Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 EYLÜL 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
J\_ LJ L J. U J \ kultur(Ş cumhuriyet.com.tr 15
ÖLÜMÜNÜN 1. YILI
Kerim Afşar
anıldıANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Us-
ta tiyatro sanatçısı Ke-
rim Afşar, aramızdan
aynhşının 1. yıldönü-
münde arkadaşlan ve
sevenleri tarafından
çeşitli etkinliklerle
anıldı.
Kerim Afşar için ilk
tören dün Cebeci Asri
Mezarlığfndaki gö-
mütü başında düzen-
lendi. Törene Ankara
Sanat Tiyatrosu (AST)
Sanat Yönetmeni Rut-
kay Aziz, eşi Leyla
Afşar, AST çalışanla-
n, devlet tiyatrosundan
sanatçılar, ailesi ve
dostlan katıldı.
Etkinlikler kapsamın-
da AST'ta Afşar' ın rol
aldığı oyunlardan seçi-
len fotoğraflann yer al-
dıgı bir de sergi açıldı.
AST'ta gazetemiz
yazan IşıkKansu'nun
hazırladığı ve Kerim
Afşar'ın seslendirdiği,
"Kerim Afşar'ın Ço-
cukluğuna Yolculuk"
gösterildi.
Burada bir konuşma
yapan Rutkay Aziz,
Kerim Afşar'ın "de-
mokratik ve laik bir
Türkiye sevdaüsı" ol-
duğunu belirtti. "Tür-
kiye C umhuriyeti var
oldukça Kerim Afşar
yaşayacaktır" dıyen
Aziz, şunları kaydettı:
"Bazı insanlarla
geç tanışırsınız ama
arayı hızla kapatırsı-
nız. Ben, Kerim Af-
şar'la geç tanıştım a-
ma arayı kapattım.
Demokrasiye, özgür-
lüğe ve laikliğe inanı-
yordu. Güzel bir
adamdı, onu özlüyo-
rum. Güzel dilimiz
Türkçemiz Kerim
Afşar'a, Kerim Afşar
Türkçemize çokyakı-
şırdı."
Macide Tanır ise,
Kerim Afşar'ın tiyat-
royu ve mesleğini çok
sevdiğini belirterek
"Kerim ile Radyo
Günleri' nde karşılaş-
tık. O tarihte insanla-
rı yozlaştıran, adı 'ap-
tal kutusu' konulan te-
levizyon yoktu" diye
konuştu.
'Onu çok
özlüyoruz'
Gazetemiz yazan
Ali Sirmen ise Kerım
Afşar'ın yozlaşmaya
karşı "sahnede dire-
nen"" bir insan oldugu-
nu söyledi.
Kerim Afşar'ın bir-
çok önemli oyunda rol
aldıgını ve zengin bir
hayat yaşadığını dile
getiren Sirmen, "O
güzel aktörü ve insa-
nı çok özlüyoruz" di-
ye konuştu.
AST'ın, Kerim Af-
şar" ın sanat yaşamında
özel bir yeri bulunuyor.
Sanat yaşamına Anka-
ra Devlet Tiyatro-
su'nda başlayan Afşar,
AST'ta de çeşitli oyun-
larda başrolleri üstlen-
mışti. Afşar, en son
2002'dekı Uğur
Mumcuyu anma ge-
cesinde sergilenen
"Bugün Ne Yazsam"
adlı oyun ile sahneye
çıkmıştı.
HAYATIN ÖTE YAKASI FERİDLN ANDAÇ
Jay Jay Johanson geliyor
• Kültür Servisi - Ülkemizi en çok ziyaret eden
yabancı sanatçılardan bırisı olan Jay Jay
Johanson, bu kez rotayı bıraz daha yükseltiyor
ve mını bir Türkiye turnesine çıkıyor. Sanatçı bu
kez konserlerinde daha farklı bir performans
sunacak. Jay Jay'in Türkiye turnesi görsel destek
dışında, klavye, bas gitar ve altyapılardaki ekibiyle
tam bir şov sergileyecek. 26 Kasım Ankara
Saklıkent, 27 Kasım Ankara Club33,
28 Kasım îstanbul Yeni Melek Gösteri
Merkezi'nde sahneye çıkacak olan Johanson,
'On the Radio', "Far Avvay'in de aralannda
bulunduğu birçok parçayla büyük bir hayran
kitlesine sahip.
DYO Resim Yarışması sonuçları
• Kültür Senisi - DYO'nun Türk resim
sanatım desteklemek amacıyla 1967'de başlattığı
DYO Resim Yarışmasf nda 1329 yapıt arasından
başan ödülü kazanan ressamlar 30 Eylül'de
açıklanıyor. Türk resim sanatına yeni soluklar
getirecek genç ressamlan tanıma olanağı sunan
DYO Resim Yanşması bu yıl da resim
sanatımızdaki güncel gelişmeler, yeni eğilimler
ve araştırmalar hakkında görüş birliği sağlıyor.
Yanşmanın Seçici Kurul'u Prof. Aydın Ayan,
Yalçın Gökçebağ, Abdülkadir Günyaz, Prof.
Hüsamettin Koçan, Prof. Hayati Misman, Prof.
Cuma Ocaklı ve Prof. Adnan Turani'den
oluşuyor.
Akakçe'nin son çalışmaları
• Kültür Servisi - Dünyada güncel sanatın önde
gelen ısimlerinden Haluk Akakçe'nin 2002
yılından bu yana yurtdışında gerçekleştirdiği
çahşmalardan oluşan 'Değişken Zihinler' Soyut
Hısler' (Abstract Emotıons-Transmental World)
başlıklı sergisi, 7 Ekim-6 Kasım 2004 tarihleri
arasında Galerist'te sergilenecek. Sanatçının,
'Benimle gel ve dünya bu gece bizim olacak'
(Come to me and the world will be ours tonight),
'Illusion of the First Time", 'Snow Black', "Birth
of Art", 'Landscape vvith Lake ve Blind Date'
adlı video çalışmalan sanatseverler tarafından
seyredilebilecek. Akakçe duvar resimleri, kâğıt
üzerine çalışmalan, yağhboya resimleri ve video
performanslannın ağırlık taşıdığı işlerinde,
yoğun paletini, sürreal hayal gücünü, doğa ve
teknoloji arasındaki kavramsal keşiflerini
tanımlıyor. (0 212 233 62 68)
Uzakta, dilinin sağanağındaSözcüklerin tınısuıı hissettiren di-
zelerden ayn kalamayacağımı anla-
yıp Kuzey Kutbu'na yapacağım yol-
culukta yanıma aldığım kitaplann
arasında bir de şiir demeti olsun is-
temiştim.
Böylesi uzun yolculuk anılannda,
ilkten her şeye kapanan bilincimin;
bir başka dil loiltür ortamına, kara
parçasına ulaşmanın yabanlığma
karşı kendi sa\r
unma hattını kurdu-
ğunu bilirim bilmesine de... Bakış-
lanrnm pencere kenarlannda gezi-
nen ışığı kendine gözdeş kılmasının
oyunlanndan alamam kendimi.. Bir
zaman sonra gözün getirdiği yanıl-
samayla sözcükler arasında gezin-
diğimi hissederim.
Bir yoğunluk, dennlik, anlam kat-
manlannı kavrayış çabası yoktur ba-
kışlanmda. Salt sözcüklere turunur,
onlann tmılannı hısseder, her biri-
nin çağnşımsallığma kapılır gıde-
rim.
tşte o tutunacak sözcükleri getirip
önüme koyan şairlere bağlılığımda
biraz da böylesi yakın duruşun iv-
mesi vardır.
Elimden düşürmedığim, bir sö-
zünden ötekine geçerek sözcük la-
birentlerinde dolaştığım şair; yolcu-
luk boyunca yanı başımdaydı.
insanın/blreyln keşfl
Vancouver'da, gelip bir kıyıda
durduğumda; bir süre sonra karşıda-
ki Victoria adasına gidecek, bu 'ye-
ni dünya'nın keşfine katılan Kap-
tan Cook'un ilk adımmı attığı kara
parçasıyla buluşabileceğimi kesti-
remediğim gıbi; şairin sözlenru bu
adaya taşırken dılin bir yazar şair
için neden bir yurt olabileceğini de
düşünmemiştim o an...
Kapanan bilincim açılmış, söz-
cüklerin tınısıyla bu kara parçasınm
yeni keşifçisi kılmıştım kendimi.
Sonra, bir kıyı kahvesınde, Pası-
fik'in ıssız mavisine dalarken bakış-
larun; bir yeri bir başka yerden ayı-
ranın salt dil olmadığını hissettiren
görüntülerle yüzleşiyordum bir an.
Önce bir renk alaşımı alıyor göz-
lerimi... Sonrasında kar soğuğunda
alazlanarak kavrulmuş yüzlerin kıp-
kızıl panltısına takılıp kalıyorum...
Göz izlerimizle birbirimize dokunu-
yoruz adeta.
Çağıltısını duyuyorum; "Yan-
kee... yankee!.." deyişlerinin.
Gene kapanıyor bilincim.
Sonra, bulutlan siliniyor göğün..
Yağmur sağnagı aydınlık güne bıra-
kıyor yerini.
Elimdeki kitabı yanladığımı gö-
rüyorum birden.
Sınırlan aşıp varmak istediğim
MÂRGÂRETÂTV/OO
D Kızın
Öyküsü
Margaret Arwood'un
sesi çoğul da gelse,
kıyısında durduğumuz
yerin rengi/dokusu
vardır onda. Biraz ironi,
biraz hüzün...
Dokunaklıdır sözleri.
Dış dünyaya bakarken iç
seyirlere çıkar,
beden/bilinç
seyirmelerine tutar
fenerini. 'Yerel hayatın
keşfi'ndense
insanın/bireyin keşfı
önemlidir onda.
OKUMA ÖNERİLERI
* Margaret Atrvood: Damızlık Kızın
Öyküsü, Çew Sevinç-Özcan Kabakçıoğlu,
1992, AfaYay., 352 s.;
Ademden Önceki Yaşam* Çev.: Sıına
Güler, 1992, Afa Yay., 390;
Kedi Gözü Öyküsü, Çev.: Sıına Güler,
1992, Afa Yav.; KörSuikastçL Çev.: Canan
Sılay '2001, Oğlakyay, 655 s.
* Fay Weldon: Hatırla Beni, Çev.: Nihal
Yeğinobah, 1993, Afa Yay, 260 s.l
BELLEK KUTUSU
"Bir şeyi tastamam gerçekleştiği
biçimiyle anlatmak olanaksızdır, çüıtkü
anlattığımz şey asla tam olamaz, daima
bir şeyleri anlatmak zorunda kalırsınız,
bir alay ayrıntı, taraf, karşıt akım ve
farklar vardır, şu ya da bu anlama
gelebilecek bir alay tavır, asla tam
olarak betimlenemeyecek bir alay biçim,
havada ya da dilin üzerinde bir alay tat,
yarı-renkler, bir alay"
Margaret Atwood
\
i
yere konukladığımda; o dil ortamı.
yas,ama kültüründen söz eden bir ya-
zar da yanı başımda olsun istemi-
şimdir hep.
Kendı dilimın tınısını hissetsem
de onda; gene de başka ses, başka
sözdürbana...
Kopuyorum şairin çınıltıh sesin-
den bir sürehğine.
Margaret Atwood'un dünyasın-
da gezinmeye başlıyorum. İncelik-
ler, fantezılerle örülü bakışının dıl-
bentlerini aşıyorum... Neyi'ni-
çinnasıl anlattığındansa; buraya, şu
an gözlerimımle tarayıp geçtiğim
Pasifik esıntilerini alan; yağmurla-
nnın ıslattığı sokaklan, caddeleri
gölgeleyen bulutlan anlatan; gülüm-
seyen insanlann bin bir dili konuş-
tuklan mekânlan yansıtan sözlerini
aradım.. Görmeklıissetmekistedik-
lerimle yol aldım Atvvood'un anla-
tvsı boyunca.
Bu da bir okuma biçimidir...
Adımladığınız yeni bir kara parça-
sının yazan size, oraya dair, bir şey-
ler anlatacaktır elbette.
Gerçi, Atvvood'un sesı çoğul da
gelse, kıyısında durduğumuz yenn
rengi dokusu \ ardır onda B iraz ıro-
nı, biraz hüzün... Dokunaklıdır söz-
len.
Dış dünyaya bakarken iç seyirle-
re çıkar, bedenbilinç seyirmelerine
tutar fenerini. 'Yerel hayatın keş-
fi'ndense insanınbireyin keşfi
önemlidir onda.
'Cörülmek ulaşılmaktır'
Unutmuyonım bir sözünü; 'Gö-
rülmek ulaşılmaktır'. O ıçe bakı-
şın insanı algına çeviren sözlen ısı-
tıyor belleğimi... Gene altını çizdı-
ğim bir satın çıkıyor karşıma defte-
rimde. "Geçmişi düşünürken seç-
tiğimiz şeyler güzel olanlardır.
Her şeyin bu biçimde olduğuna
inanmak isteriz."
Bir ucu Pasifik'e açılan içdenizın
kıyısındaki kenti tanyor bakışla-
nm... Vancouver... Geçmişi olma-
yan bir kent... Arvvood, bana, yurdu-
nun batısında yer alan bu kentte in-
sanının gerçekliğinı anlatıyor. Dün-
le bugün arasında sıkışmışlığını,
benlik arayışını, ayakta kalabilme
uğraşını... Yüz yılı aşkın bir tarihin
bilincine ayna turuyor onlann du-
yuş hissediş/yaşayışlanyla. İkı kar-
şı cinsin karşılaşmasLbuluşması ça-
tışmasıyla ortaya çıkanlann izleyi-
cisi de kesilirsiniz onda.
Sizi, yaşamaya, yaşadığınızı an-
lamlandırmaya çağıran bir sesı var-
dır Margaret Atwood'un... Tıpkı di-
zeleriyle dilimin tınısını hissettığım
şair gibi.
Sesi kısılan savaş çağında içsesi-
mızi çoğaltıyor onlar. Yaşamayı öğ-
renmek bilgisinin gelip sindiği söz-
lenni nasıl yabana atabiliriz!
Ilerliyorum her ikisinin de dünya-
sında.. Vancouver limanında denizi
seyre alan bir kahvedeyim. Bir baş-
ka ayin benimkisi... Atvvood'daki
parçalanmışlığı gördükçe; sınınn
ötesindekı yazarlara uzanıyorum bir
an: Steinbeck, Faulkner, Henıing-
way, Capote, Saroyan, Traven,
Fitzgerald...
Buradakı Amerikan rüyasının pı-
nltısından benı çekip alan dilimin
sağnağında yaşıyorum an be an...
Kadının bilincınden geçen öykü-
nün izleyicisi olduğumu görünce
duralıyorum... 'Altını çizdiğim sa-
tırlar bellek kutumda kalmalı bir
süre' dıyorum.
Kahveden çıkıp şairle Stanley
Park'a doğru yürüyoruz... Pasi-
fik'ten gelen esıntı önümüzü alıyor
adeta.. Onun 'Uzakta Bir Kıyıda'
kıtabını sıkı sıkı tutuyorum. Sözler
biriktiriyorum ona daır...
Bilseydi kı Gülten Akın; uzak bir
kıyıda, ta Pasifik Okyanusu'na se-
yir alan bir kentte sözcükleriyle yol
ahyordum, 'Aşk Sessiz Dolaşır' sö-
züne sadık kalarak, onunla söyleşip
duruyordum...
Bir sonraki yazıda bu söyleşimi-
zın sesiyle buluşmak üzre, sevgili
okurum.
Bakırköy Belediye Tiyatroları, perdelerini 1 Ekim 'de açacak
15. yılda bol ustalıprogram
ÖZNUROĞRAŞ
Türkiye'nin ikinci büyük sahnesine sahip
olan Bakırköy Belediye Tiyatrolan (BBT) 1
Ekım'de perdelerini açacak. BBT, 15. yılında
seyircisini, dünya çapında ölümsüz yapıtlar
sunmuş, iki büyük yazann yapıtlanyla selam-
lamaya hazırlanıyor. Yeni sezona yenilenen
sahnesiyle giren BBT'nin seyircisiyle buluş-
turmaya hazırlandığı oyunlardan biri, tiyatro
tarihinin en önemli isimlerinden Alman tiyat-
ro adamı Bertolt Brecht'in "Sezuan'ın l>i
İnsanı" oyunu, bu sezonun iddialı yapımlann-
dan biri olmaya aday. Türk tiyatrosunun reji-
sörlerinden Ali Taygun'un rejisiyle seyirci kar-
şısına çıkacak oyunda, insanın hem iyi olup
hem de nasıl ayakta kalabileceği tartışıhyor.
Oyun üç tannnın iyi bir insan aramak üzere Se-
zııan'a gelmesiyle başlıyor. Sucu Wang'ın iyi
insan olarak tannlara tamttığı Shen Te ise as-
lında hayatını fahişelik ile kazanıyor. Oyunda
iyi ahlakla birlikte yürümeyen kapitalist sis-
temde, bunun imkânsızlığı gösteriliyor.
BBT'nin yeni sezona hazırladığı diğeryapıt-
lardan, ilk 29 Ekim'de seyircisiyle buluşacak
olan usta yazar Yaşar Kemalın "Teneke"
oyunu... Müşfık Kenter'in yönettiği oyun,
Zülfü Livaneli'nin bu yapım için hazırladığı
özgün besteleri ile zenginleşiyor. BBT, 'Tene-
ke' adlı oyunda güçlü oyuncu kadrosuyla genç
oyunculan buluşturuyor.
Hâlâ güncelllğlnl koruyor
Dekor ve kostüm tasanmını Ayçin Tar'ın
üstlendiği oyunda Sönmez Atasoy, Zekai
Müftüoğlu, Aytekin Özen, Münir Akça,
Emre Kınay, Şefik Kıran. Orhan Aydın,r
Nurhayat Atasoy, Çetin Etili, Mert Asutay
gibi ürilü ve deneyimli oyuncular yer alıyor.
BBT yönetimi oyunun günümüz gerçekliğine
ayna tuttuğunu ve "Cumhuriyetin çözemedi-
gj tek engel olarak günümüze dek taşınan ve
ALMATI KÜLTÜR GÜNLERİ
İstanbul
esintîleıi...
B
bugünde geiişmemize engel olan bu egemen-
lik sisteminin analizinin hâlâ güncelliğini
korumakta" olduğunu belirtti.
Oyunda, olaylar kollan devlet mekanizma-
sının en üst noktalanna kadar uzanan ağalar.
bu güce boyun eğmek zorunda kalan köylüler
ve idealist fakat Anadolu gerçeğine uzak kent-
li ve genç bir kaymakam arasında gelişiyor.
Geçen sezon birkaç kez sahnelenen Curzio
Malaparte'nin yazdığı, Orhan Kemal Ay-
dın'ın yönettiği "Kadmlar da Savaşı Yitir-
di" bu sezonda sahnede. Meral Çetinkaya \e
Gül Onat'ın yer aldığı oyunda, îkinci Dünya
Savaşı sonunda Işgal altındaki Avusturya'da
1
ertolt Brecht'in,
Ali Taygun'un
yönetiminde
sahnelenecek olan
'Sezuan'ın îyi
İnsanı' adlı oyunu
ile Yaşar Kemal'in,
Müşfik Kenter'in
yönetiminde
sahnelenecek
'Teneke' adlı
oyunlan yeni
sezonun iddialı
yapımlanndan.
erkeklerini savaşta kaybeden kadınlann uğra-
dığı teca%üz, sürgün, yiyecek karşılığı fuhuşa
zorlanma gibi temalar anlatılıyor. Geçen se-
zon beğeniyle izlenen Dario Fo'nun yazdığı
Turgay Kantürk'ün yönettiği "Klakson, Bo-
razanlar ve Bırtlar", Shakespeare'den Can
Yücerinuyarladığı. Müşfik Kenter'in yönet-
tiği "Bahar Noktası", Fikret Terzi'nin yaz-
dığı Didem Germen Aydın'ın yönettiği "Ba-
rış Ormanında Yanş" ve Haluk Işık'ın yaz-
dığı Defne Şener Günay'ın yönettiği "Hari-
kalar Mutfağf sezon boyunca genç ve dene-
yimli kadrosuyla seyircilerle buluşacak.
(0 212 661 19 41/42)
Kültür Senisi -
Almatı - Kazakistan,
ÎBB. Kültür IşleriDa-
ire Başkanlığı tarafın-
dan düzenlenen 'ts-
tanbul - Almatı
Günleri' 28 Eylül - 2
Ekim tarihleri arasın-
da Almatı'da düzenle-
necek. Etkinlik, yann
saat 11.00'deyaklaşık
300 kişinin katılacağı
bir yürüyüşle başlaya-
cak. Ardından, Kaza-
kistan Devlet Milli
Müzesi'nin içinde ve
önünde olmak üzere
'Türk - tslam Sanat
Karması', 'tSMEK
Elişi Sergisi' ve
'Kartpostallarla ve
Fotoğraflarla İstan-
bul' başlıklı sergiler
açılacak.
Etkinliğin ilk günü.
Abay Opera ve Bale
Tiyatrosu"nda yapıla-
cak açıhş konseriyle
son bulacak.'Almatı -
îstanbul Kültür Gün-
leri kapsamında 'Îs-
tanbul İmajı" belge-
seli; 'Herkes Kendi
Evinde', 'Selvi Boy-
lum Al Yazmalım",
'GüleGüle'fılmleri-
nin yanı sıra 'Lale' ve
'Îstanbul Semtleri'
başlıklı sinevizyon
gösterileri yapılacak.
Mevlevi Ayini.
Mehter kon~sri, 'Îs-
tanbul Esintileri:
Zeliha Sunal - ÎBB
Bandosu", Irfan
Durdalın yanı sıra
Haluk Levent ve
Ferhat Göçer'in kon-
serleri dinlenebile-
cek. Sadece müzik ve
sınema ile sınırlı kal-
mayan etkinlikte ha-
zırlanan konferanslar
şöyle; 'Kazak ve
Türk Halklarımn
Kültürel Gelişitn ve
Karşılıklı Ilişkiler
Tarihi', katılımcı: Dr.
Şander Gürbüz
Zeynel Koç ; 'Türk
ve Kazak Edebiyatı
ve Sanatı' konulu
söyleşinın oturum
başkam Zeynel Koç.
Konuşmacılar: Bay-
ram Bilge Toker, Do-
ğan Hızlan; 'Türk -
Islam Sanatı' konfe-
ransı oturum başkanı
Kaya Üçer. Konuş-
macılar: Münevver
Üçer, Nusret Çol-
pan, Sıtkı Olçar, Fu-
at Başer. Kültür Gün-
leri'nde 'Shaman'
başlıklı dans ve ritim
tiyatrosunun gösteri-
sinin yanı sıra Yıldız
KenterveTalatHal-
man'ın oynadıklan
•İstanbul Şehirden
Bir Şehir' adlı tiyatro
gösterisi de sahnele-
necek. | -