Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 EYLUL 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYF
DIZI
Uç asırlıkhesaplaşmaRusya'nın yanlış stratejileri, Çeçenistan'daki radikallerinönünü açtı. Dudayev'i
öJdürten, Mashadov'u darbeyle^ieviren Rusya, kendi Vietnamı'nı yarattı...
ÇEÇEN
DİRENİŞİ
Miyase ilknur
Din, Çeçen toplumunda da her
dönemde en belirleyici unsur
oldu. Sünni İslamın toplum yapısını
belirlediği Çeçenistan'da
Nakşibendilik ve Kadirilik gibi
tarikatların çok güçlü
olmasına karşın, her türlü
tasavvuf akımını reddeden
Suudi kökenli Vahhabiliğin
yeıieşmesini, direnişçilerin finans
kaynaklarına ve Suudi kökenli
Vahhabi komutanların gelişine
bağlamak yanlış olmaz.
Beslan'daki okul katliamı dünya kamuoyunun
gözlerini yine Çeçenistan'a çevirdi. Uluslararası
hukukun çiğnendiği, sıvilleri hedef alan terör
eylemlerinin başlıca savaş yöntemi olarak kullanıldığı
Çeçen-Rus savaşı 1994'ten beri süriiyor. Yüzbinlerce
ınsanın yasamını yitirmesine, yüzbinlercesinin sakat
kalmasına ve onbinJerce insanın mülteci kamplannda
sefalet ıçinde yaşamasına neden olan sava§ın arka
planına bakıldığında, üç yüzyıllık bir tarihsel
düşmanhğı görüyoruz.
Stratejik önemi nedeniyle Rusya, DeK Pfetro'nun
vasiyeti doğruJtusunda 17. yüzytldan ıtibaren
Kafkasya'ya egemen olmaya çahşmış. Çarlık Rusyası
3 asır aralıksız olarak savaşnğı Kafkas halkJanna
sonunda boyun eğdirmeyi basanruş.
Geçmışte Kafkasya'yı sıcak denizlere ulaşmak için
istila eden Rusya, günümüzde ise kendi önerisi olan Bakû-
Grozni-Novorossisk hattuıı yaşama geçirmek için
Çeçenistan'ın yakasını bırakmıyor.
SÜNNİ İSLAM
ÖISTAN'DAN
K
endilerine Nohçi ya da Wey-
nah diyen Çeçenier komşu-
lan tarafindan Miçikis (Ku-
mukça), Burtel (Avarca), Şe-
şen (Kabardeyce) gibi isim-
lerle anıhrlar. Çeçenier, Inguş ve
Tuslarla biriikte Veynah halkını oluş-
tururlar. Inguşlar kendilerine GaJğay
demektedir.
Aynı zamanda Tuş adında bir Çeçen
boyu daha vardır. Bu üç kabile de ara-
lannda alt boy anlamında kullanılan
teyp'lere aynlır. Sülale de denilebile-
cek bu teypler çok önemlidir.
ÇERKEZLERLE BAĞLANTI
Çeçenier Kuzey Kafkasya'nın yerli
otokton halklanndan biridir. Çeçenlerin
eski tarihi tam olarak aydınlanabilmiş
değildir. Geçmişte bazı tarihçiler Çe-
çenlerle Çerkezlerin aynı ırktan geldi-
ğini öne sürerler. Ancak kültür akra-
balığı dışında Çeçenlerle Çerkezlerin
bir soy akrabalığı olmadığı kesinlik
kazanmıştır. Bazı tarihçiler ise Çe-
çenlerin Türk kökenli olduğu tezi-
ni savunurlar. Çeçen dili ile Türk
dilinin en ufak bir benzerlik gös-
termeyişi ve iki halkın anatomik
olarak birbirinden farklı olması bu
teze ihtiyatla yakJaşmak gerekti-
ğini gösteriyor.
DiNİN YERİ BASKA
Kuzey Kafkasya'nın diğer halk-
lan gibi Çeçenlerin eski inançlan
doğa varlıklanna dayanan Pagan
diniydi.
Eski Çeçen ve Inguşlann
en büyük tannsı Dela (gü-
neş ve gök tannsı) idi. Dela dışında Sela (gök
gürültüsü ve yıldırım tannsı), Furki (rüzgâr
tannçası), Çaça (su tannçası), hububat ve iç-
ki tannsı gibi tannlan vardı.
Çeçen ve înguşlarda çok tannlı dinler son-
rasında, Sasaniler devrinde Mecusilik (Ateşe
tapınma) yaygınlaşır.
Batı Kafkasya'da olduğu gibi Hıristiyanlık
Çeçenlere de Gürcistan yoluyla yayıldı.
Çeçenlerin tslamiyeti hangi tarihte kabul et-
tiği haklanda kesin bir bilgi yoktur. Bir görii-
şegöre. 8. asırda doğudan, birdiğer görüşe gö-
re ise 18. yüzyılda Dağıstan yoluyla gelmiş-
tir. Çeçen toplumunu olusturan Nohçilerin In-
guşlardan çok önceleri Islamiyeti seçtikleri bi-
liniyor, o nedenle en akla yatkın görüş, Hz.Omer
döneminde Islam ordulannın Dağıstan'a ka-
dar gelmeleri ve Müslümanlığın Dağıstan üze-
rinden geldiğidir. Islamiyetin Çeçenistan'a Is-
lam ordulannın Dağıstan'a kadar ilerlediği
647'den 8. yüzyıla kadar 150 yıllık süre için-
de yayıldığı söyleniyor. Nohçilerden çok son-
ra Müslüman olan Inguşlar arasında anlatılan
hoş bir öykü var:
"tnguş'un biri Nohçilerin yanına gidip gel-
dikten sonra arkadaşı bir başka İnguş, "Noh-
çilerne yapıyor' dhesorunca 'Aman aman hiç
sorma! Namaz dedikJeri birşey var, ha bire ya-
tıp kalkıyorlar. YakJaşılacak bela değil. Bunu
görünce hemen kaçtım' der."
Sünni mezhebini benimseyen Çeçenlerde
tarikatlarda oldukça yaygındır. ÖzellikJe Nak-
şibendilik ve Kadirilik toplum yapısına tü-
müyle hâkim olmuş durumda. Çerkezlerin ak-
sine din, Çeçen toplum yapısını belirleyen en
önemli unsur. Imamlar döneminde "Müri-
dcnı"hareketinin tutması ve "Gazavat" adı ve-
rilen din adına savaşlann uzunca yıllar sürdü-
rülmesi de bu durumu karutlıyor.
Çerkezlerdeki kast sistemine Çeçenlerde
rastlanmıyor. Klantipiaile örgütlenmeleri var.
L
ONCE TANIDI
Çeçenistan'ın başkenti Grozni, Bakû'dan sonra
Sovyetler'in en büyük petrol havzasıydı. Bakû ve Nogay
steplerindeki petrol havzalannın işlemesiyle petrol
üretimi açısından önemi azalan Grozni. bu bölgelerdeki
petrolü en kısa yoldan Karadeniz'e ulastırma açısından
Rusya'nın mutlak hâkim olması gereken jeostratejik
öneme sahip bir bölge.
Sovyetler dağılırken bağımsızhk hakkı tanınacak
cumhuriyetler için belirlenen kıstaslar, nüfusunun 1
milyonun üzerinde olması ve bağımsız devletlerden biri ile
sınınnın bulunmasıydı. Ancak bu özelliklere sahip
olmasına karşın Çeçenistan'a bağımsızlığı verilmedi.
Sovyetler'in dağılmasının şaşkınlığını henüz üzerinden
atamayan Rusya, bağunsızlığını ilan eden Çeçenistan'ı
tanımayacağını açıklamasına karşın hemen müdahale
etmedi. Toparlandıktan sonra Çeçenistan'a askeri
operasyon düzenleyen Rusya, I. Çeçen savasından sonra
yapılan Hasavyurt Antlaşması'nı imzalayarak aslında
Bağımsız Çeçenistan'a meşruiyet kazandırmış oldu. Ancak
Putin'in Devlet Başkanlığı'na gelmesinden sonra
federasyonun Çeçenistan'a tavn sertleşti. Putin'le gündeme
gelen Bakû-Novorossisk petrol boru hattının sekiz dev
şirketten oluşan konsorsiyum tarafindan inşasına
baslanması da Çeçen sorununun tez zamanda çözümünü
gerekririyordu. Rusya, Çeçen krizini bir iki ayda
çözeceğini umuyordu. Ama tarihsel yanılgı bir kez daha
tekerrür etmişti. Çarlık Rusyası da Şeyh Şamil'in
hakkından bir iki ay içinde geleceğinı ummuştu. Ancak
Şamil'le 30 yıl uğraşmak zorunda kalmıştı.
Savaşın uzaması ve içinden çıkılmaz bir hale gelmesinde
Rusya'nın yanJış stratejisinin payı büyük. Bağımsızlığını
ilan eden Çeçenistan'ın ilk Devlet Başkanı Cehar
Dudayev'i öldürten. ılımlı olarak bilinen Aslan Mashadov'u
darbe ile deviren Rusya, bölgede cirit atan radikallerin
önünü açmış ve kendi Vietnamı'nı yaratrmş oldu.
£
t eçen-Rus savaşı 1994'ten beri süriiyor. Savaş, yüzbinlerce
' insanın yasamını yftirmesine, yüzbinlercesinin sakat^ . \.
asına ve onbinlerce insanın da mülteci kamplannda sefalet
içbide yaşamasına neden oldu. :
;
*; '*
MüCAHİTLER ÇEÇENİSTAN'DA
CIA ve Pakistan gizli servisi ISI tarafindan Afganistan'da
Islami ve gerilla eğitimi verildiği öne sürülen Şamil
Basayev ve Salman Raduyev gibi radikaller otorite
boşluğundan yararlanarak güçlendiler. Rusya ilk yıllarda
savaşın Çeçen-Rus maryası tarafindan fınanse edildiğini
öne sürüyordu. Rehin alma olaylan ve ahnan rehineleri
fıdye karşlığı serbest bırakma vaatleri gerçekten de
mafyanın kullandığı yöntemJerdi. Gerçi Kaflcaslann ulusal
kahramanı Şeyh Şamil de, rehin aldığı Gürcü prensesleri
serbest bırakma karşhğında Rus Çan'ndan 40 bin ruble
fidye almıştı. Ama Şamil'in hedefi daima Rus askeri
garnizonlan oldu.
Çeçen direnişçiler, daha sonra uluslararası terör örgütleri
tarafindan finanse edildi. Afganistan'da mücahitlerin
safında yıllarca savaşmış Arap asıllı İbni Hattab, Abdullah
Azzam gibi Vahhabi teröristlerin Çeçenistan'a gelmesiyle
savaşın seyri değişti. Askeri mücadelenin yerini kitlesel
terör eylemleri aldı. Çeçen savaşuıı finanse edenlerin
başında Usame bin Ladin geliyor. BBC'nin "Money" adlı
programında 1998 yılında kaçınlan 4 tngiliz rehinenin
öldüriJlmesi için Ladin'in, îbni Hattab aracıhğı iie Çeçen
komutanlardan Arbi Barayev'e 30 milyon dolar ödediği
öne sürülmüştü.
Sırp-Boşnak Savaşı sırasında görüştüğüm eski Başbakan
ZA partisinin lideri Tank Slajdiç'e laik bir yaşam tarzı
süren Bosnahlann mücahitlere nasıl kucak açtığuıı
sorduğumda şu yarutı vermişti:a
Çünkü savaşı onlar finanse
Kafkas-Rus Savaşları
eçenlerin tarihi, özellikle de
Rusya ile üç yüzyıl süren
savaşlan Çerkez tarihi ile
parallelik gösterir. Rusya
sıcak denizlere ulaşmanın
önündeki en büyük engel
olarak Kuzey Kafkasya'yı görüyordu.
Büyük Petro'nun vasiyeti doğrultu-
sunda Rusya'nın Kafkasya'ya taar-
ruzlan artmıştı.
1732 yılında, Ruslar ilk defa Çeçen
topraklanna saldırdılar. Bu tarihten iti-
baren Ruslarla Kafkas halklannın yap-
tığı savaşlar aralıklarla devam etti.
Rus çarlan, sıcak denizlere açılmak
içinönce Kafkasya'ya hâkimolmakge-
rektiğinin bilincine varmıştı. Ancak
bu bölgeninin tek bir hamlede fethe-
dilemeyeceğini biliyorlardı. Bunun
için önce Kuzey Kafkasya ile Rusya
arasına "Dağb" diye adlandmlan Kaf-
kas halklanna benzerözelJikler taşıyan
Kazaklar yerleştirilerek Hazar'dan
Azak Denizi'ne kadar uzuyan bir sa-
vunma hattı inşa edildi. Kazaklardan
sonra, Ortodoks Gürcüler, Osetleri ya-
nınaçeken Rusya, Kuzey Kafkasya'yı
çepeçevre sardı.
Rusya'nın, Gürcistan'agirmesi, Kaf-
kasya'nın diğerbölgelerine geçmesi ko-
layolmamıştır. 1785-86 yıllanndaVla-
dikafkas bölgesinde Çeçen kabilelerin-
den Inguşlar, Daryal Geçidi'nde Rus-
ya'nın Gürcistan ile olan bağlantılan-
nı kesmişler ve bu geçitten Rus garni-
zonlannı atmışlar. Kafkasya halklan,
Ruslarla üç asra yakm süren savaşlar-
da kimı zaman yenildi kimi zaman da
başan kazandılar.
edhor. Dünya katüamlara se\irci kalnor, mücahitler para ve
teçhizatlan ile gelince kimst onlara git' diyemez."
Rusya"nın ekonomik ambargo uyguladığı Çeçenistan'da
parayı veren radikaller inisiyatifi de ele aldı. Çeçenistan'ın
Bosna'dan farklı olduğu gerçeğini de unutmamak gerek.
Zira din, Çeçen toplumunda da her dönemde en belirleyici
unsur olmuş. Sünni İslamın toplum yapısını belirlediği
Çeçenistan'da Nakşibendilik ve Kadirilik gibi tarikatlann
çok güçlü olmasına karşın, her türlü tasavvuf akımını
reddeden Suudi kökenli Vahhabiliğin yerleşmesini de yine
direnişçilerin finans kaynakJanna ve Suudi kökenJi
Vahhabi komutanlann gelişine bağlamak yanlış olmaz.
Bağımsızhk için mücadele veren Çeçen direnişçilere
başlangıçta iyi duygular besleyen dünya kamuoyu, terör
eylemJerinden sonra nefret duygulanyla bakmaya başladı.
Çeçenier ise "Ruslann 40 bin çocuğu Öldûrdüğûnü
unutmaym" diyerek kendilerini savunuyor.Ancak hiçbir
bağımsızhk savaşının, terör yoluyla başan kazanamadığı
gerçeğini unutuyorlar. Kim tarafindan yapılırsa yapılsın
terör bir insanlıİc suçudur. Kafkasya'da Abhazya da
bağımsızlık mücadelesi veriyor. Ancak kimse Abhaz
teröründen sözetmiyor. Gerçi terör nedeniyle Çeçen halkını
toptan suçlamak yanlış olur. Savaş ortannnda sağduyusunu
henüz yitirmemiş Çeçenier de bu durumdan rahatsızlar.
YARIN: GAZAVAT SAVAŞLARI
GÖRÜŞ
ŞAHNAZ ÇAKIRALP
Toplumsal Yüzleşme!
Bir yandan yoğun film ve dizi çalışmalanm sürü-
yor, diğer yandan da fırsat buldukça AB ile ilgili ge-
lişmeleri izlemeye çalışıyorum. Nihayet zina mese-
lesi haJloldu da korkulu bir rüyadan uyandık. Uyan-
dık derken ve aaaa!.. Biz tamam, biz bu iş bttti der-
ken, baktık ki bu kez de "belediye motortu ahlakza-
bıtası timleri" karşımızda duruyor önce Samsun'da,
sonra Kocaeli'de! AKP'li belediyelerde bu timler gi-
derekyaygınlaşırsa şaşırmayalım. (Her ne kadarSam-
sun Belediye Başkanı bu bir mizansendir demişse
de buna kimse inanmadı!) Çünkü Brüksel'den dön-
dükten sonra Sayın Başbakanımız, hemen de aya-
ğının tozuyla; kendisinin zina ile ilgili görüşlerine kar-
şı çıkan veAnadolu'nun çeşrtli yerlerinden gelen ka-
dın kuruluşlanmızın düzenledikleri gösterilerdeaçtık-
ları pankartlan, geleneklere ve Türk kadınının ahlakı-
na yakıştıramadığını söyledi! Bu kadınlanmızı marji-
nai ilan etti! Sozlerinin devamından çıkan anlam ise
AKP'ye oy vermeyen kadınlann marjinal olduğu idi!
45 yıl önce başlayan AB serüvenimizin ve bu yol-
daki tüm çabalanmızın özü ve AB projemizi "çağ-
daş uygarlık düzeyi" olarak tanımlamamızın asıl ne-
deni ise "bireyin özgürlüğü "dür. Bireyin özgür olma-
sı, bireyin devlet ve toplum karşısında özgürlükleri-
nin üzerindeki yasakların ve sınırtandırmalann kalk-
ması demektir. Birey, toplum ve ahlak anlayışı yar-
gılan karşısında korunamaz, güçlenemezse nasıl
özgür olacaktır ki? "Birey özgürlüğü" derken özel-
likle de ülkemiz açısından kadınlanmızın özgürlüğü
daha çok öne çıkmaktadır. Çünkü bugün kadınımız
"birey"olarak değil cinse) birobje olarak algılanmak-
tadır. Böyle algılandığı için değil midir ki zina, ahlak
zabıtalan, ahlak komiserieri sık sık karşımıza çık-
maktadır? "Türk kadınının ahlakı" derken kastedi-
len ise kadını cinsel obje olarak algılayan erkek ege-
men gücün kadına yakıştırdığı, daha doğrusu onun
üzerine giydirdiği elbisedir. AB projesi tam gerçek-
leştiğinde ise o elbise kadınımızın üzerinden çıka-
caktır. O zaman kadını cinsel obje olarak değil, bi-
rey olarak kabul edeceğiz. Bu da kafa yapılarımızın
değişmesi demektir. Eîbette AB ile ekonomik refa-
hımız, sıyasal güvenliğimiz daha çok artacak, dün-
yada daha saygın bir konuma geleceğiz, hukukun
ve bilginin üstün olduğu düzenli ve akılcı bir yaşa-
ma kavuşacağız, ama asıl olan kadınımızın 'birey'
haline gelebilmesidir. Bunu sağlamadan diğerlerini
gerçekleştirmek olası değildir.
"Motorlu belediye ahlak zabıtası" memurlannın
yan yana oturan, el ele tutuşan, birbirine sanlmış
genç sevgililen ikaz ederkenki yüz ifadelerine dikkat
ettiniz mi? Yaptığı ışten duyduklan sevinci, mutlulu-
ğu belirten o nitelemesi zor gülücüklerin yahut sırrt-
malann arkasında gizlenmiş kıskanç bakışlan fark
ettiniz mi
1
? Içlerinden o genç kızlann yanında kendi-
lerinin neden olamadığının yahut böyle durumları
kendilerinin niçin yaşayamadıklannın ruhsal olarak o
sıntmalara nasıl yansıdığını fark edebildiniz mi? Ya-
şamın en güzel ve en anlam ifade eden anlannın; ka-
dının erkeğe, erkeğin kadına karşı duyduğu sevgi-
nin, aşkın, arzunun yansıması olan, yan yana gele-
rek, birbirine yakınlaşarak, el ele tutuşarak, birbirine
dokunma ile yaşandığının onlar da mutlaka farkın-
daydılar. Ama yaşayamıyorlarsa yaşayanları kendi
durumlanna çekmeyi başarmanın sevincini, mutlu-
luğunu, o kıskanç sıntmalarla açığa çıkartıyorlardı.
Bu dönemde AKP'nin iktidarda bulunması ve Sa-
yın Erdoğan ın başbakan olması aslında toplum
olarak bir sansımız. İlk kez toplumsal ahlak anlayı-
şımızı ve yargılanmızı, toplumsal tabulanmızı siyah-
beyaz gibi bir açıklıkla toplum olarak tartışıp onlar-
la yüzleşmemizi sağlıyorlar. Şimdiye kadar hep bu
tabulan yok sayarak, onlan gö'rmezlikten gelerek, ge-
çiştirerek bugünlere geldik. İlk kez açık açık yüz\e-
şiyoruz birbirimizle, tartışıyoruz, doğruları, çağdaş-
lığa ulaşmakta önümüze engel olarak çıkan yanlış
anlayış ve algılanmızı, değer yargılanmızı bulmaya,
irdelemeye ve değiştirmeye çaiışıyoruz. AKP'nin ik-
tidar olduklarında kendilerine hedef olarak AB'ye
sanlmaktan başka bir seçeneklerinin olmaması, ken-
di muhafazakâr karakterieri ile AB'nin değerter sis-
teminin birçok yerde çatışması, bir ileri birgeri, son-
ra tekrar ileri adımları ve zoraki reformculuklan bizi
mutlaka toplum olarak hak ettiğimiz yere götürecek-
tir. Ben buna içtenlikle inanıyorum.
Sevgisiz ve hoşgörüsüz bir toplumdan sevgi do-
lu ve hoşgörülü bir topluma, mutsuz insanlardan
mutlu insanlara, devlet yerine bireyin öne çıktığı, bi-
reyin değer kazandığı bir düzene, insan haklannın
herşeyin üzerinde olduğu, hukukun üstünlüğüne, ka-
dının birey olarak kabullenildiği, gerçek kadın-erkek
eşitliğinin sağlandığı çağdaş bir yaşama... Sanıyo-
rum hepimiz bunları hak ediyoruz.
[email protected]
MİLLİ ÇÖZÜM Dergisi
Sunar
Beklenen kitap
Ahmet Akgül
BİZİM ATATÜRK
Üstad bir yazann, usta kaleminden:
• TC'nin kuruluş amacı siyon devleti mi?
• Atatürk aslen nereli?
• Mustafa Kemal'in mecburiyet ve mazeretleri?
• Atatürk'le Bediüzzaman'ın münasebetleri!..
• Atatürk'ün milli ve manevi karakteri?..
• Atatürkçülük mü? Ataizm mi?..
• Atatürk, Mason dönmelerce zehirtendi mi?..
• Siyonist Yahudilerin ve Sebateist dönmeterin Kemalizmi!..
• Ismet Inönü'nün marifetleri!..
• Kemalizm, hıyanet maskesi mi?..
• Din istismarcılanyla, devrim simsarlannın işbirliği!..
• Atatürk'ü kanunla korumak gerekli mi?..
• Yakın tarihimizin, karanlık mahzenleri
• Atatürk'ün muvaffakiyet ve zafiyet yönleri...
• Atatürk'e açık mektup ve gönül dilekçeleri...
• Atatürk, Siyonist ve Masonlann değil, bizimdir!,.
• Büyük devrimin ayak sesleri!..
1. hamurkâğıt- 235 sayfa - sadece 5 milyon
İRTİBAT:
1- Nevzat Gündüz: GSM: 0 532 335 08 50
2- Milli Çözüm Dergisi: Tel: 0 (212) 447 11 27 - 445 55 90
Göztep« Mah. Maslak Cad.
Taner Sok. No: 1 Bağcılar/lstanbul