Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 EYLÜL 2004 SAL
HABERLER
DÜTVYADABUGÜN
ALİ SİRMEN
Erdoğan ile Kolomb
Dilerseniz, bulmacagibi birsoruyla başlayalım işe:
- Kristof Kolomb ile Recep Tayyip Erdoğan ara-
sında ne benzerlik vardır?
Sorunun yanıtı aslında çok basıttir:
- Bunlann ikisi de beş yüz küsur yıl arayla, batıya
doğru yönelirken, aslında doğuya varmayı amaçlıyor-
lardı.
Kolomb Batı'ya ulaştığında kendinı Doğu'ya var-
mış sanrnıştı.
Recep Tayyip Bey olayında ise faıl değil, halk ya-
nılgı ıçmdedir.
AKP Hükümeti'nin, AB'nın müzakerelerin başla-
ması kararını vermesi ıçin her türlü ödünü vermesi-
ne, bütün /stenenleri yerinegetirmesine bakanlar, yu-
karıdaki saptamanın haksız ve hatta insafsız olduğu-
nu düşünebilirler.
Olaya bir de dilerseniz, başka bir açıdan bakalım:
Tayyip Bey'in iktidan ele geçirme ve başa geldikten
sonra da itibannı bir süre daha pörsütmeden sürdür-
me olgusunun ardında yatan en büyük etken, onun top-
lumda kimi beklentıler yaratmayı ve sonra geniş kitle-
lere o beklentileri ancak kendisinin karşılayabileceği dü-
şüncesıni yerleştırmeyi başarmış olmasıdır.
AKP, Türkiye'nın yüz yılı aşkın süredir en büyük rü-
yası olan AvrupaJı olma beklentisını gerçekleştirece-
ğinı ıddia ederek ışbaşına gelmiş bulunmaktadır.
• • •
Bu amaca varmak için gerçekleştirildiği öne sürü-
len ve hepsi de djşannın dayatmas/yla yapılmış olan
değışiklıkler, bir yandan o yönde ilerlenmesını sağlar-
ken, öte yandan da Türkiye'nın içindekı dengeleri de-
ğiştırmekteydı.
Ayrıca bir zamanlar AB yandaşlarını "Batı Kulüp-
çüler" larak niteleyen Mılli Görüşçüler, AB'nin de-
mokrası ölçütlennin kendılenne, laik devlete kafa tut-
maJarını, hatta onu ufaktan başlayarak değiştirmele-
rinı sağlayacak bir özgürlük alanı yaratacağına da
inanmaktaydılar.
Unutmaytnız, türbandan RP'nin kapatılmasına ka-
dar birçok konuda, Mılli Göruş Avrupa Insan Hakları
Mahkemesı'nden (AİHM) medet ummuş, ama so-
nunda hüsrana uğramıştır.
AB'nin çeşitli ülkelerinin laıklık konusunda gittikçe
birbıriyle daha uyumlu hal almaya başlayan davranış-
lan AKP'de derin birdüş kırıklığı yaratmış bulunmak-
tadır. Bu durum, "bir yandan AB ile yakınlaşır, bir
yandan da Doğu'ya yolculuğumuzu sürdürürûz"
umudunda olanlann, yanılgılarını daha bu aşamada
anlamalarına yol açmış bulunuyor.
Bütün bu söyledıklerimız ilk bakışta, her türlü ödü-
nü veren, Brüksel'de eşıne ancak Türk medyasın/n
seçkın köşeierinde rastlanan bir hünerle U dönüşü ya-
panlann tavırları karşısında pek gerçekçi gibi görün-
meyebılır.
Oysa gerçek öyle değildir.
• * •
AKP Batı'ya yönelmeden Doğu yolculuğu yapabi-
lecek durumda değıl, bozuk ekonominin AB'den ge-
lecek sınyallerie bir nebze olsun soluklanacağına ka-
muoyu da iş çevreleri de belki kımı yöneticilerde ına-
nıyorlar.
Gerçi bu inanç dayanaksızdır. Ama bu dayanaksız-
lık beklentiyi ortadan kaldırmıyor.
Peki acaba Tayyip Bey, Batı'ya yönelik yolculuğuy-
la Doğu'ya nasıl varmayı başarabilecek? AB, belirti
bir aşamada bu oyunu gönneyecek kadar aptallann
oluşturduğu bir topluluk mu?
Avrupa içınde çoğunlukta olanlar, zaten Türkiye'nın
üyeliğine çok değil, hıç sıcak bakmıyoriar.
Zaten Tayyip Bey'in şu andadirençle ıstediği de üye-
lik falan değil, müzakerelerin başlaması karannın açık-
lanması.
Bu karann açıklanması demek, üyeliğin kesinleş-
mesı demek değil. Türkiye'ye müzakere tarihi veril-
mesini savunanlar, karşıtlarına sürekli bu gerçeği
anımsatıyorlar ve müzakere tarihi vermek ile üyeliğe
kabulün arasındaki büyük farkın altını ısrarla çiziyor-
lar.
Bu olguya ve Ankara'nın eşsiz uysallığına karşın yıl
sonunda şartsız bir müzakere tarihi verileceğini de kım-
se garantı edemiyor.
Kuşkusuz bu tarihin venlmesi, her iki tarafın da art
niyetleri ne olursa olsun, sevindiricı bir gelişme ola-
rak yorumlanmalıdır.
Ama müzakere tarihi alınca, bunu üyeliğin garan-
tisi gibi yanlışına da düşmemek gerek.
Müzakere tarihi bir kez alındıktan sonra, Tayyip Bey
Batı'ya yönelerek, Doğu'ya varma politikasının yenı
aşamalannı, kendisi açısından en elverişli zamanda
yürüriüğe koyacaktır.
Hesap bu. Tutup tutmayacağını zaman gösterecek.
Kristof Kolomb'un gezısi Doğu'ya varamadan so-
na erdi. Ama o bunun ayırdına varmadı. Sonuç tse do-
ğuya varmaktan çok daha önemli oldu. Yepyeni ve o
zamana kadar görülmemiş zenginlikte bir kıta bulun-
muştu.
Ne var kı, bu gerçeği kavrayan da Kolomb değil,
Amerika Vespuçi oldu.
Tayyip Bey'in Kolombvari yolculuğu bakalım han-
gi evrelerden geçecek, nereye kadar sürecek, ne so-
nuç verecek?
asirmen@ cumhuriyet.com.tr
Tiirk-is arastırması
Açlıksınırı
483 müyon lira
ANKARA (AA) -
Türk-lş'e göre bu ay, 4
kişilik ailenin "açhks-
nın" 483 milyon 896
bin liraya, "yoksulluk
sınırTise 1 milyar470
milyon 814 bin liraya
yükseldi.
Türk-tş'in araştırma-
sına göre, 4 kişilik aile-
nin dengeli ve sağlıklı
beslenebilmesi için yap-
ması zorunlu olan ve
"açhksının" olarak ad-
landınlan tutar, bu ay,
geçen aya göre yüzde
1.5 oramnda artarak 476
milyon 564 bin liradan
483 milyon 896 bin li-
raya yükseldi. Açlık sı-
nın, son bir yılda yüz-
de 12.1 oranında arttı.
Dört kişilik ailenin gı-
da harcamalanrun yanı
sıra kira, ulaşım, yaka-
cak, elektrik, su, haber-
leşme, giyim, egitim,
sağlık, iletişim, kültür
gibi temel ihtiyaçları
için yapması gereken ve
"AoksuDuksmın" olarak
da ifade edilen tutar ise
1 milyar456 milyon 965
bin liradan 1 miJyar 470
milyon 814 bin liraya
çıktı. Araştırmada,
2004'ün dokuz ayında
gıda harcaması tutann-
daki artışın yüzde 5.2
olduğu ifade edildi.
Yeni yasanm lehe hükümleri, cezaevlerindeki binlerce kişinin durumunu etkileyecek
HükümlününgözüTCY'deEMİNEKAPLAN
ANKARA - Yeni Türk Ceza Yasa-
sı, binlerce hükümlüye serbest kalma
ya da cezasının düşürülmesi olanağı
getirdi. Yasayla cezası indirime gidi-
len suçlardan daha önce mahkûm ol-
muş hükümlülerin cezalan da indin-
me uğrayacak. Yeni yasada gasp, ör-
güt kurma ve üyeliği, bazı evrakta sah-
tecilik suçlannda ceza indirimi yapı-
lırken işkence, yaralama ve adam öl-
dürme gibi suçlann cezalan artnnldı.
Yeni Türk Ceza Yasası'yla Türk ce-
za sisteminde yeni bir döneme girilir-
ken, yasanın lehe uygulanacak hü-
kümleri cezaevindekı mahkûmlariçin
"aP özelliği taşıyor Hükümlüler, ya-
CHP lideri Baykal:
• Yeni Türk Ceza Yasası'yla bazı suçlann cezalannda indirime gidilmesiyle. cezaevlerindeki
binlerce hükümlünün serbest kalması ya da cezasının düşürülmesi gündeme gelecek. Yasada,
gasp, örgüt kurma ve üyeliği, bazı evrakta sahtecilik suçlan bu kapsama giriyor.
sanın yürüriüğe gireceği 1 Nisan2005
tarihinden sonra mahkemeye başvura-
rak lehe olan hükümlerin kendilen
için uygulanmasını isteyebilecekler.
Böylece yasada ceza indirimine gidi-
len suçlardan dolayı daha önce mah-
kûm olan kişiler de bu hükümlerden
yararlanabilecek.
Yasanın yürüriüğe girmesinin ar-
dından binlerce mahkûmun serbest
kalması, binlercesinin de cezasının
düşürülmesi gündeme gelecek.
Ceza indirimine tabi tutulacak suç-
lar şöyle:
CaSP: 10 yıldan 20 yıla kadar olan
hapis cezası, 6 yıldan 10 yıla kadar dü-
şürüldü. Silahlı gaspın cezası ise 15 yıl-
dan 10 yıla indirildi.
ö r g ü t kUM113: Suç işlemek için
örgüt kurma suçunun cezası 15-20 yıl-
dan 10-15 yıla, örgüt üyeliği suçunun
cezası ise 10-15 yıldan 5-10 yıla dü-
şürüldü.
Zİmrrtet: Bu suça verilecek ceza-
nın alt sının 6 yıldan 5 yıla düşürülür-
ken, zimmete geçirilen malın değeri-
nin az olması durumunda verilen en
az ceza da 2.5 yıla indirildi.
HlfSIZİlk: Basit hırsızhk suçunave-
rilecek cezanın alt sının 6 aydan 1 yı-
la çıkanlırken, çalınan malın değeri-
nin az olması durumunda ceza verme
konusunda hâkime takdiryetkisi tanın-
dı. Hâkim, "Ağır ve acü bir ihtiyacını
karşüamak" için hırsızlık yapan ki-
şilere ceza vermeyebilecek. Aç oldu-
ğu için ekmek çalan bir çocuğa veri-
len hapis cezası, yeni yasayla ortadan
kalkabilecek.
AKP>çevreyi
Idrletenlere
teslim olduANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Ceza
Yasa Tasansı (TCY) görüşmelerinin son
gününde gecekondulaşmayı teşvilc eden ve
çevreyi kirletenlere 2 yıllık ek süre veren
düzenlemeler yapılması tepkilere yol açtı. CHP
lıden Deniz Baykal.
U
CHP ile işbûiiğine ihanet
ertikkri yerde darbeyi yryoriar. Zinada ihanet
ettiler dârbeyi yediler, imarda, çevrede de aynı şey
oJdu. Bunun alünda çevreyi kirietenek iş yapan
kuruiuşlar, yandaş firmalar var. Hükümet, o
çevrelere boyun eğcti, testim oldu" dedı. CHP
düzenlemeleri Anavasa Mahkemesi'ne
götürmeye hazırlanırken Kocaelı Mılletvekili
Se£a Sirmen Çe\Te ve Orman Bakanı Osman
Fepe'yi ıstifaya çağırdı. TBMM Genel
Kurulu'nun önceki günkü olağanüstü
toplantısında TCY yasalaşırken, son gün
tarrışmalanna çevre ve imar kirliliğı tartışmalan
damgasını vurdu. AKP'nin son dakika değışiklik
önergeleriyle; çevreyi kirletenlere hapis cezası
öngören maddenın 2 yıl sonra yürürlüğe girmesi
ve gecekondulara altyapı hizmeti götüren
belediyelerin cezai yükümlülükten kurtanlması
CHP'nin tepkisine yol açtı. CHP lideri Deniz
Baykal, Parti Meclis toplantısı öncesinde
gazetecilerin TCY ile ilgili sorulannı yanıtladı.
CHP'nin iyi niyetli katkısına karşın mutabakatın
sonuna dek sürdürülemediğine dikkat çeken
Baykal, son gün görüşmeierinde 2 önemli yanlış
yapıldığını vurguladı. Baykal. sözlerini şöyle
sürdürdü "İmar konusunda mutabakan
bozmuşlardır. Gi/ü bir imar affi çıkanlmışür.
Bunun çıkabümesi için mutiaka nheükli
çoğunluğa ihti\aç \ardır, o\sa oylamada bu
aranmamışür. CHP olarak bunu Anayasa
Mahkemesi'ne götüreceğiz. CHP ile udaşmayı
bir kenara bırakı\orlar. Dar gruplann teUdnleri,
(alepleri doğrultusunda adım aoyorfar. Çevre
konusunda da büvük vanlış vapblar. AB'vle
iKşkUerimiz açısından da \ anlış yapülar. Bunu da
Ana\asa Mahkemesi'ne götürmeyi düşünüyonız.
Bunun aiünda ne yaoyor drve bakarsanız. çıkar
çe>relerinin taJeplerini göhirsûnüz. O çevrelerin
teUdnlerine bo>un eğmişkr, tesMnı olnıuşlardır."
Baykal, düzenlemelerden iktıdara destek veren
birtakım çıkar gruplannın yararlanacağını
söyledi. CHP Kocaelı Milletvekili Sefa Sirmen
de, TCY görüşmelerinin son gününde "iki
büyük cinayetişlendiginr söyledi. Sirmen,
"Başbakan bir yandan, gecekondulan >ıkın,
di\or, öte yandan gecekondulaşma teşvik edilryor.
Çe\Tevi kirietenlere 2 jıl daha süre verihyor.
Çevre Bakanı, bunlara nasıl izin verhor? Derhal
istifa eönelidir'' dedı. Sirmen, Çevre ve Orman
Bakanı Pepe'nin yanıtlaması istemiyle verdiği
soru önergesinde de "Çevne kathamı 2 yıl serbest
bu^kılmışur.Antmatesisi,bacafiltrcsioJup,ek
maliyet getirecek drye bunian çauştırma>anlar,
yani kasten çevrevi khietenlerin de bu eylemlerini
sürdürebümelerine olanak tanınnuşûr" dedı.
'
t 0
P
J u
görûşme masasudaid
y y y taleplerineyaıutvenneyenAKP'}i'tiyalıyor.
Izmir Gündoğdu Alanı'na kurduklan "tophısözleşme çadın"nda hazuiadıklan parodikri sunan
memıuiar,psikoJojia bozuian memurundoktora gitmesinicanlaiMnntılar.NIuayeneetmekiçinhastasını
"soyınak" isteyen doktora karşı, "Sen de nti beni sovacaksm?" yarutı veren memur, Türkiye'de
"dar geBrle'' yaşanuuun zorluklarmı esprifi sözlerie aktank (Fotoğraf: HÎCRAN ÖZDAMAR)
KESK ve Kamu-Sen, 15 katrilyon liralık kaynakta ısrarcı
Memur geri admı attnayacak
ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) - Memur
konfederasyonlan, toplu görüşme sürecinde
gündeme getirdikleri 15 katrilyon liralık
kaynak isteminde ısrarcı. KESK Baskanı Sami
EvTen ve Türkiye Kamu-Sen Başkanı Bircan
Akjiküz memur maaşlannda tabarun 840
milyon liraya çıkanlmasından
vazgeçmedikJerini açıklarken; Başbakan
Yardımcısı Mehmet Ali Şahin memurlara esnek
zam yapabileceklerinı söyledi. Hükümetle
memur sendikalan arasmda bugün yapılacak 3.
tur görüşmeleri öncesinde KESK ve Kamu-Sen
Başkanlan dün basın toplanüsı düzenledı.
KESK Başkam Sami Evren, kamu
çalışanlannın ücretlerinde son 10 yılda yüzde
14.3'Iük gerileme olduğunu belirtirken; toplu
görüşmelerde en düşük maaşın 840 milyon,
kira yardımının 154 milyon, her çocuk için 38
milyon, çalışmayan eş için 96 milyon lira
yardım talep ettiklerini bildirdi. EvTen,
hükümetin istediği yüzde 8'lik zammı kabul
etmeleri durumunda ise en düşük kamu
çalışanının maaşında sadece 48 müyon liralık
artış olacağma da dikkat çektı.
Türkiye Kamu-Sen Başkanı Bircan AJaıkuz da
düzenlediği basın toplantısında, hükümetin
sendikalann taleplennı sulandırmak ıstediğini
vurguladı. Istemlerinin 15 katrilyon lira
olduğunu beürten Akyıldız, "200 bin Krahk
kira yanfamı 1 milyon liraya çıkanhrsa; '800
bin lira zam yaptık' da denebihr, 'yüzde 500
zam yaptık da'_" diye konuşru.
*Maa§ı dfişflk olana çok zam'
Başbakan Yardımcısı Mehmet AJi Şahin ise
dün bir gazeteye yaptığı açıklamada; düşük
maaşa çok, yüksek maaşa az zam içeren bir
formül üzerinde çahştıklaruıı bildirdi Şahin,
şunlan söyledi: "Bütçede maaşlara aynlan
para befli Havuza akan su ortada. O zaman
şunu yapabUiriz. Havıızdaki suyu eşit dağıtmak
yerine maaş durumıma göre dağıtabüiriz, Vani
maaşı yüksek olana düşük zam, maaşı düşük
olana ise \iiksek zam yapdabffir. Böylece daha
adil bir sistem kurulabûîr. Ayrıca 2005 için
beürlediğimiz enflasyon oranı da beDL
Memorlara kesinlikle enflasyon üzerinde bir
rakam önernıhoruz."
Türkiye Kamu-Sen Istanbul II Başkanı Hanefi
Bostan da, toplu görüşme sürecine devam
edıldiğini, ancak hükümetin kamu çalısanlanna
karşı olumsuz bir tutum sergilediğini
vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
memurlann toplam 72 katrilyon liralık bir ücret
zammı istedikleri yolundakı sözlerini doğru
bulmadıklannı belirten Bostan şunlan söyledi:
"Bizim taiebimiz 15 katrihon lira tutuyor.
Gerçekleri gizln oriar. Eğer hükümet yetküfleri
görüşünde samimi ise görüsmenin basına açık
yapıbnasinı talep edryonız."
İITIdlTI flikâhl: Yasayla evli ol-
masına karşın başka bir kadınla imam
nikâhıyla evlenen erkeğe verilen 6 ay-
dan 3 yıla kadar hapis cezası kaldınl-
dı. Bu kapsamda yer alanlar yalnızca
imam nikâhıyla evlenmekten dolayı 6
aya kadar hapis cezasıyla cezalandı-
nlacak. Buna göre daha önce bu suç-
tan mahkûm olanlann cezası düşecek.
İrtİkâp: Bu suçun cezası, 6 yıldan
5 yıla indirildi.
HÜrriyeti tehdİt: Cebır veya
tehdit kullanarak birkişiyi hürriyetin-
den alıkoyana verilecek ceza 3-8 yıl-
dan 2-7 yıla düşürüldü.
Oevlet sırrını açıkfama: Dev-
let sırnnı açıklamaya ıiışkın ceza da 5
yıldan 3 yıla düşürüldü.
Çevre Müstesarı
'3bin
başkan
kurtuldu
y
ANKARA (CumhurryetBüro-
su) - Çevre ve Orman Bakanlı-
ğı Müsteşan Hasan Sankaya,
TCY'de çevre suçlanna ilişkin
cezalann yasadan 2 yıl sonra
yürürlüğe gırecek olmasının 3
bin belediye başkanmı hapisten
kurtardığmı söyledi.
Çevre ve Orman Bakanlığı
Müsteşan Sankaya, yeni TCY'de
yer alan ve yasadan 2 yıl sonra
yürürlüğe girecek olan çevre
maddelerine ilişkin NTV'ye
açıklamalarda bulundu. 3 bm
225 belediyeden sadece 225'in-
de antma tesisi bulunduğunu
belirten Sankaya, "Bu düzenle-
meier bugünden j anna yapıla-
maz, geçiş dönemiverihneliy di"
dedi. Sankaya, çevre suçlanna
getirilen cezalann yasadan iki
yıl sonra yürürlüğe girecek ol-
masını şu sözlerie savundu:
"Bütün dünyada çevre ile ilgi-
li düzenlemeler, yapönmlar ko-
nulurken mutiaka bir süre veri-
Br. Bunu bugünden yanna ya-
pamazsnuz. Bütün beledht baş-
kanlan kanuna göre suçlu duru-
ma düşnıüş olacaklardı" dedi.
Cevrecîler-
Cezalar
etkiliolmaz
Istanbul Haber Servisi - Türk
Ceza Yasası'nda (TCY) çevre
suçlanna verilecek cezanın 2 yü
ertelenmesi, çevreci kuruluşla-
nn tepkisine neden oldu. Var
olan cezalann dahi uygulanma-
dığına dikkat çekilerek yeni dü-
zenlemenin de yetersiz olduğu ve
2 yıl sonra uygulanacağından da
kuşku duyulduğu ifade edildi.
Çevre Mühendisleri Odası
Başkanı Cihan Dündar, "Var
olan yaptmmlar da uygulanmı-
yor.2001 yümda Çevre Denetimi
Yönetmeliği çıkü ama uvgulan-
rnadLÜzunsüredir TehlikeliAuk-
lar YönetmeUği de yürürlükte
ancak M/V LTIa, 4 yıldır tsken-
derun'da bekledi Bu bakundan
cezalann 2yü ertelenmesi hükü-
met açısından'doğru' bir yalda-
şım" diye konuşru.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Irak'taki kargaşa ve şiddet ortamın-
dan en çok zarar gören kesimlerden
birisi de kamyoncular. Ekmek parası
peşinde, ölümün üzerine gitmek zo-
runda kalan bu insanların öyküleri,
özellikle son dönemde çokça gün-
deme gelmeye başladı. Uluslararası
Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı
Çetin Nuhoğlu, UND'nin 30. kuruluş
yıldönümünü, bir konferansla kutlar-
ken konuşmasına "Biz kamyoncu-
lar" diyerek başlamıştı.
Geçen yıl bir uluslararası konterans
için Slovenya'nın başkenti Ljublja-
na'ya gitmek üzere Yeşilköy Hava-
alanı'nda beklerken, değişik bir top-
luluğun da aynı yolculuğa hazıriandı-
ğını fark etmiştim. Sabahın 04.00'ün-
deki bu zamansız yolculuk, zaman-
lama açısından canımı sıkmıştı. Baş-
ka saat mi kalmamıştı da bu saatte
gidiliyordu.
Kalkış saatini beklerken bu toplu-
luktan insanlarla sohbete başladım.
Bunlar TIR şoförieriydi. Kamyonları-
nı Istanbul'da UND'nin Ro-Ro gemi-
lerine yüklüyor, iki gün sonra da Slo-
'Uzun Ince Bir Yolda' Kamyoncular...
venya limanlanndan kamyonlannı ala-
rak Avrupa'yaaçılıyoriardı. 15-20gün-
lük gezinin ardından yine aynı uçak-
la geri dönüyorlardı. 200 kişilik bu
uçak her gün TIR şoförlerini taşıyor-
du.
Yol boyu kamyoncularia dertleşe-
rek gittik. Torbalarının içinde ekmek
bile vardı. Yemeklerini kendileri yapı-
yoriardı. Evlerine ekmek götürebil-
mek amacıyla Avrupa'da lokantalar-
da yemek yemiyorlardı. Çünkü ka-
zandıkları bütün parayı yemeğe ya-
tırmak durumunda kalabilirterdi.
UND'nin TIR filolannın büyüklüğü-
nün farkına ilk kez bu yolculuk sıra-
sında vardım. UND Başkanı Çetin
Nuhoğlu'nu, "Küreselleşme ve Ulus-
lararası Karayolu Taşımacılığı Kon-
feransı"nda dinlerken bu sektörün
çapını daha iyi kavradım. Çetin Nu-
hoğlu'nun verdiği bilgiler şöyleydi:
Türkiye'nin uluslararası taşımacılık
alanındaki kapasitesi 40.000'e yakın
araçtı. 1000 nakliyeci, 250.000'den
fazla insana iş olanağı sağlıyordu. Ka-
rayolu taşımacılığından Türkiye'ye yıl-
da yaklaşık 2 milyar dolarlık bir döviz
giriyordu. Buna lojistik hizmetlerden
elde edilen 5 milyar dolarlık geliri de
eklersek, bu girdi 7 milyardolara ula-
şıyordu.
Tabii bu kadar büyük bir mali po-
tansiyel içeren bu sektörün sıkıntıla-
rı ve aşması gereken sorunlar da çok
fazlaydı. Son konferansta bu sorun-
lar masaya yatırıldı. TIR'lar sürekli sı-
nır geçen vasıtalar. Yüklerini dünya-
nın dört biryanına ulaştınyoriar. Bu ise
sürekli vizeleri, vergileri de zorunlu
hale getirtyor. Sınır geçişlerinde yaşa-
nan sorunlar, naMiyeciliğin işini çok zor-
laştırıyor.
İki yıl önce Doğubeyazrt'ta Iran'a açı-
lan Gürbulak sınır kapısını ziyaret et-
miştik. Kilometrelerce uzayan kamyon
kuyruğunu gördüğümde kamyoncu-
lann haline çok acımıştım. Bu kam-
yoncular, aç susuz, günlerce kuyruk-
ta beklryorlardı. Bu yalnızca Türkiye
tarafı için söz konusuydu. Geçince
benzer sorunlar Iran tarafında da ya-
şanacaktı. UND, Gürbulak sınır kapı-
sının verimli hale gelmesi için çok bü-
yük emekler sarf etti ve bir yıl önce
bu kapı modernize edildi. Sanınm so-
runların bir kısmı halledildi. Ancak di-
ğer sınır kapılarında benzer sorunlar
yaşanmaya devam ediyor.
UND topladığı konferansta sorun-
lan tartışmak amacıyla beş ayrı çalış-
tay düzenlemişti. Bunlarşöyle sırala-
nıyordu: 1. Sınır geçişlerinin kolay-
laştınlması; 2. Uluslararası koridor-
lar; 3. Uluslararası konvansiyonlar; 4.
Ikili ve bölgesel işbiriikleri; 5. Karayo-
lu taşımacılığının ekonomiye katkıla-
n.
Bu konferansa çevre ülkeler dahil
30 ülkeden ilgili bakan, müsteşar ya
da genel müdüıier katıldılar. Birdev-
letler arası nakliye zirvesinde sorun-
lan nasıl çözebilecekterini tartıştılar.
UND Başkanı Çetin Nuhoğlu'yla
sohbetimizsırasında, kamuoyunuşu
anda en çok ilgilendiren Irak'a taşı-
macılık konusunu sorduk. Çetin Nu-
hoğlu, bu konunun UND'yi aşan, bü-
tün dünyayı ilgilendiren bir 6orun ol-
duğunu söyledi. Kamyonculann gü-
venliğinin sağlanmasının Irak'taki bu
kargaşa devam ertikçe mümkün ol-
madığını söyledi. ABD'li askerlerin
kendi güvenliklerini bilesağlamaktan
aciz olduğu yerde kamyonculann za-
ten tehdit altında olduğunu belirtti.
Kamyoncular, kendilerine uygun
türkü olarakÂşık Veysel'in "Uzun in-
ce bir yoldayım" türküsünü seçmiş-
lerdi. Gerçeİcten, çileli, sabır isteyen,
risklerie, engellerle dolu bir iş, ulus-
lararası nakliyecilik. Aynı zamanda
önemli bir ekonomik sektör. Son kon-
feransta sorunlanna çözüm aradılar.
"Uzun ince yolda" onlara başan
dilemekten başka ne gelirelimizden.