23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 EYLÜL 2004 SAL HABERLER DÜTVYADABUGÜN ALİ SİRMEN Erdoğan ile Kolomb Dilerseniz, bulmacagibi birsoruyla başlayalım işe: - Kristof Kolomb ile Recep Tayyip Erdoğan ara- sında ne benzerlik vardır? Sorunun yanıtı aslında çok basıttir: - Bunlann ikisi de beş yüz küsur yıl arayla, batıya doğru yönelirken, aslında doğuya varmayı amaçlıyor- lardı. Kolomb Batı'ya ulaştığında kendinı Doğu'ya var- mış sanrnıştı. Recep Tayyip Bey olayında ise faıl değil, halk ya- nılgı ıçmdedir. AKP Hükümeti'nin, AB'nın müzakerelerin başla- ması kararını vermesi ıçin her türlü ödünü vermesi- ne, bütün /stenenleri yerinegetirmesine bakanlar, yu- karıdaki saptamanın haksız ve hatta insafsız olduğu- nu düşünebilirler. Olaya bir de dilerseniz, başka bir açıdan bakalım: Tayyip Bey'in iktidan ele geçirme ve başa geldikten sonra da itibannı bir süre daha pörsütmeden sürdür- me olgusunun ardında yatan en büyük etken, onun top- lumda kimi beklentıler yaratmayı ve sonra geniş kitle- lere o beklentileri ancak kendisinin karşılayabileceği dü- şüncesıni yerleştırmeyi başarmış olmasıdır. AKP, Türkiye'nın yüz yılı aşkın süredir en büyük rü- yası olan AvrupaJı olma beklentisını gerçekleştirece- ğinı ıddia ederek ışbaşına gelmiş bulunmaktadır. • • • Bu amaca varmak için gerçekleştirildiği öne sürü- len ve hepsi de djşannın dayatmas/yla yapılmış olan değışiklıkler, bir yandan o yönde ilerlenmesını sağlar- ken, öte yandan da Türkiye'nın içindekı dengeleri de- ğiştırmekteydı. Ayrıca bir zamanlar AB yandaşlarını "Batı Kulüp- çüler" larak niteleyen Mılli Görüşçüler, AB'nin de- mokrası ölçütlennin kendılenne, laik devlete kafa tut- maJarını, hatta onu ufaktan başlayarak değiştirmele- rinı sağlayacak bir özgürlük alanı yaratacağına da inanmaktaydılar. Unutmaytnız, türbandan RP'nin kapatılmasına ka- dar birçok konuda, Mılli Göruş Avrupa Insan Hakları Mahkemesı'nden (AİHM) medet ummuş, ama so- nunda hüsrana uğramıştır. AB'nin çeşitli ülkelerinin laıklık konusunda gittikçe birbıriyle daha uyumlu hal almaya başlayan davranış- lan AKP'de derin birdüş kırıklığı yaratmış bulunmak- tadır. Bu durum, "bir yandan AB ile yakınlaşır, bir yandan da Doğu'ya yolculuğumuzu sürdürürûz" umudunda olanlann, yanılgılarını daha bu aşamada anlamalarına yol açmış bulunuyor. Bütün bu söyledıklerimız ilk bakışta, her türlü ödü- nü veren, Brüksel'de eşıne ancak Türk medyasın/n seçkın köşeierinde rastlanan bir hünerle U dönüşü ya- panlann tavırları karşısında pek gerçekçi gibi görün- meyebılır. Oysa gerçek öyle değildir. • * • AKP Batı'ya yönelmeden Doğu yolculuğu yapabi- lecek durumda değıl, bozuk ekonominin AB'den ge- lecek sınyallerie bir nebze olsun soluklanacağına ka- muoyu da iş çevreleri de belki kımı yöneticilerde ına- nıyorlar. Gerçi bu inanç dayanaksızdır. Ama bu dayanaksız- lık beklentiyi ortadan kaldırmıyor. Peki acaba Tayyip Bey, Batı'ya yönelik yolculuğuy- la Doğu'ya nasıl varmayı başarabilecek? AB, belirti bir aşamada bu oyunu gönneyecek kadar aptallann oluşturduğu bir topluluk mu? Avrupa içınde çoğunlukta olanlar, zaten Türkiye'nın üyeliğine çok değil, hıç sıcak bakmıyoriar. Zaten Tayyip Bey'in şu andadirençle ıstediği de üye- lik falan değil, müzakerelerin başlaması karannın açık- lanması. Bu karann açıklanması demek, üyeliğin kesinleş- mesı demek değil. Türkiye'ye müzakere tarihi veril- mesini savunanlar, karşıtlarına sürekli bu gerçeği anımsatıyorlar ve müzakere tarihi vermek ile üyeliğe kabulün arasındaki büyük farkın altını ısrarla çiziyor- lar. Bu olguya ve Ankara'nın eşsiz uysallığına karşın yıl sonunda şartsız bir müzakere tarihi verileceğini de kım- se garantı edemiyor. Kuşkusuz bu tarihin venlmesi, her iki tarafın da art niyetleri ne olursa olsun, sevindiricı bir gelişme ola- rak yorumlanmalıdır. Ama müzakere tarihi alınca, bunu üyeliğin garan- tisi gibi yanlışına da düşmemek gerek. Müzakere tarihi bir kez alındıktan sonra, Tayyip Bey Batı'ya yönelerek, Doğu'ya varma politikasının yenı aşamalannı, kendisi açısından en elverişli zamanda yürüriüğe koyacaktır. Hesap bu. Tutup tutmayacağını zaman gösterecek. Kristof Kolomb'un gezısi Doğu'ya varamadan so- na erdi. Ama o bunun ayırdına varmadı. Sonuç tse do- ğuya varmaktan çok daha önemli oldu. Yepyeni ve o zamana kadar görülmemiş zenginlikte bir kıta bulun- muştu. Ne var kı, bu gerçeği kavrayan da Kolomb değil, Amerika Vespuçi oldu. Tayyip Bey'in Kolombvari yolculuğu bakalım han- gi evrelerden geçecek, nereye kadar sürecek, ne so- nuç verecek? asirmen@ cumhuriyet.com.tr Tiirk-is arastırması Açlıksınırı 483 müyon lira ANKARA (AA) - Türk-lş'e göre bu ay, 4 kişilik ailenin "açhks- nın" 483 milyon 896 bin liraya, "yoksulluk sınırTise 1 milyar470 milyon 814 bin liraya yükseldi. Türk-tş'in araştırma- sına göre, 4 kişilik aile- nin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için yap- ması zorunlu olan ve "açhksının" olarak ad- landınlan tutar, bu ay, geçen aya göre yüzde 1.5 oramnda artarak 476 milyon 564 bin liradan 483 milyon 896 bin li- raya yükseldi. Açlık sı- nın, son bir yılda yüz- de 12.1 oranında arttı. Dört kişilik ailenin gı- da harcamalanrun yanı sıra kira, ulaşım, yaka- cak, elektrik, su, haber- leşme, giyim, egitim, sağlık, iletişim, kültür gibi temel ihtiyaçları için yapması gereken ve "AoksuDuksmın" olarak da ifade edilen tutar ise 1 milyar456 milyon 965 bin liradan 1 miJyar 470 milyon 814 bin liraya çıktı. Araştırmada, 2004'ün dokuz ayında gıda harcaması tutann- daki artışın yüzde 5.2 olduğu ifade edildi. Yeni yasanm lehe hükümleri, cezaevlerindeki binlerce kişinin durumunu etkileyecek HükümlününgözüTCY'deEMİNEKAPLAN ANKARA - Yeni Türk Ceza Yasa- sı, binlerce hükümlüye serbest kalma ya da cezasının düşürülmesi olanağı getirdi. Yasayla cezası indirime gidi- len suçlardan daha önce mahkûm ol- muş hükümlülerin cezalan da indin- me uğrayacak. Yeni yasada gasp, ör- güt kurma ve üyeliği, bazı evrakta sah- tecilik suçlannda ceza indirimi yapı- lırken işkence, yaralama ve adam öl- dürme gibi suçlann cezalan artnnldı. Yeni Türk Ceza Yasası'yla Türk ce- za sisteminde yeni bir döneme girilir- ken, yasanın lehe uygulanacak hü- kümleri cezaevindekı mahkûmlariçin "aP özelliği taşıyor Hükümlüler, ya- CHP lideri Baykal: • Yeni Türk Ceza Yasası'yla bazı suçlann cezalannda indirime gidilmesiyle. cezaevlerindeki binlerce hükümlünün serbest kalması ya da cezasının düşürülmesi gündeme gelecek. Yasada, gasp, örgüt kurma ve üyeliği, bazı evrakta sahtecilik suçlan bu kapsama giriyor. sanın yürüriüğe gireceği 1 Nisan2005 tarihinden sonra mahkemeye başvura- rak lehe olan hükümlerin kendilen için uygulanmasını isteyebilecekler. Böylece yasada ceza indirimine gidi- len suçlardan dolayı daha önce mah- kûm olan kişiler de bu hükümlerden yararlanabilecek. Yasanın yürüriüğe girmesinin ar- dından binlerce mahkûmun serbest kalması, binlercesinin de cezasının düşürülmesi gündeme gelecek. Ceza indirimine tabi tutulacak suç- lar şöyle: CaSP: 10 yıldan 20 yıla kadar olan hapis cezası, 6 yıldan 10 yıla kadar dü- şürüldü. Silahlı gaspın cezası ise 15 yıl- dan 10 yıla indirildi. ö r g ü t kUM113: Suç işlemek için örgüt kurma suçunun cezası 15-20 yıl- dan 10-15 yıla, örgüt üyeliği suçunun cezası ise 10-15 yıldan 5-10 yıla dü- şürüldü. Zİmrrtet: Bu suça verilecek ceza- nın alt sının 6 yıldan 5 yıla düşürülür- ken, zimmete geçirilen malın değeri- nin az olması durumunda verilen en az ceza da 2.5 yıla indirildi. HlfSIZİlk: Basit hırsızhk suçunave- rilecek cezanın alt sının 6 aydan 1 yı- la çıkanlırken, çalınan malın değeri- nin az olması durumunda ceza verme konusunda hâkime takdiryetkisi tanın- dı. Hâkim, "Ağır ve acü bir ihtiyacını karşüamak" için hırsızlık yapan ki- şilere ceza vermeyebilecek. Aç oldu- ğu için ekmek çalan bir çocuğa veri- len hapis cezası, yeni yasayla ortadan kalkabilecek. AKP>çevreyi Idrletenlere teslim olduANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Ceza Yasa Tasansı (TCY) görüşmelerinin son gününde gecekondulaşmayı teşvilc eden ve çevreyi kirletenlere 2 yıllık ek süre veren düzenlemeler yapılması tepkilere yol açtı. CHP lıden Deniz Baykal. U CHP ile işbûiiğine ihanet ertikkri yerde darbeyi yryoriar. Zinada ihanet ettiler dârbeyi yediler, imarda, çevrede de aynı şey oJdu. Bunun alünda çevreyi kirietenek iş yapan kuruiuşlar, yandaş firmalar var. Hükümet, o çevrelere boyun eğcti, testim oldu" dedı. CHP düzenlemeleri Anavasa Mahkemesi'ne götürmeye hazırlanırken Kocaelı Mılletvekili Se£a Sirmen Çe\Te ve Orman Bakanı Osman Fepe'yi ıstifaya çağırdı. TBMM Genel Kurulu'nun önceki günkü olağanüstü toplantısında TCY yasalaşırken, son gün tarrışmalanna çevre ve imar kirliliğı tartışmalan damgasını vurdu. AKP'nin son dakika değışiklik önergeleriyle; çevreyi kirletenlere hapis cezası öngören maddenın 2 yıl sonra yürürlüğe girmesi ve gecekondulara altyapı hizmeti götüren belediyelerin cezai yükümlülükten kurtanlması CHP'nin tepkisine yol açtı. CHP lideri Deniz Baykal, Parti Meclis toplantısı öncesinde gazetecilerin TCY ile ilgili sorulannı yanıtladı. CHP'nin iyi niyetli katkısına karşın mutabakatın sonuna dek sürdürülemediğine dikkat çeken Baykal, son gün görüşmeierinde 2 önemli yanlış yapıldığını vurguladı. Baykal. sözlerini şöyle sürdürdü "İmar konusunda mutabakan bozmuşlardır. Gi/ü bir imar affi çıkanlmışür. Bunun çıkabümesi için mutiaka nheükli çoğunluğa ihti\aç \ardır, o\sa oylamada bu aranmamışür. CHP olarak bunu Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz. CHP ile udaşmayı bir kenara bırakı\orlar. Dar gruplann teUdnleri, (alepleri doğrultusunda adım aoyorfar. Çevre konusunda da büvük vanlış vapblar. AB'vle iKşkUerimiz açısından da \ anlış yapülar. Bunu da Ana\asa Mahkemesi'ne götürmeyi düşünüyonız. Bunun aiünda ne yaoyor drve bakarsanız. çıkar çe>relerinin taJeplerini göhirsûnüz. O çevrelerin teUdnlerine bo>un eğmişkr, tesMnı olnıuşlardır." Baykal, düzenlemelerden iktıdara destek veren birtakım çıkar gruplannın yararlanacağını söyledi. CHP Kocaelı Milletvekili Sefa Sirmen de, TCY görüşmelerinin son gününde "iki büyük cinayetişlendiginr söyledi. Sirmen, "Başbakan bir yandan, gecekondulan >ıkın, di\or, öte yandan gecekondulaşma teşvik edilryor. Çe\Tevi kirietenlere 2 jıl daha süre verihyor. Çevre Bakanı, bunlara nasıl izin verhor? Derhal istifa eönelidir'' dedı. Sirmen, Çevre ve Orman Bakanı Pepe'nin yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde de "Çevne kathamı 2 yıl serbest bu^kılmışur.Antmatesisi,bacafiltrcsioJup,ek maliyet getirecek drye bunian çauştırma>anlar, yani kasten çevrevi khietenlerin de bu eylemlerini sürdürebümelerine olanak tanınnuşûr" dedı. ' t 0 P J u görûşme masasudaid y y y taleplerineyaıutvenneyenAKP'}i'tiyalıyor. Izmir Gündoğdu Alanı'na kurduklan "tophısözleşme çadın"nda hazuiadıklan parodikri sunan memıuiar,psikoJojia bozuian memurundoktora gitmesinicanlaiMnntılar.NIuayeneetmekiçinhastasını "soyınak" isteyen doktora karşı, "Sen de nti beni sovacaksm?" yarutı veren memur, Türkiye'de "dar geBrle'' yaşanuuun zorluklarmı esprifi sözlerie aktank (Fotoğraf: HÎCRAN ÖZDAMAR) KESK ve Kamu-Sen, 15 katrilyon liralık kaynakta ısrarcı Memur geri admı attnayacak ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) - Memur konfederasyonlan, toplu görüşme sürecinde gündeme getirdikleri 15 katrilyon liralık kaynak isteminde ısrarcı. KESK Baskanı Sami EvTen ve Türkiye Kamu-Sen Başkanı Bircan Akjiküz memur maaşlannda tabarun 840 milyon liraya çıkanlmasından vazgeçmedikJerini açıklarken; Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin memurlara esnek zam yapabileceklerinı söyledi. Hükümetle memur sendikalan arasmda bugün yapılacak 3. tur görüşmeleri öncesinde KESK ve Kamu-Sen Başkanlan dün basın toplanüsı düzenledı. KESK Başkam Sami Evren, kamu çalışanlannın ücretlerinde son 10 yılda yüzde 14.3'Iük gerileme olduğunu belirtirken; toplu görüşmelerde en düşük maaşın 840 milyon, kira yardımının 154 milyon, her çocuk için 38 milyon, çalışmayan eş için 96 milyon lira yardım talep ettiklerini bildirdi. EvTen, hükümetin istediği yüzde 8'lik zammı kabul etmeleri durumunda ise en düşük kamu çalışanının maaşında sadece 48 müyon liralık artış olacağma da dikkat çektı. Türkiye Kamu-Sen Başkanı Bircan AJaıkuz da düzenlediği basın toplantısında, hükümetin sendikalann taleplennı sulandırmak ıstediğini vurguladı. Istemlerinin 15 katrilyon lira olduğunu beürten Akyıldız, "200 bin Krahk kira yanfamı 1 milyon liraya çıkanhrsa; '800 bin lira zam yaptık' da denebihr, 'yüzde 500 zam yaptık da'_" diye konuşru. *Maa§ı dfişflk olana çok zam' Başbakan Yardımcısı Mehmet AJi Şahin ise dün bir gazeteye yaptığı açıklamada; düşük maaşa çok, yüksek maaşa az zam içeren bir formül üzerinde çahştıklaruıı bildirdi Şahin, şunlan söyledi: "Bütçede maaşlara aynlan para befli Havuza akan su ortada. O zaman şunu yapabUiriz. Havıızdaki suyu eşit dağıtmak yerine maaş durumıma göre dağıtabüiriz, Vani maaşı yüksek olana düşük zam, maaşı düşük olana ise \iiksek zam yapdabffir. Böylece daha adil bir sistem kurulabûîr. Ayrıca 2005 için beürlediğimiz enflasyon oranı da beDL Memorlara kesinlikle enflasyon üzerinde bir rakam önernıhoruz." Türkiye Kamu-Sen Istanbul II Başkanı Hanefi Bostan da, toplu görüşme sürecine devam edıldiğini, ancak hükümetin kamu çalısanlanna karşı olumsuz bir tutum sergilediğini vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın memurlann toplam 72 katrilyon liralık bir ücret zammı istedikleri yolundakı sözlerini doğru bulmadıklannı belirten Bostan şunlan söyledi: "Bizim taiebimiz 15 katrihon lira tutuyor. Gerçekleri gizln oriar. Eğer hükümet yetküfleri görüşünde samimi ise görüsmenin basına açık yapıbnasinı talep edryonız." İITIdlTI flikâhl: Yasayla evli ol- masına karşın başka bir kadınla imam nikâhıyla evlenen erkeğe verilen 6 ay- dan 3 yıla kadar hapis cezası kaldınl- dı. Bu kapsamda yer alanlar yalnızca imam nikâhıyla evlenmekten dolayı 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandı- nlacak. Buna göre daha önce bu suç- tan mahkûm olanlann cezası düşecek. İrtİkâp: Bu suçun cezası, 6 yıldan 5 yıla indirildi. HÜrriyeti tehdİt: Cebır veya tehdit kullanarak birkişiyi hürriyetin- den alıkoyana verilecek ceza 3-8 yıl- dan 2-7 yıla düşürüldü. Oevlet sırrını açıkfama: Dev- let sırnnı açıklamaya ıiışkın ceza da 5 yıldan 3 yıla düşürüldü. Çevre Müstesarı '3bin başkan kurtuldu y ANKARA (CumhurryetBüro- su) - Çevre ve Orman Bakanlı- ğı Müsteşan Hasan Sankaya, TCY'de çevre suçlanna ilişkin cezalann yasadan 2 yıl sonra yürürlüğe gırecek olmasının 3 bin belediye başkanmı hapisten kurtardığmı söyledi. Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşan Sankaya, yeni TCY'de yer alan ve yasadan 2 yıl sonra yürürlüğe girecek olan çevre maddelerine ilişkin NTV'ye açıklamalarda bulundu. 3 bm 225 belediyeden sadece 225'in- de antma tesisi bulunduğunu belirten Sankaya, "Bu düzenle- meier bugünden j anna yapıla- maz, geçiş dönemiverihneliy di" dedi. Sankaya, çevre suçlanna getirilen cezalann yasadan iki yıl sonra yürürlüğe girecek ol- masını şu sözlerie savundu: "Bütün dünyada çevre ile ilgi- li düzenlemeler, yapönmlar ko- nulurken mutiaka bir süre veri- Br. Bunu bugünden yanna ya- pamazsnuz. Bütün beledht baş- kanlan kanuna göre suçlu duru- ma düşnıüş olacaklardı" dedi. Cevrecîler- Cezalar etkiliolmaz Istanbul Haber Servisi - Türk Ceza Yasası'nda (TCY) çevre suçlanna verilecek cezanın 2 yü ertelenmesi, çevreci kuruluşla- nn tepkisine neden oldu. Var olan cezalann dahi uygulanma- dığına dikkat çekilerek yeni dü- zenlemenin de yetersiz olduğu ve 2 yıl sonra uygulanacağından da kuşku duyulduğu ifade edildi. Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Cihan Dündar, "Var olan yaptmmlar da uygulanmı- yor.2001 yümda Çevre Denetimi Yönetmeliği çıkü ama uvgulan- rnadLÜzunsüredir TehlikeliAuk- lar YönetmeUği de yürürlükte ancak M/V LTIa, 4 yıldır tsken- derun'da bekledi Bu bakundan cezalann 2yü ertelenmesi hükü- met açısından'doğru' bir yalda- şım" diye konuşru. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Irak'taki kargaşa ve şiddet ortamın- dan en çok zarar gören kesimlerden birisi de kamyoncular. Ekmek parası peşinde, ölümün üzerine gitmek zo- runda kalan bu insanların öyküleri, özellikle son dönemde çokça gün- deme gelmeye başladı. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu, UND'nin 30. kuruluş yıldönümünü, bir konferansla kutlar- ken konuşmasına "Biz kamyoncu- lar" diyerek başlamıştı. Geçen yıl bir uluslararası konterans için Slovenya'nın başkenti Ljublja- na'ya gitmek üzere Yeşilköy Hava- alanı'nda beklerken, değişik bir top- luluğun da aynı yolculuğa hazıriandı- ğını fark etmiştim. Sabahın 04.00'ün- deki bu zamansız yolculuk, zaman- lama açısından canımı sıkmıştı. Baş- ka saat mi kalmamıştı da bu saatte gidiliyordu. Kalkış saatini beklerken bu toplu- luktan insanlarla sohbete başladım. Bunlar TIR şoförieriydi. Kamyonları- nı Istanbul'da UND'nin Ro-Ro gemi- lerine yüklüyor, iki gün sonra da Slo- 'Uzun Ince Bir Yolda' Kamyoncular... venya limanlanndan kamyonlannı ala- rak Avrupa'yaaçılıyoriardı. 15-20gün- lük gezinin ardından yine aynı uçak- la geri dönüyorlardı. 200 kişilik bu uçak her gün TIR şoförlerini taşıyor- du. Yol boyu kamyoncularia dertleşe- rek gittik. Torbalarının içinde ekmek bile vardı. Yemeklerini kendileri yapı- yoriardı. Evlerine ekmek götürebil- mek amacıyla Avrupa'da lokantalar- da yemek yemiyorlardı. Çünkü ka- zandıkları bütün parayı yemeğe ya- tırmak durumunda kalabilirterdi. UND'nin TIR filolannın büyüklüğü- nün farkına ilk kez bu yolculuk sıra- sında vardım. UND Başkanı Çetin Nuhoğlu'nu, "Küreselleşme ve Ulus- lararası Karayolu Taşımacılığı Kon- feransı"nda dinlerken bu sektörün çapını daha iyi kavradım. Çetin Nu- hoğlu'nun verdiği bilgiler şöyleydi: Türkiye'nin uluslararası taşımacılık alanındaki kapasitesi 40.000'e yakın araçtı. 1000 nakliyeci, 250.000'den fazla insana iş olanağı sağlıyordu. Ka- rayolu taşımacılığından Türkiye'ye yıl- da yaklaşık 2 milyar dolarlık bir döviz giriyordu. Buna lojistik hizmetlerden elde edilen 5 milyar dolarlık geliri de eklersek, bu girdi 7 milyardolara ula- şıyordu. Tabii bu kadar büyük bir mali po- tansiyel içeren bu sektörün sıkıntıla- rı ve aşması gereken sorunlar da çok fazlaydı. Son konferansta bu sorun- lar masaya yatırıldı. TIR'lar sürekli sı- nır geçen vasıtalar. Yüklerini dünya- nın dört biryanına ulaştınyoriar. Bu ise sürekli vizeleri, vergileri de zorunlu hale getirtyor. Sınır geçişlerinde yaşa- nan sorunlar, naMiyeciliğin işini çok zor- laştırıyor. İki yıl önce Doğubeyazrt'ta Iran'a açı- lan Gürbulak sınır kapısını ziyaret et- miştik. Kilometrelerce uzayan kamyon kuyruğunu gördüğümde kamyoncu- lann haline çok acımıştım. Bu kam- yoncular, aç susuz, günlerce kuyruk- ta beklryorlardı. Bu yalnızca Türkiye tarafı için söz konusuydu. Geçince benzer sorunlar Iran tarafında da ya- şanacaktı. UND, Gürbulak sınır kapı- sının verimli hale gelmesi için çok bü- yük emekler sarf etti ve bir yıl önce bu kapı modernize edildi. Sanınm so- runların bir kısmı halledildi. Ancak di- ğer sınır kapılarında benzer sorunlar yaşanmaya devam ediyor. UND topladığı konferansta sorun- lan tartışmak amacıyla beş ayrı çalış- tay düzenlemişti. Bunlarşöyle sırala- nıyordu: 1. Sınır geçişlerinin kolay- laştınlması; 2. Uluslararası koridor- lar; 3. Uluslararası konvansiyonlar; 4. Ikili ve bölgesel işbiriikleri; 5. Karayo- lu taşımacılığının ekonomiye katkıla- n. Bu konferansa çevre ülkeler dahil 30 ülkeden ilgili bakan, müsteşar ya da genel müdüıier katıldılar. Birdev- letler arası nakliye zirvesinde sorun- lan nasıl çözebilecekterini tartıştılar. UND Başkanı Çetin Nuhoğlu'yla sohbetimizsırasında, kamuoyunuşu anda en çok ilgilendiren Irak'a taşı- macılık konusunu sorduk. Çetin Nu- hoğlu, bu konunun UND'yi aşan, bü- tün dünyayı ilgilendiren bir 6orun ol- duğunu söyledi. Kamyonculann gü- venliğinin sağlanmasının Irak'taki bu kargaşa devam ertikçe mümkün ol- madığını söyledi. ABD'li askerlerin kendi güvenliklerini bilesağlamaktan aciz olduğu yerde kamyonculann za- ten tehdit altında olduğunu belirtti. Kamyoncular, kendilerine uygun türkü olarakÂşık Veysel'in "Uzun in- ce bir yoldayım" türküsünü seçmiş- lerdi. Gerçeİcten, çileli, sabır isteyen, risklerie, engellerle dolu bir iş, ulus- lararası nakliyecilik. Aynı zamanda önemli bir ekonomik sektör. Son kon- feransta sorunlanna çözüm aradılar. "Uzun ince yolda" onlara başan dilemekten başka ne gelirelimizden.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle