23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA +CUMHURİYET 27 EYLÜL 2004 PAZARTESİ HABERLER Başbakanlık Teftiş Kurulu rapomna göre, kurumdaki atama ve işe almalar yolsuzluklarla dolu TSE'de skandal büyüyorANKARA (ANKA) - Türk Standartlan Enstitüsü'nde son haftalarda ortaya çıkan skandal- lar büyüyor. Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafindan hazırlanan bir raporda, Hilton Oteli'nde kalıp faruralannı TSE'ye ödeten ve kullandığı 122miryarlıkmakam aracıyla gündeme gelen Başkan Kenan Malatyalı ve bazı yöne- tim kurulu üyeleri, eş, dost ve yakınlannı usulsüz olarak TSE'de işe almakla suçlandı. Başbakanlık Teftiş Kurulu, Devlet Denetleme Kurulu'nun TSE'de yapılan usulsüzlüklerle ilgili raporunda yer alan ıddiala- n araştırmak üzere TSE'de ince- leme başlattı. Başbakanlık Baş Müfettışi Sdahaddin Ergönenç tarafindan yapılan inceleme so- nucu geçen ay hazırlanan rapor- da, TSE'dekı atamalann "teUdn ve tavsiye ile yalnızca beili kişi ve gruplann etkisi ya da siyasi etki attmda gerçekJeştirildiğL kuru- mun sınav komisvonunun işlevi- nin sadece formaİiteieri tamam- lamak" olduğu belirtildi. Baş- bakan RecepTayyip Erdoğan'nın da 25 Ağustos 2004 tarihinde sonucunu onayladığı raporda, duğu bildirilen raporda, "5Tâ- nin de okunıa yazma büen ya da bümeyenler okiuğu görülmekte- dir. Bu atamalarda siyasi etki ol- duğu yolunda haberier basuı or- ganiannda çıkmışör" denıldi. Raporda, bu başvurularla 2003 yılında 81 kişinın atamasının ya- >asi parti üyesi ya da milletveki- İi ya da oda. birÛkgflbi kişilerden Sanayi Bakanı'na vapılan teküf- ler Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Delikurt'a havale edilinişve o ki- şitarafindan TSE BaşkanTna fle- tünıesinin ardından Başkan tara- findan 'geregr şeklindeki taü- • Başbakanlık Baş Müfettişi Selahaddin Ergönenç tarafindan yapılan inceleme sonucu hazırlanan raporda, TSE'deki atamalann 'telkin ve tavsiye ile yalnızca belli kişi ve gruplann etkisi ya da siyasi etki altında gerçekleştirildiği, kurumun sınav komisyonunun işlevinin sadece formaİiteieri tamamlamak' olduğu belirtildi. TSE yönetimine işe almalarla il- gili ağır suçlamalar yöneltildi. TSE'ye 1998 ile 2003 yıllan arasında 5 bin 272 iş başvurusu- nun yapıldığı, bunlardan 28'inin doktora, 280"inin lıse ve dengi, 71'inin ortaokul, 51'inin ilko- kul öğrenim düzeyine sahip ol- pıldığı belırtilirken işe almalar- da Sanayi ve Ticaret Bakanı AH Coşkun'un referansının esas alın- dığı ıleri sürüldü. Raporda şöy- ledenildi. "Ancaköncekivıİlar- da da birçok atamalar yapılma- sına rağmen 2003 yıhnda yapılan atamalarda izlenen yol çeşitü si- madandoğrultusundagend sek- reterliğe, oradan personele ve personelden imtihan komisyo- nuna döniişü sağlannıışür." Raporda, TSE'ıün statüsü ge- reği en kolay eleman alımı ya- pılabilen bir kurum olduğu vur- gulanırken, bazılannın bundan yararlandığı; bilgi, görgü ve ye- tenekleriyle değil, telkin ve tav- siyelerle işe başladığı anlatıldı. Atamalann yine de yönetme- lığe uygun bir görünüme bürün- dürülmeye çalışıldığı behrtilen ra- porda, "Ancakişlemlerin çabuk yerine getirilme telaşı nedemyle doğal olarakbaa usulhatalanya- pılmışör. Hatta o kadar ileri gi- dflmiştir ki Vönetim Kurulu Üye- siAdnan Delikurt, hem evrakİa- ruı havale edfldiği, hem referans olarak verildiği, hem de atama- larda Yönedm Kurulu Üyesi ola- rak karşunıza çıkmaktadır" de- nildi. Raporda, bu durumun Deli- kurt'a sorulduğu ve "kendısini referans gösterenlerin çoğunu tanımadığL çevresmin genişohna- sı nedeniyle isminin verildiği'1 yönünde bir görüş bildirdiği kay- dedıldi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr Orhan Kemal beni neden çok etkilerdı? Onun romanlannı okur- ken nasıl bu kadar çok zevk alır ve kendimi kaptınrdım? Orhan Kemal Adanalıydı. Dahadoğrusu, çocukluğu ve ilk gençliği Ada- na'da geçmişti. Babasının siyasi nedenlerte Suriye'ye kaçmasıyla onun yaşamı da altüst olmuştu. Etkili bir hukukçu, önemli bir si- yaset adamı olan Abdülkadir Ke- mali Bey'in oğlu Orhan Kemal, si- yasetın ilk darbesini çocukken yemişti. Sonra kendi yaşamı da hapishanelerle, sıkıntılarla geç- mişti. Picus dergisi, eylül sayısında Orhan Kemal dosyası hazırlamış. Onun küçük oğlu Işık Öğütçü'yü tanınm. Picus dergisinin bu sayı- sına yazdığı, 13 yaşındayken yi- tirdığı babasına ait anılan okurken onu daha lyi tanıdım. Acılannı, kü- çük yaşta yitirilmiş babanın yok- luğunu anlamamak mümkün mü? Işık. edebiyatımızın bu büyük ro- mancısını daha da kalıcılaştırmak amacıyla Cihangır'de Orhan Ke- mal Müzesi'nı kurdu. O müzede Orhan Kemal'in Kalıcılığı Orhan Kemal'in romanlanndaki sıcaklığı bulabilirsiniz. Işık, Murtaza'nın ikinci cildini yazarken Orhan Kemal'i şöyle anımsıyordu: "Murtaza'nın ikinci cildinin nüshalannı yazarken bi- ze evde okurdu. O zaman anla- dım, yazmıyordu aslında onuya- ştyordu, oynuyordu, kendisi Mur- taza oluyordu. Daktılonun başın- da yazarken de transa geçtiğine ınanıyorum ben, Murtaza kişili- ğiyle oturup yazıyordu." Işık öğütçü, babasının yayım- lanmamış günlüklenni ve şiirleri- ni de deriedi. "Yazmak Doludiz- gin" adıyla kitaplaştınlan bu gün- lüklerde de, Orhan Kemal'in ya- şamının inceliklerini görmek müm- kün. Orhan Kemal'i neden çok se- verdim: Sanınm öncelikle benim de doğup büyüdüğüm toprakla- n anlatan romanlar yazdığı için. "Murtazalar, "Cem/teier, birÇu- kurova sıcaklığı taşıyordu. Sıradan insanlann, içimizden birinin ro- mancısıydı Orhan Kemal, onun için seviyordum. Orhan Kemal, ezilenin, yok sayılanın, eziyet gö- renin romancısıydı, onlann diliy- di. Onun için daha çok seviyor- dum. "Bereketli TopraklarÜzerinde" romanındaki isyancı ruh, onun içindeki isyanı, değişimci ruhu da yansıtıyordu. Semih Gümüş, Pi- cus'taki değeriendirmesinde şun- lara dikkat çekiyor: "öfe yandan Orhan Kemal, yalnızca insancıl duyartığıyla anlatılabilecek birya- zarda değil. Başyapıtlan Murta- za ve Bereketli Topraklar Üzerin- de romanlan insanın bambaşka yüzleri olduğunu da anlatır. Mur- taza'nın edebiyatımızdayarablmış en pahak roman kişilerinden olu- şunun nedeni, o güne dek hiçbir yazann düşünmediği, en aynksı kişilik, benzersizbiryamtıcılıkürü- nü oluşuydu. Bu arada Murta- za 'nın ters ahlakının ve bu ahlak içinde oluşmuş dünyasının, Or- han Kemal'i modemizmeyaklaş- tırdığı üstünde durulmadı, bütü- nüyle onun ıçine çekmese de." Hilmi Yavuz ise Kant'ın tasvir- leriyle Murtaza'yı karşılaştırı- yor."Murtaza'nın, Kant'ın ahlak kuramı bağlamında drama düş- müş somut bir insan tıpi sayıla- bileceğini belirtmiştim... Bu, bir ödevi, hemangi bir kayıt ve şar- ta bağlı olmaksızın, sadece öde- vi olduğu için yerine getirme yû- kümlülüğüdür. Murtaza da 'öde- vimi yapmam gerek' derken, bu- nun sonuçlarını hesaplamaz... Murtaza trajikomiktir. ödevi, sa- dece bir formdan ibaret görme- nin getirdiği katılıkla davrandığı durumlarda zorbadırMurtaza; bu katılığı saçmalık kertesine vardır- dığı durumlardaysa gülünç! Or- han Kemal, Adana'daki bir fab- rikadan Murtaza tipinde bir Don- kişot çıkarmıştır, hem de müttıiş bir kurguyla!" Romancı Inci Aral, 2002 yılın ın Orhan Kemal Ro- man Armağanı'nı kazandığı tö- rendeki konuşmasında Orhan Ke- mal'in romanlarında bir başka özelliğe dikkat çekiyor: "Orhan Kemal'in bence çok önemli bir başka özelliği, Türk edebiyatına ilk kezyaşayan, cinsellikleri olan, kanlı canlı kadınlan taşımış olma- sıdır. Kendisine kadar, öykû ve romanımızda daha çokgelenek- sel erkek bakışının ürünü olan ve olay örgüsünün basit taşıyıcısı durumunda kalan kadınlar, onun- la tutkulu, yırtıcı, gerçek ve etki- leyici kadın tiplerine dönüşmüş- lerdir." Orhan Kemal'in yaşamı- nın önemli bir bölümü hapislerde geçti. Genç yaşta, 56 yaşında Sofya'da yaşamını yitirdi. Onun ya- şamının bu kadar kısa olmasının belki de önemli nedenlerinden bi- risi çektiği sıkıntılar, gördüğü bas- kılardı. Yaratıcılığı da bu acılar- dan destek almıştı. Picus, dergisini okuduktan son- ra, uzun zamandır Orhan Kemal'in romanlannı okumadığımı fark et- tim. Şimdi acaba hangisinden başlasam diyorum. 2000'Ü YILLARDA ERDAL ATABEK Okulöncesi Eğitim Neden Önemli?.. Kırmızı Balık Çocukevi'ne çocuğu için görüşmeye gelen bir veli adayı çok ilginç gözlemlerini anlattı. Gez- meye gittiği bir çocuk yuvası çok iyi fiziki koşullara sahipti. Iç dekorasyo- nu göz alıcıydı. Geniş bahçesi vardı. Çocuk-grup lideri oranı da çok iyi idi. Bunlara karşın çok uygun bir ücret is- tiyorlardı. Veli adayı tam da çocuğu- nu vermeye hazırlanırken eğitmenle- rin başlannda peruklar bulunduğunu fark ettiğini söyledi. Bütün bu uygun koşullann altında aslında belki de bir tarikat okuluna küçük çocukların gel- mesi amacı yatıyordu. Veli adayı, dü- şüncesinin birandadeğiştiğini, çocu- ğunu vereceği yuvayı yönetenlerin, oradaki eğitmenlerin dünyagörüşünün de kendisi için çok önemli olduğunu söyledi. Okulöncesi eğitim 0-6 yaş arası ço- cuklann ilk eğitimlerini aldığı çocukev- lerinde yapılmaktadır. Çocuğun bu ev- rede öğrenme yolu olarak yararlandı- ğı "modelle öğrenme" çok büyük önem taşır. Evde anne baba, çocuke- vinde eğitmenler çocuk için önemli öğrenme modelleri olurlar. Buradaki davranışlar çocuk için benimsenme- si gereken davranışlardır. İlk düşünce kalıplan burada oluşur. Tam da bu dönemde çocuğa "dü- şün bakalım" derseniz düşünür, "inan bakalım" derseniz inanır. Düşünen in- sanlaryetiştirmenin temeli işte bu yaş- larda atılır. Çocuklann tam da bu ev- rede "özgürdüşünce"ye, "yaratıcıdü- şünce"ye yöneltilmeleri çok büyük önem taşır. Ama bu dönem gene inan- maya da uygun bir evredir. Çocuklan hiçbir şey düşünmelerine gerek kalma- dan inanca yöneltmek de bu evrede kolaydır. Ama işte sonra, "düşünerek kendi karannı veren bireyler" de, "düşünme- den inandığını yapan bireyler" de bu yaşlarda atılan temeller üzerinde ye- tişir. Laik düşünce üzerine temellenmiş yuvalar elbette eğrtimlerinde "özgürdü- şünceli, kendi karannı ölçerek vere- bilen, özgüvenlibireyleryetiştirme"y\ amaçlamaktadır. Tarikatlara bağlı yuvalar ise elbette "düşünceleri telkinle yönlendin'lmiş, duygulan beiihiyönlerde yoğunlaşmış, itaatli bireyler" yetiştirmek üzere ça- lışacaklardır. Din kökenli tarikatlara bağlı olarak çalışan çocuk yuvalan üzerinde pek du- rulmamaktadır. Çoğu izin almadan ça- lışmaya başlayan, görünüşte eğitimin temel ilkelerine uygun çalıştığını vitri- nine koyan bu kuruluşlar bir süre son- ra model olarak görünen eğitmenleri ile, inanca dayalı davranışlan ile çocuk- lan inanç yoluna sokacaklardır. 0-6 yaş arasında yapılan bu telkin- lerin yaşam boyu sürmesi olasılığının yüksek olduğunu pedagoji-eğitbilim bil- gileri ile psikoloji- davranış bilimlerinin çalışmalan göstermektedir. Küçük yaşlarda çocuklara yönelik "Kuran kursu" çalışmalarından çok daha etkili olan bu çocuk yuvalarının ne denli önem taşıdığı kolayca anla- şılabilir. Daha önceki iktidarlar döneminde pek rahat hareket edemeyen dinsel inanç amaçlı çocuk yuvalarının bu ik- tidar döneminde daha rahat olacak- ları da açıktır. Ancak, Milli Eğitim Ba- kanlığı bu konuda ne düşünmekte- dir? Ezberci eğitimin kalkacağını, yerine eleştirel düşünce eğitiminin konula- cağını açıklayan Milli Eğitim Bakanı ve yetkilileri bunu nasıl açıklayacak- lardır? Daha ilköğretim çağına gelmeden dinsel inanca dayalı inanç telkinleri ile özgür düşünmesi engellenmiş küçük çocukların sonraki eğitim dönemle- rinde ezberci eğitimden kurtulmuş ola- caklan nasıl söylenebilir, nasıl kabul edi- lebilir? Sosyal Hizmetler ll Müdürü iken gö- revinden alınan değerli eğitimci Kah- raman Eroğlu çalışma döneminde bu konuya önemle eğilmiş, çalışma- lar yapıyordu. Şimdi AKP iktidan, din eğilimli temel felsefesinin erken çocukluk dönemin- de çocuk eğitimine uygulanmasına karşı mı çıkacaktır, destekçi mi olacak- tır? Soru bile ne denli gereksiz olma- lı. Bütün aydın kamuoyu bu önemli konu üzerinde durmalıdır. 0-6 yaş ara- sındaki çocuklann eğitiminde "laik eği- tim ilkeleri"nin temel alınması kesin bir zorunluluktur. Bu yaşta çocuklara din kökenli inanç aktarımı eğrtim de- ğil telkindir ve yanlıştır. Herkesin belli yaşa gelince dinsel inancına ilişkin karannı kendisinin ver- mesi gerekir. Çocuk yuvalannda bu telkinlerin eğitim adı altında yapılma- sı geleceğimizin en büyük sorunudur. Bu sorunu bugünden görmemiz ge- rekiyor. e-mail: erdalatak »superonline.com faks:02125139098 KETENCI INŞAAT'TAN BUYUK FIRSAT... KÖRFEZKÖY KONUTLARINDA YAŞAM BİR BAŞKADIR Sajlam zemın, deprem yonetmehğıng uygun 130 m' net kullanım alanlı konutlar| Apartman gırışlerı perforje kapı, mermer zemin| Daırt gırışlerı çeiık Kapı, \c, kapılar özcl ımalat pres kapı, antrede portmanto| AYDA ANAHTAR TE5LİMİ Körfezköy Konutlan 2. Etap ortak kayıtlan tamamlandı. Projemiz« göst«rilen yoğun ilgi ve firmamıza duyulan güvene teçekkür ederiz. PEŞİN FİYAT: 90.000.000.000 TL 6753/6 Sokak No 10/A Esin Sitesi 35570 Karşıyaka-İZMİR Tel: 0232 370 20 42 / 370 20 72 / 370 20 64 / 370 18 94 Falcs: 0232 370 18 50 e-posta: info@ketenciinsaat.com wvnMf.lcetenciinsaat.com Buyukler ve çocuklar ıçın yuzme havuzu| Herdaire içın otopark, her parsel ıçln spor alanları ve etkınlik merkezlen| Yeslllikltr i(;ınde parke tası doşelı gezıntı alanlan, 24 saat guvenlık hızmeti| Banyo dolapları, akrılık kuvet, ebeveyn banyosunda duş teknesı, asma tavan| Kullandıjın kadar odeme sıstemıyle merkezı ısıtma, 14 saat sıcak su| Katlar arası ses tecrıdı, salon ve odalar lamınat parke| Mutfak tezgah ustu, balkonlar ve tum ıslak zemınler seramık kaplama| Hazır mutfak, çelık evyelı lamınat kaplama mutfak tezgahı| Tum dojramalar ve balkon kapıları çıft ısıcamtı, PVC doğrama| Dıs duvarlar ısı yalıtımlı ozel ponza blok tuğla| Duvarlar ve tavan alçı perdah, su bazlı plastık boya|
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle