19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 EYLUL 2004 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL 'Bir Millet Uyanıyor' Bir soru size: Irak'ta bir 'millet' var mıydı? "Irak Milleti" diye bir gerçekten söz edildiğini hiç duy- dunuzmu? Irak'tayeniyeni bir ulusallaşma, bir millet olma- ya gıdiş var... O da, ABD ıstilasından sonra uya- nan birdirenişle, yabancıya, düşmana karşı baş- kaldırışla kendini göstermeye başlıyor... ABD Irak'ta bu kadar hoyratca, bu kadar zalimce, bu kadar acımasız, bu kadar bilgisiz, görgüsüz dav- ranmasıydı, belki bu uyanış hiç olmayacaktı. Irak'ın tarihine bir göz atın, kaç degişik dönem geçti, kaç ırk, din, mezhep yaşandı. Kaç uygarlık var, hepsi ayrı nitelikte... Osmanlı döneminde Irak topraklan üç vılayetten oluşuyordu: Musul, Bağ- dat ve Basra... Yüzlerce yıl Irak'taki değişik aşi- retlerı Osmanlı valileri yönetti. Kimi zaman zorla, kimi zaman anlayışla!.. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Ingilizler harita üstünde ayn devletleryarat- maya kalkıştı. Suriye, Irak, Ündün, Kuveyt, vb... Her birinın içinde birbiriyle çatışan aşiretler!.. Saddam'ın Baas Partisi'ydi Irak'ta bir bütünleş- me sağlamaya çalışan... Ylne de Basra'da Ştiler, Bağdat'ta Sünniler birbirine karşıydı. Kendı baş- lanna buyruk olmayı işlerine daha uygun görüyor- lardı. Ingiliz altınlanyla Türk askerıni arkadan vur- mamışlar mıydı? Osmanlı gitti, Ingiliz geldi, ama zamanlar geçti, Irak'ta bir "millet" oluşmadı, oluş- turulmak istenmedi.. Böl.. Yönet!.. Petrol sömürücülerinin amacı buy- du. Böl kopar, böl işlet, böl çıkarına bak!.. Bush Amerikası'nın baş hedefi Musul petrollerine kon- mak değil miydi, onbinlerce askerle, sayısıztank, top, uçak, helikopterle Arap halkının üstüne çul- lanmanın tek nedeni?.. Büyükbabam 1900'lerde Bağdat Valisi'yken ya- şadıklannı anlatırdı. Anılarında da yazmıştı. Onlar ne Türkleri severmiş, ne de birbirierini! Bir karma- şa, birilkellik, biraşiretselçıkaravcılığı, parayı kim verirse onun yanında, hizmetinde olmak!.. Saddam'dı Irak'ta biryeni toplum, yeni bir kay- naşma, yeni bir Irak milleti oluşturmak isteyen... Başardı mı, orası kuşkulu! Yirmi yıldır Baas Par- tisi'nin giriştiği çaba buydu. Oldukça katı, zalim- ce bir çaba.. ama yine de Irak'ta bir merkezi yö- netim kurmak özlemi... Irak milleti, yüzlerce, binlerce kurban veren bir kargaşadan sonra doğacağa benzer! Her gün ölen, öldüren direnişçiler -ki biz bile onlara terö- rist diyoruz!- yaratacak yeni Irak milletini... Çocukluğumda bir film vardı: "Bir Millet Uya- nıyor" Osmanlılık düşlerinden uyanan Türk ulu- suydu bu... Mustafa Kemal'in önderliğinde kişi- liğini, anlamını duyan, yaşayan... Yeni Irak'ı belki de, şu anda "katiller, teröristler, zalimler" diye andığımız o özgürtük savaşçılan, ya- ni direnişçiler, yaratacak!.. Aydınlanma, Kant ve Biz... (i) Batı'da Aydınlanma, insanın erginleşmesi, kendi aklının ve kendindeki insan olma onurunun bilincine varması ile gerçekleşmiştir. Tomris MENGÜŞOĞLU Feisefe'ecı 15! f Şubat 2004 tanhi, Alman filozofu Immanud Kant'ın . ölümünün ikıyüzüncü yıl- I dönümüydü. Bu yıl, Ba- tı'da olduğu gıbı, bizde de Kant yılı olarak kutlanacak, Kant felsefesı ve etkilen üzerine konferanslar ve seminer- ler düzenlenecektir. Kant yılı sayılan bu yıl- da, daha şımdıden Batı'da, düşünürlerin ya- zılan büyük gazetelerde çıkmaya başladı bile. Kant yılının. ülkemizde laikliğin bilgi- sizce sorgulandığL, yeni tanuıılar arandığı, uy- dunık fıkirieryürütüldüğü bir zamana denk gelmesı, ıyı bir rastlantı olmuştur. Bu yüz- den, bu yazıda onun özellikle laikliğin te- melını açıklıkla dıle getırdiğı"Aydınlanma Nedir?" başlıklı yazısı ıle ahlak felsefesı- nin temellen üzerinde durulacak. Kant deyınce, onun önce, temeli akü eleş- tirisi olan ve "Kritisizm" adı verilen çalış- malan ıle felsefeci olmaya gerek kalma- dan. "Aydınlanma nedir" sorusuna yanıt verdığı, bu başlıklı kısa yazısı akla gelır. (Türkçeye çevinsı Prof. Dr. NejatBozkurt, "Kant'tan Seçmekr", Remzı Yayınevı). Kant'ın bu kısa yazısı. Fransız Büyük Devrimi'nden (1789) beş yıl önce, 1784'te, ülke çapında düşünürlerden yanıtlanması ıstenen bu soruya verdiği yanıttır Bu yazı, Batı düşünce dünyasında çok etkili olmuş, ün kazanmış: Kant'ın başka kıtaplannı oku- mayanlar bile bu yazıyı okuyup tartışmış; üse düzeyindeki okullann programlanna ahnnuşür. Laikliğin Avrupa çapında, Müs- lüman göçmenlerin başörtülen yüzünden sorun olduğu şu sıralarda, bızim ülkemiz- de de tartışmalarda, bilgiçlık satarak "La- ikük bir Fransız icadıdır. Alman anayasasm- da bile yoktur. bizinı anayasamıza da sonra- dan ekknmiştir" dıyenler çıkıyor. Onlar, herhalde Batı kültürlennın kanında canın- da yer alan bu ilkenin, yasalaştınlmasına ge- rek görülmemesini doğal olarak anlayamı- yorlar. Kant, "Aydınlanma Nedir" başlıklı yazı- sında şunlan söyler "tnsan,yüzyıflarbovun- ca, kendi isteği ile kendi dışındaki güçlere kö- lelik yapma>i kabulknmiştir. Kendi vesaye- tini dış güçlere bıraknuşûr. Aydınlanma, in- sanın akhîu, kendi suçu olan bu bağunhhk- tan kurtararak özgür olması" demektır. Kant şöyle der: "Aydınlanma, insanın ken- di suçu olan erginkşememeden kurtulması demektir. Buradaki ergin olamama, bir erg eksikliğinden degiL kendininki yerine, baş- kasınınkini kuüanma raharJığıdır. Kendi su- çu olmasL, aklının eksikliğinden değil aklı- m kullanma cesaretinin olmamasındandır. O halde, sapere aude, kendi akhnı kullan- ma cesaretmi göster! Bu, Aydınlanmanın çağınsı olacakür." Ergınleşememenın nedeni, tembellık ve korkaklıktır. Insanlann çok büyük bir bö- lümünün, doğanın ona verdiği akıl yerine. başkasınınkını kullanmayı seçmesı, bunun rahatlığındandır. Birkıtap ve öğretıcılen, her şeyı bana söylüyor. Düşünme, araştırma zahmetine girmeme gerek yok. Böylece in- san aklını kullanacağına, evcilleştırdığı hay- vanlar gibi güdülmeyi yeğliyor. Batı'da Aydınlanma, insanın ergınleşme- sı, kendı aklının ve kendindeki ınsan olma onurunun bilincine varması ıle gerçekleş- miştir. Bu bilince varmak ve onun eğıtım- le yaygınlaşması, karşısında dinsel ınanç- lan, dogmalan, batıl inançlan bulduğu için kolay olmamıştır. Sonunda siyasal, toplum- sal özgürlüğün de geldığı, yüzyıllar süren çarpışmalara, acılara malolmuştur. Fakat biümsel düşünme yolunu açan Aydınlanma ve onun üriinü olan teknığın. özellikle ha- yata yararlılığının görülmesı ıle başanya ulaşmıştır. Kılise köşesıne çekilmek zorun- da kalmıştır. Gerçı ınsan aklının ve ıstencınin özgür- leşmesı sürecı, antikçağa, Sokrates zama- nına kadar gerilere gider. Fakat o bölgede- ki tanhsel olaylar, çalkantılar içinde kesin- tiye uğrar. Yoksullaşan, zavallılaşan, korku içindeki insan kıtleleri, daima dinlere sanl- mışlardır. Kant buna. "İnsanhğın kendi su- çu olarak köldeşmesi" der. Latinceye çevJrüerden... Benliğini yitiren insanlığm tekrar kendi- ne gelebılmesı. Avrupa'da yüzyıllar aldı. Müslüman ülkelerde ıse bu kölelık. "kul- luk" adı ıle hâlâ sürüyor. Aydınlanma, or- taçağda Hınstiyan rahiplenn. Müslüman Araplar yoluyla tanıştıklan antıkçağ yapıt- lannı Latinceye çevırmelen ile başladı. Ne- den yüzyıllardan ben Araplar, Islam dını- ne düşünsel bir baz aradıklan için. özellik- le Aristoteles'i, Süryanice ve Aramıceye çe- vinlerinden Arapçaya çevırdıkleri, Batılıla- rın sonradan unutulmaktan kurtanp ün ka- zandırdıklan bırçok İslam filozofu yetiştir- mış olduklan halde, oralarda bir Aydınlan- ma olamadı; bazı kıvılcımlar görülmüş ol- sa bile. gelışıp akla dayanan bilimsel düşün- me yolu açılamadı sorusu herhalde İslam di- nının burada ele ahriamayacak olan bazı özellıklerinden olsa gerek. Avrupa'nın antik kültürle tanışmasından sonra, orada insan değerleri bir "yeniden do- ğuş" demek olan Rönesans yaşamış, ınsan- cıl değerlere dayanan "hümanist" düşün- ce akımlan filızlenmiş, uısanlık ıçın bılime ve özgürleşmeye giden yol açılmıştır. Hepımizüı bildiği, Batı'nın bu düşünsel, siyasal ve ekonomik değişimi, bizim olma- dığı halde (hâlâ daha da olamadığı halde) çünkü Müslümanlann akıllan hâlâ bağlı ol- duğu gıbi, yüzleri de ileriye değil, türban- da ayak diretenlerin övünerek söylediği gi- bı, bın dört yüz yıl öncesine kilitlenmiştir) ülkemızin ayduilan onu "insanlığm geBş- me tarihi" olarak paylaşmak zorundadır. Burada "çünkü" diyelim, fakat konuyu da- ğıtmamak için bu düşünce yumağını kese- hm v e Kant'a dönelim. Yukanda hümanizmanın düşünce akım- lannın sonunda, insanlığm ulaştığı aydın- lanma, ınsan aklının ve insan olma onuru- nun vıcdanlarda bilinçlenmesi, özgürlük demektır, demiştik. Kant, bu düşüncelenni şöyle bağlar: "Eğer febefe, insanhk için bir şe\yapabileceksebuyer,işteburasıdır." Ger- çekten Batı felsefesinin düşünce sürecı, bir- çok ılen geri gitmeler sonunda, 20 yüzyıl- dan 21. yüzyıla ödev olarak "insanlann diL din VP kökpn aynmıyaprimaksmıı pytttgy nz- gürlüğü; doğanm bütünüyle korunması ve savaş karşıthğı idealinin savunulması gerek- titiğüıe" ulaştırmıştır. Her ne kadar bugün. Batı kapitalizmi neredeyse kendisinin de içinde boğulacağı ve dünyayı boğmaya ça- lıştığı sömürü düzeniyle kendi kendini yad- sıyorsa da, kendi getirdiği insan haklan ve hukuk sistemini çiğniyorsa da (burada ga- liba Hegel'in diyalektik tarih felsefesinin haklılığı ortaya çıkıyor), yeryüzündeki ın- san kıtlelerinde ınsanlık idealıni bir kez te- tıklemış olduğu için, gelecektekı kuşaklar da, bu ülküyü (ıdealı) savunup sürdürecek- lerdır. Genç kuşaklar, kurbanlar verme pahası- na, ınsan olma onurunun bilincıni vıcdan- lannda canlı tutacaklardır. Felsefenin ışte yı- ne ınsanlık için ödevinin sürdüğü yer bura- sıdır. Bütün olumsuzluklara, tıkanmalara karşın, felsefı düşüncenin ve çabalannın, çok kez ilen sürüldüğü gibı, yerinde saymadı- ğının kanıtıdır. ^ ^ ; .'.',* ^ PENCERE Başbakan, İkinci Atatürk mü?.. Adnan Menderes'in başbakan olmadan ön- ce dişe dokunur bir siyasal yaşamı yoktu, cum- burlop koltuğa oturunca çevresinde dalkavuk- lan türedi, bir "Beyefendı" efsanesi yarattılar... Adnan Bey "Beyefendı" idi... Herçeşit kudret onun elindeydi, tuttuğunu ya altın yapardı ya da tezek.. Sonu kötü oldu... "Şark dalkavukluğu" insanı baştan çıkarmak için birebir uyuşturucu... • Süleyman Bey siyasette düşüp kalkmanın hesabını kurmay kafasıyla yapabildiği için ken- dini kurtarmıştır; ınsanlara bakışındaki hınzırca feisefe Nasrettin Hoca'dan miras gibidir; ama ne vartalar atlatmıştır, bilen bilir. Ya Turgut Özal?.. Süleyman Bey'in himayesinde yetiştikten son- ra ilk fırsatta "ağabey/"ne kazık atmasıyla ikti- dara oturması bir oldu... Bu kez de Turgut Bey dalkavukları türedi... Turgut Bey bir "deha" idi.. "İkinci Atatürk" \d\.. Üstüne yoktu.. 12 Eylül sultasının gözetiminde yapılan se- çimle başbakanlık koltuğuna oturan Turgut Bey, düzen normale dönerse defterinin 'ağabeyi' ta- rafından dürüleceğini biliyordu... Zeki adamdı; yalakalanna da diyecek yoktu; ama, özal 12 Eylül'le geldi, 12 Eylül'le gitti. • Yalakalık lyıdır, hoştur da insana puslasını şa- şırtır, koltuktakini ne oldum delisine çevirir, ikti- dardaki kişi dev aynalarına sığmaz olur. Çok yakın bir evrede başbakanlık koltuğuna dalkavuklarının deyişiyle bir "güzel kadın " otur- muştu; dünya liderlerine posta koyuyordu, iste- diği önündeydi istemediği arkasında... Nereden anımsadım? Çok satışlı gazetelerimizde okuyorum: Başba- kanımız Erdoğan'ın duruşu "erkeksi" imiş... Sen Türkçenin cılvesine bak!.. Erkeği anladık da "s/"si ne oluyor... Bir erke- ğe "erkeksi" demek övgü mü, yergi mi?.. Kadının duruşu "erkeksi" olabilir.. Erkeğin duruşu da "kadınsı"... Ama, bir başbakan kadın da olabilir, erkek de, ikisinın de duruşu başbakan gibi olmalı... • Iş öylesine çığrından çıktı ki medyada, Baş-» bakanı Atatürk'e benzetenler bile çıkıyor... J Nedemeli?.. ı ; Bir filozof söylemiş: J -.Sen düşmarHanmla başa çıkarım, Allah be-t -m dosifanmdan korusuni.. ! KETENCIINŞAATTAN BUYUKFIRSAT... KÖRFEZKÖY KONUTLARINDA YAŞAM BİR BAŞKADIR Sağlam zemin, deprem yönetmelijine uygun tao m a net kullanım alanlı konutlar| AYDA ANAHTAR TE5LİMİ AY TAK5İTLE ÖDEME Korfezköy Konutlan 2. Etap ortak kayrtlan tamamlandı. Projemize gösterilen jf^ ; t t fl ^ - / ^ Mkf±1 :Î1 • d^*/^ Mlkf•.!: yogunilflivefirmamu PEŞİN FİYAT: 90.000.000.000 TL duyulan guvene teç«kkur ederiz. r 6753/6 Sokak No 10/A Esin Sitesi 35570 Karşıyaka-İZMİR Tel: 0232 370 20 42 / 370 20 72 / 370 20 64 / 370 18 94 Faks: 0232 370 18 50 e-posta: [email protected] www.ketenciinsaat.com Apartman gırışleri perforje kapı, mermer zemın| Daire girişleri çelikkapı, iç kapılar özel imalat pres kapı, antrede portmanto| Büyukler ve çocuklar ı^in yüzme havuzu| Her daıre n;ın otopark, her parsel için spor atanları ve etkınlık merkezlen| Yejillıkler iı;lnde parke taşı dö^elı gezintı alanları, ^4 saat güvenlık hlzmetil Banyo dolaptarı, aknlik küvet, ebeveyn banyosunda du; teknesı, asma tavan| Kullandığıo kadar odeme sıstemıyle merkezi ısıtma, 24 saat sıcak su| Katlar arası ses tecrıdt, salon ve odalar laminat parke| Mutfak tezgati ü'stü, balkonlar ve tum ıslakzemınler seramık kaplama| Hazır mutfak, ^etik evyelı lamınat kaplama mutfaktezgahı| Tüm doğramalar ve balkon kapıları <;ıft ısıcamlı, PVC dojrama| Dış duvarlar ısı yalıtımlı ozel ponza blok tuğla| ,'.- , . Diıvarlar ve tavan al^ı perdah, su bazlı plastik boya|
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle