arada aynı yazıda garip karışımlar gö- rülüyordu, mesela en kokuşmuş eskimiş milliyet- çilik ile globalizm şakşakçılığı birbirine kanşıyor, halk yaranna her ekonomik talep popülizm ola- rak alabildiğine eleştirilirken yazılarda halk şak- şakçılığının dik âlâsı yapılıyordu..." • • • Erol Mutlu'nun "neogazetecilerin yaşam gus- tolannı (butik oteller, butik adalar, özel şaraplar vb.), aşk hikâyelerini okurlarla paylaşmayı esir- gemediklerini, vatandaşın nasılyaşaması gerek- tiğini bu kıymetli muharririerimizden öğrendiği- ni, ama aslında çoğunluğunun böyle bir takati de olmadığını" belirttiği yazısının hemen yanın- da, Pakize Banşta'nın yine aynı konuyia ilgili "Ku- suriu medyacı" yazısı da aynen şöyle başlıyor- du: "Köşe yazısının yükseldiği arazinin gerçek sa- hibi kimdir aslında ? Ne köşe yazandır ne de ga- zete patronu; bence köşenin sahibi okurduryal- nızca. Gazete okura biralan tahsis eder, yani fi- ziki bir ortam sağlar. Okur vekâleten yazarını oturtur oraya ve bu işlemi de okur adına gaze- te yönetimi yapar elbette. Köşe yazan vekâle- ten bulunduğu köşesinde, ne kendi adına ne de gazetenin patronu adına değil, okur adına ka- lem oynatır." Işte Sevgili, ilk bakışta çelişkili gibi görünen, bi- raz daha düşündüğün zaman birbirini tamamlar izlenimini edinebilecegin iki yazı. Ben Prof. Dr. Erol Mutlu'nun "neogazeteciler" hakkındaki görüşlerine de, Pakize Banşta'nın ga- zetenin ve köşelerin gerçek sahipleri konusun- daki düşüncelerine de katılıyorum. Unutmayahm ki kamu hizmeti yönünü göz ar- dı edemesek bile, eninde sonunda ticari bir me- ta olan gazeteler de sunu-istem (arz-talep) ya- sasına tabidir. Okuraradığını bulamadığı gazetesini bırakıve- rir, bir başkasına geçer, ekranda beğenmediği ka- nalı, çağımızın en demokratik buluşlarından biri olan zaping aygıtına basarak değiştirir. Demek ki Erol Mutlu'nun vurguladığı değişimin sorumlusunu ararken gazetenin künyesine, kö- şelerdeki imzalara bakmakla yetinmeyip daha ileri gitmek ve okura ya da daha uygun deyimiy- le müşteriye de bakmak gerekiyor. Bu yüzdendir ki ben bu yozlaşmayı, hayret ve dehşetle izlerken, bir kısmı eski dostum olan ne- ogazetecileri, sütunlannın hem yazan hem de konu mankeni olan basının yeni egemenlerini hiç değil ama, fazla suçlamıyor, daha çok asıl sorum- luya şaşınyorum. O müşterinin nasıl bu hale geldiğini de hafta- yatartışınzdilersen. asirmenfS cumhuriyet.com.tr ANMA BORA ARI 1965- 1994 Seni hiç dinmeyen özleminle sevgi ve rahmetle anıyoruz. Hep bizimlesin. ARI AİLESİ Yargıtay Başkanlığı'nda yapılacak törene, MİT-yargı eksenli tartışmalar damgasını vuracak Gözler adliyılaçılışında Yargıtay 1. Baskamekili Mater Kaban. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Adli yıl, MÎT-yargı eksenli tartışma- lann gölgesinde yann başlayacak. Yargıtay Başkanlığı'nda düzenlenecek törende, adli yıl açılış konuşmasını başkan EraslanÖzkaya'nınraporluol- ması nedeniyle Yargıtay 1. Başkanve- kili Mater Kaban yapacak. Yargının sorunlan ve siyasüerin girişünlerini değerlendirecek olan Kaban'ın, isim vermeden Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcısı NuriOk'un açıklamasını da de- ğerlendirecegi belirtildi. Eraslan Özkaya'nın adının kanş- tığı MÎT-yargı eksenli tartışmalar ne- deniyle gözler, Yargıtay Başkanlı- ğı'nda yann gerçekleştirilecek adli yıl açılış törenine çevrildi. Yargıtay Baş- kanı Eraslan Özkaya, 27 Ağustos ta- • Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın raporlu olması nedeniyle adli yıl açılış konuşmasını Yargıtay 1. Başkanvekili Mater Kaban yapacak. Kaban'ın konuşmasında, başta hükümet olmak üzere bazı çevrelerin yargıya yönelik eleştiri ve bakışından duyulan rahatsızlıklara yanıt vermesi bekleniyor. rihinde 20 günlük rapor aldığı için ad- li yıl açılış konuşmasını yapamaya- cak. Eraslan Özkaya'nın yerine açış konuşmasını başkanvekili Mater Ka- ban yapacak. Başkanvekili Mater Kaban'ın ko- nuşmasında, başta hükümet olmak üzere bazı çevrelerin yargıya yöne- lik eleştiri ve bakışından duyulan ra- hatsızlıklara yanıt vermesi bekleni- yor. Yargıtay onur günü nedeniyle de Devlet Konukevi'nde yann kokteyl verilecek. Başkanvekili Mater Kaban, Özka- ya'ya ilişkin dosyayı. gelecek gün- lerde toplanması beklenen Yargıtay Başkanlar Kurulu gündemine taşı- yacak. îddialar kendisiyle ilgili oldu- ğundan Eraslan Özkaya, kurula baş- kanhk edemeyecek. Başkanlar Kuru- lu, gerek görmesi durumunda ön in- celeme için muhakkik üye görevlen- MARMARİSTE FESTİVAL 'Netekim 'de MHPsorun çıkarmayacak ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - MHP Muğla II Başkanı Osman Güven, 11-12 Eylül tarihlerinde düzenlenecek Netekim Festivali'ni engelleme girişimlerinin söz konusu olmadığını söyledi. Festivalin ilçe halkının birlik ve beraberliğinı bozacağmı savunan Güven, kendilerinin sadece gerekli birimleri uyaracağını kaydettı. 78'liler Vaİcfı Girişımi tarafından 11-12 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Netekim Festivali öncesi yaşanan gerilim üzerine açıklama yapan Osman Güven, "MHP'nin, demokrasiye tam inanmış bir parti olarak, ihtilaDeri ve ihtüali yapanlan savunması asla söz konusu otamaz" dedi. Genlim kaynagı olmayacaklannı belırten Güven, "Marmaris'te kim festival düzenlerse düzeniesin, MHP'nin bunu engelleme gibi bir görevi, misyonu olamaz. Burada MHP'nin görevi, zaman, mekân, yani niçin Marmaris ve niçin turizmin en yoğun yaşadığı eylül ayında, festivali düzenleyenler, yani kişi, kuruluş ve siyasi partiler konusunda devletin kaymakamnu, savcısını ve güvenUk güçierini uyarmakür" dıye konuştu. 1ĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Rusya'daki kanlı terör eylemine batılı devlet ve hükümet başkanlarının tepkisi sürüyor. ONI^M pgfltPIK-' Narlıdere Belediyesi tarafından yaptınlan büst, Pir Sultan Abdal Parkı'nda açıldı 'Piriştina projeleriyle yaşayacak' İZMtR(GımhuriyetEge Bürosu)- Kalp kri- zine yenik düşen tzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina anısına yaptınlan büst, Pir Sultan Abdal Parkı'nda açıldı. Nar- lıdere Belediyesi tarafindan yaptınlan büst, CHP milletvekilleri, tzmir Büyükşehir Bele- diye Başkanı Aziz Kocaoğlu. ilçe belediye baş- kanlan, Piriştina'nın ailesı ve çok sayıdayurt- taşın katıldığı törenle açıldı. Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, he- deflerinin Piriştina"nın hizmet çıtasını daha da yükseltmek olduğunu behrterek "Bundan son- raki başkanlann, onun büyük hedefi olan, İz- mir'i kongreter, fuarlar, tarih \e turizm kenti olarak çağdaş kenüerden biri haline getirmek olmalıdır" dedi. Piriştina'nın ölümünün üze- rinden 80 gün geçmesine karşın bazılannın onun hizmetkrini unutturmaya çahştığını kay- deden Batur. onu gelecek kuşaklara tanıtmak amacıyla büstü açnklannı söyledi. Izmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da onun kentin geleceğine yönelik projeleri olduğunu annnsatarak Piriştina'nınpro- jelerini bitireceklerini vurguladı. Piriştina'nın kentliyi ortak bir amaçta birleştirdiğine deği- nen Kocaoğlu, "tzmir'i ayağa kaknrdL Yaşa- saydı önümüzdeki 5 yılda projelerini geBştire- cektL O tzmir'de çıtayı yükseitti. Projeierin bir kısmı haar, hepsmi onun anısına ve ona saygı için gerçekleştireceğiz. Ona la>ık olmakiçin ça- hşacağun" diye konuştu. CHP lzmir 6 Başkanı Alaaöin Yüksdise Tür- kiye'de Piriştina'nın başkanlığı sırasında hiç- bir şaibe yaşanmadığını dile getirdi. Tören sırasında Batur, Piriştina'nın eşi Mine Pirişbna'ya, öKimünden sonra oluşturan anı def- terini verdi. Törenin ardından büst çok sayıda davetlinin katılımıyla açıldı. Ahmet Piriştina büstü çok sayıda davetlinin kanhnuyla açıkn. direcek. Bu üyenin hazırlayacağı ra- poru görüşecek olan kurul, Ozkaya hakkında soruşturma açıknasına ge- rek olup olmadığını karara bağlaya- cak. Kurulun soruşturma açılması yönündeki olası karan durumunda, Özkaya'nın Yargıtay Ceza Genel Ku- rulu'nda yargılanması gündeme ge- lecek. Olası bu yargılama 24 Ekim tarihinden önce olursa kurula Mater Kaban başkanlık edecek. Çünkü, 24 Ekim tarihinde başkamekili Mater Kaban emekliye aynlacak. Geçmişte by-pass ameliyatı olan Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, yeniden rahatsızlanması üzerine GA- TA'da doktor gözetimine alındı. Öz- kaya'nın rahatsızlığı nedeniyle tetkik- leri hâlâ sürüyor. TUTUKLANDILAR Cizre'de canlı kalkana izin verilmedi MAHMUTORAL CtZRE/DİYARBAKIR - Cudi ve Gabar'da devam eden operasyonlarda canlı kalkan olmayı planlayan 35 kişi tutuklandı. Diyarbakır'dan dört gün önce yola çıkan ve 24 saatte Şırnak'ın Cizre ilçesine varan Diyarbakır Demokratik Gençlik Platformu üyelerinden oluşan Canlı Kalkan Girişimi'ne yönelik koruculann taşlı saldınlan üzerine şoförler yola devam etmekten vazgeçtı. Yeni bir araç bulamayan girişim üyeleri önceki gün kırsal alana doğru yürüyerek yola çıktılar. Cizre Köprüsü'nü geçtikten sonra durdurulan girişim üyeleri bir süre izin verilmesini bekledıkten sonra DEHAP ilçe Örgütü'ne gen döndüler. Akşam saat 18.30 sıralannda girişim üyeleri, bir kez daha yaya olarak yola çıkınca polisler ve özel giysili jandarma birlikleri Cizre Köprüsü'nde önlem aldılar. Uyanlar üzerine "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganlan atarak yola devam etmekte ısrar eden girişim üyeleri gözaltına almdılar. tfadeleri alındı Ifadeleri ahndıktan sonra dün saat 02.00 sıralannda savcıhğa sevk edilen canlı kalkanlar, çıkanldıklan mahkemece "Halkta infial uyandırmak" suçlamasıyla tutuklandılar. Grup üyelerinin tutuklanması Diyarbakır'da tepkiyle karşılandı. DEHAP tl Örgütü'nde basuı açıklaması yapan Demokratik Gençlik Platformu sözcülerinden Faruk Şehir, tutuklamalarla hükümetin "Banş istemiyoruz" mesajı verdiğini savundu. Bölgede banşın sağlanması için öncelikli olarak askeri operasyonlann durdurulması gerektiğini vurgulayan Şehir, tt Bu doğrultuda arkadaşlanmızm gerçekleştirdiği banş eylemine karşı geliştirilen engeDemeleri, saldınlan ve tutuklamalan kuuyoruz. Banş girişimimize karşı hükümetin bu tutumu, aym zamanda bir demokrasi ayıbıdır" diye konuştu. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] AKP hükümetinin hazırladığı Ceza Yasası taslağındaki "ataerkil" anlayış- laryalnızca "zina" hükmüyle sınırlı de- ğil. Bu köşede kısaca özetlediğim ko- nularda kadınlara yönelik olumsuz hü- kümler varlığını koruyor. Adalet Baka- nı Cemil Çiçek bu konudaki eleştiri- lere verdiği cevapta, "Bizbu taslağı tar- tışmalara açık bir şekilde hazırladık" di- yordu. Türk Ceza Kanunu Kadın Plat- formu, ısrarlı bir şekilde taslaktaki ba- zı maddelere yönelik eleştiri ve uyan- lan sürdürüyor. TCK Kadın Platformu adına Müjde Bilgütay, dünkü yazım üzerine bir açıklama yollayarak itiraz- lannı bir kez daha dile getirmiş Işte Bilgütay'ın mektubu: "Bugün- kû Cumhuriyet gazetesinde yer alan 'AKP neden zinada ısrar ediyor' öaş- lıklı yazınızı sevinerek okuduk. Yeni Türk Ceza Kanunu tasansında kadın- lara karşı aynmcılık yapan düzenle- melere karşı gösterdiğiniz ilgiye te- şekkür ederiz. AKP'nin son bir hamleyle TCK ta- sansına 'zina'y/ da dahil etmeye kal- kışması kadın örgütlerini şaşırtan bir Yalnız Zina Değil... gelişme değil. Son iki yıldır ceza ka- nunu tasansı üzerinde çalışırken kar- şımıza çıkan aynı ataerkil ve tutucu zihniyetle bir kez daha karşılaşmış ol- duk. Geçen aylarda hepimiz art arda ge- len namus cinayeti haberieriyle sarsıl- dık. Ne Başbakanımız, ne Adalet Ba- kanımız bu konuda ağızlannı bile aç- madılar. TCK tasarısının hazıriandığı TBMM Adalet Komisyonu üyeleri ise kelime oyunlan yaparak, tasanda ya- pılan düzenlemelerin yeterii olduğu- nu savundular. Oysa gerçekböyle de- ğil. örneğin, cinayete verilen cezala- nn ağıriaştıncı nedenleriarasına alınan 'töre saiki' ifadesi, ülkemizde işlenen namus cinayetlerinin bütününü kap- samıyor, kendi kişisel namus anlayışı yüzünden cinayet işleyen failler, bu madde kapsamının dışında kalıyor. Şimdizjnayı da suç haline getirerek na- mus cinayeti faillerinin tasannın 29. maddesindeki 'haksız fiil' indirimin- den yararlanmasını kolaylaştınyoriar. Deyim yerindeyse, kaşıkla verip sa- pıyla göz çıkartıyorlar. Temmuz ayında TCK Kadın Platfor- mu temsilcileri olarak Meclis Adalet Komisyonu'na yaptığımız ziyarette, bazı milletvekillerinin bize 'artık bazı namus cinayetlerini de anlayışla karşı- lamak lazım' demeleri, nasıl birzihni- yette olduklannı açıkça gösterdi. Ay- nı tavn bekâret testlerinde de göster- diler. Tasanya alınan 'genital muaye- ne' maddesinin bekâret testi uygula- masını sona erdireceğini savunurken yine kelime oyunu yapıyoriardı. Mad- dede bir kişiyi hâkim ya da savcı ka- ran olmaksızın genitalmuayeneye 'gön- dermek' suç, ama 'muayeneyi yap- mak' suç değil. Yani özel doktoriann muayenehanelerinde rahatlıkla yapıla- bilir... Aynca muayeneye götürülen ki- şjnin onayına da gerek duyulmuyor. Üstelik, TCK tasansına eklenen 'reşit olmayanlacinsel ilişki' maddesi 15-18 yaş arası gençlerin nzaya dayalı ilişki- lerine hapis cezası öngörerek, gereken hâkim ya da savcı karannı çıkartmayı çok kolaylaştmyor. 15-18 yaş arası gençlerin sevişmesi suçsa, bu suçu na- sıl kanıtlayacaksınız? Tabii ki bekâret testiyle... 15-18 yaş arası gençlerin cinsel ilişkisine getirilen yaptınmlar, bekâret testlerine ve dolayısıyla yeni namus cinayetlerine zemin hazırlıyor. Ne aralık ayında tarih beklediğimiz AB ülkelerinde, ne de başka ülkeler- de, cinsel ilişkiye nza yaşı 18'e kadar yükseltilmemiştir. TBMM Adalet Alt Komisyonu'nun tasandaki 'ayınmcı- lık' maddesine aldığı ve Adalet Komis- yonu tarafından son anda çıkartılan 'cinsel yönelim' ifadesi de, bu tutucu zihniyetin nasıl çalıştığını gösteriyor. An- laşılan Adalet Komisyonu üyeleri ve hü- kümet, eşcinsellere karşı aynmcılık yapılmasını doğal buluyor ve buna bir yaptınm öngörmüyor. 'Müstehcenlik' maddesinde yer alan ve heryöne çe- kilebilecek belirsiz ifadeler (örn: doğal olmayan yolla yapılan ilişki) sadece eşcinselleri değil, aslında herkesi töh- met altında bırakabilir. Ensest üzeri- ne bir kitap yazdınız ya da gazeteniz- deAbu Garip Hapishanesi'ndekiişken- ceyi gösteren bir fotoğraf yayımladı- nız diyelim...10yıla kadar varabilen ha- pis cezasıyla karşılaşabilirsiniz. Sayın Başbakan zinayı 'insan onu- runu korumak' adına TCK kapsamına almakistediklerini söylemiş. Namus ci- nayeti faillerini koruyan, bekâret test- lerini bir türiü yasaklamayan, eşcinsel- lere aynmcılığı destekleyen, gençle- rin ilişkilerine hapis cezası getiren ve ne olduğu belirsiz bir 'müstehcenlik' maddesiyle ifade hürriyetini kısıtla- maya çalışan düzenlemeleryaparken, hangi onuru nasıl koruyacaklar, anla- mak mümkün değil... Sevgiler, TCK Ka- dın Platformu adına Müjde Bilgütay. Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Vakfı." Umarız, Adalet Bakanı ve TBMM, kadınların bu uyarılarını dikkate alır ve taslaktaki ilkel hükümleri çıkarır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle